CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, il yönetim kurulu üyeleriyle birlikte Bayındır ilçesinde esnaf, çiftçi ve yurttaşlarla bir araya geldi. AKP'li Uğur Demirezen başkanlığındaki belediye yönetimini ve iktidarı eleştiren Yücel, "AKP Bayındır'ı gözden çıkarmış. Ne merkezi iktidarın bir yatırımı ne de ilçe belediyesinin bir hizmeti var. Hastanede doktor yok. Ayağı kırılana bile 14 gün sonraya randevu veriliyor. Bölgenin en bereketli toprakları AKP’nin sebep olduğu krizler ve zamlar sebebiyle ekilemiyor” dedi.
CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel'in ilçelerdeki saha çalışmalarının son durağı Bayındır oldu. İl yönetim kurulu üyeleriyle birlikte dün Bayındır'da esnaf, çiftçi ve yurttaşlarla bir araya gelip dertlerini dinleyen Yücel, Bayındır Esnaf ve Sanatkarlar Odası, Süt Kooperatifi ve Süt Birliği'ni de ziyaret etti.
"ÇİFTÇİ, SÜRERKEN, EKERKEN, TOPLARKEN VE SATARKEN ZARARDA"
Ziyaretleri sonrası yazılı bir açıklama yapan AKP'li Uğur Demirezen yönetimindeki Bayındır Belediyesi yönetimi ve iktidarı eleştirdi. Yücel şunları kaydetti:
"Esnafından çiftçisine, süt üreticisinden köylüsüne kadar Bayındır halkı AKP iktidarının yol açtığı yoksulluk ve hayat pahalılığından şikayetçi. Bayındır gibi bereketli topraklara sahip bir ilçede içler acısı bir durum yaşanıyor. Bu verimli topraklar mazot, gübre, tohum ve fide maliyetleri ile karşılanamaz şekilde artan işçi maliyetleri sebebiyle ekilemiyor. Çiftçi, elindeki toprağın ancak dörtte birini, en fazla yarısını ekebiliyor. O da çoğu zaman kendi ihtiyaçlarını karşılayabilmek, yani hayatta kalabilmek için. Tarım alanları ekilemiyor, işlenemiyor. Bu durumun tek sorumlusu AKP iktidarıdır. Türkiye’nin kaynaklarını adrese teslim ve ülkenin ve milletin ihtiyacı olmayan havaalanı, köprü, Kanal İstanbul gibi yandaşı zengin eden israf projelerine harcadılar. Tarımı bitme noktasında getirdiler. Konuştuğumuz çiftçiler 'Toprağı ekecek tohum, fide alamıyoruz. Alıp eksek gübresini ilacını atamıyoruz, sulayamıyoruz. Hadi onu da yaptık diyelim mazottaki fahiş zamlar yüzünden tarlaya traktör, araç sokamıyoruz. O da bir şekilde hallolsa bile ürünü toplayacak işçinin maliyetini karşılayamıyoruz' diyor. Sorun bununla da bitmiyor. İnsanların ürünlerini ektikleri günle, topladıkları gün arasında her şeye öylesine acımasızca zamlar geliyor ki üretici ürününü kar edeceği fiyata satmaya kalksa kimse alamayacak durumda. Yani çiftçi sürerken, ekerken, toplarken ve satarken zararda."
"SÜT ÜRETİCİSİNİN DERDİ BÜYÜK"
Bayındır'daki süt üreticilerinin de sıkıntılı dönemden geçtiğini belirten Yücel'in açıklaması şöyle devam etti:
"Bayındır’da süt üreticisinin de derdi büyük. Çiğ süt fiyatlarına iyileştirme yaptıkları için böbürlenerek her yerde konuşan iktidar temsilcileri, acaba o rakamlar daha üreticinin eline geçmeden, yeme, akaryakıta, nakliye ve ilaca gelen zamlarla, verilen o fiyatın hiçbir anlamı kalmadığını biliyor mu? Bayındır’da hem çiftçi hem süt üretici, AKP iktidarı tarafından mağdur ediliyor. İş bununla da kalmıyor ve bu mağduriyetleri iktidar tarafından görmezden geliniyor. AKP iktidarı adeta Bayındır’ı gözden çıkarmış. Ne merkezi yönetiminin halka dokunan bir yatırımı var, ne de AKP’li ilçe belediyesinin. İzmir Büyükşehir Belediyemiz olmasa ilçede tek bir hizmet yürümeyecek. Öyle ki, büyükşehir belediyemiz hiç görevi olmamasına rağmen, bölgedeki süt üreticisi için Süt İşleme Fabrikası kuruyor. Burada üreticiye alım garantisi verilecek ve alınan süt işlenerek farklı çeşitlerde peynire, süt ürünlerine dönüştürülüp paketlenerek pazara sunulacak. Bu, AKP iktidarının işi ama onlar yapmayınca, CHP’li belediyemiz üreticinin derdini çözmek, ürününü pazarlamak ve süt hayvanlarının kesimini önlemek için bu büyük proje ile çözüm üretti."
"AYAĞI KIRILAN ÇOCUĞA 14 GÜN SONRA RANDEVU VERMİŞLER"
Bayındırlı yurttaşlardan gelen talep ve sıkıntılara değinen Yücel, şu açıklamayı yaptı:
"Esnaf ziyaretlerimiz sırasında bir vatandaşımız yanımıza geldi ve derdini anlattı. Bu vatandaşımızın çocuğunun ayağı kırılmış. Bayındır Devlet Hastanesi Acil Servisi'ne gitmişler. Film çekilmiş, kırık tespit edilmiş ama 'Doktor yok' demişler. Olay 23 Mayıs’ta gerçekleşiyor. Ayağı kırık olan evladımıza 5 Haziran’a randevu veriliyor. Yani aileye 'Çocuğunuzun ayağı kırık ama ortopedi doktoru 14 gün sonra gelecek, o zaman bakalım' deniyor. Olay gerçekten vahim. İşte AKP iktidarının sağlık sistemini getirdiği son durum bu. Bu sorunda ne doktorlarımızın ne de sağlık görevlilerimizin bir suçu günahı yok. Bu olayın suçlusu, doktorlarımıza 'Giderlerse gitsinler' diyen, Bayındır'a doktor bulamayan, sağlık sistemini çökme noktasına getiren AKP iktidarından başkası değildir. Bayındırlı vatandaşlarımız, birçok branşta doktor olmadığından, çoğu zaman diğer ilçelere gitmek zorunda kalmalarından çok şikayetçi. Ama tabi bu durum AKP iktidarının umurunda değil. Çünkü vatandaşın derdini çözmek gibi bir istekleri yok. CHP kırsalda yaşayan vatandaşın, çiftçinin, köylünün derdini dinleyip gündeme getirince, çözüm üretince rahatsız oluyorlar. Biz kırsalda çalıştıkça AKP’nin beceriksizlikleri, yetersizlikleri, basiretsizlikleri ortaya çıkıyor. Kendilerine hem kırsalda hem merkezde rahatsızlık vermeye devam edeceğiz.”