AYM, 10 EKİM KATLİAMINDA YARALANAN İBRAHİM KANBAL’IN YAŞAM HAKKININ İHLAL EDİLDİĞİNE KARAR VERİLDİ

Anaya Mahkemesi (AYM), terör örgütü IŞİD’in Ankara’da gerçekleştirdiği 10 Ekim katliamında yaralanan ve İçişleri Bakanlığı aleyhine açtığı tazminat davaları kısmen reddedilen İbrahim Kanbal’ın yaşam hakkının usul yönünden ihlal edildiğine karar verildi....

Anaya Mahkemesi (AYM), terör örgütü IŞİD’in Ankara’da gerçekleştirdiği 10 Ekim katliamında yaralanan ve İçişleri Bakanlığı aleyhine açtığı tazminat davaları kısmen reddedilen İbrahim Kanbal’ın yaşam hakkının usul yönünden ihlal edildiğine karar verildi.

IŞİD’in 10 Ekim 2015 tarihinde Ankara Tren Garı’nda düzenlediği canlı bomba saldırısında yaralanan İbrahim Kanbal, 2 Aralık 2015 tarihinde İçişleri Bakanlığı’na başvurarak, saldırı sonucu uğradığı zararın tazminini istedi. Kanbal’ın başvurusu reddedildi ve Kanbal da Ankara 12. İdare Mahkemesi’nde 25 bin lira manevi ve 75 bin lira maddi tazminat davası açtı. Kanbal, dava dilekçesinde, güvenlik güçlerinin saldırı olabileceğine ilişkin istihbarat sahibi olduğunu ve yeterli önlem alınmadığını kaydederek, olay sonrasında da polisin sıktığı biber gazı sonucu yeterli müdahalenin gereken zamanda yapılamadığını ifade etti.

İçişleri Bakanlığı ise 10 Ekim katliamına ilişkin ihbar bulunmadığını, kendilerinin hizmet kusurundan kaynaklı bir güvenlik açığı olmadığını belirterek, “Olay bir terör saldırısı. Patlamalar miting alanının dışında ve miting için kararlaştırılan zaman diliminden önce yaşandı” savunmasını yaptı. Ankara Valiliği de Bakanlığın savunması gibi kendilerinin kusuru olmadığını bildirdi. Mahkeme, 13 Haziran 2018 tarihinde, Kanbal’a 30 bin lira manevi tazminat ödenmesine karar verirken maddi tazminat talebini, maddi zarara ilişkin yeterli bilgi ve belge sunulmadığı gerekçesiyle reddetti.

Mahkemenin gerekçesinde, olay öncesi İçişleri Bakanlığı’nın elinde saldırıya ilişkin istihbari bilgi bulunduğu belirtilerek, “Elinde yakın tarihli istihbari bilgi bulunan idarenin, önceki standart uygulamasından dahi ayrılarak bu bilginin ilgili birimlere iletilmesi, güvenlik tedbirlerinin alınması noktasında gerekli ve yeterli hassasiyeti göstermediği ve bu suretle hizmet kusuru bulunduğu sonucuna ulaşılmıştır” denildi.

"YETERLİ ÖZENİ GÖSTERMEMESİ NEDENİYLE HİZMET KUSURU VAR"

Gerekçede, 10 Ekim öncesinde de terör olayları yaşandığı ve terör, güvenlik gibi konularda eğitimi olmayan kişilerin dahi olası bir eylem korkusuyla yakınlarını kalabalık yerlerden uzak durmaları konusunda uyardığı belirtilerek şunlar kaydedildi:

“Yaygın şekilde terör saldırısı beklentisi olan bir dönemde elde edilen hayati önemdeki istihbari bilginin, özellikle miting gibi kalabalık alanlarda canlı bomba eylemine ilişkin olmasına rağmen bu konuda önlem alması gereken birimlere iletilmesinde mülkiye müfettişlerince tespit edilen, ancak yukarıda belirtilen hususlar ve uzun süreli terör deneyimi olan bir devlette ihmal olarak nitelendirilmesi mümkün olmayan kusurlu davranış sonrası istihbari bilgilerde yer alan doğrultuda gerçekleşen canlı bomba eyleminden kaynaklı yaralanma olayında idarenin gerekli ve yeterli özeni göstermemesi nedeniyle hizmet kusurunun bulunduğu sonucuna varılmaktadır.”

İçişleri Bakanlığı ve Kanbal, mahkemenin kararını istinafa taşıdı. Ankara Bölge İdare Mahkemesi 10. İdari Dava Dairesi, Kanbal’ın istinaf talebini reddederken Bakanlığınkini kısmen kabul etti. İstinaf, Kanbal’a 15 bin lira tazminat verilmesine karar verirken hizmet kusurunun bulunmadığını bildirdi. Tazminatın sosyal risk ilkesi gereğince verilmesi gerektiği açıklandı.

KAMU GÖREVLİLERİNİN YARGILANMAMASI GEREKÇE OLDU

İstinaf, kararının gerekçeleri arasında, 10 Ekim katliamına ilişkin hiçbir emniyet mensubunun görevi ihmal ve kötüye kullanma suçundan adli ve idari ceza aldığına veya hakkında dava açıldığına ilişkin bilgi ve belgenin bulunmaması da gösterdi.

Kanbal, kamu makamları tarafından öngörülebilir ve önlenebilir nitelikteki canlı bomba saldırısı sonucu meydana gelen yaralanması nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebiyle açtığı dava reddedilerek yaşam hakkının ihlal edildiği gerekçesiyle AYM’ye başvurdu.

YAŞAM HAKKININ USUL YÖNÜNDEN İHLAL EDİLDİĞİNE KARAR VERİLDİ

AYM, oybirliği ile Kanbal’ın yaşam hakkının usul boyutuyla ihlal edildiğine karar verdi. AYM, Kanbal’ın yaralanmasına neden olan olaydan, yaşamı koruyucu önlemler almayan idarenin kusuruna istinaden sorumlu olduğuna ilişkin iddiaları yönünden uyuşmazlığın çözümü için gerekli delillerin toplandığının idare mahkemesince verilen kararda ortaya konulmadığı, mevcut delillerin anılan kararda değerlendirilmediği ve Kanbal’ın iddialarının derece mahkemelerince verilen kararlarda karşılanmadığı gerekçesiyle yaşam hakkının usul boyutunun ihlal edildiğine hükmetti.

Gündem Haberleri