Bakırköy Karlıktepe Mahallesi'ndeki hukuk bürosunda çalışan avukat Servet Bakırtaş, dün uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetmişti. Şüphelinin yakalanması için çalışma başlatan polis, olaydan kısa bir süre sonra Büyükçekmece'de Spotçular Çarşısı'nda Öznur Tufan isimli kadının öldürüldüğü ihbarını almış, daha sonra her iki olayın faili Abdullah Türkoğlu'yi yakalamıştı.
TUTUKLANDI
Abdullah Türkoğlu, emniyetteki işlemlerinin ardından Bakırköy Adliyesi'ne sevk edildi. Şüpheli Türkoğlu, cumhuriyet savcılığında poliste verdiği ifadeyi tekrar etti. Türkoğlu, ifadesi alındıktan sonra maktül Bakırtaş'a karşı "Kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle tasarlayarak öldürme" maktül Tufan'a karşı da "Tasarlayarak öldürme" suçundan tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edildi. Bakırköy Nöbetçi Sulh Ceza Hâkimliğine çıkarılan şüphelinin tutuklanmasına karar verildi.
2014'TEKİ 900 BİN LİRALIK TAZMİNAT DAVASINI GERİ ÇEKMEDİKLERİ İÇİN ÖLDÜRMÜŞ
Cumhuriyet savcısına ifade veren şüpheli Abdullah T, 2014 yılında Yenibosna'da mobilya üzerine iş yerinin olduğunu, aynı yerde esnaflık yapan Burak Ocak'ın kendisiyle rekabet yapmaya ve müşterilerini elinden almaya çalıştığını söyledi.
Mayıs 2014'te aralarında tartışma çıkan Ocak'ı, kendisine yumruk atması nedeniyle silahla yaraladığını öne süren şüpheli Abdullah T, Ağır Ceza Mahkemesi'nde aldığı ceza sonrasında 4 yıl 2 ay 15 gün cezaevinde kaldığını, 15 Ağustos 2018'de tahliye olduğunu ve düzenli bir iş kuramadığını aktardı.
Avukat Servet Bakırtaş'ın hakkında sürekli haciz işlemleri yaptığını, iş kuramadığını, ablasına sattığı evin Bakırtaş tarafından iptalinin istendiğini ifade eden şüpheli Abdullah T, "Davayı kazandıklarını hatırlıyorum. Benden istedikleri tazminat da 900 bin liraydı. Burak'ın hiçbir sakatlığı olmamasına rağmen bu miktar tazminata hükmedilmesini kabul edemedim. Yapacak iş bulamam, herhangi bir gelirimin olmaması, başkalarının yanında sığıntı şekilde yaşamam nedeniyle bunaldım. Kendimi öldürmek amacıyla 2019 yılında tabanca aldım." dedi.
"ÖNCE ONLARI SONRA KENDİMİ ÖLDÜRECEKTİM"
Amacının kendisini öldürmek olduğunu, sonrasında yapılan şeyleri hazmedemediğini ve karşısındaki insanların kötü olduğunu düşündüğünü savunan şüpheli Abdullah T, "Önce onları, sonra kendimi öldürecektim. Bu nedenle çok üzerime geldiğini düşündüğüm avukat Servet Bakırtaş ve Burak Ocak'ı öldürmeye bir sene önce karar verdim. Bu kararımı bir türlü yerine getiremedim. En sonunda dün evde bulunduğum sırada silahımı elime aldığımda yine önce kendimi öldürmeye karar verdim. Ancak tetiği çekemedim, bunun üzerine önce avukat Servet Bakırtaş'ı öldürmek amacıyla yanıma kılık kıyafet alarak silahla birlikte öğle saatlerinde evden çıktım. Yürüyerek Bakırköy'deki bürosuna gittim." diye konuştu.
"ÜST KATTAN GÖNDERDİLER, AVUKATLIK İŞİM VAR" DEMİŞ
Dava dilekçelerinde avukatın bürosunun adresinin bulunduğunu, bir araştırma yapmadığını iddia eden şüpheli Abdullah T, kapıyı çaldığında Bakırtaş'ın açtığını, kendisini tanımadığını, 'üst kattan gönderdiler, avukatlık işim var' dediğinde Bakırtaş'ın kendisini içeriye kabul ettiğini belirtti.
SİLAHI POŞETİN İÇİNDEN ÇIKARTTI
Bakırtaş'a 'Ben Abdullah T. beni hatırladınız mı?' diyerek, poşetin içindeki silahı doğrulttuğunu, avukatın kendisine hamle yapması üzerine rastgele 2 el ateş ettiğini anlatan şüpheli Abdullah T, "Neresine geldiğini bilmiyorum. Silah seslerinin duyulacağını düşündüğüm için hemen oradan ayrıldım. Silahı poşete koyarak oradan ayrıldım." ifadelerini kullandı.
Taksiye binerek Burak Ocak'ın bulunduğu çarşıya gittiğini, koridorda Ocak'ın teyzesi Öznur Tufan'ı görünce olaylara en başından beri bu kişinin sebebiyet verdiğini düşündüğü için görür görmez silahı poşetten çıkartarak tek el ateş ettiğini aktardı.
Şüpheli Abdullah T, yaptıklarından pişman olduğunu söyledi.
"BÖYLE BİR SORGUDA BULUNMAK ZOR"
Savcılık tarafından tutuklanması istemiyle Nöbetçi Bakırköy Sulh Ceza Hakimliğine sevk edilen şüpheli Abdullah T, önceki ifadelerini tekrar etti. Söz verilen şüphelinin avukatı da, "Böyle bir sorguda bulunmak zor. Zorunlu müdafilik dolayısıyla buradayım. Meslektaşıma Allah'tan rahmet, ailesine başsağlığı diliyorum. Mekanı cennet olsun." dedi.