Müslümanlar, Ramazan Bayramı'nın ardından Cumartesi günü de Kurban Bayramını idrak edecek.
Sözlükte yaklaşmak anlamına gelen kurban, Allah'a yakınlaşmayı Allah yolunda malların feda edilebileceğini, Allah'a teslimiyeti ve şükrü ifade ediyor.
İslami terim olarak ise kurban; muayyen bir vakitte, muayyen bir hayvanı ibadet maksadıyla usulüne uygun olarak kesmektir.
Şanlıurfa İl Müftüsü Ramazan Tolan, Kurban Bayramı ile ilgili İLKHA'ya konuştu.
Bayramların İslam'ın şiarlarından biri olduğuna dikkat çeken Tolan, Müslümanların bayram coşkusunu ve heyecanını yaşaması gerektiği ifade etti.
Kurban bayramından bir gün önce sabah namazının farzından sonra başlayan teşrik tekbirlerinin bayramın dördüncü günü ikindi namazına kadar devam ettiğini belirten Tolan, teşrik tekbirlerinin unutulmaması gerektiğini belirtti.
Bayram namazına, kadınların ve çocuklarında gitmesi gerektiğini vurgulayan Tolan, bayram namazından sonra cami cemaatinin kendi aralarında bayramlaşması gerektiğini söyledi.
Bayramların küskün olan Müslümanların bayramlaşması için bir fırsat olduğunu belirten Tolan, bayramlarda küskünlüklerin bitmesi gerektiğini vurguladı.
Müft Tolan, bayramlarda eş, dost, akrabaların ziyaret edilmesi gerektiğini ifade etti.
"Ramazan ve Kurban Bayramları İslami şiarlarındandır"
Dinimizce kurbanın önemli bir ibadet olduğunu belirten Tolan, "Ramazan ve Kurban Bayramları İslam'ın şiarlarındandır. Bayram namazı Hanefi mezhebine göre vacip, diğer mezheplere göre de ise sünnettir. Bu iki bayramın önemi çok büyüktür. Ezanda İslam'ın şiarlarından biridir. Bir memlekette ezan okunuyorsa orada Müslümanlar yaşıyor demektir. Bayram namazları da İslam'ın işaretlerinden ve alametlerindendir. Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) bayram namazını Mescid-i Nebevi'de değil, Mescid-i Gamâme'de açık alanda kılmıştır. Kadın-erkek herkes namaza katılırdı. Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)buyuruyor ki 'Bayram namazına sadece erkekler değil, kadınlar ve namaz kılmasını bilmeyen çocuklarda gelsin. Onlarda İslam'ın güzelliğini görsünler.' demiştir. Hatta adet halinde olan kadınlar, namaz kılmamalarına rağmen onlarda camiye gelerek bir kenarda durabilirler. Kadınların bayram namazına gelmelerinde fayda vardır. Yılda iki defa bu coşkuyu yaşamak gerekir." şeklinde konuştu.
"Teşrik tekbirlerini unutmayalım"
Kurban Bayramı'nın dördüncü günü ikindi namazına kadar farz namazlarından sonra teşrik tekbirlerinin unutulmaması gerektiğini vurgulayan Tolan, "Bayram namazına giderken, namazda, hutbede ve namazdan dönerken tekbirler getirilir. Bayramın dördüncü günü ikindi namazına kadar da teşrik tekbirleri getirilir. Teşrik tekbiri İmam Azam'a göre vacip, diğer mezheplere göre de sünnettir. Farz namazlardan sonra teşrik tekbirlerini getirmeyi unutmayalım." diye konuştu.
"Camide cemaatle bayramlaşılmalıdır"
Bayram günü yapılması gerekenlere değinen Tolan, "Kurban Bayramında Resulullah'ın (sallallahu aleyhi ve sellem) buyurduğu gibi erkenden kalkılarak gusül abdesti alınmalıdır; çünkü Müslümanların arasına gidecektir. Camiye giden kişi, tertemiz, güzel elbiselerini giymeli ve mümkün mertebe sabah namazını da camide kılmalıdır. Bayram namazına kadar zikir ve duada bulunulmalıdır. Eğer vaaz veriliyorsa dinlemelidir. Bayram namazı kıldıktan sonra bayram hutbesini de dinlenmelidir. Daha sonra camideki cemaatle bayramlaşılmalıdır." ifadelerini kullandı.
"Dargın Müslümanları barıştırmak Müslümanların görevidir"
Bayramların küskünlerin bitmesi için bir fırsat olduğuna dikkat çeken Tolan, "Birbiri ile dargın olan kardeşlerimiz, bayramı vesile bilerek hem kendileri barışmaya gayret etsin hem de onların dargın olduğunu bilenler, onları barıştırmaya çalışmalıdır. Dargın Müslümanları barıştırmak Müslümanların görevidir. Rabbimiz Kur'an'ı Kerim'de 'Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin' diyor.(Hucurat-10) Müslüman iki kardeşimiz birbirleri ile küskünse üçüncü şahıslar olarak bizlerin bu dargın kardeşlerimizi barıştırmamız farzdır. Bunu bize Allah'u Teâlâ emrediyor. Dargın kalmak dine, kendilerine, memlekete, mahalleye ve çevreye de zarardır. Birbirine dargın olan kişiler önemsiz bir meselede dolayı kötü şeylere tevessül edebiliyorlar. Bundan dolayı Müslümanların birbirleri ile barışık olması çok önemlidir. Üç günden fazla iki Müslümanın birbiri ile dargın kalması dinimizce haram kılınmıştır." dedi.
"Birinci gün kurban kesmek daha iyidir; ama ikinci ve üçüncü günde kesilebilir"
Birinci gün kurban kesmenin daha evla olduğunu belirten Tolan, "Bayram namazından sonra kurban kesmesi kendisine vacip ya da sünnet olanların kurbanlarını kesmesi gerekir. Birinci gün kurban kesmek daha iyidir; ama ikinci ve üçüncü günde kesilebilir. İmam Şafi'ye göre dördüncü günde kurban kesilebilir. Bir insanın durumu iyi değilse 'kurban keseyim' kendisini zorlamasına gerek yoktur. Takdiri ilahi… Allah Teâlâ kimine çok kimine az verir. Çok verilenin şükür etmesi, az verilenin ise bulunduğu hal üzerine sabır etmesi gerekir. Kesilen kurbanın en az 3'te biri fakirlere dağıtılmalıdır. Diğer 3'te biri ise dost ve akrabalara dağıtılmalıdır. Kalan 3'te biri ise aile efradına bırakılmalıdır. Bu konuda önemli olan Cenab-ı Hakk'ın emrini yerine getirmek, güzel bir niyetle Cenab-ı Hakk'ın rızasını istemek, aile, dost ve fakirleri sevindirmektir." şeklinde konuştu.
"Ahirete göçmüş yakınlarımızı unutmayalım"
Bayramda ziyaretleşmenin önemine de değinen Tolan, "Anne, baba, akraba ve dostlarımızı, yakınlık sırasına göre ya ziyaret etmek ya da telefon açmak gerekir. Ahirete irtihal etmiş olan yakınlarımızın ve din kardeşlerimizin de hak ve hukuku var. Onların ruhlarına Kur'an'ı kerim okumak ya da kabirlerini ziyaret etmemiz gerekir." diye konuştu. (İLKHA)