CHP Manisa Milletvekili Bekir Başevirgen, Manisa’da üzüm üreticilerinin sorunlarını dinledi. Üretici Engin Koyun, “Geçtiğimiz sene 12 lira, 13 lira arasında üzüm sattık. Bir kilo üzümle 2 litre mazot alıyorduk. Şimdi 1,5-2 kilo üzüm satacağım da bir litre mazot alacağım. Şimdi bir kilo üzümle yarım litre mazot alıyorum. Bu sene 25 liranın altında üzüm olmaması gerekir. Yoksa vallahi bu çiftçilik olmaz, yapamayız” dedi.
Bekir Başevirgen, Manisa’da üzüm üreticilerini ziyaret etti. Ahmetli Ziraat Odası Başkanı Ahmet Ünsal, “Bu üzüm fiyatının 23 lira ile 25 lira altında olmaması lazım. Çünkü alınan şeylerin hepsi belli fiyatları… DAP, 160 lira iken şimdi 850 lira oldu. Üre 120 liraydı, 650 lira olmuş. Bordo 180 liraydı, 650 lira oldu. Mazot, 6 lira iken 28-30 lira oldu. İlaçları ise yüzde 250 lira artış sağladı” diye konuştu.
“BU SENE 25 LİRANIN ALTINDA ÜZÜM OLMAMASI GEREKİR”
Üretici Engin Koyun ise şunları söyledi:
“Geçtiğimiz sene 12 lira, 13 lira arasında üzüm sattık. Bir kilo üzümle 2 litre mazot alıyorduk. Şimdi 1,5-2 kilo üzüm satacağım da bir litre mazot alacağım. Şimdi bir kilo üzümle yarım litre mazot alıyorum. Bu sene 25 liranın altında üzüm olmaması gerekir. Yoksa vallahi bu çiftçilik olmaz, yapamayız. Geçen sene dönümünden ben, bin 200 kilo kadar üzüm aldım. Şimdi 500 kilo alamam. Çünkü gübre atamadım.
“İNSANLARIN ŞEVKİ KIRILDI”
Gelen zamlardan inanın insanların şevki kırıldı. Masraflar üçe, dörde, beşe katladı. Sulaman lazım, sürmen lazım. Geçtiğimiz sene sulama parası 10 bin lira vermiştik, bu sene 50 bin lira veririz. Artık her şeyden korkuyoruz. Bu bağı en az 7-8 kez işlememiz lazım. Bakın hem randımandan düştük hem de fiyattan düştük. Artık gübreyi toprak altına, 50 kilo olarak zor verdim. Manisa genelinde rekolte neredeyse tamamen düşecek. Geçtiğimiz seneler içerisinde bu bağdan 12 ton üzüm almıştım. Zaten vatandaş borçlu, ipotekli bankalara. İnanın işler takur tukur dönüyor. Artık kimsenin cebinde para yok. Artık bu işi kolay kolay kimse yapamaz, ‘yaparım’ diyen yalan söyler. Borç borçla katlandığı zaman çiftçi ortadan kaybolur gider. Böyle giderse para kazanamayız. Ya ilaca darbe yapacağız ya da mazot satana darbe yapacağız. Yarın bugün kimse kredi vermeyecek, verse de ödeyemeyiz, ödeyemeyeceğiz.
“DESTEK OLMUYORLAR, KÖSTEK OLMASINLAR”
Ürettiğimiz üzümü satacak mıyız, satamayacak mıyız, kaç liraya satacağız bilmiyoruz. Fiyatın belli olması lazım ki çiftçi kendini ona göre yetiştirsin. Bizim çiftçimiz her şeyi yapar ama elimizden tutan yok. Bize destek olmuyorlar, köstek olmasınlar. Bize teşvik yapmadılar. Mahsul zamanı 100 liralık gübreyi 80 liraya versinler ki bize teşvik yapsınlar. Yani 100 liralık gübreyi 500 lira yapmasınlar. Ben, darı ekiyordum, boyları 3 ile 3,5 metre oluyordu. Bu sene gübre atamadım, ilgilenemedim, darı 2 metre de kelle çıkardı. Yarın fiyat açıklansa, örnek söylüyorum 17-18 lira açıklandı, vallahi bu ürün tarlada böyle kalır. Geçen sene üzüm kesenlerin yevmiyesi 125 TL’ydi, şimdi ise 250 TL. Hele ortak tarla tutarak çalışanlar temelli bombayı yedi. Tüccar da istediği gibi ürünü alıyor. Vatandaş 17 liraya aldığı ürünü benden 20’den, 25 liradan alır mı? Tüccar istediği paraya alıyor. O zaman burası hayvanlara mera olur. Gerçi memlekette hayvan da kalmadı ama. Bizler, bu bağlara gübre atamadık. Gübre atabilseydik farklı olacaktı. Biz, bu üzümleri biraz fazla suladık, üzümün şişmesi için. Yeşil satabilirsek satacağız. Satamazsak işimiz zor. Üzümü 25-30 lira yapmazsa işin içinden çıkamayız. Şu anda kuru üzüm piyasada 16-17 lira. Maliyetler geçen seneki gibi değil; 3 katı, 4 katı arttı. Geçen sene 100 liraya attığım gübre 400 lira, 500 lira oldu. Emeğimizi alalım yeter.”