Haber: TAMER ARDA ERŞİN- Kamera: FATİH NAZIM EFE
CHP Sözcüsü Faik Öztrak, Elazığ’da; “Bütçe, hükümetlerin tercih meselesidir. Birileri beş tane yandaş müteahhidi tercih eder. Bin tane mevduat sahibini tercih eder, kur korumalı mevduat der, 40 milyar TL’ye yakın parayı altı ayda onların cebine koyar. Birileri de der ki ‘ben bugüne kadar, hakkı yenmiş, hukuku çiğnenmiş herkese sahip çıkacağım, EYT’liye de sahip çıkacağım, 3600 göstergeyi de vereceğim…’ O zaman birilerinden kesersiniz, birilerine verirsiniz. Bütçe böyle yönetilir” dedi. Öztrak, soru üzerine; “Sabahında bu kararla başlarız. Biz bunları vereceğiz diye başlarız, bir yerden keser, kaynağı buraya aktarırız” diye konuştu.
CHP Sözcüsü Faik Öztrak başkanlığındaki CHP Ekonomi Masası heyeti, Elazığ’da otelde basın mensuplarıyla kahvaltıda bir araya geldi. CHP heyetinde; CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, CHP Genel Başkan Başdanışmanı ve Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, Elazığ Milletvekili Gürsel Erol, Tunceli Milletvekili Polat Şaroğlu, İstanbul Milletvekili Akif Hamzaçebi ve Turan Aydoğan, İzmir Milletvekili Bedri Serter, Uşak Milletvekili Özkan Yalım, Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak ve eski CHP Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli yer aldı.
CHP Elazığ Milletvekili Gürsel Erol toplantının açılış konuşmasında, “Elazığ’ın sorunları var. Önemli olan karşıtlık üzerinden siyaset değil önemli olan sorunlarını çözmek” diyerek, Elazığ depreminden sonra yaşanan sorulara değindi.
Öztrak ise “Elazığ’da çok ciddi pahalılık var. Çilek buranın en önemli ürünü. Ama Elazığlı, çileği 25 liradan yiyor. Hayat pahalılığı burayı da vurmuş vaziyette. Kayısı üreticisi sıkıntıda. Yine don olmuş, yine kayısından istenen verim alınamamış” dedi.
“TÜRKİYE’Yİ SEFALET ENDEKSİNDE ŞAMPİYON YAPAN İKTİDAR”
Öztrak, Türkiye’nin iki tane yakıcı sorununun işsizlik ve enflasyon olduğunu belirtti. Öztrak, “Sefalet endeksinin şampiyonu kim? Türkiye, maalesef. Türkiye’yi sefalet endeksinde şampiyon yapan kim? Mevcut hükümet. Dünyada bir sıkıntı var, evet. Ama neresinden bakarsanız, bakın; Türkiye’deki enflasyon dışarıdakinin neredeyse 8-9 katı” diye konuştu.
“ELAZIĞ’I HAK ETTİĞİ YERE GETİRECEĞİZ”
Öztrak, CHP’nin kalkınmada Elazığ’ı pilot il olarak belirlediğini kaydetti ve “Genel Başkanımız, buradaki potansiyelin gerektiği gibi değerlendirilmediği kanaatinde. Buradaki potansiyeli gerektiği gibi değerlendirmek için neler yapacağımızı sizlerden dinlemek için buraya geldik. İl başkanımız ve değerli vekilimiz, buranın stratejik konularını gayet güzel tespit etmişler. Onun üzerinden de ilerleyeceğiz. Elazığ’ı hak ettiği yere getireceğiz” değerlendirmesini yaptı.
Öztrak ayrıca, şunları söyledi:
“Bugün Türkiye için önemli bir gün. Kıbrıs Barış Harekatı’nın 48. yıl dönümü. Bu vesile ile CHP’nin rahmeti Genel Başkanı Bülent Ecevit’i, o dönemin Başbakanı; yine o dönemin Başbakan Yardımcısı, Milli Selamet Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan’ı ve adını Beşparmak Dağları’na yazdıran mücahitlerin başı Sayın Rauf Denktaş’ı rahmetle, minnetle anıyorum. Bu harekat Kıbrıs’a, barış ve huzuru getirmiştir. Kim ne derse desin.”
“GÖTÜREMEYECEKLER, GÖTÜREMEYECEKLERİ İÇİN SANDIĞI GETİRECEKLER”
Öztrak, açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Öztrak, parti içinde ön seçim yapılıp yapılmayacağın ilişkin soruya “Hiç unutmayalım ki bu seçim Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin hakim olduğu ortamda yapılan yerel seçimlerden sonra ilk seçim. Ülkenin seçime nasıl gideceği de belli değil. Büyük ekonomik kriz yaşadıktan sonra ‘Biz bu işi yapamıyoruz’ deyip sandığı milletin önüne getirilmesi konusunda, işin o noktaya getirileceğiyle ilgili endişeler taşıyorum. Götüremeyecekler, götüremeyecekleri için de sandığı milletin önüne getirecekler. Tabii ki ben milletin vekilini milletin seçmesi taraftarıyım” diye yanıt verdi.
Öztrak, Elazığ’ın tarımının sorunlarına CHP iktidarında getirilecek çözüm ve sığınmacılar nedeniyle yaşanan işsizliğe ilişkin CHP’nin yapacaklarına ilişkin soruları da değerlendirdi. Öztrak, sığınmacılara ilişkin “Bizim tavrımız gayet net. Biz iktidara gelir gelmez, bir sene içinde davul ve zurna ile Suriye’den ülkemize gelenleri geri göndereceğiz dedik. Emniyet ve güvenliklerini sağlayacağız. Herkes kendi vatanında yaşamak ister. Geri gitmeleri için gerekli ortamı yaratacağız” dedi.
CHP’li Sarıbal ise Elazığ’ın tarım potansiyeline ilişkin konuşarak, “Üç tarafı denizle çevrili yarım ada konumunda olan güzel bir kent. Dünya bundan sonra üç temel ana sekter ile yaşamını sürdürecek. Su, gıda ve enerji. Türkiye Cumhuriyeti devletini kim yönetirse yönetsin bundan sonra tarım ve gıdaya önem vermezse bugün olduğu gibi gıdada dışarıya bağımlı yaşamaya devam edersek bu topraklarda çok daha ağır bedeller olur. Elazığ tarım açısından önemli kent ve etrafı su. Bu bir tercih. Siz Keban Barajı’nın elektriğini alıp birilerini zengin ediyorsunuz. Bu toprakların bu kadar mı vefası yok ki o barajlardan elde edilen paranın bir kısmı alıp götürülmez” dedi.
“YERELDE ÇİFTÇİMİZ KAZANACAK”
Sarıbal, Elazığ’da güneş enerjisinden yararlanarak, tarım topraklarına pompaj sistemi ile suyu götüreceklerini ifade etti. Sarıbal, “50 milyon araziyi sulayabildiğimiz bu ülkede 50-60 milyon daha sulamamız gereken arazi var. Tarımda dışarıya bağımlılığı giderecek, kendi topraklarımızda kendi çiftçimiz ile üretecek, zarar etmeyen bir çiftçi yaratacağız. Kendi insanımızı kendi kültürü ile karnını doyuracağız. BU ülkenin kültürüne sahip çıkarak, yerelde üretim ile yerelde çiftçimiz kazanacak” diye konuştu.
CHP’li Budak, Elazığ’da güneş enerjisi sistemiyle köylerin kooperatiflerine enerji sağlanıp sağlanmayacağına ilişkin soruya yanıt verdi.
Budak, Denizli’nin Bozkurt ilçesinde CHP’li belediyenin güneş enerjisinin tarımda kullanılmasına ilişkin proje hazırladığını anımsatarak, tarımda enerji ve ulaşımın temel girdi maliyeti olduğun söyledi ve enerji maliyetini yenilenebilir enerji ile çözebileceklerini anlattı. Budak, “Yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanıp çiftçiye nefes aldırmamız lazım” diyerek, güneş enerjisiyle elde edilen enerjinin çiftçiye bedava verileceğini söyledi. Budak, Elazığ’ın 650 bin civarındaki nüfusunun yüzde 80’inin kentte yaşadığını hatırlatarak, köylere göç için “Tersine göçü sağlayabilmek için sanayi ve tarım yatırımlarını verimli hale getirilmesi lazım. Verimli hale getirildiği zaman insanlar dönerler ve memleketlerine yatırım yapanlar” diye bilgi verdi.
Öztrak ayrıca, şunları söyledi:
“Ben 2002 yılında, Hazine Müsteşarı olduğumda, şunu gördüm. Bu ülkenin aslında büyük bir potansiyeli var. Doğru ilacı verdiğiniz zaman hemen ayağa kalkar. Dolayısıyla doğru ilaçları vermeniz lazım.
Bütçede her harcamanın bedeli vardır. Bütçe, hükümetlerin tercih meselesidir. Birileri beş tane yandaş müteahhidi tercih eder. Bin tane mevduat sahibini tercih eder, kur korumalı mevduat der, 40 milyar TL’ye yakın parayı altı ayda onların cebine koyar. Birileri de der ki ben bugüne kadar, hakkı yenmiş, hukuku çiğnenmiş herkese sahip çıkacağım, EYT’liye de sahip çıkacağım, 3600 göstergeyi de vereceğim… O zaman birilerinden kesersiniz, birilerine verirsiniz. Bütçe böyle yönetilir.”
Öztrak aynı konu ile ilgili soru üzerine de “Sabahında bu kararla başlarız. Biz bunları vereceğiz diye başlarız, ondan sonra da bir yerden keser, kaynağı buraya aktarırız” dedi.
“ANKETLERDE BİRİNCİ PARTİ OLMAYI BAŞARDIK”
Öztrak, Elazığ’da CHP’nin oy oranının artmaya başlamasının nasıl değerlendirileceğine ilişkin soruya “Türkiye’nin genelinde oy oranımız artıyor. Anketlerde birinci parti olmaya başladık. Daha da ilerlediğimiz günlerde bu oranın daha da açıldığını göreceksiniz. Neden, bizim bir tek derdimiz var. Milletin derdine derman olmak” dedi.
Öztrak, Elazığ’da kapanan fabrikalarla ilgili soruya ise “Şu anda 39 fabrika kapandı. Devletin madencilik tesisleri özelleştirildi, binlerce kişi işini kaybetti. Bizim ön yargılarımız yok. Biz geriye ve ileriye bağlantılı sektörlerde stratejik yatırımcı olarak devleti yeniden görevlendirebiliriz” diye yanıt verdi.
CHP’li Erol, Elazığ depreminin ardından TOKİ’nin yaptığı konutlara ilişkin soruya şöyle yanıt verdi:
“25 bin konut yapıldı. Devlet ciddi bütçe aktardı. Biz bunu fırsata çeviremedik, kent için çevrilebilirdi. 80 öncesi Elazığ ile algı ‘Elazığ doğunun Paris’i’ydi. Daha sonra şehircilikle ilgili kötü örnekler verildiği için şehir ekonomik, büyüme ve planlı kent gelişmesi olarak doğunun Paris’i olmaktan çıktı enkaza dönülen kent oldu. Elazığ’ın kaçırdı müthiş fırsatlar var. Keban Barajı Elazığ için fırsatmış ama kamulaştırılmayla ilgili alınan paralar şehir dışlarında yenmiş. Elazığ’da gördüğümüz şu, devlet buradaydı ama Ankara oturdu. Her dağ başına bir mahalle kurdular. 25 bin konut. Üç tane Tunceli yapıldı buraya. Yapılan alanlar yalnızca barınma alanı. Yaşam alanı olarak planlanmadı… Biz Elazığ Fırat Üniversitesi’nin aklının kullanılmasını istedi. Üniversitenin arsasını aldılar belediyeye verdiler. Kamunun arsalarını alıp TOKİ’ye verdiler. Cumhurbaşkanı kararı ile riskli alanlar ilan edildi. Ağır hasarlı bina olmasa da hepsini yıkıyorlar. Sonra ‘Banka kredisi ile evini yap’ diyorlar. Bu Elazığ için ciddi sorun. Adam üç bin lira maaş alıyor, 10 bin lira krediyi nasıl versin.”
Öztrak, 15 Temmuz darbe girişiminin yıl dönümünde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu eleştirmesine ilişkin soruya “İş başına geldiklerinde, 2004 yılında Milli Güvenlik Kurulu kararı kendisi tarafından da imzalandı. FETÖ ile ilgili olarak güvenlik bürokrasisi kendisini uyardı. Ama bu uyarı dinlenmedi. O dönemin Başbakanlık müsteşarı ‘Bunum bürokratik sorumluluğu bana siyasi sorumluluğu başbakana ait’ dedi. Ondan sonra her şey FETÖ’ye teslim edildi. Sonra o hainler TBMM’yi bombaladı. TBMM’yi ilk açan CHP milletvekilleri oldu” dedi.
“GÖREVİ İHMAL DEMEK, BAŞKA BİR ŞEY DEĞİL”
Öztrak, Milli Güvenlik Kurulu kararının gereğinin neden yapılmadığını sorarak, “Bugün terör örgütü dediğiniz dünkü ortağınıza karşı neden gerekli tedbirleri almadınız? 15 Temmuz akşamı aziz milletimiz devleti sokaklardan toplamıştır. 251 tane şehidimiz vardır. Bu işin önü arkası aydınlanmadıktan sonra bu şehitlerimizin ruhu huzur bulmayacaktır… Devlet yönetiminde aldatıldım ne demek? Görevi ihmal demek, başka bir şey değil” diye konuştu.
“BU YARAYI KAPATMAK BİZE NASIP OLACAKTIR”
Öztrak, 15 Temmuz sonrası TBMM’de kurulan araştırma komisyonunu raporunun kaybolduğunu kaydederek, şunları açıkladı:
“MİT kime bağlıydı? Başbakan’a bağlıydı. Başbakan diyor ki ‘Darbe istihbaratı zamanında bana gelmedi. MİT müsteşarına sordum, bana tatmin edici cevap gelmedi’. O gün tatmin edici cevabı alamayan başbakan AK Parti Genel Başkanvekilliği koltuğunda oturuyor. MİT Başkanı koltuğunda oturuyor.
Adil Öksüz bulunana, darbe girişimin siyasi ayağı ortaya çıkana, Yurtta Sulh Konseyi’nin kimlerden oluştuğu ortaya çıkana kadar bu yara kanamaya devam edecektir. Kimse merak etmesin FETÖ ve ortaklarının açtığı bu yarayı kapatmak bize nasip olacaktır.”
Öztrak, Türkiye’de iç savaş tehlikesi olup olmadığına ilişkin soruya “Bir siyasetçi olarak iç savaş tehlikesini tartışmayı hiç istemem. Bizim milletimizin feraseti yüksektir, bizim milletimizi birbirine hiç kimse düşüremez” diye yanıt verdi.