ÖZGÜR ÖZEL, İZMİR’DE: “ADAY SENSİN KARDEŞİM. KALKIN AYAĞA ALIN BU SEÇİMİ”

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, İzmir Gaziemir'de vatandaşlara; “Sürekli soruyorlar 'Aday kim?' diye. Aday sensin kardeşim. O 50+1'lik sistemde, iş bir oya kalacaksa görev de size kalıyor, size düşüyor. Eğer siz bunu yaparsanız adayı hiç merak etmeyin. Adayı duyunca sizin de yüzünüz gülecek, Türki...

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, İzmir Gaziemir'de vatandaşlara; “Sürekli soruyorlar 'Aday kim?' diye. Aday sensin kardeşim. O 50+1'lik sistemde, iş bir oya kalacaksa görev de size kalıyor, size düşüyor. Eğer siz bunu yaparsanız adayı hiç merak etmeyin. Adayı duyunca sizin de yüzünüz gülecek, Türkiye'nin de yüzü gülecek. Kalkın ayağa, alın bu seçimi. Yarın sabah yataktan kalkın ve bu seçimi kazanın. Yolunuz açık olsun” diye seslendi.  

CHP Grup Başkanvekili ve Manisa Milletvekili Özgür Özel, dün İzmir'de, Gaziemir Belediyesi tarafından yapılan Sarnıç Toplum Merkezi'nin açılışına katıldı. Özel, ayrıca; Belediye Başkanı Halil Arda’nın, belediyenin üç yıllık hizmetlerine ilişkin sunumunu dinledi. Gaziemir Abdullah Arda Meydanı'ndaki sunuma CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, CHP İzmir milletvekilleri Ednan Arslan ve Kani Beko, Manisa Milletvekili Bekir Başevirgen, İzmir il yöneticileri ile yüzlerce yurttaş katıldı.

"İYİ Kİ HALİL ARDA'YA KEFİL OLMUŞUM, SİZLER DE KEFİL OLMUŞSUNUZ"

Halil Arda'nın hizmet sunumu sonrası konuşan Özgür Özel belediyenin hizmetlerine dikkat çekti. Özel, şunları söyledi:

"2019 seçimlerinde, Türkiye'de 60 günde 41 ilde tam 249 aday tanıttım, ben. Onlardan biri de Sayın Halil Arda'ydı. Bu 249 adaydan seçilenler oldu, seçilemeyenler oldu. Tüm belediyelerimizin ne yaptıkları, elbette ilgi alanımızda, sorumluluk alanımızda. Ama bilhassa gidip meydanda kefil olduğumuz, oy istediğimiz belediye başkanlarının ne yaptıklarına insan ister istemez biraz daha yakından bakıyor. Bir önceki ziyaretimde birlikte yapılan işleri şöyle hızlı bir şekilde dolaşmıştık. En çok ‘sosyal market’ olmak üzere, yapılan bütün projelerden heyecan duymuştum. Bugün akşam üstü bir toplum merkezine; özellikle dezavantajlı kesimlere sahip çıkılacak, destek olunacak ve kamu görevi yapmanın sorumluluğu ile kamunun, devletin belediyenin şefkatli elini onların sırtında hissettirecek bir merkezin açılışına katıldım. Şimdi burada izlediğim sunuma baktım. İyi ki ben Halil Arda'ya kefil olmuşum, sizler de destek olmuşsunuz.

Belediyecilik sosyal demokratların işi. Burada mütevazı olmaya gerek yok. Sadece kendi oylarımızla bu belediyeyi kazanmadık. Burada, İttifak ortaklarımızın desteğini gördük. Ayrıca seçildikten sonra belediye başkanları her ne kadar partili de olsalar, diğer partilerden seçilmiş belediye meclis üyeleriyle birlikte çalışıyorlar. Bu projelerde elbette karşı çıktıkları olmuştur, tartıştıkları olmuştur. Ama olan katkıları nispetinde AK Parti'nin ve MHP'nin de belediye meclis üyelerine teşekkür ediyoruz.”

"KUVVETLER AYRILIĞI VARSA DEVLET GÜÇLENİR"

Özgür Özel konuşmasına şöyle devam etti:

"Kamu hizmeti dediğin iş particilikle yürüyecek bir iş değil. Türkiye Cumhuriyeti yıllardır iyi günler gördü, kötü günler gördü. Zorluklarla karşılaştı, atlattı. Bütün dünyaya kafa tuttuğu günler oldu, Kıbrıs çıkarması gibi. Bütün dünyanın ambargolarına muhatap olduğu günler oldu. Ama bugünkü yaşadığı gibi bir ekonomik, sosyal, siyasal krizi hiçbir zaman yaşamadı. Çünkü bütün dünya deneyimlemiştir ki eğer, siz yetkileri bir tek yerde toplarsanız, 'Tek başına her şeyi ben bilirim' derseniz, bakanlarınızdan rektörlere, validen genel müdüre aklınıza gelebilecek tüm alanlarda, bütün atamaları tek başına yaparsanız, hele hele devlet ile parti işini birbirine karıştırır; sabahleyin il başkanı atadığınız dolma kalemle öğleden sonra vali atarsanız, sabah kaymakam atadığınız kalemle öğleden sonra ilçe başkanı atarsanız; o ülkede işler iyiye gitmez.

Bunu 250-280 yıl önce söylemişler. Kuvvetler ayrılığı varsa, devlet güçlenir, toplum zenginleşir. Kuvvetler bir yerde toplanırsa işler kötüye gider. O yüzden bugün ekonomik sıkıntılarla boğuşan, biz bu cendereden nasıl kurtuluruz diye düşünen ve umutsuzluğa kapılan kim varsa; 100 yıl önce nasıl bir tek adam yönetiminden demokrasiye geçtiysek, nasıl bu ülkeyi hep birlikte kimseyi ayırmadan önce kurtarıp sonra bu güzel ülkeyi kurduysak, bun hep beraber bir kez daha başaracağız."

"PSİKOLOJİK İKTİDAR DEĞİŞİKLİĞİNİN FARKINDAYIZ"

Seçim süreci ile ilgili değerlendirme yapan Özgür Özel şunları söyledi:

"Elbette, 10 aydan daha az bir süre var. Türkiye artık seçim atmosferinde. Hepiniz takip ediyorsunuz ki iktidar partisi ve ona destek veren parti, artık muhalefete geçtiler. Yani iktidarda yapacaklarını anlatmak yerine; muhalefet partilerini eleştirmeyi, muhalefete muhalefet etmeyi tercih ediyorlar. Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu psikolojik iktidar değişikliğinin farkındayız. Bundan memnununuz. Siyasi iktidarı devralacağımız gün için adeta gün sayıyoruz, sabır çekiyoruz.

Şundan emin olunuz ki Cumhuriyet Halk Partisi'nin içinde bulunduğu önümüzdeki iktidar sürecinde hiçbir AK Partili, hiçbir Milliyetçi Hareket Partili, bize geçmişte oy vermemiş hatta bu seçimde oy vermeyecek hiç kimse kendini öteki olarak hissetmeyecek. Kimsenin çocuğu, partizanlığa göre işe alınıp tayini, terfisi ona göre yapılmayacak.

Kapımıza gelip talepte bulunana, 'Sen Cumhuriyet Halk Partisi'ne önce üye ol, sonra yanımıza gel' denmeyecek. Yoldan gelene, 'Seni buraya kim yolladı, bir kart yazan yok mu, senin referansın kim?' denmeyecek. Nasıl Türkiye'deki 11 büyükşehiri; il, ilçe ve belde belediyelerini namusla, dürüstlükle ve hakkaniyetle yönetiyorsak, sözümüz söz Türkiye'yi de öyle yöneteceğiz."

"ADAY SÜPERMEN DEĞİLDİR"

Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayının kim olacağı konusuna da değinen Özgür Özel sözlerini şöyle tamamladı:

“Cumhuriyeti seven, Cumhuriyet’in kazanımlarının aşındırılmasından rahatsız olan insanlar var. Onlar seçimin mutlaka kazanılmasını istiyorlar. O yüzden sürekli soruyorlar 'Aday kim?' diye. Bu soruyu soran herkese cevabım şudur. Aday sensin kardeşim. Eğer bir seçim kazanılsın istiyorsanız, adayı merak etmeyiniz. Aday olarak partinizin hatta bu ülkenin, bu milletin sizi aday gösterdiğini ve sizden beklentisi olduğunu biliniz. Aday, süpermen değildir. Senin kapı komşunun derdini de bilmez, o eve de giremez. Senin tarla komşunla 30 yıldır kurduğun hudut hukukunu, o hudut hakkını bilmez. Onun mezun ettiği öğrencileri yok Gaziemir'de oturan. Onun yanında yetişmiş çırakları yok. Asker arkadaşları yok. Dükkan komşuları yok. Kahve komşuları yok. Camide namaz beklerken yan yana oturduğu kimse yok. Aday burayı bilmez ama siz bilirsiniz. Eğer cumhuriyeti, rejimi, evlatlarımızın geleceğini kurtaracak yarınlarda, o 50+1'lik sistemde, iş belki bir oya kalacaksa görev de size kalıyor, size düşüyor. Kapı komşunuzdan bir oyu almak kadın kollarının değil sadece; Gaziemir'de, ülkesini vatanını seven, artık bu yokluk yoksulluk bitsin isteyen herkesin görevidir. Bütün öğretmenlerin öğrencilerinden hocalık hakkı için o bir oyu isteme vakti çoktan gelmiştir.

"SEÇİMİ BENİM ADAYLARIM, SİZLER KAZANACAKSINIZ"

Tarla komşuları komşularından, kahvedeki arkadaşlar birbirlerinden, asker arkadaşları yıllardır görmediklerinden belki de telefonla o bir oyu istemek durumundadır. Eğer siz bunu yaparsanız adayı hiç merak etmeyin. Adayı duyunca sizin de yüzünüz gülecek, Türkiye'nin de yüzü gülecek.

Önemli olan şu: Siz, yarın sabah yataktan bu seçimi almak üzere Cumhurbaşkanı adayı olarak kalkmaya hazır mısınız, var mısınız? O zaman kalkın bakalım ayağa, alın bu seçimi. Bu seçimi benim adaylarım, sizler kazanacaksınız. Biz size güveniyoruz. Cumhuriyet size güveniyor. Yoksulun karnını doyuracak da mazluma sahip çıkacak da asık suratları güldürecek de sizlersiniz. Yarın sabah yataktan kalkın ve bu seçimi kazanın. Ben size güveniyorum. Parti size güveniyor. Ülke size güveniyor. Yaşasın bizim cumhurbaşkanı adaylarımız. Yolunuz açık olsun."

Gündem Haberleri