CHP Genel Başkan Yardımcısı Lale Karabıyık, Öğretmenlik Meslek Kanunu’ndaki “uzman öğretmen” ve “bağ öğretmen” ayrımı ile ilgili “Tüm öğretmenler uzmandır; bu uygulama ‘öğretmenlik mesleği uzmanlık mesleğidir’ ilkesi ile çelişmektedir. Yıllarını bu mesleğe ve geleceğimizi yetiştirmeye adamış öğretmenlerimizin uzmanlığı 180-240 saatlik videoların ardından yapılacak bir sınava indirgenemez. Bu uygulamadan vazgeçilmesi gereklidir” değerlendirmesini yaptı.
CHP Eğitim Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Bursa Milletvekili Lale Karabıyık, yaptığı yazılı açıklama ile öğretmenler arasındaki “uzman öğretmen” - “baş öğretmen” ayrımına neden olan uygulamaları değerlendirdi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Karabıyık'ın açıklaması şöyle:
“Eğitim alanında 1 milyondan fazla çalışan, örgün eğitimde yaklaşık 18 milyon 250 bin öğrenci bulunmaktadır. Eğitim neredeyse tüm vatandaşlarımızın içerisinde olduğu özel bir alandır. Öğretmenlik ise eğitim alanının en önemli öznesidir. Eğitimin ilerlemesinde ve gelişmesinde temel rol öğretmenlerindir. Bireyin kişiliğinin ve çağdaş toplumun gelişmesinde öğretmenler vazgeçilmez bir yer tutar.
Yıllardır, öğretmenliği diğer memurluklardan ayırmak, öğretmenlere akademik, bilimsel özgürlük sağlamak, görevin önemini vurgulamak, öğretmenlerin hakça bir statüden yararlanmasını ve hak ettiği kamusal saygınlığı kazanmasını sağlamak amacı ile Öğretmenlik Meslek Kanununa ihtiyaç vardı ve partimiz de böyle bir çalışmayı zaten hazırlamıştı. Öğretmenlik Meslek Kanunun tüm paydaşlarla birlikte üzerinde anlaşılan bir metin olarak ortaya çıkması gerektiğini defalarca vurgulamıştık. Ancak bu yapılmadı, Öğretmenlik Meslek Kanunu, şubat ayında iktidara yakın sendikanın bile karşı çıktığı bir içerikle yürürlüğe girdi.
14 Haziran 1973 tarihinde yürürlüğe giren 1739 sayılı Temel Eğitim Kanunu “Öğretmenlik, Devletin eğitim, öğretim ve bununla ilgili yönetim görevlerini üzerine alan özel bir ihtisas mesleğidir. Öğretmenler bu görevlerini Türk Milli Eğitiminin amaçlarına ve temel ilkelerine uygun olarak ifa etmekle yükümlüdürler” şeklinde tanımlanmıştır. Tanımdan da anlaşılacağı üzere öğretmenlik özel bir ihtisas mesleğidir.
Ancak MEB, öğretmenleri uzman ve başöğretmen olarak ayrıştırarak, uzman öğretmenlik sınavına girebilmek için 180, başöğretmenlik sınavına girebilmek için ise 240 saatlik bir program hazırladı. Öğretmenler, Öğretmen Bilişim Ağı (ÖBA) üzerinden yayınlanan bu programları yaz tatilinde izleyip bitirdiği takdirde Kasım ayında yapılacak sınava girme hakkı kazanacak.
Öğretmenlik özel bir ihtisas mesleği ise kariyer basamaklarına ayrılması doğru bir uygulama değildir. Tüm öğretmenler uzmandır; bu uygulama “öğretmenlik mesleği uzmanlık mesleğidir” ilkesi ile çelişmektedir. Yıllarını bu mesleğe ve geleceğimizi yetiştirmeye adamış öğretmenlerimizin uzmanlığı 180-240 saatlik videoların ardından yapılacak bir sınava indirgenemez. Bu uygulamadan vazgeçilmesi gereklidir.
Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun da ifade ettiği gibi, öğretmenlik kutsal meslek, öğretmenler de değerlimizdir. Öğretmenlerimizi kariyer sınavına tabi tutmak onur kırıcı bir davranıştır. İktidarımızda böyle uygulamalar olmayacaktır.”