CHP milletvekilleri, KPSS sorularıyla ilgili usulsüzlük iddiası karşısında Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer'in de görevden alınması gerektiğini savundu. Bir ay önce, temmuz ayında, ÖSYM’de işyerinde çalışan 432 kişinin yeri değiştiğini anımsatan CHP Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya, “Daha önce ÖSYM Başkanlığı yapmış olan Mahmut Özer Milli Eğitim Bakanlığı koltuğunda oturduğu müddetçe Devlet Denetleme Kurulu’nun sağlıklı görev yapması mümkün değildir” diye konuştu. CHP Ordu Milletvekili Mustafa Adıgüzel ise “Eğer ÖSYM başkanını görevden alıp Devlet Denetleme Kurumu'nu göreve çağırıyorsanız Milli Eğitim Bakanı'nın orada ne işi var? İşin başı o zaten” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, KPSS sorularının sızdırıldığı iddiası karşısında DDK’ya inceleme talimatı verirken bugün de ÖSYM başkanını görevden aldı.
TBMM Milli Eğitim Komisyonu’nun CHP’li üyeleri Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya, Ordu Milletvekili Mustafa Adıgüzel ve Muğla Milletvekili Suat Özcan TBMM’de bugün basın toplantısı düzenledi. Milletvekilleri şunları söyledi:
- Yıldırım Kaya: “Kamu Personeli Seçme Sınavı (KPSS) lisans oturumu 31 Temmuz 2022 tarihinde yapıldı. Ancak KPSS'ye giren adaylardan biri, Erzurum ziyaretimizin 2 Ağustos sabahı beni arayarak sınav sorusunun ‘Yediiklim Yayınevi’nin kitapçığında çıkan sorularla KPSS çıkan soruların birebir 20 tanesinin birebir aynı olduğunu bilgisini verdi.
“ÖSYM’NİN BU KADAR HIZLI YANIT VERMESİ BİZİ ŞAŞIRTTI”
Basına gönderdiğimiz açıklama ve soruların görselleri çok kısa sürede gündeme oturmasından sonra daha önce de Adalet ve Kalkınma Partisi’nin uygulaması olan ama topluma FETÖ taktiği diye sunulan konu daha da büyüdü. ÖSYM Başkanının döneminde hiç olmadığı şekilde daha önce de sınavlara ilişkin tartışmalar varken hiç ses çıkarmayan ÖSYM Başkanlığı ‘Bazı sınav sorularının bir yayınevinin deneme sınavı sorularıyla aynı olduğuna ilişkin sosyal medya platformlarında ortaya atılan iddiaların incelemelerimiz neticesinde asılsız olduğu anlaşılmıştır’ diye bir açıklama yaptı. Milli Eğitim Bakanlığı da bu konuya ilişkin benzer bir açıklama yaptı, konunun asılsız olduğunu iddia eden. Ama yıllardır soruların çalındığını, delillerin ortaya döküldüğünü, şahitlerin konuştuğunu ancak ÖSYM’nin hiç sesi çıkmadığı bu konuda bu kadar hızlı yanıt vermesi bizi şaşırttı.
“ÖSYM BAŞKANLIĞI YAPMIŞ OLAN MAHMUT ÖZER MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI KOLTUĞUNDA OTURDUĞU MÜDDETÇE”
İlgili kurumlarda yaşanan en ufak bir olumsuzluk, doğrudan doğruya Milli Eğitim Bakanlığıyla ilgilidir. Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer’in hem de ÖSYM Başkanı Halis Aygün'ün görevden el çektirilmesini talep ettik. Bu talebimizden 3 buçuk saat sonra Cumhurbaşkanı Kararnamesi ile ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Halis Aygün görevden alındı. Ancak bu yetmez mümkün değil. Daha önce ÖSYM Başkanlığı yapmış olan Mahmut Özer Milli Eğitim Bakanlığı koltuğunda oturduğu müddetçe Devlet Denetleme Kurulu’nun sağlıklı görev yapması mümkün değildir.
“MANTIKSAL OLARAK AYNI SORULAR ÇIKABİLİR AMA BİRE BİR AYNI OLMASI İZAH EDİLMEZ”
Daha başka bir ilginç olay yaşandı ÖSYM’de. Bu sınav sorularının ‘Yediiklim’ soru kitapçığında aynısı olan… Bakın ÖSYM’nin soru no 49, Yediiklim’in soru no da 49. Soru aynı, şıklar aynı, yanıt aynı. Burada soru no 42 Yediiklimde soru no 41. Şıkların yerleri değiştirilmiş sadece. Bu da bize çok net gösteriyor… Biz eğitimciyiz. Sorularda benzerlikler olabilir. Mantıksal olarak aynı sorular da çıkabilir. Ama bire bir aynı olması izah edilemez.
“ÖSYM’DE ÇALIŞAN 432 KİŞİNİN YERİ NEDEN DEĞİŞTİ”
Bir ay önce, temmuz ayında, ÖSYM’de işyerinde çalışan 432 kişinin yeri değişti. 432 kişinin yeri neden değişti? Burada yer değişikliği yapılırken Tez-Koop-İş Sendikası temsilcisinin de yeri değiştiriliyor. Tez-Koop-İş Sendikası genel merkezi bu duruma itiraz ediyor. Diyor ki; ‘İşyeri temsilcisinin yeri yasaya göre değiştirilemez’. Yasaya rağmen işyeri temsilcisinin yeri de değiştiriliyor. Bu 432 kişinin yeri neden değişti, yerine kimler geldi, sınava 1 ay kala bu değişikliğin amacı nedir?
“CUMHURİYET SAVCILARI NE İŞ YAPIYOR”
Tüm bunlar olup biterken Cumhurbaşkanı olayda bir şaibe olduğunu görerek Devlet Denetleme Kurulu’nu göreve çağırmışsa, ÖSYM Başkanını görevden almışsa Cumhuriyet Savcıları ne iş yapıyor? Burada bir usulsüzlük, hırsızlık var. Alın teri çalınmış. Umutlar çalınmış, iş ve ekmek çalınmış. Bu hırsızlık olayını kim takip edecek? İdari takip var, peki adli takibi kim yapacak? Cumhuriyet Savcıları. Cumhuriyet savcıları şu ana kadar herhangi bir soruşturma başlatmadı. Bu konuda da CHP olarak bizler hazırlığımızı yaptık Ankara Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda da bulunuyoruz. Bu konuların açığa çıkması bizim için elzemdir.
“SINAVA GİRECEKLER ENDİŞELİ”
Vatandaşlarımızın ÖSYM’de yaşanan bu olaydan sonra Öğretmenlik Alan Bilgisi Testi sınavı var (ÖABT). Bu sınava girecek olan Metin Ünal öğretmenimiz şöyle diyor: “Ayın 14'ünde ÖABT'ye gireceğiz. Bu kafayla nasıl olacak? Ben her soruyu şüphe ile mi okuyacağım?” diyor. Bu kaygıyı bir öğretmene nasıl yaşatıyorsunuz? Önümüzdeki dönem yapılacak sınavların tamamı şaibeli olacaktır.19 Kasım 2022 Cumartesi günü Uzmanlık/Başöğretmenlik Öğretmenlik sınavına girecek olan 602 bin öğretmenimiz de bize mailler yoluyla hem milletvekillerimize hem bana ulaşıyorlar ve diyorlar ki, ‘Bu kadar, haksızlık hukuksuzluk ve soruların çalındığını göre göre öğretmenler uzmanlık sınavına giremez’ diyorlar. Buradan çağrı yapıyorum: Sayın Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer ya o koltuğu bırak ya bugünden bir ÖSYM’deki yolsuzluğu açıkla, iki uzman öğretmenlik sınavının yapılmayacağını açıkla. Bu kadrolar değişmediği müddetçe öğretmenlerin uzmanlık sınavı yapılamaz.
“ÖĞRETMENLERE ÇAĞRIMDIR: SINAV SONUÇLARINA İTİRAZ ETTİĞİNİZDE SONUÇ DEĞİŞMİYOR. BUGÜNDEN ÇIĞLIĞINIZI YÜKSELTİN”
Öğretmenlere de buradan çağrımdır: Sınav sonuçlarına itiraz ettiğinizde sonuç değişmiyor. Bugünden çığlığınızı yükseltin. Bugünden sınava girmeyeceğinizi deklare edin, ‘Güvenmiyoruz, inanmıyoruz, geleceğimizi sizin elinize teslim edemeyiz’ demek zorundasınız. Bunu demezseniz KPSS’de yaşanan sorunlar sizi de yakacak. Öğretmeninden öğrencisine, gencinden iş arayanına kadar emekleri alın terleri çalınıyorsa, umutları çalınıyorsa umudun adı CHP’dir. CHP olarak biz bu sorunu takip etmeye devam edeceğiz.
“ÖSYM TEPEDEN TIRNAĞA DEĞİŞTİRİLMELİ”
Erdoğan’a teşekkür ve çağrıda bulunmak istiyorum. Teşekkürüm ÖSYM Başkanını görevden alması ve Devlet Denetleme Kurulu’nu göreve çağırması anlamlıdır önemlidir ama yetmez Milli Eğitim Bakanını da o soruşturmanın selameti için görevden alması lazım. Bu konuda bu kadar hızlı hareket ettiği için teşekkür ediyorum. İkinci çağrım şudur: 602 bin öğretmen ve öğretmenlik alan yeter sınavına girecek olan öğretmenler kaygı taşımaktalar. Bu kaygıyla birlikte sınavlar yapılamaz. Derhal ÖSYM tepeden tırnağa değiştirilmeli. Eğitim bileşenlerinden yetkili olan sendika dahil olmak üzere eğitim sendikaları ile birlikte bir komisyon oluşturulmalı. Bu komisyon bu süreci takip etmeli. Ayrıca TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Üyeleri de bu süreci takip etmeli ve görevli kılınmalıdır.”
ADIGÜZEL: “FETÖ GİTTİ MAŞA DÜŞTÜ GERÇEK EL ORTAYA ÇIKTI”
Mustafa Adıgüzel ise konu ile alakalı şu açıklamayı yaptı:
"AKP bir siyasi parti ya da siyasi oluşum değildir. AKP çeşitli cemaat ve tarikatların bir üst kuruluşu niteliğinde bir organizasyondur. Rant paylaşımını, koltuk paylaşımını, parselleşmeyi yöneten bir kurumdur. Bütün bakanlıklarda ve kurumlarda AKP'nin izdüşümünü görebilirsiniz. AKP nasıl cemaatler ve tarikatlar arasında bölüşülmüşse kurumlar da bu şekilde bölüşülmüştür. Geçmişte FETÖ ağırlıktaydı şimdi onun boşalttığı alanlara başka tarikat ve cemaatler girmiştir. Bu yüzden Sayın Erdoğan'ın ÖSYM Başkanını görevden alması ‘neden soruları sızdırdın?’ tepkisi değil ‘neden soruları acemice sızdırdın?’ tepkisidir. FETÖ gitti maşa düştü gerçek el ortaya çıktı. Yani FETÖ'nün eğitimli kadrolarının daha ustaca yaptığı bu işlerde şimdi acemilikler yapılmaktadır. Bu nedenle ortaya dökülmektedir. ÖSYM başkanının görevden alınmasından sonra bu işi daha ustaca yapan yani soruları daha gizlice çaldıran kişiler göreve gelecektir. ÖSYM cemaatlerin ve tarikatların birbirlerine yaptıkları operasyonlara sahne olmaktadır. Bu konunun da kendi içlerinde yapılan bir operasyon olabileceğini de bir köşeye not etmek istiyorum.
“DEVLETİN TÜM BAKANLIKLARI VE KURUMLARI CEMAATLER ARASI SAVAŞA SAHNE OLMAKTADIR”
Sayın Yıldırım Kaya da çok güzel gösterdi, bazı sorular noktasına virgülüne kadar aynı olduğu gibi örneğin 26. sorunun sırası dahi aynı. Artık bu bir acemilik olamaz bir operasyon da olabilir. Bir önceki Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk'u uyardım. Sizi cemaatler getirdi cemaatler götürecek dedim. Yıldırım Kaya başkanımızın talebini bir kere daha güçlü bir şekilde tekrar etmek istiyorum. Eğer ÖSYM Başkanını görevden alıp Devlet Denetleme Kurumu'nu göreve çağırıyorsanız Milli Eğitim Bakanı'nın orada ne işi var? İşin başı o zaten. Devletin tüm bakanlıkları ve kurumları cemaatler arası savaşa sahne olmaktadır.”