HULUSİ AKAR: TAHIL KORİDORU MUTABAKATI 120 GÜN GEÇERLİ OLACAK. İMZALANAN MUTABAKAT RUS LİMANLARINI KAPSAMIYOR

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Karadeniz’de oluşturulan ‘tahıl koridoru’ hakkında, "Mutabakat 120 gün geçerli olacak. Herhangi bir itiraz, yeni talep olmazsa otomatikman devam edecek, değilse ona göre yenilenecek. 22 Temmuz'da imzalanan mutabakat muhtırası Ukrayna limanlarıyla alakalı, Ukrayna li...

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Karadeniz’de oluşturulan ‘tahıl koridoru’ hakkında, "Mutabakat 120 gün geçerli olacak. Herhangi bir itiraz, yeni talep olmazsa otomatikman devam edecek, değilse ona göre yenilenecek. 22 Temmuz'da imzalanan mutabakat muhtırası Ukrayna limanlarıyla alakalı, Ukrayna limanlarındaki tahıl ve gıda maddelerinin sevkiyle alakalı. Rus limanlarını kapsamıyor bu. Rus limanları için görüşmeler devam ediyor" dedi. 

Hulusi Akar, 13. Büyükelçiler Konferansı'nda bugün yaptığı konuşmada, savunma ve güvenlik konularında bilgiler verdi. Çok boyutlu ve çok değişken bir ortamda bulunulduğuna işaret eden Bakan Akar; Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri’nin Cumhuriyet tarihinin en yoğun günlerini yaşadığını belirtti.

Türkiye’nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde uluslararası ortamda özne haline geldiğini ifade eden Akar, bu kapsamda Türk Silahlı Kuvvetleri’nin de görev ve sorumluluklarının arttığını bildirdi. Akar, "Bizim askeri literatürde bir etki alanı var, bir ilgi alanı var. Etki alanımız üç kıta, ilgi alanımız da bütün dünya olmuştur" diye konuştu.

Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarının yoğun şekilde çalıştığını kaydeden Bakan Akar; kara, deniz ve hava sınırlarında Mehmetçiğin büyük bir özveri, kahramanlık ve fedakârlıkla görev yaptığını anlattı.

"DÜNYA STANDARTLARINDA HUDUT GÜVENLİĞİ SAĞLAMAKTAYIZ"

Sınırlarda yüksek teknolojik cihazların kullanıldığını aktaran Akar, şunları söyledi:

"Dünya standartlarında hudut güvenliği sağlamaktayız. Bununla alakalı yaptığımız çalışmalarda biz, öncelikle caydırmak için uğraşıyoruz. Diğer taraftan görme, tespit etme ve bunların bulunması ve engellenmesi... Bu manada hudutlarımızın ciddi şekilde korunduğunu ve Cumhuriyet tarihimizin en yoğun tedbirleriyle korunduğunu da hepimiz rahatlıkla söyleyebiliriz. Buna inanmamız lazım."

Sınırlar konusunda gerçek dışı haberlerin yapıldığına dikkat çeken Bakan Akar, Afganistan'da yaşanan bir olayın Türkiye sınırlarında olmuş gibi yansıtıldığını dile getirdi.

Akar, "Mehmetçiğin tek beklentisi, emeğine saygı gösterilmesi. Başka bir şey istemiyor. Bu manada yapılan çalışmaların da herkes tarafından görülmesi lazım geliyor. Uluslararası hukuk çerçevesinde yapmamız gereken faaliyetler var. Bunları da eksiksiz aksaksız yaptık, yapmayı sürdürüyoruz" diye konuştu.

"VATANDAŞLARIMIZI VE ÜLKEMİZİ KORUMAK İSTİYORUZ"

Terörle mücadelede yapılanları da anlatan Bakan Akar, şöyle konuştu:

"Bizim tek amacımız terörle mücadelede; çok açık ve seçik bir şekilde söylemek gerekirse biz hudutlarımızı korumak istiyoruz. Vatandaşlarımızı ve ülkemizi korumak istiyoruz. Hak ve hukukumuzu korumak istiyoruz. Bunun dışında bizim kimsenin toprağında, hakkında, hukukunda gözümüz olmadığını defalarca söyledik, söylemeye devam ediyoruz. Başkalarının toprağında gözümüz olmadığı gibi oradaki vatandaşın hakkını, hukukunu korumak için gayret gösteriyoruz. Camilerimiz bombalandı biliyorsunuz Kilis'te. Cami dâhil bombalandı. Reyhanlı'da şehitlerimiz oldu. İnsanlar tarlasına gidemez hâle geldi. Dolayısıyla bizim yaptığımız herhangi bir şekilde keyfi, herhangi bir şekilde işgal harekâtı değil, kesinlikle teröristlere karşı, tek hedefimiz olan teröristlere karşı ülkemizi, hudutlarımızı korumak. Gayretimiz bundan ibaret."

"BİR TERÖR ÖRGÜTÜYLE BAŞKA BİR TERÖR ÖRGÜTÜ YENİLMEZ" 

Bakan Akar, 24 Temmuz 2015'ten itibaren başlatılan büyük çaplı operasyonların ardından teröristlerin çukurlar kazarak saldırlar düzenlediğini, bu teröristlerin çukurlara gömüldüğünü söyledi. Sınır ötesindeki operasyonlarla ilgili de bilgi veren Akar, şöyle devam etti:

"Fırat Kalkanı Harekâtı'nda 4 bin 500 civarında teröristi, DEAŞ'lı teröristi etkisiz hâle getirdik. Hem Irak'ın kuzeyinde hem Suriye'nin kuzeyinde. Bu manada koalisyon kuvvetlerinin yaptıkları operasyonlar, hava operasyonları… Uçaklarla, İHA'larla, SİHA'larla... Teröristlerle, özellikle bu DEAŞ'la göğüs göğse mücadele eden tek ordu Türk Silahlı Kuvvetleri. Bunu büyük başarıyla yerine getirdiler. Biz diyoruz ki müttefiklerimize, dostlarımıza, 'Siz niye PKK'yla, niye YPG'yle iş birliği yapıyorsunuz? YPG'nin PKK'dan farkı yok. Bu bir terör örgütü. Bir terör örgütüyle başka terör örgütü yenilmez. Dolayısıyla bir sıkıntınız varsa iş birliği yapalım’. Fakat şu ana kadar maalesef bu konuda pozitif bir cevap, müspet cevap almadık, alamadık."

"BİZİM TEK HEDEFİMİZ TERÖRİSTLER. KÜRTLER BİZİM KARDEŞİMİZ, ARAPLAR BİZİM KARDEŞİMİZ"

Bakan Hulusi Akar, Pençe serisi operasyonlarla da Irak'ın kuzeyindeki terörle mücadelenin sürdüğünü dile getirdi. "Teröristi kaynağında etkisiz hâle getirmek" anlayışıyla mücadele verildiğini ifade eden Akar, şunları söyledi:

"Şimdi dedik ki neredelerse, terörist neredeyse, hedefimiz orası. Bazı spesifik sorular alıyoruz: 'Şura hedef mi, bura hedef mi?' Evet, terörist varsa hedef. Yani biz, teröristi bitirmekte, en son teröristi etkisiz hâle getirmekte kararlıyız. Altını çizeceğimiz önemli bir konu da bizim tek hedefimiz teröristler. Kürtler bizim kardeşimiz, Araplar bizim kardeşimiz. Hiçbir etnik grupla, hiçbir dini grupla bizim bir muhasebatımızın olmadığını da herkesin bilmesini istiyoruz. Fakat maalesef içeride ve dışarıda bilinçli bir şekilde medyada, siyasette, diplomaside bunu istismar edenler var. Bunu bir şekilde çarpıtanlar var. Çünkü bütün operasyonlar bizim kendi karnemizdir ve bu karnemizde biz, masum insanlara, tarihi, dini, kültürel yapıların ve çevrenin dokunulmaz olduğunu planlamada, icrada bütün arkadaşlarımıza çok açık ve net bir şekilde emretmiş bulunuyoruz. Dolayısıyla bütün faaliyetlerimiz bu çerçevede oluyor. Bunun dışındakilerin hepsi karalama kampanyasından başka bir şey değil."

"1 MİLYON 100 BİN SURİYELİ TOPRAKLARINA DÖNDÜ"

Hulusi Akar, Suriyeli mültecilerin güvenli şekilde topraklarına dönebilmeleri için yapılan çalışmaların ne kadar önemli olduğunu herkesin bilmesi gerektiğini söyledi. Bunların yapılmaması hâlinde Türkiye'ye gelen göçün çok daha fazla olacağını belirten Akar, ilk amaçlarının Türkiye'ye yeni göçün gelmemesi, ikincisinin de bölgenin yeniden cazip hâle getirilerek Türkiye'deki Suriyelilerin topraklarına dönmeleri olduğunu dile getirdi.

Irak'ın kuzeyine yapılan operasyonlar sonunda terör örgütlerinin büyük bir çöküş içinde olduğunu ifade eden Bakan Akar, örgüt mensuplarının kendilerini hiçbir yerde güvende hissetmediklerini, elebaşlarının iki gece aynı yerde yatmadıklarını ve panik içinde olduklarını anlattı. Akar, şöyle konuştu:

"Çaresizlikten dolayı terör örgütlerinin elebaşları, bunu açıkça açık kaynaklardan görüyoruz, kendi teröristlerine 'Gidin ne yaparsanız yapın' diyor. Yani masum insanları katletmek, ormanların yakılması dâhil, turistlik bölgeler dâhil, buralara karşı saldırı emri verilmesi konusunda teröristleri teşvik ettiklerini de takip ediyoruz. 40 yıldan beri asil milletimizin başına bela olan bu terör belasından milletimizi kurtarmakta kararlıyız. Bölgede yapmış olduğumuz ister Pençe-Kilit olsun ister diğer operasyonlar olsun hiçbiri işgal harekâtı değildir. Biz, teröristlerle mücadele ediyoruz. Tek hedefimiz teröristler. Bunlar neredeyse hedefimiz orası diyoruz. Özellikle bu Zap bölgesi gerçekten kritik bir bölge. Çok sert bir bölge; inişler çıkışlar, sarp kayalıklar, dereler tepeler ve hiç olmadığı kadar yoğun mağara var. Hiç olmadığı kadar el yapımı patlayıcı ve mayın var etrafta. Bizim diğer operasyonlarda yaptıklarımızın 10 katına yakın mayın var, dolayısıyla her adımda bir tehlike var. Mehmetçik, tüm bu zorluklara rağmen azimle, kararlılıkla bu mücadelesini sürdürmekte. En son terörist etkisiz hâle getirilinceye kadar bu mücadele devam edecek. Şu ana kadar yapılan mücadelede, sabah da iki tane haber geldi, 311 terörist etkisiz hâle getirildi."

Türkiye'nin operasyonları sonrası, 1 milyon 100 bin Suriyelinin topraklarına döndüğünü söyleyen Bakan Akar, "Bu gerçekten güzel bir şey hem orada göçü önledi hem Türkiye'den oraya dönüşleri sağladı. Biz, bunu Amerikalılara, Avrupalılara söylediğimizde, 'Bu sadece bizim için bir çalışma değil' diyoruz. 'Aklınız varsa sizin için de bir çalışma bu çünkü burada göç arttığı zaman, Türkiye'ye göç geldiği zaman bunlar artık devam edecekler. Türkiye'nin ötesine, Avrupa'nın ötesine, dolayısıyla burada sizin bir şekilde terörle mücadelemize katkı vermeniz, anlamanız lazım' diye kendilerine zaman zaman hatırlatıyoruz" dedi.

"SON BİR YILDA 2 BİN 446 KİŞİNİN TSK İLE İLİŞKİSİ KESİLDİ, 790'ININ RÜTBESİ GERİ ALINDI"

FETÖ ile mücadeleye de değinen Bakan Akar, son bir yılda 2 bin 446 kişinin Türk Silahlı Kuvvetleri’yle ilişkisinin kesildiğini, bunlardan 790'ının rütbelerinin geri alındığını bildirdi.

"TAHIL KORİDORU MUTABAKATI 120 GÜN GEÇERLİ OLACAK. İMZALANAN MUTABAKAT RUS LİMANLARINI KAPSAMIYOR"

Tahıl koridoru anlaşması hakkında da bilgi veren Akar, çalışmanın tamamen insani olduğunu, müşterek şekilde kontrolün yapıldığını anlattı. Bakan Akar, mayınların temizlenmesi konusunda da şu ana kadar herhangi bir problem olmadığını aktardı. Akar, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Mutabakat 120 gün geçerli olacak. Herhangi bir itiraz, yeni talep olmazsa otomatikman devam edecek, değilse ona göre yenilenecek. 22 Temmuz'da imzalanan mutabakat muhtırası Ukrayna limanlarıyla alakalı, Ukrayna limanlarındaki tahıl ve gıda maddelerinin sevkiyle alakalı. Rus limanlarını kapsamıyor bu. Rus limanları için görüşmeler devam ediyor."

TÜRKİYE-YUNANİSTAN İLİŞKİLERİ

Türkiye ile Yunanistan arasındaki sorunlara da değinen Hulusi Akar, Yunanistan'ın tarihten bugüne kadar yaptığı uygulamalarla, söylemlerle ve eylemlerle Türkiye'nin haklarını taciz ettiğini belirtti. Bunlara rağmen Türkiye'nin diyalog ve diplomasiyle bu problemleri çözme taraftarı olduğunu, ancak bu konuda Yunanistan'dan gerekli cevabı alamadıklarını aktaran Bakan Akar, Yunan medyasında Türkiye aleyhine çok sayıda yalan haber yapıldığını söyledi. Akar, "Bizim yıllar önceki tatbikattaki fotoğrafları, videoları almışlar, Yunan gazeteleri ve televizyonlarında gösteriyorlar. 'Türkler taarruza hazırlanıyor.' Böyle bir şey yok. Gel seni ben Foça'ya götüreyim. Herkes işinde gücünde. Yani böyle bir saplantı var bilinçli, bilinçsiz. Bunların da kırılması lazım" diye konuştu.

Türkiye'nin yurt dışı faaliyetleri kapsamında Libya'da çok ciddi ve dürüst bir iş yaptıklarını belirten Bakan Akar, o günkü Libya hükümeti tarafından NATO da dâhil olmak üzere ülkelere yardım yapmaları için mektup yazıldığını, mektuba tek olumlu cevap veren kişinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olduğunu bildirdi. Bakan Akar, davet üzerine Libya'da olduklarına işaret ederek, "Yaptığımız faaliyetlerle şu anda görüşmelerin yolu açıldı. Şu anda orada, beş merkezde silahlı kuvvetlerinin personelini yetiştiriyoruz ve ordunun modernizasyonuna gayret gösteriyoruz" dedi.

Karabağ meselesinde 30 yıl görüşmeler yapıldığını ve bir sonuç alınamadığını ifade eden Bakan Akar, "En sonunda 'Yeter artık' demek suretiyle oradaki Azerbaycanlı kardeşlerimiz operasyon başlattılar ve 44 gün içinde çok şükür topraklarının güvenliğini sağladılar" değerlendirmesini yaptı.

Türkiye'nin savunma sanayii alanında da Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın teşviki ve desteğiyle son dönemde çok ciddi aşamalar kaydettiğine dikkati çeken Bakan Akar, şunları söyledi:

"Eskiden piyade tüfeği yapmada sıkıntımız vardı. Son yıllara kadar piyade tüfeğimizin menşei de yabancı bir patentle kullanılmaktaydı. Şimdi çok şükür hafif silahlarımızdan tutun İHA'lar, SİHA'lar, zırhlı araçlarımız, gemilerimiz var. Gemi yaptık, tasarladık, inşa ettik ve bunu da ihraç ediyoruz. Burada en önemli konu; kamunun, vakıfların, üniversitelerimizin, özel sektörün el birliğiyle, omuz omuza çalışmasının büyük faydası oldu."

Hulusi Akar, terörle aralarına mesafe koymadıkları takdirde İsveç ve Finlandiya'nın NATO'ya katılmalarına "evet" demeyeceklerini de kaydetti.

Gündem Haberleri