İYİ Parti Genel Başkan Başdanışmanı ve İzmir Milletvekili Aytun Çıray, "Abdülhamit Han" gemisinin Doğu Akdeniz'e sondaj yapacağı mevkinin "Yunanistan’ın hak iddiaları ile uyumlu" olduğunu savunurken, "AB ve ABD’nin sert uyarıları gereği sorunsuz bölgelere yani kendi karasularımıza mı çekilmekteyiz" diye sordu. Geminin şaşalı bir törenle uğurlanmasını da eleştiren Çıray, "Bu tutumunuzla Osmanlı donanmasını çürüten Abdühamit’in bile kemiklerini sızlattınız" dedi.
İYİ Parti Genel Başkan Başdanışmanı ve İzmir Milletvekili Aytun Çıray, sondaj için Doğu Akdeniz'e uğurlanan "Abdülhamit Han" gemisiyle ilgili açıklama yaptı. Çıray, "Abdülhamit Han olarak adlandırılan sondaj gemisi bugün Taşucu limanından Doğu Akdeniz’deki sondaj noktasına üst düzey katılım ile yapılan şaşalı bir törenle uğurlanmış ve kamuoyunun gözünü boyamak için bu faaliyet büyük bir milli başarı gibi lanse edilmiştir. Bu tutumunuzla Osmanlı donanmasını çürüten Abdühamit’in bile kemiklerini sızlattınız" ifadelerini kullandı.
Sondaj yapılacak mevkinin milli menfaatlere katkı sağlamayacağını vurgulayan Çıray, şunları belirtti:
"Halbuki; Abdülhamit Han sondaj gemisinin görevlendirildiği mevki, Yörükler-1 Kuyusu mevkisidir. Bu mevki sahillerimize çok yakın (55 km.), hiçbir siyasi kazanım elde edilemeyecek, tam aksine AB, ABD ve Yunanistan’ı çok memnun edecek ve milli menfaatlerimize hiçbir katkı sağlamayan noktadadır. Kısacası dağ fare doğurmuştur. Yunanistan'ın hak iddia ettiği Meis'in güneyine gidemiyorsunuz. 2020 Ağustos ve Eylül aylarında, Oruç Reis araştırma gemisi Meis Adası güneyindeki Yunanistan tarafından hak iddia edilen bölgede Deniz Kuvvetlerimizin olağanüstü desteğiyle araştırma yapmış ancak gerek ABD gerekse AB’den gelen sert uyarılarla bu bölgedeki faaliyetleri askıya alınmıştır."
"YUNANİSTAN'IN HAK İDDİALARIYLA UYUMLU..."
Çıray, seçilen yerin Yunanistan'ın çıkarlarına uygun olduğunu belirtirken, şöyle devam etti:
"ABD/AB’yi rahatsız etmeyecek bir noktada (Türkiye sahilinden yaklaşık 30 deniz mili uzakta) faaliyet gösterilmesi siyasi veya ekonomik bir kazanım yerine her zaman olduğu gibi iç politikaya yönelik bir hamledir. Sondaj yapılacak mevkinin Yunanistan’ın hak iddiaları ile uyumlu olduğunu da ayrıca belirtmek isterim. Bu nokta yerine amaç gerçekten milli menfaatleri korumak olsa idi örneğin; sözde GKRY 6 numaralı parselinin Türk Deniz Yetki Alanları içindeki bölümünde veya Yunanistan tarafından uluslararası hukuka aykırı olarak sahiplenilen Meis Adası güneyindeki daha önce Oruç Reis araştırma gemisi tarafından surveyi yapılan bölge içerisindeki bir noktada sondaj yapılması daha yerinde olabilirdi. Bu hamle iç politikaya yönelik mükerrer bir gayret olup; ülkeye ekonomik olarak kazanç sağlamayacak, siyasi olarak bir getirisi olmayacak ve sondaj faaliyetinde günlük olarak milyonlarca doları harcayarak batıyı sinirlendirmeden iç politika kazanımı elde etmek için yapılan bir israftır.
Sondaj faaliyetlerinin maliyetine de değinen Çıray, şu soruları yöneltti:
"-Sayın Erdoğan milletimizi hamasetle oyaladığı bu dönemde Doğu Akdeniz’de GKRY’nin sözde 6 numaralı parseli içinde İtalyan ENI ve Fransız TOTAL şirketleri tarafından araştırmaya devam edilmektedir. Üstelik bu parselin önemli bir kısmı da Türk Deniz yetki alanları içerisinde yer almaktadır. Bu parseldeki GKRY adına yapılan çalışmalara da neden devlet kurumlarından bir itiraz gelmemiştir? İlle bir tavır konulacaksa Abdülhamit Han sondaj gemisi niye buraya gönderilmemiştir?
-2020 yılında Yunanistan’la gerginlik pahasına Meis güneyinde 2 ay süre ile Oruç Reis tarafından icra edilen araştırma faaliyetlerinin sonuçları ne olmuştur?
-Bu bölgede başka hiç mi sondaj yapılacak alan bulunamamıştır?
-Abdülhamit Han Gemisi’nin sondaj faaliyetlerinin günlük maliyeti dolar bazında ne kadardır?
-AB ve ABD’nin sert uyarıları gereği sorunsuz bölgelere yani kendi karasularımıza mı çekilmekteyiz?"