Haber: ÇAĞATAN AKYOL - Kamera: SADIK KARAKULOĞLU
Kadir Has Üniversitesi öğretim üyesi Kerem Yıldırım, CHP Yurt Dışı Örgütlenme Çalıştayı’nda, “Anayasa Mahkemesi’nde, posta yoluyla oy verme iptal edildi. Çünkü oy hakkının gizliliğinin ihlali düşünüldü. Hâlâ elektronik olarak oy verme, bir alternatif olarak önümüzde duruyor. Ben, CHP örgütünü de sayın parti çalışanlarını da bu konuda, gelecekte, orta ve uzun vadede internet üstünden yurt dışında oy vermeyle ilgili şimdiden çalışmalar yürütmeye davet etmek isterim” dedi.
CHP Yurt Dışı Örgütlenme Çalıştayı, İstanbul’un Maltepe ilçesindeki Yaşar Kemal Kültür Merkezi’nde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan ile İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun katılımıyla bugün başladı.
Kadir Has Üniversitesi öğretim üyesi Kerem Yıldırım, çalıştayda “Yurt Dışı Seçmenlerin Türkiye Seçimlerine Katılım Sorunu, Düşük Katılım Nedenleri, Çözüm Yolları” konulu bir sunum yaptı. Yurt dışında yaşayan seçmenlere yönelik çalışma sayısının az olduğuna dikkat çeken Yıldırım, özetle şöyle konuştu:
“YURT DIŞINDAKİ SEÇİMENİN TÜRKİYE'DEKİ SEÇİMLERE KATILIMI ÇOK DÜŞÜK: Biz, 2002 yılından beri seçim araştırmaları yürütüyoruz Türkiye genelinde. Seçmenleri anlamaya çalışıyoruz. Bu çalışmalara dönüp baktım, acaba buradan yakalayabilir miyiz yurt dışındaki seçmenlerimizi diye. Maalesef, yurt dışında doğmuş veya ebeveynlerinden herhangi biri yurt dışında doğmuş, hâlihazırda Türkiye’de bulunan ve bizim araştırmalarımıza katılan seçmen gayet düşük. Bu sebeple sistematik çalışma yürütüldüğünü söylemek pek mümkün değil. Tek istisnası, Hacettepe’den Murat Erdoğan hocanın yaptığı 2014 yılındaki çalışması. Bu çalışmada çok önemli bir bulgu var. 2013 yılında Alman federal seçimlerinde, oradaki çifte vatandaşların katılım oranı yüzde 70 gibi çok yüksek bir rakam. Bu katılan Türkiye kökenli seçmenlerin de yüzde 88’i üç tane farklı merkez sol partiye oy veriyor. Seçmenler 2014’te ilk kez orada kurulan sandıklarda Türkiye’deki cumhurbaşkanı seçimlerine katıldıklarında, seçime katılım oranının çok çok düşük olduğunu görüyoruz.
YURT DIŞINDA OY VERMEYLE İLGİLİ ŞİMDİDEN ÇALIŞMALAR YÜRÜTMEYE DAVET ETMEK İSTERİM: 2022 itibarıyla dünyada 200 milyon kadar büyük bir seçmen kitlesi, vatandaşlık seçmen hakkına sahip, seçim hakkına sahip. Yurt dışında yaşıyorlar. Bununla ilgili akademik çalışmaları çok detaylı vermek istemiyorum ama farklı bulgular var. Bunlardan bence en önemlisi, rejimlerin bir yandan demokratikleşmesine önayak olabilirken bir yandan da otokratik baskıcı rejimlerin sürekliliğine de sebep olabiliyor, yurt dışındaki seçmenlere oy hakkı tanınmasının. Ben, bunu önemli görüyorum. Bu, hepimizin düşünmesi gereken bir şey. Konuyla ilgili farklı düzenlemeler var tabii. Yasal düzenlemeler var dünyada. Posta yoluyla, elektronik yollarla, internet üstünden, Türkiye’de de aşina olduğumuz konsolosluk, büyükelçilik gibi temsilcilikler, vekaleten oy verme şeklinde yurt dışındaki seçmenlere bu hak tanınıyor. Burada altını çizmemiz gereken bir şey var. 2008’de yapılan yasa değişikliğiyle aslında elektronik olarak da yani internet üstünden belki gelecekte oy verme, yurt dışı seçmenler için yasalaştı. Anayasa Mahkemesi’nde, posta yoluyla oy verme iptal edildi. Çünkü oy hakkının gizliliğinin ihlali düşünüldü. Hâlâ elektronik olarak oy verme, bir alternatif olarak önümüzde duruyor. Ben, CHP örgütünü de sayın parti çalışanlarını da bu konuda gelecekte, orta ve uzun vadede internet üstünden yurt dışında oy vermeyle ilgili şimdiden çalışmalar yürütmeye davet etmek isterim.
AYRIMCILIĞA UĞRAYANLAR MERKEZ SAĞA OY VERİYOR: Ayrımcılığa uğradığını düşünen yurt dışında yaşayan seçmenlerin, daha çok Türkiye’deki seçimlerde milliyetçi, popülist, daha merkez sağa oy verdiklerini görüyoruz. Yani yurt dışı temsilcilerinin burada bence üzerine önemli bir görev düşüyor. O da şu; insanların yaşadıkları ülkeye entegrasyonlarına yardımcı olabilmek. İki farklı çalışma şunu gösteriyor bize. Aslında tabii yurt dışındaki vatandaşların katılımı çok demokratik bir açılım. Vatandaşın katılımını artıran bir süreç, fakat aynı zamanda Avrupa’daki Türkiye diasporasını bir oy deposu gibi gören merkez sağ ve sağ partilerin bu süreci desteklemesinde, sadece demokratik katılımı artırmak değil, aynı zamanda rekabeti biraz daha kendi lehine çevirecek şekilde bunu yapmaları var. Başka bir çalışma; 2015’te hatırlarsınız, iki tane arka arkaya genel seçim oldu, haziran ve kasım aylarında. Haziranda katılım çok arttı. Bunun esas sebebinin teknik bir değişiklik olduğu düşünülüyor. O da şu; 2014’teki cumhurbaşkanı seçiminde randevu sistemi vardı. Siz, konsolosluğa gitmeden bir randevu alıp öyle gidebiliyorsunuz. Fakat bu randevu sistemi kaldırıldıktan sonra katılımın arttığını görüyoruz.
YÜKSEK EĞİTİM SEVİYESİNE SAHİP YURT DIŞINDA YAŞAYAN SEÇMENLERİN KATILIM SEVİYESİ ÇOK YÜKSEK: Daha sonra kasımda tekrarlanan seçimlerde, tekrar bu sefer 35’ten yüzde 44 gibi bir katılım oldu. Buradaki esas sebep de Türkiye’nin içinde bulunduğu o zamanı düşünün, haziran seçimleri sonrası çok çalkantılı siyasi bir dönemden bahsediyoruz. Burada başka bir sebep de olabilir; yaz tatili dönemi. Yani haziran ayı tabii yaz dönemiydi. Kasım ayında herkes memleketine döndü. Hudutlarda vesaire oy kullanabildi insanlar. Başka bir çalışma da Hollanda’da bir saha araştırması. Bu, bence çok önemli. Gerçekten bu bulgular arasındaki en önemlisi bu diyebilirim. Türkiye’de doğmuş ve yüksek eğitim seviyesine sahip yurt dışında yaşayan seçmenlerin katılım seviyesi çok yüksek. Biliyorsunuz, Türkiye’de de uzun zamandır konuşulan bir mevzu. Türkiye’den yeni dönemde Almanya’ya, Hollanda’ya, Amerika’ya göç eden genç bir nüfus var. Bu nüfusun büyük bir çoğunluğunun aslında CHP’yi destekleme olasılığı çok yüksek ve ‘bu kitleye nasıl ulaşılır, bu nüfusun seçim kütüğüne orada kaydı nasıl yapılır ve nasıl entegre edilir, seçimlere katılımları sağlanır’ sorusuna cevap aramak, bence bu çalıştayda hepimizin üzerine düşünmesi gereken bir soru.
KATILIM SEVİYESİ EN YÜKSEK DÖRDÜNCÜ ÜLKE TÜRKİYE: 2020 yılında yapılan bir çalışmada, 25 farklı ülke arasında yurt dışında yaşayan Türklerin katılım seviyesi, en yüksek dördüncü ülke çıkıyor. Ekvador, İtalya ve Peru'dan sonra. Şunu da düşünmemiz lazım. 2017 referandumu, daha sonra genel ve cumhurbaşkanı seçimlerinde katılım daha da yükseldi. Katılımı artıran başka bir faktör de posta veya elektronik şekilde oy verebilmek. Dediğimiz gibi, posta işi Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildi ama internet üzerinden oy verebilme mevzuu, üzerinde ciddi şekilde düşünülmesi gereken, orta ve uzun vadede çok ciddi tartışmalara sebep olabilecek.
BÜYÜKELÇİLİKLER BAZINDA KAYITLI SEÇMEN İSTATİSTİKLERİ RESMİ OLARAK YSK VE TÜİK’TE MEVCUT DEĞİL: Burada altını çok kalın bir şekilde çizmek istediğim önemli bir bulgu var. O da şu; partilerin yabancı ülkelerde örgütlenmesi, teşkilatlarını kurmaları, seçime katılımı orada iki buçuk kat artırıyor. Yüzde 250. Yani yüzde 3’ten yüzde 8’e çıkarıyor. Belki rakamlar çok ufak ama oran olarak düşündüğünüzde bu çok ciddi. Yani bu dış temsilciliklerin, bu örgütlerin aslında ne kadar önemli olduğunu gösteren çok önemli bir bulgu. O yüzden ben bunu çok önemli buluyorum. Yani sizin bu örgütlenmenin ne kadar önemli olduğunu, katılımı ne kadar artırdığını gösteren ve hani 2013’ten beri bu adımlar atılıyor CHP bünyesinde, bunun aslında ne kadar öngörülü bir adım olduğunu da gösteren çok önemli bir bulgu. Şimdi bu çalışmalarda maalesef bir kısıt var. Şimdi yakın zamanda bir tartışma var. ‘İşte YSK’da ne bilgiler var’ vesaire. Şöyle bir sorunumuz var. Temsilcilik bazında, yani şehirler, konsolosluklar, büyükelçilikler bazında kayıtlı seçmen istatistikleri resmi olarak YSK ve TÜİK’te mevcut değil. Bu sebeple katılım oranı, sadece ve sadece ülke bazında analiz yapılabiliyor.
CHP’NİN DIŞ TEMSİLCİLİKLERİNE ÖNEMLİ GÖREV DÜŞÜYOR: Bence burada CHP’nin dış temsilciliklerine önemli bir görev düşüyor. O da şu; yani New York’ta ne kadar kayıtlı seçmen var, Berlin’de ne kadar var; Los Angeles’ta, Frankfurt’ta, Paris’te, Londra’da neler oluyor? Bu şehir bazındaki eksik bilgi bence çok önemli. Konuyla ilgili 2019’da Sayın Sezgin Tanrıkulu’nun verdiği bir soru önergesi vardı hatırlarsanız. Dışişleri Bakanlığı, yurt dışındaki vatandaş sayısını açıkladı. Yaklaşık 6 milyon olduğu söylendi fakat tabii ki vatandaşla seçmen iki farklı ayrı kavram. Yani birinde 18 yaş altı vesaire gibi insanlar var. Ülke bazında 2022 itibarıyla maalesef bu istatistik yok, resmi olarak yok. Gayrı resmi olarak var mı, yok mu onu ben bilemem ama resmi olarak baktığımızda bunlar mevcut değil.
SEÇİMLERE KATILIMA GÖRE ÖNLEMLER ALINMALI: Şimdiye kadar yapılmış bütün seçimleri, yurt dışındaki, inceleyelim ve nasıl bir tablo çıkıyor karşımıza bir görelim. Ama şunu bir hatırlatalım; parti örgütlerinin yurt dışındaki seçmenleri mobilize etmesinin seçimlere katılıma katkısı çok. İki buçuk kat. Şimdi burada kriterlerimiz ne olabilir ve nasıl stratejiler geliştirebiliriz? CHP yurt dışı örgütleri olarak, CHP’ye desteğin görece düşük olduğu yerlerde, Sayın Genel Başkan’ın da dediği gibi eleştirileri alıp, bir iletişim stratejisi geliştirip buradaki diğer partili seçmenleri ikna ve küskün -tırnak içinde- CHP’lilere ulaşmak. Kayıtlı seçmen sayısının böylece yüksek olduğu yerleri hedeflemek isteriz. Katılım düşükse, seçmen sayısı yüksek ama katılım düşükse, fakat CHP’ye destek varsa o zaman ikna etmekten ziyade katılımı artırılacak önlemler alınması.
TÜRKİYE SİYASETİNE İLGİ ARTIRILMALI: Türkiye’de doğmuş ve Türkiye’ye hâlâ ilgisi devam eden özellikle yüksek eğitimli kitleler… Burada iki çok farklı grup var. Bir memleketten yeni göçen, küskün genç yüksek eğitimliler. Diğeri de uzun zamandır orada yaşayan eski nesil, birinci jenerasyon göçmendir. Yani hedeflenmesi gereken, katılımın yüksek olduğunu tahmin ettiğimiz çok farklı iki grup. Türkiye’de doğmuş ve bu eğitim seviyesi yüksek, kalifiye yeni göçmenler nasıl ulaşılacağıyla ilgili, nasıl bir iletişim izleyeceği ile ilgili ek çalışmalar yapılmalı. Türkiye siyasetine ilgi artırılmalı. Bu çok önemli. Nasıl bir iletişim stratejisi izlenebilir, neler yapılabilir? Güçlü yönleri nedir örgütün, zayıf yönleri nedir? Tehditler nedir, fırsatlar nedir? Analizler yapılmalı. Uzun dönemde, şimdi bu önümüzdeki seçimler için değil ama uzun dönemde teknik iyileştirmeler olarak internet yoluyla oy verme hakkında ciddi çalışmalar yürütülmeli.”