VELİ AĞBABA: “GENÇLERİMİZİN GELECEĞİ İLE OYNANIYOR. ÇALINAN SADECE SORULAR DEĞİL, GENÇLERİN GELECEĞİ”

CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, “Bugün anlaşılıyor ki polislik sınavında da aynı şeyler yaşanmış. Polislik sınavı için soru hazırlayan bir derginin, sorulardan 32 sorunun 18’inin aynı 14’ünün benzer olduğu ortaya çıkmış. Devletin resmen çivisi çıkmış durumda. KPSS’de, polislik sınavında ya ...

CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, “Bugün anlaşılıyor ki polislik sınavında da aynı şeyler yaşanmış. Polislik sınavı için soru hazırlayan bir derginin, sorulardan 32 sorunun 18’inin aynı 14’ünün benzer olduğu ortaya çıkmış. Devletin resmen çivisi çıkmış durumda. KPSS’de, polislik sınavında ya da diğer ÖSYM’de bu tür iddialar maalesef gündeme geliyor. Gençlerimizin geleceği ile oynanıyor. Çalınan sadece sorular değil, gençlerin geleceği çalınan. İnsanlar ÖSYM’ye güvenmeyecekse nereye güvenecek? Mutlaka bu konuda da ciddi tedbirlerin alınması gerekiyor” dedi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, bugün Üniversiteli Malatyalılar Platformu’nun yaptığı etkinlikte gündemle ilgili değerlendirmeler yaptı. Polislik sınavındaki sorulardaki şaibeler, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin ÖTV ile ilgili, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun da Suriye rejimi ile ilgili açıklamalarına ilişkin konuşan Ağbaba şunları söyledi:

“MÜLAKAT VE SADAKATİ REDDEDİYORUZ. MUTLAKA LİYAKAT TÜRKİYE’DE ESAS KILINMALI DİYORUZ”

“Türkiye’nin en güvenilir kurumlarında birisi şimdiye kadar ÖSYM’ydi. ÖSYM’ye girerken gençler; üniversite sınavına giriyorsa, siyasi görüşünden dolayı ya da farklı kimliğinden dolayı bir haksızlığa uğramayacağına inanırdı. Şimdiye kadar. Ya da ÖSYM’nin yapmış olduğu sınavlarda örneğin KPSS, kimse zengin, fakir ya da torpiline göre soru olmayacağına, haksızlık olmayacağına inanırdı. Şimdi son KPSS iptal edildi, bir yayınevinin sorularının aynısının çıktığı iddia edildi.

Bugün anlaşılıyor ki polislik sınavında da aynı şeyler yaşanmış. Polislik sınavı için soru hazırlayan bir dergi, sorulardan 32 sorunun 18’inin aynı 14’ünün benzer olduğu ortaya çıkmış. Devletin resmen çivisi çıkmış durumda. KPSS’de, polislik sınavında ya da diğer ÖSYM’de bu tür iddialar maalesef gündeme geliyor. Gençlerimizin geleceği ile oynanıyor. Çalınan sadece sorular değil, gençlerin geleceği çalınan. Türkiye’de yaşayan insanlar ÖSYM’ye güvenmeyecekse nereye güvenecek? Mutlaka bu konuda da ciddi tedbirlerin alınması gerekiyor.

Artık hiç kimse sınava girerken bu sınavların tarafsız ya da soru çalınmadığını iddia edemez, maalesef yeni ‘FETÖ vari’ kumpaslarla, çalıntılarla, sızmalarla karşı karşıyayız. Bunu da gençlerin, sizlerin adına doğru olmadığını belirtmek istiyoruz. Eskiden ÖSYM bu işi nasıl yapıyorsa güvenilir bir şekilde, aynı şekilde yapılması lazım.

Burada aranması gereken şey maalesef liyakat. Devlet liyakate göre değil sadakate göre birilerine yakınlığa göre yönetilirse bu sorular da çalınır. Kimse bu yapılan sınavlara da güvenmez. Mutlaka liyakatin hakim kılınması lazım. Mülakat ve sadakati reddediyoruz. Mutlaka liyakat Türkiye’de esas kılınmalı diyoruz.

“SEN ZATEN ŞAKA GİBİ BİR ADAMSIN. TÜRKİYE’NİN BAŞINA ŞAKA GİBİ GELMİŞ BİR LİYAKATSİZ HAZİNE VE MALİYE BAKANISIN”

Liyakat olmayınca devletin diğer kurumları da yönetilmiyor. Dün ortaya çıktı Hazine ve Maliye Bakanı ÖTV’yi kaldıracağını iddia eden bir video çıktı ortaya. Şimdi ben şaka yapmıştım diyor. Sen şaka yapacak koltukta değilsin. Sen zaten şaka gibi bir adamsın. Türkiye’nin başına şaka gibi gelmiş bir liyakatsiz Hazine ve Maliye Bakanısın. Bu konuda şaka yapılır mı? İnsanlar araç alamıyor ÖTV’nin yüksekliğinden. ÖTV yüzde 80’lere varmış. Eskiden iki devlet memuru bir çalışan bir araç alabilmeyi hayal edebilirken bu hayal artık yok.

“İNŞALLAH GELDİĞİMİZDE ESAD’LA SURİYE REJİMİ İLE GÖRÜŞEREK TÜRKİYE’NİN MÜLTECİ MESELESİNİ DE ÇÖZEBİLECEĞİMİZİ SÖYLEMEK İSTİYORUM”

Maalesef dış politika da aynı şekilde. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, bir yabancı yayın ajansına, muhalefetle Suriye rejimini bir şekilde buluşturmamız lazım. Onları bir masada tutmamız lazım. Aksi taktirde kalıcı barış olmaz diyor.  Neresini tutsan her taraf dökülüyor. Biz yıllardan beri hemen yanı başımızdaki Suriye rejimi ile yani Esad’la ilişki kurulması gerektiğini, Suriye’nin ancak bu şekilde barışa ulaşabileceğini, Türkiye’nin mülteci meselesinin ancak bu şekilde çözülebileceğini söylüyoruz. Şimdi Suriye rejimi ile görüşmek için alttan alta mesaj veriyorlar. Esed diyorlardı yakında Esad olacaktır bunu söyleyelim. Maalesef bu Suriye meselesindeki Türkiye’nin izlemiş olduğu yanlış politika 5 milyona yakın Suriyeli mültecinin Türkiye’ye gelmesine neden oldu. Türkiye artık 100 yıl boyunca çözemeyeceği bir sorunla karşı karşıya. Dış politikada tutarlı olmazsa iseniz, dış politikada liyakat olmaz ise dış politikada geçmişte Atatürk’ün çizmiş olduğu komşularla iyi ilişkiler, rejim dışı unsurlarla ilişki kurma meselesinden dolayı maalesef hem Suriye parçalandı. Suriye’de artık kalıcı barış sağlamak çok zor hem de Türkiye bir mülteci meselesi ile karşı karşıya kaldı. İnşallah geldiğimizde Esad’la Suriye rejimi ile görüşerek Türkiye’nin mülteci meselesini de çözebileceğimizi söylemek istiyorum.”

 

Gündem Haberleri