İmam Ü.U. ve müezzin M.Y.'nin cuma namazı sonrası müftülük adıyla topladıkları paranın bir kısmını 27 Mayıs'ta zimmetlerine geçirdikleri iddiasıyla savcılığa suç duyurusunda bulundu. Kırıkkale Cumhuriyet Başsavcılığı, konuyla ilgili adli soruşturma, Kırıkkale Müftülüğü de idari soruşturma başlattı.
"ARADAKİ 400 LİRADA BİR ZİMMET SUÇU VAR"
Dernek Başkanı Kenan Doğanülker, her cuma sonrası toplanan paranın tutanakla müftülüğe teslim edildiğini belirterek, "27 Mayıs Cuma günü müftülüğe teslim edilmek üzere 4 bin 50 lira toplanmış. Toplanan para camimizdeki 3 kişi tarafından tutanakla tespit edilmiş. Ben o zaman şehir dışındaydım. Sonra bu tutanak imam ve müezzin tarafından camiden alınıp, il müftülüğündeki teslim yerine götürülmüş. Parayı teslim alan kişi parayı sayarken, paranın eksik olduğunu söylemiş. Onlar da tutanakta yazan 4 bin 50 liranın üstünü çizerek '3 bin 650 lira teslim aldım' diye imza atmışlar. Bu aradaki 400 lirada bir zimmet suçu var" dedi.
"BAŞKA YERDE GÖREVLENDİRİLMELERİNİ İSTİYORUM"
İmam ve müezzinin suçlu olup olmadığına adaletin karar vereceğini ancak bu süreçte görev yerlerinin değiştirilmesi için müftülükten talepte bulunduklarını kaydeden Doğanülker, "İmamların bu olaylardan sonra halen camimizde tutulması konusunda dernek üyelerimiz ve cami cemaatimiz tepkili. Bu yüzden en azından adalet tecelli edene kadar imamların buradan alınarak başka bir yerde görevlendirilmelerini istiyorum" diye konuştu.
"İMAMIN ARKASINDA HUŞU İÇERİSİNDE NAMAZ KILAMIYORUZ"
Cami cemaatinden Ali Yıldırım ise, "Bu olayları duyduktan sonra bizler de tedirgin oluyoruz. Kuşku içinde namaz kılıyoruz. İnsanız, hata olabilir fakat bu olayı saklaması doğru değil. Para eksik olabilir, bunu dernek başkanına söylemesi gerekiyordu. Evrakta tahribat yaptığı için bu bir suç. Bu imam hırsızlık yapıyorsa biz nasıl arkasında namaz kılacağız, diye aklımıza geliyor. İmamın arkasında huşu içerisinde namaz kılamıyoruz" dedi. Cami imamı Ü.U. ise dava sürecinin devam ettiğini, bu nedenle açıklama yapamayacağını dile getirdi.