ABDULLAH ÇELEBİ
Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi tarafından İzmir’e verilen 2022 Avrupa Ödülü’nün takdim töreni CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun katılımıyla yapıldı. Avrupa ödülünü 4 buçuk milyon İzmirli adına almaktan büyük gurur duyduğunu belirten İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Sayın Genel Başkanım, hiç şüpheniz olmasın. Kurtuluşun ve kuruluşun şehri İzmir, kadirşinastır. Türkiye’yi İzmir’le birlikte çok daha umutlu ve bereketli günlere ulaştırma mücadelenizde sonuna kadar arkanızda olduğumuzdan emin olabilirsiniz" dedi.
Avrupa ile ilişkilerin geliştirilmesi ve Avrupa ideallerinin yaygınlaştırılmasını sağlama hedefiyle verilen 2022 Avrupa Ödülü'ne yayık görülen İzmir'e ödülü, Konak'taki tarihi Agora Antik Kenti'ne takdim edildi.
Törene, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve eşi Selvi Kılıçdaroğlu'nun yanı sıra CHP MYK üyeleri; Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi Sosyal İşler, Sağlık ve Sürdürülebilir Kalkınma Komitesi Başkanı ve CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, CHP milletvekilleri, belediye başkanları ile siyasi parti temsilcileri katıldı.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, ödülü 4 buçuk milyon İzmirli adına ödülü almaktan büyük mutluluk duyduğunu belirtirken, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na da "Mücadelenizde sonuna kadar arkanızda olduğumuzdan emin olabilirsiniz" diyerek teşekkür etti. Tunç Soyer, şunları söyledi:
"OY VERMEKTEN DAHA FAZLA SORUMLULUK DÜŞÜYOR"
"Demokrasi, İzmir’in merkezinde bulunduğu Ege kıyılarında ortaya konmuş, insanlığın en önemli inovasyonlarından biridir. Avrupa Birliği’nin savunduğu değerler, yani özgürlük, eşitlik, hukukun üstünlüğü, insan onuru ve hakları demokrasinin tartışılmaz yapı taşlarıdır. Fakat dünya öyle bir noktaya geldi ki, demokrasi yeni bir perspektif kazanmak zorunda. Bu da ancak içine doğayı alan bir ufuk geliştirmekle mümkün. Pandemi, iklim krizi, savaşlar ve yaşadığımız felaketler gösterdi ki, demokrasinin var olması için vatandaşlara oy vermekten çok daha fazla sorumluluk düşüyor. Aktif yurttaşlık, özellikle yerelde, demokrasinin temel öznesi. Çünkü herkesin ve her şeyin birbirine bu kadar yakın olduğu yerelde, bireyin sadece kendinden mesul olması yetmiyor. Bireylerin birbirlerinden ve doğadan sorumlu oldukları bir anlayışa ihtiyaç var. Biz İzmir’de aktif yurttaşlığı çoğaltmak için sosyal demokrasiyi ekolojik demokrasi ve ekonomik demokrasiyle buluşturuyoruz.
"HASTA BİR GEZEGENDE YAŞIYORUZ"
Doğanın sağlığının bozulduğu bir yerde, tek tek insanların sağlığını korumak mümkün değildir. Düşünün bir kere: Vücut sıcaklığımız bir derece bile arttığında, kendimizi hasta ve yorgun hissediyoruz. Aynı şey dünyamız için de geçerli. Dünyanın sıcaklığı bir dereceden çok yükseldiği için artık hasta bir gezegende yaşıyoruz. Bu nedenle demokrasinin doğaya saygıyı, doğayla uyumu ve doğa haklarını da kapsayacak şekilde genişletilmesi gerekiyor ki; bu hastalığı tedavisi mümkün olsun. İşte buna ekolojik demokrasi diyoruz. Onun için şimdi ve hep birlikte diyoruz. Gelir adaletsizliğini ortadan kaldırmak içinse ekonomik demokrasiyi geliştiriyoruz. Tarım, enerji, ulaşım, inşaat ve geri dönüşüm sektörlerinde kooperatifçiliği yaygınlaştırıyoruz. Vatandaşlarımızın örgütlemesini destekleyerek üretimin öznesi haline getiriyor ve aynı zamanda yöneten olmasını sağlıyoruz. Biliyoruz ki, bir toplum en zayıf halkası kadar güçlüdür. Vatandaşların ekonomik bağımsızlığı ve özgürlüğü ise ancak ekonomik demokrasiyle pekiştirilebilir. Böylelikle İzmir’de sosyal, ekonomik ve ekolojik demokrasiden oluşan yeni bir demokrasi anlayışı ortaya koyuyoruz ve bunu yerelden inşa ediyoruz. Bu çabamızın çok önemli bir parçası da daima geçmişimizle ve değişimle uyum içinde olmak. Nesiller arası bilgi ve kültür aktarımını desteklemek. Bu duruşumuzu İzmir’in 2019 - 2024 yılı stratejik planında da sergiledik.
Birleşmiş Milletler’in on yedi sürdürülebilir kalkınma hedefinin tamamını kentin ana stratejisiyle bütünleştiren ilk belediye olduk. Sürdürülebilir gelişme hedefleri İzmir için iki temel anlam taşıyor. Birincisi refahı büyütmek ve bunu yaparken gelir adaletsizliğini engellemek. İkincisi ise şehrin büyümesini doğayla uyumlu bir şekilde sürdürmek. Bu stratejinin çıkış noktası, bir yerel yönetim olarak İzmir’in ekolojik zenginliğini ve ekonomisini bir arada geliştirebilmek. Böylece İzmir’in iklim krizine ve doğal afetlere karşı dirençli bir şehir olmasını sağlamak. Dirençli bir şehir olmanın yolu ise yaşamı demokrasi, doğa hakları, geçmiş ve gelecekle uyumdan oluşan bir değerler bütünü olarak görmekten geçiyor.
"ÜLKEMİZ EKONOMİK KRİZLE MÜCADELE EDİYOR"
Ülkemiz giderek daha çok içine kapandığı bir dönem yaşıyor. Ekonomik krizle, hayat pahalılığı ile mücadele ediyor. Tüm olumsuz koşullara karşın biz İzmir'i dünyayla entegre ediyoruz. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin güçlü mali yönetimiyle AAA kredi notunu taşımayı sürdürüyoruz. Buca Metrosu’nda olduğu gibi büyük ölçekli uluslararası yatırımları ülkemize çekmeye devam ediyoruz. Şehrimiz, ortaya koyduğu özgün şehircilik vizyonu nedeniyle dünyanın ilk CittaSlow Metropolü ilan edildi. Fuarlar başta olmak üzere çok sayıda uluslararası buluşmayı şehrimize getirerek İzmir’i Akdeniz ve dünya şehirleri için bir köprü haline getiriyoruz. Brüksel’de ve Almanya’nın 5 şehrinde İzmir evlerini açtık ve böylece Avrupa’yla şehrimiz arasında ekonomik ve kültürel işbirlikleri kuruyoruz. Tüm bunlar İzmir’de savunduğumuz demokratik değerlerin ve dünyaya açık bir yerel yönetim anlayışımızın sonucu.
"ÖDÜLÜ, 4.5 MİLYON İZMİRLİ ADINA ALIYORUM"
Sayın Genel Başkanım, hiç şüpheniz olmasın. Kurtuluşun ve kuruluşun şehri İzmir, kadirşinastır. Türkiye’yi İzmir’le birlikte çok daha umutlu ve bereketli günlere ulaştırma mücadelenizde sonuna kadar arkanızda olduğumuzdan emin olabilirsiniz.
Avrupa Konseyi’nin çok değerli parlamenterleri, değerli katılımcılar biz İzmir’de bölünmeden ve kutuplaşmadan ortak bir geleceği inşa etmekte kararlıyız. Bu akşam şehrimize verilen bu ödülün İzmirlilerin bu kararlılığının bir nişanı olduğunu çok iyi biliyorum. Bu akşam burada misafirimiz olduğunuz için çok teşekkür ederim. Avrupa Ödülü Komitesi’nin aldığı bu karar, sadece şahsımı ve belediyemizi değil tüm İzmirlileri gururlandırmıştır. Ödülü, yüreği çokluk içinde birlik için atan 4,5 milyon İzmirli adına alıyorum. Güzel İzmir’in güzel çocuklarına ve güzel gençlerine emanet ediyorum. Emek veren, katkısı olan herkese çok teşekkür ediyor, hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.”
CHATZİVASSİLİOU: "İZMİR TÜRKİYE'Yİ ONURLANDIRIYOR"
Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi Genel Sekreteri Despina Chatzivassiliou, Avrupa Parlamenter Meclisi'nin kuruluşu ve misyonu ile ilgili bilgiler vererek şöyle konuştu:
“Benim köklerim Sinop'tan geliyor. İzmir'de dedelerimin arkadaşları mevcut. Sizle beraber söylediğim şarkılar var. Aynı yemekleri pişirmişliğim var. Şehrinizin hikayeleriyle büyümüşlüğüm var. Bu şehrin hissettirdiği duyguyu sizlerle paylaşıyorum. Evrensel bir ortam var. Tarihi boyunca bu şehir bunu yaşadı. İzmir Avrupa ödülü ile onurlandırılmış durumda. Yüz yıllardır devam eden, hak edilmiş bir Avrupa ödülü ile Türkiye'yi onurlandırıyor. Bu ülkenin bütün insanlarını onurlandırıyor. Bütün Avrupa ailemiz 1949 yılında 46 devletin parlamentolarından oluşuyor. Misyonumuz, Avrupa haklarının ortak mirası olan insan hakları ve demokrasi gibi değerleri korumaktır. Seçilmiş bir şehir olarak sizle beraber olmaktan mutluluk duyuyoruz. Rusya'yı buradan çıkarmak durumunda kaldık. Yalnızca bizim değerlerimiz değil, eylemlerimizin korunması adına çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bizim bahçelerimiz daha güzel, eğer çeşitlilik barındırıyorsa. Avrupa Konseyi bahçemiz de daha çeşitli, güzel ve kapsayıcı. Türkiye bunun içerisinde. İzmir bizim en güzel çiçeklerimizden biri. Türkiye büyük kökleriyle 12 yıldızlı mavi gökyüzümüzün altında daha güvende.”
TÜRKİYE'DE ÖDÜLÜ ALAN 4 ŞEHİR
Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi Avrupa Ödülü Alt Komitesi Başkanı Carmen Leyte ise şunları kaydetti:
"İzmir için büyük bir gün. Avrupa Konseyi'nin şehrinize takdimini kutlamak için sizlerle olmak benim için büyük onur. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'i ve emeği geçen tüm İzmirliler'i tebrik ediyorum. Selin Sayek Böke'ye de saygılarımı iletiyorum. Sayın Kılıçdaroğlu'na da teşekkürlerimi iletmek istiyorum. Belediyelere verilen en yüksek seviye bu ödül 26 Nisan 2022 tarihli karar ile İzmir'e layık görüldü. Siz çok tutarlı çalıştınız. Bu ödül, şehrinizin tarihinde bir doruk noktasına işaret ediyor. Bu hemşehrilerinizi hem de Türkiye'yi de onurlandırıyor. Ankara, Bursa ve İstanbul'un ardından 4. şehir olarak bu ödüle hak kazandı İzmir. Bu ödül hem kamusal hem de özel alanda yıllar içinde kalıcı olarak yer alan çoklu dinamiklerin sonucudur. İzmir birçok uluslararası fuar, etkinlik, spor etkinliği düzenliyor. Çocuklara özel ilgi gösterilmesi beni ayrıca mutlu ediyor. İzmir ihtiyaç sahiplerine yardım eden dayanışma şehridir. Göçmen ailelerle İzmirli ailelerin vakit geçirdiği kardeş aile projesini hayata geçirmektedir."