ERDOĞAN GENÇLERE SESLEDİ: “SİZİ BEN YANILTMAYA ÇALIŞIRSAM, BENİM KARŞIMDA DA ÖZGÜRLÜĞÜNÜZDEN ASLA TAVİZ VERMEYİN”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sakarya’da gençlere; “İradenize yani fikri özgürlüğünüze sahip çıktığınız, yüreğinizin sesine kulak verdiğiniz müddetçe kimse sizi yanıltamaz, kandıramaz, yanlış yönlendiremez. Açık konuşuyorum. Eğer sizi ben yanıltmaya çalışırsam bana da aynı tavrı gösterin. Beni...

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sakarya’da gençlere; “İradenize yani fikri özgürlüğünüze sahip çıktığınız, yüreğinizin sesine kulak verdiğiniz müddetçe kimse sizi yanıltamaz, kandıramaz, yanlış yönlendiremez. Açık konuşuyorum. Eğer sizi ben yanıltmaya çalışırsam bana da aynı tavrı gösterin. Benim karşımda da özgürlüğünüzden asla taviz vermeyin. Çünkü Türkiye'nin geleceğini zihni ve bedeni esir edilmiş mankurtlara değil, ancak fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür, ufku açık gençlere emanet edebiliriz” sözleri ile seslendi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sakarya Serdivan Spor Salonu'nda düzenlenen ‘İlk Oyum Erdoğan'a, İlk Oyum AK Partiye Gençlik Buluşması’nda konuştu. Erdoğan özetle şunları söyledi:

"Şimdi de sizlerleyiz. Şimdi, genç bir kız kardeşim, kızım diyor ki '4 yıldır seçim görmedik, delleniyoruz.' Öyle mi? Geldi, 8 ay var. 8 ay sonra birilerini inanıyorum ki siz deli edeceksiniz. Çünkü onlar gençlik nedir bilmiyorlar, gençlik burada. Biz şimdi gençlerimizle bir aradayız. Heyecanınız için, sevdanız için, aşkınız için her birinize teşekkür ediyorum. Salonlara sığmayan şu muazzam coşkunuz için sizlere şükranlarımı sunuyorum. Genel merkez gençlik kollarımızı, böylesi müstesna bir atmosferde gönüllerimizi bir araya getirdiği için tebrik ediyorum, teşekkür ediyorum." diye konuştu.

"NEREYE GİDERSEK GİDELİM GENÇLERİMİZİN DİNAMİZMİNE ŞAHİT OLUYORUZ"

Sadece son 1,5 senede ülkemizin dört bir yanında 25 gençlik buluşması yaptık. Bunların bir kısmını Ankara'da Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki Millet Kütüphanesi'nde gerçekleştirdik. Şehir ziyaretlerimizde gençlerimizle bir araya gelmeye özel önem veriyorum. İstanbul'un fethini, Yeşilköy'de yarım milyonun üzerinde kardeşimizle birlikte kutladık. Adana'da 81 vilayetimizden gelen 100 bini aşkın gencimizle kucaklaştık. Önceki hafta Samsun'da TEKNOFEST Karadeniz'de yine gençlerimizle muhteşem bir ufuk turundaydık. Nereye gidersek gidelim gençlerimizin dinamizmine şahit oluyoruz. Bugün de Sakarya'da 2023 seçimlerinde ilk kez oy kullanacak siz gençlerimizle bir aradayız. Adını 'İlk Oyum Erdoğan'a, İlk Oyum AK Partiye' olarak belirlediğimiz kampanyamızın başlangıç yeri işte burasıdır, bu salondur. Biliyorsunuz 2023 seçimlerinde 6 milyon gencimiz ilk defa sandığa gidecek. Kendi özgür iradeleriyle oylarını kullanacaklar.

"OY PUSULASINDAKİ TERCİHİNİZLE KENDİ GELECEĞİNİZİ ŞEKİLLENDİRECEKSİNİZ"

Verdiğiniz oylarla ülkeyi 5 yıl boyunca yönetecek Cumhurbaşkanını, mecliste sizleri yine 5 yıl boyunca temsil edecek milletvekillerini belirleyeceksiniz. Bir başka ifadeyle sandığa attığınız oy pusulasındaki tercihinizle kendi geleceğinizi şekillendireceksiniz. Sevgili gençler, hiç şüphesiz sizin umutlarınızı, hayallerinizi, geleceğinizi istismar etmek için birileri ellerinden gelen her şeyi yapacaktır. Gençleri kendi kısır siyasetleri için çantada keklik görenlere en güzel cevabı siz vereceksiniz. Bu cevapta sandıkta tercihinizi Türkiye'miz için kimin ne yaptığına, hangi mücadeleyi verdiğine, hangi bedelleri ödediğine, hangi kazanımları sağladığına bakarak yapmanız olacaktır. Unutmayınız, seçim günü yapacağınız işlem belki kısadır ama uzun vadeli sonuçlar doğuracak ehemmiyete sahiptir. Bunun için sizlerden her şeyden önce oyunuza, yani iradenize, yani geleceğinize sahip çıkmanızı istiyorum.

“BOŞ VAATLERLE YÖNLENDİRMESİNE İZİN VERMEYİN”

Hiç kimsenin sizi yalan yanlış bilgilerle, sosyal medya illüzyonlarıyla asla tutmayacakları, içi de altı da üstü de boş vaatlerle yönlendirmesine izin vermeyin. İradenize yani fikri özgürlüğünüze sahip çıktığınız, yüreğinizin sesine kulak verdiğiniz müddetçe kimse sizi yanıltamaz, kandıramaz, yanlış yönlendiremez. Açık konuşuyorum. Eğer sizi ben yanıltmaya çalışırsam bana da aynı tavrı gösterin. Benim karşımda da özgürlüğünüzden asla taviz vermeyin. Çünkü Türkiye'nin geleceğini zihni ve bedeni esir edilmiş mankurtlara değil, ancak fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür, ufku açık gençlere emanet edebiliriz. Milletimizin geleceğini ancak aklıselim ile düşünen, kalbiselim ile hisseden, zevkiselim ile üreten gençlere emanet edebiliriz. Bunun için sizlerden siyasetin sabun köpüğü hükmündeki tartışmalarıyla değil, ülkenin ve milletin geleceğini inşa etme yönünü ifade eden Platon'dan, İbni Haldun'a kadar tüm büyük düşünürlerin konusu olan asıl vasıflarıyla ilgilenmenizi istiyorum.

"GENÇLERE YÖNELİK BÜYÜK BİR GÖNÜL SEFERBERLİĞİNE ÇIKIYORUZ"

Bu anlayışla seçime kadar kesintisiz devam edecek bir kampanyayla 81 vilayetimizin tamamındaki gençlerimize yönelik büyük bir gönül seferberliğine çıkıyoruz… Buna hazır mıyız? Bak '4 yıldır seçim görmedik delleniyoruz' diyorsun. Tamam. Ona göre. Hiç kimseyi dışlamadan, hiç kimseyi yargılamadan, partimizi, davamızı, büyük ve güçlü Türkiye sevdamızı tüm gençlerimize anlatacağız. Rabb'imizin yardımı, siz gençlerimizin gayretiyle, AK Parti'yi ve Cumhur İttifakı'nı 2023 seçimlerinden de inşallah zaferle çıkartacağız.

“CHP GENÇLERE GÜVENMİYORDU”

Sevgili gençler sizler gerçek anlamda 1950'de başlayan çok partili siyasi hayata geçişimizin üzerinden 73 yıl geçtikten sonra sandığa gidecek en büyük gençlik grubusunuz. AK Parti 2002 seçimlerinde nüfusu 65 milyon olan Türkiye'de iktidara 10 milyon 808 bin oy alarak gelmişti… Bu artışı en çok neye borçluyuz biliyor musunuz? Gençlerimize borçluyuz. Biz seçme ve seçilme yaşını düşürdükçe, gençlerimizin sandığa gitme oranı arttıkça, AK Parti'nin oyu yükseldi. Biz göreve geldiğimizde oy kullanmanın yaşı kaçtı? 30, 30'un altındakiler oy kullanamıyordu. Peki bunu 25'e kim indirdi, 18'e kim indirdi? 25 yaşa indiren biziz. 18 yaşa indiren de biziz. Çünkü CHP gençlere güvenmiyordu. '25 yaş, Meclis'i çoluk çocuğa mı bırakacağız?' '18 yaş, Meclis'i çoluk çocuğa mı bırakacağız?' Bu ifadeleri kullanıyorlardı. Biz ne dedik, 'Kendinize gelin. İstanbul'un fethini gerçekleştiren genç 18 yaşındaydı.' İşte biz o ecdadın torunlarıyız. Dolayısıyla biz gençliğimize güveniyoruz. İnanıyoruz ki bizim gençliğimiz şu anda nasıl parlamentoda 18 yaş genç, parlamentoyu evirip çeviriyorsa bundan sonra bunu çok daha başarılı bir şekilde yürütecek.

“FETÖ'CÜLER EROL'U DA ABDULLAH'I DA GÖĞSÜNDEN VE SIRTINDAN VURARAK ŞEHİT ETTİLER”

Ülkemize yapılan en büyük ihanetlerden biri olan 15 Temmuz darbe teşebbüsü gecesi de yine sizler de eser yazdınız. O gece meydanlarda ak sakallı pirifanilerle çocuğunu evinde bırakıp meydanlara koşan kadınlarımızla beraber en çok da gençlerimiz vardı. Sevgili gençler benim en yakın mesai arkadaşlarımdan bir tanesi olan, iletişimimi yürüten Erol Olçok diye bir dava arkadaşım vardı. Onun da bir yavrusu vardı, ismi Abdullah Tayyip. O gece köprüde ne yazık ki bu hain FETÖ'cüler Erol'u da Abdullah'ı da göğsünden ve sırtından vurarak şehit ettiler. 15-16 yaşındaydı Abdullah.

"BU ÜLKENİN GENÇLERİNE SABAH AKŞAM KARAMSARLIK AŞILAMAKTAN VAZGEÇİN"

Buna rağmen kendi kısır siyasi görüşlerini, ideolojik dayatmalarını, sapkınlıklarını ısrarla gençlerimizin tamamına teşmil etmeye çalışanlar elbette boş durmuyor, durmayacak. Sakarya'dan şu güzel salonun atmosferinden tüm bu istismarcılara sesleniyorum. Gençlerimizi rahat bırakın. Gençlerimizin yakasından düşün. Gençlerimize yalan söylemeyin. Gençlerimizin gözünü boyamaya, ruhunu kirletmeye, zihnini bulandırmaya çalışmayın. Bu ülkenin gençlerine sabah akşam karamsarlık aşılamaktan vazgeçin. Gençlerimizin özgürlüklerini ellerinden alarak onları modern çağın köleleri haline getiremeyeceksiniz.

“SİZ DEĞİL MİYDİNİZ, GELECEĞİMİZ VE ÖZELLİKLE DE GENÇLERİMİZ İÇİN YAPTIĞIMIZ HER HİZMETİN ÖNÜNE TAKOZ OLAN?”

Şimdi buradan tekrar ediyorum. Kimlere? CHP'ye. Kimlere? 6'lı masanın etrafında bulunanlara. Ya siz değil miydiniz, gençlerin seçilme yaşını önce 25'e, ardından 18'e düşürmeye çalışırken bize karşı çıkanlar? Siz değil miydiniz, bizi, parlamentoyu ve belediye meclislerini çoluk çocukla doldurmakla itham edenler? Siz değil miydiniz, her bir gencimiz yüksek öğrenim imkanına sahip olsun diye 81 vilayetimizde üniversite kurmamızı kıyasıya eleştiren? Siz değil miydiniz, Anayasa Mahkemesi'ne dava açarak gençlerimize verdiğimiz bursları engellemeye çalışan? Gençler, bunlara soralım. Siz değil miydiniz, kız evlatlarımızın, eğitim öğretim özgürlüğünün önünü kesmek için üniversite kapılarına ikna odaları kuran? Siz değil miydiniz, sırf imam hatiplerin önünü kesmek için tüm meslek okullarını özellikle öldürmeye çalışan? Siz değil miydiniz, hanım kardeşlerimizin başörtüleriyle çalışabilmelerini engellemek için yönetmelikler çıkartan? Siz değil miydiniz, yüksek öğrenim yurtlarımızın sayısını arttırmaya, kredi ve burs imkanlarını genişletmeye çalışırken bize engel üstüne engel çıkartanlar? Siz değil miydiniz, yerli arabamız Togg'dan yerli insansız hava aracımız Bayraktar'a kadar her teknoloji atılımımıza balta vurmaya çalışan? Velhasıl siz değil miydiniz, geleceğimiz ve özellikle de gençlerimiz için yaptığımız her hizmetin önüne takoz olan?

"HEZEYANLARLA GENÇLERİMİZE UMUTSUZLUK POMPALAMAYA ÇALIŞIYORLAR"

Bir süredir 'Türkiye bir doktor, bir mühendis, bir sanatçı kaybetti, filanca ülke kazandı.' türü hezeyanlarla gençlerimize umutsuzluk pompalamaya çalışıyorlar. Mükemmel çalışma ve hayat standartlarına sahip gösterdikleri ülkeler, karşı karşıya kaldıkları enerji ve gıda krizinin çözümü için bizden yardım istiyorlar. Emin olun bu tür beşinci kol faaliyeti ürünü kampanyalara alet olanların başları sıkıştığında kaçıp gelecekleri yer, yine Türkiye olacaktır. Şimdiden bunun işaretleri görülmeye başlandı. Gelsinler, teröre bulaşmamış ve ülkesine ihanet etmemiş herkese bizim kucağımız da gönlümüz de açık. Hazreti Mevlana'nın, Yunus Emre'nin, Hacı Bektaşi Veli'nin, Ahi Evran'ın yaşadığı toprakların bereketi ve bıraktığı medeniyet mirasının gücü hepimize yeter.

“YETER Kİ SİZ ÖZGÜRLÜĞÜNÜZE SAHİP ÇIKIN”

Sizlerden tek isteğim kimsenin sizi kullanmasına, sömürmesine, ruhunuzu ve zihninizi kirletmesine izin vermeyin. Yeter ki siz özgürlüğünüze sahip çıkın, iradenize sahip çıkın, geleceğinize sahip çıkın. Yeter ki inancınıza, imanınıza, tarihinize, kültürünüze, ecdadınıza sahip çıkın. Yeter ki kendinizi geliştirin ülkenin kazanımlarına sahip çıkarken vizyonumuza da sıkı sarılın. Allah'ın izniyle büyük ve güçlü Türkiye'nin inşasının tamamlanmasının önüne bunların hiçbiri geçemeyecektir. Hazırsanız, hemen son cümlelerimizi okuyalım. Gür seda ile Türkiye duysun. Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız."

Kampanyanın hayırlı olmasını dileyen Erdoğan, konuşmasının sonunda gençlerle beraber Orhan Gencebay'ın "Mevsim Bahar Olunca" şarkısını dinledi. Erdoğan, daha sonra "İlk oyum AK Parti'ye, ilk oyum Erdoğan'a" yazılı grafitilere imza attı.

 

Gündem Haberleri