Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş, “Siz anayasa tanımıyorsunuz ama ‘anayasayı değiştireceğiz, içimizde ukde kaldı' diyorsunuz. Yahu siz bu anayasayı delik deşik edenler değil misiniz? İçinizde kalan ukde anayasanın değişemeyen, değiştirilmesi teklif dahi edilemeyen ilk 3 maddesi olabilir mi acaba? Nedir sizin içinizde ukde kalan? Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin yönetim yapısının cumhuriyet olması mı” dedi.
BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş, ‘Mevzu Ekonomi: Çözüm Milli Ekonomi Modeli’ konulu programı kapsamında dün Malatya’da konuştu. Baş, hükümetin 3Y (yoksulluk, yolsuzluk ve yasaklar) ile mücadele sloganıyla yola çıktığını hatırlatarak, “Bakıyorsunuz 20 senelik bir hükümet. Sizin planlamanız yolsuzluğu bitirmek ama Türkiye Cumhuriyeti, tarihinin en büyük yolsuzluklarına sahne oldu. Sizin söyleminiz yoksulluğu bitirmek ama Türkiye Cumhuriyeti, tarihinin en büyük yoksulluğunu yaşıyoruz. Sizin planlamanız yasakları kaldırmak ama 2. Abdülhamid'in istibdat döneminde dahi bu kadar yasak olmamıştı. Türk tarihinin en yasaklı döneminden geçiyoruz. Ama yol yaptılar” diye konuştu.
Baş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın TBMM’nin yeni yasama yılı açılışında yaptığı konuşmada yer alan, “İçimizde ukde kalan bir diğer konu yeni anayasadır” sözlerini de değerlendirdi. “Siz anayasayı tanıyordunuz da anayasayı mı değiştireceksiniz?” diye soran Hüseyin Baş konuşmasında şunları dile getirdi:
“SİZ, ‘ANAYASA MAHKEMESİ'Nİ TANIMIYORUM’ DİYENLER DEĞİL MİSİNİZ?”
“Mesela benim bildiğim anayasaya göre siz bu seçim cumhurbaşkanı adayı olamazsınız. Siz anayasa tanımıyorsunuz ama ‘anayasayı değiştireceğiz, içimizde ukde kaldı' diyorsunuz. Yahu siz bu anayasayı delik deşik edenler değil misiniz? Siz, ‘Anayasa Mahkemesi'ni tanımıyorum’ diyenler değil misiniz? Siz değil misiniz bu? İçinizde kalan ukde anayasanın değişemeyen, değiştirilmesi teklif dahi edilemeyen ilk 3 maddesi olabilir mi acaba? Nedir sizin içinizde ukde kalan? Türkiye Cumhuriyeti devletinin yönetim yapısının cumhuriyet olması mı? Türkiye Cumhuriyeti'nin başkenti mi? Marşı mı? Demokratik oluşu mu? Nedir sizi rahatsız eden? Anayasanın geri kalan her şeyini değiştirdiniz. Bakın bu meseleye karşı duyarlı olacaksınız.”
Baş’ın konuşması şöyle:
“SANKİ YAPAMADIKLARI BİR ŞEY VAR VE ANAYASA BUNLARA ENGEL OLUYOR, İÇLERİNDE UKDE KALMIŞ DA ONU DEĞİŞECEKLER”
“Yıl 2010. Anayasa Referandumuna gideceğiz dediler. Parti olarak maddeleri aldık baktık, neler var diye. HSK'nın yapısı değişiyor, Anayasa Mahkemesi'nin yapısı değişiyor, birçok kurum esasında yok ediliyor. Çıktık sokak sokak, kapı kapı gezdik milletimize anlattık. O zaman ‘yetmez ama evet’ dediler. Biz de 'bunu değişirseniz demokratik krallık gelir, adalet diye kapı kapı dolaşırsınız, yarınlarınızı kaybedersiniz' dedik. Gittiler ‘evet’ dediler. Şimdi de durum ortada. Ben ODA TV'deki bir röportajımda, 'uzun bir zaman geçmeyecek bu anayasa tartışmasını getirecekler' dedim. Çünkü bunların derdini ben biliyorum. Bunların derdi ta 1920'lere dayanır. Bunların neyi değiştirmek istediğini ben biliyorum. Dolayısıyla önünüze bu konu geldiği zaman ayık olacaksınız. Eğer bir kez daha bunların tezgâhına düşerseniz elinizde ne cumhuriyet kalır ne bayrak kalır ne vatan kalır. Bu söylediğimi sakın unutmayın. Sanki yapamadıkları bir şey var ve anayasa bunlara engel oluyor, içlerinde ukde kalmış da onu değişecekler.
“ŞURADA DRONE UÇURUN 10 DAKİKA SONRA MÜDAHALE EDERLER, 13 SAAT PARAMOTOR UÇMUŞ”
Kim teröre kalkışıyorsa Allah belasını versin. Kim bizim evladımıza, kanımıza, canımıza kastediyorsa onunla da hesaplaşmak boynumuzun borcudur. Bu işin bir başka bir boyutudur. Özrü kabahatinden büyük, 13 saat havada bir şey uçuyor, bundan haberi yok. Hayırdır bir gece ansızın mı geldi, ne oldu? Bu nasıl bir zihniyet, bunu da açık açık konuşuyorsun! Havada uçan bir şeye devletin müdahale etmemesi mümkün değil. Şurada drone uçurun 10 dakika sonra müdahale ederler, 13 saat paramotor uçmuş, Tarsus'a kadar gelmiş. Buna müdahale edilmemesinin hiçbir açıklayıcı sebebini ben bulamadım, herhalde dedim, paramotorun isminde para geçiyor ya bunlar para geliyor zannettiler.
“DİN DİYE DİYE DİNİ DE SÖMÜRDÜLER, DİYANET’İ DE SÖMÜRDÜLER”
Siyasette din niye bu kadar konuşuluyor? Çünkü dini istismar eden bir hükümetimiz var. Sanırsınız ki bunlar gitse din elden gidecek, daha namaz kılacak cami bulamayacağız! Böyle bir algı oluşturuyorlar, doğru mu? Halbuki bakıyorsunuz, ‘Müslüman kanaat ehlidir’ diye diye her türlü lüksü, şatafatı, israfı yapan, saraylarda yaşayan, milleti açlığa mahkûm eden bunlar. FETÖ'yü bu ülkenin başına bela eden bunlar. Çocukların istismara uğradığını bildiği halde, çocukların baskıdan intihar ettiğini bildiği halde zararlı birtakım cemaatlere, cemiyetlere arsa- okul arsası tahsis eden bunlar. Bu FETÖ’cüleri devletin bütün kurumlarına yerleştiren bunlar. FETÖ’nün sivil toplum çalışması olan dinler arası diyaloğu tam 10 tane bakanlığa resmi yazıyla yollayıp devletin politikası haline çevirenler bunlar ve bunlar bizi İslam diniyle yaşattığını iddia eden insanlar. Bakın yarın ne bu insanlara hesap verebiliriz ne de öteki tarafta Allah'a hesap verebiliriz. Bu kandırmacadan çıkmamız lazım. Din diye diye dini de sömürdüler, Diyanet’i de sömürdüler. Sanki koca bir ihanet şebekesi, hiçbir şeyimizi elimizde bırakmadılar. Bir an önce uyanacağız, uyanmazsak yarın hesabını veremeyiz.”