Yatsı namazı sonrası Belediye Konferans Salonunda düzenlenen program, Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başladı.
Şehitlerin hayatlarından kesitlerin sunulduğu programda sinevizyon gösterimiyle 6-8 Ekim tüm detayları ve perde arkasıyla gözler önüne serildi.
Programa konuşmacı olarak katılan Araştırmacı Yazar İbrahim Yaz, 6-8 Ekim olayları öncesi bölgede yaşanan olaylar ve düzenlenen senaryoların planlı ve bilinçli bir şekilde ortaya konulduğuna dikkat çekti.
"Şehit Yasin ve arkadaşçalarının mücadelesi sadece basit bir et dağıtma meselesi değildi"
Yaz, 6-8 Ekim'de yaşanan olaylara değinerek, "Yasin Börü ve arkadaşları, meydanlara inmiş ve bütün alan bizim hâkimiyetimizdedir anlayışıyla hareket eden bir yapıya karşı bölgedeki bir avuç Müslümanın Allah'ın izniyle biz son nefesimizi verene kadar bu coğrafyada bu bölge size teslim olmayacak anlayışıyla insanlara ulaşma ve meydanlara inme mücadelesiydi. Kurban Bayramı, 6-8 Ekim denildiği zaman aslında onlar poşetlere et değil kendilerini kurban olarak koymuşlardı. Kurban Bayramı'nda kurban olmak için memleketin sokaklarında gezerek Müslümanları, bilinçlendirmenin, direnmenin, mücadelenin ve cesaretin azmini veriyorlardı. 15, 16, 17 yaşlarındaki gençlerin şehadet aşkının temel hedefi buydu. Biz şehit Yasin ve arkadaşları sadece kurban eti dağıttılar demiyoruz. Onlar bu etleri dağıtırken çaldıkları kapılara şunu diyordu: Bizler Müslümanlar olarak buradayız, meydanlardayız, sokaktayız sizi zalimlere, İslam düşmanlarına terk etmedik ve etmeyeceğiz bunun da bir anlamda da mesajıydı. Bunlar bunu çok iyi biliyorlardı." şeklinde konuştu.
İbrahim Yaz
Yaz, konuşmasının devamında, "15, 16, 17 yaşlarındaki gençlere olan bu kin ve öfke -az önce Şehit Küçük Ali'den de bahsettik.- bunlar biliyorlardı ki bu şehadet ruhunu öldürmedikleri zaman bu gençlere boyun eğdiremedikleri zaman ve Müslümanların sesini kısamadıkları zaman onlara bir gelecek yoktur. Ondan dolayı tarihte eşine az rastlanır şekilde en vahşi şekilde katliamlardan, vahşetlerden, vandallıklardan birini yaptılar. İslam düşmanları söz konusu İslam olduğu zaman onların demokrasi söylemleri barış havariliği aldatmacadan ibarettir." ifadelerini kullandı.
"Bugün tarihte az rastlanır bir vahşetin yıldönümüdür"
HÜDA PAR Adıyaman İl Başkanı Mustafa Yetiş yaptığı konuşmada, Bugün günlerden Yasin, Hasan, Hüseyin, Riyad, Turan, Cumali ve diğer şehitlerin Rablerine vuslata erdikleri gün. Bugün aziz şehitlerimizin aziz kanlarıyla İslam ümmetinin mazlum coğrafyasını suladıkları gündür. Tarih asla bu vahşeti, bu kana susamışlığı unutmayacak, bizler unutmayacak, unutturmayacak ve gelecek nesillere anlatacak ve aktaracağız. Bu vahşete bakıp kendiliğinden gelişmiş bir olay olarak kabul etmemiz mümkün değildir." dedi.
"Mesele ne Kobani, ne ezilen Kürt halkıydı"
Mustafa Yetiş
Meselenin İslam düşmanlığı olduğuna vurgu yapan Yetiş, "Kobani meselesi bahane edilip kendilerince fırsata çevirerek kinlerini Müslüman halkın üzerine kusma girişimi ve İslam ümmetinin bağrına saplanmak istenen bir hançerdi. Emperyalist küresel İslam düşmanlarının kışkırtmasıyla Müslümanlara saldırının adıydı 6-8 Ekim. Hâlbuki Yasin ve arkadaşları bulundukları ümmet coğrafyasında mahrum ve mazlum bırakılan halkımızın yoksullarına ve Kobaniden kaçıp gelen sığınmacılara kurban eti dağıtıyorlardı. Meselenin Kürt halkının ezilmişliğiyle de alakası yoktu. Çünkü Yasin ve arkadaşları bizzat kendileri Kürt'tü. Ezilmiş Kürt halkı bahanesiyle bıçaklanan, binalardan atılan, vücutları ezilen, kurşunlanan, yakılan Müslüman Kürtlerdi." ifadelerini kullandı.
"Yasin Börü ve arkadaşlarını moğolvari, budist çeteleri aratmayacak bir vahşetle katlettiler"
Hüseyin Bayram
HÜDA PAR Adıyaman Gençlik Kolları Başkanı Hüseyin Bayram, 6-8 Ekim olaylarının bir milat olduğunu kaydetti.
Bayram açıklamasında, "2014 yılının Ekim ayında daeş ve Kobani bahane edilerek başta Diyarbakır olmak üzere bölgenin çeşitli illerinde zalim çeteler sokaklara dökülmüş. Eli kanlı caniler, o gün İslam'ın kokusunu aldıkları her insanı hedef noktasına koydular. Her sakallı ağabeyimiz ve her çarşaflı bacımız onların hedef noktasındaydı. Basta parti teşkilatlarımız olmak üzere birçok yeri ateşe verdiler. Yasin Börü ve arkadaşlarını moğolvari, budist çeteleri aratmayacak bir vahşetle katlettiler. Kurban Bayramı'nın dördüncü günü ihtiyaç sahibi ailelere kurban eti dağıtmak için yola çıkan bu gençler giyinişleriyle dikkat çekmiş ver saldırıya uğramışlardır. Yapılan saldırılarda başta Diyarbakır olmak üzere çeşitli illerde masum vatandaşlar katledilmiştir. 6-8 Ekim olayları hak ve batıl için bir milattır." şeklinde konuştu.
Program bölgenin tanınmış âlimlerinden Burhan Aktaş Hocanın yaptığı duayla son buldu. (İLKHA)