PHASELİS ANTİK KENTİ KORUMA ÇALIŞTAYI YAPILDI: “YASAL SÜREÇ SONUÇLANANA KADAR PHASELİS BOSTANLIK VE PHASELİS ALACASU KOYLARINDAKİ PLAJ PROJESİNE AİT BÜTÜN İŞLEMLER DURDURULMALIDIR”

Antalya’nın Kemer ilçesinde birinci derece arkeolojik sit alanı Phaselis antik kentine halk plajı ve günübirlik tesislerin inşaatına karşı çıkan çevre severler, Bostanlık Koyu’nda nöbet tutmayı sürdürürken, 15 -16 Nisan’da yapılan Phaselis Koruma Çalıştayı sonrası yayınlanan raporda da “Yasal süreç ...

CEREN BALA TEKE

Antalya’nın Kemer ilçesinde birinci derece arkeolojik sit alanı Phaselis antik kentine halk plajı ve günübirlik tesislerin inşaatına karşı çıkan çevre severler, Bostanlık Koyu’nda nöbet tutmayı sürdürürken, 15 -16 Nisan’da yapılan Phaselis Koruma Çalıştayı sonrası yayınlanan raporda da “Yasal süreç sonuçlanana kadar Phaselis Bostanlık ve Phaselis Alacasu koylarındaki plaj projesine ait bütün işlemler durdurulmalıdır. Koruma ve kullanma dengesi yerine ‘koruma ve korumaya uyumlu kullanma’ yaklaşımı öngörülmelidir” çağrısı yapıldı.

Kemer’de Phaselis antik kentinde bulunan Cennet Koyu ve Bostanlık Koyu’nda, halk plajı ve günübirlik tesisler için Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yapılan ihalenin sonuçlanmasının ardından inşaata başlandı. Söz konusu ihale, 30 Ocak 2023 tarihinde, 47 milyon 737 bin 500 TL artı KDV ile İstanbul merkezli Se-Fa Restorasyon Sanayi İnşaat Ticaret Ltd. Şti. firmasına verildi. Çevre severler antik kentte yapılacak inşaat için Bostanlık Koyu’nda nöbet tutmaya devam ederken Phaselis’e Dokunma Hareketi, 15-16 Nisan tarihlerinde Kemer Belediyesi Kültür Salonu’nda “Phaselis Koruma Çalıştayı” düzenledi. Çalıştay sonrası hazırlanan rapordaki Bostanlık ve Alacasu koylarındaki plaj projesine ait bütün işlemlerin durdurulması istendi. Raporda şu görüşlere yer verildi:

“Topografik ve kıyı bütünlüğü arz eden birinci derece sit sahası içinde bulunan Phaselis Güney Limanı, devamı Phaselis Bostanlık Koyu, Phaselis ziyarete açık ören yeri ve Alacasu (Cennet) Koyu’nda yoğun ve kontrolsüz kullanımlar söz konusudur. Bu nedenle doğal ve kültürel değerler büyük zarar görmektedir. Ziyaretçi yönetimi de sağlanamamaktadır. Dolayısıyla, bu değerli alanlarda bir yönetim planına ihtiyaç olduğu ortaya çıkmıştır. Phaselis Bostanlık ve Phaselis Alacasu koylarındaki inşaatlar derhal durdurulmalı, hâlihazırda yapılmış olan tüm alt ve üst yapı kontrollü olarak sökülmeli ve alanın onarımı gerçekleştirilmelidir. Tüm bu işlemler, ilgili uzmanlar denetiminde alana daha fazla zarar verilmeden yapılmalıdır.

“PHASELİS BOSTANLIK VE PHASELİS ALACASU KOYLARINDA ARKEOLOJİK KAZILARIN BİR AN ÖNCE BAŞLAMASI İÇİN GEREKEN DESTEK SAĞLANMALIDIR”

Yasal süreç sonuçlanana kadar Phaselis Bostanlık ve Phaselis Alacasu koylarındaki plaj projesine ait bütün işlemler durdurulmalıdır. ‘Koruma ve kullanma’ dengesi yerine ‘koruma ve korumaya uyumlu kullanma’ yaklaşımı öngörülmelidir. Phaselis Bostanlık ve Phaselis Alacasu koyları ziyaretçilere yönelik özel araç trafiğine kapatılmalıdır. Başta sit alanındaki koylar (Phaselis Bostanlık ve Phaselis Alacasu) olmak üzere bütün sit alanının korunması için yeterli sayıda bekçi görevlendirilmelidir. Phaselis Bostanlık ve Phaselis Alacasu koylarında arkeolojik kazıların bir an önce başlaması için gereken destek sağlanmalıdır. Phaselis ziyarete açık ören yeri içinde araçların rastgele park etmesine engel olunmalı ve araçlar gişelerin yakınında park edecek şekilde düzenleme yapılmalıdır. Hem Phaselis ziyarete açık ören yeri hem de Phaselis Bostanlık ve Phaselis Alacasu koylarında kara ve deniz ekosistemlerinde taşıma kapasitesi analizleri yapılmalı ve taşıma kapasitesi tabanlı ziyaretçi yönetim planı hazırlanmalıdır.

“KORUNACAK HEDEF TÜRLERİN VE ÖZEL YAŞAM ALANLARININ KORUNMASI VE GELİŞTİRİLMESİNE YÖNELİK ÇALIŞMALAR YAPILMALIDIR”

Phaselis ziyarete açık ören yeri, Güney Limanı içinde Phaselis Koyu, Phaselis Bostanlık Koyu ve Phaselis Alacasu koylarında halk sağlığının, deniz canlılarının ve ekosistemin korunması için deniz suyu kalitesinin korunması sağlanmalıdır.  Korunacak hedef türlerin ve özel yaşam alanlarının korunması ve geliştirilmesine yönelik çalışmalar yapılmalıdır. Gürültü ve ışık kirliliğine neden olacak hiçbir uygulama yapılmamalıdır.  Orta ve uzun vadede sit alanının güvenliğini sağlayacak çevre düzenlemesi ve kontrollü giriş düzenlemesi yapılmalıdır.

“PHASELİS SİVİL DENETLEME KURULU MİLLİ PARKTA YAPILACAK TÜM İŞLEMLERİN TAKİPÇİSİ OLACAK”

Bu bağlamda, yönetim planını hazırlamak amacıyla Phaselis Sivil Denetleme Kurulu kurulmuştur. Bu kurul bünyesinde sivil toplum kuruluşları ve yerel inisiyatifler yer almaktadır. Bu kurulun amaçlarından biri yerel inisiyatiflerle birlikte bir alan yönetimi planı hazırlamaktır. Phaselis Koruma Çalıştayı’nda alınan kararların temelinde, Phaselis ören yeri ve birinci derece sit alanının kullanılması ve korunması amacıyla yapılacak faaliyetler belirlenecektir. Phaselis Sivil Denetleme Kurulu alanın korunması için bir gönüllülük sistemi oluşturacaktır. Phaselis Sivil Denetleme Kurulu, milli parkta yapılacak tüm işlemlerin uluslararası anlaşmalara uygun olmasını sağlayacak ve bugüne kadar yapılan tüm hukuksuz uygulamaların ve ilgili cezai işlemlerin de takipçisi olacaktır. Phaselis Sivil Denetleme Kurulu Phaselis birince derece arkeolojik sit alanında ve Beydağları Sahil Milli Parkı’nda yapılacak bütün işlemlerin, BM Dünya Kültürel ve Doğal Mirasın Korunması Sözleşmesi ve Türkiye’nin de üyesi olduğu ICOMOS kuralları başta olmak üzere ulusal ve uluslararası sözleşmelere uygun bir şekilde korunması için çalışmalar yapacaktır.”

“DOKUNULMAYAN EN SON MİLLİ PARKLAR KALMIŞTI, ŞİMDİ SIRA ORALARA GELDİ”

Phaselis’e Dokunma Hareketi’nden Erol Malçok da yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“6 Şubat depreminin hemen ertesi haftasında başlayan, 1.derece sit alanı ve Beydağları Mili Parkı içerisinde yer alan Phaselis Antik Kenti'ndeki inşaat çalışmaları maalesef Kültür ve Turizm Bakanlığı eliyle devam ediyor. Dokunulmayan en son milli parklar kalmıştı, şimdi sıra oralara geldi. Kapadokya, Uludağ ve Phaselis hedefte ve bu inşaat makinasını durduramazsak diğer milli park ve sit alanları da aynı kaderi paylaşacak. 20 Şubat'ta ağır iş makinalarıyla Alacasu Koyu'nda başlayan inşaat şimdi Bostanlık Koyu'na da sıçramış durumda. Alacasu'da beton atmak da dahil yapılan tahribata halkın verdiği tepki sonucunda Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, betonlar tamamen sökülecek ve kazık sistemiyle sadece duş ve tuvalet yapacağız demişti. Oysa atılan 480 metrekarelik betonun, söküleceği sözü verilmesine rağmen 270 metrekaresi üzerinde inşaat yükseliyor. Ve buna bir de beton künkler üzerinden demir profillerle yapılan büfe eklendi. Yani ticari işletme söz konusu. Bütün ısrarlarımıza rağmen verili proje iptal edildikten sonra yeni proje bize verilmiyor. Bostanlık Koyu'ndaki rastgele ve hiçbir plana dayanmayan gecekondu tarzı çalışmaları da görünce bizde ellerinde bir proje olmadığı şüphesi de oluştu. Ayrıca Bostanlık Koyu'na çekilen güçlü şebeke elektriği burada büyük bir işletme yapılacağını da düşündürtüyor.

“DANIŞTIĞIMIZ ARKEOLOGLAR VE MİMARLAR HER İKİ KOYDA DA YAPILANLARIN HİÇBİR KORUMA KURALINA UYMADIĞINI SÖYLÜYOR”

Bakan Ersoy emir veriyor inşaat başlıyor, emir veriyor betonların bir kısmı sökülüyor. Bütün bu değişikliklerin ne müze müdürlüğünün ne koruma kurulunun ne de kazı başkanlığının dikkate alınmadan yapıldığı çok açık. Zira bu kurumların böyle ucube yapılaşmalara izin vermesi mümkün değil diye düşünüyoruz. Çünkü danıştığımız arkeologlar ve mimarlar her iki koyda da yapılanların hiçbir koruma kuralına uymadığını söylüyor. Zaten ne zaman inşaat sahasında olsak bulunması zorunlu olan arkeoloğa rastlamıyoruz. Ve bunu tutanakla da tespit ettirip suç duyurusunda bulunduk. Ayrıca, yasak olmasına rağmen çalışmaların mesai saati bitiminden sonra hatta geceleri de devam ettiğini biliyoruz. Bunların elimizde video kayıtları var ve basında yayınlamış bulunuyoruz.

“KİMSE BURAYI BEN YAPTIM OLDU ŞEKLİNDE KULLANMA HAKKINA SAHİP DEĞİLDİR”

Bir de çelişik davranışlarla dolu bir bakanlıkla karşı karşıyayız. Örneğin; 2014 yıkında şu an bulunduğumuz Bostanlık Koyu'nun biraz arkasına kiraladığı araziye Fettah Tamince otel yapmak istemişti. Bunun üzerine çevreciler ve bölge halkı tepki göstermiş ve Kültür ve Turizm Bakanlığı da burası 1.derece sit alanı diyerek otele izin vermemişti. Yine Bakan Ersoy'un kendisi iki yıl önce Tarım Orman Bakanlığı'nın bu koylarda yapmak istediği bir projeye sit alanında inşaat olmaz diyerek karşı çıkmıştı. Bunun görüntüleri de var ve sosyal medya hesaplarımızdan yayınladık. Şimdi ise yangından mal kaçırır gibi bayrama yetiştirme telaşıyla yürüyen bu gecekondu nitelikli inşaatları anlamakta güçlük çekiyoruz. Oysa beklerdik ki bir sorun varsa, bu koylarda tuvalet olmamasına dair, bilim insanlarına, çevrecilere sorularak bir proje üretilsin. Günümüz teknolojisiyle, kültürel ve doğal mirasımızın dünyada az rastlanır örneği olan Phaselis Antik Kenti'nin koruma kullanma dengesini gözeterek bir proje oluşturmak çok kolaydı. İşte bu nedenle elimizi taşın altına koyup, alanında uzman bilim insanlarının katılımıyla iki gün süren bir çalıştay gerçekleştirdik. Geç de olsa yanlıştan dönülür de bilimin sesine kulak verilir belki. Phaselis hepimizin, tüm canlıların ve korunması gereken kültürel mirasın Phaselis’i. Tam da bu nedenle kimse burayı ben yaptım oldu şeklinde kullanma hakkına sahip değildir. Yapılacak en küçük bir müdahale defalarca düşünülmeli, fikir alınmalı ve danışılmalıdır. Ayrıca ihale süreci ile ilgili şüphelerimiz artarken, az evvel aldığımız habere göre; Gazeteci Yusuf Yavuz’un bugün yayınlanan haberine göre; TURAŞ’ın eski genel müdürü Taylan Şimşek, ‘Biz Phaselis’i 25 milyona ihaleye çıkaracaktık şimdi 47,7 milyona çıkmış, bu araştırılmalıdır ‘dedi. Alacasu ve Bostanlık Koyları'ndaki bu tahribat abidesi projelerin iptal edilmesinin mücadelesini bırakmayıp, takipçisi olacağımıza söz veriyoruz.”

  

 

Gündem Haberleri