Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB), Hazır Beton Endeksi temmuz ayı raporuna göre, haziranda son 21 ayın en yüksek değerini gören faaliyet endeksi temmuzda aşağı yönlü hareket etse de hâlen eşik değerin ve yıl ortalamasının üzerinde yer aldı. Başkanı Yavuz Işık, “Haziran ayında ipotekli konut satışlarında yaşanan geçen yılın aynı ayına kıyasla yüzde 66’lık düşüşü, inşaatta hâlen devam eden olumlu tablonun ilerleyen dönemde tersine dönebileceğinin işareti olarak okumak mümkündür" dedi.
THBB, inşaatla bağlantılı imalat ve hizmet sektörlerindeki mevcut durum ile beklenen gelişmeleri gösteren “Hazır Beton Endeksi”ne ilişkin temmuz ayı raporunu açıkladı. Buna göre, haziranda son 21 ayın en yüksek değerini gören faaliyet endeksi temmuzda aşağı yönlü hareket etse de hâlen eşik değerin ve yıl ortalamasının üzerinde yer aldı. Geçen yılın aynı ayına göre Beklenti Endeksi hariç diğer 3 endeks, inşaat sektörünün daha iyi bir performans sergilediğini ortaya koydu. Beklenti Endeksi, mayıs ve haziran aylarındaki konumunu sürdüremeyerek eşik değerin altına geriledi. Güven Endeksi de haziran ayındaki değerine kıyasla aşağı yönlü hareket sergiledi.
"MALİYETLERDEKİ ARTIŞ İLE FİNANSMANA ERİŞİM, SEKTÖRLERİN DÜŞÜK PERFORMANS GÖSTERMELERİNİ KAÇINILMAZ HÂLE GETİRECEKTİR"
Raporun sonuçlarını değerlendiren THBB Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Işık, haziranda son 21 ayın en yüksek değerini gören Faaliyet Endeksi’nin temmuzdaki aşağı yönlü hareketine rağmen hâlen eşik değerin ve yıl ortalamasının üzerinde yer aldığına dikkat çekerek, “Endekslerdeki gerilemeye rağmen inşaat sektörünün son 3 aylık performansı dikkat çekicidir” dedi.
Türkiye ekonomisi ve inşaat sektörüne yönelik değerlendirmelerde bulunan THBB Başkanı Yavuz Işık, şunları kaydetti:
“Para politikasında son dönemde atılan normalleşme adımlarının, ülkemiz reel sektörünün ve tüketicilerin finansmana erişim sorununa dönüşmemesi gerekmektedir. Türkiye ekonomisinin dengeli bir büyüme rotasına girmesi önemlidir. Haziran ayında ipotekli konut satışlarında yaşanan geçen yılın aynı ayına kıyasla yüzde 66’lık düşüşü, inşaatta hâlen devam eden olumlu tablonun ilerleyen dönemde tersine dönebileceğinin işareti olarak okumak mümkündür. Yılın ikinci yarısında inşaat maliyetlerindeki artış ile birlikte finansmana erişim sorununun tırmanması durumunda, ülkemiz ekonomisinin lokomotif sektörü olan inşaat ve ona girdi sağlayan bağlantılı sektörlerin düşük bir performans göstermeleri kaçınılmaz hâle gelebilecektir.”