HEDEP Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan TBMM grup toplantısında; “Şimdiden uyarıyoruz; asla ve asla antidemokratik ve özgürlükleri kısıtlayan bir anayasal düzenlemeye izin vermeyeceğiz, karşısında tüm gücümüzle duracağız. Yargıtay darbesinden yeni anayasa çıkarmak isteyenlerin derdi, bu ülkede herkesin kendini ifade etmesi değildir. AYM’ye darbe teşebbüsünde bulunanlar hangi akılla yeni bir anayasa yapacak? Yeni anayasa ancak demokratik bir temelde inşa edilirse kıymetlidir” dedi.
HEDEP Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, bugün TBMM’de partisinin grup toplantısında konuştu. Bakırhan, gündeme ilişkin özetle şu değerlendirmeleri yaptı:
“Türkiye tarihi, darbeler tarihidir. Bunca darbenin yaşanmış olmasının temel sebebi, demokrasinin bu ülkeye hiç uğramamasından kaynaklıdır. Birinci yüzyıl, darbelerle ve demokrasisiz bir şekilde geçti maalesef. Bu darbeci anlayışlara bir kez daha seslenmek istiyoruz: Bizim yolumuz, Seyid Rıza pirlerin yoludur. Bu yoldan, demokrasi arayışımızdan, özgürlüklerimizden hiçbir darbe ve darbeci zihniyet bizi vazgeçiremeyecektir.
Darbe mekaniği, devlet aklının en karanlık tarafıdır. Sadece Kürtlere değil, sosyalistlere, devrimcilere, hak arayan herkese karşı bir çözümsüzlük konseptidir. AKP ve MHP darbe mekaniğinin ta kendisidir. 2015’ten beridir bu darbe mekaniği kesintisiz bir şekilde devam ettirilmeye çalışılıyor. Her an topluma parmak sallayan, kendi çizgisinde hizalamaya çalışılan ve sürekli savaş naraları atan bir zamandan geçiyoruz. Geldiğimiz noktada demokratik siyaset ve adaleti hiçe sayan darbeci anlayış, Türkiye’yi çoklu krizlerle karşı karşıya bırakmış durumdadır. Bu zihniyet yaşayabilmek için öldürmeye ihtiyaç duyuyor.
“DARBECİ ANLAYIŞIN İSTİKRARSIZLAŞTIRDIĞI BU ÜLKEDE BUGÜN 30 MİLYONDAN FAZLA İNSAN AÇLIK SINIRI ALTINDA YAŞIYOR”
Darbeci anlayışın istikrarsızlaştırdığı bu ülkede bugün 30 milyondan fazla insan açlık sınırı altında yaşıyor. İnsanlar çöpten topladıkları çürük domateslerle, bayat ekmeklerle yaşamlarını idame ettirmeye çalışıyorlar. AKP-MHP ergenekon ittifakının kurulduğu 2015 yılından bu yana ekonomide, hukukta, ifade özgürlüğünde Türkiye sınıfta kaldı. Bu darbeci zihniyet, bu topraklardan defedilinceye kadar muhtemelen bu sıkıntıları yaşayacağız. Bu darbeci zihniyeti defetmek için el birliğiyle durmamız, direnmemiz gerektiğini belirtmek isterim.
“ASIL DARBE İSE SARAY TARAFINDAN YÜRÜRLÜĞE KONULMUŞTUR”
Yargıtay ve AYM üzerinden başlayan bir tartışma var. İlk günden beri biz buna darbeye teşebbüstür dedik. Asıl darbe ise saray tarafından yürürlüğe konulmuştur. Erdoğan açık bir şekilde darbeye destek olmuştur. Yargıtay’a destek vererek. Bu teşebbüsün başında olduğunu bir kez daha açık aleni bir şekilde itiraf etmiştir. Bu darbe teşebbüsünün asıl vurucu gücü küçük ortaktır. Bugün yine esip gürlüyordu. Her hafta bir gün esip gürlemenin dışında zaten bir başka bildiği yok küçük ortağın. Biz de küçük ortağa, biz demokrasi için ağır bedeller ödedik, ödemeye devam ederiz, senin naralarından korkacak bir durumda değiliz. Haddine bak, işine bak, bu nefret dilini terk et diyoruz. ‘AYM’yi kapatacağız ya da kendimize benzeteceğiz’ diyorlar. Vallahi size benzeyen hiçbir şeyden bu topluma hayır gelmeyeceğini hepimiz çok iyi biliyoruz.
“İKTİDARIN BU DARBE TEŞEBBÜSÜYLE TABUTA KONULAN HUKUK SİSTEMİNE SON ÇİVİYİ ÇAKMAK İSTİYOR”
İktidarın bu darbe teşebbüsüyle tabuta konulan hukuk sistemine son çiviyi çakmak istiyor. Erdoğan’ın açıklamaları da bu yaşananların önceden hazırlanmış bir darbe teşebbüsü olduğunu ortaya koyuyor. Bir taraftan yeni anayasa tartışmaları yapıyorlar; siyasi partilerden destek talep ediyorlar diğer taraftan da yargı darbesine destek çıkıyorlar. Milli ve yerli yargı diye içi boş bir tanımlama yapılıyor. Allah aşkına yargının millisi, yerlisi dünyanın neresinde var? Evet. Bir yerde yargının millisi ve yerlisi vardı o da Nazi Almanyasıydı. Bunu isteyenlere Türkiye halkları izin vermeyecektir. Yargı ancak bağımsız olur; yerli ve milli olmaz. Bir söz vardır: Devletten hukuku çıkarırsanız geriye çete kalır. Tam da bugün yaşadığımız durumu en iyi özetleyen sözlerden birisidir bu.
“AYM’YE DARBE TEŞEBBÜSÜNDE BULUNANLAR HANGİ AKILLA YENİ BİR ANAYASA YAPACAK?”
Şimdiden uyarıyoruz: Asla ve asla antidemokratik ve özgürlükleri kısıtlayan bir anayasal düzenlemeye asla izin vermeyeceğiz, karşısında tüm gücümüzle duracağız. Yargıtay darbesinden yeni anayasa çıkarmak isteyenlerin derdi, bu ülkede herkesin kendini ifade etmesi değildir. AYM’ye darbe teşebbüsünde bulunanlar hangi akılla yeni bir anayasa yapacak? Yeni anayasa ancak demokratik bir temelde inşa edilirse kıymetlidir. Bu nedenle Meclis’e bir çağrı yapmak istiyoruz demokratik bir anayasa yapalım ama bunu yapmak için de elimizi taşın altına koyalım Türk Ceza Kanunu’nu demokratikleştirelim. Hepimizi içeri tıkan Terörle Mücadele Yasası’nı ortadan kaldıralım. Merkez yerel ilişkilerini yeniden belirleyelim. Demokratik siyasetin önündeki yargı vesayetine son verelim. İç Güvenlik Kanunu’nu ortadan kaldırarak emniyetin sopasından kurtulalım. Kayyım atamalarına son verecek düzenlemeler yapalım. Herkesin kendini özgürce ifade edebileceği demokratik uzlaşı ve evrensel ilkelere uygun yeni bir anayasanın alt yapısını hazırlayalım diyoruz. Aksi halde yeni anayasa tartışmalarının kandırmaktan öteye geçmeyeceğini belirtmek istiyoruz ”