TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Yargıtay'ın TİP Hatay Milletvekili tutuklu Can Atalay ile ilgili olarak Anayasa Mahkemesi üyelerini eleştirip, Meclis'e talimat verdiği eleştirileri için "Önümüzdeki mesele iki yüksek yargı arasında içtihat farkı ve tutum farklılığından kaynaklanan meseledir. Herkes şundan emin olsun; Türkiye anayasal bir hukuk devletidir. Bütün kurumların görevleri, yetkileri, sorumlulukları bellidir. Özellikle TBMM milli iradenin tecelligâhı olarak TBMM herhangi bir şekilde başka bir kurum tarafından görevlendirilecek bir yer değildir. TBMM, kendi gündemine hakimdir, kendi gündemi ve öncelikleri içerisinde bu mesele başta olmak üzere bütün meseleleri çözebilecek kararın uygulanmasını yapacak olan yer TBMM'dir" dedi.
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, bugün AKP Grup Başkanı Abdullah Güler'i, Meclis'teki makam odasında ziyaret etti. Ziyaretin ardından açıklama yapan Kurtulmuş, şunları söyledi:
"28. DÖNEMDE TBMM'YE BÜYÜK SORUMLULUKLAR DÜŞÜYOR"
"Meclis Başkanı seçildikten sonra siyasi partilerimizin grupları hem hayırlı olsun hem de belli konularda fikir alış verişinde bulunmak için beni ziyaret etmişlerdi. Bende bir plan çerçevesinde bütün grupları ziyaret ettim. Bütün bu ziyaretlerin iadeyi ziyaret kapsamında değerlendirilmesi ve tabii Meclis'teki siyasi partilerimiz arasındaki ortamın yumuşatılması, müzakere ortamının güçlendirilmesi ve karşılıklı fikir alışverişi mekanizmalarının sağlam bir şekilde kurulabilmesi için bu tür irtibatların son derece önemli olduğunu ifade etmek isterim.
28'nci Dönemde TBMM'ye büyük sorumluluklar düşüyor. Cumhuriyetimizin ikinci asrına geçişin başlangıcını yapan bir Meclis dönemi. Bu Meclis'te inşallah Türkiye'nin temel meseleleri üzerinde yoğun bir çalışma imkanımız olacak. Bunların en başında İçtüzük ve yeni anayasa tartışmalarının doğru zemini ve doğru yöntemi bunun TBMM'nin öncülüğünde, TBMM'deki siyasi partilerle en yüksek düzeyde bir ittifakın oluşmasını sağlayacak şekilde müzakere edilerek gündeme getirilmesidir. Bütün bu konuları bütün parti gruplarıyla da yaptığımız görüşmelerde ele alma imkanımız oldu.
"TÜRKİYE'NİN İÇ SİYASET BAKIMINDAN YAKIN DİYALOGLA ÇALIŞMASININ ZARURİ BİR DURUM OLDUĞUNUN ALTINI ÇİZMEK İSTERİM"
Üzerimizde büyük sorumlulukların olduğunun farkındayız. Özellikle bu süreç içerisinde yaşadığımız dünyadaki gündeminde son derece ağır bir gündem olduğunu, Türkiye'nin üzerinde de yaşananların büyük bir tarihi sorumluluk getirdiğini biliyoruz. İsrail'in Filistin'de devam eden, 43'üncü gününe girdiğimiz ağır katliamlara karşı da Türkiye'nin her alanda her platformda büyük bir mücadele verdiğini sayın Cumhurbaşkanımızın, bendenizin Meclis Başkanı olarak, Dışişleri Bakanımızın ve diğer bütün arkadaşlarımızın her alanda dünyadaki bütün platformlarda çaresiz bırakılmış Filistin halkının yanında mücadele ettiğimizi görüyorsunuz.
Bu kadar ağır sorumlulukların yaşandığı bir dönemde Türkiye'nin iç siyaset bakımından yakın diyalogla çalışmasının zaruri bir durum olduğunun altını çizmek isterim. Her fikirde uyuşmayabiliriz ama parlamentoda bulunan siyasi partilerin farklı fikirlerine rağmen ortak hareket edebilme becerisini kazanmalarının gerekli olduğu kanaatindeyim. Yüksek düzeyde bir temas trafiğinin oluşmasının hem TBMM'nin alacağı kararların daha olgun bir şekilde gerçekleşmesi hem de Türkiye siyasetinin üzerindeki yükün hafifletilmesi bakımından zorunlu olduğu kanaatindeyim.
Önümüzde temel meselelerden birisi bütçe meselesi. Bütçe çok yoğun bir şekilde parlamentomuzu bazen hatta gece sabahlara kadar meşgul edecek görüşmeler yapıyoruz. Şu anda Plan ve Bütçe Komisyonu'nda görüşülen bu bütçe trafiği 11 Aralık'tan itibaren TBMM'ye gelecek. Orada da yoğun bir mesai harcanacak. Ondan sonraki süreçte partiler için büyük oranda yerel seçim hazırlıkları başlayacaktır. Bu tür Anayasa ve İçtzük ile ilgili meselelerin çok büyük ihtimalle yerel seçim sonrasındaki döneme kalacağı aşikardır. Bu dönem içerisinde bize düşen müzakere ortamının sağlıklı bir şekilde yürümesini temin etmek için diyalogları artırmak ve partilerin arasındaki temasların güçlü bir şekilde sürdürülmesini temin etmektir."
"TBMM, KENDİ GÜNDEMİNE HAKİMDİR"
Kurtulmuş, basın mensuplarının sorularını da yanıtladı. Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay arasındaki karar farklıklarının ve halen tutuklu olan TİP Hatay Milletvekili Can Atalay'ın durumunun sorulması üzerine Kurtulmuş şunları söyledi:
"Önümüzdeki mesele iki yüksek yargı arasında içtihat farkı ve tutum farklılığından kaynaklanan meseledir. Herkes şundan emin olsun; Türkiye anayasal bir hukuk devletidir. Bütün kurumların görevleri, yetkileri, sorumlulukları bellidir. Özellikle TBMM milli iradenin tecelligahı olarak TBMM herhangi bir şekilde başka bir kurum tarafından görevlendirilecek bir yer değildir. TBMM, kendi gündemine hakimdir, kendi gündemi ve öncelikleri içerisinde bu mesele başta olmak üzere bütün meseleleri çözebilecek kararın uygulanmasını yapacak olan yer TBMM'dir.
Ortada 12 Eylül darbe anayasasının getirmiş olduğu bir sorunla karşı karşıyayız. Kurumlar arasında bu anlamda çelişkileri, içtihat farklılıklarını, çatışmaları ortadan kaldıracak şekilde Türkiye'nin aslında yeni bir anayasa çalışmasını da ne kadar zaruri olduğunu gösteren bir örnektir. Bu örnek üzerinden ümit ederim ki hiçbir önyargı içerisinde olmaksızın anayasa çalışmalarında Türkiye'de bu anlamda yeni bir düzenlemenin yapılması mümkün olur. Burada kişisel kanaatler değil; Türkiye'de kurum ve kuruluşların görevleri, yetkileri sorumlulukları bellidir. TBMM kendi gündemine hakimdir. Kendi gündemi içerisinde bu konuda gereğini yapacaktır."
"İNFAZ SİSTEMİMİZLE İLGİLİ BELKİ YENİ DÜZENLEMELER YAPILMASI LAZIM"
Hrant Dink'in katili Ogün Samast'ın tahliyesine ilişkin görüşlerinin sorulması üzerine ise Kurtulmuş, "Mahkemenin nihayetinde verdiği bir karar var. Özellikle şartlı tahliyeyle ilgili daha evvel reddedilmiş olan bir durumla karşı karşıyayız. İnfaz sistemimizle ilgili belki yeni düzenlemeler yapılması lazım. Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alan birisi, yaştan dolayı cezası belli bir süreye indirilmiş ve ondan sonra da maalesef iyi hal uygulaması dolayısıyla dışarı çıkarılmış. Bütün bunlar yargı sistemimizde de yeniden gözden geçirilmesi gereken hususların olduğunu ortaya koyuyor" dedi.
GÜLER: "MECLİS ÇALIŞMALARI KONUSUNDA HER ZAMAN İŞ BİRLİĞİ İÇERİSİNDE VE GEREKLİ KOORDİNASYON İÇERİSİNDE OLACAĞIMIZI DA İFADE ETTİK"
AKP Grup Başkanı Abdullah Güler ise şunları kaydetti:
"Meclis açıldığı ilk günlerde grup başkanlığımız olarak, grup başkanvekillerimizle birlikte kendisini ziyaret etmiştik. 28. Yasama Döneminin ikinci dönemindeki yapılacak kanun çalışmalarında ve özellikle 12. Kalkınma Planı ve daha sonra 2024 yılı merkezi bütçe teklifi ile 2022 yılı kesin hesap kanun teklifi üzerinde kendisine bilgiler sunmuştuk. Ziyaretimizde anayasa değişikliği ve İçtüzük değişikliği kapsamı içinde beklentilerimizi, çalışma takvimimizi kendisine arz etmiştik. Sağ olsun sayın Başkanımız o ziyaretimizde de bu konulara geniş bir çerçevede değerlendirmelerde bulunmuştu. Kendisinin siyasi birikimi ve saygınlığı bizim her şeyden önce bu konularda her zaman danıştığımız, bilgisine ihtiyaç duyduğumuz saygın kimliğini o zamanda aynı şekilde hissetmiştik. Kendileri sağ olsunlar iadeyi ziyaret kapsamında diğer siyasi parti gruplarını da ziyaret etmek suretiyle en son bizim grup başkanlığımıza ziyarette bulundular. Bundan sonraki dönemlerde de hem anayasa değişikliği konusunda hem İçtüzük değişikliği konusunda hem de önümüzdeki dönem Meclis çalışmaları konusunda her zaman iş birliği içerisinde ve gerekli koordinasyon içerisinde olacağımızı da ifade ettik."