MELTEM KARAKAŞ
Eskişehir Emek ve Demokrasi Platformu üyeleri, 27 Kasım’dan bu yana direnişte olan Özak Tekstil işçileri için yürüyüş düzenledi. Platform adına açıklama yapan Eğitim Sen Eskişehir Şube Başkanı Sertaç Durdu, "Bu ülkede işçilere reva görülen korkunç çalışma koşullarına karşı mücadeleyi büyütmek gerekiyor. O yüzden, emekten yana olan herkes Özak direnişine ses vermelidir" dedi.
Eskişehir Emek ve Demokrasi Platformu üyeleri, sendika değiştirme baskısı ve işten atmalara karşı 27 Kasım’dan bu yana direnen BİRTEK-SEN üyesi Özak Tekstil işçileri için yürüyüş düzenlendi. İsmet İnönü Caddesi’nde bir araya gelen Platformu üyeleri, Ulus Anıtı’na kadar yürüdü.
"İŞÇİLER HER TÜRLÜ BASKI VE ŞİDDETE MARUZ BIRAKILIYORLAR"
Burada açıklama yapan Eğitim Sen Eskişehir Şube Başkanı Sertaç Durdu, şunları söyledi:
"Anayasal hak olan sendika seçme özgürlüğünü kullanan Özak Tekstil işçileri 18 gündür atılan arkadaşlarının tekrar işe alınması, sendika seçme haklarına saygı duyulması, direnişte geçen sürede uğradıkları maddi zararların karşılanması talepleriyle direnişteler. Taleplerinin karşısında ise sarı sendika Öz İplik-İş, Urfa Valisi, jandarma ve Diyanet’e bağlı il müftülüğü hep birlikte işçilerin karşısına dikilmiş, Özak patronunun yanında saf tutarak işçilerin birliğini dağıtmaya, direnişi bitirmeye çalışıyorlar. İşçiler her türlü baskı ve şiddete maruz bırakılıyorlar. Jandarma barikat kurarak işçileri fabrikaya yaklaştırmıyor. İşçiler ve üye oldukları BİRTEK-SEN yöneticileri yerlerde tekmeleniyor, coplu biber gazlı saldırı ile her gün gözaltına alınıyorlar. Ancak işçiler her türlü müdahaleye rağmen ne birliklerini bozuyorlar ne de mücadeleden geri duruyorlar çünkü onları bu mücadeleye iten koşullara karşı 'artık yeter' diyorlar.
"ÖZ-İPLİK-İŞ BASKIYA ORTAK OLUYORDU"
Teşviklerle, kupon arazilerle, patronun ayağına devletin tüm imkânlarının serilmesiyle büyütülen ve yaklaşık 700 işçinin çalıştığı Özak Tekstil Fabrikası ihracat rekorları kırıp, dünyanın en büyük markalarına üretim gerçekleştiriyordu. Bu üretimi işçilerin canı pahasına, fabrikayı adeta bir toplama kampına dönüştürerek, patronun kurallarıyla, özellikle kadın işçilere karşı şiddet, baskı, mobbing taciz uygulanarak gerçekleştiriyordu. Biz de tüm emek ve demokrasi güçleri, işçiler, emekçiler olarak diyoruz ki; sizin zulmünüz varsa bizim de dayanışmamız, direnişimiz, sınıf kardeşliğimiz var. Özak işçilerinin bu kararlı mücadelesini bizler de Eskişehir’den selamlıyoruz. Biliyoruz ki Özak işçisinin kazanımı tüm işçilerin kazanımı olacaktır. O yüzden Eskişehirli tüm işçi ve emekçileri bu mücadeleye sahip çıkmaya, Özak işçileri ile dayanışmaya çağırıyoruz. Bu ülkede işçilere reva görülen korkunç çalışma koşullarına karşı mücadeleyi büyütmek gerekiyor. O yüzden, emekten yana olan herkes Özak direnişine ses vermelidir. Özak işçileri ile maddi manevi her türlü dayanışmayı büyütmek bugün tarihi sorumluluğumuzdur. Özak İşçisi yalnız değildir! Direne direne, birleşe birleşe kazanacağız."