Okullarda besin alerjisi ve astım riskine dikkat

​Besin alerji ve astım hastalığının çocuklar üzerindeki etkilerine bakıldığında; okula devam etme sürelerinde kayıp, dikkat dağınıklığı, odak sorunu, yaşam kalitesinde düşme ve okul başarısında gerileme gibi sorunlar gözlemleniyor....

Uzmanlara göre gıda alerjisi olan çocuklarda anafilaksi durumları hayati tehlike içeren sağlık sorunlarının başında geliyor. Çocukların vakitlerinin neredeyse tamamını geçirdikleri okullarda astım, besin alerjisi ve anafilaksi durumlarının yaşanmasına karşı çeşitli önlemler alınması gerekiyor.

Okul çağındaki çocukları bekleyen tehlikelerin başında besin alerjisi ve ölümcül tehlike taşıyan anafilaksi durumu geliyor. Kuruyemişler, süt ve süt ürünleri besin alerjilerine yol açan en temel gıdalar olarak öne çıkıyor.

Okuldaki öğretmenlerin ve çalışanların çocuklardaki besin alerjisi durumundan haberdar olmaması ve anafilaksi durumlarında acil tedavi ilaçlarının bulunmaması, hayati tehlikenin ortaya çıkma ihtimalini arttırıyor.

Çocuk Alerji ve Göğüs Hastalıkları Uzmanı, Alerji Astım Derneği Başkanı Prof. Dr. Ahmet Akçay, alınacak tedbirler ve okullardaki fiziksel şartların alerjik çocuğa göre düzenlenmesi sayesinde astım ve besin alerjisine sahip çocuklar için hayat kurtarıcı çözüm yollarının bulunabileceğini belirtti. Alerji Profesörü Ahmet Akçay, okullarda astımlı ve gıda alerjisi olan çocuklara yönelik yapılması gereken düzenlemelerle ilgili bilgilendirmelerde bulundu. 

Okullarda besin alerjisi tehlikesi!

Akçay, "Besin alerjisinin olduğu durumlarda, alerjenlerin ortaya çıkmaması için korunma tedbirleri kantin ve yemekhane çalışanları başta olmak üzere tüm okul görevlilerine anlatılmalıdır. Çocuğun alerjisi bulunduğu alerjen maddeyle temas eden eşyalar temizlenmeli ve gizli alerjenlerle alakalı gerekli bilgilendirmeler okul yönetimi tarafından sağlanmalıdır." ifadelerini kullandı.

İlk alerji ya da anafilaksi atakları okulda yaşanabilir!

Akçay, besin alerjisi olan çocukların ilk anafilaksi ya da alerji ataklarını okulda yaşayabileceği ihtimalinin çok yüksek olduğunu belirterek, "Bu sebeple anafilaksi ya da besin alerjisi belirtilerinin okul görevlileri tarafından erken tedavisinin yapılması için adrenalin oto-enjektör kullanımının bilinmesi çok önemlidir. Okullarda verilecek eğitimler ve hazırlanan broşürlerle hangi besinlerin gizli alerjen içerdiği konusunda bilgilendirme yapılmalıdır. Alerjen içeren besinin çok az miktarının hatta tozunun bile alerjik atakları tetikleyebileceği bilinmeli, bu doğrultuda önlemler alınmalıdır." diye konuştu.

Astım devamsızlığa neden oluyor!

Prof. Dr. Ahmet Akçay, "Astım, çocukların sosyal, fiziksel ve ruhsal açıdan gelişimlerini olumsuz yönde etkileyen bir hastalıktır. Yaşam kalitesinin düşmesine neden olmasının yanında dikkat eksikliğine yol açar. Okul çağındaki çocuklarda sıklıkla görülen astım, çocukluk döneminde hastane yatışlarına neden olabilen kronik bir rahatsızlıktır. Hastaneye yatış gerektirmeyen astım atakları çoğu zaman evde tedavi ve bolca dinlenme gerektirir. Buna bağlı olarak astım hastalığı çocuklarda okul günü kaybetme riskini arttırmaktadır." değerlendirmesinde bulundu.

Akçay, astım hastalığının doğru yönetimi sayesinde; astım kontrolünün sağlanmasının, günlük yaşam aktivitelerinin sağlıklı bir biçimde sürdürülebilmesinin ve ilaçlara bağlı yan etkilerin önlenmesinin mümkün olduğunu belirtti.

Alınabilecek önlemler

Prof. Dr. Akçay, besin alerjisi ve astımlı çocuklara okullarda güvenli ve sağlıklı bir ortamın oluşturulması için şu önlemlerin sağlanması gerektiğini belirtti:

"Öğretmenler ve diğer tüm okul çalışanları düzenli olarak astım ve alerjik hastalıklar hakkında bilgilendirilmelidir.

Besin alerjisi veya astımlı çocuğun hastalık durumu okul yönetim ve yemekhane çalışanlarına bildirilmelidir.

Okul yönetimi alerjik hastalığı bulunan çocuk hakkında hastalığının tanısını, gerekli tedavisini ve tetikleyicilerini bilmelidir.

Alerjik hastalıklara dair rahatlatıcı ve acil durum ilaçlarının ulaşılabilir ve hali hazırda olması sağlanmalıdır. 

Astım hastaları için çevresel alerjen kontrolü sağlanarak, iç ve dış hava kalitesinin yükseltilmesi önemlidir." (İLKHA)

Sağlık Haberleri