Revenant filmi sonunda Leonardo DiCaprio'ya beşinci kez aday gösterildiği en iyi erkek oyuncu dalında Oscar'ı getirdi, fakat oyuncu hakkında hala çok az şey biliniyor.
Yönetmen Agnieszka Holland, DiCaprio ile yirmi yılı aşkın bir zaman önce şair Arthur Rimbaud ile yazar Paul Verlaine'in ilişkisini konu alan, Türkçe'ye Tutkunun Şairleri olarak çevrilen Total Eclipse'i çekerken tanışmıştı. Aktörün doğal yeteneğinin daha o zaman belli olduğunu söylüyor.
Senaryosunu Christopher Hampton'un yazdığı oyuna dayanan Total Eclipse'in hikayesi 19. yüzyıl Fransasında geçer.
Yazar Verlaine kendisinden on yaş küçük şair Rimbaud'ya körkütük aşıktır.
Bu iki ünlü Fransız edebiyatçı arasında, duygusal bağımlılık, cinsellik ve edebi hırsların içiçe geçtiği karmaşık bir aşk hikayesidir bu.
River Phoenix ölünce...
Rimbaud rolünü aslında River Phoenix'in oynaması düşünülmüştü. Fakat o 23 yaşında ölünce o sırada projeye dahil olan Polonya asıllı yönetmen Holland, Phoenix'in yerini DiCaprio'nun almasını istedi.
Yönetmen Holland bu seçimi nasıl yaptığını da şöyle anlatıyor:
"Bir gün kitapçıya gittiğimde, üzerinde Rimbaud resmi olan bir tişört buldum. Bu tişörtün üzerindeki Rimbaud aynı Leonardo'ya benziyordu. O zaman Leonardo'nun menajerini aramaya karar verdim. İlişkimiz böyle başladı."
Bir Rimbaud hayranı olan babası George'un da etkisiyle DiCaprio bu rolü kabul etti. Yönetmen Holland, aynı zamanda onun hep cesur rolleri seçen, meraklı ve yeni şeyler denemek isteyen biri olduğunu da söylüyor.
Çok genç yaşta zor bir rol
Fakat, Leonardo Amerikan gençliği arasında yıldızı parlamış henüz 19 yaşında, deneyimsiz bir oyuncuydu. Senaryonun karmaşıklığı ve duygu yoğunluğunun, Rimbaud ile Verlaine arasındaki ateşli sevişme sahnelerinin altından kalkabilecek miydi?
DiCaprio Total Eclipse filminin başında 16 yaşındaki Rimbaud'yu başarıyla canlandırıyor sonra film boyunca yaşı ilerliyordu.
'Sanki oynadığı karakter oluyor'
Yönetmen Holland yakın zamanda filmi bir grup öğrenciye gösterdiğini, DiCaprio'nun oradaki performansını yıllar sonra kendisinin de bir kez daha hayranlıkla izlediğini anlatıyor.
Holland, "Bugün eşcinsel aşk hikayeleri daha popüler. Fakat biz bu filmi çektiğimiz sırada, Kaliforniya'da büyümüş bir oğlan çocuğu için bunun zor bir rol olacağını biliyordum. Ama Leonardo ile konuştuğumda derin bir algı ve hayal gücü olduğunu farkettim. Rolüne girdiğinde bir tür medyum gibi oluyor. Sanki oynadığı karakter onun bedenine girmiş gibi oluyor" diyor.
Yönetmene göre DiCaprio rolüne klasik Amerikan oyunculuğunun, canlandırdığı karakterin iç dünyasını kendi deneyiminden hareketle yaratma yöntemini kullanmıyor.
"Fakat, seyreden herkesi, hatta yönetmeni şaşkınlık içinde bırakan başka bir şey yapıyor. Sahne sahne baktığınızda, onun, oynadığı karakterin kendisi haline geldiğini görüyorsunuz" diye tarif ediyor DiCaprio'nun oyunculuğunu.
'Tek sıkıcı film yapmadı'
New York dergisinin Hollywood haberlerini yapan Stacey Wilson Hunt, DiCaprio'nun bu yıl en iyi erkek oyuncu ödülünü alacağını herkesin tahmin etmiş olmasının, sadece Revenant filmindeki rolüyle açıklanamayacağını söylüyor.
"Revenant iyi bir film. Fakat, Hollywood'da Leo'nun bu ödülü almasının uzun süredir geciktiği hissi vardı. Son on yıl içinde tek bir kötü ya da sıkıcı film yapmadı. Bunu Tom Hanks, Tom Cruise ya da Will Smith için söyleyemezsiniz mesela. Bir de insanlar Leo'yu seviyor ve Hollywood'da bu kimin kazanacağını belirleyen önemli bir faktördür."
"Leo ayrıca gizemli biri ve insanlar gizemli şeyleri seviyor. Hep de öyle kalacak bence. Nasıl başardıysa, süper modellerle sağda solda görünmesine rağmen özel hayatının gizliliğini büyük ölçüde korumayı başardı. Bir de son yıllarda çevre aktivistliğine soyundu. Bu yönü bir şovdan ibaret değil. Çevre örgütlerine milyonlarca dolar yardım yaptı. Herşeyi reklam için kullanmadı. Bunlar da izleyicilerin beğendiği şeyler."