Kategori: Asayiş

  • Akkuyu Nükleer Güç Santrali yemekhanesini su bastı

    Akkuyu Nükleer Güç Santrali yemekhanesini su bastı

    Mersin’de Akkuyu Nükleer Güç Santrali inşaatında bulunan personel yemekhanesini, geçen hafta yağan yağmurda su bastığı ortaya çıktı.

    Geride bıraktığımız hafta pazartesi ve salı günlerinde etkisini hissettiren yağmurun sonrasında, bir çalışan tarafından kaydedilen 12 saniyelik görüntü, binlerce personelin yemek yediği alanın sular altında kaldığını gözler önüne serdi.

  • Eski istihbaratçı Enver Altaylı’nın cezası belli oldu

    Eski istihbaratçı Enver Altaylı’nın cezası belli oldu

    Eski istihbarat görevlisi Enver Altaylı’nın Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyeliği iddiasıyla yargılandığı davada karar açıklandı.

    Altaylı, 23 sene 4 ay hapis cezasına çarptırıldı.

    Mahkeme heyeti Enver Altaylı’ya, “siyasi ve askeri casusluk”tan 13 sene 4 ay, “silahlı terör örgütü üyeliği”nden 10 sene hapis cezası verdi.

    Davanın diğer sanığı eski istihbaratçı Mehmet Barıner de aynı suçlardan 21 sene 3 ay hapis cezası aldı.

  • Diyanet’ten Suriyeliler için 2 yeni dergi

    Diyanet’ten Suriyeliler için 2 yeni dergi

    Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, iki yeni dergi daha çıkardıklarını açıkladı.

    Sosyal medya sayfasından paylaşım yapan Erbaş, “Ülkemize misafir olan kardeşlerimizin dini hayatına katkı sunmak amacıyla Arapça olarak hazırladığımız Kalem Dergisi ve Nüceym Çocuk Dergisi hayırlı uğurlu olsun” açıklamasını yaptı.

    Nüceym Çocuk Dergisi ile çocuklar için devamlı çıkardıkları yayın sayısının 3’e çıktığını kaydeden Erbaş, şu bilgileri paylaştı:

    “Ekim ayıyla birlikte yayın hayatına başlayan Kalem Dergisi de üç ayda bir yayımlanacak. Dergide iman, ibadet ve ahlakla ilgili yazıların yanı sıra aile ve örnek hayatlara dair içerikler de yer alıyor. Ülkemizde misafir olarak bulunan mültecilere dinin sahih bilgisini ulaştırmayı amaçlayan Kalem Dergisi, aynı zamanda onların içinde bulundukları şartlarda kendilerini geliştirmelerine de olanak sağlayacak.”

  • İBB’nin bir yetkisi daha bakanlığa devredildi

    İBB’nin bir yetkisi daha bakanlığa devredildi

    Cumhuriyet’ten Hazal Ocak’ın aktardığına göre, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın Marmara Denizi’nin incileri Kaşık ve Sedef adalarının doğal sit durumunu değiştirmesinin sonrasında tepki toplayan bir karar daha alındı. Marmara Denizi ve Adalar, Cumhurbaşkanı kararı ile “özel çevre koruma bölgesi” ilan edildi. Bölgede Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yetkili kurum oldu. İstanbul Büyükşehir Belediyesi ( İBB) İmar ve Şehircilik Daire Başkanı Gürkan Akgün, kararla İBB’nin elinden adalarda plan yapma yetkisinin alındığını söyleyerek “Kararı demokratik karar alma açısından olumsuz değerlendiriyorum. Adalar’ın acil planları şu anda mecliste karar almayı beklerken süreci uzattığından dolayı da olumsuz değerlendiriyorum. Uygulamayı görmedik ama sonraki süreçler arasında da Adalar’ın korunması ve yapılaşmanın önüne geçilmesi açısından da çeşitli soru işaretleri kafamızda oluşuyor” dedi. Akgün, bakanlık tarafından planları yapılan Sivriada ve Yassıada örneğini verdi.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla Resmi Gazete’de yayımlanan karara göre, içerisinde İstanbul’daki Prens Adaları’nın da yer aldığı sınırlar tespit edildi. Kararda bölgedeki çevrenin araştırılması, korunması ve izlenmesi ile ilgili belirlenecek usul ve esaslar ile bunların yansıtıldığı planların Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın yetkisine bırakılması tepki topladı.

    “YETKİ YERELDEN MERKEZE ALINDI”

    Akgün, bu kararla Adalar’da plan yapma ve onaylama yetkisinin İBB’den alındığını belirterek “Planları hazırladık. Meclise sunduk. Hazirandan beri de mecliste karar almak üzere bekliyoruz. Şimdi bu yetki tamamen bakanlığa geçti. Aynı zamanda şu anda bütün projeler de durmuş durumda. Uygulama sürecininde bakanlık yetkiyi devralmış durumda. Temel mesele plan yapmanın yerelden merkeze alınmış olması. Özel çevre koruma, isme bakınca olumlu bir şeymiş gibi görünse de imar planı yapma yetkisinin yerelde büyükşehirin sonrasında da uygulama planının ilçe belediyesinin yapması tabii ki ilgili kurumlardan geçmesi gerekirken bu tamamen alınmış olacak” dedi.

    Adalar’ın ciddi manada korunması gereken bir bölge olduğunu belirten Akgün, “Planlar hazırlığı yapılmış ve uygulama aşamasındayken ileri bir tarihe ertelenmiş durumda. Şu anda plan olmadığı sürece kontrol edememe tehlikesi var. Yassıada’da ve Sivriada’da plan yapma yetkisi Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndaydı. Sonuçlarını gördük” dedi. Marmara Denizi’nin öldüğünü ve eşgüdümlü olarak korunması gerektiğini ifade eden Akgün özetle şunları kaydetti: “Bütünleşik kıyı yönetimi gerekiyor. Kirleten unsurların ortadan kaldırılması gerekiyor ama Marmara’yı kirleten Adalar değil ki. İmar planıyla Marmara Denizi’nin korunması arasında bir durum yok. Salda Gölü’nün özel çevre koruma alanı ilan edildikten sonra ki durumu da irdelemek lazım. Ayrıca özel çevre korumanın 1989’daki kararnamesine baktığınız zaman orada bazı alanlarda günübirlik tesisler yapılabileceği, çeşitli konaklama ve turizm izinlerinin verilebileceği gibi maddeler var. Bu böyle olur olmaz mı, onu şuan bilemem ama bu tehlikeleri en azından görebiliyoruz.”

    TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Esin Köymen de Boğaz kıyılarında ve adalarda bakanlık tarafından yapılan sit değişikliklerini hatırlatarak “Değişiklikleri incelediğimizde, sürekli olarak yapılaşmanın önünü açan derece düşürmelerin yapıldığını görüyoruz. Üstelik yeni sit derecelendirmelerine esas teşkil eden ‘Ekolojik Temelli Bilimsel Raporlar’ kamuoyuyla ve bilim çevresiyle de paylaşılmıyor. Yani derece değişikliklerinin ‘bilimsel’ gerekçeleri saklanıyor. Bakanlık şimdiye dek yapılan Kanal İstanbul, Yassı Ada, İstanbul ve Çanakkale Boğaz çevresindeki sit dereceleri değişiklikleri gibi planlama, uygulama ve karar örnekleri karşımızdayken yeni yapılan bu düzenlemelerle korunacak alanlarda yeni sorunların ve yapılaşma risklerinin yolunu açabilecek niteliktedir. Evrensel koruma ve hukuk kurallarını yok sayan bu düzenleme derhal geri çekilmeli” diye konuştu.

  • Türkiye ‘karanlıkta’ kaldı! Kış saatine tepki yağdı

    Türkiye ‘karanlıkta’ kaldı! Kış saatine tepki yağdı

    Avrupa’da 30 Ekim Cumartesi’yi 31 Ekim Pazar gününe bağlayan gece 03.33’te saatler bir saat geri alındı. Kış saati uygulamasına geçen çok sayıda ülkenin tersine Türkiye’de 2016 senesinde alınan Bakanlar Kurulu kararı sebebiyle saatlerde herhangi bir değişiklik yapılmadı.

    Gün ışığından daha çok faydalanmak ve enerji tasarrufu sağlamak amacıyla alınan karar bu kış ise gene birçok vatandaşın tepkisine sebep oldu. Güneş doğmadan evden çıkmak mecburiyetinde kalan vatandaşların evlerine de gene karanlıkta dönmeleri büyük tepkiye sebep olurken, özellikle çocukların okula gelip gitmesinde önemli problemler yaşaması sebebiyle veliler de zor durumda.

    Dünyanın birçok yerinin kış saatine geçmesine karşın Türkiye’de son 5 senedir uygulanan sabit saat uygulaması özellikle sosyal medya kullanıcılarının tepkisini çekti. Yorumların yağmur gibi gelmesinin ardından “#kışsaati” etiketi Twitter’da kısa sürede gündem oldu.

  • Susurluk kazasında ölen Abdullah Çatlı mezarı başında anılacak

    Susurluk kazasında ölen Abdullah Çatlı mezarı başında anılacak

    Susurluk kazasının 25. yıl dönümünde, Abdullah Çatlı için memleketi Nevşehir’deki mezarı başında anma programı düzenlenecek. Anma programına Abdullah Çatlı’nın aile yakınlarının haricinde çok sayıda vatandaşın da katılması bekleniyor. Saat 13.00’te Kaldırım mezarlığında yapılacak programda dualar edilip hatme yapılacak.

    Çatlı’nın kardeşi Zeki Çatlı da sosyla medya sayfasından yaptığı paylaşımda, “Vefatının 25.sene-i devriyesinde Büyük Ülkü Devi Abdullah Çatlı Kabri başında sevenlerince anılacaktır. Tüm Sevenleri Davetlidir.” açıklamasında bulundu.

    Abdullah Çatlı için geride bıraktığımız sene pandemi salgını sebebiyle anma programı yapılamamış yalnızca mezarı başında dualarla yad edilmişti.

    SUSURLUK KAZASI NEDİR?

    Susurluk kazası veya Susurluk skandalı, 3 Kasım 1996’da saat 19:25 civarında Balıkesir-Bursa karayolunda Susurluk ilçesi Çatalceviz mevkiinde yaşanan trafik kazası neticesinde, devlet- polis-mafya ilişkilerinin ortaya dökülmesi ile patlak veren skandal. Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en önemli skandallarından birisidir.

    Kazanın sonrasında kamuoyu, “devlet, siyaset, mafya” üçgeninde kanun dışı ilişkilerin ortaya çıkartılmasını talep etti. “Sürekli Aydınlık İçin Bir Dakika Karanlık” adı verilen sivil toplum eylemleriyle ve basının desteği ile üstü örtülen ilişkilerin ve faaliyetlerin açıklanması istendi.

  • Elon Musk Çince şiir ile gündem oldu

    Elon Musk Çince şiir ile gündem oldu

    Şaşırtan açıklamaları ve Twitter hesabından paylaştığı şifreli mesajları ile isminden çokça söz ettiren Elon Musk, bu kez de Çince şiir paylaşımıyla dikkatleri topladı.

    Musk Twitter ve Weibo hesaplarında, Çin’de ilkokullarda gösterilen ve iyi geçinmenin öneminin öğretildiği Seven Steps Verse isimli şiirin kısa versiyonunu “humankind” (insanoğlu) notu ile paylaştı.

    Musk’ın paylaşımı Çin’in Twitter’ı Weibo’da kısa zamanda viral oldu. 100 milyondan fazla görüntülenen paylaşım sosyal medya kullanıcıları arasında tartışmalara neden oldu. Bazı sosyal medya kullanıcıları, paylaşımlarıyla kripto para piyasalarında hareketliliğe sebep olan Musk’ın son paylaşımında 2 rakip köpek temalı kripto para birimi olan shiba inu ve dogecoin’i ima ettiğini öne sürdü.

  • İstanbul’da Halk Ekmek fiyatı değişecek mi? İBB’den açıklama geldi

    İstanbul’da Halk Ekmek fiyatı değişecek mi? İBB’den açıklama geldi

    İstanbul Büyükşehir Belediyesi ( İBB) Sözcüsü Murat Ongun, Halk Ekmek büfelerinde satılan ekmeklerin fiyatıyla alakalı sosyal medyadan paylaşım yaptı.

    Murat Ongun “Yılbaşında 127 lira olan 1 çuval un bugün 192 lira. Sadece 3 ayda buğday fiyatları yüzde 24 arttı. Girdilerdeki olağanüstü artışlara rağmen vatandaşlarımız için Halk Ekmek 1,25 liradan satılmaya devam edecek” açıklamasında bulundu.

  • TÜBİTAK’ta görevli bilim insanı evinde ölü bulundu

    TÜBİTAK’ta görevli bilim insanı evinde ölü bulundu

    TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi’nde araştırmacı olarak çalışan Doç. Dr. Dilek Dündar Erbahar, evinde ölü olarak bulundu.

    AA’nın haberine göre, Malzeme Enstitüsü KBRN Sensör Teknolojileri Proje Grubu’nda Başuzman Araştırmacı olarak vazife yapan Doç. Dr. Dilek Dündar Erbahar’ı, 30 Ekim Cumartesi günü Tuzla Postane Mahallesi’ndeki evinde hareketsiz şekilde bulan yakınları, durumu sağlık ve polis birimlerine haber verdi.

    Olay yerine giden ekipler, Erbahar’ın yaşamını yitirdiğini tespit etti.

    Olayla alakalı çalışma başlatan polis birimlerinin intihar ihtimali üstünde durduğu belirtildi.

    GELECEĞİ PARLAK BİR BİLİM İNSANIYDI

    Erbahar, en ileri bilimsel araştırmaları yapan 40 yaş altı genç bilim kadınlarının mükemmelliğini kutlamak ve genç yeteneklerin bilimsel çalışmalarını devam ettirmesine destek olmak için oluşturulan L’Oréal-UNESCO Bilim Kadınları İçin” Program Ödülü’nü almaya hak kazanmıştı.

    Doç. Dr. Erbahar, zehirli gazlara karşı yüksek algılama hassasiyetine sahip, üstün performanslı, seri üretime uygun, ekonomik, düşük güç tüketimiyle çalışan, kompakt kimyasal sensörler geliştirilmeyi hedefleyen çalışmalar yapıyordu.

  • MSB’den 29 Ekim videosu

    MSB’den 29 Ekim videosu

    Milli Savunma Bakanlığı, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla sosyal medya hesabından bir video paylaştı.

    Bakanlık, cumhuriyetin 98’inci kuruluş yıl dönümü sebebiyle hazırladığı videoyu Twitter hesabından yayınladı. Video ile beraber yazılan mesajda, “Biz cumhuriyeti böyle kazandık. Cumhuriyetimizin 98’inci yıl dönümünde Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere bizlere cumhuriyeti armağan eden İstiklal Harbimizin kahramanlarını, tüm şehit ve gazilerimizi rahmet, minnet ve şükranla yad ediyoruz” denildi.

    Videoda, Mustafa Kemal Atatürk ile silah arkadaşlarının savaş meydanlarındaki görüntülerine ve Mehmetçiğin katıldığı operasyonlara da yer verildi.