Yazar: odakhaber

  • Beşinci kez en güçlü kadın seçildi

    Beşinci kez en güçlü kadın seçildi

    ABD’nin ünlü ekonomi dergisi Forbes, Almanya Başbakanı Angela Merkel’i beşinci kez dünyanın en güçlü kadını seçti. Merkel son 12 yıl içerisinde dünyanın en güçlü kadınları sıralamasında on kez ilk 10 arasında yer aldı.

    Listede Merkel’in ardından, ABD Dışişleri eski Bakanı ve Demokrat Parti Başkan adaylarından Hillary Clinton listenin ikinci sırasında yer aldı.

    Bill Gates’in eşi Melinda Gates üçüncü, ABD Merkez Bankası Başkanı Janet Yellen dördüncü, Otomobil devi General Motors’un Başkanı Mary Barra beşinci, Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Christine Lagarde altıncı, Brezilya Devlet Başkanı Dilma Rousseff yedinci oldu. Listede sekizinci sırada Facebook yöneticisi Sheryl Sandberg, dokuzuncu sırada YouTube yöneticisi Susan Wojcicki ve onuncu sırada ise ABD First Lady’si Michelle Obama yer aldı.

    Forbes’un ‘Dünyanın En Güçlü 100 Kadını’ listesindeki tek Türk yine Güler Sabancı oldu. Sabancı listeye 70.sıradan girdi. Güler Sabancı geçen yıl 60.sırada yer almıştı.

  • Zirvede İran’a ağır eleştiri

    İslâm İşbirliği Teşkilatı’nın (İİT) İstanbul’da düzenlenen 13. Zirvesi sona erdi. Bildiri taslağı hazırlanırken bazı ülkelerin içişlerine karıştığı gerekçesiyle İran’a kınama ve İran’ın desteklediği Hizbullah’a yönelik sert sözler kriz yarattı. İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif bu maddelere itiraz etmişti. Kriz sürerken yapılan konuşmalarda mezhepçilik mesajları ön plana çıkmıştı.

    Al Jazeera’nin ulaştığı, krize sebep olan taslak metin, zirvenin sonunda İran’ın itirazlarına ragmen kabul edildi.

    15 Nisan günü kabul edilen sonuç bildirgesinde öne çıkan maddeler şunlar:

    • Müslüman ülkelerin İran ile ilişkilerinin iyi komşuluk ilkelerine dayalı olması ihtiyacına, ülkelerin egemenliği ve toprak bütünlüğüne saygı çerçevesinde içişlerine karışılmaması gerektiğine, aradaki husumetlerin İİT, BM ve uluslararası kurallara göre barışçıl yollarla çözülmesi gerektiğini, şiddet veya tehdide başvurulmaması gerektiğine dikkat çekmektedir.
    • İİT, İran’ın Tahran ve Meşhed kentlerinde, diplomatların korunmasına yönelik uluslararası kanunlara, Diplomatik İlişkiler ve Konsolsoluk ilişkilerini düzenleyen Viyana Sözleşmesi’ne açıkça aykırı olan Suudi Arabistan diplomatik temsilciliklerinin saldırıya uğramasını kınamaktadır.
    • İİT, Suudi Arabistan’da terör suçu işleyen kişilere yönelik verilen yargı hükümleriyle ilgili İran’ın tahrik edici açıklamalarını reddeder. Çünkü bu açıklamalar Suudi Arabistan’ın içişlerine açık bir karışma sayılır. Bu da BM’nin ve İİT’nin kurallarıyla ve uluslararası kanunlarla örtüşmemektedir.
    • İİT, üye ülkelere ve uluslararası topluma yıkıcı etkileri ve çok ciddi sonuçları doğurabileceğinden dolayı, mezhepçi ve zümreci gündemlerin benimsenmemesi gerektiğini vurgulamaktadır.
    • İİT, İran’ın bölge ülkelerinin ve Bahreyn, Yemen, Suriye ve Somali gibi diğer üye ülkelerin iç işlerine karışmasından ve terörü desteklemeye devam etmesinden derin üzüntü duymaktadır.

    Sonuç bildirgesinde terörle mücadeleye de vurgu yapıldı. Amacı, sebebi ve kaynağı ne olursa olsun tüm terör örgütleriyle mücadele ve İİT içinde kapsamlı bir ‘İslami strateji’ belirlenmesi ihtiyacı belirtildi. “Başta Suudi Arabistan olmak üzere tüm üye ülkelerin terörizmle mücadele çabalarına destek verildi. Üye ülkeler, İslami askeri koalisyona katılmaya davet edildi” ifadesi yer aldı.

    İran’ın destek verdiği Hizbullah’ın eylemleri de ‘terörist eylemler’ olarak tanımlandı:

    “İİT, Hizbullah’ı Suriye, Bahreyn, Kuveyt ve Yemen’deki terörist eylemlerinden ve üye ülkelerin güvenliğini, istikrarını tehlikeye atan terörist grup ve hareketlere verdiği destekten dolayı kınamaktadır.”

    Zirvenin sonunda Türkiye’nin öncülüğünde hazırlanan İstanbul Deklarasyonu’nda terör örgütlerinin isimleri arasında PKK, PYD, YPG ve El Kaide de vardı. Ancak sonuç bildirgesinde bu örgütlerden hiçbirine yer verilmedi. IŞİD, Eş Şebab ve Boko Haram yer aldı.

    Bildirgede Irak Hükümeti’nin IŞİD’e karşı verdiği mücadele de yer aldı. Siyasi birliğini, istikrarını ve güvenliğini sağlama yolunda destek verildi.
    İran ve Suudi Arabistan arasında bir diğer sorun olan Yemen’deki çatışmalarla ilgili olarak da Suudi Arabistan’ın desteklediği meşru Cumhurbaşkanı Hadi’nin meşruiyetine vurgu yapıldı. İran’ın desteğini alan ve Yemen ordusuna karşı savaşan Husilere ise güçlerini geri çekme çağrısı yapıldı.

    “Lübnan’daki mülteciler kalıcı olmamalı”

    218 maddeden oluşan sonuç bildirgesinde Lübnan, Kıbrıs ve Dağlık Karabağ ile ilgili de şu maddelere yer verildi:

    İİT Lübnan’da siyasi taraflar arasında yürütülen diyaloğu, siyasi kutuplaşmayı azalttığı ve ortak yaşamı ve ulusal uzlaşı değerlerini derinleştirdiği için memnuniyetle karşılıyor. Lübnan ordusu ve güvenlik güçlerinin çabaları terör ve tekfiri gruplara karşı değerli buluyor. Tüm Arap ve Müslüman ülkelerin, özellikle Suudi Arabistan’ın Lübnan’a olan desteğini olumlu buluyor.

    Bildirgede, Lübnan’daki Suriyeli sığınmacıların kalıcı olmaması gerektiği, bunun Lübnan’ın yapısına ve varoluşuna bir tehdit oluşturduğu vurgulandı. Aynı tehdit vurgusu, Suriyeli sığınmacıları Kabul eden Irak ve Ürdün gibi diğer ülkeler için yapılmadı.

    Dağlık Karabağ’da Ermeni silahlı kuvvetlerinin işgal bölgesinde yaptığı saldırılar da ‘en güçlü şekilde’ kınandı. Konuyla ilgili olarak İİT içerisinde Dışişleri Bakanları düzeyinde bir ‘temas grubu’ kurulmasına karar verildi.

    Daha önce Türkiye ve diğer ülkeler arasında tartışma konusu olan Kıbrıs konusunda ise bir değişiklik yok. Bu bildirgede de daha önceki bildirgelerde olduğu gibi ülkenin ismi ‘Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ değil, ‘Kıbrıs Türk Devleti’ olarak geçti. Müslüman Kıbrıslı Türklere, yaşadığı izolasyona karşı İİT’nin desteğinin altı çizildi.

    Suriye’nin bütünlüğü vurgusu

    Bildirgede Suriye’deki krizin çözümü için Cenevre’de yürütülen sürecin önemine ve Suriye’nin bağımsızlığı, birliği ve toprak bütünlüğünün korunması gerektiğine dikkat çekildi. Suriyeliler tarafından yürütülecek bir siyasi geçiş sürecinin sonunda çoğulcu, mezhepçi olmayan, demokrayik ve sivil bir sistemin, hukukun üstünlüğü ilkesine dayanarak kurulması gerektiği belirtildi.

    İİT Polis Merkezi kuruluyor

    Erdoğan’ın Perşembe günü açılış konuşmasında değindiği polis teşkilatı da bildirgeye girdi. Dışişleri Bakanları toplantısınd Türkiye tarafından önerilen İİT Polis Koordinasyon ve İşbirliği Merkezi İstanbul’da oluşturulacak.

  • Irak ordusu Musul Havalimanı’na girdi

    Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, “Fethullah Gülen’in iadesi için ABD Başkanı Obama’ya mektup yazmayı düşünüyor musunuz” sorusuna, “Ben zaten bu konuyu kendisiyle daha önce görüştüm” yanıtını verdiğini yazdı.

    Çevikcan, 2014 TÜBİTAK Bilim, Özel ve Teşvik Ödülleri’nin ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan’ın Barack Obama nezdinde “Yeni bir girişimiz olur mu?” sorusuna “Vakti zamanı gelince o da olur” yanıtını verdiğini, “yakın zamanda olur mu?” ısrarı üzerine de, “Şimdi konuşturmayın beni. Vakti saati gelince o da olur” dediğini aktardı.

    Serpil Çevikcan’ın Milliyet gazetesinin bugünkü (25 Aralık 2014) nüshasında yayımlanan, “Erdoğan: Vakti gelince o da olur” başlıklı yazısı şöyle:

    Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda dün güzel bir tören vardı. 2014 TÜBİTAK Bilim Özel ve Teşvik Ödülleri sahipleriyle buluştu.

    Bilimsel yetkinlikleri ve alanlarına uluslararası düzeyde yaptıkları çok önemli katkılar nedeniyle el üstünde tutmamız gereken bilim insanları ödüllendirildi. Törenin Cumhurbaşkanı’nın ev sahipliğinde yapılması da dikkatle not edilmeli.

    Çünkü, dün törenin açılış konuşmasını yapan TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Yücel Altunbaşak’ın İbn-i Sina’dan alıntıyla söylediği gibi, “Bilim ve sanat takdir edilmediği yerden göçer.” TÜBİTAK Başkanı’nın bu sözlerinin reel politikteki karşılığını da.

  • Cenevre’de görüşmeler başladı

    Cenevre’de görüşmeler başladı

    Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, “Fethullah Gülen’in iadesi için ABD Başkanı Obama’ya mektup yazmayı düşünüyor musunuz” sorusuna, “Ben zaten bu konuyu kendisiyle daha önce görüştüm” yanıtını verdiğini yazdı.

    Çevikcan, 2014 TÜBİTAK Bilim, Özel ve Teşvik Ödülleri’nin ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan’ın Barack Obama nezdinde “Yeni bir girişimiz olur mu?” sorusuna “Vakti zamanı gelince o da olur” yanıtını verdiğini, “yakın zamanda olur mu?” ısrarı üzerine de, “Şimdi konuşturmayın beni. Vakti saati gelince o da olur” dediğini aktardı.

    Serpil Çevikcan’ın Milliyet gazetesinin bugünkü (25 Aralık 2014) nüshasında yayımlanan, “Erdoğan: Vakti gelince o da olur” başlıklı yazısı şöyle:

    Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda dün güzel bir tören vardı. 2014 TÜBİTAK Bilim Özel ve Teşvik Ödülleri sahipleriyle buluştu.

    Bilimsel yetkinlikleri ve alanlarına uluslararası düzeyde yaptıkları çok önemli katkılar nedeniyle el üstünde tutmamız gereken bilim insanları ödüllendirildi. Törenin Cumhurbaşkanı’nın ev sahipliğinde yapılması da dikkatle not edilmeli.

    Çünkü, dün törenin açılış konuşmasını yapan TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Yücel Altunbaşak’ın İbn-i Sina’dan alıntıyla söylediği gibi, “Bilim ve sanat takdir edilmediği yerden göçer.” TÜBİTAK Başkanı’nın bu sözlerinin reel politikteki karşılığını da.

  • Barzani neden geliyor?

    Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, “Fethullah Gülen’in iadesi için ABD Başkanı Obama’ya mektup yazmayı düşünüyor musunuz” sorusuna, “Ben zaten bu konuyu kendisiyle daha önce görüştüm” yanıtını verdiğini yazdı.

    Çevikcan, 2014 TÜBİTAK Bilim, Özel ve Teşvik Ödülleri’nin ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan’ın Barack Obama nezdinde “Yeni bir girişimiz olur mu?” sorusuna “Vakti zamanı gelince o da olur” yanıtını verdiğini, “yakın zamanda olur mu?” ısrarı üzerine de, “Şimdi konuşturmayın beni. Vakti saati gelince o da olur” dediğini aktardı.

    Serpil Çevikcan’ın Milliyet gazetesinin bugünkü (25 Aralık 2014) nüshasında yayımlanan, “Erdoğan: Vakti gelince o da olur” başlıklı yazısı şöyle:

    Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda dün güzel bir tören vardı. 2014 TÜBİTAK Bilim Özel ve Teşvik Ödülleri sahipleriyle buluştu.

    Bilimsel yetkinlikleri ve alanlarına uluslararası düzeyde yaptıkları çok önemli katkılar nedeniyle el üstünde tutmamız gereken bilim insanları ödüllendirildi. Törenin Cumhurbaşkanı’nın ev sahipliğinde yapılması da dikkatle not edilmeli.

    Çünkü, dün törenin açılış konuşmasını yapan TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Yücel Altunbaşak’ın İbn-i Sina’dan alıntıyla söylediği gibi, “Bilim ve sanat takdir edilmediği yerden göçer.” TÜBİTAK Başkanı’nın bu sözlerinin reel politikteki karşılığını da.

  • ABD Afganistan’da asker azaltma planından vazgeçti

    ABD Afganistan’da asker azaltma planından vazgeçti

    Önceki açıklamalarda asker sayısının mevcut 9 bin 800 sayısından 5500’e indirileceği söylenmişti.

    Obama, Beyaz Saray‘da yaptığı açıklamada, ABD askerlerinin kendi başkanlık dönemi boyunca, Afgan polisi ve askerine eğitim ve danışmanlık vermeye devam edeceğini de açıkladı.

    ABD askerleri ayrıca, Taliban ve diğer gruplara karşı terörle mücadele desteği de sunacak.

    Barack Obama’nın ABD başkanlığı 2017 Ocak ayına dek sürecek. Afganistan ABD’nin bugüne dek gerçekleştirdiği en uzun süreli askeri harekat.

    Ancak alınan tüm güvenlik tedbirlerine ve Afgan güvenlik güçlerine verilen tüm eğitim ile donanıma karşın ülkede Taliban güçleri Afganistan’da kontrol ettiği bölgeleri 2001 yılında ABD öncülüğündeki işgalden bu yanaki en geniş seviyesine çıkarmış durumda.

    ABD savunma bakanlığından ismini açıklamayan bir yetkili ise Reuters’a verdiği demeçte “Yönetimin, kapsamlı bir strateji yerine asker sayılarında düzenlemeler yaparak sonuç alabileceğini düşünmesi hayal kırıklığı yaratıyor” şeklinde konuştu.

    Afganistan’da ABD güçlerinin yanı sıra 3000 kadar uluslararası güç askeri bulunuyor.

    ABD öncülüğündeki işgal 2001 yılında El Kaide’nin düzenlediği 11 Eylül saldırılarının ardından başlamıştı.

  • Obama’dan Trump’a Çıkarılacak dersler

    Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, “Fethullah Gülen’in iadesi için ABD Başkanı Obama’ya mektup yazmayı düşünüyor musunuz” sorusuna, “Ben zaten bu konuyu kendisiyle daha önce görüştüm” yanıtını verdiğini yazdı.

    Çevikcan, 2014 TÜBİTAK Bilim, Özel ve Teşvik Ödülleri’nin ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan’ın Barack Obama nezdinde “Yeni bir girişimiz olur mu?” sorusuna “Vakti zamanı gelince o da olur” yanıtını verdiğini, “yakın zamanda olur mu?” ısrarı üzerine de, “Şimdi konuşturmayın beni. Vakti saati gelince o da olur” dediğini aktardı.

    Serpil Çevikcan’ın Milliyet gazetesinin bugünkü (25 Aralık 2014) nüshasında yayımlanan, “Erdoğan: Vakti gelince o da olur” başlıklı yazısı şöyle:

    Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda dün güzel bir tören vardı. 2014 TÜBİTAK Bilim Özel ve Teşvik Ödülleri sahipleriyle buluştu.

    Bilimsel yetkinlikleri ve alanlarına uluslararası düzeyde yaptıkları çok önemli katkılar nedeniyle el üstünde tutmamız gereken bilim insanları ödüllendirildi. Törenin Cumhurbaşkanı’nın ev sahipliğinde yapılması da dikkatle not edilmeli.

    Çünkü, dün törenin açılış konuşmasını yapan TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Yücel Altunbaşak’ın İbn-i Sina’dan alıntıyla söylediği gibi, “Bilim ve sanat takdir edilmediği yerden göçer.” TÜBİTAK Başkanı’nın bu sözlerinin reel politikteki karşılığını da.

  • Kadınların umudu ‘hayır’da çoğalacak

    Kadınların umudu ‘hayır’da çoğalacak

    Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, “Fethullah Gülen’in iadesi için ABD Başkanı Obama’ya mektup yazmayı düşünüyor musunuz” sorusuna, “Ben zaten bu konuyu kendisiyle daha önce görüştüm” yanıtını verdiğini yazdı.

    Çevikcan, 2014 TÜBİTAK Bilim, Özel ve Teşvik Ödülleri’nin ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan’ın Barack Obama nezdinde “Yeni bir girişimiz olur mu?” sorusuna “Vakti zamanı gelince o da olur” yanıtını verdiğini, “yakın zamanda olur mu?” ısrarı üzerine de, “Şimdi konuşturmayın beni. Vakti saati gelince o da olur” dediğini aktardı.

    Serpil Çevikcan’ın Milliyet gazetesinin bugünkü (25 Aralık 2014) nüshasında yayımlanan, “Erdoğan: Vakti gelince o da olur” başlıklı yazısı şöyle:

    Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda dün güzel bir tören vardı. 2014 TÜBİTAK Bilim Özel ve Teşvik Ödülleri sahipleriyle buluştu.

    Bilimsel yetkinlikleri ve alanlarına uluslararası düzeyde yaptıkları çok önemli katkılar nedeniyle el üstünde tutmamız gereken bilim insanları ödüllendirildi. Törenin Cumhurbaşkanı’nın ev sahipliğinde yapılması da dikkatle not edilmeli.

    Çünkü, dün törenin açılış konuşmasını yapan TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Yücel Altunbaşak’ın İbn-i Sina’dan alıntıyla söylediği gibi, “Bilim ve sanat takdir edilmediği yerden göçer.” TÜBİTAK Başkanı’nın bu sözlerinin reel politikteki karşılığını da.

  • NATO’dan Rusya’ya Karadağ resti

    NATO’dan Rusya’ya Karadağ resti

    NATO Dışişleri Bakanları Toplantısı’nın ikinci gününde, eski Yugoslavya cumhuriyetlerinden Karadağ ile üyelik müzakerelerine başlanması yönünde karar alındı.

    Üye devletlerin temsilcilerinin alkışları arasında yapılan duyuruda NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, “Bu, tarihi bir karar. Bugün hem Karadağ hem Batı Balkanlar hem de NATO için güzel bir gün. Bu karar çok güzel bir ittifakın başlangıcı” dedi.

    Karadağ, aylar sürebilecek katılım sürecinin ardından ittifakın 29. üyesi olacak.

    Arnavutluk ve Hırvatistan’ın 2009’da NATO’ya katılımının ardından birliğin Balkan ülkelerinden birine yaptığı bu ilk davete, Rusya’nın karşı olduğu biliniyor.

    Eski Yugoslavya cumhuriyetlerinden Karadağ’ın NATO üyeliğine karşı çıkan Rusya; bu adımın Balkanlar’da yakalanması hedeflenen istikrar için tehdit oluşturacağını savunuyor. Rus yetkililerden, Karadağ’ın NATO üyesi olması halinde bu ülke ile ortak projeleri sonlandırabilecekleri yönünde açıklamalar geliyor.

    23 Kasım’da Rus Dışişleri, Karadağ’ın NATO’ya girişiyle ilgili, “Avrupa’nın güvenliği ve Rusya – NATO ilişkilerine bir başka darbe daha olur” açıklaması yapmıştı.

    Yaklaşık 700 bin nüfuslu Karadağ, 2006’daki referandumun ardından Sırbistan-Karadağ birliğinden ayrılarak bağımsız bir devlet oldu.

  • Topluluk kuralları

    [site-short-title] kullanıcılarının yazdıkları yorumlar ve diğer iletişim etkinliklerinde uyması gereken kurallar aşağıdaki gibidir:

    • Kullanıcıların birbirlerine karşı saygılı olması zorunludur.
    • Üyelerin birbirlerine yaptığı ırkçı, cinsiyetçi, homofobik ve küfürlü yorumlara müsamaha gösterilmeyecektir. Böyle durumda yorumlara müdahale edilecektir.
    • Kullanıcılar tarafından gelen, insanların dini inancına, ırkına, etnik kökenine, yaşına, sosyal durumuna, siyasi görüşüne, cinsel yönelimine, fiziksel durumuna göre kişilere veya belirli gruplara karşı nefrete teşvik edici, şiddet içeren, provokatif, aşağılayıcı içerik ve yorumları yayınlamama hakkını [site-short-title] saklı tutmaktadır.
    • Üyelik Sözleşmesini ihlal ederek diğer kullanıcıların kişisel bilgilerini ifşa eden, bu bilgileri kendi çıkarları için kullanan; tehdit, taciz gibi unsurları kullanarak, rahatsız edici bir biçimde diğer kullanıcıları sürekli takip eden ve insanları şiddete yönlendirmek adına başkalarını kışkırtan davranışlarda bulunan kullanıcıların hesapları kapatılacaktır.
    • Birey, kurum, kültür veya toplumları küçük düşürücü, küfür, aşağılamaveyaargo ifadelere izin verilmemektedir. Bu tür yorumların silinmesi, gerekli kişilere uyarı gönderilmesi ve/veya üyeliklerinin silinmesi hakkını [site-short-title] saklı tutmaktadır.
    • Daha sağlıklı bir tartışma ortamının olması için yapılan yorumlarda üyelerin, diğer kullanıcıların inançlarına ve görüşlerine saygı göstermeleri zorunludur.
    • Yorumlarda büyük harf kullanılmamalıdır.
    • Site içerisindeki yorumlar Türkçe olmalıdır.
    • Yapılan yorumlarda mümkün olduğu kadar yazım ve imla bilgisine önem verilmelidir. Bu nedenle anlaşılmayan yorumlarda, düzeltme ve silme hakkını [site-short-title] saklı tutmaktadır.
    • Herhangi bir ticari amaç ya da telif hakkı içeren yorumlara izin verilmeyecektir.
    • İnsanları kışkırtan, saldırgan bir kullanıcı adı seçilemez.
    • İçeriğin konusunda sapmayarak yapılan yorumlar olası tartışmaların engellenmesine yardımcı olacaktır. Aksi takdirde yorumlarınızı [site-short-title] takdirine bağlı olarak silinebilir.
    • Üyelerin kendi güvenlikleri açısından kişisel ve özel bilgilerini paylaşmaması gerekmektedir.
    • [site-short-title] çalışanlarına, hakaret ve küfür içeren özel mesaj atan kullanıcıların hesaplarını silme hakkını [site-short-title] saklı tutmaktadır.
    • Spam mesajlar göndermek yasaktır. Aynı ve benzer mesajlar birden fazla kere gönderildiğinde de müdahale edilecektir.
    • Yargı mercilerine saygısızlıkiçeren veya içerme ihtimali olan yorumlara müsamaha gösterilmez. Yürümekte olan veya ileride başlayacak olan yargılama sürecini etkileyecek her şey bu kapsamdadır.