Yazar: odakhaber

  • Bombalı saldırıda 5 BAE diplomatı öldü

    Bombalı saldırıda 5 BAE diplomatı öldü

    BAE resmi haber ajansıWAM’ınhaberine göre, Devlet Başkanı Halife Bin Zayid Al Nahyan’ın diplomatların ölümünü büyük üzüntü ve esefle karşıladığını belirtti. Ülke genelinde bayrakların yarıya indirilmesi yönünde talimat verdiğini açıkladı.

    DiplomatlarınKandahar vilayetinin valilik misafirhanesini hedef alan saldırıda yaşamını yitirdiği ifade edilen haberde, bu kişilerin insani, eğitim ve kalkınmayla ilgili projeleri hayata geçirmek içinAfganistan’da bulunduklarını aktarıldı.

    Öte yandan Kandahar Vali SözcüsüSamim Khpelvak basına yaptığı açıklamada saldırıda yaralanan Vali Yardımcısı Abdul Ali Şemsi’nin de hayatını kaybettiğini belirtti.

    Kandahar’da valilik misafirhanesine salı akşamı düzenlenen bombalı saldırıda 11 kişi ölmüş, Kandahar Valisi Humayun Azizi ve BAE Kabil Büyükelçisi Cuma Muhammad Abdullah Kabi’nin de aralarında bulunduğu 15 kişi yaralanmıştı.

    BAE Kabil Büyükelçisi Kabi ve beraberindeki üst düzey heyet, birtakım görüşmeler gerçekleştirmek için Kandahar’da bulunuyordu.

    Bombalı saldırı Salı günü Kandahar Valisi Humayun Azizi ile konuk heyetin valilik misafirhanesindeki toplantısı sırasında gerçekleştirilmişti.

  • AKP “Rakka konusunda verilmiş karar yok”

    AKP “Rakka konusunda verilmiş karar yok”

    AK Parti Grup Toplantısı’nda konuşan Başbakan Binali Yıldırım, Bakanlar Kurulunun Pazartesi günkü toplantısında önemli konuları ele aldıklarını belirterek şu ifadeleri kullandı:

    “Türkiye’nin Bab operasyonunu başarıyla, Özgür Suriye Ordusu’na destek vererek tamamlamasından sonra DEAŞ terör mensuplarının Rakka’dan çıkarılması konusunda da ABD, koalisyon güçleri, Rusya ve diğer paydaş ülkelerle görüşmeler devam ediyor. Bu konuda verilmiş bir kararımız yoktur. Ama verilmiş bir kararımız var, o da şudur: Rakka’da PKK’nın kuzeni, eşiti konumundaki YPG, PYD gibi örgütler, terör unsurları destek amacıyla kullanılırsa biz bu operasyonlarda katiyen olmayız. Hiçbir terör örgütüyle biz yan yana olamayız. Hele hele canımızı acıtan, enerjimizi azaltan bu alçak PKK terör örgütünün akraba örgütleriyle katiyen, hiçbir operasyonun içinde olmayız.

    ABD’ye söylediğimiz çok açık ve nettir: Bir terör örgütünü yok etmek için başka bir terör örgütünü kullanırsanız daha sonra o terör örgütünü yok etmek için ne yapacaksınız? Bu yerleşik devletlerin başvuracağı yöntem değildir. Bu, Türkiye-ABD stratejik ortaklığına, tarihsel iş birliğine hiçbir şekilde uygun düşmeyecek bir harekettir.”

    “Sanki yeni bir teamül gibi…”

    Yıldırım, IKBY Başkanı Mesut Barzani’nin İstanbul Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi’ne gelişi sırasında kapının önündeki direğe çekilen Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi bayrağı ile ilgili eleştirilere yanıt verdi:

    “Irak Anayasası’na göre Kuzey Kürdistan Bölgesel Yönetimi özerk bir yapıdır. Parlamentosu, başbakanı, bakanları, ayrı bayrağı vardır ve dünyada bu şekilde tanınır. Sanki yeni bir teamül uygulamış gibi bunu gündeme getirmenin iyi niyetle izahı mümkün değil. Türkiye, Irak’ın toprak bütünlüğüne sonuna kadar saygı duyar. Irak Anayasası’nın gereği neyse ona da saygı duyar. Bizim, bunun dışında başkaca bir diplomatik teamül geliştirmek, yeni usuller ortaya koymak gibi uygulamamız olmadı, olamaz.”

    Barzani ile bölgedeki gelişmeleri konuştuklarını anlatan Yıldırım, terörle mücadele başta olmak üzere ikili ilişkilerin gelişmesi, PKK’ya karşı iş birliğinin artırılması ve terörle mücadelede etkin çalışma yapılması konularını ele aldıklarını aktardı.

    “Millet yetkiyi sandıkta doğrudan kendisi verecek”

    28 Şubat’ta milli iradenin nasıl el değiştirdiğini çarpıcı şekilde gördüklerini belirten Yıldırım, “Biz niye ‘cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi’ diyoruz? Çünkü millet yetkiyi sandıkta doğrudan kendisi verecek. Milletin verdiği yetkiyi abidik gubidik yaparak, oyunlarla, tezgahlarla hiç kimse değiştiremeyecek. Onun için 16 Nisan’da milli iradenin tesisi için hazır mıyız?” ifadelerini kullandı. Grup toplantısına gelenlerin “evet” diye karşılık vermesi üzerine Yıldırım, “Maşallah, siz işi bitirmişsiniz.” dedi.

  • Rakka operasyonu başladı

    PKK/PYD’nin Suriye’deki silahlı kanadı YPG’nin başında bulunduğu Amerika destekli Suriye Demokratik Güçleri (SDG), Rakka operasyonunun “saatler içerisinde” fiilen başlayacağını duyurdu. Açıklamada, ABD’nin SDG ile işbirliği hâlinde operasyonda hava desteği sağlayacağı ifade edildi. Rakka’nın IŞİD’den geri alınması amaçlanan operasyona sadece SDG güçlerinin katılacağı vurgulandı.

    Operasyon için bir komuta merkezinin de kurulduğunu ifade eden SDG, Rakka’yı özgürleştirmek için “Fırat’ın Öfkesi Savaşı”nı başlattıklarını açıkladı.

    Rakka’daki sivillere seslenen SDG, IŞİD üyelerinin yoğunlukta olduğu alanlardan uzaklaşmalarını ve “özgürleştirilmiş alanlara” doğru kaçmalarını tavsiye etti.

    “Memnuniyetle karşıladık”

    Al Jazeera’ye konuşan ABD’li bir yetkili konuyla ilgili şunları söyledi:

    “SDG’nin Rakka operasyonunun başladığını duyuran bugünkü açıklamasını memnuniyetle karşılıyoruz.

    Irak’ta DAEŞ’le mücadele sürerken koalisyon olarak Rakka’nın çevreyle bağlantısının kesilmesi ve sonunda özgürleşmesi için askeri planı geliştirmek üzere ortaklarımız, müttefiklerimiz ve koalisyon üyeleriyle birlikte çalışmaya devam ediyoruz.

    Suriye, birçok bölgesel güvenlik endişesinin üst üste geldiği karmaşık bir savaş alanı. Bizim Rakka’yla başa çıkma yaklaşımımız değişik partner ve müttefiklerin de katılımıyla planlı, aşamalar halinde yürütülecek bir yaklaşım olacak.

    DAEŞ’e güvenli bölgeler ve dünyaya karşı terörist planlar geliştirme fırsatları yaratmamak üzere, koalisyon ve ortakları hızlı hareket etmek istiyor. İlk aşama daRakka’nın bağlantı yollarının kesilmesi olacak.

    “Türkiye dâhil müttefiklerimizle planlamaya devam edeceğiz”

    SDG,Rakka’nın dışarıyla bağlantısının kesilmesiiçin hızlı davranabilecek en etkili ortağımız olan güçtür. Yerel halktan savaşçıların katılımının da SDG için bir avantaj olduğuna inanıyoruz.

    Bağlantı yolları kesilirkensonraki aşamaları Türkiye dâhil müttefiklerimiz ve ortaklarımızla planlamaya devam edeceğiz.

    Bu karışık çevrenin yarattığı zorluklar konusunda hiç şüphemiz yok, ancak Rakka’nın çevresiyle bağlantısını en hızlı şekilde kesme ihtiyacı, koalisyonun adım atmasını gerektiriyor.

    Düşmanın hareket özgürlüğünü kısıtlamak adına dikkatli hava saldırılarımıza devam edeceğiz.”

    Türkiye karşı çıkıyordu

    Amerikan Savunma Bakanlığı Sözcüsü Peter Cook 1 Kasım’daki açıklamasında, IŞİD’e karşı Rakka operasyonu için Musul’daki operasyonun bitmesinin beklenmeyeceğini söylemişti. Cook, “Rakka operasyonu haftalar içinde başlayacak” demişti.

    ABD’nin Irak’taki Askeri Kuvvetleri Komutanı General Stephen Townsend ise, IŞİD’in kontrol ettiği Rakka’yı kuşatmak için yapılacak operasyona YPG’nin başını çektiği Suriye Demokratik Güçleri’nin katılacağını belirtmişti.

    Türkiye, PKK’nın Suriye kolu PYD’nin silahlı kanadı YPG’yi de “terör örgütü” olarak görüyor. ABD ise PKK’yı “terör örgütü” kabul ederken PYD’yi etmiyor. Türkiye ve ABD arasında Rakka operasyonu için sürdürülen görüşmelerdeki en önemli sorun, YPG’nin başını çektiği Suriye Demokratik Güçleri’nin operasyonda yer almasıydı.

    Rakka, IŞİD’in eline ne zaman geçti?

    Rakka, Suriye’de 2011’de iç savaşın başlamasından iki yıl sonra, 4 Mart 2013’te muhaliflerin eline geçen ilk şehir oldu. Muhalifler, Rakka’yı ellerinde tutmak için rejimle mücadele ederken, IŞİD güçleri bu mücadeleye katılmayıp, kentin yönetimini ele geçirmeye çalıştı. Bir kaç kez el değiştiren şehir, 14 Ocak 2014’te tamamiyle IŞİD’in eline geçti.

    Rakka, IŞİD için neden önemli?

    IŞİD, Rakka’nın fiili olarak “başkenti”. IŞİD’in yönetici kadrosu ağırlıklı olarak bu kentte barınıyor. IŞİD, hilâfeti ilân ettikten sonra, dünyanın dört bir tarafındaki sempatizanlarını kendi yönettiği bölgelerde yaşamaya çağırmıştı. Bu çağrıya uyanlar, özellikle aileleriyle birlikte gelenler Rakka’ya yerleştirildi. Yani kentte sayısı bilinmemekle birlikte yabancı savaşçı da çok. IŞİD, Rakka’yı aldığından beri yabancı savaşçıları ve ailelerini buraya topladığı gibi, yerli halkın şehirden ayrılmasına da izin vermiyor. Hristiyanlardan cizye vergisi alıyor.

    Rakka’nın stratejik önemi ne?

    Rakka, Fırat nehri üzerine kurulu. Tarım açısından önemli bir alan. Rakka’daki Tabka Barajı, hem Rakka’nın hem de Halep’in elektrik ve su ihtiyacını karşılıyordu.

    Bir çok yolun da kesişme noktası. Irak’a yakın olması nedeniyle IŞİD’in güçlerini Irak ve Suriye arasında hareket ettirmesini de kolaylaştırıyor.

    “Devlet” olma iddiasındaki IŞİD, Rakka’da kamu yönetimi örneği de oluşturmuş durumda. Kentte, ticaretten adalete, eğitimden ulaştırmaya kadar bir çok alanda yönetimsel düzenlemeler yaptı.

    Rakka’da kim yaşıyor?

    Rakka, iç savaştan önce Suriye’nin altıncı büyük kentiydi. Nüfusu 2004 sayımına göre 220 bindi. Ancak, iç savaşın başlamasıyla birlikte, zorla yerinden edilmiş kişilerin gelişiyle 800.000 bine çıktı. Ancak kent IŞİD’in eline geçtikten sonra nufüsta ne gibi değişiklikler yaşandığı bilinmiyor.

    Rakka nüfusu ağırlıklı olarak Sünni Arap. Şehirde iç savaştan önce Hristiyan nüfus da vardı. Bazı köylerinde de Kürtler yaşıyordu. Şehri iç savaştan önce, Esed’e sâdık aşiret reisleri yönetiyordu ancak bir süre sonra taraf değiştirdiler.

    Rakka halkı IŞİD’i destekliyor mu?

    IŞİD, Rakka’da güçlü olmakla birlikte, kentin ne ölçüde IŞİD’e destek verdiği bilinmiyor. Rakka’yı aldıktan sonra, kendisine muhalefet edecek özellikle aşiretleri hedef alan ve liderleri öldüren IŞİD, kentte sokak ortasında infazlar gerçekleştirerek, halkı da kontrolüne aldı. Bununla birlikte, IŞİD’e karşı çıkan “Rakka sessizce katlediliyor” adlı bir grup, kentte geçen sene IŞİD yönetimine karşı çıkan broşürler dağıtmayı başarabildi.

  • İdam geliyor !

    İdam geliyor !

    Milliyet yazarı Mehmet Tezkan, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan‘ın “Gerekirse idam için bir referandum daha yaparız” açıklamasıyla ilgili olarak “MHP zaten dünden razı. İktidar da madem bu kadar çok istiyor 18 maddelik paketin içine koysalardı. O da aradan çıksaydı. Bir daha referandum yapıp masrafa gerek kalmasaydı. Ama pakete koymadılar. Gerek görmediler. İnsan sormadan edemiyor. Yoksa, İktidar idamı getirmek istemiyor da sadece ‘ oy için’ kullanmak mı istiyor?” dedi.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan: Gerekirse idam için de bir referandum yaparız!

    Mehmet Tezkan’ın “Meclisin gücü artıyor mu, azalıyor mu” başlığıyla yayımlanan (27 Şubat 2017) yazısı şöyle:

    Referandum sürecinin önemli tartışmalarından biri de Meclis’in durumu..

    TBMM’nin görev ve yetkilerini düzenleyen 87. maddeden ‘bakanlar kurulunu ve bakanları denetlemek, bakanlar kuruluna belli konularda kanun hükmünde kararname yetkisi vermek’ cümlesi çıkarıldı..

    Tartışma da başladı..

    Muhalefet diyor ki; yasamanın yetkileri budandı.. Yasamanın yürütmeyi denetleme yetkisi elinden alındı.. Yasama işlevsiz hale getirildi..

    İktidar itiraz ediyor; tam tersi Meclis daha da güçlendi.. Meclis yürütmeyi denetliyor.. Kuvvetler ayrılığı sağlandı..

    Kafalar karıştı..

    Çünkü iki taraf da aynı maddeyi, aynı cümleleri okuyor ama farklı yorumluyor..

    Peki işin doğrusu ne?

    Doğrusunu anlamak için Meclis’te kabul edilenAnayasadeğişikliğinin gerekçesine bakmak lazım.. O cümlenin 87. maddeden çıkarılmasının gerekçesi ne?

    Yasa koyucu ne yapmak istemiş?

    Yasa koyucunun amacı neymiş?

    Her madde için niçin değiştirildiğine dair, amacın ne olduğuna dair gerekçe yazılır..

    Doğru yorumlansın diye..

    İlerideki yıllarda yorumlamak zorunda olanlara yardımcı olsun diye..

    AKP ve MHP oylarıyla kabul edilen 87. maddedeki değişikliğin gerekçesi şöyle..

    ‘Kuvvetler ayrılığı prensibine uygun olarak yasamanın yürütmeyi denetlemesi ile bakanlar kuruluna kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi vermesi yasamanın görev ve yetkileri arasından çıkarılmaktadır’

    Gayet açık..

    Anayasa değişirse bundan böyle yasama yürütmeye karışamayacak..

    Denetleyemeyecek..

    Ben söylemiyorum..

    Anayasa değişikliğini hazırlayıp Meclis’in onayına sunanlar söylüyor..

    Peki kim denetleyecek?

    Gerekçede o da yazılmış..

    Deniliyor ki..

    ‘Yürütme de yasama da halka karşı sorumlu olmaktadır. Kuvvetler birbirinden ayrı, ancak her iki kuvvetin de birleştiği konu halkın denetiminde halka hizmet etmeleridir’

    Gerekçe açık net..

    Sandıktan çıkan başkan ve onun oluşturacağı bakanlar beş yıl boyunca denetlenemez..

    Halk yaptıklarını beğenmemişse beş yıl sonra sandıkta hesap sorar..

    Yani oy vermez!.

    Getirilmek istenen sistem bu..

    Meselenin aslı astarı budur..

    İdamı neden pakete koymadınız?

    İdam, Anayasa değişikliği paketinin içinde yok ama referandum kampanyasında var..

    Havuç konu yapıldı..

    Diri tutuluyor, canlı tutuluyor..

    Şu söyleniyor; referandumla anayasa değişikliği gerçekleşirse bir sonraki adım idam olacak..

    İdamın referanduma sunulmasının yolu açılacak..

    MHP zaten dünden razı.. İktidar da madem bu kadar çok istiyor 18 maddelik paketin içine koysalardı..

    O da aradan çıksaydı..

    Bir daha referandum yapıp masrafa gerek kalmasaydı..

    Ama pakete koymadılar!

    Gerek görmediler..

    İnsan sormadan edemiyor..

    Yoksa.. İktidar idamı getirmek istemiyor da sadece ‘ oy için’ kullanmak mı istiyor?

    Ahmet TürkMardinBüyükşehir Belediye Başkanı’ydı..

    17 Kasım’da görevden alındı..

    21 Kasım’da gözaltına alındı..

    24 Kasım’da tutuklandı..

    3 Şubat’ta tahliye edildi..

    Ahmet Türk,HaberTürk’e verdiği demeçte tutuklandığı günü şöyle anlattı:

    ‘Tutuklandıktan sonra MardinCezaevi’ne götürmelerini bekliyordum ama mahkeme salonundan direkt alıp havalimanına götürdüler;Silivri’ye geçtik. Yani mahkeme kararı daha açıklanmadan benim ve benimle birlikte gelecek polislerin bileti ayrılmış, cezaevi belirlenmiş. Bu da bu tutuklamanın siyasi bir karar olduğunu ortaya koyuyor. Ama “Şaşırdım” desem doğru olmaz çünkü alışığız. Bunları 1980’lerde yaşadık, 1994’te yaşadık.’

    Merakım şu.. Mahkeme kararı çıkmadan eşlik edecek polislerin uçak biletini kim ayarladı?

  • Barcelona zoru başardı

    Barcelona zoru başardı

    Türk asıllı Alman hakem Deniz Aytekin’in yönettiği mücadelede İspanya’nın Barcelona takımı, Fransa ekibi Paris Saint-Germain’i (PSG) Camp Nou’da ağırladı.

    İlk maçta deplasmanda PSG’ye 4-0 yenilen Barcelona, rövanşta ilk atağında golü buldu. Henüz 3. dakikada Rafinha’nın sağ kanattan ortasını uzaklaştırmaya çalışan PSG defansının hatasında araya giren Luis Suarez, kafa vuruşuyla topu kaleye gönderdi. PSG’li Thomas Meunier, topu kale çizgisinden çıkarmaya çalışsa da golü engelleyemedi ve Barcelona 1-0 öne geçti.

    Ataklarını sıklaştıran Barcelona’da Suarez’in ara pasında ceza sahasının sol tarafında topla buluşan Andres Iniesta, zor pozisyonda topu kaleye doğru çevirdi. PSG’li Layvin Kurzawa, ters bir vuruş yaparak meşi̇n yuvarlağı 40. dakikada kendi̇ kalesi̇ne gönderdi̇ ve Katalan temsilcisi, soyunma odasına 2-0 önde girdi.

    İkinci yarıya da ataklarla başlayan Barcelona, farkı 3’e çıkardı. Neymar’ın ceza sahasında PSG’li Meunier tarafından düşürülmesinin ardından hakem Deniz Aytekin penaltı noktasını gösterdi. Lionel Messi, penaltıyı gole çevirerek takımını 3-0 öne geçirdi.

    Bu golün ardından toparlanan PSG’de 52. dakikada Edinson Cavani’nin şutunda top direkten döndü. Kontrataklarla etkili gelen PSG’de, Lucas’ın uzun ara pasında topla bir kez daha buluşan Cavani, 62’nci dakikada düzgün bir vuruşla takımını rahatlatan golü atarak skoru 3-1’e getirdi.

    Pes etmeyen Barcelona, 88’inci dakikada Neymar’ın frikikten attığı şık golle skoru 4-1’e getirdi. Suarez’in düşürülmesiyle bir penaltı daha kazanan Barcelona’da topun başına geçen Neymar, 90+1’inci dakikada bir kez daha ağları sarsarak skoru 5-1 yaptı.

    Turu geçmek amacıyla kaleci Marc-Andre ter Stegen dahil 11 kişiyle rakip alanda baskı kuran Barcelona’da Neymar’ın ceza sahasına doldurduğu topa gelişine vuran Sergi Roberto, 90+5’te skoru 6-1’e getirdi ve karşılaşma bu skorla sona erdi.

    Barcelona’da maça yedek kulübesinde başlayan milli futbolcu Arda Turan, 65’inci dakikada oyuna dahil oldu.

    – Barcelona tarihe geçti

    Katalan temsilcisi, ilk maçta deplasmanda 4-0 yenildiği PSG’yi 6-1 yenerek büyük bir başarıya imza attı ve adını çeyrek finale yazdırdı.

    Bu sonuçla Barcelona, Şampiyonlar Ligi tarihinde 4 farkla geriden gelerek tur atlayan ilk takım olarak tarihe geçti.

    Dortmund 4 golle çeyrek finalde

    Gecenin diğer karşılaşmasında Almanya ekibi Borussia Dortmund, ilk maçta deplasmanda 1-0 yenildiği Portekiz temsilcisi Benfica’yı Signal Iduna Park’ta konuk etti.

    Karşılaşmaya hızlı başlayan ev sahibi Borussia Dortmund, ilk köşe vuruşunu golle sonuçlandırarak 1-0 öne geçti. 4. dakikada Ousmane Dembele’nin ön direğe doğru kullandığı köşe vuruşunda Christian Pulisic topu arka direğe doğru keserek Pierre-Emerick Aubameyang ile buluşturdu. Gabonlu golcü, düzgün bir kafa vuruşuyla takımı adına fileleri havalandırdı.

    Karşılıklı ataklarla geçen ilk yarıda başka gol olmadı ve Borussia Dortmund, devreyi 1-0 önde kapattı.

    İkinci yarıda oyunun kontrolünü ele alan Borussia Dortmund, üst üste goller buldu. 58’inci dakikada Lukasz Piszczek’in ara pasıyla ceza sahasında topla bulaşan 18 yaşındaki ABD’li oyuncu Pulisic, bekletmeden sert bir vuruşla takımını 2-0 öne geçirdi.

    61’inci dakikada Marcel Schmelzer’in sol taraftan ortasında ceza sahasında topla buluşan Aubameyang, yakın mesafeden meşin yuvarlağı filelere gönderdi: 3-0.

    Hız kesmeyen Almanya temsilcisinde Aubameyang, 85’inci dakikada bir kez daha sahneye çıktı ve kendisinin üçüncü, takımının dördüncü golüne imza attı.

    Kalan dakikalarda başka gol olmayınca Borussia Dortmund, karşılaşmayı 4-0 kazandı ve adını çeyrek finale yazdırdı.

  • Onlar depresyona girmiyor

    Onlar depresyona girmiyor

    Engelli çocuk sahibi anne babalar ile ilgili Manisa’da yapılan araştırma, ilginç sonuçlar ortaya çıkardı. Bu araştırmaya göre engelli çocukları olan anne babaların dikkatleri diğerlerine göre yüzde 13 daha yüksek. Ancak erken bellek gerilemesi riski de daha fazla. Bunun yanında araştırmayı yürüten ekipten Manisa Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Necip Kutlu, bu ailelerin karamsarlığa yatkın olsalar da depresyona girmediklerini de açıkladı. İşte nedeni…

    Manisa Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Necip Kutlu, engelli çocuk sahibi anne ve babalarda yaptıkları araştırma sonuçlarını paylaştı. Toplam 200 kişiye ulaştıklarını kaydeden Prof. Dr. Kutlu, engelli çocuk sahibi ebeveynlerin, diğer anne ve babalara göre dikkatlerinin çok daha yüksek olduğunu kaydetti

    Prof.Dr. Kutlu, “Engelli çocuk sahibi anne babaların duygusal durumunu inceledik. Engellilerle işbirliği içinde anne babaları bulduk ve çocukların durumlarını öğrendik. 200 kişiye ulaştık. Onların psikiyatride önemli olan duygu durumunu, kaygısını ölçen anketler uyguladık. Ayrıca dikkat, muhakeme, tepki verme hızı, reaksiyon zamanı, ikili işlem becerileri de test edildi. Stres esnasındaki durumlarını da ölçtük. Normal bir çocuk sahibi annede dikkat yüzde 80 iken engelli çocuk sahibi annenin dikkati ise yüzde 93 oranında çıktı. Dikkatlerini geliştirmişler. Reaksiyon zamanı engelli çocuk anne ve babalar da daha iyi” diye konuştu.

    Engelli çocuğu olan anne ve babalarda karamsarlık olduğunu, ancak depresyon olmadığını kaydeden Prof. Dr. Kutlu, erken hafıza kaybı başlangıcına ise dikkat çekti. Prof.Dr. Kutlu, “Engelli çocuğu bulunan anne ve babalar normal ailelere göre daha karamsar diyemeyiz. Ama karamsarlığa yatkındır. Depresyon durumuna baktığımızda ise engelli anne ve babalarda depresyon olmadığını gördük. Çünkü depresyona girmeye zamanları yok. Engelli çocuklara sahip ailelerde yaş arttıkça bellek gerilemektedir. Bu tip ailelerin depresyon anksiyete risklerinin göz önünde tutulması lazım. Bu anne babalar psikolojik açıdan desteklenmelidir. Sosyal uyum ve stresle baş etme için destek olunmalı” dedi.

  • Kaplumbağnın karnı para dolu

    Kaplumbağnın karnı para dolu

    Taylandlı doktorlar, bir deniz kaplumbağasının midesinden 915 adet bozuk para çıkardı.

    Başkent Bangkok’ta ameliyat edilen “Bank” adlı dişi yeşil deniz kaplumbağasının, bölge halkının uzun zamandır içine bozuk para attığı havuzda yaşadığı belirtildi.

    Toplam ağırlığı 5 kilogramı bulan bozuk paraların kaplumbağanın midesinden bir top gibi sarktığı, karın kabuğunu kırarak kaplumbağanın hayatını tehlikeye atan enfeksiyona yol açtığı kaydedildi.

    Chulalongkorn Üniversitesi Veterinerlik Fakültesinden 5 cerrah, 4 saat süren ameliyatla, genel anestezi altındaki Bank’ın karnındaki bozuk paraları aldı.

    Birçok Tayvanlı kaplumbağaların bulunduğu havuza bozuk para atmanın ömrü uzattığına inanıyor.

  • 2 ayda 268 bin istihdam

    http://www.aljazeera.com.tr/haber/muezzinoglu-2-ayda-267-bin-984-kisi-istihdam-edildi