Yazar: odakhaber

  • Yapay zekayla kanser tanısı

    Yapay zekayla kanser tanısı

    Teknoloji devi Google, patoloji uzmanlarının vaktini alan ve yıllarca eğitim ile tecrübe gerektiren tanılama işlemini yapay zekaya öğretti.

    İnsanlar gibi adım adım eğitim alan yapay zeka, tanı koymada %89 başarılı oldu. İnsanlarda bu oran, bir patologun sınırsız vakti olduğu ve başka hiçbir işle uğraşmadığı varsayıldığında bile %73’te kalıyor.

    Neden gerekli?

    Özellikle kanser hastalarının terapiye başlama sürecini etkileyen patolojik tanılarda, uzmanların gigabayt boyutlarında onlarca slaytı, 40 kat büyüterek detaylıca incelemesi gerekiyor. Hastanın biyolojik örneklerinin incelenip teşhisin koyulması ve raporun en doğru biçimde hazırlanması, çoğu zaman kanser hastaları için yaşam ile ölüm arasındaki ince çizgi anlamına geliyor.

    Özellikle göğüs ve prostat kanserlerinin tanısında, iki farklı patologun aynı veriler üzerinde aynı tanıyı ortaya koyma olasılığı yüzde 48’e inebiliyor.

    Araştırma safhası

    Araştırmayı yürüten Google çalışanları, bu yöntemle patologlara tanı sürecinde yardımcı olabilmeyi hedefliyor. Bunun için Radboud Üniversitesi’nden göğüs kanseri hastalarına ait slaytlarla işe başladılar.

    GoogLeNetadı verilen yapay zeka sistemiyle çalıştılar. Yapay zeka ilk denemede kayda değer başarı elde etti ancak yeterli bulunamadı. Bunun üzerine ekip, patoloji öğrencilerinin yaptığı gibi, fotoğrafları sisteme farklı boyutlarda tanıtıp eğitmeye başladı.

    Sistem zamanla gelişerek yerelleşme skorunda (FROC) %89’a ulaştı. Tümörleri makrofajlardan başarıyla ayırt etti.Zaman kısıtlaması olmayan ve başka işle uğraşmayan bir uzman patologun doğru teşhis skoru ise %73’te kalıyor.

    Ayrıca farklı bir ekip, sistemi farklı veri setleriyle deneyerek tümörleri tespit etmede yüzde 81 başarıya ulaştı.

    Kullanım alanı

    Yapay zekanın teşhiste doktorların yerini asla alamayacacağını vurgulayan ekip, sistemin sadece kolaylık ve zamandan tasarruf sağlamasını hedefliyor. Bu sayede hekimler verilerin tamamıyla uğraşmak yerine yapay zekanın işaret edeceği alanlara odaklanabilir.

    Ayrıca yapay zeka sadece öğrendiği kadarını teşhis edebiliyor, hekimler ise slaytta farklı hastalıklara dair anormal sonuçları da tespit edebilir.

    Araştırmanın sonuçlarını buradan pdf formatında okuyabilirsiniz.

  • Seks İşçileri Hakkında Bilmediklerimiz

    Dünyanın en eski meslek gruplarından biri olmasına rağmen, seks işçiliği en çok yargılanan mesleklerden bir tanesi. Günümüzde birçok ülke hukuksal yollarla seks endüstrisini yasaklıyor ve yapılan aktivitelerin “suç” olduğunu iddia ediyor.

    Aynı alkolde, uyuşturucuda ya da diğer endüstrilerde olduğu gibi, yasaklanan ve tabu olarak tanımlanan seks satışı da piyasadaki açıktan dolayı karaborsacıların eline düşmüş durumda. Seks işçilerinin yer altına sürülmesi ve kötü yaşam şartlarında çalışmaları, durumu daha da kötü bir hale getirerek şiddeti, hastalığı ve köleliği arttırıyor.

    İşte tabuların arkasında yaşamaya çalışan seks işçileri hakkında bilmedikleriniz:

    1. Özel hayatları iş hayatlarından daha stresli

    Yapılan bir araştırmaya göre seks isçilerinin yüzde 57’si özel hayatlarının iş hayatlarından daha stresli olduğunu savunuyor. Bunun nedeni ise mesleklerinden dolayı aile içinde yaşadıkları problemler, psikolojik hastalıklar, fiziksel sorunlar ve uyuşturucu bağımlılıkları olarak gösteriliyor.
    2. Görevleri sırasında çok fazla yara alıyorlar

    Victoria Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmaya göre ankete katılan seks işçilerinin yüzde 15’i bir müşteriye hizmet ederken işle ilgili pek çok kez yaralanma yaşadığını bildiriyor.

    Çoğu işçi, devlet kuruluşlarından sigorta sağlayamadığı için yaralanmalarını tedavi ettirmekte zorlandığını söylüyor.

  • Çocuklarla Seyahat Güzeldir

    Çocuklarla Seyahat Güzeldir

    Çocuğunuzla seyahat etmek aslında onların eğitimi için büyük bir fırsat. Aileler genellikle çocukları olduktan sonra tatile çıkamayacaklarını veya daha az seyahat edeceklerini düşünürler. Aslında durum tam tersi. Çocuğunuzla ister yurt dışına ister yurt içine, gidin yaşayacağınız zorluklara rağmen bu tatilden alacağınız keyif paha biçilemez olacaktır. Fakat gelin bu tatilde diğerlerinden biraz daha farklı bir yöntem deneyin. Çocuklarınıza seyahat sırasında üstleneceği sorumluluklar verin. Örneğin yanlarına hangi kıyafetleri alacaklarını kendileri de seçebilsin. Onlara taşıyabilecekleri ağırlıkta, hafif bir çanta verin ve bu çantayı kendileri taşısınlar. Mesela ben bir tatilde ikizlere kendi çantalarını taşıma fırsatı verdim. hava alanında zemin de müsait olduğundan çekçekli çantalarını sürüklemekten oldukça keyif aldılar.

    Çocuklarla seyahat etmek keyifli olmanın yanı sıra, çok da öğretici bir aktivite. Çocuğun yeni bir kültür tanıması, eğer yurt dışına gidiyorsanız yeni bir dil keşfetmesi, yeni tatlar denemesi onun sosyal anlamda gelişimine katkı sağlıyor bence. Seyahat sırasında çocukla gerçekleştirdiğiniz ilginç aktiviteler çocuğun yeni şeyler tanıdıkça onun bilgi birikiminin oluşmasına da yardımcı oluyor. O zaman çocuklarla seyahat etmenin olumlu yönlerini sıralamak gerekirse;

  • Karda mahsur kalanlara jet hızıyla ulaşacaklar

    Karda mahsur kalanlara jet hızıyla ulaşacaklar

    Kars’ta, kış boyunca yoğun çalışma yürüten Ulusal Medikal Kurtarma Ekiplerine (UMKE), kar nedeniyle mahsur kalan vatandaşlara daha hızlı ulaşabilmeleri için kar motosikleti (snowmobil) kullanma eğitimi veriliyor.

    Kars’ın Sarıkamış ilçesinde 3 günlük “UMKE Kar Motosikleti Kullanma Eğitimi”ne katılacak 50 personelden ilk gruptaki 15 kişi, Osman Yüce Kayak Merkezi’nde bir araya geldi.

    Buradaki eğitimde ekibe, kış şartlarında kar motoru kullanma, arıza durumunda yapılması gerekenler, hasta kurtarma, doğal afetlerde müdahale konularında bilgi veriliyor.

    Kars Sağlık Müdürlüğü Afet Birim Sorumlusu Tahsin Ulu, UMKE 2017 faaliyet planında yer alan kar motoru eğitimiyle, ekiplerin bilgi, beceri ve deneyimlerini artırmanın, afet ve olağan dışı durumlarda her an göreve çıkacak şekilde hazır olmalarını sağlamanın amaçlandığını söyledi.

    Bölgede kış aylarının sert geçtiğini anlatan Ulu, “Kapalı köy yollarında hastaya hızlı şekilde ulaşmak, olası çığ ve afet konularına müdahale için ekibimizin deneyimli eğitmenleriyle, birimimize yeni katılanlarla birlikte bütün personele bu eğitimi veriyoruz.” dedi.

    Personeli bölgede oluşabilecek her türlü afete karşı eğittiklerini vurgulayan Ulu, “Kar motorlarının arızaları, kullanılması ve personelin dağda tek başına kaldığı zaman motorla neler yapacağı konusunda arkadaşlarımızı bilgilendirdik. Bu eğitimleri teorik olarak sürekli veriyoruz ancak pratik olarak yılda bir defa yapıyoruz. Bu eğitimi alan arkadaşlar, motorlarla vakalara müdahale edecek.” ifadelerini kullandı.

    “Vaka olursa rahatlıkla gideriz”

    UMKE’ye gönüllü katılan acil servis hemşiresi Büşra Uluçay da görevleri gereği öğrenmeleri gereken birçok şey olduğunu belirterek, “Kar motorunu kullanmayı öğrendim. Aslında kolay ve heyecanlı. Bunu yapmamız gerekiyor.” diye konuştu.

    Mikail Çiçek ise UMKE’ye 6 ay önce katıldığını, ilk kez böyle bir eğitime tabi tutulduğunu kaydederek, “Motor kullanımından ilk başta korktum ama eğitimini aldıktan sonra bayağı kolay geliyor. Artık kendime güveniyorum, vaka olursa rahatlıkla gideriz.” dedi.

  • Yeni nesil robot: Handle

    Yeni nesil robot: Handle

    Google’ın için robot geliştiren Boston Dynamics firması, yeni nesil robotunu tanıttı.

    2 metre boyundaki araştırma robotu Handle, dengesiyle ön plana çıkıyor. Saatte 15 kilometre hız yapabilen robot, 1,22 metre yükseğe sıçrayabiliyor.

    Tek şarjla 24 kilometre yol gidebilen robotta sadece 10 tetik noktası bulunuyor. Yani bakımı ve üretimi, benzerlerine nazaran çok daha basit.

    Hem bacakları hem de tekerleri olduğundan pek çok koşulda görev yapabiliyor.

    Google’ın satılığa çıkardığı şirket, daha önce de dengesini kaybetmeyenve köpeklerle oynayanrobotu Spot ve çilekâr robotu Atlas ile adından söz ettirmişti.

  • İşte Ayça Bingöl’ün ikizleri

    İşte Ayça Bingöl’ün ikizleri

    Bingöl bir yaşına basan ikizlerini Ahmet Saraçoğlu’nun kızı Asya’nın Kalamış’ta düzenlenen doğum günü partisine getirdi. Başarılı oyuncu geçtiğimiz yıl 15 senedir evli olduğu Ali Altuğ’dan ikiz bebek sahibi olmuştu.

  • Didim ve Marmaris’te ‘deniz sezonu’ açıldı

    Didim ve Marmaris’te ‘deniz sezonu’ açıldı

    Türkiye’nin turizm merkezlerinden Aydın’ın Didim ilçesinde, havaların ısınmasıyla “deniz sezonu” açıldı.

    Hava sıcaklığının gün içinde 20 derece ölçüldüğü ilçede, güzel havayı değerlendirmek isteyen ilçe sakinleri ile yerli ve yabancı turistler, Altınkum sahilinde yoğunluk oluşturdu.

    Sahildekilerden kimisi sadece güneşlenmeyi tercih ederken, kimisi de denize girerek sezonu açtı.

    Özellikle denize giren çocukların, uzun aradan sonra denizle buluşmanın keyfini doyasıya eğlenerek çıkardıkları gözlendi.

    Marmaris

    Güney Ege’nin gözde turizm merkezlerinden Marmaris’te güneşli havayı fırsat bilen bazı vatandaşlar, denizin keyfini çıkardı.

    Marmaris Meteoroloji Müdürlüğünden alınan bilgiye göre, ilçede hava sıcaklığı mevsim normallerinin üzerinde seyrediyor. Marmaris’te hava sıcaklığı 22, deniz suyu sıcaklığı da 17 derece ölçüldü.

    Sıcak havayı fırsat bilen bazı vatandaşlar plajda güneşlendi, bazıları da denize girdi. Bazı vatandaşlar oltayla balık avlarken, çocuklar plajda oynadı.

    “Marmaris Duatlonu” için ilçeye gelen Fugan Arık, gazetecilere yaptığı açıklamada, güneşli havada denizin tadını çıkardığını söyledi.

    Marmaris’in “bulunmaz Hint kumaşı gibi” olduğunu belirten Arık, “Doğa, güneş, insanlar çok güzel. Seneye de mutlaka Marmaris’e geleceğim.” dedi.

    Öte yandan, meteoroloji yetkilileri, ilçede sıcak havanın etkisini iki gün sürdüreceğini, salıdan sonra üç gün yağış beklendiğini bildirdi.

  • Cesur ve Güzel dizisinde şok ayrılık!

    Cesur ve Güzel dizisinde şok ayrılık!

    Kıvanç Tatlıtuğ ve Tuba Büyüküstün’ün başrollerini paylaştıkları Cesur ve Güzel dizisinin senaristi olan Ece Yörenç’in dizinin senaristliğini bırakacağı iddia edildi.

    Ece Yörenç’in beyazperdeye uyarlanacak olan ‘Kürk Mantolu Madonna’ filminin senaryosuna odaklanacağı için diziden ayrılacağı ve dizinin senaryosunu kendisinin oluşturacağı bir senaryo ekibine devredeceği konuşuluyordu.

    Bu dedikodular üzerine Ece Yörenç, Twitter hesabından açıklamada bulundu

  • Ölümden Dönmek Nasıl Hayatımı Değiştirdi?

    Ölümden Dönmek Nasıl Hayatımı Değiştirdi?

    Kaymaya hazırlarken, kuzeyden bakan yamacın sırtındaki çizgileri taradım. Bu, uçurumlar, oluklar ve bol karlı bölgeler tarafından tanımlanan bir dağ sırtıydı. İlk turumu yaparken, yanlış yolu seçtiğimi hemen fark ettim, burada yaklaşık 200 metrelik bir uçurum vardı. Kayaklarımı çıkardım ve tırmanma takımlarımı tekrar taktım. Ancak eğimin çok dik ve dar olduğunu fark ettim. Bu noktada elim kolum bağlanmıştı, ne aşağı ne yukarı gidebiliyordum. Bu aşamada sadece kayak botlarımla yukarı çıkmaya çalışıyordum, birkaç yorucu adımda bulundum. Ancak karın derinliği neredeyse boyum kadardı ve ben kontrolsüz bir şekilde nefes almaya başlamıştım. Başka bir adım daha attım ve göğsüme kadar bir kara battım. Sıkışmıştım. Nefesimi tuttuğumda, “burada ölebilirim ve hiç kimse beni bulamaz” diye düşündüğümü hatırlıyorum.

    Yapabileceğin her şeyi bilin…

    Bu deneyim beni öldürmedi. Açık hava maceraperesti ve dayanıklılık sporcusu olarak hayatımın en yorucu deneyimlerinden biri olan bu olayda, bir saat sonra o delikten çıkış yolunu bulmuştum. Tırmandım ve dik dağa tekrar çıktım. Doruk noktasının üstünde yatarken, sırtımdaki eyer ve yorgunluktan ölen bedenimle insan vücudunun gerçekten ne denli yetenekli olduğunu fark ettim.

    Yeni bir yıla başlayınca ve kararlar verirken, kendimizi kısa sürede güçsüz görüp ortalama bir hayatı kabul ediyoruz. Ancak kendinize şu soruyu sorun: “Yaşamak için altı haftam olsaydım, hayatımda ne yapardım?” Yaşadığım bu tecrübeden sonra şunu anladım ki: son günümüzün ne zaman olacağını kesinlikle bilemeyiz, bu nedenle tam ve dolu dolu yaşamayı öğrenmeliyiz!

    Olaydan sonraki gün, hayatımı ve içinde yaşayan insanlar hakkında düşünmeden edemedim. O uçurumdan kurtulamasaydım özür dilemediğim için pişman olacağım insanlardı onlar. Sonuçta hepimiz insanız ve tabiatımızda kendimizi korumak adına duvarlar koymak var. Hemen hemen her zaman meşgulüz ve özür dilemek için fazla savunmasız ve korkak da olabiliyoruz. Bu nedenle atık beklemekten vazgeçin. Bunu anlamak için ölümün sizi ziyaret etmesini beklemeyin. O mektubu gönderin, o telefon görüşmesini yapın ya da o kişiden özür dileyin. Bu, sizi özgürleştirecektir.

    Ölüme bu kadar yaklaşmış bir diğer kişiler ise kendilerine şu basit soruyu soruyorlar: “Gerçekten sevdim mi?” Bu benim de kendime sorduğum bir şeydi aslında. Biriktirdiğiniz para ve övgüler sonunda önemli olmuyor. Önemli olan, ne kadar derinden sevdiğiniz ve ne sıklıkta ifade ettiğiniz. Sevdiklerinize her gün ne hissettiğinizi anlatmak ve göstermek için birşeyler yapın. Sonuçta, sevgi dünya üzerindeki tek güçtür.