Kategori: Eğitim

  • 12 yaşındaki çocukların oy kullanmasını öneren Ümit Özdağ’a Demokrat Partili İlay Aksoy’dan sert yanıt: Evlenmelerine de izin verecek misiniz?

    12 yaşındaki çocukların oy kullanmasını öneren Ümit Özdağ’a Demokrat Partili İlay Aksoy’dan sert yanıt: Evlenmelerine de izin verecek misiniz?

    Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, katıldığı bir canlı yayında, gençlerin anne ve babalarına Zafer Partisi’ni anlattığını, yolda gördüğü 12 yaşındaki çocukların kendisini sevdiğini söylediklerini ifade ederek “Oy kullanma yaşı 12’ye indirilsin, Zafer Partisi tek başına iktidara gelir” dedi.

    Demokrat Parti Göç ve Sosyal Politikalardan Sorumlu Genel Başkanı Yardımcısı İlay Aksoy da sosyal medyada çokça paylaşılan Özdağ’ın bu sözlerine tepki gösterdi.

    Aksoy, konu hakkında yapılan bir haber alıntılayarak “İlk duyduğumda Zaytung haberi sandım ama gerçekmiş” ifadelerini kullandı.

    “Sevgili çocuklar sizi küçümseyen bu zihniyeti iyi tanıyın”

    Aksoy’un bu paylaşımına yorum yapan Ümit Özdağ, çocukların kirlenmemiş vicdanlarına dikkat çekerek şunları dedi;

    “İlay Hanım inanın 12 yaşındaki çocuklar kirlenmemiş vicdanları be hesapsız zekaları ile örtülü istilayı en iyi görenlerin başında geliyor. Nurcu ahmaklaşmaya maruz kalmamış durumdalar. Sevgili çocuklar sizi küçümseyen bu zihniyeti iyi tanıyın”

    “İktidar olursanız evlenmelerine de izin verecek misiniz?”

    Özdağ ile Aksoy arasında yaşanan polemik büyürken, Aksoy konu hakkında başka bir noktaya dikkat çekti.

    12 yaşındaki bir çocuğun zhinsel olğunluğa erişmiş olmadığını oy kullanamayacağını belirten Aksoy, Özdağ’a “Peki, siz 12 yaşında bir çocuğa oy yetkisi vermeyi uygun görüyorsanız eğer iktidar olursanız evlenmelerine de izin verecek misiniz?” sorusunu yöneltti.

  • Cüneyt Tosuner’den MHP lideri Bahçeli’ye Atatürk montajlı Hitler posteri hediyesi

    Cüneyt Tosuner’den MHP lideri Bahçeli’ye Atatürk montajlı Hitler posteri hediyesi

    Manisa İl Başkanı olarak atanan Cüneyt Tosuner, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye hediye olarak Atatürk posterini verdi. Ancak posterde Atatürk’ün fotoğrafı Hitler’in posterine montajlanmıştı. Bu olay, MHP içinde tepkiyle karşılandı ve Tosuner’ın atanmasına itiraz edilmesi istendi.

    Cüneyt Tosuner ise yaptığı açıklamada, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin kendisini Manisa İl Başkanı olarak atamasının onurunu taşıdığını ve Genel Başkanına en derin saygı ve şükranlarını sunduğunu belirtti. Tosuner ayrıca partisine hizmet etmiş olan tüm gönüldaşlarına teşekkür etti.

  • CHP’li Eren Erdem’den “Bay Kemal” videosu. “Kılıçdaroğlu neden aday olmalı?”

    CHP’li Eren Erdem’den “Bay Kemal” videosu. “Kılıçdaroğlu neden aday olmalı?”

    Altılı Masa’nın Cumhurbaşkanı adayı merak konusu. Cumhuriyet Halk Partisi Parti Meclisi Üyesi Eren Erdem Twitter hesabından bu konu ile ilgili bir video paylaştı. Partisinin genel başkanı Kılıçdaoğlu’nun aday olması gerektiğini ifade eden Erdem, paylaşımına “Tüm sorulara tek tek cevaplarıyla; “neden Bay Kemal Cumhurbaşkanı olmalı?”” notunu düştü.

    Erdem videosunda “Cumhuriyet Halk Partisi’nde mevzu bitti zaten. Kemal Kılıçdaroğlu partinin adayıdır” dedi.

    İşte Erdem’in, katıldığı birçok programda yaptığı konuşmalardan kesitleri birleştirerek sunduğu o video;

  • İYİ Parti, Eren Erdem’e sosyal medya lincinin mimarı Betül Tosun’un biletini kesti mi?

    İYİ Parti, Eren Erdem’e sosyal medya lincinin mimarı Betül Tosun’un biletini kesti mi?

    AKP’ye yakın Demirören grubuna ait CNN Türk’teki programda İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, hapis cezası ve ‘siyasi yasak’ alan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na ‘sarılması’ tartışılmıştı. Bunun ‘üzülme sarılması’ olmadığını iddia eden Melik Yiğitel’e programın sunucusu Hande Fırat, “Nasıl olur” diye sordu. Daha sonra ikili sarılarak ‘üzülme sarılması’ örneği verdi.

    EREN ERDEM CNN TÜRK’Ü HEDEF ALDI AMA…

    İkilinin bu görüntüleri sosyal medyanın gündemine düşerken CHP Parti Meclis Üyesi Eren Erdem de CNN Türk’ü ti’ye alan bir paylaşımla görüntüleri eleştirdi.  CHP’li Erdem, sosyal medya hesabından Avrasya Anket firmasının kurucusu Kemal Özkiraz’ı da etiketleyerek, “Bana bir “üzülme sarılması” gösterir misin?” mesajını paylaştı. Ancak Eren Erdem’in bu mesajı çok sayıda trol hesap tarafından Ekrem İmamoğlu ile alay ediyor şeklinde manipüle edildi.

    İYİ PARTİLİ İSİMDEN ŞAŞIRTAN PAYLAŞIM

    Bunun yanı sıra İYİ Parti Genel İdare Kurulu Üyesi Betül Tosun, Eren Erdem’in paylaşımını alıntılayarak, “Hadsiz, Alman istihbaratının talimatıyla tetikçilik yapıyorsun, Türk siyasi tarihinin en önemli seçimini senin gibilerin çabalarına rağmen kazanacağız” dedi..
    İYİ Partili Tosun’un bu paylaşımı ise hükümete yakın medya tarafından Ekrem İmamoğlu ile Kemal Kılıçdaroğlu arasında adaylık savaşı olarak yorumlanarak haber oldu.

    İYİ PARTİ BETÜL TOSUN’UN BİLETİNİ KESTİ!

    Betül Tosun’un Eren Erdem’e yönelik sözleri İYİ Partilileri de rahatsız ederken iktidar medyası tarafından ittifak krizi başlıkları atılması İYİ Parti’nin ağır toplarını kızdırdı. İYİ Parti’nin önde gelen isimlerinin Betül Tosun’la ilgili “bu hanımefendi geçmiş dönem GİK üyesi, partimizi bağlayan biri değil” yorumunu yaptı.

    SOSYAL MEDYA LİNCİ SONRASI AÇIKLAMA

    Öte yandan sosyal medya lincine maruz kalan CHP Parti Meclis Üyesi Eren Erdem, twitter hesabından yaptığı paylaşımlarda CNN Türk’teki akıl almaz görüntüleri paylaşarak “Bu saçmalık ve kepazeliği eleştirmek için yaptığımız paylaşımın farklı anlaşıldığını farkettim. Attığımız tweetin hedefi; CNNtüp’teki bu saçmalığa yönelik eleştiridir. Sakin ” mesajını paylaştı.

    BETÜL TOSUN’A SERT YANIT

    CHP’li Erdem daha sonra kendisine Alman istihbaratı suçlamasında bulunan Betül Tosun’a da sert bir yanıt verdi. Erdem, “Betül hanım, Atılan bir tweetin manasını ve hedefini dahi idrak edemeyecek seviyede cahilce, ve “layık olduğu yerde haber olmayı başarmış” iftiranızı mahkemede kanıtlamazsanız müfterisiniz. Hadsiz ve tetikçi sizsiniz. Fazlasını söylemek nezaketime uygun düşmez” dedi.

  • 6’lı masanın adayı ne zaman belli olacak? CHP ilk kez açıkladı!

    6’lı masanın adayı ne zaman belli olacak? CHP ilk kez açıkladı!

    Türkiye 2023 seçimlerine hazırlanırken 6’lı masanın cumhurbaşkanı adayı henüz açıklanmadı. Seçime aylar kalmışken adayın kim olacağı ve ne zaman açıklanacağı vatandaşlar tarafından merak edilirken Cumhuriyet Halk Partisi CHP tarafından konuyla ilgili açıklama geldi.

    ADAYI AÇIKLAMAK İÇİN TARİH VERDİLER

    Milyonlarca insanın merak ettiği, “6’lı masanın adayı ne zaman açıklanacak?” sorusunu CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan canlı yayında yanıtladı. Tezcan, 6’lı masanın çalışmalarını sürdürdüğünü belirterek “Adaylık açıklamasından önce ortak politikaları belirleyecek ortak komisyon var. 9 ana başlıkta 72 alt başlıkta çalışmalarını sürdürüyorlar. Aralık ayı sonu veya Ocak ayı başında tamamlamayı planlıyorlar Cumhurbaşkanı adayı da aynı dönemde açıklanacak” dedi.

    Tezcan’ın açıklamalarından satır başları şöyle:

    “Genel Başkanın dönüp kendi ülkesindeki mahkemeler karar vermedi, duruşma var diye yargılanması, ipe çekilmesi doğru olmaz. 3 saatlik yol, çıktı geldi. Ben bu mesele üzerinden yaratılan duygusal tepkiyi anlıyorum. Buradan genel başkana yönelik bir sonuç çıkarma doğru değil. Ana muhalefet lideri sağ duyulu, suhuletle ve ciddiyetle hareket etmesi gerekir.

    “ALTILI MASA KİMİ ADAY GÖSTERSE KAZANIR”

    Altılı masa kimi aday gösterirse kazanır. Altılı masa kararını verir, planını yapar. HDP’nin oyları önemli. Bunu reddetmek doğru değildir. Altılı masa aday belirlerken Türkiye’nin bütün hassasiyetlerini dikkate almak zorundadır ve alacaktır.

    “İMAMOĞLU GENÇ VE DİNAMİK BİR SİYASETÇİDİR”

    (Ekrem İmamoğlu aday olacak mı? sorusu) Ben bunu söylemeye mezun değilim. Bunu söylemeye kimse mezun değil. 2024’e kadar görevinin başında. ‘Ekrem İmamoğlu kesin aday değil mi?’ cumhurbaşkanı adayını altılı masa belirleyecektir sözüne dönüp başka bir şey söylemektir. Ekrem İmamoğlu genç, dinamik bir siyasetçidir. Bu kanallar İmamoğlu’nun siyaset yapmasını hiçbir şekilde engelleyemez.

    “CHP CAMİASI BUNDANRAHATSIZDIR”

    Tam tersine büyüterek çıkar. İmamoğlu’nu 2 kere daha büyütür. Bundan ne genel başkan ne de CHP camiası rahatsızdır. Bizim rahatsızlığımız 2 kere seçim kazanmış belediye başkanımıza kurulan tezgahtır. Mansur Bey’de, Ekrem Bey’in de söylediği şey ‘Belediyemize hizmet etmek istiyoruz’ 50 sefer İmamoğlu bunu söyledi ama bu sözü değil de mutlaka İmamoğlu’nun adaylığını çağrıştırabilecek satır arası sözler aranıyor.”

  • Kılıçdaroğlu, ‘İmamoğlu’nun davası varken neden Almanya’ya gittiniz?’ sorusuna cevap verdi!

    Kılıçdaroğlu, ‘İmamoğlu’nun davası varken neden Almanya’ya gittiniz?’ sorusuna cevap verdi!

    CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Halk TV ekranlarında merak edilen soruları yanıtladı.  İmamoğlu’nun davasının olduğu gün Almanya’ya gitmesi hakkındaki eleştirilere de yanıt veren Kılıçdaroğlu, “Kararı açıklanırsa beraat ya da ertelenir diye bekliyordum. Bakılırsa normalde bu beraattır dediler. Benim İngiltere’de benim Amerika’ya gidişim Türkiye’nin hızla büyümesi ve kalkınmasıdır. Türkiye’nin bu kısır tartışmalardan çıkması gerekiyor” dedi.

    “BİZ BERAAT BEKLİYORDUK”

    Almanya ziyaretinin önceden planlandığını dile getiren Kılıçdaroğlu, “Bu gezileri yaparken, onların ve bizim müsait olduğu zaman dilimi içerisinde randevular alınıyor. Biz İngiltere’den sonra vizyon toplantısını yaptık ve sonrasında Almanya’ya ziyareti planladık. İmamoğlu’nun davasında bilirkişi raporları da belliydi zaten. Dolayısıyla biz beraat bekliyorduk” ifadelerini kullandı.

    “YARGININ BAĞIMSIZ OLMASI GEREKİYOR”

    CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarından satır başları şu şekilde: “Bunu rahatlıkla söyleyebilirim, zalimin erken gitmesi için zulmün aksın derler. Saray’ın yaptığı açıkça bu. İstediği yere istediği hakimi atayabiliyor, istediği kararı çıkartabiliyor. İstanbul’un rantlarını bir şekilde devşirmek istiyor. İstanbul’u kaybetmek onun için bir yara oldu. Şimdi Türkiye’yi de kaybediyor. Olması gereken yargının bağımsız olmasıdır ama yargı hukukun üstünlüğüne göre karar vermiyor. Bu milli iradeye darbedir. Bir yargıç aldığı talimatla siyasi getirme cüreti gösterebiliyor. Asla ve asla zalimin karşısında bir milim bile geri adım atmayacağız. Aksine mücadele edeceğiz, kimse karamsarlığa kapılmasın.

    “BİZ HALKIN GÜCÜNÜ ALMAK İSTİYORUZ”

    Şimdi siz CHP’nin elini kolunu bağlıyorsunuz. Onlar hukuk dışı yola saparak ve yargıçların güçlerini arkalarına alarak bir şeyler yapmaya çalışıyorlar. Biz halkın gücünü almak istiyoruz. Halkın iradesine darbe yapan bir anlayış demokrasilerde yoktur. Eleştirilerime rağmen şunu söylemek isterim, hala bu ülkede hakkın hukukun ne olduğunu bilen namuslu ve yürekli yargıçlarımız var. Biz o yargıçlara, hakimlere güveniyoruz. Onlar da bu gidişten rahatsız. Efendim neden istinaftan dönmesin. Adaletin zerresi kaldıysa dönmesi lazım.

    Bu bir siyasi mücadeledir aynı zamanda. Hapishanelerde hak arayan insanlar var, tutsak şekilde tutuluyorlar. Osman Kavala neden içeride? Selahattin Demirtaş neden içeride? Askeri öğrenciler tutuklu. Askeri öğrenci darbe mi yapar yahu. Türkiye’de bir değişim yapılıyor, demokrasinin nasıl olduğunu herkes görecek. Göstereceğim. Kararın onanacağı düşüncesine sahip değilim. Bu ülkenin namuslu hakimleri, yargıçları var. Adaletsizliğe dur diyeceklerdir. Bir parça erdem, adalet duygusu kalmışsa bunu reddetmeleri gerekiyor.”

  • CHP PM ÜYESİ MÜSLİM SARI BAKANLIKLARDA TARİKAT VE CEMAAT GERÇEĞİNİ ANLATTI

    CHP PM ÜYESİ MÜSLİM SARI BAKANLIKLARDA TARİKAT VE CEMAAT GERÇEĞİNİ ANLATTI

    Katıldığı bir televizyon programında konuşan Sarı “Bir tane tarikatı, cemaati tasfiye etmek için pozisyon aldık iktidarıyla, muhalefetiyle ama yerine başka tarikatlar girdi sistemin içine. Bu meseleyi siyaset üstü algılamak siyasetin, iktidarın kendi sorumluluğundan kaçması demektir. İktidar burada elini taşın altına sokacak. Alması gereken pozisyonu alacak. Muhalefet buna sonuna kadar destek olacak. Biz böyle bir meselede ortaklaşmazsak hangi meselede ortaklaşacağız.” dedi.

    CHP Parti Meclisi Üyesi Müslim Sarı Habertürk ekranlarında Kübra Par’ın sunduğu Açık ve Net programında İsmailağa Cemaati’ne bağlı Hiranur Vakfı’nın kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel’in kızı H.K.G.’yı 6 yaşındayken Kadir İstekli ile evlendirilmesine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

    Konuyla ilgili Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık’ın “Bu tür konular çocuğun istismarı, kadına şiddet siyaset üstü bir meselelerdir” açıklamasını hatırlatan Müslim Sarı “Sayın bakanın kast ettiği şey ‘gelin bunu iktidar-muhalefet gibi tartışmayalım bunu hepimizin ortaklaştığı bir zeminde tartışalım’sa eyvallah. Ama bunu ‘siyasetin konusu dışında bırakalım, dolayısıyla iktidarı tartışmalardan azade kılalım’ ise bunu tartışmamız lazım” dedi.

    “TARİKATLARLA İŞBİRLİĞİ İÇİNDE BİR DEVLET YÖNETİMİ VAR”

    20 yıllık AKP iktidarında cemaat-tarikat-iktidar ilişkilerini örnekler üzerinden göz önüne seren Sarı “Size yaşadığım bir örneği anlatayım. Bir X bakanlığa gidiyorsunuz, bir yazı yazmışsınız o yazının karşılığını alacaksınız. Genel Müdürle görüşüyorsunuz ona bir sunum yapıyorsunuz. Genel Müdür daire başkanını arıyor ona bir talimat veriyor ama o iş olmuyor. Aradan zaman geçiyor ‘niye olmuyor, niye bu iş ilerlemiyor’ dediğinizde size ‘Daire başkanının cemaatteki yeri, genel müdürün cemaatteki, tarikattaki yerinin üstünde’ deniyor. Bakın böyle bir devlet yönetimi, böyle bir kamu yönetimi var tarikatlarla işbirliği içinde” diye konuştu.

    “BU MESELEYİ SİYASET ÜSTÜ ALGILAMAK İKTİDARIN KENDİ SORUMLULUĞUNDAN KAÇMASI DEMEKTİR”

    Konuşmasında FETÖ ile mücadeleye vurgu yapan Sarı sözlerini şöyle sürdürdü: “Bir tane tarikatı, cemaati tasfiye etmek için pozisyon aldık iktidarıyla, muhalefetiyle ama yerine başka tarikatlar girdi sistemin içine. Bu meseleyi siyaset üstü algılamak siyasetin, iktidarın kendi sorumluluğundan kaçması demektir. İktidar burada elini taşın altına sokacak. Alması gereken pozisyonu alacak. Muhalefet buna sonuna kadar destek olacak. Biz böyle bir meselede ortaklaşmazsak hangi meselede ortaklaşacağız.”

    Sarı, Bakan Yanık’ın “Bu tür konular çocuğun istismarı, kadına şiddet siyaset üstü bir meselelerdir” açıklamasına ise şu sözlerle yanıt verdi: “Sayın bakanın kast ettiği şey ‘gelin bunu iktidar-muhalefet gibi tartışmayalım bunu hepimizin ortaklaştığı bir zeminde tartışalım’sa eyvallah. Ama bunu siyasetin konusu dışında bırakalım dolayısıyla iktidarı tartışmalardan azade kılalım, 20 yılda tarikatların, cemaatlerin AKP iktidarı içinde geldiği noktayı, vakıflar üzerinden örgütlenmeleri, bunların şeffaflaştırılması, vergi muafiyetleri ile palazlanmaları ve bugün bu noktaya gelmeleri ise bunu tartışmamız lazım.

  • EREN ERDEM: BU TEMİZ İNANÇ, PEDOFİLİ, TECAVÜZ VE SAPKINLIKLARLA KİRLETİLMEKTEDİR

    EREN ERDEM: BU TEMİZ İNANÇ, PEDOFİLİ, TECAVÜZ VE SAPKINLIKLARLA KİRLETİLMEKTEDİR

    Erdem yaptığı değerlendirmede “Bu vakanın adı tecavüzdür, sapıklıktır, pedofilidir. Bu işin inancı olmaz. Bu inançla ya da başka bir şeyle tarif edilemez” dedi. Haberi gündeme taşıyan gazeteci Timur Soykan’a yönelik tehditleri de hatırlatan Erdem, “Timur’un yaptığı işin adı gazeteciliktir. Buna karşı neredeyse Timur Soykan ve bu haberi paylaşan insanlar İslam ve inanç düşmanı ilan edildiler. Esas inanç İslam düşmanlığı budur. Bu temiz inanç, pedofili, tecavüz ve sapkınlıklarla kirletmektir” dedi.

    Cumhuriyet Halk Partisi Parti Meclisi Üyesi Eren Erdem Kampana News’te Canan Kaya ve Şevin Ekinci’nin sunumuyla yayınlanan Sabah Kahvesi programında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Eren Erdem, Hiranur Vakfı kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel’in kızı H.K.G.’nin 6 yaşındayken bir tarikat mensubuyla evlendirilmesine ve cinsel istismara uğramasına sert sözler tepki gösterdi.

    “BUNUN ADI TECAVÜZDÜR, SAPIKLIKTIR, PEDOFİLİDİR”

    Kendisinin de bir baba olduğunu hatırlatan Erdem, “Bu vakanın adı tecavüzdür, sapıklıktır, pedofilidir. Bu işin inancı olmaz. Bu iş inançla, başka bir şeyle tarif edilemez” dedi.

    Olayı haberleştirerek Türkiye gündemine getiren gazeteci Timur Soykan’a yönelik eleştirilere ve sosyal medya üzerinden yürütülen linç kampanyasına ateş püsküren Erdem, “Timur Soykan gazetecilik yapmıştır. Bir cumhuriyet savcısının iddianamesinin içerisindeki verileri haberleştirmiştir. Bir şey uydurmamıştır. Neredeyse ‘Timur Soykan tutuklansın’ şeklinde bir kampanya yapıldı. Ben gazetecilik kökenli bir siyasetçiyim burada Timur’la dayanışmamı ifade etmek istiyorum. Timur’un yaptığı işin adı gazeteciliktir” diye konuştu.

    “ESAS İNANÇ DÜŞMANLIĞI, BU KADİM INANCI SAPKINLIKLARLA KİRLETMEKTIR”

    Olay üzerinden daha korkunç bir tartışmanın yaşandığına işaret eden Erdem, “Bu duruma karşı neredeyse Timur Soykan ve bu haberi paylaşan insanlar İslam ve inanç düşmanı ilan edildiler. Esas inanç İslam düşmanlığı budur. Bu temiz inanç, Anadolu’nun, bu coğrafyanın kadim inancı pedofili, tecavüz ve sapkınlıklarla kirletmektir. Gerçek inanç düşmanlığı budur. Evvela İslamcısı, solcusu, ateisti sünnisi amasız fakatsız hepimizin söylemesi gereken şey; ‘bu bir tecavüzdür bu bir pedofilidir, bu bir kriminal vakadır bu kişiler ceza almalıdır’ olmalı. Bunun bir inançla, bir değerle alakası yoktur. Hiç kimse bunu gündeme getirdiği için bir inancı değeri hedef almamıştır. İnancı ve değeri hedef alanlar o inancın içine bunu sokmaya çalışan, o inancın gereğiymiş gibi anlatanlardır. Bunu çok net bilmek lazım.” ifadelerini kullandı.

    “LAİKLİK TEMIZ İNANÇLARIMIZI BU SAPKINLIKLARDAN KORUYACAKTIR”

    Değerlendirmesinde laiklik vurgusu yapan Erdem sözlerini şöyle sürdürdü: “Biz neden laiklik diyoruz. Temiz inançlarımızı tam olarak bu sapkınlıklardan korumak için diyoruz. Türkiye’nin laik bir hukuk devleti olmasının en temel kazanımı inanç toplumu açısından olacak. Bu sapkınlıklardan korunmak daha mümkün hale gelecek. Bu polemikleri inançlı-inanç düşmanı ayrımından çıkartmamız lazım. Burada ya çocuklardan yanayız ya çocuklara karşıyız, ya pedofiliyi savunuyoruz ya çocukları savunuyoruz. Burada tek ayrım budur.”

    “İSLAMİ DUYARLILIĞI YÜKSEK MAHALLENİN KIYAMETİ KOPARMASI GEREKİYOR”

    Altılı Masa’nın Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’nun olaya ilişkin “İslami yönü olarak bunun kabul edilmesi mümkün değil. İslam’la bağdaşmaz. Evlenmek irade işidir. Bunun bir de İslami yönü var. Toplumda kargaşa meydana geliyor. Bundan dolayı ben bu konunun hukuk önünde net bir şekilde belirlenene kadar gündeme gelmemesinin doğru olacağını düşünüyorum. Çünkü aile reddediyor. Aile bundan rahatsız. Önyargılarla gidiliyor meselenin üzerine. Diyanet’in açıklaması da bu noktada. İslam rıza göstermez. Ben bu konunun istismara vesile edilmemesi sebebiyle gündemde tutulmamasını arzu ederim. Hem toplum hem aile rahatsız ediyor çünkü.” ifadeleri hatırlatılan Erdem şunları söyledi:

    “Benim Temel Karamollaoğlu’nun bu açıklamalarındaki maksadını tahayyül etmem doğru olmaz ama şunu çok yakinen ifade edebilirim ki Saadet Partisi kurmaylarıyla yaptığım görüşmelerde bu hadiseden müthiş rahatsızlık duyduklarını kendilerinden duydum. Hassasiyetler geniş kesimleri kapsayan bir tepkiselliğe karşı oluşmuş olabilir. Hakikaten baktığımız zaman bu pedofili vakası sonrası tüm tarikat ve tüm cemaat mahalleleri zan altında. Çok basit bir şey söyleyeyim: çünkü İslami duyarlılığı yüksek mahallenin bu konuda arınmasını gerçekleştirme namına böyle vakalar ortağa çıktığı zaman kıyameti koparması gerekiyor koparmadığı için ve ortalığı ayağa kaldırmadığı için herkes zan altında kalıyor.”

    “SUSKUNLUĞUN SEBEBİ ERDOĞAN’IN TOPLUMA ZERK ETTİĞI KUTUPLAŞMA İKLİMİ”

    İslami kesimin olaya karşı sessizliğinin nedenini açıklayan Erdem, “Sebebi çok basit; Sayın Erdoğan’ın gezi olaylarından beri sistematik olarak topluma zerk ettiği kutuplaşma iklimi tabiri caizse her mahallede en ufak bir özeleştiri de büyük tavizler vereceği ve karşı tarafın hegemonyası altına gireceği fikrini yarattı. Bu tür korkunç vakalarda bile suskunluğu tetikleyen bir duruma dönüşüyor. Bu çok tehlikeli bir kere bütün temelinde de kutuplaşma var.

    Bizi mahalleri analiz ederken şu mükemmeliyetçilikten çıkmamız lazım çünkü biz gerçekten kötü durumdayız tüm mahallelerimizde kötü durumdayız. Toplumsal olarak rehabilite olmaya ihtiyacımız var. Devletin normalleşmesi gerekiyor, siyasetin ve milletin normalleşmesi gerekiyor. Bir bütün olarak hayatımıza temas eden her alanın normalleşmesi gerekiyor.

    Şimdi biz kendi realitemizdeki anomaliteler bütün mahallelerdeki siyasetteki anomaliler o kadar fazla ki. Herkes son derece sağlıksız bir koruma güdüsüyle hareket etme yanlışına düşüyor. Bunu aşabilmek yok edebilmek lazım. Bunun içinde şu konuyu siyasetin üstünde tutmak gerekir, çocuğa tecavüz var pedofili var bu siyaset üstüdür hiçbir mahalleyle alakalı değildir. Evet bir organizasyon içerisinde çok yoğun görünüyor işte orada kıyametin kopmasına izin verilmesi lazım.

    Ben kendi mahallem açısından da söyleyeyim bu konunun dışında. Ben de bir siyasi mahallenin mensubuyum. İktidar mahallesinde ya da muhitinde bir yolsuzluk tartışması başladığı zaman yaygaralar koparanların kendi mahallesinde benzer bir tablo ortaya çıktığı zaman ağzını bıçak açmıyor. O zaman soru şu sen yolsuzluğa mı karşısın yoksa siyasi iktidarın yolsuzluklarına mı karşısın. Kendi mahallenin yanlışını örtmek sürekli örttüğün ayıpların karşıdaki versiyonları üzerinde tepinmek gibi bir hastalık her yere sirayet etmeye başlıyor bunu engellememiz lazım.” diye konuştu.

    KARAMOLLAOĞLU NE DEMİŞTİ?

    Halk TV’de Özlem Akarsu Çelik’in Liderler Özel programına konuk olan Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu Hiranur Vakfı’nın kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel’in kızını 6 yaşındayken imam nikahıyla evlendirmesine ilişkin soru üzerine şunları söylemişti:

    Bunu kabul etmek mümkün değil. Bunun birkaç yönü var. Sosyal yönüyle bunu zaten toplumda kabul etmek… Çocuk iradesi yok ki. Böyle bir şey olmaz. İnancı olan bir insanın da böyle bir suçu işleyeceğine ihtimal vermiyorum. İnsanlar hata yapabilir ama ben ihtimal vermiyorum.

    İslami yönü olarak bunun kabul edilmesi mümkün değil. İslam’la bağdaşmaz. Evlenmek irade işidir. Bunun bir de İslami yönü var. Toplumda kargaşa meydana geliyor. Bundan dolayı ben bu konunun hukuk önünde net bir şekilde belirlenene kadar gündeme gelmemesinin doğru olacağını düşünüyorum. Çünkü bu aileyi, aile reddediyor. Aile bundan rahatsızsa bu noktada farklı fikirler varsa özellikle tabii ben sizi tenzih ederek söylüyorum medyada bu çok dikkat çeken bir konu. Ama önyargılarla gidiliyor meselenin üzerine. Diyanet’in açıklaması da bu noktada. İslam rıza göstermez. Ben bu konunun istismara vesile edilmemesi sebebiyle gündemde tutulmamasını arzu ederim. Hem toplum hem aile rahatsız ediyor çünkü.

    Deliller ortadaysa vereceği kararı çabuklaştırmalı. Geciken adalet adalet değildir. Bu noktada kabul edilebilir yanı yok. Bundan dolayı tarikatlar, Kuran kursları kapatılsın olmaz. Bundan dolayı ne için diyorum İslam’a önyargılı baktıkları için söylüyorlar.

    Nerede olursa olsun ister İslami kurslar ister cemaatlere ait kurslar bu konularda MEB’in özellikle çok titiz davranmasına ihtiyaç var. Kararlar geciktirilmemeli suçlular da en ağır şekilde cezalandırılmalı. Hiç tereddütüm yok benim. Ama adil karar verilmeli. Önyargıyla hareket edilmemeli. Buna uyulsun ve bu problemlerin çoğunu. Sözgelimi biz farklı bir şeyden bahsediyoruz. Nerede? Kuran kurslarının önünde falan değil. Bütün okullarda uyuşturucu alışkanlığı haline geldi. Bununla ilgileniyoruz diyor hükümet ilgileniliyorsa niye bu sürekli olarak yaygınlaşıyor?”

  • TBMM’nde yumruklarla yoğun bakımlık olan İYİ Partili Hüseyin Örs taburcu oldu: “Kimse bizi korkutamaz”

    TBMM’nde yumruklarla yoğun bakımlık olan İYİ Partili Hüseyin Örs taburcu oldu: “Kimse bizi korkutamaz”

    TBMM’deki bütçe görüşmelerinde çıkan kavgada yaralanan İYİ Parti Trabzon Milletvekili Hüseyin Örs, tedavi gördüğü hastaneden taburcu edildi. Hastane çıkışında gazetecilere açıklamada bulunan Örs, Meclis’te istenmeyen bir olay neticesinde hastaneye kaldırıldığını ve yapılan tetkikler sonucu taburcu edilmesine karar verildiğini söyledi. Hüseyin Örs’ün açıklamalarında şunları söyledi: “Sıkıntılı bir dönem geçirdik. Hayati tehlikeyle ilk gece buraya geldiğimde sağ olsunlar doktorlar müdahale ettiler. Şu anda iyiyim, sağlığım iyi. Türkiye Büyük Millet Meclisi yumruk atma yeri değil, aziz milletimize hizmet etme yeridir. Bizim anlayışımız budur.

    “KİMSE BİZİ KORKUTAMAZ”

    Ben arabasının önü çöp kamyonuyla çevrilen, konuşacağı salonların elektrikleri kesilen, kapılarına kilit vurulan, evine baskın yapılan cesur liderin partisinin milletvekiliyim. Kimse bizi korkutamaz. Yumruklarla bizi yolumuzdan döndüremez.

    “YUMRUKLARLA BİZİ YOLUMUZDAN DÖNDÜREMEZ”

    En kısa zamanda Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde çalışmalarıma devam edeceğim. Türkiye’nin her yanındaki vatandaşların problemlerini dile getirmeye çalışacağım. Meclis’te vazife aldığımdan beri 250 kez konuşmuşum. Araştırma ve soru önergeleri vermişim. Bütün milletvekili arkadaşlarımız bu şekilde çalışmalarımıza devam etmişiz. Bu saldırıda bulunan arkadaşımızın 3 veya 4 konuşma yaptığını bana söylediler. Biz orada milletimize hizmet için varız ve devam ettireceğiz.”

  • Öztürk Yılmaz’ı kalçasından bıçaklayan saldırgan neden yaptığını anlattı!

    Öztürk Yılmaz’ı kalçasından bıçaklayan saldırgan neden yaptığını anlattı!

    Yenilik Partisi Genel Başkanı Öztürk Yılmaz, çarşamba akşamı partisinin Ankara Çankaya’daki genel merkezinde bıçaklı saldırıya uğradı. 4 bıçak darbesi alan Yılmaz hastanede tedavi altına alınırken, saldırgan Serhat K. ise, Bolu Otobüs Terminali’nde polis ekipleri tarafından gözaltına alınıp Ankara’ya getirildi. Emniyetteki işlemleri tamamlanan Serhat K. sağlık kontrolünün ardından adliyeye sevk edilirken, poliste verdiği ifade de ortaya çıktı.

    ZANLI İFADESİNDE NEDEN BIÇAKLADIĞINI ANLATTI

    Serhat K.’nın emniyetteki ifadesi de ortaya çıktı. Serhat K.’, emniyetteki ifadesinde, devlet büyüklerine yönelik sözleri nedeniyle Öztürk’ü bıçakladığını, kimseden talimat almadığını söyledi.