Tutaşı, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, “Yürütmekte olduğum Mardin Artuklu Belediye Başkanlığı görevinden sağlık sorunları nedeniyle affımı istemiş bulunmaktayım.” dedi.
Açıklamanın devamında, “Bundan sonraki siyasi hayatıma partimin bir neferi olarak devam edeceğimin bilinmesini isterim.” şeklinde belirtti. (İLKHA)
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Twitter’daki sosyal medya sayfasından bir paylaşım gerçekleştirdi. Kılıçdaroğlu, bu akşam 22.00’yi işaret edip, “Burada buluşalım” ifadelerini kullandı.
Öte taraftan Kılıçdaroğlu’nun paylaşım yapması beklenen saatte Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın TRT’de özel yayını yer alacak.
HÜDA PAR Genel Merkezi, yaptığı yazılı açıklamayla iç ve dış gündeme dair değerlendirmelerde bulundu.
2022 YKS istatistiklerinin ÖSYM tarafından paylaşıldığı hatırlatılan açıklamada, sonuçların eğitim siteminin durumunun iç açıcı olmadığını bir kez daha ortaya koyduğu belirtildi.
“Cesur adımlar atılmalı, dokunulmazlara dokunulmalıdır”
Açıklamada, “ÖSYM’nin yayımladığı ‘2022 YKS Sayısal Verileri’ çalışmasına göre YKS’nin ‘Temel Yeterlilik Testi’ oturumuna 3 milyon 8 bin 287, ‘Alan Yeterlilik Testi’ oturumuna ise 1 milyon 852 bin 678 aday katıldı. Toplam 96 bin 518 öğrenci sınavda sıfır çekti. Alan bazındaki sonuçlar ise daha vahim. Söz konusu sonuçlara göre sayısalda 422 bin, eşit ağırlıkta 362 bin, sözelde ise 72 bin öğrenci sıfır puan aldı.” bilgisine yer verildi.
Batıcı, Kemalist ve seküler temelli 12 yıllık zorunlu eğitimin sonucu yüzbinlerce öğrencinin sıfır çektiğine işaret edilen açıklamada, “Eğitimde iflasın ve çöküşün belgesi olan bu sonuçlar, yaşanan sorunun kaynağının bizzat eğitim sisteminin kendisi olduğunu gösteriyor. Yüz yıldır Batı’ya endekslenen eğitim sistemi çökmüştür. Pansuman yöntemlerle adeta yamalı bohçaya dönen eğitim sistemi artık mevcut haliyle ya da yapılacak yeni yamalarla yoluna devam edemeyecek bir hal almıştır. Hükümet acilen eğitim sisteminde köklü değişimlere gitmelidir. Cesur adımlar atılmalı, dokunulmazlara dokunulmalıdır. Zarar veren ve faydasız metotlardan vazgeçilmelidir. Geniş kapsamlı bir uzmanlar kurulu oluşturularak uzun vadeli köklü çalışmalar başlatılmalıdır. Her geçen gün gençlerimiz için ciddi bir kayıptır. Artık gelecek nesilleri kaybetme lüksümüz yoktur.” denildi.
Adana’da görevli bir cumhuriyet savcısının kurduğu ağ üzerinden polisler aracılığı ile uyuşturucu sevkiyatı yaptığının ortaya çıktığı belirtilen açıklamada, uyuşturucu maddelerin parasal karşılığının, kimi kamu çalışanlarını ticarî rant elde etmeye sevk ettiği ifade edildi.
“Uyuşturucu madde bağımlılığı ile mücadelede yöntem ve tedbirler yetersiz”
Açıklamada, geçen yıl da Erciş’te adli emanette tutulan uyuşturucu maddelerin adliye görevlisi tarafından satıldığının ortaya çıktığı, benzer olayların önemli bir kısmının da basına yansımadığı belirtildi.
Açıklamada, “Uyuşturucu madde kullanımının salgın bir hastalık gibi hızla yayıldığı bir dönemde madde bağımlılığı ile mücadelede önemli bir ayak olan yargı ve güvenlik birimlerinden şahısların bu tür çirkin işlere aracılık etmesi kabul edilemez. Bu hadise, devletin uyuşturucu madde bağımlılığı ile mücadelede hem yöntemler hem tedbirler ve cezai müeyyideler bakımından yetersiz olduğunu göstermektedir.” ifadelerine yer verildi.
Zararlı maddelerin yerel, bölgesel ve küresel ölçekte bir ticarî piyasasının bulunmadığı belirtilen açıklamada, “Bu piyasa art niyetli, din ve manevîyat düşmanları tarafından sürekli canlı tutulmaktadır. İnsanlarımızın zararlı alışkanlıklardan korunmaları için ailelere, eğitim kurumlarına, devleti idare edenlere büyük görevler düşmektedir.” denildi.
Açıklamada, “Uyuşturucu ile mücadele, çok yönlü bir mücadele gerektirmektedir. Sadece figüranlar değil bataklığın başındaki baronlar hedef alınmalı, makamı ve mevkii ne olursa olsun hiç kimseye iltimas gösterilmemelidir. Devlet, uyuşturucu maddelere erişim yollarını ortadan kaldırmak için gerekli tedbirleri almalı, denetimleri artırmalı ve caydırıcı müeyyideler uygulamalıdır.” çağrısında bulunuldu.
“Mültecilere davranışlarımız İslam’ın ve ahlaki sorumluluklarımızın gerektirdiği şekilde olmalı”
Son zamanlarda artan ırkçılık ve mülteci düşmanlığına dikkat çekilen açıklamada şunlar kaydedildi:
Ülkemiz son yıllarda çok farklı alanlarda büyük sınavlar vermektedir. Bu imtihanların en büyüklerinden biri de ya savaştan kaçarak ya da çalışma ümidiyle memleketimize göç etmiş insanlara yönelik tavır ve davranışlarla ilgilidir. Özellikle Suriyelileri, Afganları ve Pakistanlıları hedef alan ve mağduriyetlere yol açan kötü davranışlar değerlerimizle bağdaşmamaktadır. Bu menfi tavırlar, geçtiğimiz günlerde Suriyeli bir çocuğun ‘Ben bir insanım!’ serzenişiyle ayyuka çıkmıştır.
Hiç kimsenin memleketini, sevdiklerini keyfi olarak terk etmeyeceği herkesin malumudur. Savaştan kaçarak canlarını, mallarını, namuslarını bize emanet eden insanlara karşı tutum ve davranışlarımız İslam’ın ve ahlaki sorumluluklarımızın gerektirdiği şekilde olmalıdır. Özellikle de sokak röportajlarıyla ve sosyal medyada operasyonel hesaplar eliyle harlanan bu ateş, uzak doğulu ve siyahi insanlara da yönelmeye başlamıştır. Dünyaya insanlığı öğreten İslam medeniyetinin mirasını hak ettiği şekilde taşımalı, memleketimizde misafir ettiğimiz bu insanları bir kalp kırıklığı ile uğurlamamalıyız.
Tahran zirvesi
Geçen hafta Türkiye, İran ve Rusya’nın devlet başkanlarınınTahran’daki zirvede bir araya geldiği hatırlatılan açıklamada, görüşmelerde Suriye’deki çatışmaları sona erdiren Astana Süreci’nde gelinen aşama, mültecilerin geri dönüşünün sağlanması ve bölgesel sorunlar üzerinde müzakerelerde bulunulduğu ve 12 maddelik bir sonuç bildirgesi yayımlandığı ifade edildi.
Zirvenin sonuç bildirgesinin değerlendirildiği açıklamada, “Zirvenin sonuç bildirgesinde Suriye sorununun ancak siyasi müzakereler yoluyla çözülebileceğine; Suriye’nin egemenliği ve toprak bütünlüğü ile komşu ülkelerin ulusal güvenliğini zayıflatmayı amaçlayan ayrılıkçı gündemlere karşı durma kararlılığına işaret edilmesi önemlidir. Ayrıca yerinden edilenler ve mülteciler için Şam’da kabul, Ürdün ve Lübnan’da ise geçiş merkezlerinin kurulmasına; sığınmacıların ve ülke içinde yerlerinden edilmiş kişilerin Suriye’de ikamet ettikleri asıl yerlere güvenli ve gönüllü olarak geri dönüşleri için gerekli şartların oluşturulması ihtiyacına vurgu yapılması son derece değerlidir.” görüşlerine yer verildi.
Açıklamada, “Öncelikli olarak bölge ülkelerinin ABD ve diğer dış güçlere rağmen aracısız ve şartsız bir araya gelmeleri; hem ikili ilişkilerin geliştirilmesi ve aralarındaki sorunların çözümüne hem de bölgesel sorunların müzakere yoluyla çözüme kavuşturulmasına ciddi katkı sağlayacaktır. Başta Türkiye ve İran olmak üzere bölge ülkeleri, coğrafyamızın huzur, barış ve istikrarı için bir araya gelmeli, bölgesel meseleler ve Müslüman halkların sorunları emperyal güçlere havale edilmemelidir.” denildi.
Biden’in Filistin Ziyareti ve Suudi Arabistan ile siyonist rejim yakınlaşması
ABD Başkanı Joe Biden’ın işgalci Siyonist rejimi ziyaret etmesine değinilen açıklamada, “Siyonist rejim ziyaretinde, dünyanın en büyük siyonisti olduğunu ilan eden ve işgal rejiminin katliam ve yıkımına destek veren ABD Başkanı Biden, Filistin’de iki devletli çözümü savunduğunu ifade etti. Biden, Orta Doğu ziyaretini Siyonist rejimden başlatarak ABD’nin Filistin’in yıkımının arkasındaki en büyük güç olduğunu bir kez daha ilan etmiştir. Bölge ülkelerini siyonist rejimle ilişki kurmaya zorlayan ABD, siyonistlerin sadece Filistin’i değil, tüm bölgeyi hedef alan saldırılarına ses çıkarmayan kukla rejimler oluşturmayı hedeflemektedir.” denildi.
Açıklamada, “Suudi Arabistan, Biden’in ziyaretinden önce siyonist rejime hava sahasını açarak bu oyunun bir parçası olma yoluna girdiğini göstermiştir. Bugüne kadar İslam topraklarına kan ve yıkımdan başka bir şey getirmeyen ABD ve ortağı siyonist rejimin katliamları normalleştirilecek, İslam toprakları sessizce işgal edilecektir. Bölge ülkeleri arasında ihtilafların ötelenip normalleşme görüşmelerinin hızlandığı süreçte bu ziyaret yeni bir cepheleşmeyi hedeflemekte, başta Beyrut ve Tahran olmak üzere tüm bölgeyi tehdit etmektedir. Müslüman kamuoyu çatışmayı hedefleyen bu oyuna karşı tepki göstermelidir. İşgal rejimi Filistin topraklarından atılmadıkça ABD’nin de desteğiyle tüm bölgeye yayılacağı unutulmamalıdır.” ifadelerine yer verildi.
Uganda’da yaşanan kuraklık krizi
Uganda’nın kuzeydoğusunda bu ay, 200’den fazla kişi kuraklığın sebep olduğu açlık nedeniyle hayatını kaybettiği ifade edilen açıklamada, Coronavirus salgını ve Rusya-Ukrayna Savaşı sürecinde küresel eşitsizliğin boyutunun katlanarak artığı belirtildi.
Bu süreçte devletlerin ve halkların fakirleştiği, milyarderlerin çoğaldığı, yardıma muhtaç bölgelere ayrılan fonların kısıldığı belirtilen açıklamada, dünyada en az 192 milyon insanın gıda sıkıntısı yaşadığı, yetersiz beslenme kaynaklı ölümlerin arttığı bildirilmesine rağmen krizin sona ermesi için yeterli fonun sağlanamadığı kaydedildi.
Açıklamada, “Devletleri de halklar gibi fakirliğe sürükleyen küresel eşitsizliğin sona ermesi için ivedilikle harekete geçilmelidir. Açlık ve yoksulluğun kaynakları belirlenerek devletler üretime teşvik edilmeli, çatışma ve kuraklık kaynaklı akut gıda güvensizliğinin sona ermesi için küresel iş birliğine gidilmelidir. Aksi takdirde insanî krizin boyutu büyüyecek, yetersiz beslenme kaynaklı hastalıklar milyonlarca insanın ölümüne sebebiyet verecektir.” denildi. (İLKHA)
Göçer, HÜDA PAR Gaziantep İl Başkanlığı Medya Birim Başkanı İbrahim Koçyiğit, beraberindeki partisinin yönetim kurulu üyeleri Hifzullah Toprak ve Sabri Yüzgeç ile ziyaret ettiği Kocalar’dan AA’nın çalışmaları hakkında bilgi aldı.
HÜDA PAR’ın çalışmaları hakkında Kocalar’a bilgi veren Göçer, HÜDA PAR olarak her zaman sahada olduklarını, sık sık vatandaşlarla bir araya geldiklerini, vatandaşların sorunlarını, sıkıntılarını ve aynı zamanda da taleplerini dinlediklerini söyledi.
Daha çok kent gündeminin konuşulduğu ziyarette Göçer, kentin hemen hemen her noktasını gezip, saha çalışmaları yaptıklarını ve partileriyle ilgili olumlu geri dönüşler aldıklarını belirtti.
Basının önemine de vurgu yapan Göçer, medya ile ilişkilerin çok iyi tutulması gerektiğini ifade ederek, şunları söyledi:
“HÜDA PAR olarak basına büyük önem veriyoruz, o nedenle de ziyaretlerde bulunuyoruz. Hem yerel hem de ajanslarla ilişkimizi güçlü tutmaya çaba gösteriyoruz. HÜDA PAR olarak her alanda İslam’ı esas alıyoruz. Dinimizde adalet ve insana değer vermek öğütleniyor. İnsanımızın refah içinde, huzurlu, mutlu ve sosyal haklardan en iyi şekilde yararlanmalarını istiyoruz.”
Göçer, esnafı düzenli olarak ziyaret ettiklerini ve vatandaşlarla bir araya geldiklerini, halkın sorunlarını birebir ilk ağızdan dinlediklerini ifade etti.
Kocalar ise ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirdi. (İLKHA)
HÜDA PAR Ankara İl Başkanı Ahmet Karaarslan ve beraberindeki heyet, sorunları yerinde tespit için halkın kaynaklarının israf edildiği Ankapark’ı gezdi.
Önceki belediye başkanı tarafından yaptırılan ve 3 yıldır devam eden hukuki sürecin ardından 18 Temmuz 2022’de Ankapark yeni yönetime devredildi. Ancak özellikle bu süre zarfı içinde metal çöplüğü haline gelen 801 milyon dolarlık park, enkaz yığınına dönmüş durumda.
“Yapılan hesapsızlık bir yana yargı sürecinin uzaması ve parkın korunmamış olması da ayrı bir sorun”
Karaaslan, düzenlenen turun ardından parktaki israf ve kamu kaynaklarının kullanılmasında yapılan hesapsızlığa dikkat çekti.
Karaarslan, “Kamu kaynaklarının bugüne kadar bu şekilde kullanılmış ve korunmamış olmasından dolayı vicdanımız sızladı. Öncelikle Ankapark’a yapılan 801 milyon dolarlık yatırımın hangi şeklide, hangi hesapla yapıldığını bilmiyoruz. Bu parkın maliyetinin karşılanması için bir yılda 18 milyon ziyaretçinin gelip 50 liralık giriş ücretleriyle ancak bu maliyet karşılanabilir. Ülke dışından gelen turist sayısı yaklaşık olarak 500 bin. Böyle bir hesapsızlığın kamu kaynaklarının bu şekilde israf edilmesinin sonucu şu anda ortada. Yargı sürecinin 3 yıl boyunca sürmesi bu sürecin bu kadar uzatılması ve bu süreçte parkın korunmamış olması bu kadar yapılan kamu kaynaklarının israf edilmesi de işin ayrı bir boyutu. Ne önceki büyükşehir belediye başkanı ne şimdiki belediye başkanı ne de hiçbir siyasi merci bu anlamda maalesef sorumluluk kabul etmemektedir.” dedi.
“Ankapark’ın yeniden düzeltilmesinin maliyeti çıkarılmalı ve buna göre yeni bir planlama yapılmalıdır”
Ankapark için hasar tespit çalışmalarının ve çözüm için adımların atılması gerektiğine değinen Karaarslan, “Ankapark’a yapılan maliyet 801 milyon dolar. Bu, Ankara’nın ve hatta Türkiye’nin sorunlarını çözecek bir miktardır. Yakın zamanda Sanayi Bakanlığının yayımlamış olduğu bir rapor var. Bu raporda Ankara’nın ilçelerinin gelişmişlik durumu ortada. Gelişmişlik raporuna göre Çankaya Türkiye’de ikinci sırada. Şu an içinde bulunduğumuz Yenimahalle beşinci sıraya girerken birçok ilçemiz Evren, Kızılcahamam, Bala, Şereflikoçhisar ve diğer birçok ilçemiz ise üç yüzüncü, beş yüzüncü sıradadır. Sincan yüz küsurlu sıralardadır. Maalesef Türkiye’de kamu kaynakları normalde çok ciddi şekilde israf edilmektedir. Hiç kimse bu harcamaların hesabını ne topluma karşı ne devlete karşı ne de yarın İlahi nizamda bunun nasıl hesabını vereceğini hesap etmemektedir. Buradan bütün yerel yönetimlerin yöneticilerine tek tek sesleniyorum; kamu kaynaklarını kullanırken bu şekilde bir hesapsızlık yapılmamalıdır. Eğer ki yapılmışsa bu kaynaklar olabildiğince korunmalıdır. 801 milyon dolarlık yatırımın çöp edilmesi fakir fukaranın parasının bu hale getirilmesi gerçekten büyük bir vebaldir. Bütün yerel yönetimlere buradan çağrı yapıyorum; lütfen kamu kaynakları kullanılırken hiçbir şekilde israf yapılmasın! Milyon dolarlık bu harcamaların hepsi hurdaya çıkmış, birçok zemin bozulmuş. Bu aşamadan sonra Ankapark’ın nasıl kullanılacağı kamuoyunun beklediği sorulardan bir tanesidir. Ankapark’ın durumuyla ilgili hasar tespitleri yapılmalı, yeniden bunun düzeltilmesinin maliyeti çıkarılmalı ve buna göre bir planlama yapılmalıdır.” ifadelerini kullandı.
Yapılan açıklamanın ardından HÜDA PAR heyeti yetkililerle görüştükten sonra Ankapark’tan ayrıldı. (İLKHA)
Gazeteci İsmail Saymaz, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP’li İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Hilton Otel’de baş başa 2 saatlik bir görüşme yaptığını açıkladı.
Saymaz’ın verdiği bilgilere göre, İBB’nin Ahmet İsvan Halk Ekmek Fabrikası’nın açılışında Kılıçdaroğlu ve İmamoğlu buluştu.
Açılış sırasında İmamoğlu, Kılıçdaroğlu’na “Şu anda burada olmanızın Türkiye’ye bir mesaj olduğunu düşünüyorum. Bütün açılışlarımızı sizinle yapmak istiyorum. Vaktinizin yarısını İstanbul’a ayırmanızı istiyorum” ifadelerini kullandı. Gerçekleştirilen 2 Saatlik Baş Başa Görüşme
Açılışta sonra Harbiye’deki Hilton Otel’de yapıldı. ikili, cumhurbaşkanı adaylığı dahil birçok konuyu masaya yatırdı.
Görüşmede İmamoğlu, Kılıçdaroğlu’na “Ben sizin en yakın yol arkadaşınızım. Yürüdüğünüz yolda size her türlü destek olmakta benim yanıma hiç kimse yaklaşamaz” diyerek Kemal Kılıçdaroğlu’nun muhtemel adaylığı karşısında destek verdi.
Gazeteci İsmail Saymaz, bu görüşmeye ilişkin şunları söyledi:
“İmamoğlu’na yakın çevreler, İBB Başkanı’nın hem Muharrem İnce’nin olağanüstü kurultay imzası topladığı günlerde hem de Canan Kaftancıoğlu’nun ikinci kez aday olduğu İstanbul Kongresi’nde Kılıçdaroğlu’nun istediği yönde hareket ettiğini hatırlatıyor.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin Balıkesir’deki Milletin Sesi mitinginde gerçekleştirdiği konuşmasında Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kendisi için aşağılayıcı bir ifade gibi söylediği “Bay Kemal” sözünü tam anlamıyla sahiplendi.
Kemal Kılıçdaroğlu, “Bay Kemal olmak için bütün hayatımı verdim. Bay Kemal olmak için önce ahlaklı olacaksın. Bay Kemal olmak için kul hakkı yemeyeceksin. Bay Kemal olmak için adaletli olacaksın… Emperyal güçlerin karşısında diz çökmeyeceksin. Para bulur muyum diye Körfez ülkelerine el avuç açmayacaksın, bu ülkenin itibarını koruyacaksın. Bay Kemal olmak için İstanbul Sözleşmesi’ni bir hafta içinde yürürlüğe koyacaksın. Sen kim, Bay Kemal kim?” ifadelerini kullandı.
Mitingde gerçekleştirdiği konuşmanın videosunu “Bay Kemal…” notuyla paylaşan CHP lideri, Twitter biyografisine de “Bay Kemal” yazdı.
Olay Yıldızeli ilçesine bağlı Kale köyünde yaşandı.
Edinilen bilgilere göre ismi henüz öğrenilemeyen çoban, hırsızlık amacıyla geldiklerini öne sürdüğü 3 kişiyi av tüfeğiyle vurdu.
Haber verilmesi üzerine olay yerine sağlık ve jandarma ekipleri sevk edildi.
Bölgeye giden ekipler, olay yerine kamyonetle geldikleri belirtilen ve çoban tarafından vurulan kişilerin hayatını kaybettiğini belirledi.
Cenazeler adli tıp morguna kaldırılırken şüpheli çoban, jandarma ekiplerince gözaltına alındı. (İLKHA)
Geçtiğimiz günlerde sosyal paylaşım sitesi YouTube üzerinden yayınlanan bir sokak röportajında Suriyeli bir genci adeta linç eden yaşlı vatandaşların öfke dolu iğrenç sözleri ve Suriyeli Ahmet Kanjo’nun kendisini “Ben bir insanım” şeklinde savunması gündem oldu.
17 yaşında hem okuyup hem de çalıştığını, sınıfının birincisi olmasına rağmen maruz kaldığı ırkçılık yüzünden okulundan ayrılmak zorunda kaldığını anlatan Suriyeli gence; videodaki vatandaşların öfke dolu sözlerini birçok kesim tepkiyle karşılarken söz konusu videodaki gence de destek açıklamaları art arda gelmeye devam ediyor.
Irkçı saldırıya maruz kalan Suriyeli Ahmet Kanjo’ya bir destekte HÜDA PAR İstanbul İl Gençlik Kolları’ndan geldi.
İstanbul’da hemen hemen her ilçenin meydanında “Ben bir insanım” ve “Irkçılığa Hayır” yazılı pankart açtı, mega kentin cadde ve sokaklarına branda astı.
Pankartları okuyan vatandaşlar, ırkçılığa karşı yapılan anlamlı etkinliği takdir etti.
“Bu nefret uyandıran ve ötekileştiren dil, maalesef toplumu kaotik bir noktaya sürüklüyor”
Yapılan farkındalık çalışması hakkında İLKHA muhabirine yazılı açıklamada bulunan HÜDA PAR İstanbul İl Gençlik Kolları Başkanı Hayrullah Seçen, ” HÜDA PAR İstanbul İl Gençlik Kolları Başkanlığı olarak son dönemde artan mülteci ve yabancı düşmanlığına karşı bir farkındalık çalışması oluşturmak adına bugün sokaklara ve meydanlara indik. İstanbul’un bir noktasında ilçe teşkilatlarımız ile bu farkındalık çalışmasını yürüttük. Sosyal medyadaki bir videoda, Suriyeli genç kardeşimize yönelik nefret söylemini herkes gibi bizlerde üzülerek izledik. Bu nefret uyandıran ve ötekileştiren dil, maalesef toplumu kaotik bir noktaya sürüklüyor. Bizlerde bu anlamda genç kardeşimizin “Ben bir insanım” sözünü sokaklara ve meydanlara taşıyarak insanlık ve kardeşlik değerlerimizi hatırlatmak istedik. Dini, dili, mezhebi, meşrebi her ne olursa olsun her insanın onur ve haysiyetinin korunması gerektiğine inanıyoruz.” ifadelerini kullandı. (İLKHA)
Uzun süredir Türkiye’nin dört bir yanını gezerek kentin temsilcileriyle görüşerek sorunları birinci ağızdan dinleyen HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, Elazığ’ın Palu ilçesindeki muhtarlar buluşmasında, günümüzün siyaset anlayışını eleştirerek en doğru yaklaşımın doğruya doğru, yanlışa ise yanlış demek olduğunu söyledi.
Bir dizi temaslarda bulunmak üzere Palu ilçesine gelen Yapıcıoğlu, özel bir restoranda mahalle muhtarlarıyla buluştu.
Başlatmış oldukları memleket gezilerinin tek amacının sorunu birinci ağızdan dinlemek olduğunu söyleyen Yapıcıoğlu, “Sorunların takipçisi olabilmek amacıyla notlarımızı alıyoruz ve bu problemlerin çözümüne katkı sunabilirsek kendimizi bahtiyar hissederiz. Gayemiz vatandaşların sorunlarının giderilmesi ve hizmetin memleketin dört bir yanına dağılmasıdır. Onun için bir çaba ve gayret içerisindeyiz. Çalışmalarımız kapsamında halkın kendisini veya temsilcilerini dinleyince sorun-sıkıntıları öğreniyor, alandaki tablonun daha net bir fotoğrafını çıkarmış oluyoruz.” dedi.
Siyasette uygulanan yanlış tutum ve yaklaşımlara vurgu yapan Yapıcıoğlu, “Bilindiği üzere siyasette bir yol tutturulmuş ve artık herkes bunu normal karşılıyor. Kişi, kendi fikrine veya ideolojisine yakın bir siyasetçinin söylemi yanlış bile olsa, söz bitmeden alkışa tutarken farklı düşüncedeki bir siyasetçinin söylediği hakikat da olsa doğru değilmiş gibi tavır takınılıyor. Bu siyaset anlayışının memleketten kalkması gerekir. Muhalefette olan iktidarı yıpratmak için beyazı siyah, iktidara yakın olan ise hükümetin yüzde 100 yanlışını doğru olarak tanıtmaya çalışıyor. Bizler bu tür davranışlardan Allah’a sığınırız.” ifadelerini kullandı.
Yapıcıoğlu’nun Palu ilçesi ziyaretine Genel Başkan Yardımcıları Mahmut Şahin ve Hasan Şahin, GİK Üyesi Mahmut İrtem, Elâzığ İl Başkanı Yasin Kavaklı ve Palu İlçe Başkanı İbrahim Halil Güngören eşlik etti. (İLKHA)