Kategori: Eğitim

  • Lütfi Elvan’ın istifa ettiği iddiasıyla ilgili ilk açıklama

    Lütfi Elvan’ın istifa ettiği iddiasıyla ilgili ilk açıklama

    Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan’ın, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a istifasını verdiği fakat “şimdilik kabul edilmediği”, Elvan’ın yerine vazifeye tekrar Berat Albayrak’ın getirileceği iddia edildi.

    Twitter‘dan söz konusu iddianın olduğu habere tepki gösteren Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, “Hazine ve Maliye Bakanımız Lütfi Elvan görevinin başındadır. Aşağıdaki sözde haber yalandır. Hangi gerekçeyle olursa olsun böylesi mesnetsiz haberlerle sahte gündemler oluşturmaya çalışmak kötülüktür. Bu sözde habere konu ettiğiniz insanlara ve kamuoyuna özür borçlusunuz!” yazdı.

  • Aşı karşıtları siyasi parti kuruyor: Dayatmasız Yaşam Partisi

    Aşı karşıtları siyasi parti kuruyor: Dayatmasız Yaşam Partisi

    Aşı karşıtları siyasi parti kurmaya hazırlanıyor. Kırıkkale’de noter olarak görev yapan Avukat Hacı Ali Özhan, Dayatmasız Yaşam Partisi’nin (DYP) kuruluş dilekçesini ilerleyen haftada İçişleri Bakanlığı’na teslim edeceğini belirtti. Sözcü’den Veli Toprak’a açıklamalarda bulunan Özhan, aşı, maske ve zorunlu PCR testi karşıtı mücadele vereceklerini kaydetti ve “Hiçbir siyasi hesapla çalışma yapmayacağız. Partimiz pandemi mücadelesi ile sınırlı tek bir amaç için çalışacak, görev tamamlanınca kendini feshedecek” dedi.

    Özhan, partinin programında “İnsanların vücut bütünlüğüne yapılan zorlayıcı müdahale ve dayatmalara karşıyız. Aşı adı verilen kimyasal sıvılar ile çipli takip sistemi kurularak robotlaştırılmış köle insanlar oluşturmayı amaçlayan planlara karşıyız. Yurtdışına çıkışta ve girişte getirilen aşı veya PCR test zorunluluğuna karşıyız. Maske dayatılmasına itiraz ediyoruz. Vücut benim, kararıma saygı duy, vücut bütünlüğüne dokunma diyor, yaşam hakkımıza müdahale edilmesini kabul etmiyor ve dayatmasız yaşam istiyoruz” sözlerinin olacağını duyurdu.

    Aşı karşıtları 11 Eylül’de İstanbul Maltepe’de ‘Büyük Uyanış’ ismiyle açık hava mitingi gerçekleştirmişti. Geride bıraktığımız günlerde de Covid 19 aşısı karşıtları Mecidiyeköy’deki Dünya Sağlık Örgütü Acil Durum Ofisi’nin önünde protesto gösterisi yapmıştı.

  • Bilal Erdoğan: Bir ülke borçlanarak büyüyebilir

    Bilal Erdoğan: Bir ülke borçlanarak büyüyebilir

    Girişimci İş Adamları Vakfı tarafından Konya’da yapılan Türkiye Girişimci Buluşması Zirvesi ödül törenine katılan İlim Yayma Vakfı Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan, girişimcilik projelerinde dereceye girenlere ödüllerini takdim etti.

    Bilal Erdoğan, burada bazı açıklamalar da yaptı. Erdoğan, “Genç arkadaşlarıma bunu vurgulamak istiyorum. Bir ülke borçlanarak büyüyebilir. Türkiye bu modeli uzun süre denedi. Cari açık vererek, dünyadan borç toplayarak dünyadan yatırımcı gelmeksizin, yani finans sektöründe olsun gerçek somut yatırımlarda olsun yatırımcının gelmesi borç vermesine dayalı bir modeli bugüne kadar denedik. Bugüne kadar belli başarıları da yakaladık” dedi.

    Törende açıklamalar yapan Erdoğan, şunları kaydetti;

    “İHRACATTA 220 MİLYAR DOLARI AŞTIK”

    “Bugün Türkiye ihracatta 220 milyar doları aştı. Konya’nın nasıl 3 milyar dolara geldiğinden bahsedildiyse, Türkiye de ihracat 20 yıl önce 30 milyar dolar cirolarındaydı.

    Bugün öyle bir hızla ilerliyoruz ki, öyle bir fırsat penceresini Türkiye yakalamış durumdaki muhtemelen yakın zamanda, 6 ay, 1 yıl sürmeden Türkiye her iş gününde 1 milyar dolar ihracat yapan bir ülke haline gelmiş olacak.

    “BİR ÜLKE BORÇLANARAK BÜYÜYEBİLİR”

    Bir ülke borçlanarak büyüyebilir. Türkiye bu modeli uzun süre denedi. Cari açık vererek, dünyadan borç toplayarak, dünyadan yatırımcı gelmeksizin, finans sektöründe olsun gerçek somut yatırımlarla olsun yatırımcının gelmesi, borç vermesine dayalı bir büyüme modelini bugüne kadar denedik.

    Bugüne kadar bununla belli başarıları da yakaladık. Şu anda geldiğimiz nokta Türkiye’nin altyapıda yaptığı birçok yatırımlar var.”

    Türkiye’nin ihracat artışının 500 milyar doları da aşabileceğini kaydeden Bilal Erdoğan, şunları belirtti;

    “Geçtiğimiz dönemde özellikle salgın şartlarının getirdiği ekonomik şartlarda gerçekten Türkiye’nin bir fırsat penceresini yakaladığını konuşuyoruz.

    Bu artık Türkiye’nin borçlanarak değil cari fazla vererek büyüyen ihracata dayalı büyümenin çok ön plana çıktığı, artık git gide katma değerin yükselerek ihracata yansıdığı, bunun daha kaliteli istihdamla perçinlendiği bir büyüme dönemini yakalamış durumda.

    “500 MİLYAR DOLARIN HAYAL OLDUĞUNU SÖYLEYENLER ÇIKACAK”

    Bugün 220 milyar dolar olan ihracatın 500 milyar doları yakaladığını düşünün. Muhtemelen 500 milyar doların bugün hayal olduğunu söyleyenler çıkacak karşımızda.

    Ama inanın Türkiye 30 milyar dolar yaparken 100 milyar doların hayal olduğunu söyleyenleri ben tanıyordum, görüyordum. Bugün 220 milyar dolar yakalandıysa elbette 500 milyar dolar da yakalanabilir.

    Umudum şu; Türkiye’de bir yandan kutuplaşma edebiyatı yapanlar, başka başka kesimlerin birbiriyle çatışmasını gözleyenler, insanları ötekileştirmekten vazgeçsinler. Biraz da plazalarında muhafazakar insanların neden olmadığı konuşulsun arkadaşlar.

    “PLAZALARINDA BAŞÖRTÜLÜ ÇALIŞAMIYOR”

    Türkiye’de birileri, birilerinin ötekileştirilmesinden bahsederken, Türkiye’nin o büyük firmaları, Türkiye’nin o büyük zenginleri kendi plaza ve binalarında neden bir başörtülünün asla çalışamadığının hesabını versinler.

    O zaman kutuplaştırmayı kimin yapıp, yapmadığı daha iyi ortaya çıkacaktır. Ben, yıllarca inançlı diye ötekileştirilmiş bir kesimin çocuğuyum. Ama bugün benim içinde bulunduğum vakıflarda, içinde bulunduğum kurumlarda biz kimseyi ötekileştirmeden herkese ulaşmanın mücadelesini veriyoruz.

    Umut ediyorum ki bunlar daha doğru anlaşılır. Daha doğru takdir edilir ve aslında böyle olmayanları da milletimiz daha iyi görür.”

  • Cem Yılmaz’dan Kavala ve Demirtaş açıklaması: Böyle olmaz

    Cem Yılmaz’dan Kavala ve Demirtaş açıklaması: Böyle olmaz

    Osman Kavala’nın tutukluluğu ile alakalı geride bıraktığımız günlerde 10 ülkenin büyükelçilerinden çok konuşulan açıklamalar gelmişti. ABD, Almanya, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Hollanda, İsveç, Kanada, Norveç ve Yeni Zelanda Büyükelçilikleri’nin istenmeyen kişi ilan edileceğinin duyurulmasının ardından büyükelçiler geri adım atarak ülkelerin iç işlerine karışma amaçlarının olmadığını söylemiş ve özür dilemişti. Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş ile alakalı ünlü komedyen Cem Yılmaz‘dan da bir açıklama geldi. Siyasi meselelere pek değinmeyi sevmeyen Cem Yılmaz, bu konudaki soruyu ise yanıtsız bırakmadı.

    Rüstem Batum’un YouTube kanalında HDP Eski Eş Başkanı Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala’nın tutuklu olmasını yorumlayan Cem Yılmaz şunları kaydetti: “Evrensel standartlarda, bir ülkede böyle şeylerin olmaması gerektiğini düşünüyorum. Başka ne düşüneyim. Çünkü elimde gerçekten dediğin gibi en yalın hali ile, evinde oturan bir vatandaş olarak, kim olduğu, ne olduğu bilinen, ne yaptığı bilinen bir insanın böyle gizemli bir suçu varmış gibi gösterilmesini biz oturduğumuz evden anlayamıyoruz.”

  • Aşı karşıtı olan Fatih Erbakan karantinaya girdi

    Aşı karşıtı olan Fatih Erbakan karantinaya girdi

    Yeniden Refah Partisi Özel Kalem Müdürlüğü’nden paylaşılan açıklamada, “Genel Başkanımız Sayın Dr. Fatih Erbakan, ailesinde tespit edilen Covid-19 tanısı sebebiyle bir müddet istirahate çekilmiştir. Kendisinin sağlık durumunda herhangi bir sıkıntı yoktur” ifadelerine yer verildi.

    Toplantılarını iptal eden Fatih Erbakan, bugün yapılan partisinin il başkanları toplantısına görüntülü olarak katılım sağladı.

    Aşı karşıtı sözleri ile sık sık gündeme gelen Fatih Erbakan, “Aşı olmadım, olmayı da düşünmüyorum” açıklamasını yapmıştı. Erbakan, MRNA aşısı olanlar içinse, “O insanların yarı insan yarı maymun çocuklar doğurmasına sebep olabilirsiniz. 3 kulaklı 5 gözlü yaratıklar doğmasına yol açabilir” demişti.

  • Özgür Demirtaş’tan adaylık iddialarına cevap

    Özgür Demirtaş’tan adaylık iddialarına cevap

    Sabancı Üniversitesi Finans Kürsüsü Başkanı Prof. Dr. Özgür Demirtaş sosyal medya hesabı üstünden bir kullanıcının yönelttiği, “Ekonomi bakanı olmak gibi bi hayaliniz var mı?” sorununa cevap verdi.

    “Tek kişilik kurtarıcılar maalesef sadece çizgi filmlerde” diyen Prof. Dr. Özgür Demirtaş, “Ülkenin durumu tek kişinin çözebileceğinden çok daha kötü.” açıklamasında bulundu.

    Geçtiğimiz hafta Özgür Demirtaş için “Kemal Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı adayı” iddiaları ortaya atılmış ancak iddialar kısa bir süre sonra yalanlanmıştı.

  • ‘Kürdistan’ sözleri sonrası gözaltına alındı

    ‘Kürdistan’ sözleri sonrası gözaltına alındı

    İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in Siirt ziyareti sırasında bir kişinin ‘Kürdistan’ sözleri tepkilere neden olmuştu.

    Siirt Emniyet Müdürlüğünden paylaşılan açıklamaya göre, Akşener’in dün ilçede yaptığı ziyaret sırasında Cemil Taşkesen isimli esnafın, “Dilimiz inkar ediliyor, kimliğimiz inkar ediliyor, ‘Kürdistan’ inkar ediliyor. Biz buna karşıyız. Şu an sizin bulunduğunuz yer ‘Kürdistan’dır ama ne yazık ki Meclis’te bu ‘Kürdistan’ inkar ediliyor.” sözleri ardından Kurtalan Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından “terör örgütü propagandası yapmak” suçundan soruşturma açıldı.

    Polis ekipleri, soruşturma çerçevesinde Taşkesen’i evinde gözaltına aldı.

    Şüphelinin, emniyetteki işlemleri devam ediyor.

  • Mansur Yavaş’tan cumhurbaşkanlığı adaylığı açıklaması

    Mansur Yavaş’tan cumhurbaşkanlığı adaylığı açıklaması

    Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı Mansur Yavaş, cumhurbaşkanlığı adaylığı iddialarıyla ilgili dikkat çeken bir açıklama yaptı.

    İçlerinde Sputnik ve DW Türkçe’nin de yer aldığı yabancı basın kuruluşu temsilcileri ile buluşan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, kendisine sorulan soruları cevapladı. CHP ve İYİ Parti liderliğindeki Millet İttifakı’nın muhtemel ortak Cumhurbaşkanı adayları içinde gösterilmesine ve adaylığı durumunda İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in itiraz etmeyeceği doğrultusundaki açıklamalarına ilişkin soruları cevaplayan Yavaş, tek hedefinin Ankara halkının en üst seviyede belediyecilik hizmeti alması olduğunu belirtti.

    “AYNI ANDA SAKIZ ÇİĞNEYİP BİSİKLET SÜREBİLİRİM”

    Yavaş, “Ben aynı anda sakız çiğneyip, bisiklet sürebilirim ama belediye başkanlığı yaparken başka bir hedefe odaklanmak gibi bir hedef içinde olamam. Ankara halkına vaatlerimi yerine getirmeye çalışıyorum. Türkiye’de insanlar benim hakkımda ne düşünüyor diye anket yaptırmadım. İnsanların bana sempatiyle yaklaşmasından memnunum. Sayın Akşener de iltifat ediyor. Kendisiyle görüşmüş değilim. Cumhurbaşkanlığı adaylığı gurur verici olur, ama ben zengin bir Ankara hedefine odaklanıyorum” dedi.

    Ankara’da kendisine oy versin vermesin herkesi memnun etmek amacıyla görev yaptığını ve birtakım anketlerde kendisiyle alakalı memnuniyet seviyesinin yüzde 74’lerde olduğunu kaydeden Yavaş, bu oranı yüzde 90’ların üzerine çıkarmayı amaçladığını belirrti. Yavaş, ‘Bana oy vermeyen bir kişinin dahi memnuniyetsizliği basına yansımadı. Herkese eşit mesafede duruyorum ve belediye hizmetlerimle bu konuda bir model ortaya koyuyorum” açıklamasında bulundu.

  • Taksiciler İmamoğlu’nu istifaya davet etti

    Taksiciler İmamoğlu’nu istifaya davet etti

    İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun 5 bin yeni taksi projesi bir kez daha reddedilirken, taksiciler de İmamoğlu’nu istifaya çağırdı.

    İBB’nin Ulaştırma Koordinasyon Merkezi’ne (UKOME) 10’uncu defa getirdiği yeni taksi sistemi ve 5 bin yeni taksi teklifi bakanlık ve esnaf odası temsilcilerinin oylarıyla reddedildi.

    Sonrasında İstanbul Taksiciler Esnaf Odası Başkanı Eyüp Aksu ve yanındaki taksiciler, İmamoğlu’nu protesto etti.

    “ŞİKAYET YÜZDE 1 BİLE DEĞİL”

    Aksu protestolar esnasında şunları kaydetti: “İstanbul’da biz günde 1.5 milyona yakın yolcu taşıyoruz. Yılda 512 milyon yolcu taşıyoruz. Şikayet olan 113 bin. Yani yüzde 1 bile değil.”

    CHP’li Mücahit Avcı sosyal medya sayfasından yaptığı paylaşımda protestoyu eleştirdi: “Bir grup taksici İBB’nin yeni taksi projesini protesto etmek için ellerine Türk bayrağı alıp kontak kapatmış. Atatürk Havalimanı’nda terör saldırısı olduğunda bu arkadaşlar 100 liraya Yenibosna’ya giderim diye pazarlık yapıyorlardı ve o gün ellerinde bayrak yoktu.”

  • İbrahim Kalın’ndan Almanya Kararına Eleştiri

    İbrahim Kalın’ndan Almanya Kararına Eleştiri

    Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, “Alman Meclisi’nin kararı, tarihi gerçeklere aykırı bir siyasi sorumsuzluk örneğidir” dedi. Alman Federal Meclisi’nin Ermeni iddialarına ilişkin kararını değerlendiren Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, hiçbir hukuki temeli bulunmayan ve tarihi gerçeklere aykırı olan kararı “siyasi sorumsuzluk örneği” olarak nitelendirdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Kenya ziyaretine eşlik eden Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreter Yardımcısı ve Sözcüsü Büyükelçi İbrahim Kalın, Ermeni iddialarına ilişkin Alman Federal Meclisi’nde alınan kararla ilgili açıklamalarda bulundu. “Türkiye açısından hiçbir hükmü ve anlamı yoktur. Bu kararı en şiddetli şekilde kınıyoruz” ifadesini kullanan Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 1915 olaylarının arşiv belgelerine dayanarak ve tarihi gerçeklerin aydınlatılması için 2005 yılında ortak tarih komisyonu kurulması çağrısında bulunduğunu, bugüne kadar ne Ermenistan’dan ne de soykırım tezini savunanlardan bu çağrıya olumlu bir cevap geldiğini kaydetti.

    “TARİHİ DEĞİL BUGÜNÜ DE DOĞRU OKUMAKTAN ACİZ”

    Bunun nedenini düşünmek gerektiğine işaret eden Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Bu çağrıdan kaçanların, siyasi saiklerle ve hukuki gerekçelerden uzak bir parlamento kararıyla soykırım propagandası yapması ancak bir suçluluk duygusuyla izah edilebilir. Sayın Cumhurbaşkanımızın 1915 olayları hakkında 2014 ve 2015 yıllarında ve bu sene yaptığı açıklamaları ve ortak acı ve adil hafıza yaklaşımını yok saymaları manidar. Buna Türkiye’nin son yıllarda Ermeni cemaati dahil azınlık topluluklarına yönelik attığı çok önemli adımları da eklemek gerekir. Bu tasarıya destek vererek soykırım propagandası yapanlar sadece tarihi değil bugünü de doğru okumaktan aciz. 1915 olaylarının tek taraflı bir şekilde soykırım olarak ilan edilmesi ve özgür tartışma imkanının engellenmek istenmesi, AİHM kararlarıyla da çelişkilidir.”

    “ALMANYA, MODERN TARİHİN EN BÜYÜK SOYKIRIMININ FAİLİ”

    Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, şunları kaydetti: “Almanya’nın modern tarihin en büyük soykırımının ’Holokost’un faili olduğu gerçeğini tekrar hatırlamakta fayda var. Evet, Almanya bu korkunç insanlık suçunu işlediğini kabul ediyor. Fakat derin bir suçluluk ve belki de aklanma duygusuyla ’tek katliam/soykırım yapan ben değilim, başkaları da yaptı’ diyebilmek için Ermeni soykırım yalanının arkasına sığınıyor.”

    “TÜRKİYE, YALAN VE ALGI OPERASYONLARINA SEYİRCİ KALAMAZ”

    Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, kararı destekleyen bazı milletvekillerinin bu kararla Türkiye üzerine baskı kuracaklarını söylediklerini aktararak, şöyle devam etti: “Türkiye tarihiyle yüzleşmekten hiçbir zaman kaçınmamıştır. Fakat yalan, propaganda ve algı operasyonlarına da elbette seyirci kalamaz. 1915 olaylarını bahane ederek bugün Türkiye Cumhuriyeti ve milleti üzerinde baskı kurmaya çalışmak ancak abesle iştigal etmektir, Türk devletini ve milletini hiç tanımamaktır. Almanya’da yaşayan üç milyon Türk’ün de bu karara tepkisiz kalması elbette beklenemez. Bu tasarıyla ne Almanya’daki Türk toplumunun entegrasyonuna ne de Türkiye-Ermenistan ilişkilerine olumlu bir katkı yapılması söz konusu değildir.”

    “TARİHİ VE SİYASİ KÖRLÜK”

    Tek taraflı bir tarih anlayışını dayatmanın başka siyasi güdülerle hareket edildiğini gösterdiğini vurgulayan Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, “1915 olaylarını aydınlatmak, Osmanlı Ermenileri’nin acılarını paylaşmak, bugünkü siyasi tıkanıklığı aşmak ve bölgede adil ve kalıcı bir barış ortamı inşa etmek için büyük çaba gösteren ve cesurca adımlar atan Türkiye’nin çabalarını yok saymak, tarihi ve siyasi körlüğün esef verici örneklerinden biridir. Alman Federal Meclisi, Türkiye’ye akıl vermek yerine ve asılsız ithamlarda bulunmak yerine bugüne kadar bütün olumlu girişimlere mutlak bir retçilik tavrıyla karşı çıkan Ermenistan’a sağduyu telkininde bulunmalıdır” değerlendirmesini yaptı.