Kategori: Ekonomi

  • TÜİK: EKİMDE SANAYİ ÜRETİMİ AYLIK YÜZDE 0,4 AZALDI

    TÜİK: EKİMDE SANAYİ ÜRETİMİ AYLIK YÜZDE 0,4 AZALDI

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, ekim ayında sanayi üretimi aylık yüzde 0,4 azaldı.

    TÜİK, ekim ayına ilişkin sanayi üretim endeksini bugün yayınladı. Buna göre, sanayi üretimi aylık yüzde 0,4 azaldı. Sanayinin alt sektörleri incelendiğinde madencilik ve taş ocakçılığı sektörü endeksi bir önceki aya göre yüzde 3,2 artarken imalat sanayi sektörü endeksi yüzde 0,3 ve elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi ise yüzde 2,3 azaldı.

    MADEN VE TAŞ OCAĞI YILLIK YÜZDE 3,7 ARTTI

    TÜİK verilerine göre, sanayi üretimi yıllık olarak ise yüzde 1,1 artış gösterdi. Sanayinin alt sektörleri incelendiğinde madencilik ve taş ocakçılığı sektörü endeksi bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 3,7, imalat sanayi sektörü endeksi yüzde 1,3 ve elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi yüzde 3,5 arttı.

  • ATO BAŞKANI BARAN: “SAVUNMA SANAYİ ŞİRKETLERİMİZLE GURUR DUYUYORUZ”

    ATO BAŞKANI BARAN: “SAVUNMA SANAYİ ŞİRKETLERİMİZLE GURUR DUYUYORUZ”

    Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü’nün (SIPRI) listesinde ilk 100 savunma sanayi şirketi arasında yer alan ASELSAN, BAYKAR, TUSAŞ ve ROKETSAN’ı kutladı. Baran, “Türk savunma sanayi şirketlerimizle gurur duyuyoruz” dedi. Baran, listeye giren üç firmanın Ankara merkezli olduğunu belirterek, bu firmaların üretimle, ihracatla, istihdamla Başkent’in ekonomisine katkı sağladığını söyledi.

    ATO Başkanı Gürsel Baran, Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü’nün (SIPRI) geçen yıl en çok silah ve askeri hizmet satışı yapan ilk 100 savunma sanayi şirketi sıralamasında 60’ıncı sırada yer alan ASELSAN, 76’ncı sırada yer alan BAYKAR, 82’nci sırada yer alan Türk Havacılık ve Uzay Sanayii A.Ş. (TUSAŞ) ve listeye 100’üncü sıradan giren ROKETSAN’ı kutladı. Baran’ın yazılı açıklaması şöyle:

    “Ankara merkezli savunma sanayi şirketlerimiz, teknolojik gelişimde ve istihdamda lokomotif sektör olma özelliğinin yanı sıra, tedarikçileri olan yüzlerce işletmeyi de birlikte geliştirerek, vergi vererek ve ihracat yaparak şehrimize büyük katkı sağlıyor. Savunma sanayi şirketlerimizle gurur duyuyoruz. Savunma harcamaları yüksek olan ve ihtiyacının büyük bölümünü ithalat yaparak karşılayan Türkiye, son 20 yıllık süreçte Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın vizyonu sayesinde savunma sanayiinde yerlilik oranını yüzde 80’lere yükselterek dışa bağımlılığını azaltmanın yanı sıra ihracatıyla da dünyada önemli bir ülke haline geldi. Bundan 20 yıl önce milyon dolarlarla ifade edilen ihracat rakamları, son 12 ayda 5,4 milyar dolara ulaştı.

    2002 yılında şirketlerimiz sadece 62 adet savunma projesi yürütürken bugün proje sayısı 850’ye yükseldi. İnsansız kara ve hava araçlarından, silah ve füze sistemlerine, güdümlü mühimmatlara kadar ileri teknolojili birçok projeye imza atan savunma ve havacılık sanayi sektörümüzün ihracat pazarı da sürekli genişliyor. Sektör geçen yıl, Amerika Birleşik Devletleri, İngiltere, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri, Filipinler, Polonya, Ruanda, Hindistan, Tunus, Pakistan gibi ülkelere ihracat gerçekleştirdi.”

    İleri teknoloji ve yüksek maliyet gerektiren projelere imza atan Savunma Sanayiinin, teknoloji geliştirme-AR-GE faaliyetlerine ağırlık vererek ve nitelikli istihdam sağlayarak gerçekleştirdiği çalışmalarla büyük katma değer oluşturduğunu vurgulayan Baran, Türkiye’nin ihracat kilogram fiyatının ortalama 1 dolar düzeyindeyken savunma sanayiinde bu rakamın 55 dolara yükseldiğini söyledi.

     

     

  • REKLAMCILAR DERNEĞİ, MCDONALD’S TÜRKİYE’YE SEKİZ ÖDÜL VERDİ

    REKLAMCILAR DERNEĞİ, MCDONALD’S TÜRKİYE’YE SEKİZ ÖDÜL VERDİ

    McDonald’s Türkiye, Reklamcılar Derneği’nin düzenlediği Kristal Elma Ödülleri’nde; iki ayrı projesiyle toplam sekiz ödüle değer görüldü.

    McDonald’s Türkiye, Reklamcılar Derneği’nin reklam ve pazarlama alanlarında ödül verdiği Kristal Elma organizasyonunda, sekiz ödüle değer görüldü. Marka; Mediacat Dergisi’nin düzenlediği Felis Ödülleri’nde de yapay zekayla üretilen içecek tariflerine ilişkin “Hayalimdeki Tarifler” projesi ile de Başarı Ödülü’nü kazandı. 

    McDonald’s Türkiye, “Karın Tokluğuna İş Birliği” adlı kampanyası kapsamında TBWA Ajans ile birlikte bir reklam filmi hazırladı. Film, McDonald’s Türkiye’nin menülerine yönelik olarak açılan özel Twitch hesaplarını ele alıyor. Bu hesaptan menülerin fiyatını duyurmak adına, menü fiyatı kadar Twitch yayıncılarına bağış yapılıyor. Ardından yayıncılar da McDonald’s’ın menülerinden yiyor. Marka, bu reklam filmiyle medya, dijital, influencer ve sosyal medya gibi birçok alanda kristal, gümüş ve bronz ödüllerin sahibi oldu.  

    McDonald’s Türkiye’nin ödül aldığı bir diğer kampanya olan “Ama Değdi” ise otomobil kullanıcılarının McDonald’s’ın araca servis hizmetinden yararlanarak birkaç menü almalarını anlatıyor. Menüler yendikten sonra paketler otomobil koltuklarının dört bir yanına dağılıyor. Kampanya, Kristal Elma’dan basın ve sektörel kategorilerinde markaya kristal ve bronz ödüllerini getirdi. 

    McDonald’s Türkiye’nin geçen yaz hayata geçirdiği yapay zekayla içecek tarifleri kampanyası “Hayalimdeki Tarifler” ise pazarlama dünyasının önde gelen yayını MediaCat tarafından verilen Felis Başarı Ödülü’nü markaya kazandırdı. 

    ‘BrandZ 2023 En Değerli 100 Küresel Marka’ çalışmasına göre dünyanın en değerli beş markası olan ve teknoloji şirketleriyle birlikte ilk beşte yer alan tek yeme-içme firması McDonald’s, Türkiye’de ilk restoranını 1986 yılında açtı. McDonald’s, yaklaşık 250 restoranı ve 7 bin 500 çalışanıyla hizmet veriyor. Şirket, sunduğu ürün ve hizmetlerin yüzde 98’ini Türkiye’de üretim yapan tedarikçilerden temin ediyor.

     

    ADVERTORİAL YAYIN

     

  • EĞİTİM İÇİN İRLANDA’YI TERCİH EDEN TÜRK ÖĞRENCİLERİN SAYISI ARTIYOR

    EĞİTİM İÇİN İRLANDA’YI TERCİH EDEN TÜRK ÖĞRENCİLERİN SAYISI ARTIYOR

    Dil kursu, üniversite ve yüksek lisans eğitimi için İrlanda’ya olan ilgi giderek artıyor. Türk öğrencilerin de gözdesi olan İrlanda, International Consultants for Education and Fairs (ICEF) verilerine göre, 2022 yılında İngilizce dil eğitimi için en çok tercih edilen dördüncü ülke konumuna yükseldi. Geçen yıl 3 bin 600 Türk öğrenci İrlanda’da eğitim alırken gelecek yıllarda bu sayının giderek artması bekleniyor. 

    Yüksek lisans için gittiği İrlanda’ya yerleşerek ‘Eğitim İrlanda’ şirketini kuran Burak Görbil, Türk gençlerin neden bu ülkeyi seçtiğini, İrlanda’nın avantajlarını anlatarak ülke hakkında bilgiler verdi. Görbil, şunları söyledi: 

    “BU ÜLKEDE 5 YIL ÇALIŞAN VATANDAŞ OLABİLİYOR” 

    “İrlanda’da öğrenciler, eğitimlerine devam ederken part-time, yaz (1 Haziran-30 Eylül) ve yılbaşı (15 Aralık-15 Ocak) dönemlerinde ise tam zamanlı çalışma hakkına sahip olabiliyor. Ayrıca mezuniyetten sonra 2 yıl oturum izni devam ediyor ve öğrenciler bu sürede full-time çalışabiliyor. Yüksek lisans ise İrlanda’da sadece bir yıl sürüyor. Yurt dışında eğitim başta maliyetli gibi görünebilir. Ama harcadığınızın fazlasını kazanacağınızdan, kendiniz için yapabileceğiniz en büyük yatırım diyebilirim. İrlanda saatlik asgari ücret olarak dünyanın en yüksek maaşını veren ülkelerden birisi olduğundan öğrenciler, asgari ücretle part-time mesaiyle bile aylık yaklaşık bin euro civarında para kazanarak yaşam masraflarını karşılayabilir. Öğrenciler, sponsorluk yoluyla bir şirket tarafından desteklendiğinde tam zamanlı çalışma izni alabilir. Kısacası beş yıllık bir kariyerle İrlanda vatandaşı olmak mümkün. 

    “BİLİŞİM FİRMALARININ YENİ MERKEZİ İRLANDA” 

    Büyük bilişim ve teknoloji şirketlerinin Avrupa merkez ofislerinin bulunduğu İrlanda, vergi indiriminden dolayı yüzlerce küresel firmanın tercih ettiği bir ülke. Eğitim İrlanda Dublin Ofisi katkısıyla daha öğrenciyken bu firmalarda network edinerek işe girilebiliyor. Twitter, Google, Microsoft gibi uluslararası boyutta dev şirketlerde çalışmaya başlayan öğrencilerimiz var. İrlanda işgücü açığı olan, nitelikli işgücüne ihtiyaç duyan bir ülke olduğundan iş bulmak, diğer birçok Avrupa ülkesine göre daha kolay.” 

    İrlanda’da eğitim konusunda faaliyette oldukları 13 yıllık süreçte yaklaşık 5 bin öğrenciye danışmanlık yaptıklarını belirten Görbil, İrlanda’nın üniversitelerinin eğitim kalitesiyle ün saldığını vurguladı ve “Eğitim İrlanda, İrlanda’da ofisi bulunan ve sadece İrlanda üzerine uzmanlaşan ilk ve tek şirket olduğundan dolayı vize süreci konusunda uzmanız. İrlanda’nın en prestijli dil okulları ve Trinity College, DCU gibi dünya sıralamasında üst sıralarda yer alan özel ve devlet üniversitelerine öğrenci yerleştiriyor, dil okulu, work and study, lise, üniversite, yüksek lisans ve 11-17 yaş arası için yaz okulu fırsatları sunuyoruz. İrlanda’daki özel, devlet tüm üniversitelerle ve dil okullarıyla partnerliğimiz bulunuyor” dedi. 

    İRLANDA’NIN GÖNÜLLÜ TÜRK ELÇİLERİ 

    Burak Görbil, “İrlanda’da Türk yemeklerini ve Türk kültürünü de tanıtıyoruz. Hepimiz birer elçi olduğumuzun bilinciyle dini ve milli bayramlarda, Türkiye Cumhuriyeti ile ilgili tüm önemli günlerde çeşitli aktiviteler düzenleyerek bir araya geliyoruz. Ek olarak kariyer etkinlikleri, başarılı insanlarla söyleşiler, halı saha maçları, kahvaltı gibi aktivitelerle öğrencilerin kolayca sosyalleşebilmesi, kendisini yabancı bir ülkede yalnız hissetmemesi açısından sosyal hayatta alternatif sunuyoruz. Öğrencilerimizin süreçlerini İrlanda’ya geldiklerinde Dublin ofisimizde bulunan danışmanlarımızla takip etmeye devam ediyoruz. İrlanda’daki ilk haftalarında sunmuş olduğumuz oryantasyon ile oturum izni, çalışma izni, ev iş bulma ve İrlanda’da yaşam hakkında öğrencimizi bilgilendiriyoruz. Ayrıca öğrencilerimiz, ihtiyaç duyduklarında ofisimize gelerek yardım ve destek alabiliyorlar. Biz, öğrencilerimizi İrlanda’ya göndermiyoruz, onları İrlanda’da karşılıyoruz” açıklamasını yaptı.

    ADVERTORİAL YAYIN

  • MERCEDES-BENZ, DÜNYANIN EN DEĞERLİ MARKALARI ARASINDA 7. SIRAYA YÜKSELDİ

    MERCEDES-BENZ, DÜNYANIN EN DEĞERLİ MARKALARI ARASINDA 7. SIRAYA YÜKSELDİ

    Interbrand tarafından yapılan değerlendirmede Mercedes-Benz, üst üste sekizinci kez dünyanın en değerli markaları arasında yer alırken dünyanın en değerli lüks otomobil markası olmaya devam etti. Mercedes-Benz’in marka değeri, geçen yıla kıyasla yüzde 9 artarak 61,414 milyar dolara ulaştı. 

    Mercedes-Benz, Interbrand’in her yıl açıkladığı ‘Dünyanın En İyi 100 Markası’ araştırmasında yükselişini sürdürüyor. Yedinci sıraya yükselen Mercedes-Benz, üst üste sekizinci kez dünyanın en değerli on markası arasında yer aldı. Mercedes-Benz’in marka değeri, yüzde 9’luk artışla 61,414 milyar dolara yükseldi. 

    2021’de stratejik düzenlemeye giden şirket, markanın özünü “İkonik lüks arzusu” olarak tanımlayarak iki temel özelliği bir araya getiriyor. Çok sayıda stil belirleyici ikon yaratmış lüks bir otomobil üreticisi olarak güçlü köklere sahip olan marka, ayrıca inovasyon lideri olarak otomobilin gelişimini ileriye götüren öncü bir ruha da sahip. 

    1999 yılından bu yana dünyanın en değerli markalarını araştıran ve analiz eden ABD’li marka danışmanlık şirketi Interbrand, tüm adayları ‘Markanın ürün veya hizmetlerinin finansal performansı’, ‘Markanın satın alma karar sürecindeki rolü’ ve ‘Markanın şirketin gelecekteki kazançlarını güvence altına alma açısından gücü’ başlıkları altında değerlendiriyor.

    ADVERTORİAL YAYIN

  • TÜİK: AYLIK VE YILLIK EN YÜKSEL REEL GETİRİYİ KÜLÇE ALTIN SAĞLADI

    TÜİK: AYLIK VE YILLIK EN YÜKSEL REEL GETİRİYİ KÜLÇE ALTIN SAĞLADI

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, kasım ayında, finansal yatırım araçlarından aylık ve yıllık en yüksek reel getiriyi külçe altın sağladı.

    TÜİK, kasım ayı finansal yatırım araçlarının reel getiri oranlarını bugün açıkladı. Buna göre aylık en yüksek reel getiri, yurt içi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) ile indirgendiğinde yüzde 2,47, tüketici fiyat endeksi (TÜFE) ile indirgendiğinde de yüzde 2 oranlarıyla külçe altında gerçekleşti.

    DOLAR, BİST 100 VE DİBS KASIMDA YATIRIMCISINA KAYBETTİRDİ

    Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yatırım araçlarından euro yüzde 2,27 oranında yatırımcısına reel getiri sağlarken dolar yüzde 0,02, mevduat faizi (brüt) yüzde 0,54, BIST 100 endeksi yüzde 4,90 ve Devlet İç Borçlanma Senetleri (DİBS) yüzde 5,85 oranlarında yatırımcısına kaybettirdi. TÜFE ile indirgendiğinde euro yüzde 1,80 oranında yatırımcısına reel getiri sağlarken dolar yüzde 0,47, mevduat faizi (brüt) yüzde 1, BIST 100 endeksi yüzde 5,34 ve DİBS yüzde 6,27 oranlarında yatırımcısına kaybettirdi.

    BIST 100 ENDEKSİ 6 AYDA EN YÜKSEK REEL GETİRİ SAĞLAYAN YATIRIM ARACI OLDU

    Külçe altın 3 aylık değerlendirmede Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 1,14 oranında yatırımcısına en yüksek reel getiri sağlarken TÜFE ile indirgendiğinde ise yüzde 2,06 oranında yatırımcısına kaybettirdi. Aynı dönemde DİBS, Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 22,36, TÜFE ile indirgendiğinde ise yüzde 24,82 oranında yatırımcısına en çok kaybettiren yatırım aracı oldu. 6 aylık değerlendirmeye göre BIST 100 endeksi; Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 29,31, TÜFE ile indirgendiğinde ise yüzde 23,12 oranlarında yatırımcısına en yüksek reel getiri sağlayan yatırım aracı oldu. Aynı dönemde DİBS; Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 43,43, TÜFE ile indirgendiğinde ise yüzde 46,13 oranlarında yatırımcısına en çok kaybettiren yatırım aracı olarak gerçekleşti.

    DİBS YATIRIMCISINA YILLIK DA KAYBETTİRDİ

    Finansal yatırım araçları yıllık olarak değerlendirildiğinde külçe altın; Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 25,48, TÜFE ile indirgendiğinde ise yüzde 10,19 oranlarında yatırımcısına en yüksek reel getiri sağlayan yatırım aracı oldu.

    Yıllık değerlendirmede, Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yatırım araçlarından BIST 100 endeksi yüzde 21,16, euro yüzde 14,64 ve dolar yüzde 8,18 oranlarında yatırımcısına reel getiri sağlarken mevduat faizi (brüt) yüzde 19,37 ve DİBS yüzde 47,49 oranlarında yatırımcısına kaybettirdi. TÜFE ile indirgendiğinde BIST 100 endeksi yüzde 6,40 ve euro yüzde 0,67 oranlarında yatırımcısına reel getiri sağlarken dolar yüzde 4,99, mevduat faizi (brüt) yüzde 29,19 ve DİBS yüzde 53,88 oranlarında yatırımcısına kaybettirdi.

  • TÜİK: 2021’DE TOPLAM CİRONUN YÜZDE 12,7’Sİ YABANCI KONTROLLÜ GİRİŞİMLERDEN ELDE EDİLDİ

    TÜİK: 2021’DE TOPLAM CİRONUN YÜZDE 12,7’Sİ YABANCI KONTROLLÜ GİRİŞİMLERDEN ELDE EDİLDİ

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, 2021 yılında toplam cironun yüzde 12,7’si yabancı kontrollü girişimler tarafından elde edildi.

    TÜİK, 2021 yılı yabancı kontrollü girişim istatistiklerini bugün açıkladı. Avrupa İş İstatistikleri’ne, Avrupa Parlamentosu’na ve Konsey Yönetmeliği’ne uygun olarak derlenen istatistiklere göre, yabancı kontrolündeki girişim sayısı 2020 yılında 6 bin 154 iken 2021 yılında 6 bin 111 oldu. Bu girişimlerin toplam cirodaki payı 2020 yılında yüzde 13,8 iken 2021 yılında ise yüzde 12,7 olarak gerçekleşti.

    TÜTÜN ÜRÜNLERİ İMALATI YABANCI KONTROLÜNÜN EN YOĞUN OLDUĞU FAALİYET OLDU

    Tütün ürünleri, imalatı 2021 yılında yabancı kontrollü girişimlerin ciro payının yüzde 91,8 ile en yüksek olduğu faaliyet oldu. Yabancı kontrollü girişimlerin ciro payının en yüksek olduğu ikinci faaliyet ise yüzde 46,2 ile sigorta, reasürans ve emeklilik fonları olarak gerçekleşti.

    YABANCI KONTROLLÜ GİRİŞİMLERDE ALMANYA BAŞI ÇEKTİ

    Yabancı kontrollü girişimlerin ülkelere göre dağılımında sayı ve ciro bakımından en büyük paya sahip ülke Almanya, ikinci en büyük paya sahip ülke ise ABD oldu. Yabancı kontrollü 6 bin 111 girişimden bin 25 tanesi Almanya tarafından kontrol edildi. Almanya tarafından kontrol edilen girişimlerin 2021 yılında elde ettiği cironun toplam yabancı kontrollü cirodaki payı yüzde 13,1 oldu. ABD kontrolündeki 698 girişimin toplam yabancı kontrollü cirodaki payı ise yüzde 13,1 olarak gerçekleşti.

  • BDDK: TAKİPTEKİ ALACAKLAR 175 MİLYAR 776 MİLYON LİRAYA ÇIKTI

    BDDK: TAKİPTEKİ ALACAKLAR 175 MİLYAR 776 MİLYON LİRAYA ÇIKTI

    Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre, tüketici kredileri ve bireysel kredi kartı harcamalarındaki artış sürerken, takipteki alacaklarının miktarı geçen hafta 175 milyar 776 milyon liraya çıktı.

    BDDK haftalık bülteninde yer alan bilgilere göre, kur korumalı Türk lirası mevduat ve katılma hesapları 2 trilyon 738,7 milyar TL’den 2 trilyon 714,3 milyar liraya geriledi.

    Aynı haftada krediler 11 trilyon 228,4 milyar liradan 11 trilyon 314 milyar 227 milyon liraya yükseldi. Bu dönem bankalardaki mevduat 14 trilyon 164 milyar TL’den 14 trilyon 146 milyar 794 milyon liraya geriledi.

    TÜKETİCİ KREDİLERİN MİKTARI 1 TRİLYON 477,4 MİLYAR LİRAYA ÇIKTI

    Tüketici kredileri 1 trilyon 470,1 milyar liradan 1 trilyon 477,4 milyar liraya, bireysel kredi kartları harcamaları 1 trilyon 43,5 milyar liradan 1 trilyon 79,1 milyar TL’ye çıktı.

    Takipteki alacaklar ise geçen hafta 174 milyar 962 milyon liradan 175 milyar 776 milyon liraya çıktı.

    MERKEZ BANKASI’NIN NET REZERVİ 1 MİLYAR DOLAR DÜŞTÜ

    BDDK verilerine göre, Merkez Bankası rezervlerindeki artış sürüyor. Bankanın brüt rezervleri geçen hafta 3,6 milyar dolarlık artışla 140,1 milyar dolara ulaştı.

    Bankanın net rezervi ise geçen hafta 1 milyar dolarlık düşüşle 34,8 milyar dolara geriledi.

    TCMB’nin yurt içi ve yurt dışı bankalardan swap (takas) ile ödünç aldığı döviz ve altınlar hariç tutulduğunda net rezerv pozisyonu geçen hafta 4,4 milyar dolarlık iyileşmeyle -46,7 milyar dolar oldu.

    Yurt içi yerleşiklerin döviz mevduatı geçen hafta 378,8 milyar dolarlık düşüşle 175,6 milyar dolara geriledi. Bu kalemde parite etkisinden arındırılmış düşüş ise 773 milyon dolar oldu. Bu düşüşün 558 milyon doları gerçek kişilerden, 215 milyon doları tüzel kişilerden kaynaklandı. 

     

  • TÜİK: 2022’DE GAYRİSAFİ YURT İÇİ HASILADAN EN YÜKSEK PAYI YÜZDE 30,4 İLE İSTANBUL ALDI

    TÜİK: 2022’DE GAYRİSAFİ YURT İÇİ HASILADAN EN YÜKSEK PAYI YÜZDE 30,4 İLE İSTANBUL ALDI

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, 2022 yılında gayrisafi yurt içi hasıladan (GSYH) en yüksek payı, 4 trilyon 564 milyar 280 milyon TL ve yüzde 30,4 ile İstanbul aldı.

    TÜİK, 2022 yılına ilişkin il bazında GSYH verilerini bugün yayınladı. İl düzeyinde cari fiyatlarla GSYH hesaplamalarına göre, İstanbul 4 trilyon 564 milyar 280 milyon TL ile en yüksek GSYH’ye ulaştı ve toplam GSYH’den yüzde 30,4 pay aldı. İstanbul’u 1 trilyon 329 milyar 810 milyon TL ve yüzde 8,9 pay ile Ankara, 972 milyar 238 milyon TL ve yüzde 6,5 pay ile İzmir izledi.

    GSYH HESABINDAKİ SON ÜÇ İL TUNCELİ, ARDAHAN VE BAYBURT OLDU

    İl düzeyinde GSYH hesaplarında son üç sırada 11 milyar 288 milyon TL ile Tunceli, 10 milyar 539 milyon TL ile Ardahan ve 8 milyar 287 milyon TL ile Bayburt yer aldı. En yüksek payı alan ilk 5 il, toplam GSYH’nin yüzde 53,9’unu oluşturdu.

    KİŞİ BAŞINA GSYH’DE İLK SIRADA KOCAELİ

    Kişi başına GSYH’de Kocaeli, 302 bin 772 TL ile ilk sırada yer aldı. Kocaeli’ni 287 bin 524 TL ile İstanbul ve 253 bin 501 TL ile Tekirdağ izledi. İl düzeyinde kişi başına GSYH hesaplamalarında 64 bin 416 TL ile Şanlıurfa, 55 bin 296 TL ile Ağrı ve 54 bin 272 TL ile Van son üç sırada yer aldı.

    BİLGİ VE İLETİŞİMDE İSTANBUL’UN PAYI YÜZDE 65,4

    GSYH’yi oluşturan faaliyetler incelendiğinde cari fiyatlarla GSYH’den en yüksek payı alan İstanbul, tarım sektörü ve diğer hizmet faaliyetleri hariç tüm faaliyetlerde ilk sırada yer aldı. Bilgi ve iletişim faaliyetleri toplamı içinde İstanbul’un aldığı pay yüzde 65,4, finans ve sigorta faaliyetleri toplamından aldığı pay yüzde 59, mesleki, idari ve destek hizmet faaliyetleri toplamından aldığı pay yüzde 46,7, hizmetler sektörü toplamından aldığı pay yüzde 41,5, inşaat sektörü toplamından aldığı pay yüzde 32,6 olarak gerçekleşti. Konya yüzde 6,2 pay ile tarım, ormancılık, balıkçılık sektöründe 81 il içinde ilk sırada yer alırken Ankara yüzde 43,4 pay ile diğer hizmet faaliyetlerinde ilk sırada yer aldı.

    İSTANBUL’UN TOPLAM GSYH’Sİ İÇİNDE EN YÜKSEK PAYI YÜZDE 36,5 İLE HİZMETLER SEKTÖRÜNDE

    İstanbul, hizmetler sektörü toplamından yüzde 41,5 pay alırken ilin toplam GSYH’si içinde hizmetler sektörünün payı yüzde 36,5 olarak gerçekleşti. İstanbul’un toplam GSYH’si içinde sanayi sektörü yüzde 19,3 pay ile ikinci sırada, mesleki, idari ve destek hizmet faaliyetleri yüzde 7 pay ile üçüncü sırada yer aldı. Yıllık GSYH, zincirlenmiş hacim endeksiyle bir önceki yıla göre yüzde 5,5 artarken 26 ilde Türkiye ortalamasının üzerinde artış gerçekleşti. Bir önceki yıla göre 2022 yılında en yüksek artış gösteren ilk üç il sırasıyla yüzde 21,8 değişim oranı ile Antalya, yüzde 21,4 ile Kırşehir ve yüzde 17 ile Kilis oldu. Bir önceki yıla göre en yüksek azalış gösteren üç il ise sırasıyla yüzde 9,4 ile Artvin, yüzde 9,5 ile Erzincan ve yüzde 11 değişim oranı ile Karabük olarak gerçekleşti.

    İSTANBUL, TÜRKİYE GSYH BÜYÜMESİNE EN FAZLA KATKI SAĞLAYAN İL OLDU

    Yıllık GSYH’nin zincirlenmiş hacim endeksiyle bir önceki yıla göre yüzde 5,5 artışına en fazla katkı veren il, yüzde 2,46 ile İstanbul oldu. İstanbul’u yüzde 0,65 ile Antalya ve yüzde 0,55 ile Ankara izledi. Yıllık GSYH büyümesine negatif yönlü katkı veren illerin başında yüzde 0,03 ile Osmaniye, yüzde 0,03 ile Elazığ, yüzde 0,06 ile Hatay yer aldı.

  • TÜİK: 2022’DE EĞİTİM HARCAMALARININ GSYH’DEKİ PAYI YÜZDE 3,9’A GERİLEDİ

    TÜİK: 2022’DE EĞİTİM HARCAMALARININ GSYH’DEKİ PAYI YÜZDE 3,9’A GERİLEDİ

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, 2021 yılında 38 milyar 990 milyon dolar olan toplam eğitim harcaması 2022 yılında 35 milyar 401 milyon dolara geriledi. Eğitim harcamalarının gayrisafi yurt içi hasıla (GSYH) içindeki payı da yüzde 4,8’den yüzde 3,9’a düştü.

    TÜİK, 2022 yılına ilişkin eğitim harcamaları istatistiklerini bugün yayınladı. Eğitim harcamaları, Türk lirası cinsinden bir önceki yıla göre yüzde 69,3 artarak 587 milyar 438 milyon TL oldu. Ancak dolar bazında, 2021 yılında 38 milyar 990 milyon dolar düzeyinde olan toplam eğitim harcaması geçen yıl 35 milyar 401 milyon dolara geriledi. 

    DEVLETİN EĞİTİM HARCAMALARININ GSYH İÇİNDEKİ PAYI DA GERİLEDİ

    TÜİK verilerine göre, eğitim harcamalarının gayrisafi yurt içi hasıla (GSYH) içindeki payı 2021 yılında yüzde 4,8 iken geçen yıl yüzde 3,9’a geriledi. Devletin eğitim harcamalarının GSYH içindeki payı da 2021 yılında yüzde 3,5 iken 2022 yılında yüzde 3,1’e düştü.

    ÖĞRENCI BAŞINA EĞİTİM HARCAMASI 1755 DOLARDAN 1515 DOLARA DÜŞTÜ

    Öğrenci başına yapılan eğitim harcaması 2021 yılında 15 bin 622 TL iken geçen yıl 25 bin 143 TL olarak gerçekleşti. Bu harcama da dolar bazında 2021 yılına göre geriledi. 2021’de bin 755 dolar olan öğrenci başına eğitim harcaması geçen yıl bin 515 dolara geriledi.

    TÜİK verilerine göre, eğitim düzeylerine göre değerlendirildiğinde geçen yıl öğrenci başına harcamanın en yüksek olduğu eğitim düzeyi 50 bin 236 TL ile yükseköğretim oldu.

    EN FAZLA HARCAMA YÜKSEKÖĞRETİME YAPILDI

    Eğitim harcamaları, hizmet sunucularına göre değerlendirildiğinde devlet eğitim kurumlarınca yapılan harcamaların yüzde 35,1’ini yükseköğretim, yüzde 21,7’sini ortaöğretim oluşturdu. Özel eğitim kurumlarınca yapılan harcamaların yüzde 44,6’sı yükseköğretime, yüzde 31’i ortaöğretime yapıldı.

    HARCAMALARIN YÜZDE 79,1’İNİ DEVLET FİNANSE ETTİ

    Türkiye’de 2022 yılında yapılan eğitim harcamalarının yüzde 79,1’i devlet tarafından finanse edildi. Eğitim harcamaları içerisinde hanehalklarının yaptığı harcamaların payı ise yüzde 10 oldu.

    ÖĞRENCİ BAŞINA HARCAMA EN ÇOK OKUL ÖNCESİNDE ARTTI

    Öğrenci başına toplam eğitim harcaması bir önceki yıla göre yüzde 60,9 arttı. Öğrenci başına eğitim harcamalarının 2022 yılında 2021 yılına göre en fazla artış gösterdiği eğitim düzeyi yüzde 74,4 ile okul öncesi oldu. Bunu yüzde 67,7 ile yükseköğretim takip etti.