Kategori: Ekonomi

  • TÜİK: SAĞLIK HARCAMASI 2022’DE YÜZDE 71,5 ARTIŞLA 606 MİLYAR 835 MİLYON LİRA OLDU

    TÜİK: SAĞLIK HARCAMASI 2022’DE YÜZDE 71,5 ARTIŞLA 606 MİLYAR 835 MİLYON LİRA OLDU

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, 2022 yılında toplam sağlık harcaması, bir yılda yüzde 71,5 artarak 606 milyar 835 milyon TL oldu.

    TÜİK, 2022 yılı sağlık harcamaları istatistiklerini bugün açıkladı. Buna göre toplam sağlık harcaması, bir önceki yıla göre yüzde 71,5 artarak 606 milyar 835 milyon TL’ye yükseldi. Genel devlet sağlık harcaması yüzde 65,4 artışla 463 milyar 516 milyon TL’ye ulaştı. Özel sektör sağlık harcaması da yüzde 94,4’lük bir artış oranı ile 143 milyar 319 milyon TL olarak tahmin edildi.

    HARCAMANIN YÜZDE 76,4’Ü GENEL DEVLET BÜTÇESİNDEN KARŞILANDI

    Genel devlet sağlık harcamasının toplam sağlık harcamasına oranı yüzde 76,4, özel sektör sağlık harcamasının oranı yüzde 23,6 olarak gerçekleşti. Genel devlet ve özel sektörün alt bileşenlerine bakıldığında Sosyal Güvenlik Kurumu yüzde 44,2, merkezi devlet yüzde 31,6, hanehalkları yüzde 18,5, sigorta şirketleri yüzde 2,7, hanehalklarına hizmet eden kâr amacı gütmeyen kuruluşlar ile diğer işletmeler yüzde 2,4, mahalli idareler yüzde 0,6 düzeyinde bir paya sahip oldu.

    CARİ SAĞLIK HARCAMASI YÜZDE 68 ARTTI

    Cari sağlık harcaması, bir önceki yıla göre yüzde 68 artarak 555 milyar 944 milyon TL’ye yükseldi. Sağlık harcamaları kapsamındaki yatırımlar yüzde 121,1 artarak 50 milyar 891 milyon TL’ye ulaştı. Toplam sağlık harcamasının sağlık hizmeti sunucularına göre dağılımı incelendiğinde ilk üç sıra geçen yıl da değişmedi. Sağlık hizmetleri ve ürünleri satın almak için başvurulan sağlık kurumları içerisinde en büyük payı yüzde 50,3 ile hastaneler oluşturdu. Hastaneleri sırasıyla yüzde 21,7 ile perakende satış ve diğer tıbbi malzeme sunanlar ve yüzde 10,6 ile ayakta bakım sunanlar izledi.

    KİŞİ BAŞINA SAĞLIK HARCAMASI 7 BİN 141 TL OLDU

    Kişi başına sağlık harcaması, bir önceki yıl 4 bin 206 TL iken geçen yıl yüzde 69,8 artarak 7 bin 141 TL’ye yükseldi. Toplam sağlık harcaması, gayrisafi yurt içi hasılanın (GSYH) yüzde 4’ünü oluşturdu. Cari sağlık harcamasının GSYH’ye oranı bir önceki yıl yüzde 4,6 iken geçen yıl yüzde 3,7 olarak hesaplandı. Hanehalkları tarafından tedavi, ilaç vb. amaçlı yapılan cepten sağlık harcaması bir önceki yıla göre yüzde 98,8 artarak 112 milyar 18 milyon TL’ye ulaştı. Hanehalkı cepten sağlık harcamasının toplam sağlık harcamasına oranı da yüzde 18,5 olarak gerçekleşti.

  • MİLTEKSAN YÖNETİM KURULU BAŞKANI UĞUR ŞİMŞİR: “TÜRKİYE AMBARGOLARA HAZIRLIKLI OLMALI”

    MİLTEKSAN YÖNETİM KURULU BAŞKANI UĞUR ŞİMŞİR: “TÜRKİYE AMBARGOLARA HAZIRLIKLI OLMALI”

    Milli Teknoloji Sanayi AŞ (MİLTEKSAN) Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Uğur Şimşir, bölgedeki savaş ve çatışmalara dikkat çekerek Türkiye’nin her zaman ambargolara ve krizlere hazır olması gerektiğini söyledi. Şimşir, ambargo tehditleri karşısında askeri olduğu kadar sivil sanayii de güçlü bir Türkiye’nin her bakımdan daha caydırıcı olacağını belirterek, “Günümüzde savaşlar sadece askeri değil ekonomi alanında da yaşanıyor. Son yıllarda savunma sanayiinde gösterdiğimiz başarılar tüm dünyaca malum. Artık bu başarıyı sivil sanayie aktarma zamanı geldi. Türkiye savunma sanayii ve askeri gücüyle olduğu kadar sivil sanayii ve bağımsız milli ekonomisi ile de ön plana çıkmak için çalışmalarını hızlandırdı. Bu kapsamda Savunma Sanayii Başkanlığı ve TÜBİTAK destekleriyle kurulan MİLTEKSAN bünyesinde, alanlarında tanınmış, dünya çapında Türk bilim insanları ve önemli şirketleri bir araya geldi. Türkiye, bölgesinde hem askeri hem de sivil sanayide lider ülke pozisyonu için gereken her türlü adımı atıyor ve hızla gelişiyor” dedi. 

    Dr. Uğur Şimşir, geçen ay düzenlenen Makine Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, güçlenen Türkiye’den rahatsız olanların zaman zaman bazı ürünlerde örtülü ambargolar uyguladığını belirtti. Şimşir, şunları söyledi: 

    “BAĞIMSIZLIK İÇİN YERLİ ÜRETİM ŞART” 

    “Sanayi üretimi için ihtiyaç duyduğumuz teknolojileri ithal etmek istediğimizde, bunlara sahip olan ülkeler bizi oyalayarak çok uzun sürelerde ve kullanım alanlarını kısıtlayan özel şartlarla teslim ediyorlar. CNC kontrol üniteleri, üretici ülkelerin savunma bakanlığı iznine tabi olması nedeniyle denetim altında ve istendiğinde uzaktan erişim ile kapatabiliyorlar. Dolayısıyla yerli ve milli üretim, bağımsızlığımız açısından çok değerli. Buna müteakip, MİLTEKSAN çatısı altında dokuz firma ve üniversitelerimizden bilim insanları bir araya gelerek yerli CNC kontrolcü ünitesi üretmek için başlattığımız çalışmalar sona yaklaşmakta ve dünyada bu teknolojiye sahip sekizinci ülke olacağız. Bu tür kritik milli teknoloji projelerinde tüm sanayi birlikte hareket etmeli, iş birliği ve güç birliği yapmalı düşüncesindeyiz. Bu çalışmalar bizi özgürleştirilecek ve milli sanayimizin üretim kapasitesi artacak. Her anlamda kendi kendine yeten bir ülke olma hedefinde emin adımlarla ilerliyoruz, Türkiye, MİLTEKSAN sayesinde yerli ve milli makine teknolojisi ile üretim özgürlüğünü ve bağımsızlığını tamamen kazanacak.”  

    AMBARGOLAR BİZİ GÜÇLENDİRDİ, KENDİ TEKNOLOJİMİZİ ÜRETİYORUZ” 

    Dr. Uğur Şimşir, “Dış politikada bağımsız olduğunuzda ve güçlendiğinizde bazı ülke ve oluşumlar, ambargolarla sizi zayıflatma, engelleme yoluna başvuruyorlar. Örneğin savunma sanayii ve sivil sanayii için çok önemli ve Barış Pınarı Harekatı’nda ambargo uygulanan beş eksenli CNC kontrol üniteleri için halen 1,5 yıla yakın, yabancı üreticilerden lisans bekleniyor. Savunma Sanayii Başkanlığı çağrısıyla SAHA İstanbul koordinesinde bir araya gelerek kendi yerli ve milli CNC kontrol ünitelerimizi üretmek için harekete geçtik. Prototip ürettik ve testler başarılı. Çok yakında yerli olarak üretilen beş eksen CNC makinaları üzerinde görmeye başlayacağız. Türkiye, bu teknolojiye sahip sekizinci ülke olacak. Kıbrıs Barış Harekatı sonrasında uğradığımız ambargo, aradan geçen uzun zamana rağmen hâlâ hafızalardaki yerini koruyor. Ülkemiz o günlerde çok büyük sıkıntılar yaşamıştı, fakat güçlenerek aştık. Sonrasında da zaman zaman birçok ambargo ve yaptırım tehditleriyle karşı karşıya kaldık. Hatta yakın zamanda ortağı olduğumuz F35 savaş uçağı projesinden çıkarılmamız, F-16 uçaklarının teslim edilmemesi de önemli bir ders olmalı. Üniversite ile sanayi iş birliği arttırılmalı, girişimcilerimiz ile bilim adamlarımız birlikte çalışmalı ve milli üretim desteklenmeli” dedi. 

    Savunma Sanayii Başkanlığı tarafından SAHA İstanbul Kümelenmesi katılımıyla 2019 yılında düzenlenen çalıştayla birlikte milli CNC kontrol sistemlerinin Türkiye’de üretilebilmesine ilişkin çalışmalar başlatıldı. Beş eksenli CNC kontrol sistemlerinin yerli imkanlarla üretilmesini sağlamak amacıyla 2020 yılında MİLTEKSAN CNC Teknoloji ve Kontrol Sistemleri Sanayi Anonim Şirketi Teknopark İstanbul’da kuruldu. Özel sektör ve akademinin iş birliği yaptığı projede Prof. Dr. Yusuf Altıntaş, Ömer Şahin Ganiyusufoğlu, Prof. Dr. Erhan Budak, Dr. Yavuz Mürtezaoğlu, Prof. Dr. Engin Kılıç, Prof. Dr. İsmail Lazoğlu gibi tanınmış Türk bilim insanları da danışman olarak yer alıyor.

    ADVERTORİAL YAYIN

  • MERCEDES-BENZ’DEN ARALIK FIRSATLARI

    MERCEDES-BENZ’DEN ARALIK FIRSATLARI

    Mercedes-Benz Finansal Hizmetler, aralık ayına özel, yeni otomobil alımlarında geçerli finansman seçeneklerini daha avantajlı olacak şekilde güncelledi. 

    C-Serisi Sedan otomobillerde Mercedes-Benz Kasko tercih edilmesi halinde kurumsal müşteriler 500 bin TL krediye 6 ay vadede yüzde 0 faiz fırsatı ile aralık ayına özel kampanyadan yararlanabilecek. Ayrıca 12 ay yüzde 0,99’dan başlayan faiz oranları, 24 ay yüzde 2,49’dan başlayan faiz oranları veya 36 aya kadar vadeli kredilerde yüzde 2,99’dan başlayan faiz oranları uygulanacak.  

    C-Serisi All-Terrain otomobillerde Mercedes-Benz Kasko tercih edilmesi halinde kurumsal müşteriler için geçerli aralık ayına özel kampanyada 1 milyon 250 bin TL krediye 6 ay vadede yüzde 0 faiz fırsatı sunulurken 12 ay yüzde 0,99’dan başlayan faiz oranları, 24 ay yüzde 2,49’dan başlayan faiz oranları veya 36 aya kadar vadeli kredilerde yüzde 2,99’dan başlayan faiz oranları geçerli olacak.  

    Mercedes-Benz E200 Sedan ve EQE için Mercedes-Benz Kasko tercih edilmesi halinde aralık ayında kurumsal müşteriler 1 milyon TL’ye kadar krediye 6 ay vadede yüzde 0 faiz fırsatı ile araçlarını alabilecek. 12 ay yüzde 0,99 faizli kredi imkanı dışında 24 ay yüzde 2,49’dan başlayan faiz oranları veya 36 aya kadar vadeli kredilerde yüzde 2,99’dan başlayan faiz oranları uygulanacak.  

    E300 d 4MATIC Sedan- Coupe-E350 Cabriolet için Mercedes-Benz Kasko tercih edildiğinde kurumsal müşteriler aralık ayı boyunca sürecek kampanya dahilinde 1 milyon 500 bin TL krediye 6 ay vadede yüzde 0 faiz fırsatından yararlanabilecek. 12 aya yüzde 0,99’dan başlayan, 24 aya yüzde 2,49’dan başlayan veya 36 aya kadar vadeli kredilerde de yüzde 2,99’dan başlayan faiz oranları geçerli olacak.  

    A-Serisi HB&Sedan-CLA-GLA-GLB-EQA-EQB otomobillerde ise Mercedes-Benz Kasko tercih edilmesi halinde kurumsal müşteriler 400 bin TL krediye bu aya özel 6 ay yüzde 0 faizli kredi imkanından faydalanırken 12 ay yüzde 0,99’dan başlayan faiz oranları, 24 ay yüzde 2,49’dan başlayan faiz oranları veya 36 aya kadar vadeli kredilerde yüzde 2,99’dan başlayan faiz oranları uygulanacak.  

    Mercedes-Benz Finansal Hizmetler’in kampanyası dahilinde uygulanacak kredi tutarları sadece kurumsal müşterilere özel tanımlanıyor. Bireysel/şahıs firması-özel seçim başvurularda kullanılabilecek maksimum kredi tutarı ve vade kullanımı hakkında, nihai fatura bedeli 400 bin 1 TL-800 bin TL olan araçlarda bedelinin yüzde 50’si ve 36 ay vade, 800 bin 1 TL-1 milyon 200 TL olan araçlarda bedelinin yüzde 30’u ve 24 ay vade, 1 milyon 200 bin 1 TL-2 milyon TL olan araçlarda bedelinin yüzde 20’si ve 12 ay vade kredi kullanılabilecek. 

    MERCEDES-BENZ HAFİF TİCARİ ARAÇ KAMPANYALARI  

    Mercedes-Benz Finansal Hizmetler’in sunduğu esnek ödeme planı avantajı ve düşük aylık ödemelerle Vito sahibi olmak da kolaylaşacak. 

    Vito, kendi sınıfına göre ilk satın alma maliyetinin düşüklüğü, sahip olduğu yüksek kalite standartları, ekonomik yakıt kullanımı, artırılan güvenlik donanımları gibi birçok farklı avantaja sahip. Farklı kullanım alanlarına uygun geniş ürün yelpazesi ile segmentinin en iddialı aracı olan Vito sahibi olmak için Mercedes-Benz Kasko tercih edilmesi durumunda 4×2 çekiş tipindeki araçlarda 600 bin TL kredi için 5 ay vade ve yüzde 0 faiz veya 4×4 çekiş tipindeki araçlarda 450 bin TL kredi için 5 ay vade ve yüzde 0 faiz avantajından yararlanılabilecek.  

    Mercedes-Benz Kasko tercih edilmesi halinde Vito 4×2 çekiş tipli modellerde 1 milyon TL kredi kullanımına 12 ay vade ve yüzde 2,29 faiz oranı uygulanırken Vito 4×4 çekiş tipli modellerde 1 milyon TL kredi kullanımında ve 12 ay vadede yüzde 2,89 faiz oranından yararlanılabilecek.  

    Sprinter, far ve yağmur sensörü, rüzgar savrulma asistanı ve şerit takip asistanı gibi standart güvenlik özellikleri ile farklılaşıyor. Satın alımlarda Mercedes-Benz Kasko tercih edildiğinde 450 bin TL kredi için 5 ay vade ve yüzde 0 faiz avantajı sunulacak.

    Sprinter’ın tüm modellerinde Mercedes-Benz Kasko tercih edilmesi halinde 1 milyon TL kredi kullanımında ve 12 ay vadede yüzde 2,89 faiz oranı uygulanacak. 

    Mercedes-Benz Certified araçlar da çok avantajlı fiyatlarla tüm ticari işletmeleri ve ticari araç almak isteyenleri bekliyor. Mercedes-Benz Kasko’ya özel 300 bin TL kredi için 5 ay vade ve yüzde 0 faizli kredi imkanı ile ikinci el alımlarında da fırsatlar devam edecek.  

    Mercedes-Benz Finansal Hizmetler’in kampanyası dahilinde uygulanacak kredi tutarları sadece kurumsal müşterilere özel tanımlanıyor. Bireysel/şahıs firması-özel seçim başvurularda kullanılabilecek maksimum kredi tutarı ve vade kullanımı hakkında, nihai fatura bedeli 400 bin 1 TL-800 bin TL olan araçlarda bedelinin yüzde 50’si ve 36 ay vade, 800 bin 1 TL-1 milyon 200 bin TL olan araçlarda bedelinin yüzde 30’u ve 24 ay vade, 1 milyon 200 bin 1 TL-2 milyon TL olan araçlarda bedelinin yüzde 20’si ve 12 ay vade kredi kullanılabilecek. 

    Kampanya 31.12.2023’ye kadar geçerli olacak. Mercedes-Benz Finansman Türk AŞ, piyasa koşullarına göre faiz oranlarını değiştirebilecek. Kredi Mercedes-Benz Finansman Türk AŞ tarafından sağlanacak. Mercedes Benz Otomotiv Ticaret ve Hizmetler AŞ, kredi başvuru ve değerlendirme sürecinde söz ve sorumluluk sahibi olmayacak.

    ADVERTORİAL YAYIN

  • SABANCI TOPLULUĞU, CUMHURİYET’İN 100. YILINI  10 BİNİ AŞKIN GÖNÜLLÜSÜYLE ÇALIŞARAK KUTLADI

    SABANCI TOPLULUĞU, CUMHURİYET’İN 100. YILINI 10 BİNİ AŞKIN GÖNÜLLÜSÜYLE ÇALIŞARAK KUTLADI

    Sabancı Topluluğu, Cumhuriyet’in 100. yılını 10 bini aşkın gönüllüsüyle sahada çalışarak kutladı.

    Sabancı Holdin’ten yapılan açıklamaya göre, 2023 yılında, eğitim ve kalkınma olmak üzere iki ana odak alanda düzenlenen ve Türkiye’nin dört bir yanına yayılan etkinliklere 10 binin üzerinde Sabancı Gönüllüsü katıldı. Sabancı Gönüllüleri, 153 bin saatlerini etkinliklere ayırırken, hayata geçirilen sürdürülebilirlik ve sosyal etki odaklı projelerin yaklaşık yüzde 50’si, deprem bölgesinin yerel kalkınmasına destek vermek amacıyla 6 Şubat depremlerinin yaşandığı illerde gerçekleştirildi.

    “BİRLİK VE BERABERLİK BU ÜLKENİN EN BÜYÜK GÜCÜ”

    Yıl boyunca tüm Sabancı Gönüllüleri’nin, ayrı bir motivasyonla sahada olduğunun altını çizen Sabancı Holding CEO’su Cenk Alper, şunları kaydetti:

    “Cumhuriyet’in bu topraklara getirdiği cesaret ve inançla doğan, Cumhuriyet ve Atatürk değerlerini pusula kabul ederek bugün Dünya’nın Sabancı’sı haline gelen bir Topluluk olarak, 100’üncü yılı hak ettiği şekliyle kutlamaya çalıştık. Yani çok çalışarak… Birbirimize ve daha da önemlisi ihtiyacı olanlara omuz vererek, onların elinden tutarak… Bu süreçte tek bir amacımız vardı: Başka bir Cumhuriyet’in olmadığını bir kez daha hatırlatmak. Bu ülkenin en büyük gücünün birlik ve beraberlikten geçtiğini anımsamak. İşte bu yüzden bu yılki etkinliklerimizin yarısını deprem bölgesinde gerçekleştirdik. Çünkü bu bölgede yaşayan insanlarımız tam olarak iyileşmeden, hiçbirimiz eskisi gibi olamayacağız, olmamalıyız. Bunu hissedebilmek, aslında Cumhuriyet’i yaşamakla da eşdeğer.” 

    “SABANCI GÖNÜLLÜLERİ, 19 YILLIK ÇALIŞMAYI 3 YILA SIĞDIRDI”

    Eğitim ve kalkınmayı birer Cumhuriyet değeri olarak gördüklerini ifade eden Cenk Alper, şunları dile getirdi:

    “Bayramların çalışarak kutlanabileceğini gösterdik. Bu yılki etkinliklerimizi iki başlık altında topladık. Hayata geçirdiğimiz 8 ana proje içerisinde, binin üzerinde etkinlik yaptık. Kadınlarımız, gençlerimiz, çocuklarımız başta olmak üzere yaklaşık 7 bin kişinin doğrudan hayatına dokunduk, gönüllülüğün ülkemizde artmasına öncü olduk. Son 3 yılda Sabancı Gönüllülerimiz yaklaşık 170 bin saatlerini Sabancı Cumhuriyet Seferberliği kapsamındaki etkinliklere ayırdı. Diğer bir ifadeyle, 19 yıllık çalışmayı, gönüllerimizin müthiş özverisiyle 3 yıla sığdırdık. Bu 3 yıl boyunca, ülkemizin dört bir yanında sahadaydık. Yönetim Kurulu üyelerimiz, Yürütme Kurulumuzdaki yöneticilerimiz, henüz işe yeni başlamış çalışanlarımız kısacası her bir gönüllümüz bu süreçte etkinliklerde yer aldı. Hep birlikte fidan diktiler, teknolojiden sürdürülebilirliğe birçok eğitim verdiler, mentorluk yaptılar, okul boyadılar, balıkçı ağlarını tamir ettiler. Gençlerimizle, kadınlarımızla, üreticiler ve girişimcilerle bir araya geldiler. Onlarla deneyimlerini paylaşarak yol gösterdiler. Yeri geldi; bilgisayar, kitap, masa taşıdılar. Bu 3 yıllık süreçte, emeği geçen her bir çalışma arkadaşıma, etkinliklerimizde bizlere güç veren tüm paydaşlarımıza yeniden çok teşekkür ederim.” 

  • 10 SORUDA ENFLASYON MUHASEBESİ

    10 SORUDA ENFLASYON MUHASEBESİ

    Yıl sonu yaklaşırken enflasyon muhasebesinin şirketlere etkisi gündemde. Konuyla ilgili merak edilen soruları Deloitte Türkiye Vergi Hizmetleri Ortağı İsmail Yavuz yanıtladı. 

    Deloitte Türkiye Vergi Hizmetleri Ortağı İsmail Yavuz, enflasyon muhasebesinin kimleri nasıl etkileyeceğini 10 soruda şöyle anlattı:

    “Enflasyon muhasebesi nedir? 

    Esasında enflasyon muhasebesi, Vergi Usul Kanunu’nda enflasyon düzeltmesi olarak tanımlanmaktadır. Genel anlamda enflasyon düzeltmesi, paranın satın alma gücündeki değişmeler nedeniyle gerçek durumu ifade edemeyen mali tabloların, gerçek durumu ifade eder hale gelmelerini sağlamak üzere düzeltme işlemine tabi tutulmasıdır.

    Enflasyon düzeltmesi nasıl uygulanır?

    Enflasyon düzeltmesi, mali tablolarda yer alan parasal olmayan kıymetlerin Türk lirası değerlerinin, tablonun ait olduğu tarihteki değerine yükseltilmesidir. Düzeltme, parasal olmayan kıymetlerin enflasyon düzeltmesinde dikkate alınacak tutarlarının düzeltme katsayıları ile çarpılması suretiyle gerçekleştirilecektir.

    Mevcut koşullarda enflasyon düzeltmesi neden önemlidir?

    Enflasyon düzeltmesi, mali tabloların uzun yıllar süren yüksek enflasyonun etkisinden arındırılması, böylece vergileme üzerindeki enflasyondan kaynaklanan olumsuzlukların giderilmesi ve mali tablonun ait olduğu tarihteki satın alma gücünü gerçek değerinde göstermesi açısından önemlidir.

    Bu düzeltme işlemi şirketlere ek vergi yükü getirecek mi?

    31/12/2023 tarihli mali tabloların enflasyon düzeltmesine tabi tutulması sonucu oluşan düzeltme farkları geçmiş yıllar kâr/zararı hesabında gösterilecektir. Bu şekilde tespit edilen geçmiş yıl kârı vergiye tabi tutulmayacak, geçmiş yıl zararı ise zarar olarak kabul edilmeyecektir. 

    Ancak 2024 ve takip eden hesap dönemlerine ait vergi matrahı, düzeltilmiş bilançoya göre tespit edilecektir. Geçici vergi dönemleri ve hesap dönemi sonu itibarıyla oluşan kâr ya da zarar, Enflasyon Düzeltme Hesabı’nın bakiyesine göre bulunacaktır. Enflasyon Düzeltme Hesabı’nın bakiyesi, ‘Enflasyon Düzeltmesi Kârları/Zararları’ hesapları aracılığıyla ‘Dönem Kârı veya Zararı Hesabı’na devredilerek kapatılacak ve oluşan bakiyeye göre işletmenin dönem kâr ya da zararı görülmüş olacaktır. 

    Örneğin sabit kıymetlerin 2024 yılından itibaren düzeltilmesi sonucu oluşan enflasyon düzeltme farkı (31/12/2023 düzeltilmiş değer ile 31/03/2024 düzeltilmiş değer farkı gibi) öncelikle vergiye tabi gelir olarak dikkate alınacak, amortismanları ise düzeltilmiş değerler üzerinden hesaplanacaktır. Bu durumda verginin değer artışları üzerinden önceden ödenmesi söz konusu olacaktır. Amortismana tabi olmayan arsa, iştirak hisseleri gibi amortismana tabi olmayan parasal olmayan kalemlerin 2024 ve sonraki dönemlerde enflasyon düzeltmelerinin oluşturduğu vergi etkisi ancak bu arsa veya iştirak hissesi satıldığında telafi edilebilecektir. 

    Burada şirketlerin bilançolarındaki öz kaynak ve parasal olmayan kalemlerin dağılımları da önemli bir husus. Enflasyon düzeltmesi, 2024 yılı için bazı şirketlerde vergi matrahını artırıcı, bazılarında ise azaltıcı etki yaratacak. Cari dönem düzeltmelerinde düzeltmenin yapıldığı dönemde gerçekleşen enflasyonun yüksek olması bu etkiyi artıracaktır.  

    Genel olarak şöyle ifade edilebilir. Enflasyon düzeltmesi, 01.01.2024 tarihi itibarıyla bilançosunun özkaynağı güçlü, parasal olmayan pasif toplamları, parasal olmayan aktif toplamlarından fazla olan işletmeler için zarar etkisi yaratacağından daha az vergi ödemelerini sağlayacak; 01.01.2024 tarihi itibarıyla bilançosunun özkaynağı düşük, parasal olmayan pasif toplamları, parasal olmayan aktif toplamlarından az olan işletmeler için kâr etkisi yaratacağından daha çok vergi ödemelerine neden olacaktır.

    2023 yılı düzeltmesinin hiç mi vergi etkisi olmayacaktır?

    2023 hesap dönemi sonuna ait bilançonun düzeltilmesi sonucu hesaplanan tutarlar, izleyen dönemde enflasyon düzeltmesi yapılıp yapılmayacağına bakılmaksızın, izleyen dönemin başlangıç değerleri olarak dikkate alınacaktır. 

    31/12/2023 yılı bilançosunda yapılacak düzeltme işlemleri doğrudan vergi etkisi yaratmayacaktır. Ancak 31/12/2023 bilançosunda düzeltilen parasal olmayan kalemler, 2024 ve sonraki yıllarda düzeltilmiş değerleri üzerinden gider, maliyet veya gelir unsuru olarak dikkate alınacaklarından, 2023 yılı bilançosunun düzeltilmesi 2024 ve takip eden yıllarda dolaylı olarak vergi etkisi yaratacaktır.

    Yıl sonunda ne olacak?

    2023 hesap dönemi sonuna ait bilançonun düzeltilmesi sonucu hesaplanan tutarlar, izleyen dönemde enflasyon düzeltmesi yapılıp yapılmayacağına bakılmaksızın, izleyen dönemin başlangıç değerleri olarak dikkate alınacaktır. 

    Enflasyon düzeltme şartlarının varlığına bağlı olarak, 01/01/2024 tarihinden sonraki döneme ait düzeltme işlemleri, enflasyon düzeltmesine tabi tutulmuş 31/12/2023 tarihli bilançoda yer alan düzeltilmiş değerler üzerinden yapılacaktır.

    Kimler enflasyon düzeltmesi yapacak?

    Enflasyon düzeltmesi; kolektif, adi komandit, adi şirketler ve iş ortaklıkları dahil, kazançlarını bilanço esasına göre tespit eden gelir veya kurumlar vergisi mükellefleri tarafından yapılacaktır. Yani bir işletmenin enflasyon düzeltmesi yapması için iki şart öngörülmüştür: Gelir veya kurumlar vergisi mükellefi olmak, bilanço esasına göre defter tutmak.

    Enflasyon düzeltmesi hangi varlıklar için yapılacak?

    VUK kapsamında yapılacak enflasyon düzeltmesi sadece mali tablolardan sadece bilançoya uygulanacaktır. Bilançoda yer alan kıymetler parasal ve parasal olmayan kıymetler şeklinde iki gruba ayrılmaktadır. Parasal kıymetler enflasyon düzeltmesine tabi tutulmayacaktır. Zira bilançoda görünen parasal kıymete ait değer, bilanço tarihi itibarıyla o kıymetin satın alma gücünü de göstermektedir. Ancak bilançoda görünen parasal olmayan kıymetlere ait değerler, bilanço tarihi itibarıyla bu kıymetlerin satın alma gücünü gösteren değerler olmadığından, parasal olmayan kıymetler enflasyon düzeltmesine tabi tutulacaktır. Parasal olmayan kıymetler genel bir ifade ile enflasyona karşı nominal değeri aynı kalmakla birlikte satın alma gücünü koruyan bilanço kalemleri olarak tanımlanabilir. 

    Örnek olarak; hisse senetleri, stoklar, mali duran varlıklar (iştirakler, bağlı ortaklıklar), maddi olan ve olmayan duran varlıklar, gelecek aylara/yıllara ait giderler/gelirler, mal ve sabit kıymet alımı için verilen Türk lirası cinsinden avanslar sayılabilir.

    Şirketler bu düzeltmeye hazır mı?

    İlk enflasyon düzeltmesinin yapıldığı 2003 ve 2004 yılarından bu yana ticari hayatını sürdüren şirketler uygulamaya çok yabancı değiller. Ancak 2004 yılında yapılan düzeltmenin sadece bir yıl için uygulanması nedeniyle şirketler, genellikle ERP/muhasebe sistemlerinde enflasyon düzeltmesi ile ilgili bir uyarlama yapmayı tercih etmemişlerdi. Üzerinden neredeyse 20 yıl geçtiğinden o günleri hatırlayanlar olsa da bu konuda tecrübe sahibi kişi sayısının az olduğunu söyleyebiliriz. 

    Tam da bu nedenle şu anda şirketlerin mali işler birimlerinin en önemli gündem maddelerinden biri enflasyon düzeltmesi. Şirketlerin önemli bir kısmı bir taraftan etki analizlerini (kâr/zarar analizi, vergi etkisi) yapmakta, diğer taraftan ise uygulamayı hatasız olarak nasıl yapabilecekleri konusunda çalışmalarını sürdürmektedirler. Burada öne çıkan konu, kullanılan ERP/muhasebe sistemine uyarlanabilecek bir enflasyon muhasebesi çözümü olup olmadığı veya enflasyon düzeltmesi hesaplamalarının ERP/muhasebe sistemi dışında hesaplanıp sadece düzeltme kayıtlarının muhasebe sistemine kaydedilmesinin uygulanabilirlik, fayda ve maliyet açısından analiz edilmesidir.

    Bu düzeltmenin yapılması mecburi mi?

    Uygulama ihtiyari olmayıp, şartların gerçekleşmiş olması halinde kapsama giren mükellefler tarafından zorunlu olarak yapılması gereken bir düzenlemedir. “

    ADVERTORİAL YAYIN

     

  • CASTROL TÜRKİYE’DEN 100 MİLYON LİTRELİK ÜRETİM REKORU

    CASTROL TÜRKİYE’DEN 100 MİLYON LİTRELİK ÜRETİM REKORU

    Castrol Türkiye’nin son 2 yılda 10 milyon dolarlık yatırımla kapasitesi ve operasyonel verimliliği artırdığı Gemlik Üretim Tesisi, bu yıl 100 milyon litre üretim barajını aştı. 

    Castrol’ün Türkiye, Ukrayna ve Orta Asya (TUCA) Genel Müdürü Nilay Tatlısöz, bugün düzenlediği basın toplantısında, madeni yağ pazarının 2023 performansını ve 2024 hedeflerini değerlendirdi. Toplantıda ayrıca, Castrol Tüketici Araç Bakım Endeksi Araştırması’nın sonuçları da açıklandı. 

    Castrol tarafından stratejik yatırım yapılacak dört pazardan biri olarak belirlenen TUCA’nın bu noktaya gelmesinde uzun yıllardır uyguladıkları etkili stratejinin yattığını söyleyen Tatlısöz, “Castrol TUCA olarak, Gemlik üretim tesisimiz, ürünlerimiz, organizasyonumuz ve müşteri ağımız ile 2030’a kadar uzanacak süreçte önemli atılımlar yapmaya hazırlanıyoruz. Türkiye dışında Ukrayna ve Orta Asya’da da büyüme hedefiyle planlar yapıyoruz. Son 2 yıldır çift haneli büyüme gerçekleştirerek en fazla büyüme gösteren pazarlardan biri olduk. PET-DER verilerine göre Türkiye’de stratejik olarak belirlediğimiz ve başta otomotiv olmak üzere odaklandığımız her alanda lideriz. Trafikteki her 10 aracın 3’ünün karterinde Castrol madeni yağı var. Türkiye genelinde 13 binden fazla noktada müşterilerimize ulaşıyoruz. Türkiye’nin tüm noktalarına ulaştığımız bir ağa sahibiz” diyerek olmak istedikleri her noktada yer almalarını sağlayacak bir yapı oluşturduklarının altını çizdi. 

    24 ÜLKEYE İHRACATLA CİROSUNU İKİYE KATLADI  

    Castrol’ün Avrupa’daki 8 üretim tesisinden birinin Gemlik’te olduğunu belirten Nilay Tatlısöz, “2023 yılı başında gerçekleştirilen 5,5 milyon dolarlık yatırımla lojistik ve üretim açısından güçlenerek hedefimiz olan 100 milyon litre madeni yağı ürettik. Burada üretilen madeni yağı, iç pazar dışında bölgeye de ihraç ediyoruz. Son 2 yılda ihracat gelirlerini dolar bazında ikiye katlayarak ülkemizin ekonomisine katkıda bulunuyoruz. Önümüzdeki yıllarda da yapılacak yatırımlardan Gemlik tesisimiz yine büyük bir pay alacak” diyerek üretim kapasitesinin artırılacağını, yeni tank ve depo yatırımlarının yapılacağını vurguladı. 

    ARAÇ BAKIMI DENİLDİĞİNDE İLK AKLA GELEN MADENİ YAĞ 

    Basın toplantısında ayrıca, bağımsız bir araştırma kuruluşu tarafından 13 ilde 24-65 yaş arası bin 500’den fazla araç sahibinin katılımıyla yapılan araştırmanın sonuçları da açıklandı. Araştırmada öne çıkan sonuçlar şöyle: 

    “Araç bakımı denildiğinde katılımcıların yüzde 44’ünün aklına yağ bakımı/yağ değişimi geliyor.  

    Türkiye’de araç kullanıcıları, madeni yağ konusunda servisteki ustaya güveniyor. Yağ markasına çoğunlukla doğrudan veya dolaylı olarak usta karar veriyor (yüzde 77). Madeni yağa usta karar verse de araçta kullanılan madeni yağın markasını neredeyse tüm sürücüler biliyor (yüzde 99,8). 

    Dünya genelinde yapılan bir başka araştırma da en çok tercih edilen madeni yağ markasının Castrol olduğunu gösteriyor (yüzde 49). Tüketici Araç Bakım Endeksi’ne göre marka bağlılığı en yüksek madeni yağ markası da yüzde 53 ile Castrol. 

    Araç sahiplerinin araçlarının bakımında en çok önem verdiği konular, parça değişiminde orijinal ürün kullanılması, bir sonraki bakıma kadar (1 yıl) garanti verilmesi ve değiştirilen parça orijinal olmasa bile garantisinin olması.” 

    Castrol, dünyada 120 yılı aşkın süredir, Türkiye’de de 67 yıldır faaliyet göstererek ileri teknolojiye sahip yağlar geliştiriyor. 

    Beş kıtada ve 140 ülkede yer alan Castrol, Türkiye’deki İstanbul merkez ofisinden 10 ülkenin yönetimini yapıyor. Castrol MAGNATEC, Castrol EDGE, Castrol VECTON, Castrol CRB Turbomax ve Castrol POWER1 markaları ile öne çıkan kurum; rotomobil, ticari araç ve motosikletler için ürettiği yağlara ek olarak endüstri, deniz, hava ve enerji sektörlerine de madeni yağ üretiyor. 

    Dünyanın önde gelen araç üreticileri ile ortak mühendislik çalışmaları yürüterek lider araç markalarının orijinal dolum yağı olan Castrol’ün Avrupa ve Afrika’daki 8 üretim tesisinden biri Gemlik’te yer alıyor ve burada üretilen madeni yağlar 24 ülkeye ihraç ediliyor. 

    Karada, havada, denizde ve hatta uzayda yakalanan teknolojik başarıların merkezinde yer alan yağlar üreten Castrol, dünya kara hız rekorunun kırılmasında da 21 kez rol aldı. NASA, 1960’lardan beri tercih ettiği Castrol teknolojisine, Mars’a 2020 yılında gönderdiği Perseverance Rover aracında da yer verdi.

    ADVERTORİAL YAYIN

     

  • DEPSAŞ ENERJİ’DEN 3 ARALIK DÜNYA ENGELLİLER GÜNÜ’NE ÖZEL VİDEO

    DEPSAŞ Enerji Spor Kulübü ile sportif faaliyetleri destekleyen Dicle Elektrik Perakende Satış Anonim Şirketi (DEPSAŞ) 3 Aralık Dünya Bedensel Engelliler Günü’ne özel bir video yayınladı. DEPSAŞ Enerji Spor Kulübü sporcularından Dünya Bilek Güreşi Şampiyonu Gökhan Seven’in hayat hikayesine yer verilen videoda, başarıya ulaşmada hiçbir engelin set oluşturamayacağı vurgulandı. 

    Perakende elektrik satış şirketi DEPSAŞ Enerji, sportif faaliyetlere olan desteğini sürdürüyor. Şirket, Güney Doğu Anadolu Bölgesi’nde başarılı sporcular yetiştiren DEPSAŞ Enerji Spor Kulübü’ne sunduğu destekle aralarında bedensel engelli sporcuların ve ampute takımların da bulunduğu 24 dalda bin 600 sporcunun başarısına katkı sağlıyor. DEPSAŞ Enerji Spor Kulübü, Avrupa ve Dünya şampiyonalarında ay yıldızlı bayrağı göndere çektirmeye devam ediyor. 

    DEPSAŞ Enerji, 3 Aralık Dünya Bedensel Engelliler Günü’nde özel yayınladığı videoda, DEPSAŞ Enerji Spor Kulübü sporcularından Dünya Bilek Güreşi Şampiyonu Gökhan Seven’in hayat hikayesine yer verdi. Sosyal medya kanallarında yayınlanan videoda Gökhan Seven, bedensel engellerin spor başta olmak üzere hayallere ulaşmada bir set olarak görüldüğü, ancak kişinin kendi çabalarının bu seti yıkmak için anahtar olduğunu vurguladı. Videonun çekimleri ECOGRPRAHIE Film tarafından yapıldı. 

    BİLEK GÜREŞİNDE ŞAMPİYONLUKLARA DOYMADI 

    Bebeklik döneminde geçirdiği ateşli hastalık sonucunda tekerlekli sandalye ile yaşamak zorunda kalan Gökhan Seven, elde ettiği başarılarla paralimpik sporculara örnek olmaya devam ediyor. Bilek güreşi dalında adını Türkiye’den dünyaya duyuran başarılı sporcu, kariyeri boyunca her iki kolda birçok başarı elde etti. 13 dünya, 12 Avrupa ve 2 Asya şampiyonluğu ile çeşitli sıkletlerde zirvede yer alan Seven, Riyad’da düzenlenen şampiyonada, sol kolda Gürcü rakibini ve sağ kolda Kazak rakibini mağlup ederek iki altın madalya kazanma başarısını gösterdi. 

    GENÇLERE VE BEDENSEL ENGELLİ SPORCULARA BÜYÜK DESTEK VERİYOR  

    Hizmet bölgesine değer katan çalışmalarının yanı sıra sosyal sorumluluk projeleriyle de adından söz ettiren DEPSAŞ Enerji, GAP Gençlik Spor Kulübü’nü devraldı. Sportif faaliyetlerine DEPSAŞ Enerji Spor Kulübü adıyla devam eden kulüp, yeni adıyla da başarılarıyla anılmaya devam ediyor. Moldova’da düzenlenen Avrupa ve Kazakistan’da düzenlenen dünya şampiyonalarından toplam 25 madalya ile dönen kulüp, ampute futbol, hentbol ve voleybol dallarında 1. Lig’de mücadele ediyor. Devir sürecinin ardından başarı grafiğindeki ivmeyi arttıran kulüp, faaliyet gösterdiği 1600 sporcuyla 24 branşta başarı eğrisini yükseltmek için çalışmalarına devam ediyor.  

    DEPSAŞ Enerji, görevli tedarik şirketi statüsü ile Şanlıurfa, Diyarbakır, Mardin, Batman, Siirt ve Şırnak’ta 2,2 milyon aboneye elektrik perakende satış hizmeti veriyor. Şirket, ayrıca görevli tedarik şirketi lisansı uyarınca ülke çapındaki serbest tüketicilere de toptan ve perakende elektrik satışı yapabiliyor. Müşterileri ile olan iletişimini geliştirmek ve müşteri talep ve beklentilerini daha iyi anlayabilmek için 444 69 96 nolu çağrı merkezinde Türkçe, Kürtçe, Arapça ve Zazaca olmak üzere 4 dilde hizmet veren DEPSAŞ Enerji, mobil uygulamalarıyla da abonelerin fiziki kanallara gelmeden başvuru yapabilmelerine, bilgi alabilmelerine ve şirket hizmetlerine kolayca erişebilmelerine olanak tanıyor. DEPSAŞ Enerji, müşteri memnuniyetini yükseltmek ve bölgenin en büyük şirketi olmasından dolayı bölgenin gelişen ihtiyaçlarını dikkate alarak dinamik yatırım planlarıyla bölgenin gelişime katkı sağlamak için faaliyetlerini sürdürüyor.

    ADVERTORİAL YAYIN

     

  • ‘TÜRK AY MİSYONU’NA TEKNOPARK İSTANBUL İMZASI

    ‘TÜRK AY MİSYONU’NA TEKNOPARK İSTANBUL İMZASI

    Teknopark İstanbul’da kurulan, Türkiye’nin ilk ve tek nükleer endüstri firması olan IRADETS, TÜBİTAK ile iş birliği protokolü imzaladı. İmzalanan protokol ile IRADETS, ‘Türk Ay Misyonu’ için radyasyon detektörü üretecek. 

    Türkiye’nin teknoloji merkezi Teknopark İstanbul’da faaliyet gösteren IRADETS firması, savunma sanayii, sağlık endüstrisi, malzeme bilimi, uzay ve havacılık sektörlerinde radyasyon etkileşimleri alanlarında ürün, proje ve hizmetler sunuyor. 

    IRADETS, TÜBİTAK Uzay ile imzaladığı protokol kapsamında, uzaya gönderilecek elektronik, elektromekanik cihazların, materyallerin ve yaşayan organizmaların yörüngedeki radyasyon ortamının etkilerinden korunması için geliştirdiği ürün ve projeleriyle yer alacak. 

    RADYASYON ÖLÇÜMLERİ UZAYDA YÜRÜTÜLEN ÇALIŞMALAR İÇİN HAYATİ ÖNEM TAŞIYOR 

    Dünyada radyasyon düzeyi, atmosferin filtreleme özelliği sayesinde uzaya kıyasla oldukça düşük. Ancak uzayda yürütülen faaliyetlerde yüksek radyasyona maruz kalınıyor. Bu yüksek radyasyon hem uzayda çalışan personel açısından hem de yörüngede faaliyet gösteren cihazlar açısından oldukça yüksek riskler barındırıyor. Bu nedenle radyasyon oranlarının tespiti ve olası etkilerine karşı önlem yöntemleri geliştirilmesi, projelerin devamlılığı açısından son derece önemli bir konu. 

    IRADETS tarafından geliştirilen cihazlar uzayda bulunan uydular üzerine uygulanabilecek ve radyasyon alarm sistemi olarak kullanılabilecek. Bu sayede hem yeryüzünde hem de uzayda bulunan yüksek teknolojili cihazların ve personelin güvenli çalışması mümkün olacak, uzay projelerinde yaşanabilecek tehlikelerin önüne geçilecek. 

    Uzay ve dünyada radyasyon ölçümü alanında üç farklı noktada faaliyet gösteren IRADETS, uzay radyasyonuna karşı ESA/NASA standartlarına uygun testlerin yapılarak raporlanması, ürettiği radyasyon detektörleri ile personelin kullanacağı elektronik dozimetreler ve radyasyon simülatörleri ile gerek uzayda gerek yeryüzünde organizmalar üzerindeki radyasyonun etkilerini simüle edecek uygulamalar ile Türkiye’nin bu alanda hizmet sunan tek firması konumunda. 

    MUHAMMET FATİH ÖZSOY: BİR TÜRK FİRMASININ BU ALANDA YETKİNLİK KAZANMASI MUTLULUK VERİCİ 

    Teknopark İstanbul Genel Müdürü Muhammet Fatih Özsoy, “Derin teknoloji merkezimizde faaliyet gösteren tüm firma ve kuruluşlar, ülkemizin yüz akı projelerinde yer almaya devam ediyor. Projelerin tüm aşamalarında yerlilik ve millilik oranının artmasından duyduğumuz memnuniyeti paylaşmak istiyorum. Son yıllarda uzay faaliyetleri, tüm ülkelerin ve kuruluşların hedeflediği bir nokta. Türkiye olarak biz de aynı amaçla projeler geliştiriyoruz, bu projeler çok katmanlı süreçler. TÜBİTAK ve IRADETS arasında imzalanan protokol son derece önemli. Uzayda gerçekleştirilecek her hamlede radyasyon son derece kritik bir konu. Alanında tek olan firmamızın derin teknoloji merkezimizde faaliyet gösteriyor olmasından ve bir Türk ekibin bu kabiliyete sahip olmasından ötürü gururluyuz. Teknopark İstanbul olarak, küçük-büyük tüm firmalarımıza sağladığımız desteklerin olumlu sonuçlarını almaya devam ediyoruz” dedi. 

    Teknopark İstanbul ve TÜBİTAK’ın ortak projeleri şöyle: 

    -KÜP-SAT Üzerinde Konumlandırılacak Geniş Enerji Aralığına Sahip Yenilikçi, Çok Amaçlı Parçacık Dedektör Sistemi 

    -Madde Radyasyon Etkileşimi Simülatörü (MRADSIM) 

    -IMRT, Brakiterapi ve Dış Alan Ölçümlerinde Gerçek Zamanlı, Hassas, 3-D Doz Profili İçin İnovatif Radyasyon Dedektörleri Geliştirilmesi (GZH3DOZ) 

    -Uzay Radyasyonuna Karşı Kalifikasyon Testleri Düzeneklerinin Gerçekleştirilmesi (URAT) 

    Teknopark İstanbul’da yürütülen projeler ise şunlar: 

    -IRADCAM İnovatif Taşınır Tıbbi 3D Gama Kamera Sistemi 

    -MRADSIM, Uzay Radyasyonuna Dayanıklılık Analiz Sistemi Geliştirilmesi

    -IRADCAL, Tübitak Uzay için geliştirilen, Türk Ay Projesi’nde kullanılacak olan detektör sistemi

    ADVERTORİAL YAYIN

     

  • TÜRK TELEKOM’UN ‘TABLOLAR KONUŞUYOR DİJİTAL RESİM SERGİSİ’ AKM’DE AÇILDI

    TÜRK TELEKOM’UN ‘TABLOLAR KONUŞUYOR DİJİTAL RESİM SERGİSİ’ AKM’DE AÇILDI

    Türk Telekom’un görme engelliler için sesli içerik hizmeti sunan ‘Telefon Kütüphanesi’ uygulamasının ‘Tablolar Konuşuyor’ bölümüne eklediği Milli Saraylar Resim Müzesi Koleksiyonu Seçkisi’nden oluşan dijital resim sergisi, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nde Atatürk Kültür Merkezi’nde (AKM) açıldı. 

    Türk Telekom, teknoloji alanındaki bilgi birikimini kültür-sanat alanına aktardığı ve ana destekçisi olduğu AKM’de, herkes için erişilebilir bir sergi deneyimi sunuyor. Türk Telekom’un görme engellilere yönelik sesli içerik hizmeti Telefon Kütüphanesi uygulamasının içinde yer alan Tablolar Konuşuyor bölümündeki resimler, yepyeni bir koleksiyon ve farklı bir konseptle tasarlandı. 

    Bu kapsamda uygulamada da yer alan Tablolar Konuşuyor Dijital Resim Sergisi-Milli Saraylar Resim Müzesi Koleksiyonu Seçkisi, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nde AKM’de başta görme engelliler olmak üzere tüm sanatseverlerin ziyaretine açıldı. 

    MİLLİ SARAYLAR RESİM MÜZESİ KOLEKSİYONU’NDAN 20 ESER, 3-24 ARALIK’TA AKM’DE SERGİLENECEK 

    Türk Telekom CEO’su Ümit Önal, “Ülkemizin dijital dönüşümünün lideri Türk Telekom olarak, herkes için erişilebilir iletişim ilkesiyle kurumsal sosyal sorumluluk çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Teknoloji ile dijital dönüşüm alanındaki deneyimimizi kültür-sanata aktardığımız ve ana destekçisi olduğumuz Atatürk Kültür Merkezi’nde, Sesli Adımlar uygulamamız ile görme ve işitme engelli ziyaretçilere erişilebilir bir deneyim sunuyoruz. Bugün de görme engellilerin sesli kitaplara ulaşabildiği, ayrıca içerisinde ilaç barkodu okuma, para tanıma gibi uygulamaları da yer alan Telefon Kütüphanesi projemizin ‘Tablolar Konuşuyor’ bölümündeki resimlere Milli Saraylar Resim Müzesi’nden seçkin eserleri ekledik. ‘Tablolar Konuşuyor Dijital Resim Sergisi-Milli Saraylar Resim Müzesi Koleksiyonu Seçkisi’ni AKM’de başta görme engelliler olmak üzere tüm sanatseverlerin ziyaretine açtık. Katılımcılar, sergideki resimlerin sesli betimlemelerine ve tablo yorumlarına erişebilecekler. Ayrıca duyulara hitap eden efektlere sahip eserler ile de farklı bir sergi deneyimi yaşayacaklar. Farkındalık yaratan sosyal sorumluluk projelerimizle engelli bireylerin toplumsal hayata daha eşit ve daha aktif olarak katılmasını desteklemeyi sürdüreceğiz” dedi. 

    SANATSEVERLERE BÜTÜNCÜL SERGİ DENEYİMİ  

    Emine Erdoğan’ın katılımı ile 2021’de Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi’nde sanatseverlerin ziyaretine açılan, Telefon Kütüphanesi uygulamasındaki sesli betimlemeli dünyaca ünlü tablolardan oluşan dijital sergiye, başta görme engelliler olmak üzere farklı şehirlerden ziyaretçiler yoğun ilgi göstermişti. Görme engellileri yeni tablolarla buluşturmaya devam eden Türk Telekom, bu yıl da 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nde Tablolar Konuşuyor Dijital Resim Sergisi- Milli Saraylar Resim Müzesi Koleksiyonu Seçkisi’ni AKM’de tüm sanatseverlerin beğenisine sundu. Türkiye’nin en zengin koleksiyonlarından birine ev sahipliği yapan Milli Saraylar Resim Müzesi’nden seçilen 20 eserin yer aldığı sergide, Osman Hamdi Bey’den Halil Paşa’ya, Fausto Zonaro’dan Ayvazovski’ye yerli ve yabancı ressamların yapıtları bulunuyor. 

    Sergi, 3-24 Aralık arasında AKM Çok Amaçlı Salon’da 10:00-18:00 saatleri arasında ziyaret edilebiliyor. 

    ‘Türkiye’ye Değer’ çatısı altında sosyal sorumluluk çalışmalarını sürdüren Türk Telekom’un erişilebilirlik kapsamında farklı projeleri de yer alıyor. Türkiye’nin ilk telefonda sesli kitap hizmeti sunan Telefon Kütüphanesi uygulaması ile görme engellilerin bilgiye erişiminde engelleri kaldıran Türk Telekom, uygulama içinde yer alan İlaç Barkodu Okuma ve Para Tanıma özellikleriyle de kullanıcıların hayatını kolaylaştıran çözümler sunuyor. Ayrıca Türk Telekom tarafından geliştirilen Kitaplara Ses uygulaması ile dileyen herkes, görme engelliler için gönüllü kitap seslendirebiliyor. Az gören çocukların ‘erken müdahale eğitimi’ alarak görme yetilerini artırmalarını sağlayan Günışığı projesi ise az gören çocukların toplumsal hayata eşit koşullarda katılmalarını kolaylaştırıyor. Görme ve işitme engelli sanatseverler ise Türk Telekom’un Sesli Adımlar uygulaması ile Atatürk Kültür Merkezi’nin açık ve kapalı tüm alanlarını, başka birinin yardımına gerek duymadan, ücretsiz ve operatör bağımsız olarak akıllı telefonlarına yükledikleri bu özel uygulama eşliğinde ziyaret edebiliyor.

    ADVERTORİAL YAYIN

  • TÜİK: ÜRETİCİ FİYATLARINDAKİ YILLIK FİYAT ARTIŞI YÜZDE 42,25

    TÜİK: ÜRETİCİ FİYATLARINDAKİ YILLIK FİYAT ARTIŞI YÜZDE 42,25

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, yurt içi üretici fiyatları kasımda bir önceki aya göre yüzde 2,81 , yıllık ise yüzde 42,25 arttı.

    TÜİK, kasım ayına ilişkin yurt içi üretici fiyat endeksini (Yİ-ÜFE) bugün açıkladı. Buna göre Yİ-ÜFE, kasım ayında bir önceki aya göre yüzde 2,81, bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 42,59, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 42,25 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 53,15 artış gösterdi.

    Sanayinin dört sektörünün yıllık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında yüzde 65,49 artış, imalatta yüzde 54,11 artış, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında yüzde 30,00 azalış ve su temininde yüzde 70,23 artış olarak gerçekleşti.

    Ana sanayi gruplarının yıllık değişimleri; ara malında yüzde 46,45 artış, dayanıklı tüketim malında yüzde 61,16 artış, dayanıksız tüketim malında yüzde 68,11 artış, enerjide yüzde 5,91 azalış ve sermaye malında yüzde 65,21 artış yönünde şekillendi.