Kategori: Kadın

  • Ubisoft’tan ücretsiz oyun

    Ubisoft’tan ücretsiz oyun

    Assassin’s Creed, Far Cry ve Rainbow Six gibi sevilen oyunların geliştiricisi Ubisoft, kuruluşunun 30. yılını kutluyor. Şirket, en sevilen aksiyon oyunlarından biri olan 2003 yapımıPrince of Persia: The Sands of Timeoyununu ücretsiz olarak paylaşıyor.

    Fransız yazılım şirketi, yıl sonuna kadar her ay oyunlarından birini ücretsiz paylaşarak müşterilerine teşekkür edeceğini açıkladı. Hâlen 19 ülkede 29 oyun geliştirme stüdyosu olan şirket, dönemin teknolojisine göre oyun mekaniği ve grafik kalitesiyle olumlu eleştiriler alan Prince of Persia: Sands of Timepaylaşımıyla 30 yaşını kutlamaya başladı.

    Serinin en iyi oyunu olarak gösterilen bu paylaşımı ve gelecek aylarda paylaşılacak oyunları indirebilmeniz için Ubisoft’un sitesine girip şirketin ücretsiz yazılımı Uplay’i indirmeniz yeterli. Prince of Persia serisinin devam oyunları ve bir sinema filmi uyarlaması da çekilmişti.

  • Yeşil çay Down sendromuna iyi geliyor

    Yeşil çay Down sendromuna iyi geliyor

    Bir yılı aşkın süredir yürütülen klinik araştırmada, yeşil çaydaki etkin madde epigallocatechin gallate sinir hücrelerinin etkileşimini düzenleyerek bireylerin hafıza ve davranış testlerinde aldıkları puanı yükseltti. Ayrıca beyin taramalarında etkilerin giderek arttığı ve testten 6 ay sonra dahi olumlu etkilerin devam ettiği gözlemlendi.

    Çayın etkisi giderek artıyor

    Bilim dergisi The Lancet Neurology’deyayımlanan araştırmanın sonuçlarına göre, Down sendromlu 84 genç yetişkin birey test süresince iki gruba ayrıldı. Gruplardan birine kafeinsiz yaklaşık yüzde 45 oranında epigallocatechin gallate içeren yeşil çay verilip bilişsel eğitim uygulandı. Diğer gruba da plasebo (etkisiz madde) verildi.

    Denekler 3, 6 ve 12 ay arayla teste tabi tutuldu. Kategorilerin çoğunda kayda değer gelişim gözlemlenmedi ancak örüntüleri fark etme, sesli çağrışım ve uyumlu davranış kategorilerinde yeşil çay içen grup diğerinden kayda değer miktarda daha yüksek puan aldı. Üstelik puan farkı her testte arttı.

    “Tedavi değil”

    Barselona’da Genom Düzenleme Merkezi’nden araştırmacı Mara Dierssen, “Bu sendromu gösteren bireylerde bilişsel gelişimin gözlemlendiği ilk test bu oldu” dedi. Dierssen, bulguların kuvvetli olmasına karşın bu yöntemin bir ‘tedavi’ olmadığını özellikle vurguladı; bireylerin yaşam kalitesini artırmaya yardımcı olacağını söyledi.

    Dierssen fareler üzerinde daha önceki bir araştırmasında DYRK1A olarak kodlanan bir genin Down sendromunda etkin rol oynadığını keşfetmiş, bu geni bastırarak beyin gelişiminde önemli gelişmeler gözlemlemişti. Ancak söz konusu araştırma insanlarda denenmedi.

    Benzer bir başka araştırmada da, zihinsel hastalıkların tedavisinde kullanılan lityumun Down sendromlu farelerde bilişsel yetkinliklerin kazanımına katkı sağladığı, yeni nöron ağlarının kurulmasını mümkün kıldığı ortaya çıkmıştı.

    Binde 1 görülüyor

    Down sendromu, zihinsel yetkinliği etkileyen en yaygın genetik bozukluklardan biri. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre her bin kişiden 1’ini etkiliyor.

    Trizomi 21 olarak da bilinen sendrom, 21 numaralı kromozomun iki tane olması gerekirken üç tane olması nedeniyle görülüyor. İnsanlarda 23 çift kromozom var ve bu yapı yaklaşık 25 bin protein kodlaması içeren genleri taşıyor.

  • FBI Apple’ın şifresini kırdı, dava kapandı

    ABD Federal Soruşturma Bürosu (FBI) ile Amerikalı teknoloji devi Apple arasındaki “şifre kırma savaşı” sona erdi. ABD Adalet Bakanlığı, pazartesi günü Kaliforniya eyaletindeki federal mahkemeye sunduğu dilekçede, “ABD hükümeti, Faruk’un iPhone’undaki verilere başarılı bir şekilde ulaşmıştır. Bu nedenle Apple’ın yardımına artık ihtiyaç duymamaktadır” ifadesini kullandı.

    Bakanlık Sözcüsü Melanie Newman da yaptığı yazılı açıklamada, şu anda FBI’ın, söz konusu iPhone’daki bilgileri yürütülen soruşturma kapsamında değerlendirdiğini belirtti. Newman, ulusal güvenlik ve kamu asayişini korumak için emniyet yetkililerinin önemli dijital bilgilere erişebilmesi hususunun, ABD hükümeti için bir öncelik olarak kalmaya devam edeceğinin altını çizdi.

    İsrailli firma mı yardım etti?

    Açıklama, İsrailli adli tıp uzmanı Cellebrite adlı firmanın FBI’ya yardım edeceği söylentilerinin hemen arkasından geldi.

    FBI, cuma günü, ABD hükümetiyle ilgisi olmayan ve ismini açıklamadığı bir kaynaktan söz konusu iPhone’un şifresinin kırılması hakkında yardım teklifi aldığı gerekçesiyle Apple’la olan duruşmanın 5 Nisan’a ertelenmesini talep etmişti.

  • Ünlü matematikçiye ödül

    Ünlü matematikçiye ödül

    Oxford Üniversitesi’nden 62 yaşındaki İngiliz matematik profesörü Andrew Wiles, ünlü matematikçi Pierre de Fermat’nın 357 yıldır kanıtlanamayan teorisini çözdüğü için, matematiğin Nobel’i olarak kabul edilen 2016 Abel Ödülü’ne layık görüldü.

    Fermat’nın Son Teoremi veya diğer adıyla ‘matematiğin en zor problemini’ kanıtlayabilmek için 10 yaşından beri uğraşan Wiles, nihayet 1994’te başarılı oldu. Wiles, 700 bin dolar ödül kazandı.

    Fermat’nın Son Teoremi

    Teoreme göre x, y, z sayıları pozitif tamsayılar olmak üzere, (x üssü n) + (y üssü n) = (z üssü n)eşitliğini sağlayan 2’den büyük tamsayı yoktur.

    Teoremin n=1 ve n=2 değerleri için sağlanabildiğini görmek oldukça kolay. Fakat asıl sorun, n=3 ve sonrasını ispatlamakta başlıyor.

    700 bin dolar ödül

    Norveç hükümetinin Niels Henrik Abel’in 200. yaş günü anısına 2003’ten beri kaynak sağladığı fondan 700 bin dolar ödül alan Wiles, problemin çözümünde kullandığı yöntemlerle modern matematiğin gelişimine de katkı sağladı.

    1953 doğumlu matematikçi başarısının ardından Oxford, Cambridge, Columbia, Yale, Warwick ve Nottingham üniversitelerinden fahri doktora, 2000 yılında da soyluluk unvanı kazandı.

  • Sarsıntısız Selfie İçin Mini Dengeleyici

    Sarsıntısız Selfie İçin Mini Dengeleyici

    Fancy, bulanık fotoğraflardan ve sarsıntılı video görüntülerinden yakınanlar için üretilmiş mini bir dengeleyici (stabilizer). Çinli üreticisi Wewow Gimbal‘in “Akıllı telefonlar için üretilmiş en küçük, en hafif ve en stil sahibi dengeleyici” sloganıyla Indiegogo’da fonlanıyor. Aslına bakarsanız Indiegogo’da yayınlandığı andan itibaren 10 saat içinde fon hedefini tamamlamış. Şu anda hedef fonun yaklaşık %850’sini toplamış durumda.

    Yalnızca 180 gr ağırlığında olan ve gittiğiniz her yere rahatça götürebileceğiniz bu cihaz, 2 saatlik şarjla 8 saat boyunca pürüzsüz video görüntüsü almayı sağlayabiliyor. Hatta dahili güç kaynağı sayesinde telefonunuzu da şarj edebiliyor.

    113 mm x 43.5 mm x 23 mm boyutlarındaki 1 eksenli cihaz, 2600 mAh pil kapasitesine sahip. Rose Gold (altın pembe), Sky Fray (gökyüzü grisi), Jade Green (yeşim yeşili), Moonlight Silver (ay ışığı gümüş) ve Black Ink (siyah mürekkep) adlı özel renk seçenekleriyle sunulmuş. USB girişi var ve şarj kablosuyla birlikte geliyor. Nisan ayında siparişleri gönderilmeye başlayacak.

  • Dünya verilerle karar veriyor biz ideolojiyle

    Doç. Dr. Selçuk Şirin, yıllar önce Ardahan’ın Göle ilçesindeki köy okulundan ODTÜ’ye oradan New York’a uzanan kendi başarı öyküsünü yazmış bir istatikçi ve davranışbilimci. New York Üniversitesi’nde ders veriyor, Türkiye – ABD arasında mekik dokuyor. Verilerden yola çıkarak “Nasıl kalkınırız?” sorusunun cevabını arayan kitabı Yol Ayrımında Türkiye 10. baskısını yaptı.

    Dünya elektrikli araba, daha dayanıklı akü yarışındayken, Türkiye’nin “milli araba projesiyle” adeta bitmiş yarışa oyuncu hazırladığını söyleyen Doç. Dr. Şirin “Olimpiyatlarda artık olmayan bir spor için altyapı kuruyoruz” diyor. Şirin’e göre, Türkiye 4. endüstriyel devrimi yakalamalı.

    Türkiye neden teknoloji üretemiyor?

    Biz teknoloji üretemiyoruz çünkü teknoloji üretmek için eleştirel düşünen zihinlere, bu zihinleri besleyen özgürlük ortamına ihtiyacımız var. O da iyi bir üniversite sistemi ve AR-GE sistemi ile mümkün. Bunların hepsinde çok gerideyiz. Zaman zaman AR-GE, teknoloji yatırımı yapalım, deniyor. Büyük paralar da harcanıyor ama teknolojinin girdisi, teknoloji değil. Bilim üretmek için açacağınız en iyi laboratuvarda da çalışacak olan sonuçta insan. Teknolojinin, inovasyonun kökeninde itiraz var. Türkiye’de teknolojiye dair en az konuşulan, anlaşılan şey bu. Eleştirel düşünce çok önemli.

    Türkiye eleştirel düşüncede nerede?

    Maalesef çok geri bir noktada. OECD gibi bir ekonomik kalkınma örgütünün eleştirel düşünceyi ölçmesinin bir nedeni olmalı, değil mi? OECD’nin yaptığı, 15 yaşındaki çocuklarda yaratıcılık ve eleştirel düşünce testine göre, Türkiye’de ileri derecede eleştirel düşünce becerisine sahip 15 yaşındaki gençlerin oranı, yüzde 2,2. OECD ortalaması yüzde 12, Samsung’ları üreten Güney Kore’de yüzde 28.

    Bu sorunun temelinde eğitim mi yatıyor?

    Eğitim tek başına çözüm değil. Özgürlük, artık ekonomik bir meta, bir girdi. Kalkınma, teknoloji ancak bilginin özgürce ortaya çıktığı, paylaşıldığı, eleştirip çoğaltıldığı bir ortamda ortaya çıkıyor. Bir diğer etken de, katılım ve teşvik anlamında adil bir rekabet ortamının olması. Eğer siz nüfusun yarısı katılmasın çünkü kadın, erkeklerin yarısı katılmasın çünkü onlaretnik, mezhepsel ya da dinsel olarak şu şu gruptan derseniz… Kalanların da yarısının ideolojisi size uymasa, geriye yüzde 5 kalır. Bir ülkenin yüzde 5 potansiyeliyle dünyayla rekabet edemezsiniz. Çünkü rakipleriniz yüzde 100 ile geliyor, en iyi 11’lerini sahaya sürüyor. Biz öyle bir maça en torpilli 11 kişiyle çıkarsak, kaybederiz.

  • Hasarlı iPhone’lara takas

    Hasarlı iPhone’lara takas

    Apple, eski veya hasarlı iPhone’ları, üzerine fark ödeyerek yenileriyle değiştirme imkanı sunmaya hazırlanıyor. Ayrıca yeni telefonlara dükkânlarda ekran koruyucu da satıcılar tarafından takılacak.

    Apple’ın ABD’de uyguladığı hâlihazırda bir Geri Dönüşüm programı var. Belli bir yıllık ücret karşılığında müşteriler eski sağlam telefonlarını getirip yenisi için hediye çeki alabiliyordu.

    Eskiyi getir, yeniyi götür

    Artık ekranı, tuşu ve hatta kamerası hasar gören telefonlar da geri getirilebilecek. Uygulama yine önce ABD’de başlayacak; iPhone 5s, 6 ve 6 plus modelleri için geçerli olacak. Apple, iPhone 5s modelini 50, 6 modelini 200, 6 plus modelini ise 250 dolardan sayacak. Ürünlerin şu anki ABD satış fiyatı ise 5s için 450, 6 için 550, 6 plus için ise 650 dolardan başlıyor.

    Apple bu sayede ekran tamiri yerine daha çok ürün satarak pazarını genişletmeyi hedefliyor.

  • Sürücüsüz araç kaza yaptı

    Sürücüsüz araç kaza yaptı

    Google’ın Ekim 2015’te tanıttığı otonom (sürücüsüz) araç projesi kapsamında geliştirdiği Lexus model araçlardan biri, California eyaletindeki test sürüşü esnasında kaza yaptı. 14 Şubat’ta meydana gelen kazada kimse yaralanmadı.

    İçinde her ihtimale karşı mutlaka bir sürücü bulunduran araç, sağ şeritte ilerlerken şeridin ileride kapandığını görüp durdu. Arkadan gelen trafiğin geçmesini bekledikten sonra sinyal verip sol şeride geçmeye başlayan araç, arkadan gelen otobüsün durmayabileceğini tahmin edemedi.

    Araçtaki sürücü de otobüsün duracağını düşünüp müdahale etmeyince, Lexus sol şeride geçti. Kaza raporuna göre araç o anda sadece saatte 3 kilometre hızla hareket ediyordu. Otobüs de saatte 20 kilometre civarı hızla arkadan geliyordu. Kazada otonom aracın ön sol tarafı hasar gördü.

    Şirketten yapılan açıklamada Google’ın söz konusu yolda uzun zamandır test sürüşleri yaptığı, Lexus’un otobüsü fark ettiği ancak önde olduğu için yavaşlayacağını tahmin ettiği ifade edildi.

    Google’ın otonom araçları daha önce de ufak çaplı kazalara karışmış ancak o olaylarda otonom aracın yedek sürücüleri kazaya neden olmuştu.

  • Tırnaklarınızın Sürekli İkiye Ayrılıp Kırılıyormu

    En son kulak çubuğunda biriken kirlerde sağlığımıza dair ipuçları olduğunu öğrenmiş, epey şaşırmıştık… Öyle ya, nasıl şaşırmayalım; kulak kirinizin çeşidinden stresli olduğunuz anlaşılır mı hiç!?

    Anlaşılıyor işte… En ufak bir sağlıksızlık bile vücudunuzun bir küçük noktasından merhaba diyor, eğer duymayı başarabiliyorsanız. Tırnaklarınızda yaşadığınız kırılmalar da aslında bu küçük ‘merhaba’lardan biri.

    Tırnaklarınız durduk yere sık sık kırılmaya, ayrılmaya başladıysa, ojeyle kapatma çabalarınız günden güne artıyorsa vücudunuzda manganez eksikliği başlamış demektir… Bu sıkıntıyı takip etmeye meyilli hastalıklar daha da beter: Hafıza problemleri, sürekli yorgunluk, aşırı kilo kaybı ve Allah muhafaza kısırlık!

    Bu eksikliği kapatmanın yolu da elbette doğadan geçiyor 🙂

  • Kızıl Saçlı İnsanları Tedavi Ederken

    Kızıl Saçlı İnsanları Tedavi Ederken

    Hepimiz, kızıl saçlı insanların özel olduğunu biliriz… Bu kızıl saçlı güzel insanlar daha az sayıdadır, daha nadir görülür. Çoğumuz masraflı kuaför ziyaretleriyle kendi kızıl saçımıza ulaşmaya çalışsak da doğal kızıllar gibi görünmemiz neredeyse imkansızdır.

    Acaba kızıl saçlı insanların diğerlerinden farklı olmasının başlıca nedenleri nelerdir?

    Ameliyat sırasında daha fazla anestezi gerektirirler.

    Herhangi bir anestezi uzmanı, hastaları ameliyat için hazırlamadan önce saç rengine dikkat eder. Bunun nedeni, kızılların ortalama bir kişiden daha fazla anesteziye ihtiyaç duymalarıdır.

    Tüm kızıl saçlı insanlar melanokortin-1 reseptöründe mutasyona uğrar. Konuyla ilgili birçok araştırma yapılmış olsa da, bu reseptörlerle doğan herhangi bir kişi anestezi için her zaman daha fazla doza ihtiyaç duyar.

    Yani saçlarınızı boyayan doğal bir kızılsanız prosedürden önce doktorunuza mutlaka belirtin.

    Onların acı eşiği daha farklıdır.

    Çalışmalar, kızıl insanların vücut ağrılarını esmer ve sarışınlardan farklı algıladıklarını göstermektedir.

    Science Nordic tarafından derlenen araştırmalara göre, kızıllar soğuk havaya ve diş ağrılarına karşı daha hassastır. Bu reaksiyonların genelde önceden belirttiğimiz melancortin-1 reseptörün veya “kızıl saçlı gen” in neden olduğu düşünülmektedir.