Kategori: Kültür Sanat

Önem ve ehemmiyetine binaen ağustos ayında kerim insanların geleneği “Af” başlığıyla okuyucularıyla buluşan İnzar dergisi; İnsanların hakkının peşine ısrarla takılmasının beraberinde bencilliği, soğukluğu ve uzaklaşmayı getirebileceğini, affetmenin ise diğergamlığı, isârı, sıcaklığı, kucaklaşmayı ve yakınlaşmayı barındırdığın hatırlatıyor.

Kültür, sanat, şiir ve edebiyat alanında da yazıların kaleme alındığı dergide; Dr. Abdulkadir Turan: Bereket Vesilesi Af, Abdulkuddüs Yalçın: İyilerin Ahlakı Affetmek, Mehmet Zülküf Yel: İnsanın Zindanı Kibir, Mehmet Ali Gönül: Sahabe Hayatından Tablolar Bera B. Malik El Ensari (Radiyallahu Anh) adıyla birer yazı yazarak dosya konusunu ayetler ve asrısaadetten örneklerle ele aldı. (İLKHA)

Bahçelievler Mahallesi’ndeki yatırımları inceleyerek sorumlulardan bilgi alan Kılınç, “Eski Şire Pazarı yerleşkesine yaptığımız gençlik merkezinde ve gençlik merkezinin yanında hayırsever işadamının yaptırdığı camii inşaat alanında incelemelerde bulunduk. Bu önemli projelerimiz mahalle sakinlerimize ve ilimize hayırlı olsun” şeklinde konuştu. (İLKHA)

HÜDA PAR Diyarbakır İl Başkanı Faruk Dinç’in de katıldığı final müsabakasında birinci olan takıma hediyeleri verilirken kısa bir konuşma yapan Dinç, düzenlenen turnuvadan amaçlarının kardeşlik, dostluğu pekiştirmek olduğunu kaydetti.

Futbol müsabakasına katılan takımları tebrik ederek konuşmasına başlayan Dinç, “Düzenlediğimiz turnuvalar kardeşlik turnuvasıdır. Bu turnuvaları ve müsabakalardaki temel gayemiz; kardeşlerimizin birbirleriyle tanışmaları, dostluk kurmaları, muhabbet geliştirmeleridir. Her ne kadar turnuvayı bir takım kazanmış olsa da ben tüm takımları tebrik ediyorum. Çünkü tüm takımlar kazandı aslında. Dost, kardeş kazandılar. Bu vesileyle saha dışında da bir araya geldiğimiz zaman kardeş olduğumuzu hatırlarız, burada kazandığımız dostluğu pekiştirmiş oluruz.” ifadelerini kullandı.

Turnuvanın adının “Şehid Yasin Börü” olmasına da vurgu yapan Dinç, “Şehid Yasin’in olduğu yerde dostluk, fedakârlık, dayanışma, kardeşlik olacaktır. Şehid Yasin, canını yardımlaşma için vererek tüm dünyaya mesaj vermişti. Turnuvamızın ismi ‘Yasin Börü’ Allah’ın izniyle bu turnuvaya katılan herkesin gönlünde bu bilincin yatacağına inanıyoruz. Rabbim bu turnuvaları hayra vesile kılsın, dostluk ve muhabbetinizi arttırsın inşallah.” dedi.

Bağlar İlçe Başkanlığı tarafından yapılan açıklamada ise şu ifadeler kullanıldı:

“İlçe Gençlik Kolları olarak bu yıl 2’ncisini düzenlediğimiz, toplamda 50 takımın katıldığı ‘Şehid Yasin Börü’ futbol turnuvamızın final maçını oynadık. 1’inci ve 2’nci olan takımlarımıza İl Başkanımız Faruk Dinç ve İlçe Başkanımız Orhan Zeren hediyelerini takdim etti. Daha sonra turnuva ile ilgili kısa bir konuşma yapan Başkanımız Dinç, turnuvanın kardeşliğe ve dayanışmaya vesile olacağını dile getirdi. Programımız hatıra fotoğrafı ve çekilen halay ile son buldu.” (İLKHA)

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesinin, Diyarbakır Müze Müdürlüğü ile birlikte yaptığı çalışma kapsamındaki arkeolojik kazılarda, yapılış şekli ve üzerindeki motiflerden yola çıkarak milattan sonra 330’lu yıllara tarihlenen 1700 yıllık amfora (bir tür testi) gün yüzüne çıkarıldı.

Bölgede ilk kez görüldüğü için önem arz eden sivri dipli amforanın Geç Roma-Erken Bizans Dönemi’ne ait olduğu değerlendiriliyor.

İmar ve Şehircilik Daire Başkanlığı KUDEB Şube Müdürlüğüne bağlı arkeolog Süleyman Karakaş, amforanın bölgeye ticari yollarla geldiğini düşündüklerini söyledi.

5’inci etap sur restorasyon çalışmaları kapsamında 71 ve 72 nolu burçlar arasında kazı çalışmalarının devam ettiğini belirten Karakaş, “Çalışmalarda birden fazla mimari yapıya rastladık. Buradaki asıl amacımız sur duvar izlerini çıkarmaktı ancak yaptığımız kazı çalışmalarında payandalara, kavisli mimari yapılara, mekanlara, döşemelere rastladık.” dedi.

Karakaş, şunları anlattı:

Taş döşemelerin olduğu bölgede kazı yaparken, geç Roma ve Bizans dönemine ait olduğunu düşündüğümüz, bölgemizde daha önce hiç görülmeyen amforaya rastladık. Amfora kelime anlamı olarak çift kulplu testi anlamına gelmektedir. Zeytinyağı, şarap ve benzeri sıvı ürünlerin saklanması, uzun süre korunması amacıyla yapılan bir malzemedir. Bölgemizde ise ticari yollarla geldiğini düşünüyoruz. Kazı çalışmalarımıza titizlikle devam etmekteyiz.

Yaklaşık yüzde 80 bütünlüğünü koruyan eser, Müze Müdürlüğüne teslim edildi. (İLKHA)

Çalışmalarını devam ettiren Adıyaman Umut Kervanı şehirdeki ihtiyaç sahiplerini titizlikle araştırıp bulduktan sonra hayırseverlerin destekleriyle muhtaç ailelerin umudu olmaya devam ediyor.

Yetim, muhtaç ve çalışamayan durumdaki insanlara ulaşmayı hedeflediklerini belirten Adıyaman Umut Kervanı Başkanı Mahmut Yıldırım, başvuruları değerlendirerek ihtiyaç sahiplerini kategorize ettiklerini ve öncelik sırasına göre yardımda bulunduklarını belirtti.

Yıldırım, hayırseverlere teşekkür ederek, “Hayırseverler tarafından verilen gıda kolileri, kesilen adak ve diğer yardımları önceden tespit ettiğimiz muhtaç ailelere ulaştırarak yardımlarımıza devam ediyoruz. Tespit ettiğimiz aileler içerisinde muhacerat hayatı yaşayan ve zor şartlarda geçinmeye çalışan kardeşlerimiz de var. Hayırsever kardeşlerimizin yardımları geldikçe bizler de ihtiyaç sahibi insanlara ulaşmaya devam edeceğiz. Rabbim hayırseverlerin hayırlarını şimdiden kabul etsin inşallah.” ifadelerini kullandı.

Yılda bir defa evlerine Kurban Bayramı’nda et giren insanların, hayırseverler tarafından kesilen adak, akika ve diğer kurbanlarla sevindirilmeye çalışıldığını belirten Yıldırım, “Bizler biliyoruz ki şehrimizde gerçekten birçok neden den dolayı evine bakamayacak durumda olan insanlarımız var. Bu kardeşlerimiz bazen sadece Kurban’da evlerine gelecek olan etleri beklerken kimi zamanda hayırsever vatandaşlarımızın akika ve adakları vesilesiyle evlerine misafir oluyor sevinçlerine ortak oluyoruz.” dedi. (İLKHA)

Son zamanlarda Siirt’te en çok arananlardan birisi de odun ateşinde pişirilen taş fırın ekmeği oluyor.

Tamamen katkısız ve geleneksel yöntemlerle üretilen taş fırın ekmeğini satın almak için uzak yerleşim yerlerinden gelen Siirtli vatandaşların olduğunu dile getiren taş fırın ustası Muzaffer Kılıçaslan, ekmek yetiştiremediğini ifade etti.

Yarım asırdır fırıncılık yapan babasından mesleği devraldığını ve Odun ateşinde pişen ekmeğin hem sağlıklı hem de çok daha lezzetli olduğunu iddia eden Kılıçaslan, Siirt’in en uzak mahallelerinden odun ateşinde pişen ekmeği almak için insanların sıraya girdiğini belirti.

Özellikle Güneydoğu ve Doğu Anadolu Bölgelerinde, taş fırını ustalarının elinden sofralara uzanan ve lezzetiyle sofraların vazgeçilmezi haline gelen pide ekmeği, Siirtliler tarafından yoğun bir ilgi ve rağbet görüyor. Lezzetini odun ateşinden alan pide ekmeğine katkı maddesi olarak sadece su, tuz ve çok az miktarda yağ katılıyor.

Odun ateşinde pişen ekmek doğalgaz ateşi ile pişen ekmekten daha lezzetli

Muzaffer Kılıçaslan

Fırıncılık mesleğini yaklaşık yarım asır fırıncılık yapan babasından devraldığını ve kendisinin de 30 yıldır bu mesleği icra ettiğini dile getiren Kılıçaslan, “Bu mesleği babamdan devraldıktan sonra fırıncılık mesleğini severek yaptım. Allah nasip ederse ben de oğluma devredeceğim, şu an Siirt’te taş fırın ekmeği yapan sayılı fırınlar kaldı. Genelde hepsi doğal gaz ateşinde ekmek pişiriyorlar ama bana göre odun ateşinde pişen ekmek hem daha lezzetli hem de daha sağlıklı oluyor. Bu nedenle insanlar daha fazla rağbet ediyorlar.” ifadelerini kullandı.

Siirt halkı odun ateşinde pişen ekmeği daha fazla tercih ediyor

Şu anda eski Siirt diye tabir edilen yerde odun ateşinde pişirilen ekmek fırınları yer alırken yeni Siirt’te ise doğal gaz ateşinde pişirilen ekmek fırınlarının yer aldığını dile getiren Kılıçaslan, “Odun ateşinde pişen ekmeği almak için Siirt’in dört tarafından gelen insanlar bulunuyor. Siirt halkı bu ekmeği daha fazla tercih ediyor. Şu anda sadece pide ve lavaş ekmeği ve Siirt’e ait yöresel bir ‘bakasmayat’ denilen bir simit türünü çıkarıyorum ama yoğunluktan dolayı yetiştiremediğim için simit yapamıyorum, onu da Allah nasip ederse en kısa zamanda çıkaracağım.” Şeklinde konuştu. (İLKHA)

Kentte, merkez ilçelerle beraber 4 gün boyunca piknik etkinliği düzenleyen HÜDA PAR Gaziantep Kadın Kolları Başkanlığı, çeşitli sosyal aktivitelerin yapıldığı programda, üye ve gönülleriyle bir araya geldi.

Yoğun katılımdan ötürü 4 grup şeklinde düzenlenen etkinlikte, bilgi yarışmalarının yanı sıra seminer, hediyeler ve çeşitli ikramlar yapıldı.

Düzenlenen piknik etkinliğiyle ilgili bir açıklamada bulunan HÜDA PAR Gaziantep Kadın Kolları Başkanı İslim Yeğin, helal dairesinde eğlenmenin keyfe kâfi olduğunu ve bu doğrultuda ki etkinliklerin devam edeceğini belirtti.

İnsanın harama bulaşmadan da eğlenileceğinin mümkün olduğunu belirten Yeğin, “HÜDA PAR Gaziantep Kadın Kolları Başkanlığı olarak bir piknik düzenlemiş bulunmaktayız. Bu piknikte arkadaşlarımızla birebir irtibata girerek onları piknik etkinliğimize davet ettik ve kardeşlerimiz bu programdan çok memnun kaldılar. Katılım çok olduğu için programımızı il ve ilçe teşkilatı olarak 4 gruba ayırdık. Yaptığımız piknikte bilgi yarışması, çeşitli eğlence aktiviteleri yaptılar. Kardeşlerimiz bu gibi etkinliklerin en iyilerine layıklar. Helal dairesi keyfe kafidir. Harama bulaşmaya gerek yoktur. Yeter ki insan harama bulaşmadan eğlenebilsin bu mümkündür.” dedi.

“Gençlik iman üzerine yetişmesi gerekiyor”

Eğlenebilmenin sadece haram yoldan olmadığının altını çizen Şahinbey Kadın Kolları Başkanı Havva Üstündağ ise, gençliğin iman üzerine yetişmesi gerektiğini ve bu doğrultuda çalışılması için herkese çağrıda bulundu.

Her insanın eğlenmeye hakkının olduğunu ve bu eğlenmenin helal dairesi içerisinde olması gerektiğini ifade eden Üstündağ, “Eğlence denilince insanın aklına haram gelmesin. Helal bir şekilde eğlenebilmenin mümkün olduğunu gösterebilmek ve kardeşlerimize farklı bir ortam sağlamak için bu piknik programını düzenlemiş bulunmaktayız. Allah-u Teâlâ insanı yaratırken, eğlenme duygusunu da vermiştir. Bu insanın en tabii hakkıdır. Geçen hafta Gençlik Kolları Başkanlığımız helal dairesi içerisinde bir konser düzenledi. Biz de bu doğrultuda piknik etkinlikleri düzenledik. Bu hafta içerisinde 4 sefer düzenledik. Bu ortam çok güzel ve evlatlarımız ile kardeşlerimiz helal bir şekilde eğlenebiliyorlar. Gençlik iman üzerine yetişmesi gerekiyor. Bunun sadece lafta kalmasını istemiyoruz. Bu konuda kimin elinden ne gelirse yapmasını ümit ediyoruz.” şeklinde konuştu. (İLKHA)