Kategori: Kültür Sanat

Gölbaşı İlçe Jandarma Karakol Komutanlığı’nın yaptığı kaçak kazı bildirimi üzerine Adıyaman Müze Müdürlüğü yetkileri söz konusu alanda gerekli incelemelerde bulundu.

Yetkililer tarafından yapılan inceleme sorası ortaya çıkan tek oda halindeki mezar yapısının Roma dönemine ait olduğu tespit edildi.

Tek oda halinde düzenlendiği ve batı kısmında bir adet mezar yatağının bulunduğu mezar alanında 27 insan iskeleti ortaya çıktı. Mezar odasında gerçekleştirilen incelemelerde bu kadar yoğun gömü türüne çok az rastlandığı belirtildi.

 Kültür varlığı olarak 3 adet sağlam durumda ağırşak ve kırılmış durumda gözyaşı şişelerine rastlandığı ifade edildi. Kazı yapılan alanla ilgili elde edilen bulgular ve ortaya çıkan iskeletler müze müdürlüğü tarafından envanter kaydı yapılarak muhafaza edildi. (İLKHA)

Her yaştan vatandaşın katılımıyla gerçekleşen etkinlikte, cemaatle kılınan namaz akabinde İslam tarihi ve güncel konularda sorulan sorularla düzenlenen bilgi yarışması, yüzme ve sohbet eşliğinde hoş vakit geçirildi.

Onlarca kişinin katılımıyla gerçekleştirilen etkinlikte hedeflenen amaç; dinçleşmeyle birlikte gittikçe kaybolmaya yüz tutan dostlukların canlı tutulması ve yıl boyunca yapılan hayır faaliyetlerinde gönüllü olarak çalışan hayırseverlerin bir arada vakit geçirmesi oldu.

Yenilen yemeklerin ardından bir araya gelen vatandaşlara yönelik Asr Suresinin anlam ve tefsirini yapan Umut Kervanı gönüllüsü Lütfü Biçer, insanların kendilerini ahirete hazırlaması ve oradaki nimetlerden faydalanması için çalışması gerektiğini kaydetti.

İnsanın gençliğin kıymetini bilmediğini belirten Biçer, “Her gün insan için yenileniyor ve bir daha gençliğin geri gelmesi imkanı sana sağlanmıyor. Var mı gençliğini geri getirebilen insan? Yok. Öldükten sonra dünyaya dönen gördünüz mü? Oraya giden geri gelmiyor, o zaman defteri hayra çevirmeliyiz. Allah Azze ve Celle yemin ediyor ömrümüz üzerine. ‘Sonra hepiniz zarardasınız.’ diyor. Yok mu bundan bir kurtuluş yolu. Her gün ömrümüzden gidiyor, her gün zarar ediyoruz. Bizler İslami çalışmalarda en önde olarak hayatımıza bereket katmalı ve ömrümüzü bu yolda tüketmeliyiz.” dedi.

Adıyaman Umut Kervanı Başkanı Mahmut Yıldırım ise, “Geleneksel hale gelen bu pikniklerdeki amacımız, kaybolmaya yüz tutan dostlukların canlı kalması ve helal dairede üye ve gönüllülerimizle birlikte eğlenmektir. Umut Kervanı bünyesinde yıl boyunca çalışmalarımıza sadece Allah rızası için destek veren bu kardeşlerimizle bir araya gelmek bizler için maddenin hâkim olmaya başladığı bir zamanda birbirlerini Allah için seven insanlar zümresine dâhil edeceği düşüncesine sahibiz. Rabbimiz bizleri kendi rızası dışına çıkmaktan muhafaza eylesin.” ifadelerini kulandı. (İLKHA)

Özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yüzyıllardır devam eden şehriye yapımı geleneği, hanelerin önemli erzakları arasında yer alıyor.

Uzun yıllardan beri yapımı devam eden şehriye, doğal yollarla yapılıp birçok çeşitle; bulgur, pirinç, tatlı ve başka yemeklere de katılıp sofralarda tüketiliyor.

Şehriye mesleğine yıllarını veren Şehriye Ustası Abdullatif Özmen, şehriye yemeğinin yapılışı ve geleneğiyle ilgili hususlara değinen Özmen, “Şehriye işini yapıyoruz burada. Un ile sıcak su getirip biz yoğuruyoruz. Şehriyeyi makineyle kesip sonra şehriye kuruduktan sonra ateş kazana yerleştirip kavuruyoruz.” ifadelerini kullandı.

Şehriye Ustası Abdullatif Özmen

Bu mesleğe rağbetin olduğunu ve herkes tarafından tercih edildiğine de değinen Özmen, “Yoğunluk olarak herkes bu işi yaptırmak istiyor. Bu meslekte takriben 10 yılım oldu, Elhamdülillah iyi gidiyor. Bu mesleği öğrenmek isteyenler içindi yoğunluk var. Bu lezzet çok güzel oluyor. Özellikle büyükler şehriye yemeğini seviyorlar.” şeklinde konuştu.

Şehriye yemeğinin yapım aşamasını anlatan Özmen, “şehriye; pirinç, bulgur ve birçok yemeğe katılarak yeniliyor. Yaptığımız bu lezzetten herkes memnun kalıyor. Şehriyeyi makine çıkardıktan sonra iplere asıp güneşte 2-3 saat bekletiliyoruz. 2-3 saat kuruduktan sonra ateş kazana koyup kavuruyoruz. Ateşe odun ve kâğıt atılarak ateşi harmanlıyoruz. Kavurduktan en son aşama olarak bulguru getirip şehriyeyle beraber karıştırılır. Bazıları pirinç pilavıyla beraber de şehriyeyi katar.” ifadelerini sıraladı.

Bu mesleğin ileriki nesillere aktarılması gerektiğine vurgu yapan Özmen, “Bu mesleğin devam etmesini istiyorum çünkü şehriye yemeği hem doğaldır hem de şifa verir. Bu gelenek çok eskilere dayanarak bu zamana kadar gelmiş.” dedi. (İLKHA)

Mahmut El Ensari, Abuzer el Gıffari, Gazgan Dede, Cendere, Kızılin ve diğer bazı mesire alanlarına serinlemek ve piknik yapmak amacıyla giden vatandaşlar, piknik yaptıktan sonra atık malzemeleri olduğu yerde bırakarak çevre ve görüntü kirliliğine neden oluyor.

Mesire alanlarının durumundan şikâyet eden vatandaşlardan Hayrettin Çetiz, Müslüman bir toplumda temizliğe gereği gibi ehemmiyet verilmemesinin kabul edilemeyeceğini belirtti.

Çetiz, “Adıyaman’da mesire alanları çoktur ama bunların bakımı ve temizliği gereğince yapılmamaktadır. Şu an tarihi Cendere Köprüsü’nün olduğu alandayız. Çevreye baktığımız zaman çöp ve kirden geçilmiyor. Mesire alanların bu şekilde kirli olmasının nedeni hem piknik yapmak için gelen vatandaşların hassas davranmaması hem de yetkililerin gereği kadar ilgi göstermemesi bu alanların kirli olmasına neden oluyor. Bizden öncekiler bu alanları bizlere miras bıraktığı gibi bizlerin de en güzel şekilde gelecek nesillere bu alanları miras bırakmamız gerekiyor. Bundan dolayı buraların değerini bilip ona göre hareket etmeliyiz.” ifadelerini kullandı.

“Bizim inancımıza göre temizlik imandandır”

Mesire alanına piknik yapmak için geldiklerini ancak çevrenin kirli olmasından rahatsız olduklarını dile getiren Ali Bakır, “Bu konu sadece yetkililerle alakalı bir durum değildir. Müslüman bir toplumda Müslümanların özellikle temizliği elden bırakmaması gerekir. Bizim inancımıza göre temizlik imandandır. Çevre şu an çöplerle çok kötü bir durumdadır. Çevreye atılan pet şişe ve diğer atıklar mesire alanlarının son derece kirli olmasına neden oluyor. Bu konuda yetkililerin gereğini yapması kadar vatandaşların da çevreyi temiz tutması noktasında son derece duyarlı olması gerekiyor. Şu an hoş olmayan bir görüntü var. Bu görüntü insanlara yakışmayan bir durumdur. Bundan dolayı daha hassas davranılması gerekiyor.” dedi.

Piknik alanlarının temiz olmayışından yakınan Kadri Aslan isimli vatandaş ise, “Bu alanı ben çok güzel gördüm fakat temizlik noktasında vatandaşların daha duyarlı olması lazımdır. Çöplerin etrafa gelişi güzel atılmasından dolayı her taraf pislik içindedir. Böyle güzel bir alana yönelik yetkililerin de gerekli tedbiri alarak bu alanları atıl bırakmaması gerekiyor. Müslüman bir toplumun temizlik konusunda daha hassas davranarak çevreyi temiz tutması gerekiyor.” şeklinde konuştu. (İLKHA)