Türkiye’de “Pıtırcık” adıyla çevrilen Le Petit Nicolas serisinin arkasındaki isim olan ve Fransa’nın en çok satan yazarlarından Jean-Jacques Sempe, 89 yaşında gözlerini hayata kapattı.
Dünya çapında 15 milyondan fazla okunan Sempe’nin hayatını kaybettiğini arkadaşı Marc Lecarpentier sevenlerine duyurdu. Lecarpentier, “Çizer Jean-Jacques Sempe, perşembe akşamı 89 yaşında huzur içinde yaşamını yitirdi. Yazlık evinde yanında eşi ve yakın arkadaşları varken yaşamını yitirdi” ifadelerini kullandı.
Sempe’nin çizimleri 45 ülkede 15 milyondan fazla kişiye ulaşmıştı. Eserleri film ve çizgi filmlere konu olmuştu.
Koruyucu ailelerde zorlu koşullarda bir çocukluk geçiren Sempe 2018 yılında verdiği demeçte “Pıtırcık serisi çocukken yaşadığım zorlukları hatırlatırken her şeyin iyi sonuçlanacağını gösteriyor” demişti.
Tarihi yaklaşık 700 yıl öncesine dayanan, orijinal özelliklerini kaybetmeden günümüze kadar gelen ve son yıllarda tasarlanan yeni model ve çeşitli renklerle büyük bir ilgi görmeye başlayan Gaziantep’in yöresel el dikimi deri ayakkabısı yemeni, ayak sağlığı açısından pek çok faydası olduğundan dolayı sıcak havalarda yoğun ilgi görüyor.
Tamamen doğal malzemelerden yapılması nedeniyle nasır, ayak kokusu ve diğer hastalıklara neden olmayan yemeni ayakkabılara sıcakların artmasıyla ilgi arttı.
El emeği, göz nuruyla değişik renk ve modellerde yaptıkları yemenilerle mesleklerini ayakta tutmaya çalışan yemeni ustalarının yeni modelleri hem yurt içinde hem de yurt dışında çok sayıda insanın yemeniye olan ilgisini arttırdı.
Günümüz ustalarının yaptıkları yeni modeller ve birçok renkle günümüze uygun hale getirilen, Avrupa ülkeleri başta olmak üzere dünyanın birçok ülkesine ihraç edilen yemeni ayakkabılar ve diğer ürünler, ayağı serin tutması nedeniyle daha çok yaz aylarında tercih ediliyor.
Sığır ve manda derisinden üretilen, çeşitli renk ve modelleri ile dikkat çeken yemeni, turizmin önemli merkezlerinden olan Gaziantep’in kültürel değerleri arasında yer alan ve usta ellerde bazen günlerce süren üretimin ardından şekilleniyor.
Daha çok Gaziantep, Şanlıurfa, Kilis, Hatay, Adıyaman ve Kahramanmaraş gibi bazı bölge illerinde üretilen yemeni ayakkabılar, meşakkatli pek çok işlemin ardından ilgi gösteren müşterilere ulaştırılıyor.
Yemeninin yaklaşık 700 yıllık bir tarihinin oluğunu belirten Fırat Dikilitaş, ilk yemeninin Yemen’de yapıldığı bilgisini vererek sıcak günlerde giyilen yemeninin ayakta ter ve koku yapmadığı için halk tarafından büyük bir ilgili gördüğünü söyledi.
Dikilitaş, “Yemeninin yaklaşık 700 yıllık bir tarihi vardır. Yemeni ilk Yemen’de yapıldı. Daha sonra Halep’te ondan sonra da Türkiye’de yapılmaya başlandı. Günümüzde Türkiye’nin çeşitli illerinde yapılıyor. Zor bir meslek olmasına rağmen yöresel olduğu için zevkle yapıyoruz.” dedi.
Yemenin üretiminde kullanılan derinin gözeneklerinin sürekli açık olduğu için ayağın terlemediğini belirten Dikilitaş şunları söyledi:
Yaz aylarının gelmesiyle yemeniye rağbet çoğaldı. Sıcak havada yemeni giyildiği zaman serin tutuyor ve terletmiyor. Deri gözenekleri sürekli açık olduğu için ayak sürekli nefes alır ve bundan dolayı ayakta koku da yapmaz. Yemeni ince deri olduğu için kışın giyilecek bir ürün değildir. Deri suyu sevmez ve derinin düşmanıdır. Bu yüzden yemenilere yazın daha çok rağbet var.
“Ürettiğimiz yemenileri Avrupa’nın birçok yerine gönderiyoruz”
Ürettikleri yemenileri Avrupa’nın birçok yerine gönderdiklerini belirten Dikilitaş, “Gaziantep’in yerli halkı yemenileri kına gecesinde ve düğünlerde giymek için tercih ediyorlar. Ama yemeniyi bilen birçok vatandaş günlük giyim için de alıyorlar. Bunun yanında yerli ve yabancı turistler de yemeniyi tercih ediyorlar. Burada ürettiğimiz yemenileri Avrupa’nın birçok yerine gönderiyoruz.” diye konuştu.
“Yemeni ayakta koku ve ter yapmaz”
Yemeni ustası Mehmet Faruk Cesur
Yöresel yemeninin tamamen deri ve doğal olduğunu belirten Mehmet Faruk Cesur ise, “Yemeninin hepsi doğal ve deri olduğu için yazın çok rağbet görüyor. Yemeni ayakta koku ve ter yapmaz. Giyilmesi de çok rahattır. Yemeninin üretiminde kullanılan deri ayağı serin tutuyor ve terlemesini engelliyor. Dedelerimizin ve atalarımızın giydiği bir üründür.” dedi.
“Yemeniyi bilen vatandaşlardan yaz aylarında daha çok rağbet var”
Türkiye’nin her ilinden ve turistlerden çok rağbet gördüğünü ifade eden Cesur, “Yurtdışından da yemeniye çok rağbet vardır. Bugün bir ayakkabı almak istersen, fiyatı en az 400 TL’dir. Ama yemeni 250 TL’dir. Bundan dolayı fiyatı da uygundur. Yaz aylarında yemeniyi bilen vatandaşlar daha çok rağbet gösteriyorlar.” şeklinde konuştu.
Yemenin ayakta mantar, koku ve ter yapmadığını belirten Ramazan Atılgan ise, yaz aylarının gelmesiyle rağbetin çoğaldığını belirterek, yemeninin üretiminde bin bir emek harcandığını söyledi. (İLKHA)
Disney Plus, ABD’de abonelik ücretlerine zam yapıldığını açıkladı. Reklamsız Disney Plus abonelik fiyatı 7,99 dolardan 10,99 dolara çıktı. Reklamlı olarak açılan yeni kategoride abonelik fiyatı ise 7,99 dolar olarak belirlendi.
Reklam destekli aboneliğin Disney Plus Basic; reklamsız abonelik planının ise Disney Plus Premium olarak kaydedileceği ifade edildi. Disney Plus Basic fiyatı 7,99 dolardan sunulmaya devam edecek, Disney Plus Premium ise 3 dolar arttı.
Haziran ayında erişime açılan Disney Plus’ın Türkiye fiyatı ise 34,99 lira. ABD’de alınan kararın Türkiye’yi etkileyip etkilemeyeceğine dair enüz bir açıklama yapılmadı.
Diyarbakır merkez Kayapınar ilçesi 15 Temmuz Şehitler Parkında düzenlenen etkinlik, Hafız Ömer Akgül’ün Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı.
Sunuculuğunu Fatih Taş’ın yaptığı programda katılımcılara hitapta bulunan İTTİHADUL ULEMA Üyesi Molla Recai Güler, Kerbela olayını anlatarak yaşanan bu hadiseden alınması gereken derslere vurgu yaptı.
Molla Recai Güler
Aşura günü Hazreti Musa kavmini Firavunun zulmünden kurtarması misali birçok olayın gerçekleştiğini belirten Güler, ancak aşura günü yaşanan hadise karşısında diğer gelişen olaylar sönük kaldığını söyledi. Peygamber Efendimiz Sallallahu Aleyhi vesellemin ehli beytinin hem Allah’ın hem de Peygamberin yanında değerli olduğunun altını çizen Güler, “Efendimiz bir hadisi şeriflerinde ‘sizlere 2 şey bırakıyorum. Bunlardan biri Kur’an-ı Kerim, diğeri ehli beytimdir. Ehli Beytimin yolunu takip edin.’ buyurmuştur. Peygamberimiz bunu dile getirdikten sonra sahabiler ehli beyte büyük önem vermeye başladı.” dedi.
“Hazreti Hüseyin şehadetiyle, şehid edilse dahi zalime biat edilmeyeceğini öğretti”
Hazreti Hüseyin’in şehadetiyle ve zalimin karşısındaki kıyamıyla kıyamet gününe kadar ümmete öncülük ettiğini söyleyen Güler, “Zulüm altında olan insanlara ilham kaynağı olmuştur. Nitekim günümüzde dahi zulümle karşı karşıya gelen Müslüman Hazreti Hüseyni kendine örnek almaktadır. Aşura günü denildiği zaman tüm ümmeti büyük bir hüzün kaplamaktadır. Nitekim Hazreti Hüseyin Allah’ın hükümlerini hâkim kılmak uğruna yezidin tutumundan Medine’den ayrılıp Mekke’ye, oradan da Kufe’ye gitti.” ifadelerini kullandı.
Güler, “Kufe öyle bir şehirdi ki kendisine 18 bin tane mektup yazarak kendilerini yezidin baskılarından kurtarıp hilafeti kurmalarını istemişlerdi. Hazreti Hüseyin’e karşı yezidin gönderdiği insanlıktan nasibini almamış askerler, Kerbela Çölünde yolunu kesmiş Hazreti Hüseyin’in Fırat Nehrinden bir tas su içmesine izin vermemişti. Yezidin yönetimini tanıması halinde serbest bırakılacağı teklifine karşı Hazreti Hüseyin, Allah’ın şeriatı karşısında onun hükümdarlığını tanımayı reddetmişti. Burada, Peygamber torununun zalime boyun eğmeyeceğini, velev ki ailesiyle beraber 70 yareni şehid edilse dahi zalime biat edilmeyeceğini öğretti.” şeklinde konuştu.
“Bugün Hüseyin’in varisleri yezidlerin temsilcileri olan siyonistlere boyun eğmemektedir”
Zaman değişse de zulmün devam ettiğine vurgu yapan Güler, “Bugünkü zalimlerin isimleri yezid olmayabilir veya günümüz mustazafların ismi Hüseyin olmayabilir ama biz biliyoruz ki Suriye’de, Arakan’da, Filistin’de halkın üzerine ateş yağdırılırken onlardan kimileri uzuvların kaybetti, yandı veya şehid oldu. Fakat hiçbir zaman yezidlere boyun eğmediler. Bin 300 yıl önce zalime Hazreti Hüseyin’in zalime baş eğmediği gibi bugünde varisleri aynı şekilde yezidlerin temsilcileri olan siyonistlere boyun eğmemektedirler.” diye belirtti.
Hazreti Hüseyin erkeklere örnek olduğu gibi Hazreti Zeynep’inde bayanlara birer numune-i misal olduğunun altını çizen Güler, konuşmasın şöyle sürdürdü:
Kerbela’da hazreti Hüseyin’in başı kesildiğinde Hazreti Zeynep teslimiyet göstermemiş, boyun eğmemiştir. İmam Hüseyin’in çocukları büyüyüp ceddinin davasını sürdürürken onlarda şehid edilmiş, cesetlerine dahi tahammül edilmeyerek ateşe verilerek yakılmıştı. Nitekim bu asrın zalimleri de birkaç yıl önce memleketimizde Hazreti Hüseyin’in yolundan gidenler yezidin temsilcileri tarafından öldürülmüş, başları ezilmiş ve bedenleri ateşe verilerek yakılmıştı.
Molla Güler’in konuşmasının ardından Özlem Ajans ilahi ses sanatçıları tarafından Hazreti Hüseyin’e ithafen hazırlanan ezgiler seslendirildi.
Dr. Sertaç Tekdal
Günün anlam ve önemine ilişkin konuşma yapan Dr. Sertaç Tekdal, şehadetin önemine dikkat çekti.
Program, Molla Güler’in yaptığı dua ile sona erdi. (İLKHA)
Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed’in torunu Hazreti Hüseyin ve 72 kişinin şehit düştüğü ‘Kerbela olayı’, İslam dünyasında asırlardır yâd ediliyor.
Bu yıl 1383’üncü yıl dönümü idrak edilen ‘Kerbela olayı’nı anma etkinlikleri kapsamında, Van Peygamber Sevdalıları Derneği konferans salonunda etkinlik düzenlendi.
Programa konuşmacı olarak katılan Eğitimci Ahmet Çevik, Hazreti Hüseyin ve Ehli Beytin Kerbela’da şehit ediliş sürecini anlatarak, Kerbela’dan çıkarılacak binlerce dersin olduğuna dikkat çekti.
Kerbela olayından çıkarılacak ana esaslara değinen Çevik, “Müslümanlar imameti(istişare) bırakıp, saltanata ses çıkarmadılar. Hilafet saltanata dönüşünce bu durum Müslümanların başına bela açtı ve hala açmaya devam ediyor. İlim değil cehalet her yeri kapladı. Hiç kimse Abdullah Bin Sebe’ye, ‘sen kimsin? Senden daha yeni Müslüman olmuşsun. Muhacirler, Ensarlar ve Kur’an’dan daha iyi anlayanlar var’ demediler. Cehaletlerine gömülüp gittiler. Büyük İslam davasını çabuk unuttular. Çekilen eziyetleri, acıları hatırlamadılar. Onun için Peygamber çocuğunu kıydılar. Ahiret değil dünyanın peşinden koşanlar rezil oldular. Abdullah Bin Saad Hazreti Hüseyin’den sonra 6 yıl yaşayabildi. Hazreti Hüseyin şehit olduktan sonra gece rüyasına, gündüz hayaline girdi. Ona bir vicdan azabı oldu. Allah’ın şeriatını ayaklar altına alıp makamı seçenler kaybedeceklerdir. Yüzleri kara olacaktır.” dedi.
Yeryüzünde gerçekleştirilen kıyamların ilham kaynağının Kerbala olduğunun altını çizen Çevik, “Hamiyet değil taassup. İslam’ın büyük bir hamiyeti, şerefi vardır. Hazreti Hüseyin İslam’ın büyük şerefi için şehit oldu. Eğer Hazreti Hüseyin Kerbela’da şehit olmayıp geri dönüp, ya da Yezid’e biad etmiş olsaydı, kıyam ruhu bitecek belki dinimiz bize ulaşmayacaktı. Eğer Hazreti Zeynep onunla beraber Kerbala’ya gitmemiş olsaydı, bugün Kerbelayı bilemeyecektik. Kerbela ruhu bugün hepimizin ilham kaynağıdır. Biz de Hüseyinlerimizi kurban ettik. Bugün yeryüzünde nerede bir kıyam varsa ilham kaynağı mutlaka Kerbela’dır.” ifadelerini kullandı.
Program, sinevizyon gösteriminin ardından sona erdi. (İLKHA)
Netflix ilgi çeken yerli yapımları izleyicilere sunmaya devam ediyor. Netflix’in son bombası olan ve Kemal Varol’un aynı adlı eserinden uyarlanan Âşıklar Bayramı’nın fragmanı bugün yayınlandı. Başrollerinde Kıvanç Tatlıtuğ ve Settar Tanrıöğen’in paylaştığı film, 2 Eylül’de izleyicilerin beğenisine sunulacak.
Beklenen filmin haberi Netflix’in sosyal medya hesabı üzerinden “Baba dediğin zaten yarım kalmış bir kelimedir. Babalar hep yarım kalır. #ÂşıklarBayramı 2 Eylül’de sadece Netflix’te” ifadeleriyle paylaşıldı.
Avukat Yusuf (Kıvanç Tatlıtuğ) ile saz âşığı babası Heves Ali (Settar Tanrıöğen)’nin yolu, 25 yıllık ayrılıktan sonra çıktıkları uzun ve belki de son yolculukta kesişir. Kemal Varol’un ödüllü kitabı Âşıklar Bayramı’ndan uyarlanan, senaristliğini ve yönetmenliğini Özcan Alper’in üstlendiği filmde, baba ve oğul bir yandan geçmişleriyle diğer yandan gelecekleriyle olan sorunlarını çözmeye çalışırlar. Yapımcılığını OGM Pictures’ın üstlendiği Âşıklar Bayramı, bağışlamak ve affedilmek, hayata yeniden tutunmak için çıkılan bu dokunaklı yolda, aynı zamanda insanın pişmanlıklarla örülmüş ruhuna bir yolculuktur.
AŞIKLAR BAYRAMI OYUNCU KADROSU
Filmin senaristliğini ve yönetmenliğini, Sonbahar ve Rüzgarın Hatıraları gibi filmlerden tanınan Özcan Alper üstlenirken başrolleri Kıvanç Tatlıtuğ ve Settar Tanrıöğen paylaşıyor. Yasemin Allen ve Burcu Cavrar gibi sevilen oyuncularda yapımda bulunuyor.
Aram Tigran 1934, Kamışlı doğumlu Ermeni bestecidir.
Ailesi Ermeni olayları esnasında Diyarbakır’dan Suriye’nin Kamışlı şehrine göç etti. Tigran, dokuz yaşındayken müziğe ilgi duymaya ve ud çalmaya başladı. 20 yaşına geldiğinde Kürtçe, Ermenice ve Arapça şarkılar söylüyordu. Kürtçe söyleyen şarkıcı ve müzisyenler içinde en iyiler arasında kabul ediliyordu.
Tigran, yaşamı süresince 11 albüm çıkardı. Aram, 230’u Kurmancî, 150’si Arapça, 10’u Süryanice, 8’i Yunanca olmak üzere çok sayıda şarkı söyledi. 2009 Nevruz kutlamaları amacıyla geldiği Diyarbakır’da hastalandı, sanatçıya sevk edildiği hastanede anjiyo gerçekleştirilmişti. 6 Ağustos 2009 tarihinde Yunanistan’da tedavi altında olduğu hastanede beyin ölümü oldu ve 8 Ağustos 2009 tarihinde hayatını kaybetti. Vasiyeti Diyarbakır’da toprağa verilmektei ancak Türkiye vatandaşı olmadığından isteği Türkiye tarafından kabul edilmedi ve Brüksel’de defnedildi.
Nejat işler, Rıza Kocaoğlu, Merve Dizdar gibi birbirinden ünlü isimler bu filmde! Tamirhane filmi dev oyuncu kadrosu, konusu ve vizyon tarihi ile merak konusu oldu. Yönetmenliğini Erkan Kolçak Köstendil’in üstlendiği Tamirhane filminden ilk görüntüler az önce paylaşıldı. İşte, ilk kareler…
İŞTE, TAMİRHANE FİLMİNDEN İLK GÖRÜNTÜLER…
Nejat İşler filmleri sinema severler tarafından her zaman büyük bir heyecanla bekleniyor. Ünlü oyuncuya Tamirhane adlı kara komedi, aksiyon filminde birbirinden başarılı oyuncular da eşlik ediyor. Film setinden ilk görüntüler bugün geldi…
TAMİRHANE KONUSU NE, OYUNCULARI KİMLER?
Yılmaz ve Müjdat, yetiştirme yurdunda büyüyen iki yakın arkadaştır. Onlara manevi babaları Bülent ve Erkan’dan ‘boya ve kaporta dükkanı’ miras kalır. Bir gece huysuz bir ihtiyarın arabasını bırakmak için yola çıkan bu ikilinin yolu, hiç bilmedikleri bir yere çıkacaktır. İhtiyarın cesedini yakıt tankına koyan Müjdat ve Yılmaz, hiçbir şey olmamış gibi araba boyamaya devam eder. Cesedin bulunduğu yerden aldıkları boya ile arabaların harika görünmeye başladığını fark ederler.
Tamirhane oyuncuları arasında Nejat işler, Rıza Kocaoğlu, Erkan Kolçak Köstendil, Merve Dizdar, Bülent Şakrak, Ali Seçkiner Alıcı, Gökhan Kıraç, Engin Hepileri, Yaren Alaca ve Erkan Can yer alıyor.
Kara mizah temalı Tamirhane filmini ünlü oyuncu Erkan Kolçak Köstendil yönetiyor. Aynı zamanda kendisi de filmde oynuyor. Bülent Şakrak da hem oyuncu, hem de senarist olarak ekipte yer alıyor. Komedisi ve aksiyonu bol olan Tamirhane’nin vizyon tarihi henüz belli değil.
Nejat işler, Rıza Kocaoğlu, Merve Dizdar gibi birbirinden ünlü isimler bu filmde! Tamirhane filmi dev oyuncu kadrosu, konusu ve vizyon tarihi ile merak konusu oldu. Yönetmenliğini Erkan Kolçak Köstendil’in üstlendiği Tamirhane filminden ilk görüntüler az önce paylaşıldı. İşte, ilk kareler…
İŞTE, TAMİRHANE FİLMİNDEN İLK GÖRÜNTÜLER…
Nejat İşler filmleri sinema severler tarafından her zaman büyük bir heyecanla bekleniyor. Ünlü oyuncuya Tamirhane adlı kara komedi, aksiyon filminde birbirinden başarılı oyuncular da eşlik ediyor. Film setinden ilk görüntüler bugün geldi…
TAMİRHANE KONUSU NE, OYUNCULARI KİMLER?
Yılmaz ve Müjdat, yetiştirme yurdunda büyüyen iki yakın arkadaştır. Onlara manevi babaları Bülent ve Erkan’dan ‘boya ve kaporta dükkanı’ miras kalır. Bir gece huysuz bir ihtiyarın arabasını bırakmak için yola çıkan bu ikilinin yolu, hiç bilmedikleri bir yere çıkacaktır. İhtiyarın cesedini yakıt tankına koyan Müjdat ve Yılmaz, hiçbir şey olmamış gibi araba boyamaya devam eder. Cesedin bulunduğu yerden aldıkları boya ile arabaların harika görünmeye başladığını fark ederler.
Tamirhane oyuncuları arasında Nejat işler, Rıza Kocaoğlu, Erkan Kolçak Köstendil, Merve Dizdar, Bülent Şakrak, Ali Seçkiner Alıcı, Gökhan Kıraç, Engin Hepileri, Yaren Alaca ve Erkan Can yer alıyor.
Kara mizah temalı Tamirhane filmini ünlü oyuncu Erkan Kolçak Köstendil yönetiyor. Aynı zamanda kendisi de filmde oynuyor. Bülent Şakrak da hem oyuncu, hem de senarist olarak ekipte yer alıyor. Komedisi ve aksiyonu bol olan Tamirhane’nin vizyon tarihi henüz belli değil.
Nejat işler, Rıza Kocaoğlu, Merve Dizdar gibi birbirinden ünlü isimler bu filmde! Tamirhane filmi dev oyuncu kadrosu, konusu ve vizyon tarihi ile merak konusu oldu. Yönetmenliğini Erkan Kolçak Köstendil’in üstlendiği Tamirhane filminden ilk görüntüler az önce paylaşıldı. İşte, ilk kareler…
İŞTE, TAMİRHANE FİLMİNDEN İLK GÖRÜNTÜLER…
Nejat İşler filmleri sinema severler tarafından her zaman büyük bir heyecanla bekleniyor. Ünlü oyuncuya Tamirhane adlı kara komedi, aksiyon filminde birbirinden başarılı oyuncular da eşlik ediyor. Film setinden ilk görüntüler bugün geldi…
TAMİRHANE KONUSU NE, OYUNCULARI KİMLER?
Yılmaz ve Müjdat, yetiştirme yurdunda büyüyen iki yakın arkadaştır. Onlara manevi babaları Bülent ve Erkan’dan ‘boya ve kaporta dükkanı’ miras kalır. Bir gece huysuz bir ihtiyarın arabasını bırakmak için yola çıkan bu ikilinin yolu, hiç bilmedikleri bir yere çıkacaktır. İhtiyarın cesedini yakıt tankına koyan Müjdat ve Yılmaz, hiçbir şey olmamış gibi araba boyamaya devam eder. Cesedin bulunduğu yerden aldıkları boya ile arabaların harika görünmeye başladığını fark ederler.
Tamirhane oyuncuları arasında Nejat işler, Rıza Kocaoğlu, Erkan Kolçak Köstendil, Merve Dizdar, Bülent Şakrak, Ali Seçkiner Alıcı, Gökhan Kıraç, Engin Hepileri, Yaren Alaca ve Erkan Can yer alıyor.
Kara mizah temalı Tamirhane filmini ünlü oyuncu Erkan Kolçak Köstendil yönetiyor. Aynı zamanda kendisi de filmde oynuyor. Bülent Şakrak da hem oyuncu, hem de senarist olarak ekipte yer alıyor. Komedisi ve aksiyonu bol olan Tamirhane’nin vizyon tarihi henüz belli değil.
Nejat işler, Rıza Kocaoğlu, Merve Dizdar gibi birbirinden ünlü isimler bu filmde! Tamirhane filmi dev oyuncu kadrosu, konusu ve vizyon tarihi ile merak konusu oldu. Yönetmenliğini Erkan Kolçak Köstendil’in üstlendiği Tamirhane filminden ilk görüntüler az önce paylaşıldı. İşte, ilk kareler…
İŞTE, TAMİRHANE FİLMİNDEN İLK GÖRÜNTÜLER…
Nejat İşler filmleri sinema severler tarafından her zaman büyük bir heyecanla bekleniyor. Ünlü oyuncuya Tamirhane adlı kara komedi, aksiyon filminde birbirinden başarılı oyuncular da eşlik ediyor. Film setinden ilk görüntüler bugün geldi…
TAMİRHANE KONUSU NE, OYUNCULARI KİMLER?
Yılmaz ve Müjdat, yetiştirme yurdunda büyüyen iki yakın arkadaştır. Onlara manevi babaları Bülent ve Erkan’dan ‘boya ve kaporta dükkanı’ miras kalır. Bir gece huysuz bir ihtiyarın arabasını bırakmak için yola çıkan bu ikilinin yolu, hiç bilmedikleri bir yere çıkacaktır. İhtiyarın cesedini yakıt tankına koyan Müjdat ve Yılmaz, hiçbir şey olmamış gibi araba boyamaya devam eder. Cesedin bulunduğu yerden aldıkları boya ile arabaların harika görünmeye başladığını fark ederler.
Tamirhane oyuncuları arasında Nejat işler, Rıza Kocaoğlu, Erkan Kolçak Köstendil, Merve Dizdar, Bülent Şakrak, Ali Seçkiner Alıcı, Gökhan Kıraç, Engin Hepileri, Yaren Alaca ve Erkan Can yer alıyor.
Kara mizah temalı Tamirhane filmini ünlü oyuncu Erkan Kolçak Köstendil yönetiyor. Aynı zamanda kendisi de filmde oynuyor. Bülent Şakrak da hem oyuncu, hem de senarist olarak ekipte yer alıyor. Komedisi ve aksiyonu bol olan Tamirhane’nin vizyon tarihi henüz belli değil.
İstanbul Arnavutköy’de “Hazreti Hüseyin’i Anlamak ve Davasını Kuşanmak” adıyla bir program düzenlendi.
Peygamber Sevdalıları Vakfı tarafından Avlu 34 AVM Kültür Merkezi’nde çok sayıda vatandaşın katılımıyla düzenlenen programda özlem ajans sanatçıları ve Filistinli sanatçı Ebu Ratıb ezgilerini seslendirdi.
Sinevizyon gösteriminin de yapıldığı programda bir konuşma yapan Araştırmacı-Yazar Cemal Çınar, Aşura’nın tarih boyunca birçok peygamberin zorluklardan kurtulduğu zamanlara tanıklık ettiğini ancak Kerbela olayında Hazreti Hüseyin’in şehadetine tanıklık ettiğini, bunun da aslında ümmet için önemli mesajlar barındırdığını söyledi.
“Tarihte zulmedenler pişman oldu ama Yasinleri katledenler pişman olmadı”
6-8 Ekim’de yaşananları hatırlatarak Hazreti Hüseyin’in şehadetiyle benzer yönlerini anlatan Çınar, “Bilmem Aytaç Baran’ı anlatsam anlaşılır mı? 150-200 insan bir insanın üzerine çullanacak ve bunu bir kavmin hakkını elde etmek için Yasin Börü’yü katletmeleri aklen tarifi mümkün değildir. Bunu yapanlarla Hazreti Hüseyin’i katledenler arasında emin olun fazla fark yok. Hatta ötesine geçebilir. Habil’i katleden Kabil pişman olmuş, Hazreti İbrahim’i ataşe atan Nemrut pişman olmuş, Hazreti Musa’yı denizde boğmak isteyen Firavun boğulmak üzereyken iman ettiğini söyleyerek pişman olmuş, Ashab-ı Uhdut Müslümanları ateşe atarken onları seyrettiler. Üzerlerine taş atıp arabalarla üstlerinden geçmediler, üzerlerine zılgıt atmadılar. Acaba Yasinleri şehid eden insanlar bırakın pişman olmayı onun üzerinden nasıl bir felsefe bina ediyorlar iyi düşünmek lazım.” diye konuştu.
“Hazreti Hüseyin, ümmetin başsız kalmaması için kendisini feda etti”
Çınar, “Neden tevhide inanan diğer kavimlerin Aşura’sı sürekli zaferle sonuçlandı da ümmeti Muhammedin Aşura’sı hüzünle yaşandı. Bu tesadüf değil iyi bir tevafuktur. Çünkü bu ümmet, dini mübin İslam önünde şehadeti göze almadığı müddetçe en rezil en aciz hale gelir. Ne zaman ki şehadeti göze alırsa orada bir bereket doğar. Türkiye’deki, şehirleri düşünün! Hangi şehirde daha fazla şehid verilmişse oradaki İslam’ın canlılığı ile diğer yerlerdeki İslam’ın canlılığında fark vardır. Hazreti Hüseyin’in başı kesildi. Orada kesilen Hazreti Hüseyin’in başı değil ümmetin başıdır. Ümmet başsız kaldı. Kesik başlı ümmettin ne halde olduğunu görün. Hazreti Hüseyin, Emevi saltanatının zulmüne karşı sessiz kalsaydı ne olurdu? Emin olun eğer Hazreti Hüseyin Yezid gibi bir zalime karşı çıkmamış olsaydı demek ki zalim insanların ümmetin başına geçmesi fıkhen caiz görülecekti. Ancak Hazreti Hüseyin canının verdi ve böyle bir belanın gelmesine mani oldu. Onun için Hazreti Hüseyin, ümmetin başsız kalmaması için kendisini feda etti. Hazreti Hüseyin, Müslümanlar Müslümanlar tarafından, ümmetin evlatları tarafından idare edilmesinin farz olduğunu, bunun başka türlüsünün caiz olmadığını haykırmak istedi. Peki, ümmet olarak bundan ne anladık?” şeklinde konuştu.
“Filistin’de 80 yıldır Kerbela yaşanıyor”
“Eğer ümmet kendi yönetimine sahip çıksaydı bugün bir avuç Yahudi’nin Filistinli Müslümanları katletme cesaret gösteremezdi.” diyen Çınar, Ümmetin bu zilleti kabul etmemesi gerekir. Çünkü ümmetin yönetimi İslam’i değil. Yönetimde olanlar da ekseriyet zalimlerin safında yer alan insanlardır. Allah aşkına Abdulfettah Sisi’nin Yezid’ten ne farkı var? Kerbelalarımız tarihi değil günlüktür. Hazreti Hüseyin’in başına getirilenler bir gündü. 80 yıldır her gün Filistinli Müslümanların başına getirilenler Kerbela değil de nedir?” sorularını sorarak konuşmasını tamamladı.
Yoğun katılımla gerçekleşen program, yapılan dua ile son buldu. (İLKHA)
Birbirinden popüler dizi ve filmlerin yapımcılığını üstlenen Ay Yapım, usta sanatçı Tanju Okan’ın hayatını çekecek. Merhum şarkıcı Tanju Okan hayranları bu haberle büyük bir heyecan yaşamaya başladı bile. Projenin henüz dizi mi, yoksa film mi olacağı netleşmezken, Okan’ı hangi oyuncunun canlandıracağı merak edilmeye başlandı… İşte detaylar!
TANJU OKAN’IN HAYATI ÇEKİLECEK
Ay Yapım yapım şirketinden art arda bomba projeler geliyor! Evimiz Hollywood’da ve The Sopranos dizilerini Türkiye’ye uyarlayacak olan Ay Yapım’dan Tanju Okan hayranlarına müjdeli bir haber geldi. 1996 yılında hayatını kaybeden ünlü ses sanatçısı Tanju Okan’ın hayatını çekecek olan şirketten henüz başka bir detay gelmedi.
Döneminin en ünlü şarkıcı ve sinema oyuncularından usta sanatçı Tanju Okan’ın hayatı film ya da dizi olacak. Kadınım ve Öyle Sarhoş Olsam Ki gibi kült eserlere imza atan sanatçıyı Ay Yapım projesinde hangi oyuncunun canlandıracağı ise henüz bilinmiyor.
AY YAPIM’DAN FLAŞ PROJELER…
İçerde, Çukur, Yargı, Babil ve daha sayısız fenomen projede imzası olan Ay Yapım; Tanju Okan’ın hayatının anlatılacağı proje ile birlikte iki bomba projeyi daha üstlendi.
Bunlardan biri, Amerikan-İtalyan mafya ailesinin hayatını konu edinen The Sopranos dizisinin uyarlaması olacak. Dizide Tony Sopranos’u Türkiye’den kimin oynayacağı belli değilken, Dr. Jennifer Melfi karakteri için Özge Özpirinçci düşünülüyor. Diğer uyarlama dizi ise Evimiz Hollywood’da olacak.