Bayram günlerinde hangi öğünde neleri, nasıl ve ne kadar tüketmek gerektiği konusunda tavsiyelerde bulunan Beslenme Uzmanı Diyetisyen Sibel Çevik, özellikle kalp damar ve kolesterol hastalarının dikkat etmesi gereken hususlara dikkat çekti.
Kesilen kurban etinin hangi ortamda ne kadar süreyle saklanması gerektiği hakkında bilgiler veren Çevik, tüketilecek etin pişirilme şeklinin dahi sağlık açısından oldukça önemli bir yer tuttuğunun altını çizdi.
Beslenme Uzmanı Diyetisyen Sibel Çevik, Kurban Bayramı dolayısıyla kırmız et ve tatlı tüketimi hakkında İLKHA’ya değerlendirmelerde bulundu.
“Yüksek ısıda maruz kalan etler, kanserojen maddelerinin oluşumunu destekler”
Beslenme Uzmanı Diyetisyen Sibel Çevik
Kırmızı etin protein açısından çok zengin bir besin kaynağı olduğunu söyleyen Beslenme Uzmanı Diyetisyen Sibel Çevik, “Çinko, demir, magnezyum ve fosfat mineralleri ve B6, B12 ve A gibi vitaminleri de içermektedir. Besin değerlerini kaybetmemek için pişirme yöntemleri çok önemlidir. Pişirme yöntemlerimiz; haşlama, ızgara ve fırınlama olması gerekiyor. Yüksek ısıda pişirilen etlerin faydasından ziyade zararını görmeye başlıyoruz. Çünkü yüksek ısıya maruz kalan etler, kanserojen maddelerinin oluşumunu destekler. Etin içerisinde C ve E vitaminleri bulunmadığından dolayı daha çok sebzelerle beraber pişirilirse faydasını hem daha fazla görmüş oluruz hem C vitamini aldığımızdan dolayı demir emilimi desteklenmiş olacak hem de etin sindirimi zor olduğu için de sebzelerle desteklediğimiz için sindirimi de kolaylaştırmış olacağız.” şeklinde konuştu.
Kurban eti kesildikten sonra hemen pişirilmemesi gerektiğinin altını çizen Çevik, “Hemen pişirilip yediğimiz zaman mide ve bağırsak rahatsızlığı olan bireylerde hazımsızlık, kabızlık gibi rahatsızlıklara sebebiyet veriyor. Bunun için eti en az 12 veya 24 saat boyunca buzdolabı koşullarında beklettikten sonra tüketmeye başlayabiliriz. Eti kıyma değil de küçük küçük doğrayıp buzdolabı poşetlerinde -2 derece buzdolabı koşullarında 1-2 hafta bekletebiliriz. Yalnız -18 derecede derin dondurucularda ise 3-6 ay içerisinde bekletip tüketebiliriz.” ifadelerini kullandı.
“Kalp ve damar hastalığı olan bireyler haftada 2 günden fazla et tüketmemesi gerekiyor”
Etin sindirimi zor olduğundan dolayı eti öğlen vaktinde tercih edersek daha kıymetli olacaklarını dile getiren Çevik, “Çünkü akşam yediğimiz besinler yağ olarak bize geri dönüş yapabilir. Kalp ve damar hastalığı olan bireyler de haftada 2 günden fazla et tüketmemesi gerekiyor ve sakadatlara da dikkat etmesi lazım. Kalp ve damar hastalığında miktar çok önemli oluyor. 4-5 kuşbaşı civarından fazlasını tüketmemelidir. Yanında muhakkak bol limonlamış salata gerekiyor ki demir emilimi etkilesin.” dedi.
Çevik, “Geleneklerimizde misafirliğe gidildiğinde muhakkak tatlı ikramında bulunuyorlar. Tatlı tüketimine bayramda daha fazla dikkat etmemiz gerekiyor. Çünkü sadece tatlıyı değil aynı zamanda gazlı içeceklerin de tüketimi yüksek olabiliyor. Bayramlarda kafein tüketimi çok fazla olduğu için özellikle çay ve kahvelerde kafein miktarı 200 miligramı geçmemesi gerekiyor. Tatlı yenildikten sonra yanında 2 yemek kaşığı kadar yoğurt ya da bir miktar süt tüketilirse en azından kan şekerini dengelemiş olur.” diye belirtti.
Son olarak bayramda sağlıklı beslemeye de değinen Çevik, konuşmasına şu şekilde devam etti:
“Bayramda sağlıklı bir beslenme için dengeli bir şekilde kahvaltı yapılması gerekiyor. Yumurta, peynir, bol yeşillik, zeytin ve tam buğdaylı bir dilim ekmek olabilir. Öğlen yemekleri daha çok et ağırlıklı tüketilebilir. Kişinin beslenmesine ve günlük enerjisine göre alması gereken et miktarı farklıdır. Etin yanında muhakkak bol limonlu salata olması gerekiyor. Akşamda daha hafif çorba, salata, sebze yemekleri gibi tüketebiliriz. Bayram günü bu şekilde dengelendikten sonra ya da çok fazla kaçırdığımız zaman diğer gün en azından dengelememiz gerekiyor. Bayramın 2’inci günü etten ziyade daha çok hafif yemeklerle geçirmemiz lazım yani ne tatlı ne de kırmızı et ağırlıklı beslenmememiz lazım. Daha çok su ve yürüyüş yaparak da desteklememiz gerekiyor.” (İLKHA)
