Kategori: Magazin

  • Adem Kılıçcı Acun Medya’ya rest çekti, bedeli ağır oldu! Survivor’da kazandığı 2 milyonluk arsadan oldu!

    Adem Kılıçcı Acun Medya’ya rest çekti, bedeli ağır oldu! Survivor’da kazandığı 2 milyonluk arsadan oldu!

    TV8’in efsane yarışması Survivor, 30 Haziran akşamı yapılan finalle bu sezonu kapattı. Survivor 2022 All Star şampiyonu Nisa Bölükbaşı oldu, ikinci Adem Kılıçcı ise programdan sonra Acun Ilıcalı ile ipleri kopardı. Bir daha Survivor’a katılmayacağını söyleyen eski şampiyon, Acun Medya’ya rest çekince işler değişti. Yarışmada kazandığı 2 milyon lira değerindeki Nef Arsa’dan oldu! Survivor Adem’e verilen arsa geri mi alındı? İşte son dakika gelişmesi…

    ADEM KILIÇCI, 2 MİLYONLUK ARSADAN OLDU!

    Survivor All Star 2022 sona erdi. Şampiyon %59 oyla Nisa Bölükbaşı oldu. Geçmiş yıllarda All Star şampiyonu olan ve bu sezonu 2. bitiren Adem Kılıçcı programdan sonra küplere bindi. İddiaya göre, yarışma bitince çok sevdiği Acun Ilıcalı’yı sosyal medya hesabından sildi.

    Acun Medya ile ipleri koparan Adem Kılıçcı, bunun bedelini ağır ödüyor. Adem Kılıçcı Nef Arsa ödülünü iade mi edecek, Acun Medya’nın yaptırımı olacak mı? İşte son dakika Survivor gelişmesi…

    Kısa süre önce Batuhan Karacakaya ile bir sürtüşme yaşandığı için, Batuhan’ın kazandığı 2,5 milyon değerindeki otomobilin geri alındığı gündeme gelmişti. Benzer bir olay bu kez Adem Kılıçcı ile yaşandı.

    Söylentilere göre Acun Ilıcalı, Adem’i affetmedi ve kazandığı NEF arsayı geri aldı. Ilıcalı’nın bu hamlesi herkesi şaşırtırken, birçok Adem hayranı sosyal medyada sert yorumlarda bulundu.

  • Her paylaşımı olay olan Bahar Candan pembe bikinisiyle poz paylaştı! “Evlenince sileceğim fotoğraflardan”

    Her paylaşımı olay olan Bahar Candan pembe bikinisiyle poz paylaştı! “Evlenince sileceğim fotoğraflardan”

    Al Sana Haber programında yorumculuk yapan Bahar Candan, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlarla adından söz ettirmeye devam ediyor. Şimdilerde Dubai’de tatil yapan Candan, iddialı pozlarını yayınlamayı da ihmal etmiyor.

    “EVLENİNCE SİLECEĞİM FOTOĞRAFLARDAN”

    Instagram’da 565 bin takipçisi bulunan ve sık sık arkadaş ilanları veren Bahar Candan Dubai’de tekne turuna çıktı. Hesabını aktif olarak kullanan genç isim, “Evlenince sileceğim fotoğraflardan biri” diyerek pembe parlak bikinili pozunu paylaştı. Candan ile yakın olan Seren Serengil, paylaşıma “Onlar kimmiş senin yanında” yorumunu yaptı. 

  • Gizli Saklı dizisindeki figüran boş tabaktan yemek yedi! O anları görenlerin gülmekten karnı ağrıdı

    Gizli Saklı dizisindeki figüran boş tabaktan yemek yedi! O anları görenlerin gülmekten karnı ağrıdı

    Başrollerini Sinem Ünsal ve Halit Özgür’ün paylaştığı Gizli Saklı dizisi geçtiğimiz haftalarda Fox Tv ekranlarında izleyicisiyle buluştu. Kadrosun birçok başarılı oyuncu bulunan dizinin son bölümündeki hata ise sosyal medyaya damga vurdu.

    BOŞ TABAKTAN YEMEK YEDİ

    Tardu Flordun’un olduğu restoran sahnesinde yan masada oturan bir figüranın sanki tabağında yemek varmış gibi bir şeyler yemesi bazı izleyicilerin gözünden kaçmadı. Figüranın boş tabaktan yemek yemesi Tardu Flordun’un dahi çekim sırasında dikkatini dağıttı. Kısa süre içerisinde sosyal medyaya düşen görüntüler, birçok kişi tarafından paylaşılarak tiye alındı.

  • Tozlukaya dizisinin genç yıldızları kimler? Mirac Sezen, Serra Pirinç ve Özgür Foster ile tanışın!

    Tozlukaya dizisinin genç yıldızları kimler? Mirac Sezen, Serra Pirinç ve Özgür Foster ile tanışın!

    Emre Kınay, Dolunay Soysert, Tayanç Ayaydın, Nur Yazar gibi tecrübeli isimlerin öne çıktığı dizide, genç oyuncular da büyük dikkat çekiyor. Bu isimlerden birisi de Kaan Mirac Sezen oldu. Tozluyaka dizisindeki Ali karakteri ile izlemekte olduğumuz oyuncu ilk projesinde etkili bir çıkış yapma çabası içinde bulunuyor.

    EMRE KINAY, DOLUNAY SOYSERT BAŞROLLERDE

    Kaan Mirac Sezen, 2002 yılında dünyaya geldi ve Bilkent Üniversitesi Sahne Sanatları bölümünde eğitim gördü ama oyunculuğun İstanbul’da daha hızlı ilerleyen bir meslek olduğunu görünce de Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’ne geçiş yaptı.

    Tozluyaka dizisiyle birlikte de dizi sektörüne adım atan Kaan Mirac Sezen, Ali karakteri ile hayatının en önemli fırsatını elde etti. Tozluyaka dizisinde bulduğu fırsatı iyi değerlendirerek sektöre kendisini göstermeyi hedefleyen oyuncu, Ali karakterinde iyi bir izlenim bıraktı.

    Ali’nin güçlü birisi olduğunu ve grup içinde ilk fedakarlığı da Ali’nin yaptığını anlatan oyuncu, “Her kişi ile beraber ilişkisinde farklılık gösteren. Samimi, içten, o kadar da vurdum duymaz, hayta herifin teki” diye konuştu.

    1997 yılında İstanbul’da dünyaya gelen Serra Pirinç de yine Tozluyaka dizisinin öne çıkan genç oyuncularından birisi oldu. Kariyerine 2017 yılında Bizim Hikaye dizisindeki Müjde karakteri ile başlayan Serra Pirinç, daha sonra Vuslat dizisinde Ceylan karakterini canlandırmıştı.

    KAĞIT EV DİZİSİLE YILDIZI PARLAMIŞTI

    Öğrenci Evi isimli dijital dizinin yanı sıra geçen yıl Kağıt Ev isimli televizyon dizisinde de izlediğimiz oyuncu, ayrıca Saklı isimli dizide de Su karakterini canlandırmıştı.

    Son yıllarda birbirinden farklı projelerde yer alan Serra Pirinç, Tozluyaka dizisi ile yeniden ekrana dönüş yaptı. Zeyno karakterini canlandıran oyuncu, “Çok cesur, mert bir kız. Arkadaşları için her şeyi yapabilecek birisi. Zaten izledikçe bunu anlayacağız, ilk planda kendisini belli ediyor” açıklamasını yaptı.

    Özgür Daniel Foster de yine Tozluyaka dizisinin dikkat çeken genç isimlerinden birisi oldu. 1997 yılında Muğla’da dünyaya gelen genç oyuncu, Ege karakteri ile dizinin önemli isimlerinden birisi haline geldi.

    ÖZGÜR FOSTER KİMDİR?

    2019 yılında setlere adım atan Özgür Foster; Tek Yürek, Ya İstiklal Ya Ölüm, Aşk 101 gibi dizilerde çeşitli rollerde yer aldı. Bu sezon Annemizi Saklarken isimli dizide Barış olarak da izlediğimiz Özgür Foster, yaz döneminde ise Tozluyaka dizisinin gençleri arasına katıldı. Özgür Foster, Ege karakterinin maddi zorluklarla karşılaşmayan ve çok iyi imkanlarla büyütülen bir çocuk olduğunu belirtti. 

  • Mustafa Topaloğlu’nun eşi ölümle burun buruna geldi! Karnında çıyan soktu!

    Mustafa Topaloğlu’nun eşi ölümle burun buruna geldi! Karnında çıyan soktu!

    Uzaylı’ lakaplı türkücü Mustafa Topaloğlu’nun eşi Derya Topaloğlu’ndan endişelendiren bir haber geldi. 63 yaşındaki Mustafa Topaloğlu’nun eşi hastanelik oldu.

    RESMEN ÖLÜMDEN DÖNDÜ

    Mustafa Topaloğlu’nun eşi ve 2 çocuğunun annesi Derya Topaloğlu’nun başına kötü bir olay geldi. Derya Topaloğlu’nu karnından çıyan soktu. Hastaneye kaldırılan kadın ölümden döndü. Tedavisinin ise sürdüğü öğrenildi.

  • Metin Akdülger’in bu yeteneğini kimse bilmiyordu! Ünlü oyuncunun çizgi romanı yayınlandı!

    Metin Akdülger’in bu yeteneğini kimse bilmiyordu! Ünlü oyuncunun çizgi romanı yayınlandı!

    Medcezir, Muhteşem Yüzyıl, Kulüp, Dünyayla Benim Aramda gibi dizilerde rol alan ünlü oyuncu Metin Akdülger, hayranlarını şaşırtmaya devam ediyor. Yetenekli oyuncunun şarkı söyleyip gitar çaldığını kısa süre önce öğrenmiştik. Görünen o ki, yakışıklı oyuncunun on parmağında on marifet var! Son dönemin en beğenilen oyuncularından Metin Akdülger, şimdi de yazarlığa el attı. Osman Oğuz Öğün ile birlikte yazdığı Görmüş Geçirmiş Kaptan 88 isimli çizgi roman yayınlandı.

    METİN AKDÜLGER, ŞİMDİ DE ÇİZGİ ROMAN YAZARI OLARAK KARŞINIZDA!

    Medcezir dizisiyle büyük bir üne kavuşan Metin Akdülger, oyunculuk konusundaki yeteneklerini tüm Türkiye’ye kanıtlamış bir isim. Yakışıklı oyuncu her projede rol almıyor, bu konuda oldukça seçici davranıyor. En son kendisini Netflix’te Kulüp dizisinde izledik. Şu sıralar ise Disney Plus’ın Dünyayla Benim Aramda adlı dizisinde rol alıyor.

    Metin Akdülger’in yetenekleri oyunculukla sınırlı değil. Başarılı oyuncunun Journers isimli bir rock grubu var. Burada hem gitar çalıyor hem de şarkı söylüyor. Müzisyenlikte de başarılı olan ünlü isim, şimdi de hayranlarının karşısına bir yazar olarak çıkıyor.

    Akdülger’in Osman Oğuz Öğün’le beraber yazdığı Görmüş Geçirmiş Kaptan 88 adlı çizgi roman yayınlandı. Çizgi roman serisinde dört kitap olacak. Serinin ilk sayısı Baba’nın Son İcadı yayınlandı. İnsanların felaketten kaçarak başka bir gezegene sığınmasını konu edinen bilimkurgu türündeki çizgi romanda 4120 yılından bahsediliyor.

  • Zehra Güneş sevgilisiyle tekne pozunu paylaştı!

    Zehra Güneş sevgilisiyle tekne pozunu paylaştı!

    A Milli Kadın Voleybol Takımı ve Vakıfbank’ta oynayan Zehra Güneş, bu defa özel hayatı ile gündem oldu.

    Elle Stylish Awards töreninde Yılın Stil Sahibi Sporcusu ödülünü elde eden Zehra Güneş, sevgilisi Eren Dişli’yle fotoğrafını yayınladı.

    Geride bıraktığımız aylarda Dişli ile yeni bir aşka başlayan Güneş, teknede verdiği pozu sosyal medyadan paylaştı. Güneş, “İyi ki! Hep ol yanımda” notunu yazdı.

    7 Ocak’ta vizyona giren Nalan filminin galasına giden filmin yapımcısı Eren Dişli, galaya Zehra Güneş ile beraber gelmişti. İkilinin aşk yaşadığı söylentisi galayla beraber kesinleşmişti.

    ZEHRA GÜNEŞ KİMDİR?

    7 Temmuz 1999 İstanbul Kartal’da dünyaya gelen Zehra Güneş, voleybola 12 yaşında VakıfBank’ta başladı. İki yıl peş peşe hem yıldız hem gençlerde Türkiye şampiyonu oldu. 15 yaşındayken 2. Lig ekiplerinden İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde bir sezon kiralık olarak oynadı. Aynı sezon hem PAF takım hem genç takımda Türkiye şampiyonluğu elde etti. 2015-2016 sezonu VakıfBank’ın 3. Lig’den 2. Lig’e şampiyon olarak çıkartan takımında oynadı.

    2016-2017 sezonunda Beşiktaş’ta kiralık olarak oynadı. Sezon bitiminde Vakıfbank Genç Takımı’yla tekrar Türkiye şampiyonu oldu. 2017-2018 sezonundan beri VakıfBank A Takımı’nda forma giyen Zehra Güneş, sarı-siyahlı formayla 2 FIVB Kulüpler Dünya Şampiyonası, 1 CEV Avrupa Şampiyonlar Ligi, 3 Türkiye Ligi, 2 Türkiye Kupası ve 1 Türkiye Süper Kupa şampiyonluğu elde etti.

    Zehra Güneş, Yıldız Milli Takımı’yla dünya dördüncülüğü, Balkan ve Eyof şampiyonluğu, Genç Milli Takım forması ile Avrupa üçüncülüğü, Dünya dördüncülüğü, U23 Milli Takımı’yla da Dünya şampiyonluğu elde etti. 1999 doğumlu orta oyuncu, A Milli Takım formasıyla 2018 FIVB Milletler Ligi ve 2019 Kadın Avrupa Şampiyonası’nda bronz madalya sahibi oldu. Zehra Güneş, 2020 Tokyo Olimpiyat Elemeleri’nde birinci olarak 2020 Tokyo Olimpiyatları biletini elde eden Filenin Sultanları’nın kadrosunda oynadı.

  • Kurban eti nasıl saklanmalı ve nasıl tüketilmeli?

    Kurban eti nasıl saklanmalı ve nasıl tüketilmeli?

    Diyetisyen Özden Örkcü, Kurban Bayramı’nda kurban etinin kesimi, saklanması ile tüketimi hakkında bilgiler ve önemli tavsiyeler paylaştı.

    Kurban Bayramı’nda şeker ve şekerli besin tüketiminin yanı sıra et tüketiminin de arttığını ifade eden Örkcü, “Özellikle obezite, yüksek tansiyon, kalp-damar, mide rahatsızlığı ve diyabeti olan kişilerin beslenmelerine daha çok dikkat etmeleri gerekiyor. Yağlı etlerin doymuş yağ ve kolesterol içeriği daha yüksek olduğu için özellikle kalp-damar hastalığı, diyabet ve yüksek tansiyonu olan kişiler Kurban Bayramı’nda yağsız veya az yağlı etleri tercih etmeli, kısıtlı miktarlarda tüketmeli ve aşırıya kaçmamalarında fayda var.” dedi. 

    Mide ve bağırsak sorunu olanlar eti nasıl tüketmeli?

    Etlerin sindirimi zor olan besinler olduğunu vurgulayan Örkcü, “Yeni kesilmiş hayvanların etlerindeki sertlik, hem pişirmede hem de sindirimde zorluğa yol açar. Bu nedenle özellikle mide ve bağırsak hastalığı olan kişiler kurban etlerini hemen tüketmemeli. Buzdolabında birkaç gün beklettikten sonra, haşlama veya ızgarada pişirme yöntemiyle pişirerek tüketmeleri sağlık açısından daha doğru olacaktır.” ifadelerini kullandı. 

    Kurban etleri buzlukta veya derin dondurucuda saklanmalı 

    Kesilen etlerin korunması ve saklanmasının insan sağlığı açısından çok önemli olduğunu belirten Örkcü, “Kurban etleri büyük parçalar şeklinde değil, birer yemeklik olacak şekilde küçük parçalara ayrılarak buzdolabı poşetine veya yağlı kağıda sarılmalı, buzdolabının buzluk kısmında veya derin dondurucuda saklanmalı. Bu şekilde hazırlanan etler, buzlukta -2 derecede birkaç hafta, -18 derece derin dondurucuda ise daha uzun süreyle saklanabilir.” diye belirtti. 

    Yanlış yöntemler tehlikeli sonuçlara yol açıyor 

    Etlerin oda ısısında açıkta bırakılacak şekilde değil, yine buzdolabının alt bölmesinde çözünmesinin sağlanabileceğini ifade eden Diyetisyen Özden Örkcü, “Derin dondurucuda saklanan etin buzdolabının sebzelik kısmının üstüne konularak çözünmesi beklenebilir. Etin çabuk çözünmesi amacıyla uygulanan kalorifer, soba üzerinde çözünme, oda sıcaklığında bekletme gibi yöntemler insan sağlığı açısından tehlikeli sonuçları da beraberinde getiriyor.” dedi.  

    Bakteriler önemli risk oluşturuyor 

    Kesimhanelerde derinin yüzülmesi ve iç organların çıkarılması sırasında sığır etinin kontamine olabildiğini belirten Diyetisyen Özden Örkcü, “Etin parçalanması ve kıyılması sırasında yüzeyden iç kısımlara geçen bakteri, yeterli ısı işleminin yapılmadığı durumlarda canlılığını sürdürerek halk sağlığı açısından önemli bir risk oluşturuyor.” ifadelerini kullandı. 

    Et kesim sonrası hızla soğutulmalı 

    Koruyucu önlem olarak etin kesim sonrası hızla 7 derecenin altında soğutulması gerektiğini vurgulayan Örkcü, “Özellikle bu tip gıdalara uygulanan ısı işleminin merkezi dahil ürünün her yerinde 70 derece ve üzerinde olması, etin pembe renginin kaybolup gri-kahverengiye dönüşmesi ve et suyunun tamamen uzaklaşması ile yeterli pişirme sağlanabiliyor.” dedi. (İLKHA)

  • Seyhan Soylu, Diyanet’i karıştırdı

    Seyhan Soylu, Diyanet’i karıştırdı

    a:2:{s:4:”path”;s:25:”gallery/2022/07/11316038/”;s:4:”item”;a:1:{i:0;a:4:{s:4:”file”;s:9:”4 (1).jpg”;s:4:”desc”;s:3389:”

    Sunuculuk yapan “Sisi” lakaplı Seyhan Soylu, Ata Çağlayan ile birlikte olduğunu açıklamıştı. Her fırsatta, “Eğer karşılık duygusal bir şey olursa ilk sizler öğreneceksiniz” diyen Soylu, Instagram hesabından yaptığı açıklamayla Çağlayan ile örfi nikah kıydığını açıklamıştı.

    Bu gelişmenin ardından İstanbul İl Müftülüğü Vaizi Ümran Kılıçer ise böyle bir nikâhın dinde yerinin olmadığını ifade ederek, “Diyanet İşleri Başkanımız da örfi nikâh ile ilgili yakın zamanda gereken açıklamayı yapacaktır” dedi.

    NE OLMUŞTU?

    Seyhan Soylu, açıklamasında, “Ata Çağlayan’la örfi nikah ile evlendik. Haftaya diğer ritüellere başlıyoruz. Her din, mezhep, inançta evlenip ahirette de buluşmak istedik. Türkiye’de pek bilinmeyen ve çok tartışılacak bir nikah türü. Aslında nikahların en derin ve ulvi olanı.”

    “ARACISIZ ALLAHA AKİT”

    “Bilirsiniz her yıl Mısır’a tatile giderim. Eski Mısır’da fakirlerin nikahını duymuştum. Aracısız Allah’a akit. Karı ve koca arasında olan bir tek Allah’ın şahitliğinde bir nikah türüdür örfi nikah. Tamamen iki kişi arasında Allah’ın şahitliğinde söz verme. Gösterişten ritüellerden uzak. Hiç kimseye duyurulmadan aşıkların nikahı Mısır ve Ürdün’de çok sık yapılır. En önemli nikahtır. Biz de Ata ile ne kadar zengin olursak olalım gönlümüz her daim fakir ve ilk nikahımızı bu şekilde kıymaya karar verdik.”

    “HAYALLERİM GERÇEKLEŞİYOR”

    “Önümüzdeki hafta Ata Bey’in ailesi istemeye geliyor. Tüm hayalimdeki ritüelleri, gönlümdeki gizli saklı kalmış hayallerim gerçekleşiyor. Ata Bey daha önce iki izdivaç yapmış. Benim de başımdan 3 nikah geçti. Fakat gerçek aşkı, yaşlanacağım eşimi bulduğumu düşünüyorum. En azından kalbimin sessini dinliyorum. Bu yüzdende eski Mısırdaçok çok eski bir nikah ile evliliğe adım atmak istedim. Mısırlılar bu nikahı ahiret nikahı, örfi nikah olarak tanımlıyor. Bu nikah Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerinde tüm İslam ülkelerinde bilinen değerli bir nikahtır.”

    “ŞAMAN NİKAHI DA İSTİYORUM”

    “Ben de eşimde araştırmacı birer yapımız var. Kendisine ilk önce örfi nikah ile evlenmek istedim. Sonrasında tüm İslami, mezhep ritüelleri, belediye nikahı hatta ecdadımıza giderek şaman nikahı bile istiyorum ki seni ahirette de bulabileyim Atam dediğimde. Ata bey yüzüme baktı tebessüm etti ve ‘Sen ne istiyorsan yüreğinde sıkışık ne varsa bırak sal gitsin. Canın ne istiyorsa o olacak” dedi. Ve Allah ne yazdıysa o olur diye ya Bismillah diye ilk nikahımızı örfi nikah ile evlendik.

    Allah için ne yalan diyeyim ki içimden bu geldi bunu yapmak istedim. Ve oldu… Allah işte… ‘İmanınla iste ben layıksan veririm kulum’ der. Ben de çok istedim oldu canlarım. Çok yakında evlilikle ilgili tüm ritüelleri tek tek yapmak isterim. Ve isteme, söz, nişan, kına, nikah, düğün her şey gönlümde var. her dini, mezhep, inançta evlenip ahirette de buluşmak istiyorum. Bu fani dünyada hayatın çok meşakkatli bir sınavına tabii tutuldum. Şan, şöhret ve paranın hiç esiri olmadan savaştım. Hatamız oldu. Af diledik. Tevekkül ettik. Şükür ettik. Rabbim de ödülümü nasip etti.” ifadelerini kullandı.

    “;s:5:”width”;s:0:””;s:6:”height”;s:0:””;}}}

  • Yaz aylarında artan alerjik reaksiyonlardan nasıl korunmalı?

    Yaz aylarında artan alerjik reaksiyonlardan nasıl korunmalı?

    Yaz sıcağının iyiden iyiye kendisini hissettirmeye başladığı bugünlerde açık havada daha çok zaman geçiriliyor. Uzun ve güneşli günlerde bahar nezlesi, göz alerjileri yavaş yavaş azalmaya başlasa da bu kez de yaz mevsiminde en çok karşılan güneş alerjisi, böcek alerjisi, deniz, havuz alerjisi ve yaz meyvelerinin neden olduğu alerjiler baş gösteriyor.

    Güneş alerjisi

    Güneş alerjisinin güneş ışığına maruz kalan cilt bölgelerinde kızarıklık, ödem ve kaşıntılı döküntüler ile kendini gösterdiğinin ve oldukça rahatsız edici olduğunun altını çizen Can, “Bazı insanlar maalesef kalıtsal olarak güneş alerjisine sahiptir. Bazıları ise cildi başka bir faktör tarafından tetiklendiğinde güneşe hassas hale gelir. Araştırmalar bebeklerde bile görülse de güneş alerjisinin 6-22 yaş arasında daha sık olduğunu göstermektedir. Belirtiler güneşe maruz kaldıktan 6-8 saat sonra ortaya çıkmakta ve hasta güneş ışınlarından uzaklaşınca 24 saat sonra düzelmektedir. Cilt lezyonlarının güneş gören vücut bölgelerinde olması güneş alerjisini akla getirdiği için teşhisi diğer alerjilere göre daha kolaydır.” dedi.

    Güneş alerjisi için risk faktörlerini sıralayan Can, şunları aktardı:

    Irk: Herkes güneş alerjisine sahip olabilir, ancak daha açık tenli kişilerde risk daha yüksektir.

    Kontak dermatit: Cildimiz önce bir maddeyle karşılaşır ardından güneş ışığına maruz kalırsa güneş alerjisi daha belirgin ortaya çıkar. Bu maddeler genellikle krem, parfüm, losyon gibi kozmetik ürünler ya da pandemi döneminde çokça kullandığımız dezenfektanlar olabilir. Hatta güneş kremlerinde kullanılan bazı kimyasallar bile bu reaksiyona neden olur. 

    İlaçlar: Antibiyotikler ve ağrı kesiciler de dâhil olmak üzere birçok ilaç cildin güneşe olan hassasiyetini daha hızlı hale getirebilir.

    Ailede güneş alerjisi olması: Ailenizde güneş alerjisi olan biri varsa, güneş alerjiniz olma olasılığınız daha yüksektir. 

    Güneş alerjisi önlenebilir mi?

    Güneş alerjisinden korunmak için yapılması gerekeler hakkında bilgi veren Can, şunları kaydetti:

    Güneş ışınlarının dik geldiği 10.00-16.00 saatleri arasında güneşten kaçınmak.

    Güneşte kalma süresini günler içinde artırmak. 

    Aniden çok uzun süre güneş ışığına maruz kalmaktan kaçınmak gerekir. Birçok insan sadece ilkbahar veya yaz aylarında daha fazla güneş ışığına maruz kaldıklarında güneş alerjisi belirtileri gösterir. Özellikle hafta sonu, deniz ya da havuzda geçirilen saatlerden sonra yakınmalar artar. Açık havada geçirdiğimiz süreyi kademeli olarak artırmak cildimizdeki hücrelerin güneş ışığına uyum sağlamasını kolaylaştırır.

    Güneş gözlüğü takmak ve koruyucu giysiler yani uzun kollu gömlekler giymek ve geniş kenarlı şapkalar takmak cildimizi güneşe maruz kalmaktan korumaya yardımcı olabilir. İnce veya gevşek dokumalı kumaşlar havadar olduğu için tercih edilir ancak ultraviyole ışınları bu kumaşlardan geçebilir.

    Güneş koruyucu faktörü (Sun Protectin Faktör) en az 30 olan geniş spektrumlu bir güneş kremi kullanmak, eğer yüzüyorsanız veya terliyorsanız daha sık olarak yeniden uygulamak.

     Arı ve böcek alerjisi

    Yaz tatillerinde daha çok yararlandığımız bahçeler, ormanlık alanlar, plajlar ve hatta mavi yolculukta arı sokması riskinin arttığına dikkat çeken Can, “Genel olarak, arılar ve yaban arıları gibi böcekler saldırgan değildir ve sadece kendilerini korumak için sokarlar. Arı sokmaları, geçici ağrıdan alerjik şoka kadar farklı derecelerde reaksiyonlara neden olur. Arı sokmasında kişinin her seferinde aynı reaksiyonu göstermiyor. Her seferinde farklı ciddiyette reaksiyon gösterebilir. Hafif reaksiyonda sokma yerinde ani yanma, kızarıklık, hafif şişlik izlenirken orta reaksiyonda aşırı kızarıklık, giderek artan ödem ve kaşıntı ve iyileşme 5 ila 10 gün alabilir. Şiddetli alerjik reaksiyon ise alerjik şoka kadar gidebilen kurdeşen, ödem, nefes almada zorluk, boğaz ve dilin şişmesi, nabızda bozulma, bulantı, kusma, baş dönmesi veya bayılma gibi belirtilere neden olabilir. Arı sokmasına karşı şiddetli alerjik reaksiyon gösteren kişilerin, bir daha sokulduklarında alerjik şok ya da anafilaksi tablosuna girme riski yüzde 25 ile yüzde 65 arasındadır.” diye konuştu.

    Arı ve böcek sokmalarına karşı alınacak önemleri sıralayan Can, şu ifadeleri kullandı:

    Dışarıda tatlı içecekler içerken içlerinde arı olup olmadığına dikkat edin. İçmeden önce kutuları ve pipetleri inceleyin.

    Yiyecek kaplarını ve çöp kutularını sıkıca kapatın. Köpek veya diğer hayvan dışkılarını temizleyin.

    Dışarıda yürürken burnu kapalı ayakkabı giyin.

    Arıları çekebilecek parlak renkler veya çiçek desenleri giymeyin.

    Arıları kumaş ile cildiniz arasına sıkıştırabilecek bol giysiler giymeyin.

    Araba kullanırken camlarınızı kapalı tutun.

    Etrafınızda birkaç arı uçuyorsa, sakin olun ve bölgeden yavaşça uzaklaşın. Kovalamaya çalışmak sokmasına neden olabilir. 

    Deniz ve havuz alerjileri nedir, nasıl korunur?

    Denize girme ve yüzme ile vücutta kızarıklık, ödem ve kaşıntı yaşanması halinde akıllara soğuk alerjisi ya da su alerjisi gelmesi gerektiğini hatırlatan Can, “Bu tarz alerji durumlarında soğuk denizden kaçınma ya da alerji tedavisi ile yazın rahat tatil yapmak elbette mümkün olabilir. Havuz ise hem soğuk alerjisi hem su alerjisi hem de içindeki klor nedeniyle solunum yolu alerjisine neden olabilir. Aslında yüzme ve havuz sporları akciğer kapasitesini ve solunum fonksiyonlarını arttırdığı için astım hastasına öneriliyor. Yüzme sporu için her mevsimde ve kolayca ulaşılabildiği için yüzme havuzları kullanılmaktadır. Yüzme havuzlarında kullanılan suyu dezenfekte etmek için klor bazlı ürünler kullanılmaktadır. Yüzme havuzunu içindeki su tipleri (musluk suyu, deniz suyu, termal su), içindeki dezenfektanlar (klor, brom, ozon, ultraviole), içinde yüzen insanlara ait kimyasallar (aldıkları ilaçlar ve güneş kremleri, losyonlar, kozmetikler, sabunlar gibi kişisel bakım ürünleri) ve salgılar (idrar, ter, tükürük) ile bir ekosistem olarak düşünürsek bu ekosistemde pek çok etkileşim olması kaçınılmazdır. Bu etkileşimler sonucu ortaya çıkan maddelerden biri de klorlama yan ürünleridir. Havuz suyundaki uçucu klorlama yan ürünlerinin konsantrasyonu ne kadar yüksekse, havuz üzerindeki havadaki konsantrasyonları da o kadar yüksektir. Bu zararlı yan ürünler hem suyun yutulması hem ciltten emilimi hem de havuz üstündeki havanın solunması ile vücuda girerler. Müzmin öksürük, nezle hali, astım, ciltte kuruluk, kaşıntı ve gözde kızarıklık gibi belirtilere neden olurlar. Özellikle havalandırması iyi olmayan kapalı yüzme havuzlarında bu risk daha fazladır.  Hatta son çalışmalar, klorlanan açık havuzlarda bile bu riskin olduğunu göstermiştir. Yeni yüzme havuzlarının planlanması sırasında su dezenfeksiyonu için klor türevi olmayan seçenekler dikkate alınmalı, mevcut tesisler için ise etkin havalandırma ve iklimlendirme sistemleri eklenerek zararlı klor türevi uçucu bileşiklerin birikmesinin önlenmesine çalışılmalıdır.” şeklinde konuştu.

    Yaz meyveleri ve neden oldukları çapraz reaksiyonlar!

    Kavun, şeftali, kayısı, kiraz gibi yaz meyvelerinin duyarlı kişilerde ciltte kızarıklık, kaşıntı, ödem gibi belirtilere neden olduğunu vurgulayan Can, son olarak şu ifadelere yer verdi:

    “Bazen bu meyveler polen alerjileri ile çapraz reaksiyon gösterdikleri için alerjiye neden olurlar. Aslında polen alerjisi olan hastalar; polenlere benzer alerjik proteinlere sahip meyveler ve sebzeler tükettiklerinde ağız çevresinde ödem, dudaklarda karıncalanma, boğazda kaşıntı gibi alerjik yakınmalarla başvururlar.   Oral alerji sendromu olarak da bilinen bu durum tipik olarak bu yiyecekleri taze ve pişmemiş tüketilirse tetiklenir. Çim polenine alerjisi olanlar kivi, kavun, portakal, fıstık, domates, patates ve kabak yediklerinde, ağaç poleni alerjisi olanlarda ise badem, elma, kayısı, havuç, kereviz, kiraz, fındık, şeftali, fıstık, armut, erik ve patates ile çapraz reaksiyon görülmektedir. Alerjinin altın tedavisi alerjenden uzaklaşmaktır. Yaz mevsiminden uzak duramayacağımıza göre duyarlılığımız varsa alerjik meyvelerden uzak durulması gerekir.” (İLKHA)