Kategori: Magazin

  • Fırat Tanış diziye dahil oluyor

    Fırat Tanış diziye dahil oluyor

    Star TV’nin yeni başlayan ve ilk bölümüyle büyük ses getiren dizisi “İstanbullu Gelin”in 2. bölüm fragmanı yayınlandı. İstanbullu Gelin yeni bölümde Faruk ile Esma Sultan arasında kalan Süreyya tam şehri terk edecekken Faruk bir anda karşısına çıkıyor ve bu yolculuğa engel oluyor. İki aşık tüm engellere rağmen sonunda evleniyor. Süreyya konağa geliyor fakat Esma Sultan’nın hışmına uğruyor.

    İstanbullu Gelin 2. bölümü ile 10 Mart Cuma akşamı Star TV ekranlarında…

    Fırat Tanış diziye dahil oluyor

    Yapımcılığını O3 Medya’nın üstlendiği, yönetmenliğini Zeynep Günay Tan ve Deniz Koloş’un yaptığı, star TV’nin büyük beğeni toplayan yeni dizisi ‘İstanbullu Gelin’e 2. bölümden itibaren sevilen oyuncu Fırat Tanış dahil oluyor.

    Beklenmedik bir sırla Boran ailesinin hayatına, bomba gibi düşecek olan Adem Sezgin karakterini canlandıran Tanış, rolü için saçlarını kestirdi ve sakallarını uzattı. Tanış; başta Faruk olmak üzere tüm Boranlardan hesap sormaya gelen Adem Sezgin’i şu sözlerle anlatıyor; “Sıradan bir kötü değil, Adem. Alışılmışın dışında farklı yönleri var. Kendini haklı görüyor ve sebeplerine inanıp onlardan güç alıyor. Harika bir ekip, özenle seçilmiş bir kadro ile inanılmaz keyifle çalışıyoruz. Umarım hak ettiği karşılığı bulur.”

  • 365 günü dolu dolu yaşamak için

    365 günü dolu dolu yaşamak için

    Yorgun, ağrılı ve hastalıklarla geçen günleriniz kaliteli bir yaşam için tam bir kayıp. Peki bunların önüne nasıl geçeceğiz ve bir yılı bu kayıplar olmadan nasıl tamamlayacağız?Sağlıklı Yaşam Hareketi Derneği, Bayer ‘in başlattığı ‘365 gün Sağlıklı Yaşam Hareketi’ ile bu sorulara cevap veren bir proje başlattı. Türkiye’de sağlıklı yaşam bilincini yükseltmek üzereDiyetisyen ve İyi Yaşam Uzmanı Dilara Koçak, Prof. Dr. Murat Aksoy ve Spor Eğitmeni Onur Özbek ile harekete geçen projenin amacı sağlıklı ve dolu dolu yıllar…

    Türkiye’de insanların yüzde 95’i, kendisini gün içinde yorgun hissettiğini söylüyor. Her 100 kişiden 91’i, sabahları alarmını en az bir kez erteliyor. Bu arada düzenli ve yeterli spor yaptığını düşünen insanların oranı ise sadece yüzde 11. Benzer verilerden yola çıkan 365 Gün Sağlıklı Yaşam Hareketi; herkesi, 365 gün sağlıklı yaşamaya ve yıl içinde ‘gün kaybetmemeye’ davet ediyor.

    Bireylerin sağlıklı olmak konusunda daha fazla bilgi sahibi olmasının ve bu konuda desteklenmesinin toplumsal sağlığı doğrudan etkilediğini söyleyen Bayer Türk Tüketici Sağlığı Birimi Türkiye Ülke Müdürü Oya Canbaş; “Bayer olarak, herkesi 365 Gün sağlıklı yaşamaya davet ediyoruz. Çünkü biliyoruz ki, duruş bozukluklarından kaynaklanan ağrılar, bağışıklık sisteminin zayıflığı nedeniyle hafif geçirilebilecek rahatsızlıklarda bile, yataktan kalkamamak ya da bahar yorgunluğunu bir türlü atlatamamak gibi pek çok neden hayatımızdan gün kaybettiriyor. Bir yıl 365 gün olsa da biz, 365 gün aktif bir yaşam sürdüremeyebiliyoruz.”

    Sağlıklı Yaşam Hareketi Derneği’nin toplumda sağlık konusunda ciddi bir bilinç uyandırdığına da dikkat çeken Canbaş, “Sağlık, sadece tıp alanında çalışan uzmanların konusu değildir. Sağlığımız, aynı zamanda her birimizin kendi sorumluluğudur. Dileğimiz, herkesin bedenini tanıması, sağlıklı olmak için ihtiyaçlarını doğru belirlemesi ve gereken adımları kararlılıkla atmasıdır. Bu yolda ufak bir desteğimiz oluyorsa ne mutlu bize” dedi.

    Düzenli beslenmek sağlıklı bir yaşamın olmazsa olmazı. Günde en az beş porsiyon meyve ve/veya sebze tüketmekle dengeli ve sağlıklı beslenmeye bir adım atmış oluruz. Bunun yanı sıra “ne yersen o’sun” demek yanlış değildir çünkü yediklerimiz yapı taşlarına dönüşür ve biz de onları yeni hücrelerimizi oluştururken kullanırız. Nasıl kendimizi iyi tanımamız gerekiyorsa, yediklerimizin de ne olduklarını ve ne olmadıklarını bilmemiz gerekir.

    Her gün en az 7 ila 9 saat uyumaya çalışın. Uykusuzluk bağışıklık sisteminin yetersiz hale düşmesinden tutun da birçok kronik hastalığın ortaya çıkmasına veya alevlenmesine neden olabilir. Haftada en az 150 dakika egzersiz yapın. Böylece kalp-damar hastalıklarından korunma için çok önemli bir önlemi almış olursunuz. Senede 1 kere sağlık kontrolünüzü yaptırın. Erken tanı hem hayat kurtarır hem de uygulanacak tedavinin boyutunun daha büyük olmasının önüne geçer böylece hayat kalitenizi yüksek tutma şansı verir.

    Arkadaşlarınızla beraber dışarıya çıkmayı, beraber gezmeyi ve dertleşmeyi ihmal etmeyin. Stres oranı gittikçe yükselen hayatınızı böylece daha kontrol edilebilir kılacaksınız ve stresin yol açtığı birden fazla hastalıktan korunmuş olacaksınız. Elbette kendinize de zaman ayırın. Bir hobi edinmek sizi hem daha mutlu hem de daha sağlıklı kılacaktır.

    Şekerden uzak durun. Öğünlerde lifli besinlere yer açın. Farklı yağ kaynakları ile yağalımını çeşitlendirin,evde yemek pişirmeve yemealışkanlığını önemseyin.Günde en az 2 litre su için.
    Mevsiminde ve taze yiyecekler tüketmeye özen gösterin. Açlığınız fizyolojik değil, duygusal olabilir bu nedenle farkındalığa önem verin. Bağışıklığınızı güçlendirmek için güne kahvaltıyla başlayın ve kaliteli protein yumurtayıihmal etmeyin.

    Haftada en az 3 kez sofranızda kuru baklagillere yer verin. Yağlı tohumları beslenmenize ekleyin. Badem, yer fıstığı, ay çekirdeği, fındık gibi yağlı tohumlar bağışıklık sistemini destekleyen vitamin E içerirler. Her gün 5 porsiyon taze sebze ve meyve tüketin. C vitamini ve çinko içeren besinleri tüketmeyi ihmal etmeyin. Tek bir meyve veya sebzeye odaklanmadan rengârenk ve çeşitli beslenmeye özen gösterin. Yoğurt, kefir, lahana turşusu gibi probiyotik açıdan zengin besinlere sofranızda yer verin. Haftada en az 2-3kez omega-3 bakımından zengin balık tüketin.

    Egzersiz, kendinize yapacağınız en büyük iyiliklerden biri. Vücudunuzun kıymetini bilin. Açık havada yürüyüş ya da koşu yapın. Düzenli egzersiz yapmak, sağlıklı yaşamın gerekliliklerinden biridir. Özellikle kalp sağlığınıza olumlu katkı yapar.
    Egzersiz, kan basıncını düşürür, vücut ağırlığını kontrol altına almamızı sağlar ve bunlara ek olarak bağışıklık sistemimizi güçlendirir. Düzenli yapılan egzersiz, ruhen ve bedenen de kişinin daha sağlıklı olmasına katkıda bulunur.

  • Anne olmayı düşünenlere altın öneriler

    http://www.yasemin.com/hamilelik/haber/2270842-anne-olmayi-dusunenlere-altin-oneriler

  • Her yapışık ikiz ayrılamaz! Çünkü..

    http://www.yasemin.com/bebek/haber/2271879-her-yapisik-ikiz-ayrilamaz-cunku

  • Hamilelikte MR çektirmek sakıncalı mı?

    Hamilelikte MR çektirmek sakıncalı mı?

    Hastanesi Radyoloji Uzmanı Dr. Mehmet Yörübulut, hamilelik sürecinde MR çektirmenin herhangi bir sakıncasıı olmadığını söyledi.

    Hamilelik sürecinde pek çok durumla karşılaştığımızda aklımıza gelen ilk soru ”Bebeğime zarar verir mi?” oluyor. Anne adaylarının MR çektirmesinde bu kadar çok kararsız kalması da tipik bir örneğidir.Radyoloji Uzmanı Dr. Mehmet Yörübulut, yapılan çalışmalara göre, MR’nin anne ve fetüs sağlığı üzerinde olumsuz etkilemediğini kaydediyor.

    Radyasyon yok

    Hamilelikte, anne karnındaki bebeğin sağlık durumunda MR çektirmesi gerekebilir. Dr. Mehmet Yörübulut, hamilelikte MR çektirilmesiyle ilgili bazı konulara değinerek “Yeterli bilgilendirme ve hazırlıklardan sonra doktor takibinde hamile kadına çekim yapılabilir. MR, ayrıca radyasyon içermediğinden ve hastalıkları teşhis etme başarısı çok iyi olduğundan dolayı güvenilir bir tetkik.”dedi.

    İlaçlı olmalı

    Anne adayına MR çekilmesiyle beraber, şekil değişiklikleri olabiliyor. Örneğin ilaçsız MR gibi… Mehmet Yörübulut, “Yeteri kadar araştırma yapılmadığından ilaç kullanımı önerilmiyor” diyor. Bu yüzden de anne adaylarına uygulanan MR çekimleri, kontrast maddesi olmadan uygulanabiliyor.

  • Ahmet Gülgen 5 ayda 50 kilo verdi

    Ahmet Gülgen 5 ayda 50 kilo verdi

    Hatay’da 19 yaşındaki Ahmet Gülgen 5 ayda 50 kilo verdi.İskenderun‘da fazla kiloları nedeniyle hayat küsen Ahmet Gülgen, diyetisyen kontrolünde 5 ayda50 kilo vererek 127 kilodan 77 kiloya düşmeyi başardı.

    Fazla kiloları nedeniyle görüntüsünden hoşlanmadığını, utandığını ve kendisini eve hapsettiğini belirten 19 yaşındaki Ahmet, diyetisyene gittikten sonra her şeyin yoluna girmeye başladığını söyledi. Gülgen, uyguladığı diyet programı ile 127 kilodan 77 kiloya düştüğünü, verdiği kiloları sayesinde adeta yeniden doğmuş gibi mutlu ve gururlu hissettiğini ifade etti.

    Kilolu olduğu dönemlerde alışverişte ve arkadaşlarıyla vakit geçirirken zorlandığını belirten Ahmet, mağazaya girdiğinde vücuduna uygun kıyafeti bulamamanın kendisini üzdüğünü, diyetisyeni Gökhan Akdağ’la tanıştıktan sonra hayatının düzene girdiğini söyledi. 5 ay içerisinde sağlı kilo verdiğini, şimdi dışarı çıkıp yürüyüş yapabildiğini, arkadaşlarıyla hoşça vakit geçirdiğini, nefesinin daralmadan koşabildiğini ve artık beğendiği kıyafetleri alabildiğini ve bunun kendisini çok mutlu ettiğini söyledi.

  • Yağ yakan kahve nasıl yapılır?

    Yağ yakan kahve nasıl yapılır?

    Kilo vermede etkili olmasının yanı sıra sağlığa da yararlı olan yağ yakan kahve aynı zamanda iştahı da keser.

    Kilo vermeye yardımcı olan kahve ve yağ yakıcı besinle şu üç malzemeden oluşuyor; süt, tarçın ve kahve…

    Kahve, idrar sökücüdür ve bol su ile tüketildiğinde vücuttaki toksinleri atar. Siz de kahve tüketerek kilo verebilirsiniz. İşte yağ yakıcı kahvenin tarifi…

    Malzemeler:

    1 su bardağı süt
    1 adet Çubuk tarçın
    1 tatlı kaşığı gold veya klasik kahve

    Buradaki en önemli detay sütü geceden hazırlamak gerekiyor. Süt ile çubuk tarçını bir tencerede kısık ateşte pişirin. Bunun nedeni tarçının özünün süte iyice geçmesi gerekir. Sabaha kadar tarçını sütün içerisinde bekletin.

    1 tatlı kaşığı kahveyi tarçınla sütün içine ilave edin ve tekrar ısıtın. Yağ yakan kahveyi daha fazla faydasını görmek için saat 4-5 gibi tüketin. Ayrıca kahvenin yanında 2 büyük bardak su tüketin ki yağlar ve terler idrar yoluyla dışarı atılsın.

  • Pürüzsüz cildin sırrı bu besinlerde saklı!

    Pürüzsüz cildin sırrı bu besinlerde saklı!

    Her kadının hayali pürüzsüz bir cilttir. Pürüzsüz ve sağlıklı cilt için birçok ürün kullanılsada işin temelinde doğru beslenme yatar. İşte pürüzsüz bir cilt için tüketilmesi gereken 8 besin.

    Uzun yıllardır insanların çözüm aradığı büyük sorunların başında biyolojik yaşlanma gelir.

    Yapılan bir araştırmaya göre; yaşlanma sürecinin durdurulmasının yerine fiziksel belirtilerin azaltılabileceği ortaya çıkmış. Bundan yola çıkarak sağlıklı bir bedenin ilk göstergesi cilttir.

    Yeşil yapraklı sebzeler yaşlanmayı geciktiriyor

    Diyetisyen Ayşe Tuğba Şengel, cilt kırışıklıkların önlenmesi için cildin nemli kalması gerektiğini söylüyor. Bu sebepten A, C, E vitaminleri, selenyum, çinko gibi mineralleri içeren antioksidan özelliği olan besinlerin tüketilmesi gerektiğini de vurguluyor.

    Havuç, portakal, limon, çilek, kivi gibi meyveler ve ıspanak, maydanoz, ısırgan gibi yeşil yapraklı sebzeler yaşlanmayı geciktirerek cilde yumuşaklık ve pürüzsüzlük sağlıyor. Ceviz, badem, fındık gibi omega 3 kaynağı besinler ise; içerisindeki yağ asidi ile cildin elastikiyetini arttırırve yaşlanmayı geciktirir.

    İşte pürüzsüz bir cilt için tüketilmesi gereken 8 besin

    1. Domates

    Domatesin içerisinde bulunan likopen cilde faydalı besin unsurlarındandır. Domates özellikle de kuru ciltler için faydalıdır. Kuruluk ve kırışıklığa sebep olan etkenlere karşı koruma sağlar.

    2. Brokoli

    Alfa-lipoik asit sayesinde kollajen üretimini destekleyerek cildin elastikiyetini arttıran brokoli, cildi sıkılaştırarak kırışıklıkları minimum düzeye indirir.

    3. Yumurta

    Kaliteli protein kaynağı olan yumurta, serbest radikallerin zarar verdiği hücrelerin yanilenmesine yardımcı olur. Aynı zamanda içerisindeki biyotin sayesinde cildi kuruluğa karşı korur.

    4. Üzüm çekirdeği

    Üzüm çekirdeği, içerisindeki oligomerik proantosiyanidinler sayesinde önemli bir antioksidandır. Ciltteki damarları koruma, genç ve sağlıklı görünüm özelliği bulunur. Bu sebepten dolayı çekirdekli kuru üzüm ve pekmez gibi besinlerin cilde faydası vardır.

    5. Soğan ve sarımsak

    Soğan ve sarımsak besin içeriğindeki sülfür sayesinde hücre yenilenmesini ve sıkılaşmasında etkilidir.

    6. Hindistan cevizi yağı

    Hindistan cevizi içerisindeki E vitamini ile kırışıklıklara karşı cildi koruyarak yumuşak ve nemli kalmasını sağlar.

    7. Buğday rüşeymi

    İçerisindeki çinko minerali ile yeni cilt hücrelerinin üretimi sağlar ve cildi temizler. Aynı zamanda egzamayı önleyen antienflamatuar özelliği vardır.

    8. Zeytinyağı

    Zeytinyağı, oleik asit kaynağıdır. Cildi içten ve dıştan besleyerek parlak olmasını sağlayan tek yağ çeşididir.

  • Güzelliği için bakın neler yapıyor

    Güzelliği için bakın neler yapıyor

    Güzel sunucu Ebru Akel, göz altı morlukları ve şişlikleri için hemorid (basur) kremi kullanıyor.

    Gün içerisinde çok fazla su içiyor.

    Yüzüne her gün saf C vitamini sürüyor.

    Sir ağdayı asla kullanmıyor çünkü sir ağdanın cildi yıprattığını ve kuruttuğunu düşünüyor.

    İstenmeyen tüyler için lazeri tercih ediyor.

    Çekimlerin olmadığı günlerde saçlarını her gün yıkamak yerine gün aşırı yıkıyor. Bu şekilde saçlarının daha az yıprandığını düşünüyor.

    Kaş ve kirpiklerine haftada en az 2-3 defa pamuk çubuk ile badem yağı sürüyor.

    Bu yöntemin kaş ve kirpikleri güçlendirdiğini düşünüyor.

    Cildini nemlendirmek için her gün düzenli olarak krem ve losyon kullanıyor.

    Solaryumda iken yüzünü havluyla kapatıyor.

    Günlük makyajında asla fondoten kullanmıyor. Makyajında kullandığı ürünler; kirpik kıvırıcı, allık, rimel, siyah göz kalemi ve dudak parlatıcı..

    Yaz ayı yaklaşırken selülit kremlerini kullanıyor.

    Pilates ve yürüyüşle formunu koruyor. Eski bir balerin olan Ebru Akel, narin ve düzgün fiziğini baleye borçluHer sabah düzenli olarak kahvaltı yapıyor. Kahvaltısız asla evden dışarı çıkmıyor. Tabağına gelen tatlının sadece yarısını yiyor.

    Yapay bronzlaştırıcı asla kullanmıyor. Onların yerine cilde doğal bronz görüntü veren kremleri tercih ediyor

  • İstiridye mantar soslu bonfile tarifi

    İstiridye mantar soslu bonfile tarifi

    İstiridye mantarını bonfile ile buluşturduğunuzda ortaya enfes bir lezzet çıkacaktır. Akşam yemeği için siz de deneyebilirsiniz…

    Malzemeler: 4 kişilik

    400 gr dilimlenmiş bonfile
    tuz
    karabiber

    İstiridye sos için:

    1 paket istiridye mantarı
    1 tk tereyağı
    1 paket krema
    1 çk keçi peyniri ya da rokfo peynir
    tuz
    karabiber

    servis için:
    kekik

    Yapılışı:

    Mantar ve tereyağını geniş bir tavaya alalım ve soteleyelim. Suyunu çekmeye başlayınca kalan malzemeleri de ekleyip koyulaşana kadar çektirelim. Bir yandan bonfilelere tuz ve karabiber serpelim.

    Yağlanmış kızdırılmış tavada arkalı önlü istenilen dirilikte pişirelim. Servis tabağın alırken üzerine çektirdiğimiz sosu döküp taze kekik yapraklarını serpelim.