Kategori: Sağlık

  • Öğrenciler bu anı bekliyordu! KYK yurt fiyatlarına zam yapıldı mı? Erdoğan bizzat açıkladı

    Öğrenciler bu anı bekliyordu! KYK yurt fiyatlarına zam yapıldı mı? Erdoğan bizzat açıkladı

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, 105 Yeni GSB Yurt Binası Resmi Açılış Töreni’nde konuştu. Aylık 250 lira ile 450 lira arasında değişen yurt ücretlerinde bu yıl da değişiklik yapılmayacağını söyleyen Erdoğan, “Yılbaşında kredi, burs ve beslenme yardımı rakamlarını günün ihtiyaçlarına göre yeniden belirleyeceğiz” dedi.

    “TOPLAM YURT SAYIMIZI 800’E ÇIKARDIK”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün toplam yurt sayımızı 800’e, yatak sayımızı da 850 bine çıkardık. Bay Kemal bu iş lafla olmuyor. ‘Şöyle yaparız, böyle yaparız’ Elini kolunu tutan mı var, büyükşehir belediyeleri var elinde, yaptır bakalım. Lafla olmuyor bu iş” dedi. Sözlerine devam eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gençlerimiz en iyisine, en güzeline layıktır diyerek kolları sıvadık. Attığımız adımlarla ülkemize ve gençlerimize yakışmayan kötü tabloyu tamamen tersine çevirdik. Otel konforunda odalara sahip yeni yurt binaları inşa ettik. Bu süreçte özel sektörümüzün dinamizminden de faydalandık” ifadelerini kullandı.

    “YURT KAPASİTELERİMİZ İSPANYA, HOLLANDA, ALMANYA VE FRANSA’DAN DAHA FAZLA”

    Türkiye’nin yurt kapasitelerinin Avrupa’daki çoğu ülkeden fazla olduğunu aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “81 vilayetimizin tamamına 254 ilçemize ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne bu imkanı götürdük. Gençler, bugün Türkiye yurtlar ve üniversite öğrencilere tanınan fırsatlar bakımından dünyanın en iyi ülkeleri arasında yer alıyor. Konfor, çalışma alanları, spor sahaları, güvenlik, temizlik, ücretsiz internetle öğrencilerimiz için birer yaşam merkezi haline gelmiştir. Kendini sosyal devlet addeden pek çok Avrupa ülkesinde böyle bir altyapı yoktur. Bu gerçeği uluslararası kuruluşların bilimsel çalışmaları da ortaya koyuyor. Türkiye’nin yurt kapasitesi İspanya, Hollanda, Almanya ve Fransa’nın toplamından daha fazladır” sözlerini kullandı.

  • Milli Eğitim Bakanı Özer, okullara 3 milyar 750 TL bütçe gönderildiğini açıkladı

    Milli Eğitim Bakanı Özer, okullara 3 milyar 750 TL bütçe gönderildiğini açıkladı

    Özel bir televizyon programında konuşan milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, yeni eğitim öğretim döneminde 1,2 milyon öğretmenin görev yaptığını, 19 milyon öğrencinin ise bugün ders başı yaptığını söyledi.

    “153 milyona yakın ders kitabı dağıtılırken 136 milyon yardımcı kaynaklar ulaştı”

    Bakan Özer, ilk defa MEB’de öğretmen sayısı 1 milyonu geçtiğini belirtti.

    Bakan Özer, “Ders kitapları ücretsiz olarak dağıtılıyor. Bu sene bir yenilik yaptık. Yardımcı kaynak hazırlamaya başladık. Öğrencilerin mevcut derslerinde yardımcı olabilecekleri, bir sürü öğretim materyali hazırladık. 153 milyona yakın ders kitabı dağıtılırken 136 milyon yardımcı kaynaklar ulaştı. Bizim hazırlamış olduğumuz yardımcı kaynakları çok bilinen özel öğretim kurumları bile indirerek öğrencilere dağıtıyor. Diğer taraftan okullara hazırlıklara ilgili 60 bin temizlik elemanını ilk defa okullar açılmadan gönderdik. Ama en önemlisi ilk defa MEB tüm okullara bütçe gönderdi. Son 20 yılda ülkesi için bu kadar büyük bütçeyi ayıran bakanlık okulların ihtiyacını karşılamaktan aciz kalamaz.” dedi.

    Okullara gönderilen bütçe ile bilgi veren Özer, “3 milyar 750 milyon TL bütçe gönderdik. Türkiye’de bütçe gönderilmemiş tek okul kalmadı. Biz istedik ki bu eğitim sistemimizi yaralayan bir yardımcı kaynak bunu ortadan kaldıralım ikincisi şu bağışı kaldıralım. Veli isterse bağış yapabilir. Okullarımızın bütçesinde hala kullanılmak üzere bekliyor. Bu sabit bir oran değil. İhtiyaç olması durumuna göre değiştirebiliriz. Sabit bir bütçe göndermiyoruz. Tüm şehirleri izliyoruz, hangi harcama kalemlerine kullanıldı. Yıllardan beri tüm eğitimle ilgili toplantılarda dile getirilen şeyler bunlar.” şeklinde konuştu.

    “Öğretmen alımlarının tek bir yolu var o da KPSS, sosyal medyadaki iddialar gerçek dışı”

    Özer, “Öğretmen başına 40 öğrenci geliyorsa şuan 25 öğrenci denk geliyor. 857 bin dersliğin yüzde 60’a yakınında öğrenci sayısı 25’in altında. Öğretmen alımlarının tek bir yolu var o da KPSS, sosyal medyadaki iddialar gerçek dışı. Biz öğretmenlerimizi sürekli desteklemek için çalışma yaptık. Bu ilk defa sisteme alınan bir uygulama değil. Biz eğitim sisteminin içine yeni bir unvan sistemi getirmiyoruz. Eğitimini tamamlayan ve sınavını başarıyla geçirenler uzman öğretmen olsunlar istiyoruz. Şuan şartları sağlayan öğretmenlerin yüzde 95’i uzman ve başöğretmenliğe başvurdu. 614 bin öğretmen eğitimini tamamladı ve sınava girecek. Hangi alana başvurduysa o alana geçecek, kota yok. Bir eğitim sistemi öğretmeni kadar güçlüdür, o yüzden biz öğretmenlerimizi sürekli desteklemek ve yatırım yapmak istiyoruz. Okul yönetimi öğretmenler ile bir araya gelecek “arkadaşlar ne eksiğiniz var, hangi alanda gelişmek istiyorsunuz” sorup ona yönelik eğitimler almasını sağlıyoruz. Uzman öğretmenken bir derece aldığı zaman başöğretmen olduğu zaman da bir derece alacak. Bizim mümkün olduğu kadar öğretmenlerimizi yüksek lisans ve doktora ile buluşturmamız lazım.” ifadelerini kullandı.

    “Hedefimiz, 2022 yılının sonunda 5 yaşındaki öğrencilerimizin okullaşma oranını yüzde 100’e çıkarmak”

    Konuşmasında, son 20 yılda okullaşma oranın ilk defa yüzde 90’ların üzerine çıktığını hatırlatan Özer sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Ama tüm hükümet programlarında okul öncesi eğitime vurgu yapılırken artış istenilen kadar olmamıştı. Tüm dünya okul öncesi eğitime yatırım yapıyor. Okul öncesi eğitimin en önemli tarafı, giden ile gidemeyen arasındaki farklarda belli oluyor ve normal eğitime geçildiğinde bu farkları çok görüyorduk. Okullaşma oranı 5 yaş yüzde 78’di, yüzde 93 oldu. 550 bine yakın yeni öğrenci sisteme girdi. Hedefimiz, 2022 yılının sonunda 5 yaşındaki öğrencilerimizin okullaşma oranını yüzde 100’e çıkarmak. Uzun vadede Fen, İmam Hatip, veya Anadolu liselerindeki fark kapanacak. Ama bu sadece okul öncesiyle değil, okullara öğretmenlerimize ve öğrencilerimize yaptığımız yatırımlarla kapanacak. Özel öğretim kurumlarını daha iyi hale getirebilmemiz için çalışmalarımız var. KDV indirimi gibi ilgili bakanlıklarımızla çalışmalarımız devam ediyor. Enflasyonun getirdiği sorunlar da oldu tabi.” (İLKHA)

  • Uzmanlardan YKS ek tercih uyarısı

    Uzmanlardan YKS ek tercih uyarısı

    Eğitim Uzmanı ve Tercih Danışmanı Ertuğrul Tut, ek tercih dönemine ilişkin değerlendirmede bulundu.

    Bu sene ek yerleştirme kontenjanları daha az

    Tercih sürecinin ardından herhangi bir lisans ya da ön lisans programına yerleşemeyen adayların merakla beklediği ek yerleştirme sürecinin 7 Eylül’de başladığını belirten Tercih Danışmanı Ertuğrul Tut, şunları söyledi:

    Bu sene geçtiğimiz yıla oranla ek yerleştirme kontenjanlarının daha az olduğunu görmekteyiz. 2021 yılında devlet üniversitelerinde yer alan ön lisans programlarındaki toplam boş kalan kontenjan 81 bin 277 iken bu sene 67 bin 740 kontenjan boş kaldı. Lisans programlarına baktığımızda ise 2021 yılında 97 bin 615 iken bu sene 27 bin 826’dır. Vakıf üniversitelerine baktığımız zaman 2021 yılında ön lisans programlarında kalan boşluk 21 bin 883 iken 2022 yılında bu sayı 14 bin 971 oldu. Lisans programlarında ise 2021 yılında 29 bin 464 kontenjan boş kalmış, 2022 yılında 11 bin 672 kontenjan boşluğu olmuştur.

    Dolmayan kontenjanlar fırsat sunuyor

    Dolmayan kontenjanların yerleşemeyen adaylar için fırsat anlamına geldiğini ifade eden Eğitim Uzmanı ve Tercih Danışmanı Ertuğrul Tut, “Rakamların bizlere gösterdiği, geçtiğimiz yıla oranla daha az ek kontenjan olsa da ÖSYM kılavuzunda belirtilen dolmayan kontenjanlar yerleşemeyen adaylar için fırsat oluşturmaktadır.” dedi.

    Ek tercihte bu noktaya dikkat!

    Adayların bu süreçte dikkat etmesi gereken en önemli noktaya da dikkat çeken Tut, şunları söyledi:

    Kontenjan boşluğu olan ilgili programın puan türünde programın en küçük puanına eşit veya daha büyük puana sahip olan adaylar tercih edebilecektir. Kontenjanı dolmayan ve en küçük puanı oluşmayan programları, ilgili yerleştirme puanı hesaplanmış tüm adaylar tercih edebileceklerdir. ÖSYM’nin belirtmiş olduğu kılavuz kapsamında boş kalan kontenjanlara tercih yapacak öğrenciler ÖSYM’nin sitesinde yer alan kılavuzdan erişim sağlayabilecektir. Tercih yapıp bir yükseköğretim programına yerleşmiş olan adaylar, kayıt yaptırsalar da yaptırmasalar da ek yerleştirme hakkından yararlanamayacaktır. İlk yerleştirmede yer alan bölüm baraj kuralları ek yerleştirmede de devam etmektedir. Adayların tercih yapmadan önce kılavuzu incelemelerinde fayda var.

    Hayalini kurduğunuz gelecek dışına çıkmayın!

    “Tercih yapacak adaylar için bir fırsat süreci de diyebileceğimiz ek yerleştirmeler, bu sene için köprüden önceki son çıkış anlamına da geliyor” diyen Tut, sözlerini şöyle tamamladı:

    “Fakat adayların dikkat etmesi gereken en önemli şey, sırf bir yere yerleşmek için tercih yapmamalarıdır. Kendi yetenekleri ve ilgi alanları doğrultusunda hayalini kurdukları gelecek kurgusunun dışına çıkamamaları gerekiyor. Sırf bir yere yerleşmek modasına kapılmamaları, süreci sağlıklı yönlendirmeleri için önemli kurallardan birisi. Yine bu süreçte hiç akılda olmayan bölümler adayın karşısına çıkabilir; bu durumda da adayların mutlaka araştırma yaparak mesleki yatkınlıklarına göre tercih yapmaları oldukça önemli. Bu sebeple 24 tercihin tamamını doldurayım gibi bir çaba içerisine girerek istemediğimiz ya da ilgi alanımızda yer almayan bölümleri listemize dahil etmek hüsranla sonuçlanabilecek bir akademik hayata da neden olabilir. Ek Tercih sürecinin tüm adaylar için güzel geçmesi dileklerimle.” (İLKHA)

  • ÖĞDER: Eğitimde öncelik ahlak ve maneviyat olmalıdır

    ÖĞDER: Eğitimde öncelik ahlak ve maneviyat olmalıdır

    2022-2023 eğitim öğretim yılının başlangıcı dolayısıyla bir takım yeni düzenlemeler getirilmesi gerektiğine ilişkin basın açıklaması düzenleyen Şuurlu Öğretmenler Derneği Diyarbakır Şubesi, öğrencileri fenni ilimler alanının yanı sıra manevi yönden geliştirilmesine yönelik çalışmaların yürütülmesi gerektiğine dikkat çekerek, eğitim alanında karşılaşılan bazı aksaklıkların giderilmesi hususunda yetkililere çağrıda bulundu.

    Diyarbakır merkez Kayapınar ilçesinde bulunan dernek binasında düzenlenen basın açıklamasını Şuurlu Öğretmenler Derneği Diyarbakır Şube Başkanı Abdurrahman Sevgili okudu.

    Şuurlu öğretmenler derneği olarak bir peygamber mesleği olan bu kutsal görevi icra eden öğretmenlerin, itibarı en yüksek olan meslek guruplarının başında gelmesi gerektiğini savunduklarını belirten Sevgili, “Malzemesi insan olan bu ulvi ve en mühim görev, bilgi ve beceriyi, şefkat ve merhameti, sabır ve fedakârlığı gerektirir. En yüksek maaşların bu emektar ve cefakâr meslektaşlarımıza verilmesini ve ücretli öğretmenlerin kadrolu yapılmasını, her türlü şiddet ve saldırıya karşı korunmasını talep ediyoruz.” dedi.

    “İfsat yerine nefis terbiyesini esas alan maneviyatçı bir eğitim sistemi tesis edilmeli”

    İlkokul ve ortaokul müfredatına “Adab-ı Muaşeret” yani görgü kuralları, el sanatları, tarım ve hayvancılık gibi derslerin konulması önerisinde bulunan Sevgili, “Sınıf öğretmeni meslektaşlarımızdan da özellikle kitap okuma ve günlük tutma alışkanlığının kazandırmasını çok faydalı görüyoruz. Okulların yıllardan beri süregelen fiziki ve teknik eksikliklerine değinmiyoruz bile. Çünkü onlar nicelik eksikliklerdir. Önceliğimiz ahlak ve maneviyattır. Erbakan Hoca’mızın da dediği gibi ‘asıl mesele öğrencinin kalbine ne koyduğunuzdur’.” ifadelerini kullandı.

    Eğitimde “öncelik ahlak ve maneviyattır” diyen Sevgili, şunları ekledi:

    Yüz yıl sonrasını düşünüyorsak, iyi bir nesil yetiştirmek zorundayız. Bu neslin, iki kere ikiden önce helal ile haramı öğrenmeli; İyiyi kötüden, doğruyu yanlıştan ayırt edebilecek şekilde eğitilmelidir. İfsat eden eğitim sistemi terk edilmeli, bunun yerine ıslah için acilen nefis terbiyesini esas alan maneviyatçı bir eğitim sistemi tesis edilmelidir. Toplumun kurtuluşu, Hakk’ı üstün tutan nebevi metotla yetiştirilmiş bireylerden geçer. Talim ve Terbiyenin gayesi, iyi ve faydalı bir insan yetiştirmektir. Bu da tüm insanlığın saadetini istemek demektir.

    Sevgili, “Bir toplumun maddi ve manevi kalkınması bu sıralardan geçer. Bunun için de Milli Eğitim’in öğretmen ve öğrenci yetiştirirken bu hususları göz önünde bulundurması gerekir. Bizim eğitim anlayışımız; doğrunun, iyi ve güzelin, liyakat ve faydalının, adalet ve merhametin öğretildiği bir nebevi anlayıştır. Allah’tan korkan ve Allah’ın rızası için iş yapan ve insanlığa hizmeti ibadet gören, bilgili ve irfan sahibi nesiller yetiştirmektir.” şeklinde konuştu. (İLKHA)

  • Okullar yarın açılıyor

    Okullar yarın açılıyor

    2022-2023 eğitim-öğretim yılı, yarın çalacak ilk ders zili ile başlayacak. Böylece MEB’e bağlı ilk ve ortaöğretim kurumlarındaki 18.9 milyon öğrenci ile 1.2 milyon öğretmen ders başı yapacak.

    Okul öncesi ve ilkokul birinci sınıf öğrencileri 5-9 Eylül tarihleri arasında uyum eğitimleri aldı.

    Yeni eğitim-öğretim yılı kapsamında öğrencilere ders kitaplarının yanı sıra yaklaşık 136 milyon yardımcı kaynak ücretsiz dağıtıldı.

    2022-2023 eğitim öğretim yılında ilk ara tatil 14-18 Kasım 2022’de olacak. 23 Ocak- 3 Şubat 2023’te yarı yıl tatiline gidilecek. 21 Nisan’da başlayacak Ramazan Bayramı ile birleştirilecek şekilde ikinci ara tatil başlayacak ve 20 Nisan’da sona erecek. 16 Haziran 2023’te eğitim-öğretim yıl son bulacak. (İLKHA)

  • 2021-2022 örgün eğitim istatistikleri açıklandı

    2021-2022 örgün eğitim istatistikleri açıklandı

    “Millî Eğitim İstatistikleri-Örgün Eğitim 2021-2022” verileri açıklandı.

    Milli Eğitim Bakanlığının (MEB) açıkladığı verilere göre Türkiye’de geçen eğitim öğretim döneminde okul öncesi eğitim, ilköğretim ve ortaöğretim düzeyinde 19 milyon 155 bin 571 öğrenci örgün eğitim aldı.

    Türkiye’de okul öncesi eğitim, ilköğretim ve ortaöğretim düzeyinde 9 milyon 928 bin 304’ü erkek, 9 milyon 227 bin 267’si kız olmak üzere toplam 19 milyon 155 bin 571 öğrenci, örgün eğitim aldı.

    Öğrencilerden 15 milyon 839 bin 140’ı resmî, 1 milyon 578 bin 233’ü özel ve 1 milyon 738 bin 198’i ise açık öğretim kurumlarında eğitim gördü. 

    Resmî okullarda eğitim görenlerin 8 milyon 147 bin 339’u erkek, 7 milyon 691 bin 801’i kız öğrencilerden oluştu. 

    Özel okullarda ise 864 bin 762 erkek, 713 bin 471 kız öğrenci yer aldı. 

    Açık öğretimde kayıtlı aktif öğrencilerin 916 bin 203’ünü erkek, 821 bin 995’ini kızlar oluşturdu.

    Ortaöğretim ilk sırada

    Örgün eğitimdeki öğrencilerin 1 milyon 885 bin 4’ü okul öncesi eğitimde, 5 milyon 433 bin 901’i ilkokulda, 5 milyon 293 bin 67’si ortaokulda, 6 milyon 543 bin 599’u ortaöğretimde yer aldı. 

    Ortaöğretimdeki 6 milyon 543 bin 599 öğrencinin 4 milyon 92 bin 604’ü genel liselerde, 1 milyon 833 bin 717’si mesleki ve teknik liselerde, 617 bin 278’i de imam hatip liselerinde eğitim aldı.

    Mesleki eğitim merkezlerinde ise bir önceki yıl 159 bin 773 olan öğrenci sayısı, 2021-2022 eğitim öğretim yılında Haziran ayı itibarıyla 400 bin 219’a ulaştı.

    Özel öğretim kurumlarındaki öğrencilerin toplam örgün eğitim içindeki oranı yüzde 9 oldu. Bu oran, okul öncesi eğitim için yüzde 19, ilkokul için yüzde 5,7 olup ortaokul için yüzde 6,5 ve ortaöğretim için de yüzde 11,3 olarak gerçekleşti.

    Düzeltilmiş net okullaşma oranları, ilkokulda yüzde 95,81 olup ortaokulda yüzde 95,40, ortaöğretimde ise yüzde 89,68 olarak kayda geçti.

    Okul öncesinde ise 5 yaş ve üzeri okullaşma oranı, 2020-2021 eğitim öğretim yılında yüzde 61,22 iken 2021-2022 eğitim öğretim yılında yüzde 92,17’ye ulaştı.

    Öğrencilerin bulundukları eğitim kademesine bakılmadan yaş gruplarına göre hesaplanan net okullaşma oranları, 3-5 yaş grubunda yüzde 44,71; 4-5 yaş grubunda yüzde 56,77; 5 yaşta yüzde 83,41; 6-9 yaş grubunda yüzde 98,44; 10-13 yaş grubunda yüzde 98,38 ve 14-17 yaş grubu için yüzde 92,03 olarak belirlendi.

    Kadın öğretmenlerin sayısı daha fazla

    Örgün eğitim kapsamındaki okullarda görev yapan öğretmen sayısı, 2021-2022 eğitim öğretim yılında 1 milyon 139 bin 673 oldu.

    Bu öğretmenlerin 975 bin 698’i resmî okullarda, 163 bin 975’i özel okullarda görev yaptı. Ayrıca öğretmenlerin 455 bin 294’ü erkek, 684 bin 379’u kadınlardan oluştu.

    Öğretmenlerin 63 bin 142’si okul öncesi eğitimde, 310 bin 477’si ilkokulda, 376 bin 747’si ortaokulda ve 389 bin 307’si ortaöğretimde çalıştı.

    70 bin 383 okul hizmet verdi

    Örgün eğitimde 2021-2022 eğitim öğretim yılında 56 bin 200’ü resmî okul, 14 bin 179’u özel okul ve 4’ü açık öğretim okulu olmak üzere toplam 70 bin 383 okul hizmet verdi.

    Bu okulların 14 bin 124’ü okul öncesi eğitim, 24 bin 519’u ilkokul, 18 bin 936’sı ortaokul ve 12 bin 804’ü de ortaöğretim kademesinde yer aldı.

    Resmî okullarda 608 bin 903, özel okullarda 140 bin 551 olmak üzere örgün eğitimde toplam 749 bin 454 derslik kullanıldı. (İLKHA)

  • Eğitim Bir-Sen: Öğretmenlik meslek kanununun kapsamı genişletilmeli ödenekler arttırılmalı

    Eğitim Bir-Sen: Öğretmenlik meslek kanununun kapsamı genişletilmeli ödenekler arttırılmalı

    Diyarbakır İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde yapılan basın açıklamasını Eğitim Bir-Sen Diyarbakır Şube Başkanı Ramazan Tekdemir okudu.

    Yapılan basın açıklamasında geçmiş yıllarda yaşanan gerek özlük haklarının iadesi ve gerekse okullarda karşılaşılan birtakım ödeneklerden kaynaklı sıkıntıların yaşanmamasına yönelik talepler sıralanırken söz konusu problemlerin tekrarlanmaması hususunda atılacak adımların yasal zemine oturtulması gerektiğine dikkat çekildi.

    2022-2023 eğitim-öğretim yılına masraflarının arttığı ve iyileştirme çabalarına rağmen istenilen bir seviyeye gelinemediği bir zeminde başlanıldığına dikkat çeken Tekdemir, “Millî Eğitim Bakanlığı’nın sürekli olarak eğitimde fırsat eşitliği, mesleki eğitimin niteliğinin artırılması, okul öncesi eğitimin yaygınlaştırılması, özlük haklarının iyileştirilmesi, eğitim kalitesinin artırılması çabalarından bahsetmesine karşın istenilen seviyeye ulaşılamıyor, sorunlar büyüyor, çözüm bulunamıyor.” dedi.

    “Eğitim çalışanlarına yönelik ekonomik iyileştirmede esaslı adımlar atılmalı”

    Bakanlığın, eğitim çalışanlarının sorunlarına kayıtsız kalmaması, eğitim paydaşlarının tekliflerini göz ardı etmeden köklü sorunlara kalıcı çözümler temin etmesi eğitimin niteliğini ve verimliliğini artıracağını söyleyen Tekdemir, “5 ve 6’ncı dönem toplu sözleşmelerde masaya taşıdığımız teklif uyarınca, 8 yılını dolduran öğretmenlere uzman öğretmen, 12 yılını tamamlayanlara da başöğretmen unvanı verilmelidir. Bu çerçevede, toplu sözleşme teklifimiz esas olmalı, sınav tartışması da son bulmalıdır.” ifadelerini kullandı.

    Tekdemir, “Öğretmenlik kariyer basamakları süreci bugüne kadar ortaya konulan tepkiler ve beklentiler ekseninde yeniden değerlendirilmeli, uzman öğretmen olabilme aşamasına gelmiş her öğretmenin mesleğinde belli bir yetkinliğe ulaştığı gözetilerek öğretmenlik mesleğinin uzmanlık mesleği olduğu kabul edilmelidir. Eğitim çalışanlarının ücretlerinde oluşan kayıpları ve enflasyon tehdidini kalıcı ve kesin çözümlere bağlayıp ekonomik iyileştirmede esaslı adımlar atılmalıdır.” şeklinde konuştu.

    Kırsal bölgelerde ve taşımalı eğitimin yapıldığı yerlerde görev yapan öğretmenlerin ve varsa diğer çalışanların yüksek servis ücretleri dikkate alınarak taşıma kapsamına alınmalısı gerektiğine vurgu yapan Tekdemir, şunları söyledi:

    Bütün eğitim çalışanlarımızın şehir içi ulaşım ücretlerinden indirimli yararlanmaları hususunda il Milli Eğitim Müdürlüğü ve Belediyeler arasında gerekli görüşmeler başlatılmalıdır. Öğretmenlerin anayasal haklarını sınırlayan, aile bütünlüğünü bozan, öğretmeni eşi ile işi arasında tercihte bulunmaya zorlayan, öğretmenler odasında ayrımcılık oluşturan, mesleği ve öğretmenin itibarını zedeleyen sözleşmeli öğretmenlik uygulamasına son verilmelidir.

    “Öğretim yılına hazırlık ödeneği tüm hizmet sınıflarındaki çalışanlara da ödenmeli”

    Tekdemir, “Eğitimin kalitesi için ter döken memur ve hizmetli çalışanlarımızın özlük hakları iyileştirilmelidir. Millî Eğitim Bakanlığı kadrolarında genel idare, teknik, yardımcı ve diğer hizmet sınıflarında çalışanların eğitim-öğretim hizmetinin aksamadan etkin şekilde yürütülmesi için emek harcadığı gerçeği görülmelidir. Öğretim yılına hazırlık ödeneği, öğretmenlerle birlikte eğitim ve öğretim hizmetlerinin yürütülmesinde emek sarf eden Millî Eğitim Bakanlığı’nın merkez ve taşra teşkilatı kadrolarında görevli tüm hizmet sınıflarındaki eğitim çalışanlarına da ödenmeli, öğretime hazırlık ödeneği her eğitim öğretim yılı başında bir öğretmen maaşı oranında verilmelidir.” dedi.

    Eğitim kurumu yöneticiliğinin eğitim liderliğine dönüştürülmesi, yöneticiliğin profesyonel bir meslek olarak ele alınarak ‘ikincil görev’ ve ‘görevlendirme’ kapsamından çıkarılarak kadro unvanlı bir uzmanlık mesleği hâline dönüştürülmesinin kaçınılmaz olduğunun altını çizen Tekdemir, “Eğitim kurumu yöneticilerinin iş sağlığı ve güvenliği ile sosyal güvenlik mevzuatı çerçevesinde işveren vekili statüsünde olmasından kaynaklı idari para cezalarının yükümlüsü olmaları hakkaniyete ve adalete aykırıdır. Bu yükümlülük kişisel olmaktan çıkarılmalı, kurumsal hâle getirilmelidir. Eğitim-öğretim yılı başlamadan, sınıf ve öğrenci sayısı, personel sayısı gibi kıstaslar esas alınarak her okula ihtiyaçları karşılayacak ölçüde bir ödenek tahsis edilmelidir.” ifadelerini kullandı.

    Eğitim-öğretim hizmeti esnasında veya verilen eğitim-öğretim hizmetinden kaynaklanan nedenlerle eğitim çalışanlarına karşı cebir, şiddet veya tehdit kullanan kişilere hapis cezası verilmesi ve eğitimde şiddet yasasının çıkarılması konusuna da değinen Tekdemir, “Eğitim Bir-Sen olarak, ilimizde ve ülkemizde daha müreffeh olma yolundaki hedeflerimize sorunlarını aşmış, eğitim çalışanlarının beklentilerini karşılamış bir eğitim sistemiyle erişebileceğine inanıyor; sorunların çözüme kavuşturulacağı bir eğitim-öğretim yılı temenni ederek, bütün eğitim çalışanlarına ve öğrencilerimize başarı dolu bir yıl diliyoruz.” şeklinde konuştu. (İLKHA)

  • Bakan Özer: İstanbul’da mesleki eğitimi ayağa kaldırırsak Türkiye’de de ayağa kaldırırız

    Bakan Özer: İstanbul’da mesleki eğitimi ayağa kaldırırsak Türkiye’de de ayağa kaldırırız

    Sirkeci’nin simge binalarından olan ve yapımı 1907’de tamamlanan Liman Han, İstanbul Ticaret Odası öncülüğünde restore edilerek kütüphane, okuma salonu, İTO Stratejik Araştırma Merkezi, kitapçı gibi farklı kültürel çalışmaların yapılacağı bir bina olarak yeniden hizmete açıldı.

    Yenileme çalışmalarının tamamlanması sonrasında kültürel çalışmalara ev sahipliği yapmak için yeniden hizmete sunulan Liman Han açılışında konuşan Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, “İstanbul Ticaret Odası, İstanbul’da mesleki eğitimde en büyük paydaşımız. İstanbul’da mesleki eğitimi ayağa kaldırırsak Türkiye’de de ayağa kaldırırız. İstanbul’da güzel uygulamaları yaygınlaştırabilirsek bu yaygınlaşan eğitimler Türkiye’nin her yerinde çok kolaylıkla yapılabilir. Bu niyetle yaklaşık 3 yıl önce mesleki eğitimin güçlendirilmesi için birlikte yola çıktık ve çok başarılı işlere imza attık. O gün bir araya geldiğimizde bugün düşünemediğimiz bir sürü açılımlara vesile olan bir işbirliği başlattık. Mesleki eğitim ile ilgili de çok güzel projeler hayata geçti.” dedi.

    Özer, “Eğitim ve kültürle ilişkili olarak kütüphanelerin yaygınlaşması, kitaplara kolaylıkla erişilebilir olması bir ülkenin gelişmişliğinin en önemli göstergelerinden birisidir. Biz ne kadar gençlerimizi, araştırmacılarımızı özellikle nadide eserlere, eski eserlere ve tematik kütüphanelere erişimlerini kolaylaştırabilirsek çok önemli araştırmaları, bilimsel çalışmaları yapmalarını kolaylaştırmış oluruz. Yıllardan beri özellikle İstanbul odaklı kültür ve sanat çalışmalarını imrenerek takip ettiğim İstanbul Ticaret Odası’nın bugün böylesine nadir eserlerin sergilendiği bir kütüphane, yanında çalışma merkezi, stratejik araştırma merkezi gibi alanların olduğu tümleşik bir yapının açılışında olmaktan mutluluk duyuyorum. Sayın başkana ve ekibine çok teşekkür ediyorum.” diye konuştu. (İLKHA)

  • 2022 KPSS sınav giriş belgeleri açıklandı

    2022 KPSS sınav giriş belgeleri açıklandı

    KPSS adayları, 18 Eylül’de yapılacak olan Genel Yetenek-Genel Kültür oturumu için 10.00’dan sonra, Eğitim Bilimleri oturumuna katılacak adaylar ise 14.00’ten sonra sınav binalarına alınmayacak.

    SINAV TARİHLERİ DEĞİŞTİ

    Bazı soruların sızdırıldığına dair iddialarla ilgili 31 Temmuz’da yapılan KPSS oturumları iptal edilmiş, 6-7 Ağustos ve 14 Ağustos’ta yapılması planlanan oturumlar ise ertelenmişti.

    ÖSYM, güncellediği sınav takvimiyle 2022-KPSS Lisans Genel Yetenek-Genel Kültür ve Eğitim Bilimleri oturumlarının 18 Eylül’de, Alan Bilgisi oturumunun da 24-25 Eylül’de yapılacağını ifade etmişti.

  • 2022 DGS sonuçları belli oldu mu? DGS sonuç ekranı

    2022 DGS sonuçları belli oldu mu? DGS sonuç ekranı

    Ölçme Yerleştirme ve Seçme Merkezi (ÖSYM) tarafından yapılan açıklamaya göre DGS sonuçları açıklandı.

    DGS SONUÇ EKRANI

    Öğrenci adayları, sonuçlarına ÖSYM’nin https://sonuc.osym.gov.tr  internet adresinden T.C. Kimlik numaraları ve aday şifreleriyle kontrol edebilirler.

    Bir yükseköğretim programını kazanan adayların kayıt işlemleri 9 – 14 Eylül tarihleri arasında alınacak.

    E-kayıt yaptırmak isteyen adaylar, Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı’nın e-devlet kapısı üzerinden sunduğu ‘Üniversite e-Kayıt’ uygulamasını tıklayarak, https://www.turkiye.gov.tr/yok-universite-ekayit adresi üzerinden 8 – 12 Eylül 2022 saat 23:59’a kadar elektronik kayıt işlemi yapabilecek.

    Elektronik kayıt yapan adayların, ders kayıt işlemlerinde sorun yaşamamaları için e-kayıt işlemlerinin başarıyla gerçekleştirildiğine dair yazıyı ekranda beklemek zorundalar.

    Ayrıca e-kayıt işlemlerini tamamlayan adayların, üniversitelerinin web sitesinde belirtilen belgeleri ilgili tarih aralığında elden teslim etmesi gerekmektedir.