Kategori: Sağlık

Geçtiğimiz yıllarda YKS başarılarında önemli mesafeler kaydeden Anadolu imam hatip liseleri YKS 2022’de başarısını daha da ileriye taşıdı. Türkiye’nin dört bir yanındaki okullardan gençler, sınavda ilk 100, ilk 1000, ilk 10 bin ve ilk 100 binde önemli dereceler elde etti.

Anadolu imam hatip liseleri, ilk yüzde 57, ilk binde ise 436 derece elde etti. Dil puanı Türkiye birincisi ise Arapça dalında Beyoğlu Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencisi Yusuf Esad Özgüner oldu.

3 yılda hızlı artış

Anadolu imam hatip liselerinde eğitim alan öğrenciler YKS’de ilk 100’de 57 derece aldı. Okullar ilk 1000’de 436 dereceyle temsil edilirken, öğrenciler ilk 5 binde bin 899 derece, ilk 10 binde 3 bin 567 derece, ilk 20 binde 6 bin 997 derece yaptı. İlk 50 binde 17 bin 672, ilk 100 binde ise 37 bin 887 derece çıktı.

İlk 100’de 2020 yılında 27, 2021 yılında ise 42 öğrenci bulunuyordu. İlk 1000’de ise 2020 yılında 279, 2021 yılında 387 derece yer almıştı. Başarı grafiğindeki yüksek oranlardaki artışlar geçen yıl olduğu gibi bu yıl da devam etti. 2 yıl içinde ilk 100’deki derece sayısı 27’den 57’ye çıkarak yüzde 100’ün üzerinde artmış oldu.

Başarı tüm şehirlerden

Anadolu İmam Hatip Lisesi mezunu gençlerin üniversite sınavındaki başarısı bazı marka okullarla veya belli şehirlerle de sınırlı değil. İstanbul’da Kartal Anadolu İmam Hatip Lisesi, Kadıköy Anadolu İmam Hatip Lisesi, Beyoğlu Anadolu İmam Hatip Lisesi, Mehmet Emin Saraç Anadolu İmam Hatip Lisesi gibi okullar ipi göğüslerken, Türkiye genelindeki okullarda eğitim gören öğrenciler de çok iyi dereceler yaptı. Adana Hümeyra Ökten Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi, Ankara Tevfik İleri Anadolu İmam Hatip Lisesi, Bursa İpekçilik Anadolu İmam Hatip Lisesi, Konya Tahir Büyükkörükçü Anadolu İmam Hatip Lisesi, Samsun Atakum Anadolu İmam Hatip Lisesi’nin de aralarında bulunduğu okullar başarılı öğrencileriyle ön plana çıktı.

İlk 100’de kimler var?

İlk 100 arasında hem köklü okullardan hem de yeni açılan okulların öğrencilerinden dereceler bulunuyor. Kartal Anadolu İmam Hatip Lisesi’nden sayısalda Elif Sude Yaşar 28’inci, eşit ağırlıkta Yusuf Karacan 15’inci, Yusuf Manav 26’ıncı, Sude Akçam 54’üncü, sözelde Yusuf Karacan 14’üncü Muhammet Kavas 24’üncü, İsmail Furkan Kalkık 66’ncı, yabancı dilden Zeynep Neval yaprak 29’uncu oldu.

Kadıköy Anadolu İmam Hatip Lisesi’nden sözelde Ahmet Osman Sofu 4’üncü, Semih Başalan 87’nci, yabancı dilde İsmail Çiftçi 7’nci oldu.

Beyoğlu Anadolu İmam Hatip Lisesi’nden sayısalda Muhammed Berkay Alaca 29’uncu, eşit ağırlıkta Berk Erişdi 11’inci sözelde Furkan Emre Karabulut 18’inci, Muhammed Sümame Balcı 23’üncü yabancı dilde Yusuf Esad Özgüner 1’inci, Mustafa Çalışkan 18’inci sırada yer aldı.

Mehmet Emin Saraç Anadolu İmam Hatip Lisesi’nden Aysel Rumeysa Arısoy Sözelde 83’üncü, Samsun Atakum Anadolu İmam Hatip Lisesi’nden Z. Neris Yılmaz eşit ağırlıkta 59’uncu oldu. (İLKHA)

Köy yaşam merkezinin açılışında konuşan Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer, 2022-2023 eğitim öğretim yılına hızlı bir şekilde hazırlanmak için İstanbul ve Ankara’dan sonra İzmir’deki okul yöneticileriyle bir araya geldiklerini kaydetti.

İlk kez eğitim öğretim başlamadan iki ay öncesinden İzmir’deki tüm okullara 600 milyon TL’lik yatırımı kazandırdıklarını aktaran Bakan Özer, bunun bir kısmı temizlikle ilgili, bir kısmı kırtasiye malzemeleri, bir kısmı küçük onarımlar, bir kısmı da donatım, laboratuvarlar ve altyapısıyla ilgili olduğunu belirtti.

Bakan Özer, “Millî Eğitim Bakanlığı olarak tüm bütçemizi verimli bir şekilde kullanarak okullarımızı 2022-2023 eğitim öğretim yılında önceki yıllardan çok daha hazırlıklı bir şekilde öğrencilerimiz, öğretmenlerimiz, yöneticilerimiz ve anne babaların hizmetine sunacağız. Yıllardan beri okul yöneticilerimizi de rahatsız eden, eğitim camiasını rahatsız eden ‘Kayıt için bağış yapılıyor.’ söylemini de tıpkı diğer yanlış eğitim politikalarında olduğu gibi nasıl tarihin çöplüğüne kaldırdıysak, inşallah, bunda da çok daha sağlıklı bir zeminde velilerle iletişim kuran bir okul iklimine dönüştürüp tesis edeceğiz.” değerlendirmesini yaptı. 

Bunda çok kararlı olduklarını ifade eden Özer, “Tüm süreçleri, tüm yöneticilerimizle birlikte takip edeceğiz. Bakan yardımcılarımız, genel müdürlerimiz bu yaz tüm illerimizde seferber olacaklar. O hazırlıkları yakinen takip edecekler ve 2022-2023 eğitim öğretim yılına çok daha hazırlıklı bir şekilde velilerimize hizmet verebilmenin mutluluğunu yaşayacağız.” dedi. 

Son 20 yılda eğitimle ilgili çok önemli yatırımlar yapıldığını kaydeden Özer, konuşmasına şöyle devam etti:

“Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye de Covid sürecinden sonra farklı bir şey yaşanmaya başladı. İnsanlar yavaş yavaş doğayla buluşmaya, köylere doğru yönelmeye başladılar. Buna çok kritik bir süreç de eşlik etmeye başladı. O da gıda tedarik zincirlerindeki problemler. Yani tarım, nitelikli tarım tıpkı enerji gibi, doğal gaz gibi çok kritik ülkelerin stratejik öneme sahip olan alanları olmaya başladı. İşte bu toplumsal yeni akışı değerlendirmek için Millî Eğitim Bakanlığı olarak köy yaşam merkezlerini devreye soktuk. İlk adım olarak köy okullarının açılmasıyla ilgili öğrenci sayısı kriterini kaldırdık. Kaç öğrenci olursa olsun Türkiye’nin her noktasındaki köy okulları aktif olarak öğrenci alabilecek. Birinci adımımız bu oldu. İkinci adımımızla köylerdeki anaokulu açılma kriterini 10’dan 5’e düşürdük. Bu küçük adamımız, 12 bin köy çocuğumuzun anaokullarıyla buluşmasına vesile oldu.” 

Daha nice köy yaşam merkezlerini tüm il, ilçe ve köylerde açacaklarını dile getiren Özer, bu alanları ihtiyaç hâlinde gerekirse ilkokul, anaokulu veya halk eğitimi merkezi olarak değerlendirebileceklerini söyledi. 

Köy yaşam merkezlerini doğal bir ortamı deneyimlediği bir mekâna dönüştüreceklerini kaydeden Özer, “Nice hikâyelerin olduğu, burada nice insanlarımızın yetiştiği mekânı o hikâyeleriyle birlikte çocuklarımızla tanıştırmış olacağız. Bu, müthiş bir hikâye… İnşallah, tüm illerimizde özellikle yaz dönemindeki her ziyaretimizde bir köy okulunu, köy yaşam merkezini açarak 2022-2023 eğitim öğretim yılına devam edeceğiz.” dedi.(İLKHA)

Batman Üniversitesi 2022 Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) Yükseköğretim Programları ve Kontenjanları Kılavuzuna göre Mühendislik-Mimarlık Fakültesi bünyesinde Petrol ve Doğalgaz Mühendisliği (İngilizce) Bölümü, Turizm Fakültesi bünyesinde Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü, Güzel Sanatlar Fakültesi bünyesinde Seramik Bölümü ile Beşiri Organize Sanayi Bölgesi Meslek Yüksekokulu bünyesinde Alternatif Enerji Kaynakları Teknolojisi ve Makine Programları, Sason Meslek Yüksekokulu bünyesinde Çocuk Gelişimi Programı, Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu bünyesinde Laborant ve Veteriner Sağlık Programına ilk defa öğrenci alacak.

İlk defa öğrenci alacak bölümlerle ilgili açıklama yapan Üniversite Rektörü Prof. Dr. İdris Demir, Batman Üniversitesinin yeni açılan bölümlerle Batman’a, bölgeye ve ülkeye daha fazla hizmet etme olanağını da yakalayacağını ifade etti.

Bölgenin ihtiyaçlarını karşılayan her bölümü ve programı üniversite bünyesine katmak için gerekli altyapı çalışmalarına ağırlık verdiklerini belirten Rektör Demir, Batman Üniversitesinin birçok alanda öncü olmasını amaçladıklarını vurguladı.

Batman Üniversitesinin öğrenci odaklı bir üniversite olduğunun ve aday öğrencilerin üniversitenin herhangi bir bölümünü gönül rahatlığıyla tercih edebileceklerinin altını çizen Rektör Demir, tüm aday öğrencilerin gönüllerinin istedikleri bölümlere yerleşebilmeleri temennisinde bulundu.(İLKHA)

 

Türkiye genelinde olduğu gibi Bingöl’de de dereceye giren imam hatip öğrencileri başarıları ile örnek oldu.

İmam hatip öğrencileri, hayallerindeki okulları tercih ederek başarılarını taçlandırmış oldular. Konuyla ilgili imam hatip öğrencileri başarı hikâyelerini İLKHA mikrofonları aracılığıyla paylaştı.  

“İmam hatibi tercih ettim pişman değilim ve birçok kişinin hayali olan tıp fakültesini kazandım”

İmam hatip öğrencisi Ömer Faruk Davran

Ömer Faruk Davran, “Bingöl 15 Temmuz Milli İrade Anadolu imam hatip lisesi mezunuyum. Bu yıl sayısal alanda Türkiye’de ilk üç bine girdim. Bingöl’de de ikinci oldum. Aldığım puanla fen lisesine de gidebiliyordum ama imam hatipten öte, proje imam hatip olması hasebiyle hem fen lisesi müfredatı hem de pozitif bilimlerin yanı sıra din bilimlerinin de olmasından dolayı tercih ettim. Sadece bu dünya için değil hem maddi hem de manevi olarak imam hatibi seçtim diyebilirim.” dedi.

“Resmiyetten öte bir alam gördük burada”

Davran, “Resmiyetten öte bir aile ortamı gördük burada. Abi kardeş ilişkisi içerisindeydik. Hocalarımız tüm sorunlarımızla ilgileniyordu. Akademik kadrosu da çok iyi. Bu okulun tanıtımına geldiğimiz gün müdür yardımcımız aynı zamanda coğrafya hocamıza ‘neden imam hatip?’ diye sorduğumuz zaman şunu söyledi; ‘yarın diğer gün bir camide neden bir vali, bir kaymakam, bir öğretmen, bir doktor kalkıp namaz kıldıramasın, hutbe okuyamasın?’ Bu sadece imamların görevi değil. İmam hatip de bu konuda üzerine düşen görevi yapıyor. O yönde öğrenciler yetiştiriyor. Şuurlu bir gençlik var, o yüzden imam hatip diyoruz. Buradan tüm öğrencilere sesleniyorum, imam hatip liselerini tercih edin. Ben tercih ettim pişman değilim. Şu an birçok kişinin hayali olan tıp fakültesini kazandım. Bunun mutluluğunu yaşıyorum.” şeklinde konuştu.   

“İmam hatip her zaman her yerde farkını ortaya koyuyor”

İmam hatip mezunu Berat Atan

İmam hatip mezunu olup Marmara Üniversitesi özel eğitim 2. sınıf öğrencisi olan Berat Atan ise, “2022 tarihli 15 Temmuz proje imam hatip lisesinden mezunum. Geçen yıl üniversiteye Türkiye genelinde 3286’ncı olarak yerleştim. Buradaki farkı üniversite ortamında da her daim görmekteyiz. İmam hatip öğrencilerinin girdikleri her ortamda bir şuur ve bilinç vardı. Ben de bu okulu tercih etmeden önce arkadaşlarla istişare ettik, puanımız yüksekti, diğer liselerin hepsine gidebilirdik. İmam hatip proje okulu vardı. Biz bu okulda farklı bir bakış açısı gördük, başka bir samimiyet gördük, o yüzden tercih ettik ve pişman olmadık. Hem ilk yılımızda güzel bir başarı sağlamış olduk hem de bir sonraki hayatımız olan üniversitede de iyi ki imam hatip okumuşuz dedik. Çünkü her zaman her yerde farkını ortaya koyuyor. Şu an da Marmara Üniversitesi özel eğitim 2. sınıf öğrencisiyim. Tüm herkese imam hatip okumasını tavsiye ederim. Buradan mezun olmak farklı bir şey. Genç kardeşlerimize de burayı tavsiye ediyoruz.” şeklinde konuştu.

“Tüm öğrencilere İmam hatip okullarını tavsiye ediyorum”

İmam hatip mezunu Ömer Muhtar Kayaokay

Ömer Muhtar Kayaokay, “Bu yıl 15 Temmuz Milli İrade Anadolu İmam Hatip Lisesinden mezun oldum. YKS’de sayısal alanda ilk 12 bin içerisine girdim. 8. sınıfta LGS sınavında Fen lisesini kazanmama rağmen tamamen kedi isteğimle bu okula geldim. Bunun iki temel sebebi vardı. Birincisi bu okulun öğretmen ve idare kadrosunun sağlam olması ve Bingöl’de en iyi olduğunu düşünmemdi. İkinci sebebi ise, bir Müslümanın bilmesi gereken temel dini bilgisi ve ilmi vardır. Okulda olmasa bile herhangi bir şekilde günlük hayatta o bilgiyi edinmemiz gerekiyor. Bunu neden günümüzün önemli bir vaktini harcadığımız okulda öğrenmeyelim ki. Sonuç olarak bu bize büyük bir avantaj sağlayacaktır. Tıpkı Hz. Mevlana’nın dediği gibi iki kanatlı bir kuş olmayı hedeflediğimiz için bu okula geldik. Ve bunu gerçekten gördük. Bu okulda sadece öğrenci öğretmen, müdür öğrenci ilişkisi kesinlikle yok, bunlardan öte bir abi kardeş ilişkisi var. Ben bizzat bunu gördüm. Gerek idare gerekse de öğretmen kadrosundan Allah razı olsun. Bize çok samimi davrandılar. Bir öğretmenin göstermesi, gereken ilgiden fazlasını gösterdiler.” ifadelerine yer verdi.

“İmam Hatip öğrencileri Türkiye geneli büyük bir başarı sergiledi”

İmam Hatip Lisesi Müdürü Nihat Korlaelçi 

15 Temmuz Milli İrade Anadolu İmam Hatip Lisesi Müdürü Nihat Korlaelçi ise,” Öğrencilerimizi gerçekten tebrik ediyoruz, yüzümüzü ak ettiler. Tabi ki sadece kendi ilimizde değil, Türkiye geneli ilk 20 binin içerisinde imam hatip liselerinden 7 bin öğrencimiz bulunmakta. Bu çok gurur verici bir olay. Hatta ilk 100 içerisinde 57 öğrencimizin olduğunu biliyorum. Türkiye geneli büyük bir başarı. Tüm öğrencilerimizi tebrik ediyorum. Allah hepsine zihin açıklığı versin. Okulumuz gerçekten çok iyi, bir hedefimiz ve bir idealimiz var. İnşaallah tüm velilerimizle iş birliği içerisinde olarak öğrencilerimizi en üst seviyede en güzele ulaştırmak için gerekli olan tüm donanım, teçhizat bizde mevcut. Gelirseniz pişman olmazsınız. Hepinize teşekkür ediyorum.” dedi. (İLKHA)

Bölgesel Kalkınma Odaklı Misyon Farklılaşması ve İhtisaslaşması Projesi kapsamında enerji alanında pilot üniversite seçilen Batman Üniversitesi, 2022-2023 eğitim ve öğretim yılından itibaren Mühendislik-Mimarlık Fakültesi Petrol ve Doğalgaz Mühendisliği (İngilizce) bölümü ve Beşiri Organize Sanayi Bölgesi Meslek Yüksekokulu Alternatif Enerji Kaynakları Teknolojisi programına ilk defa öğrenci alacak.

Rektör Prof. Dr. İdris Demir, ilk defa öğrenci alınacak bölümlerin enerji alanında yapılan çalışmaların niteliğine büyük katkı ve altyapı sağlayacağını ifade etti.

Bu bölümleri tercih edecek aday öğrencilerin üniversiteden alacakları nitelikli eğitim sayesinde avantaj elde edeceklerinin altını çizen Rektör Demir, Batman Üniversitesini enerji alanında bölgenin merkezi haline getirme hedefinde olduklarını kaydetti.

Batman Üniversitesinin öğrencilerine müfredat eğitimi dışında kültürel, sanatsal, sosyal ve sportif alanlarda da olanaklar sunduğunu söyleyen Demir, öğrencisi ile bütünleşen Batman Üniversitesinin yaptığı çalışmalarla bölgesinde marka üniversite olma yolunda emin adımlarla ilerlediklerini sözlerine ekledi.(İLKHA)

Toplantıda okul müdürlerine hitap eden Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer, her alanda güçlü İzmir olabilmesi için İzmir’in öncelikle eğitimde güçlü olması gerektiğini ifade etti.

İzmir’in eğitimle ilgili tüm ihtiyaçlarını karşılamak için Milli Eğitim Bakanlığı olarak öğretmenlerin hizmetinde olduklarını belirten Özer, “6 Eylül’de başlayan ve 17 Haziran’da nihayetlenen 2021-2022 eğitim öğretim yılını büyük bir kararlılıkla kesintiye uğratmadan yüz yüze eğitimle tamamlamanın büyük mutluluğu içerisindeyiz. Gerçekten bir buçuk yıl yüz yüze eğitime ara verildikten sonra hem öğretmenlerimizin hem okul yöneticilerimizin, hem gençlerimizin çocuklarımızın davranış biçimleri değiştikten sonra kararlı bir şekilde sağlık kurallarına riayet ederek, bu süreci yönetebilmek öyle kolay bir şey değil. 6 Ağustos’taki devir teslim töreninde özellikle yüz yüze eğitime devam edebilmek için ‘vakaların 0 olmasını beklemeyeceğiz’ sözünden sonra okulların ilk açıldığı zaman da gördük ki kamuoyu aslında inanmamış. Okulların açıldıktan sonra tekrar kapanacağını, tekrar açılacağını, tekrar kapanacağını varsayarak tüm süreçleri organize etmiş. İstanbul’da bunu gördük mesela. İstanbul’da öğrenci servisinde de hizmete girmedik. Covid-19 salgını gibi olağanüstü koşullarda gerekli önlemler alındığı zaman en güvenli ortamlar okullardır.” dedi.

Bu süreçte öğretmenlerin çok olumsuz algılarla yüz yüze kalmak zorunda kaldığını söyleyen Özer, “Sanki öğretmenlerimiz okullara gitmek istemiyorlar, yüz yüze eğitime devam etmek istemiyorlar ve oturdukları yerden ders ücreti almak istiyorlarmış gibi bir olumsuz algının içerisine sokuldular. Hak etmedikleri bir ağırlığın içerisine sokuldular. Oysa o uzaktan eğitimin devam ettiği süreç içerisinde de öğretmenlerimiz ilk defa karşılaştıkları bir saldırıda dijital platformları kullanarak dijital içerik üretme, o sanal ortamlarda öğrencilerin yanında olma, tüm valiliklerimizin, kaymakamlarımızın koordinasyonunda vefa çalışma gruplarında, filyasyon ekiplerinde fedakârca çalışmanın topluma örnek olmanın davranışını tüm topluma gösterirler.” diye konuştu.(İLKHA)

Merkezî yerleştirme sonuçlarına göre yetenek sınavı ile öğrenci alan okullara kayıt yaptırmaya hak kazanan adayların asıl ve yedek listeleri, e-okul üzerinden erişime açıldı.

Yetenek sınavları 30 Haziran -7 Temmuz tarihleri arasında tamamlanarak sonuçları sisteme girildi.

Yetenek sınavı ile öğrenci alan okullara kayıt yaptırmaya hak kazanan öğrencilerin asıl ve yedek listeleri, e-okul üzerinden ilan edildi.

Kazanan adayların kayıtları 18 Temmuz’da başladı. Kayıtlar bugün sona erecek.

Yetenek sınavları sonuçlarına ulaşmak için tıklayınız. (İLKHA)

Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, üniversite adaylarının meslek seçimi ve tercihlerine ilişkin değerlendirmede bulundu.

Prof. Dr. Nevzat Tarhan, meslek seçiminin yaşam tarzını etkileyen ve belirleyen en önemli faktörlerden biri olduğunu belirterek “İnsan hayatında iki önemli tasarruf var. Birincisi meslek seçimi, ikincisi ise evliliktir. Bu iki tasarruf, ayrıntılı düşünüp doğru karar verilmesi gereken iki tasarruftur.” dedi.

Adayların öncelik piramidi olmalı

 Tercihlerin başarı sırasına göre yapılması gerektiğini kaydeden Tarhan, “Adayların başarı sıralarını iyi bilmeleri gerekir. Ayrıca seçmek istedikleri mesleği belirlemeleri gerekir. Burada en çok sevdiklerini en üste almalılar. Muhakkak öncelik piramidi yapsınlar. Hepsinin piramitleri olsun. En yukarıda en çok istedikleri olsun. Altlara daha az istediklerini koyabilirler. Adaylar sevmediği, ilgi duymadığı ve katiyen yapamayacağını düşündüğü meslekleri yazmasınlar. Ondan sonra adaylar boşuna zaman kaybettiklerini düşünüyor. Tercihlerini yaparken derecelendirme yapsınlar. Çünkü dört dörtlük, yüzde 100 tercih olamayabiliyor. İkinci dereceden A, B, C planları yapsınlar. Bu sıralamayı yaptıktan sonra mesleğe yüklenen anlama dikkat etsinler.” ifadelerini kullandı. 

Meslek cilt gibi değil, elbise gibidir

 “Meslek cilt gibi değildir, elbise gibidir” diyen Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Cildimizi değiştiremeyiz. Ama elbisemiz değişebilir. Mesleğe fazla anlam yükledikleri zaman dünyayı onun gibi algılıyorlar. Kaygıları çok artıyor. Bu kadar kaygıya gerek yok. Sevdiği meslekte çalışmak insanın hayatında en önemli şükür sebebidir. Böyle durumlarda aday arkadaşlarımın muhakkak B ve C planları olsun. Bir meslektaşım ailesinin isteği üzerine tıbba giriyor. Tıpta da öyle bir alan seçiyorki fizik ve tıpı birleştiren bir alan seçiyor. Bununla ilgili birçok uluslararası başarısı oluyor. İnsanın böyle durumlarda bazen isteklerine yorum getirmesi gerekiyor. Bu nedenle meslek seçiminde gençlere en büyük tavsiyemiz mesleklerini hayatının vazgeçilmezi ve yaşam tarzı gibi algılamasınlar.” değerlendirmesinde bulundu.

Meslek ile yaşam tarzı karıştırılmamalı

Meslek seçiminde kimi zaman yapılan en büyük hatanın meslek ile yaşam tarzının karıştırılması olduğunu kaydeden Tarhan, “Harp okulunda askerlik yaşam tarzı diye öğretilirdi. Askerde komutan olan evde de komutan oluyordu. Komutan eşleri komutan oluyordu, komutan çocukları komutan oluyordu. Evde komutanlık olmaz ki. Evde babasın sen. İş ve meslek rolünü karıştırtmaya sebep oluyor. Bireyler evdeki rolleriyle mesleklerini karıştırmamalı. Kişi mesleğini en iyi şekilde yapmalı ama evdeki rollerini de ihmal etmemeli. İyi bir anne ve baba da olmalı.” tavsiyesinde bulundu.

Özellikle erkekler meslek seçimini yaşam tarzı olarak algılıyor

Özellikle erkeklerde meslek seçiminin bir yaşam tarzı olarak algılandığını, evliliğin ve çocukların ihmal edildiğini kaydeden Tarhan, “Günlük yaşamda çok örneklerini görüyoruz. Konfüçyüs’e neden çok çalıştığını sormuşlar. O da ‘Ben çok çalışmıyorum ki sevdiğim işi yapıyorum’ demiş. İnsan sevdiği işi yapınca yorulmuyor. Yani burada genç arkadaşlarımızın sevdikleri işi seçmeleri çok önemli. Sevmedikleri bir bölümü ve alanı tercih etmesinler.” dedi.

Tercih danışmanlarından mutlaka bilgi alın

Üniversite adaylarının meslek seçimi ve tercihi yapmadan önce mutlaka üniversiteleri ziyaret etmelerini tavsiye eden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “İmkanları varsa üniversiteleri ziyaret ederek hocaları görsünler. Üniversitedeki altyapıyı görsünler. Bu üniversitelerin vizyonuna baksınlar. Bu üniversite yüksek lise gibi çalışan üniversite mi yoksa meslek yeterliliği oluşturmayı hedeflemekte midir? Üniversitesinin ilk görevi meslek sahibi yapmaktır. İkincisi araştırma geliştirme ARGE yapmaktır. Üçüncüsü toplumu bilgilendirme vazifeleridir. Dördüncüsü de bilgilerin ürüne dönüşmesini sağlayan desteği var mıdır? Örneğin Teknoloji Transfer odası var mıdır? Bunlara mutlaka bakılmalıdır. Bunlara sahip olan üniversite, muhteşem bir vizyon sahibi üniversite demektir. Bu nedenle üniversiteyi seçerken de vizyon sahibi bir üniversite olmasına dikkat edilmelidir.” diye belirtti. (İLKHA)