Kategori: Sağlık

  • Okullara kurulan etkileşimli tahta sayısı 522 bine ulaştı

    Okullara kurulan etkileşimli tahta sayısı 522 bine ulaştı

    Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer, okulların teknolojik imkânlarını geliştirmek için tüm desteklerin seferber edildiğini ifade ederek “Öğrencilerimizin daha iyi bir eğitim alması için okullarımızı teknolojik olarak donatmaya devam edeceğiz. Bu kapsamda etkileşimli tahtaların verimli kullanımı için 20 bin adet SSD diskin değişimi yapıldı. 11 ilde 27 meslek lisesinde faaliyette olan Etkileşimli Tahta Destek Noktası sayısı, 81 ilde 127 okula çıkarıldı.” değerlendirmesinde bulundu. 

    1.000 adedi “Temel Eğitimde 10.000 Okul Projesi” kapsamında olmak üzere 1.320 adet bilgisayar teknolojileri laboratuvarının kurulumunu tamamladıklarını bildiren Bakan Özer, bilgisayar teknolojileri laboratuvarları için 24 bin masaüstü bilgisayar seti kurulumunu gerçekleştirdiklerini kaydetti.

    Öğrencilerin üç boyutlu düşünme ile tasarım becerilerini geliştirmeleri amacıyla FATİH Projesi kapsamında 420 adet 3D yazıcının bilgisayar teknolojileri laboratuvarlarına kurulduğunu belirten Özer, “Kronik rahatsızlığından dolayı okula devam edemeyen öğrencilere 6 bin 500 adet tablet bilgisayar seti dağıtıldı. Her bir tablet bilgisayara öğrencinin okul türüne uygun içerik yüklendi.” diye konuştu. (İLKHA)

  • Hem hafızlık hem de akademik derslerini başarıyla yürütüyorlar

    Hem hafızlık hem de akademik derslerini başarıyla yürütüyorlar

    Adıyaman Şehit Fazıl Gürs Ortaokulu öğrencileri, Adıyaman İl Müftülüğünde görevli Kur’an kurslarında eğitim veren hafızlar tarafından hafızlık için eğitimden geçiriliyor.

    Dördüncü sınıfı bitirdikten sonra, okul bünyesinde hazırlanan 60 soru sorulan sınavın ardından başarılı olan öğrenciler. sekiz haftalık eğitimin ardından hafızlık için hazır hale geliyor.

    “Bu sene LGS’de de tam puan alan hafız öğrencilerimiz oldu”

    Hüseyin Kandemir

    Hafızlığın akademik derslere engel olmadığını belirten Daru’l Erkam Kur’an Kursu öğreticilerinden Hüseyin Kandemir, “Şehit Fazıl Gürs Ortaokulu akademik derslerle beraber hafızlık eğitimi veren bir okulumuzdur. Bu anlamda ilimizdeki tek proje okulumuzdur. Çocuklarımız dördüncü sınıfı bitirdikten sonra sekiz haftalık bir eğitimden geçiyor. Bu eğitim sürecinde çocuklarımızı değerlendirip hafızlığa uygun olanları tekrar okulumuza kayıt yaptırıyoruz. Beşinci sınıfta, akademik derslerle hafızlık eğitimlerini de alıyorlar. Altıncı sınıfta akademik derslerine ara verip hafızlıklarını genel manada tamamlıyorlar. Daha sonra yedinci sınıfta kaldıkları yerden devam ediyorlar. Altıncı sınıfta matematik, Türkçe, fen gibi temel dersleri almaya devam ediyorlar. Bu sene LGS’de de tam puan alan hafız öğrencilerimiz oldu. Hafızlık eğitimi aslında akademik eğitime de ciddi manada katkı sağlıyor. Öğrencilerimizin daha başarılı olmasını sağlıyor. Seçkin hoca arkadaşlarımız bu eğitime destek veriyor.” dedi.

    “Hem hafızlık hem de akademik derilesilerini vererek öğrencilerimizi yetiştiriyoruz”

    Mehmet Zeynal Sitil

    Hafızlık eğitimi veren Mehmet Zeynal Sitil, “Çocuklarımız ilkokul dördü bitirdikten sonra beşinci sınıfa geçerken onların kayıtlarını yaptırıyoruz ve bir sınava tabi tutuyoruz. Sınavda başarılı olan öğrencilerden hafızlık kriterlerine uygun olanlarını seçiyoruz. Daha sora bu öğrencilerimi sekiz haftalık bir hafızlık ön eğitiminden geçiyor. Burada başarılı bir şekilde geçen öğrencilerimiz eylül ayında tekrar komisyondan geçiyor. Eylül ayı ile birlikte hem hafızlık hem de akademik derilesilerini vererek öğrencilerimizi yetiştiriyoruz. Hem dinini hem Kur’an-ı Kerim-i hem de Peygamberin hayatını en güzel şekilde burada öğreniyor. Bunun yanı sıra akademik derslerini de en güzel şekilde öğreniyor çocuklarımız. Akademik derslerinden geri kalmadan eğitimlerini tamamlıyor.” ifadelerini kullandı.

    “Çok eğleniyoruz”

    Kerem Sefa Dost

    Hafızlık eğitimi alan öğrencilerinden Kerem sefa Dost, “Burada hem hafızlık hem de akademik derslerimizi görüyoruz. Hedefimiz hafız olmaktır. Hocamız bizimle çok ilgileniyor. Oyunlar oynuyoruz, pikniğe gidiyoruz, futbol müsabakaları yapıyoruz. Yaz kurslarında çok eğleniyoruz.” şeklinde konuştu.

    “Hedefimiz hafız olmaktır”

     

     

    Ertuğrul Gazi Güleş

    Ertuğrul Gazi Güleş, “Burada hem hafızlık hem de akademik derslerimizi görüyoruz. Hedefimiz hafız olmaktır. Amacımız başarılı bir şekilde okulumuzu bitirmektir. Hüseyin Hocaya çok teşekkür ederiz.” diyerek duygularını dile getirdi. (İLKHA)

  • AÖL sınav tarihleri 2022 ne zaman? MEB duyurdu! Açık lise sınavları hangi tarihte, online mı?

    AÖL sınav tarihleri 2022 ne zaman? MEB duyurdu! Açık lise sınavları hangi tarihte, online mı?

    AÖL sınav tarihleri 2022 sınava girecek tüm öğrenciler tarafından merak ediliyor. Milli Eğitim Bakanlığı, Açık Öğretim Lisesi sınav tarihleri, kayıt yenileme ve diğer detaylarla ilgili yeni bir duyuru yaptı. MEB, AÖL sınav tarihlerini duyurdu. Sınavın online mı, yüz yüze mi yapılacağı da belli oldu. İşte detaylar…

    Açık Öğretim Lisesi sınavlarına girmek isteyen öğrencilerin 18 Temmuz’a kadar kayıt yenilemesi gerekecek. Lise hayatına dışarıdan devam edecek olan kişiler AÖL Sınavları ne zaman yapılacak, AÖL sınav tarihleri 2022 3. dönem online mı olacak, kayıt yenileme nasıl yapılacak gibi sorulara yanıt buldu. İşte, MEB’den gelen açıklama ile belli olan Açık Öğretim Lisesi sınav tarihleri…

    AÖL SINAV TARİHLERİ 3. DÖNEM NE ZAMAN, ONLİNE MI?

    2021-2022 Eğitim yılının AÖL sınav tarihleri belirlendi. Açık Öğretim Lisesi sınavlarında ilk iki dönem tamamlandı. AÖL 3. Dönem sınavları ile ilgili karar MEB tarafından açıklandı. İşte duyurunun detayları…

    2021-2022 Eğitim Öğretim Yılında Açık Öğretim Kurumları 3. Dönem Sınavları, 20 Temmuz 2022 Çarşamba günü saat 09:30’dan – 29 Temmuz 2022 Cuma günü saat 23:59’a kadar online (çevrim içi) olarak yapılacak.

    AÇIK ÖĞRETİM LİSESİ 2021-3.DÖNEM KAYIT YENİLEME DUYURUSU

    Açık Öğretim Lisesi 2021 3. dönem için kayıt yenileme işlemleri 6 Temmuz 2022 tarihinde başladı. Kayıt işlemleri için son gün olan 18 Temmuz 2022 mesai bitimine kadar süre verildi. Yalnızca 19.07.2005 tarihi dahil ve öncesi doğumlu öğrenciler kayıt yenileme işlemini yapabilecek.

  • 2022 DGS sonuçları ne zaman açıklanacak? ÖSYM duyurdu! DGS sonuçları…

    2022 DGS sonuçları ne zaman açıklanacak? ÖSYM duyurdu! DGS sonuçları…

    2022 Dikey Geçiş Sınavı DGS sonuçları ne zaman açıklanacak? 2 yıllık üniversite eğitimini lisans derecesine yani 4 yıla çıkarmak isteyen milyonlarca öğrencinin katıldığı 2022 DGS sınavının sonuçları büyük bir heyecanla bekleniyor. ÖSYM tarihi duyurdu, 2022 DGS sonuçları ne zaman, nasıl öğrenilecek? İşte detaylar…

    2022 DGS SONUÇLARI NE ZAMAN AÇIKLANACAK?

    Bu yıl da binlerce adayın katıldığı Dikey Geçiş Sınavı (DGS), ÖSYM tarafından soru ve cevapların yayınlanmasının ardından sonuç tarihi ile gündemde. Öğrenciler sınav sonuçlarını, DGS’yi kazanıp kazanamadıklarını merak ediyor. DGS sonuçları 2022 hakkında çok önemli bir detay bugün ÖSYM cephesinden geldi…

    2022 DGS sonuçları 13 Ağustos 2022 Cumartesi tarihinde açıklanacak. 2 yıllık üniversite eğitimini 4 yıla tamamlamak isteyip DGS’ye giren adaylar, sınav sonuçlarının açıklanmasının hemen ardından tercihlerini yapacak. DGS 2022 tercih tarihleri henüz belli olmadı. ÖSYM DGS tercihlerinin tarihini açıkladığında, sizlerle paylaşacağız.

    Adaylara sınav sonuç belgesi posta yoluyla gönderilmeyecektir. DGS 2022’ye katılan adaylar, sınav sonuçlarını, T.C. Kimlik Numaraları ve şifreleri ile ÖSYM resmi internet adresinden veya mobil uygulamasından 13 Ağustos günü sorgulayabilecek. ÖSYM’nin DGS sonuçlarını yayınlayacağı adresi https://sonuc.osym.gov.tr olacak; sonrasında DGS tercihleri için farklı bir adres aktif hale gelecek.

  • 2022 YKS sonuçları ne zaman açıklanacak? ÖSYM duyurdu! YKS TYT sonuçları…

    2022 YKS sonuçları ne zaman açıklanacak? ÖSYM duyurdu! YKS TYT sonuçları…

    Üniversite sınavı 2022 YKS ve TYT oturumlarında milyonlarca aday ter döktü. Sınava giren öğrenciler, YKS 2022 sonuçlarının ÖSYM tarafından bir an evvel açıklanmasını bekliyor. ÖSYM konuya dair yeni bir duyuru yaptı. YKS sonuçları ne zaman açıklanacak belli oldu. İşte detaylar…

    2022 YKS SONUÇLARI NE ZAMAN AÇIKLANACAK?

    Bu yıl 18-19 Haziran tarihlerinde gerçekleşen YKS TYT sınavlarına giren milyonlarca öğrenci, sınav sonuçlarının açıklanmasını sabırsızlıkla bekliyor. Adaylar puan hesaplaması yapmaya ve yerleşmek istedikleri bölümleri düşünmeye başladı bile. 2022 Üniversite sınavı YKS sonuçları bu yıl hangi tarihte açıklanacak? ÖSYM o tarihi paylaştı!

    ÖSYM’nin resmi internet sitesi üzerinden yayınlanan resmi açıklamaya göre, 2022 YKS sonuçları sınavdan tam bir ay sonra, 20 Temmuz 2022 Çarşamba günü açıklanacak.

    Sonuçların daha erken bir tarihte açıklanması henüz gündeme gelmedi.

    Adaylara sonuç belgesi posta ile gönderilmeyecek. YKS 2022 sonuçları ÖSYM resmi internet adresinden öğrenilebilecek.

    Sınava katılan adaylar https://sonuc.osym.gov.tr adresine ya da mobil uygulamasına T.C. Kimlik numarası ve şifresiyle girerek sonuçları öğrenebilecek.

     2022 Yükseköğretim Kurumları Sınavı, ön lisans ve lisans programları tercihlerinde 150 ve 180 olan Temel Yeterlilik Testi (TYT) ve Alan Yeterlilik Testleri (AYT) baraj puanları uygulaması kaldırıldı.

  • Yaz Kur’an Kursları coşku ve keyifle devam ediyor

    Yaz Kur’an Kursları coşku ve keyifle devam ediyor

    İki yıllık pandemi döneminin ardından okulların tatile girmesiyle beraber Türkiye’nin 81 ilinde olduğu gibi Adana’da da açılan yaz Kur’an kurslarına her yaştan çocuk ilgi gösteriyor. İki hafta önce başlayan kurslarla, camiler çocuk sesleriyle şenlendi.

    Adana’nın Seyhan ilçesi Fatih Mahallesi Nezihe Gül Camii İmam Hatibi Yakup Gündüz, kursa gelen çocuklara bilgi yarışması yapıp pamuklu şeker ikramında bulundu.

    “Kur’an insana erdemli ve güzel ahlaklı olmayı öğretmektedir”

    İki yıllık pandemi döneminin ardından Kur’an kurslarına katılımın yoğun olduğunu söyleyen Gündüz, “Geçen yıllara nazaran katılımlar iki kat arttı. Bu durum bizim geleceğe dair ümitlerimizi arttırmaktadır. Cami eksenli bir çalışma yaparak çocukları camiye, kurslarımıza bağlamaya ve çocuklara camiyi sevdirmeye çalışıyoruz.” dedi.

    “Hiçbir anne baba, evladına güzel ahlaktan daha güzel bir miras bırakmamıştır”

    Kur’an’ı Kerim’in yanında ibadet, ahlak, inanç, Peygamber efendimizin hayatı ve en sonunda da muamelat dediğimiz; yemek yeme, konuşma, büyüklere saygılı küçüklere sevgili olmaları, hoşgörülü olmaları hususunda da dersler yaptıklarını ifade eden Gündüz, “Kur’an insana, erdemli ve güzel ahlaklı olmayı öğretmektedir. Sevgili Peygamber efendimiz buyurmuştur ki ‘Hiçbir anne baba, evladına güzel ahlaktan daha güzel bir miras bırakmamıştır.’ Bundan dolayı kurs süresince, derslerin yanında güzel ahlak üzerinde de duruyoruz.” diye konuştu.

    Kurs bitimine kadar kayıt aldıklarını, hiç kimseyi geri çevirmediklerini ve her çocuğun cami havasını teneffüs etmesini istediklerini vurgulayan Gündüz, şunları kaydetti: “Onun için kurs süresince hatta kurstan sonra bile ne zaman isterlerse biz onlara her daim Kur’an dersi vermeye hazırız. Yeter ki istesinler.” dedi.

    “Maneviyattan yoksun hiçbir eğitim geleceğe güzel bir yatırım değildir”

    Nezihe Gül Camii İmam Hatibi Yakup Gündüz

    Tabii ki anne ve babaların bu çocuklar üzerinde bir diploma, eğitim yatırımları vardır, olacaktır da. Anne ve babalarımız için iki kere iki dört eder derecesinde önemlidir fakat güzel ahlak olmadan hiçbir eğitimin fayda vermediğini de görüyoruz. Onun için anne babalarımıza çağrımız şudur: ‘Okula, eğitime verdikleri değeri rica ediyoruz, manevi eğitimlerine de versinler. Çünkü maneviyattan yoksun hiçbir eğitim geleceğe güzel bir yatırım değildir. Hatta anne baba için belki de kötü bir sonuç olacaktır. Onun için ailelerimize, çocuklarımızı camiye yönlendirmelerini tavsiye ediyoruz.” şeklinde konuştu.

    “Çok güzel bir talep var”

    Öğrencilerin Kur’an kurslarını heyecanla beklediklerini söyleyen Kur’an kursu öğreticisi Tuğba Bez de kurslara katılımın artarak devam ettiğini ve bu durumun da kendilerini mutlu ettiğini söyledi.

    Bez, “Biz onlara en güzel eğitimi vermek ve rol model olabilmek için canla başla gayret ediyoruz. Çok güzel bir talep var. Biz de bu talepleri güzel bir şekilde karşılayıp hiçbir öğrencimizi geri çevirmeden, hangi dönemde hangi vakitte gelirse gelsin kursumuza kabul ediyoruz.” dedi.

    “Çocuklarımızın gönüllerine hitap etmeye çalışıyoruz”

    Temel olarak Kur’an’ı Kerim öğrettiklerini belirten Bez, “Bununla birlikte çocuklarımızın kafalarından çok kalplerine, gönüllerine hitap etmeye çalışıyoruz. Müslüman’ın öğrenmesi gereken, gerçekten ihtiyaç duyduğu tüm konuları ele alıyoruz. Yani sadece Kur’an’ı Kerim’i öğretip göndermiyoruz. Çocuklarımızı madden ve manen yetiştirerek tüm gönlünü ve ruhunu beslemeyi hedefliyoruz. Son hafta da olsa bayramdan sonra da olsa biz gelen tüm öğrencilerimizi her şartta kabul ediyoruz. Asla geç değil. Hiç geç demeden, ben bu sene geç kaldım diye düşünmeden, her vakitte çocuklarımızı kurslarımıza bekliyoruz.” şeklinde konuştu.

    “Çocukları iştahlandırmak bizim en büyük temennimizdi”

    Kursa gelen çocuklarla düzenlenen bilgi yarışmasının çocuklar için teşvik ve iştah verici olduğunu ifade eden Bez, “Şu an hepsinin söylediği: ‘Hocam bir sonraki yarışmaya beni de kaydedin’ cümlesi oldu. Bunu görmek, onları iştahlandırmak bizim en büyük temennimizdi. Bu gerçekleşti. Hocamın da dediği gibi yarışmanın kesinlikle kaybedeni yok. Her iki taraf da kazandı.” diye konuştu.

    “Çocuklar için camideki bu ilk temel çok önemli”

    Etkinlikte kız çocuklarına ilahi söyleterek katkıda bulunan Kur’an kursu öğreticisi Raziye Gökoluk ise, “Yarışmada Tuğba hocam ve imam arkadaşımız çocukları yetiştirdi. Ben de küçük öğrencilerimizden bir ilahi grubu oluşturdum. Bu yönde güzel bir etkinlik yapmaya çalıştım.” dedi.

    Gökoluk, şu ifadeleri kullandı: “Benim birçok öğrencim oldu. Dokuz yıl Almanya’da eğiticilik yaptım. Geri dönüşler hep şu yönde oldu: ‘Bizim camide aldığımız eğitimin üzerine hiçbir eğitim koyamadık. Bu nedenle camideki bu ilk temel çok önemli. Ailelere çağrım: ‘Çocuklara burada ne eğitimi aldıklarını sorsunlar. Çantasını kontrol etmelerini ve özellikle sabah kahvaltısı yaptırarak, aynı okuldaki hassasiyeti göstererek, buraya göndermelerini rica ediyorum.” (İLKHA)

  • BİLSEM yaz okulu örnek atölye programları hazırlanarak erişime açıldı

    BİLSEM yaz okulu örnek atölye programları hazırlanarak erişime açıldı

    Bu yıl ilk kez 2-12. sınıflardaki tüm öğrencilere açılan BİLSEM yaz okulları atölye programları hazırlandı. Bilim ve sanat alanında açılacak programlara başvuran tüm öğrenciler eğitime katılabilecek.

    Programlar; ilkokul, ortaokul ve lise kademeleri için ayrı ayrı hazırlandı. Etkinlik temelli geliştirilen programlarda öğrencilerin ilgi ve yetenekleri doğrultusunda potansiyellerini en üst düzeyde ortaya koyabilmelerini sağlamak ve yaz dönemini en verimli şekilde değerlendirmelerine katkı sunmak amaçlandı.

    Öğrencilerin atölyelerde aldıkları eğitim ile bilimsel düşünce ve davranışlarla estetik değerleri birleştiren; üretken, sorun çözen, kendini gerçekleştirmiş bireyler olarak yetişmeleri, yetenekleri ve yaratıcılıklarını erken yaşta fark ederek en üst düzeyde kullanmaları ve beceriler edinmeleri hedeflendi.

    BİLSEM’lerde 18 Temmuz’da başlayacak kurslar, 14 Ağustos’ta sona erecek. Dersler, hafta içi ve cumartesi günleri, günde 2 ve haftada 8 saat olarak düzenlenecek. Yaz okulu, toplam 4 hafta sürecek. Dersler 40 dakika olacak. (İLKHA)

  • Öğrenciler şokta! ODTÜ Rektörlüğü mezuniyet törenini iptal etti!

    Öğrenciler şokta! ODTÜ Rektörlüğü mezuniyet törenini iptal etti!

    Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Rektörlüğü, yıllardır ODTÜ’deki ‘Devrim Stadyumu’nda düzenlenen mezuniyet töreninin “yasaklandığını” öğrencilere ve akademisyenlere gönderdiği mail ile duyurdu.

    ÖĞRENCİLER VE ÖĞRETİM GÖREVLİLERİ  MEZUNİYET İPTAL MAİLİ ALDI

    Öğrencilerin toplumsal olaylarla ilgili dikkat çeken pankart ve dövizlerle her yıl Devrim Stadyumu’nda gerçekleştirdiği mezuniyet töreninin Kültür ve Kongre Merkezi’nde düzenlenmesi kararı alındığını belirten ODTÜ yönetimi mailinde, “Stadyum’da düzenlenmesi planlanan bir törende gruplaşmalara neden olabileceği ve farklı grupların tören alanımızı kendi amaçları doğrultusunda bir protesto alanına çevireceği yönünde bilgiler almış bulunuyoruz. Dolayısıyla, bu olumsuz gelişmeler tören hazırlıkları sürecimizde bizleri oldukça zorlayan, farklı çözüm arayışlarına yönlendiren bir durum halini almıştır” ifadelerine yer verdi.

    ODTÜ Rektörlüğü’nün “güvenlik gerekçesiyle” bu kararı aldığını söylemesine sosyal medyadan tepki yağdı. ODTÜ Rektörlüğü’nün tepki çeken mailinde öne çıkan ifadeler şu şekilde sıralandı:

    “TÖRENDE GRUPLAŞMALARA NEDEN OLABİLİR”

    “Bildiğiniz gibi, üniversitemizde son dönemlerde farklı grupların gerçekleştirdikleri izinsiz toplantı ve eylemlerle farklı, yanlı ve yanlış bir gündem oluşturma veya üniversitemizi çeşitli gruplaşmaların merkezi haline getirme çabası belirgin bir şekilde görülmektedir. Diploma törenimizin planlanması sırasında, bu kapsamdaki olumsuz çabaların, Stadyum’da düzenlenmesi planlanan bir törende gruplaşmalara neden olabileceği ve farklı grupların tören alanımızı kendi amaçları doğrultusunda bir protesto alanına çevireceği yönünde bilgiler almış bulunuyoruz. Dolayısıyla, bu olumsuz gelişmeler tören hazırlıkları sürecimizde bizleri oldukça zorlayan, farklı çözüm arayışlarına yönlendiren bir durum halini almıştır.

  • Bakan Özer: Mesleki eğitim oturmazsa eğitim sistemi dengesini bulmaz

    Bakan Özer: Mesleki eğitim oturmazsa eğitim sistemi dengesini bulmaz

    Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer’in katılımıyla Millî Eğitim Bakanlığı ve Kalyon PV arasında, yenilenebilir enerji teknolojileri alanında öğrencilerin mesleki eğitimlerinin desteklenmesi amacıyla “İş’te Mesleğim Eğitim” İş Birliği Protokolü imzalandı.

    Sincan Organize Sanayi Bölgesi’nde düzenlenen protokol imza töreninde konuşan Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer, Türkiye’de mesleki eğitimin mesleki ve teknik Anadolu liseleri ile mesleki eğitim merkezlerinde yapıldığını hatırlatarak bugün mesleki eğitim merkezleriyle ilgili çok önemli bir açılım yaptıklarını kaydetti. 

     Türkiye’de mesleki ve teknik Anadolu lisesi mezunlarının istihdam oranı yüksek olmasına rağmen eğitim alınan alandaki istihdam oranının düşük olması konusuna eleştiri yapıldığını belirten Özer, “Aslında sorun, mesleki ve teknik analizlerindeki eğitimin kalitesinden kaynaklanmıyor. Aslında iş gücü piyasasının talebiyle bizim sunmuş olduğumuz arzın uyumsuzluğundan kaynaklanıyor. Zaten biz onu yeniden şekillendiriyoruz. Sektörün kümelendiği yerleri de arz talep dengesine göre, istihdam taleplerine göre, mesleki ve teknik Anadolu liselerinin sayılarını tekrar realize ediyoruz. Bakanlığımızın son bir yılda meslek eğitiminde ağırlık verdiği en önemli açılım, mesleki eğitim merkezleri çünkü çok önemli avantajları olan bir mesleki eğitimi imkânı sunmaktadır. Mesleki eğitim merkezlerindeki eğitimin tamamı 3308 Sayılı Mesleki Eğitim Kanunu’na göre tasarlanmakta ve yürütülmekte. Bu kanuna göre iki tane önemli düzenleme vardı: biri, mesleki eğitim merkezlerinde eğitim alan tüm gençlerimiz her ay asgari ücretin yüzde 30’u kadar ücret alıyorlardı ve bu ücreti işveren veriyordu, bir kısmını devlet sübvanse ediyordu. İkinci açılımda, buradaki tüm öğrencilerimiz devlet tarafından iş kazalarına ve meslek hastalıklarına karşı sigortalanıyordu ve garip bir şekilde bu mesleki eğitim merkezlerinde dört yıllık eğitim alınmasına rağmen ortaokuldan sonra lise diploma hakkı yoktu. İlk yaptığımız hamle, lise diploma verilmesi için esnek bir modelin sağlanması oldu.” değerlendirmesini yaptı.

    Katsayı uygulaması nedeniyle bir dönem mesleki eğitim merkezlerindeki öğrenci sayısı düştü

    1999 yılındaki katsayı uygulamasından önce Türkiye’deki mesleki eğitim merkezlerindeki öğrenci sayısının 249 bin 774 olduğunu hatırlatan Bakan Özer, katsayı uygulamasından sonra bu sayının 74 binlere kadar düştüğünü belirterek şunları söyledi: “İş gücü piyasasındaki o ‘Aradığım elemanı bulamıyorum, çırak bulamıyorum, kalfa bulamıyorum…’ söylemlerinin tam gerçek bir karşılığı var: Gerçekten öğrenci yok. Var olan öğrencinin de ne kadar niteliği karşıladığı, iş gücü piyasasının istemiş olduğu becerileri olan insan kaynağı olup olmadığı da ayrı bir konu. İşte aslında Türkiye’nin Kovid -19 salgını sonrasındaki üretim kapasitesini güçlendirmek.”

    “Küçük ve orta ölçekli işletmeler mesleki eğitim merkezlerinin ne kadar önemli olduğunu gördü”

    İnsan kaynağıyla ilgili özellikle küçük ve orta ölçekli işletmeleri desteklemek için çok önemli bir kanun değişikliği yaptıklarını hatırlatan Özer, şöyle devam etti: “Her ay mesleki eğitim merkezinde asgari ücretin yüzde 30’u kadar işveren tarafından ödenen payı tamamen devlet olarak biz üzerimize aldık. Bir anda iş gücü piyasasının temsilcileri sadece firmalarını, işletmelerini, mesleki eğitim merkezi çıraklarına açmaları tek sorumlulukları oldu. Hem süreçlerde aktif olarak yer almalarını sağlayacaklar hem de eğitimin gerçek iş ortamında alınmasını sağlayacaklar. İkinci düzenlemeyle “Çırakla kalfa arasında beceri arasında farklılık varsa alacağı ücretler açısından da bir farklılık olsun.” dedik. Onun için yüzde 30 olan bu ücret ödemesini üçüncü sınıf sonunda, kalfa olanlar için yüzde 50’ye çıkarttık. İşte bu iki düzenleme bir anda özellikle küçük ve orta ölçekli işletmelerimizin mesleki eğitim merkezlerinin kendileri için ne kadar önemli bir işlev gördüğünü, ne kadar kullanışlı bir enstrüman olduğunu görmelerini sağladı. 2021 yılın sonunda tüm mesleki eğitim merkezlerimizde yaklaşık 160 bin öğrencimiz vardı, şu anda 560 bin öğrenci var. Yani son on ay içerisinde 400 bin yeni gencimiz mesleki eğitim merkezleriyle buluşmuşlar. Burada kritik olan şey şu; mesleki eğitim merkezine kayıt yaptırmak için sadece ortaokul mezunu olunması yeterli. Yaş sınırlaması yok ve 560 bin gencimizin yaklaşık yüzde 55’i, 18 yaş üzeri… Aslında bu mesleki eğitim merkezleri bir taraftan kapasitesini artırırken neyi sağlamış olacak? Bir taraftan iş gücü piyasasının ihtiyaç duymuş olduğu insan kaynağını sağlarken ve onun işveren üzerindeki maddi yükünü ortadan kaldırırken aynı zamanda ülkemizin kronik problemi olan, aslında şu anda son 2-3 yıl içinde tüm dünyanın kronik problemi olan, genç işsizliği azaltmayla ilgili de çok önemli bir enstrüman sağlıyor.”

    “Eğitim sistemi dengesini mesleki eğitimle bulacaktır”

    Ülkelerin kalkınmasındaki özellikle okuldan işe geçiş mekanizmalarının ne kadar sağlıklı işlediğinin önemli bir göstergesinin de ‘ne eğitimde, ne istihdamda oranı’ diye bir oran olduğunu ifade eden Özer, “Çağ nüfusunun; ya eğitimde olması, stajda olması veyahut istihdamda olması beklenir. Ne eğitimdeyse ne istihdamdaysa o zaman bir problem vardır. Ya eğitimden çıkmışlardır, iş gücü piyasasıyla beceri uyumsuzlukları yaşanıyordur ve iş bulamıyordur veyahut da talep edilen iş gücü kaynağından çok fazla arz vardır ve farklı alanlara doğru insanlar kayıyordur. Bu oran, OECD ortalaması yüzde 15’ler civarında olmasına rağmen Türkiye’de yüzde 30. İnanıyorum ki mesleki eğitim merkezlerini yaygınlaştırdığımız zaman ‘ne eğitimde ne istihdamda oranı’ da OECD ortalamalarına doğru düşecektir. En önemlisi ülkemizdeki eğitim sistemi dengesini bulacaktır. Bir eğitim sisteminde mesleki eğitim yerine oturmadığı müddetçe eğitim sisteminin dengesini bulması mümkün değildir.” ifadelerini kullandı.

    Okulla iş gücü piyasası arasında sağlıklı bir mekanizma kurularak daha güçlü bir sistem oluşturulduğunu ifade eden Özer, “Sayın Cumhurbaşkanımızın açıkladığı gibi 2022 yılının sonuna kadar 1 milyon gencimizi mesleki eğitimle buluşturacağız. İlk hedefimiz, ağustos ayının sonuna 560 bin olan rakamı 700 bine ulaştırmak. İnşallah, 1 Eylül itibarıyla Türkiye’deki mesleki eğitim merkezlerindeki öğrenci sayısının 700 bine ulaştığının müjdesini tüm kamuoyuyla paylaşacağız.” dedi.

     Kalyon PV ile kurulan mesleki eğitim merkezinden mezun olan tüm gençlere istihdam garantisi

    3308 Sayılı yasada yapılan değişiklikle mesleki eğitim merkezine devam eden çırakların asgari ücretin yüzde 30’u, kalfaların yüzde 50’si kadar ücret aldığını hatırlatan Özer, asgari ücrette yapılan iyileştirmelerle öğrencilerin ücretlerinin de sürekli iyileşeceğini dikkati çekti.

    Tüm organize sanayi bölgelerinde 255 Mesleki eğitim merkezinin kurulduğunu söyleyen Bakan Özer, şunları kaydetti: “Mesleki eğitim merkezini kurmak için illa bir bina yapılmasına gerek yok çünkü haftada bir gün eğitim verildiği için mesela burada bugün imzalayacağımız protokol kapsamında bu kadar büyük bir tesiste öğrenci bir günlük eğitimi burada alabilir. Farklı bir meslek eğitim merkezine gitmesine gerek yok. Şimdi yerinde görünce bu açılımı çok rahat bir şekilde kazandırabiliriz. Buradaki mesleki eğitim merkezinin açılımının en önemli ayağı, istihdam garantili mesleki eğitim merkezî uygulamasını ilk kez yürürlüğe sokmamızdır. Türkiye’de mesleki eğitim merkezlerindeki istihdam oranı çok yüksek. Yüzde 88’lerde. Kalyon ailesi, Kalyon PV’yle birlikte buraya kayıt yaptıran ve dört yılın sonunda başarılı olan tüm gençlerimize istihdam garantisi veriyor. Ben kendilerine çok teşekkür ediyorum.” 

    Özer, işverenin piyasada eleman aramak yerine kendi yetiştirdiği kişiyi istihdam etmesinin önemli olduğunu belirtti.  

    Konuşmaların ardından Bakan Özer ile Kalyon Holding Yönetim Kurulu Üyesi ve Kalyon Enerji Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Kalyoncu iş birliği protokolünü imzaladı. (İLKHA)

  • İmam hatipler, başarılarıyla hem Türkiye’nin hem de İslam coğrafyasının eğitim ihtiyacını karşılıyor

    İmam hatipler, başarılarıyla hem Türkiye’nin hem de İslam coğrafyasının eğitim ihtiyacını karşılıyor

    Adıyaman ÖNDER Başkanı Turmaz, Liselere Geçiş Sistemi’nin (LGS) sonuçları konusunda açıklamalarda bulundu.

    “İmam hatipler hem ülkemize hem de İslam coğrafyasının birçok eğitim talebini karşılamaktadır”

    İmam hatip okullarının Türkiye’nin yerel model oluşturmuş önemli okullarından bir tanesi ve eğitimin bölünmez bir parçası olduğuna dikkat çeken Turmaz, “İmam hatipleri kökleri çok eskilere dayanmakla beraber 1950’den sonra Türkiye’de oluşturulmuş özellikle ülkemizde manevi değerlere hassasiyeti olan velilerimizin çocuklarını göndermek istediği ortamlar olarak ifade edebiliriz. Bu ortamlarımız hem ülkemize hem de İslam coğrafyasının birçok eğitim talebini karşılamaktadır.” dedi.

    LGS’de 193 öğrencinin tümn soruları cevaplayarak tam puan aldığını, bunlardan 12’sinin imam hatip ortakolundan olduğuna dikkat çeken Turmaz,  imam hatip okullarını hem eğitim hem de mekân olarak çok iyi durumda olduğunu belirterek, “İmam hatip okullarımız tabi ki manevi değerlerimizin yanı sıra öğrencilerimize akademik derslerde de destek vermektedir. Öğrencilerimizi bu boyutuyla da hazırlayan okullarımızdır. Velilerimizin çocuklarını gönül rahatlığıyla gönderebileceği mekânlardır. Öyle bir kültürel toplum ortamında yaşıyoruz ki maalesef çözülmenin olduğu bir ortamdayız. Aile yapılarının, toplumsal yapıların çözüldüğü bir ortamdayız. İmam hatip okulları bu minvalde bizlere, çocuklarımızla geleceğe dönük ailesel olarak bir iletişim dili kullanacağımız bir zemin oluşturmaktadır. Hem manevi hem de akademik değerleri öğrencilerimize sunarak onları geleceğe hazırlamaktadır. Ailelerimizle de aynı zamanda bir iletişim dili kurma zemini inşa etmektedir. İnşallah çocuklarımız hem ülkemizin hem coğrafyamızın gelişimine katkı ve emek sağlayacak ortamlarda yetiştirilmektedirler.” ifadelerini kullandı.

    “Manevi değerlerle beraber akademik eğitim verme imkânını sağlıyorlar”

    Turmaz, hem akademik hem de dini eğitimin bir arada olmasının önemine vurgu yaparak, “48 ilden 193 öğrencimiz birinci olmuştu. Bu öğrencilerimizden 12’si imam hatip öğrencilerimiz. Bu sayı azımsanmayacak bir sayıdır. Çünkü imam hatiplerin diğer okullara oranı yüzde 14 oranındadır. Ailelerimiz çocuklarını mutlaka ima hatip okullarına göndersinler. Yaptıkları eğitim diğer okullarımızdan çok farklı değildir. Sadece bir dengeyi gözetiyor. Manevi ve milli değerlerle beraber akademik eğitim verme imkânını sağlıyorlar. LGS sonrası lise tercihleri başladı. Bu lise tercihlerinde öğlencilerimizin özellikle imam hatiplerini tercih etmelerini önemsiyoruz. Türkiye çapında ün yapmış, değer üreten liselerimiz olduğu gibi, kendi okullarımızda proje imam hatip okullarımızın yanı sıra diğer imam hatip okullarımız var. Çocukların milli ve manevi değerleri yanında onlara gençlik ve ergenlik döneminde de rehberlik yapacak güvenli okullardır imam hatip okullarımız.” şeklinde konuştu.

    “Derece yapan 12 öğrencimizden biri de hafızlık okuyan bir kızımızdı”

    Turmaz, “İlimizde hafızlığa yönelik bir imam hatip ortaokulumuz var. Türkiye’de derece yapan 12 öğrencimizden biri de hafızlık okuyan bir kızımızdı. Bu kızımız hem 8 yıllık eğitimin sonunda hafızlığını tamamlamış hem de Türkiye birinciliğine kavuşarak bizim sevincimize ayrı bir sevinç katmıştır. İkisinin bir arada olacağının en güzel örneğini bizlere vermiştir. Geçen yıllarda da bir kızımız yine aynı şekilde sadece bir hata ile sınavını güzel bir neticeyle sonlandırmıştı. Bizim özellikle velilerimizden istirhamımız; toplumsal çözülmenin de yoğun olduğu ülkemizde, coğrafyamızda özellikle nitelikli insan ihtiyacı olan toplumsal değerlere bağlı, ufku açık, beyin göçüne kapılmayacak olan kendi ülkesinin şartları ne olursa olsun buraya değer katacak ortamların olduğu imam hatip okullarına çocuklarını özellikle yönlendirmeleri kendi yararlarına olacaktır. İnşallah çocuklarımız bu okullarda umduklarını bulacaklardır.” dedi. (İLKHA)