Bolu Belediye Meclisinde bir gerginlik daha yaşandı. Toplantıda AK Parti Grup Başkanvekili Uğur Akbay, başkan Tanju Özcan’ın ampul kırması üzerine, “Sayın Başkan şahsınıza geri zekalı demek isterdim ama zeka yoksunusunuz” ifadeleriyle şaşkınlık yarattı.
Tanju Özcan bu sözler üzerine Akbay’ı salondan çıkarmaları için zabıtayı çağırdı. Meclisin kendine verdiği yetkiyi kullandığını söyleyen Özcan arka arkaya “Ne demek geri zekalı” sözlerini tekrarladı. AK Partili Uğur’un “Siz ne ifadeler kullandığınızı biliyor musunuz?” sözleri üzerine Özcan da “Biz halkın iradesiyle burada oturuyoruz” şeklinde konuştu.
Şevki Yılmaz, Akit TV’de “Kürsü” programında şaşırtan açıklamalar yaptı. AK Partili Şevki Yılmaz’ın 2023 seçimleri için AK Parti’ye sunduğu teklifi ise sosyal medyada tartışmalara neden oldu. Yılmaz, “23 Kasım seçimlerine gelmeden AK Parti’nin kasanın ağzını açması lazım. 700 ton altınımız var. Merkez Bankası’nda şu kadar dolarımız var diyorsunuz.” ifadelerini kullandı.
Yılmaz’ın tartışmalara sebep olan açıklaması şu şekilde:
“İşte İstanbul Belediyesi işte Ankara, sırf ekonomik yönden kulağını çekti. Millet Ak Partisinden ayrılmış değil. Belediyeler de var. Meclis üyeleri bizdedir. 30 küsur ilçenin 5’i hariç bizdedir. Ankara’da 3 ilçenin dışında bütün ilçeler Ak Partisinindir. Millet Ak Partisinden kopmuş değil. Ama mutfak yangınını anlatamadığı için ‘ben de demiştir; Ak Partiliyim ama belediye başkanları ile bunların kulağını çekeceğim.’ İşte onun için 23 Kasım seçimlerine gelmeden AK Partisi kasanın ağzını açması lazım. Efendim 700 ton altınımız var, Merkez Bankası’nda şu kadar dolarımız var diyorsunuz. Kime bırakacaksınız? Bu hırsızlara mı?”
Yeni Akit yazarı Şevki Yılmaz, sosyal medya hesabından kendisi hakkında yapılan yorumlara cevap verdi. Şevki Yılmaz, sosyal medya sayfasından paylaşım yaparak, “Bu kurgu-montaj ve yalan dolu algı operasyonuyla anlaşılmıştır ki amaç, AK Parti iktidarına yönelik komployu hayata geçirmektir.” ifadelerini kullandı.
Türkiye‘de senelik enflasyon yüzde 36’yı geçerek Kasım 2002 senesinden beri en yüksek düzeye çıktı. 2021’in son çeyreğinde Türk lirasının Dolar ve Euro başta olmak üzere yabancı para birimleri karşısında erimesi ve sonrasında gelen zamlar Tüketici Fiyat Endeksi’ne (TÜFE) yansıdı.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Aralık 2021’de enflasyonun geride bıraktığımız senenin aynı ayına oranla yüzde 36,08 olduğunu duyurdu. Bu oran AK Parti iktidarında görülen en yüksek oran olarak kayda geçti.
Enflasyon Araştırma Grubu’na (ENAG) göre ise 2021 senesinde enflasyondaki artış yüzde 82 kadar.
TÜİK, 2003’te TÜFE’yi 100’e eşitlediğinden (2003:100) bu ölçek ile alakalı veriler Ocak 2004’ten başlamakta.
Ondan önce paylaşılan veriler ise TÜFE’nin 1994’te 100’e eşitlenmesi (1994:100) hesabına dayanıyor.
AK PARTİ DÖNEMİNİN ZİRVESİ
Bu nedenle 2002-2004 arasını kıyas ederken bunu dikkate almak lazım. Fakat buna karşın Aralık 2021’de TÜFE, AK Parti döneminin zirvesini gördü. Daha önceki en yüksek iki oran 1994:100 ölçeğinde yüzde 31,8 ile Kasım 2002 ve yüzde 30,8 ile Mayıs 2003’te görülmüştü.
Yeni hesaplamanın başladığı Ocak 2004’ten beri ise en yüksek enflasyon yüzde 25,24 ile Ekim 2018’de yaşanmıştı. TÜFE, 2018’in Eylül ayında ise yüzde 24,52 olmuştu.
AK Parti döneminde Ocak 2004’ten beri TÜFE yalnızca birkaç ay yüzde 20’nin üstünü gördü.
Kasım 2018’de yüzde 21,2 olan TÜFE, Kasım 2021’de 21,31 olarak hesaplandı. Eylül 2018-Ocak 2019 arasında peş peşe beş ay süresince yüzde 20’nin üstüne çıkan enflasyon Kasım 2021 haricinde yüzde 20’yi geçmemişti.
TÜFE Mart 2011’de yüzde 3,99 ile AK Parti yıllarında en düşük seviyeyi gördü. Ocak-Mart 2011 döneminde enflasyon yüzde 4 oldu.
AK Parti Düzce İl Başkan Yardımcısı Erkan Öner sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Şu an Ağrı havaalanında ters kelepçe ile göz altına alındım.” açıklamasında bulundu.
Ajans 04’ün haberine göre Öner “Hava alanında uçağa yetişmek için bayan polis memuruna acele etmesi ricasından bulundum. Bayan polis memurunun ters cevap vermesi üzerine lütfen işinizi yapın demem üzerine içerden çıkan birkaç polis memuru beni ters kelepçe ile göz altına aldılar. Şu an Emniyet Müdürlüğünde göz altındayım. Bu işi yapan polis memurlarından şikayetçiyim. Davamdan vazgeçmeyeceğim.” diye konuştu.
Erken seçim tartışmaları sürerken son seçimi doğru tahmin eden anket şirketlerinden ORC, yaptığı araştırmanın sonuçlarını kamuoyu ile paylaştı. 3-9 Aralık 2021 tarihleri arasında yapılan ankette CHP ve İYİ Parti oylarını yükseltirken AK Parti, MHP ve HDP’nin oylarında düşüş yaşandı.
AK Parti ve MHP’nin kurduğu Cumhur İttifakı toplamda yüzde 39,1 oy alırken; CHP ve İYİ Parti’nin kurduğu Millet İttifakı ise yüzde 41,4 oranında oy aldı.
ORC’nin anketine göre İYİ Parti, Şubat ayı anketindeki yüzde 10,8 oy oranını artırmaya devam ederek sene sonunda 15,9 oy oranına yükseldi.
CHP ise 2018 oy oranı olan yüzde 22 ile başladığı Şubat ayı seçim anketi grafiğinde, sene sonuna gelindiğinde oy oranını 3 puan yükselterek yüzde 25.5 düzeyine çıkardı.
Ankette AK Parti’nin oy oranlarında ise Şubat ayı anketine oranla düşüş meydana geldi. Partinin yüzde 36,8 olan oy oranı, grafikte sene sonunda yüzde 30,3’e dek düştü.
Milyonlarca çalışanı ilgilendiren vergi muafiyeti ile ilgili yeni açıklamalar yapıldı. Asgari ücretin brüt kısmı kadar bir indirim yapılacak olan vergi muafiyetinin maaşlara etkisi vatandaşlar tarafından merak edildi. Peki vergi muafiyetinin maaşa etkisi nedir? Vergi muafiyeti ile maaş artar mı?
TÜM ÇALIŞANLARDAN VERGİ ALINMAYACAK
Vatandaşlar maaşlarına ne kadar zam yapılacağını bekliyor. Asgari ücret zamlarının belli olmasının ardından AGİ uygulamasının kalktığı açıklanmıştı. Asgari ücretlilerden damga vergisi ve gelir vergisi alınmayacağı açıklandı. Ancak yapılan son açıklamaya göre tüm çalışanlardan vergi alınması için çalışmalar tamamlandı.
“MUAF OLACAK”
AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, ‘Memur dahil tüm çalışanların maaş ve ücretlerinin brüt asgari ücrete kadar olan kısmı vergiden muaf olacak’ dedi.
Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı’ndan kritik kararlar çıktı. CumhurbaşkanıErdoğan, dövizin olası getirisine Türk lirası varlıklarda kalarak ulaşılabilmesini tesis edecek yeni bir aracın devreye sokulacağını duyurdu. Erdoğan, “Bundan sonra hiçbir vatandaşımızın ‘ kur daha yüksek olacak’ diye mevduatını Türk lirasından dövize geçirmesine ihtiyaç kalmayacak. Kur getirisi mevduat kazancının üstünde ise aradaki fark doğrudan vatandaşımıza ödenecek” açıklamasında bulundu.
Erdoğan’ın bu açıklamasının ardından dolar 19, euro ise 20 TL seviyelerinden sert biçimde düştü. Dolar 12, euro ise 14 TL seviyelerine dek indi.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası eski başkanı ve İYİ Parti Milletvekili Durmuş Yılmaz Halk TV’de ekranlara gelen Sözüm Var programına konuk oldu. Durmuş, programda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Kabine toplantısı sonrasında açıkladığı önlemlerden olan “TL mevduatlarına kur farkı ayarı” adımını yorumladı.
Durmuş Yılmaz, Erdoğan’ın açıklamaları ile alakalı şu ifadeleri kullandı:
“İktidar ‘kur-faiz tartışmasını bir kenara bıraktık, artık reel ekonomi konuşacağız, üretim konuşacağız. Türkiye Ekonomi Modeli uygulayacağız’ demişti. Hedefi değersiz Türk Lirası üzerinden ihracatı artırmaktı. Türk Lirası’nın değerini bilerek düşürdüler. Liranın değerinin düşmesi hedefti ama gelinen noktada bu işin çıkmaz sokak olduğunu gördüler. Türkiye Ekonomi Modeli’nin tabutuna çivi çakıldı.
Geri döndük demeden döndüler, ortodoks politikalara döndüler. Olan bu. Bunlar ana yolu bırakıp yan yola çıktılar ama girdikleri yol çıkmaz sokak. Bu bir faiz artışıdır. Klasik AK Parti politikalarından U dönüşüdür. Ama bu beraberinde bir takım sorunları da yanında getiren bir politika. Zımni bir faiz artırımı yapıldı. Buradan siyasi bir söylem çıkarabilirler. Hem faizi, hem kuru düşürdük diye. Bunu nasıl satabilirler, satarlar mı, zaman içinde göreceğiz.
Piyasa Erdoğan’ın bu söylemlerini satın almadı, şu anda piyasaya kesin bir müdahale var. Gerçeği sabah göreceğiz. Bence kaldığımız yerden devam edeceğiz. Bu bir alım fırsatıdır. Başka bir şey değildir. Bence kaldığı yerden bu iş devam edecektir.”
Ordu’nun Ünye ilçesinde çok sayıda programa katılan, vatandaşları ve esnafı ziyaret eden AK Parti Ordu Milletvekili Şenel Yediyıldız, ilçede yayın yapan bir televizyon kanalına da konuk oldu.
Canlı olarak ekranlara gelen programda vatandaşların soru ve eleştirilerine de yanıt veren Yediyıldız, ülke gündemi hakkında da açıklamalarda bulundu.
Yükselen döviz kuru ve sık sık yapılan zamlar hakkında açıklama yapan Yediyıldız, “Doları yükselten ben değilim. Euro yükselten ben değilim. Fiyatları yükselten de biz değiliz. Kontrol bizim elimizde elbette ama bizler marketleri bastığımızda farklı sorunlar ortaya çıkıyor. Stokçular da var. Hepsiyle mücadele ediliyor.
Ben şunu açık söylüyorum, Cumartesi Fatsa’da 5 tane kahve gezdim. Hiçbir kahvede, ‘Niye bunlara bu kadar zam geliyor’ demediler.
Selamlaştık, sohbet ettik. Zamdan kimse memnun olmaz ama çok da şikayetçi değiller. Açık söylüyorum. Konuştuk, bayağı sohbet ettik. Görülüyor ki vatandaşlar da bir şeyleri biliyor, farkında” açıklamasında bulundu.
Muhalefet partilerini de eleştiren ve ülkede kaos çıkarmak için Amerikalılar ile görüştüklerini iddia eden Milletvekili Şenel Yediyıldız,
“Doları biz yükseltmiyoruz ki, dış güçler yükseltiyor. Şu anda halen daha Türkiye Cumhuriyeti Devletinin muhalefet partilerinin liderleri bakın ne yapıyor? Bunu ben söylemiyorum, Büyük Birlik Partisinin sayın lideri söylüyor.
Türkiye ile Katar yakınlaşması, savunma sanayi alanını da etkilemiş ve Sakarya’daki Tank Palet Fabrikası’yla alakalı iddialar çokça muhalefetle AK Parti iktidarını karşı karşıya getirmişti.
Son dönemlerde üstünde tartışmalar çıkan Türk savunma sanayi şirketi Aselsan, Katar’a açıldı. Merkezi Ankara’da bulunan Aselsan, Türk Marka ve Patent Kurumu’na başvuru yaparak, “Aselsan QATAR” markasını tescil ettirdi.
Söz konusu markanın tescili, Türk Marka ve Patent Kurumu’nun resmi Marka İlan Bülteni’nde paylaşıldı.
CHP İstanbul Milletvekili Avukat Mahmut Tanal, söz konusu marka başvurusu ve tescilini, Aselsan’ın Katar’a dönük faaliyetlerini Meclis gündemine getirdi. Tanal, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın yanıtlaması talebiyle TBMM Başkanlığı’na verdiği soru önergesinde, Aselsan’ın marka başvuru ve tescili hakkında bilgi istedi.
Tanal önergesinde, Aselsan’ın Katar Devleti’nde faaliyet yapabilmek için Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan marka tescil ettirdiği iddialarının gerçek olup olmadığını sordu.
Önergede, Aselsan tarafından Katar’da faaliyet yapmak için kurulmuş veya Aselsan’ın ortak hisseye sahip olduğu ayrı bir tüzel kişiliğe sahip şirketlerin olup olmadığını soran Tanal, devamında “Şayet bulunmakta ise söz konusu şirketin/şirketlerin unvanı nedir? Hangi faaliyetlerin gösterilmesi amacıyla kurulmuştur? İlgili şirket/şirketlerde Aselsan’ın sahip olduğu şirket hisse oranı kaçtır?” sorularını sordu.
ASELSAN İDDİALARI YALANLADI
Konuyla ilgili Aselsan’dan da bir açıklama geldi. Yapılan açıklamada iddiaların asılsız olduğu belirtildi.
Konya’da AK Partili Kulu İlçe Belediyesi Dinek mahallesi mevkiinde 22 bin 600 metrekare alanda kurulu beton eleman üretim tesisini 2020 senesinin Mart ayında Konya Büyükşehir Belediyesi ile imzaladığı ortak protokolle AK Partili Kadınhanı İlçe Belediyesi’ne 1 milyon liraya sattı.
Sözcü’den Müslüm Evci’nin haberine göre 2017 senesinde yaklaşık 2 milyon liranın üstünde bir maliyetle inşa edilen beton elemanları üretim tesisinin devredilmesinin sonrasında belediye ilçe yollarına kilitli parke taşı döşetmek için Aralık ayı belediye meclis toplantısında meclis üyelerinden İller Bankası’ndan 20 milyon lira kredi almak için yetki talep etti. CHP ve İYİ Partili 8 meclis üyesi ret oyu verirken, AK Parti ve MHP’li 18 meclis üyesinin ‘evet’ oyu ile borçlanma yetkisi oy çokluğuyla onaylandı.
Borçlanma yetkisinin belediye meclisinde onaylanmasının sonrasında İYİ Parti Kulu İlçe Başkanı Mehmet Hanifi Korkmaz karara tepki gösterdi. AK Partili Kulu Belediyesi’nin değerinin çok altında Kadınhanı Belediyesi’ne sattığı beton elemanları üretim tesisin önemli oranda kar ettiğini belirten Korkmaz şunları söyledi:
“Kulu Belediye Başkanı Murat Ünver, hazır kurulu kilitli taşüretim tesisini birilerini memnun etmek için kelepir fiyatına sattı ve şimdi de taş alımı için İller Bankası’ndan 20 milyon kredi almak istiyor. Meclis üyelerimiz buna itiraz etse de karar oy çokluğuyla kabul edildi ve borçlanma yetkisi aldı.
Bugün sadece bu üretim tesisini kurmak yaklaşık 30 milyonun üzerinde bir maliyet ister. Burada çok ciddi bir rant var. Biz yollarımızın elbette yapılmasına karşı değiliz ama elimizde bulunan bir tesisi kelepir fiyatına satarak üstüne 20 milyon liraya kilitli parke taşı almak hangi aklın ürünüdür. Burada ciddi bir kamu zararı var” dedi.