Etiket: ceza

  • Herkesin kanı donmuştu! ‘Palu ailesi’ davasında flaş gelişme

    Herkesin kanı donmuştu! ‘Palu ailesi’ davasında flaş gelişme

    Palu ailesi olayı Türkiye‘nin gündeminde uzun süre konuşulmuştu. Kocaeli’de 13 yıl önce kaybolan ve öldürüldüğü ileri sürülen Meryem Tahnal’ın kızı Melike Tahnal’ın Sakarya’da öldürülmesine ilişkin kamuoyunda “Palu ailesi” olarak bilinen 1’i tutuklu 6 sanığın yargılanması sürdü.  Palu ailesi olayında sanıkların yargılanmasına devam ediliyor.

    PALU DAVASI BUGÜN GÖRÜLDÜ

    Sakarya 6. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, Melike Tahnal’ın eniştesi tutuklu Tuncer Ustael ile başka suçtan tutuklu teyzesi Ayşe Palu ile dayısı İsa Palu, cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Taraf avukatları da duruşmada hazır bulundu.

    “PALU AİLESİ BENİ SUÇLADI”

    Palu ailesi olayının baş suçlusu Ustael, daha önceki savunmalarını tekrar ederek: “Palu ailesi beni suçladı, gerek öldürme gerekse de tecavüz olaylarından beni sorumlu tuttular. Bu eylemleri gerçekleştirmedim, yapmadığım halde yargılanıyorum. Bir an önce karar verilmesini istiyorum. Beraatımı talep ediyorum” şeklinde konuştu. 

    SANIK AYŞE PALU SÖZ İSTEMEDİ

    Sanık Ayşe Palu da daha önceki savunmasını ve celse arasında gönderdiği yazılı dilekçesini tekrar ettiğini dile getirdi. 

    DURUŞMA 1 NİSAN’A ERTELENDİ

    Tuncer Ustael’in tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme heyeti, eksikliklerin tamamlanması için duruşmayı 1 Nisan’a erteledi.

  • Ankara’da feci olay! İçine cin kaçmış deyip sopayla döverek öldürdüler

    Ankara’da feci olay! İçine cin kaçmış deyip sopayla döverek öldürdüler

    Kurban kesimi esnasında fenalaşan Özge Nur Tekin, sevk edildiği Yenimahalle Onkoloji Hastanesi’nde 8 Mart 2021’de yaşamını yitirdi.

    Tekin’in ölümünün şüpheli görülmesinin ardından polis savcılığa bilgi sundu.

    Ölü muayene tutanağında Özge Nur Tekin’in sırt ve kollarında morluklar ile hacamat kesiklerini hatırlatan yaralar belirlenmesinin ardından savcılık inceleme başlattı.

    Soruşturma çerçevesinde gözaltına alınan Selçuk Tekin, 8 ay evvel evlendiği Özge Nur Tekin’in ilk eşinden bir çocuğu bulunduğunu, evliliklerinin 6’ncı ayından sonra problem yaşamaya başladıklarını kaydetti.

    SÖZDE HOCAYA ULAŞTILAR

    Selçuk Tekin, kendi ailesi ve eşinin ailesine durumu aktardığını, annesinin bir tanıdığı üzerinden Kayseri’de olan sözde hoca Erdal Kaya’ya ulaşıldığını belirtti.

    Selçuk Tekin, telefonla ulaştığı cinci hoca Erdal Kaya’nın, ‘Eşine cinler musallat olmuş; dediklerimi yaparsanız eşini kurtarırım’ dediğini söyleyerek, “Önce telefondan dua okudu, eşim rahatladı. Ancak bir süre sonra rahatsızlanınca tekrar aradım, ‘Önce eşine 1 kurban keseceksin’ dedi. Sonra sırtına hafif şekilde 100 sefer oklava ile vurmamı ve ardından vücudundaki pis kanın temizlenmesi için hacamat yaptırmamız gerektiğini söyledi. Daha sonra da 23 gün kefaret orucu tutmasını istedi. Ben eşimin sırtına, baldır kısmına oklava ile 100 sefer hafif hafif ancak hissedilebilecek bir şekilde dua okuyarak vurdum. Eşimin ailesi ve benim ailem de odada bulunuyordu. Bu esnada ‘Cin çık cin çık’ diye hep birlikte söyledik. Akabinde Sevim Özbaş adlı kişiyi eve getirip hacamat tedavisi yaptırdım. Hacamat sırasında odada kadınlar vardı. Bu tedavinin ardından eşim rahat bir şekilde uyudu. Ancak ertesi sabah tekrar rahatsızlandı” ifadelerini kullandı.

    Bir gün sonra Erdal Kaya’yı yeniden aradığını söyleyen Selçuk Tekin, şöyle dedi:

    “Kurban kesersen eşin rahatlar’ dedi. Biz de kurban kesmek için eşimin annesi Hatun Efe, babası Cemal Efe, annem Zöhre Tekin, kardeşim Nuri Tekin, akrabam Muammer Tekin ile eşimi de alarak Yakacık’ta bulunan kurban kesme alanına gittik.

    “KURBAN KESTİĞİMİZ SIRADA EŞİM BAYILDI”

    Eşim kurban kesmeye giderken oruçluydu. Kurban kestiğimiz sırada eşim rahatsızlandı ve bayıldı.

    Tekrar aradığım hoca, ‘Bir kurban daha keserseniz eşin kendine gelir’ dedi. Dediğini yaptık ve 2’nci kurbanı da kestik; ancak eşim kendine gelmedi.

    Bunun üzerine hastaneye götürdük; ancak hastaneye gittiğimizde öldüğünü söylediler.”

    Selçuk Tekin’in ifadesi çerçevesinde Özge Nur Tekin’in babası Cemal Efe, annesi Hatun Efe, kayınvalidesi Zöhre Tekin, hacamat gerçekleştiren Sevim Özbaş ile sözde hoca Erdal Kaya da gözaltına alındı. Kayseri’de gözaltına alınan sözde hoca Erdal Kaya, sanayide kaynakçı olarak çalıştığını söyleyerek, “Olay günü tanımadığım bir kadın arayarak, gelinini doktora götürdüklerini, herhangi bir rahatsızlığının bulunmadığını, psikolojisi ile ilgili kendisine danışmak istediğini söyledi. Kadına, dua etmelerini, tövbe etmelerini, zekat ve adaklarını yerine getirmelerini, fakir doyurmalarını söyledim. Kesinlikle oklava ile vurmalarını, hacamat yaptırmalarını söylemedim” açıklamasında bulundu.

    Erdal Kaya ayrıca, kendince dini bilgileri olduğu için insanlara tavsiyeler verdiğini, kesinlikle kimseden para almadığını iddia etti.

    SOPAYLA VURARAK CİNİ ÖLDÜRMEYE ÇALIŞMIŞLAR

    Genç kadına hacamat yaptığı tespit edilen Sevim Özbaş ise ev kadını olduğunu söyleyip, “Bir tanıdığımın ısrarı üzerine hacamat yapmak için daha önce hiç görmediğim bu ailenin evine gittim. Yerde yüzü koyun yatan bir kadın vardı. Hacamat için kıyafetini çıkarttığında kadının sırt ve kollarını simsiyah olduğunu gördüm. Ne olduğunu sorduğumda, ‘İçine 3 harfliler kaçmış, Kayseri’de bulduğumuz bir hocanın talimatıyla sopa ile vurduk. Bu şekilde içindeki cini öldürmeye çalıştık’ dediler. Hacamat yaptıktan sonra kadın biraz rahatladı. Beni de tekrar evime bıraktılar. Ölümüyle ilgili bir şey bilmiyorum” açıklamasında bulundu.

    6 kişi, işlemlerin sonrasında adliyeye gönderildi. Savcılık genç kadının eşi Selçuk Tekin ve diğer 5 kişiyi tutuklanmaları istemiyle nöbetçi sulh ceza hakimliğine gönderdi.

    Şüpheliler, adli kontrol şartı uygulanarak serbest bırakıldı. Soruşturmayı bitiren savcılık Selçuk Tekin hakkında ‘Eşe karşı kasten yaralama neticesinde ölüme neden olma’, 5 kişi hakkında da ‘Suça iştirak etme’ suçundan 12 seneden 18 seneye dek hapis talebiyle iddianame hazırladı.

    İddianame, Ankara 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilerek dava açıldı.

  • Ceren Damar davasında ‘iğrenç’ savunma yapan sanık avukatına 10 yıllık hapis istemi!

    Ceren Damar davasında ‘iğrenç’ savunma yapan sanık avukatına 10 yıllık hapis istemi!

    Akademisyen Ceren Damar’ı katleden öğrencisi Hasan İsmail Hikmet, ‘kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Ceren Damar davasında karar verilse de Türkiye’nin gündeminde sanık Hikmet’in avukatı Vahit Bıçak’ın ifadeleri vardı.

    Bıçak’ın, “Sanık neler yapabilirdi de yapmadı; bunu açıklayacağım. Sanık elindeki silahla kantine girip birçok kişinin üzerine boşaltmamıştır. Boşaltabilirdi ama yapmadı. Odalarına gidip öğretim görevlilerini de taramamıştır” bu iğrenç sözleri gündeme damga vurdu.

    Akademisyen Ceren Damar Şenel’in katledilmesine ilişkin davada, duruşmada Damar hakkında kullandığı sözleriyle tepki çeken sanık avukatı Vahit Bıçak hakkında ‘hakaret, kişinin hatırasına hakaret’ suçlarından 10 yıla kadar hapis talebiyle dava açıldı.

    Çankaya Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde Araştırma görevlisi olan Ceren Damar Şenel, sınavda kopya çekerken yakaladığı, hukuk fakültesi öğrencisi Hasan İsmail Hikmet tarafından 2 Ocak 2019 tarihinde tabancayla vurulduktan sonra 17 yerinden bıçaklanarak öldürülmüştü. 

    Davada yargılama esnasında sanık avukatı Vahit Bıçak’ın yaptığı savunmalarda, kullandığı tartışmalı ifadeler sebebiyle Damar Ailesi, savcılığa suç duyurusunda bulundu.

    Hürriyet’ten Mesut Hasan Benli’nin haberine göre; şikâyet üzerine Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığı, soruşturma başlatarak Avukat Bıçak için Adalet Bakanlığı’ndan kovuşturma izni talep etti. Bakanlık, savcılığın talep ettiği izni verdi. Savcılık da Bıçak hakkında başlattığı soruşturmayı tamamlayarak, ‘hakaret, kişinin hatırasına hakaret’ suçlarından 10 yıla kadar hapis talebiyle Ankara Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açtı.

    İddianamede, yapılan yargılamadan sonra Bıçak’ın ceza alması halinde “Bir kamu kurumunun veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşunun iznine tabi bir meslek veya sanatı, kendi sorumluluğu altında serbest meslek erbabı veya tacir olarak icra etmekten yoksun bırakılır” hükmü uygulanarak belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılması da istendi.

  • AK Partili 3 başkana hapis cezası! Görevden alınmaları istendi

    AK Partili 3 başkana hapis cezası! Görevden alınmaları istendi

    Şırnak 1. Ağır Ceza Mahkemesi, Şırnak’ın Uludere Belediyesi ile bu ilçeye bağlı Hilal ve Şenoba belde belediyelerinin ihalelerinde rüşvet alınıp verildiği ve ihalelere fesat karıştırıldığı iddiasıyla 32 sanık hakkında 2013 senesinde açılan davada karar verdi. 6 Ocak’ta son duruşması gerçekleştirilen davada içlerinde Şırnak Uludere Belediye Başkanı AK Partili Sait Ürek, Hilal Belediye Başkanı AK Partili Cevher Benek ile bir önceki dönem Şenoba Belediye Başkanlığı vazifesi yapan AK Partili Sabri Babat hakkında ihaleye fesat karıştırma suçundan 3 senede 4 sene 5 aya dek değişen sürelerde hapis cezası verildi.

    2011 ile 2012 senelerinde gerçekleştirilen ihaleler ile alakalı suçlamaların olduğu iddianame ve bilirkişi raporlarının detayları da mahkeme kararıyla meydana çıktı. Kararda bulunan tespitlere göre şu anda Uludere Belediye Başkanlığını yapan Sait Ürek, 2012 senesinde AK Parti Uludere İlçe Başkan Yardımcılığı vazifesinde olduğu dönemde Şenoba ile Hilal belde belediyelerinin kanalizasyon yapımı, kanalizasyon için inşaat malzemesi alımı, yol, duvar ve sulama kanalları yapım işi ihalelerine fesat karıştırdı. Sait Ürek’in, kardeşi Hüseyin Ürek ile beraber kurduğu şirketle ihalelere girdiği, aynı zamanda Mustafa Ürek ve Hasan Ürek kardeşlerin kurduğu diğer şirketle beraber hareket ettiği ve rekabet ortamını önlediği belirlendi. Bu şekilde TCK’nın 235. maddesinde geçen ihaleye fesat karıştırma suçunu işlediğine karar veirlen Sait Ürek hakkında 3 sene 1 ay 15 gün hapis cezası verildi.

    2009 senesinden beri Hilal Belediye Başkanlığını yapan Cevher Benek de, belediyenin içme suyu şebeke yapım ile kanalizasyon yapım ihalelerine fesat karıştırmakla itham edildi. Benek, ihaleye katılmak isteyen ya da katılan kişilerin ihale koşullarını ve özellikle fiyatı etkilemek amacıyla aralarında açık ya da gizli anlaşma yapmak suretiyle üstüne atılı ihaleye fesat karıştırma suçunu işlediği belirtilerek 3 sene 1 ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldı. Benek hakkında bunun dışında, sanıklardan birinden rüşvet almak suçundan da 3 sene 4 ay hapis cezası verildi.

    Mahkeme kararında öte yandan şu anda belediye başkanlıkları süren Sait Ürek ve Cevher Benek hakkında mahkumiyet kararlarının kesinleşmesi beklenmeden görevden alınmaları amacıyla İçişleri Bakanlığına bildirimde bulunulmasına karar verildi. Öte taraftan 2007 ile 2019 seneleri arasında Şenoba beldesinin belediye başkanlığını üstlenen Sabri Babat hakkında ise, ihale yetkisi olduğu belediyenin kanalizasyon yapım işleri ile alakalı açılan ihalelere fesat karıştırma suçundan 4 sene 5 ay 10 gün hapis cezasına hükmedildi.

  • Katliam yapan erkek kendini böyle savundu: “Göğsümde muazzam bir enerji patlaması oldu”

    Katliam yapan erkek kendini böyle savundu: “Göğsümde muazzam bir enerji patlaması oldu”

    İstanbul Kartal’da avukatlık bürosunda bir araya gelen taraflar arasında çıkan miras tartışmasında 4 akrabasını silahla vurarak katleden muhtar Ahmet Salih Belginer, hâkim karşısına çıktı. Anadolu 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya, tutuklu sanık Ahmet Salih Belginer, müştekiler ve taraf avukatları katıldı. Duruşmada savunma yapan tutuklu sanık Belginer, olay günü arazi anlaşmazlığı sorunlarını konuşmak için buluştuğu akrabalarıyla kavga çıktığını ifade etti.

    “BEYNİMDE ŞİMŞEKLER ÇAKTI”

    Kendisine küfür edildiğini ve üzerine yüründüğünü iddia eden sanık Belginer, “Ben de yerimden kalkmak istediğim esnada midemin yandığını, göğsümde muazzam bir enerji patlaması olduğunu, vücuduma bir gücün girdiğini hissettim.” dedi. “Bu gücün etkisiyle elimi silahıma atıp çıkardım ve Haluk’a doğrulttum. Beynimde şimşekler çaktı, sonrasını hatırlamıyorum.” diyen Belginer,  “Kendime geldiğimde silahın elimde olduğunu, Haluk’un ayağımın yanında yattığını gördüm, diğerlerine bakamadım ve oradan ayrıldım.”

    Amacının eve gidip kendini öldürmek olduğunu söyleyen Belginer, yol üstünde jandarma tarafından yakalandığını kaydetti.

    “SERİ BİÇİMDE BİZİ TARADI”

    Şikâyetçilerden Arzu Onat ise kimsenin sanığa küfür ya da tehditte bulunmadığını belirtti. Sanık Belginer’in “Benim hayatımı mahvettiniz” diye bağırarak ateş etmeye başladığını söyleyen Onat, “Sanık seri biçimde bizi tarıyordu. Hatta ben otomatik bir silah olduğunu düşündüm. Kardeşim benim önüme atlamasaydı ben de ölürdüm. Sanık bilinçli olarak hareket etti” ifadelerini kullandı.

    CEZAİ EHLİYETİ TESPİT EDİLECEK

    Mahkemede söz alan sanık avukatı, olayın cinnet anında gerçekleştiğini dile getirerek, müvekkili sanık hakkında cezai ehliyet hususunda rapor aldırılmasını istedi. Ara kararını açıklayan mahkeme, sanık Ahmet Salih Belginer’in akıl hastası olup olmadığı, öyleyse ne zamandan beri hasta olduğu, davranışları üzerinde etkilerinin olup olmadığı hususunda değerlendirme yapılarak, cezai ehliyetini etkileyen bir akıl hastalığının bulunup bulunmadığı yönünde rapor aldırılması için öncelikle 3 hafta süreyle gözlem altına alınmasına karar verdi.

    Daha sonra sanığın Adli Tıp Kurumu Gözlem İhtisas Dairesi’ne sevki sağlandı. Sanığın cezai ehliyetine ilişkin rapor aldırılmasına hükmedildi. Sanığın tutukluluk haşinin devamına karar verilirken, duruşma eksikliklerin giderilmesi için erteledi. (İHA)

    Ne olmuştu?

    İstanbul Kartal’da 6 Nisan 2021’de avukatlık bürosunda bir araya gelen taraflar arasında çıkan miras tartışmasında 4 akrabasını silahla vurarak katletmişti. Ahmet Salih Belginer’in “kasten öldürme” ve “kasten öldürmeye teşebbüs” suçlarından 4 kez müebbet ve 15 yıla kadar hapis talebiyle yargılanıyor.

  • Kırıkkale Üniversitesi’nde taciz skandalı! Mesajları ifşa oldu

    Kırıkkale Üniversitesi’nde taciz skandalı! Mesajları ifşa oldu

    Kırıkkale Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Ekonometri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Harun Öztürkler’in öğrencilerini taciz ettiği mesajlar ifşa oldu.

    Öğrencilerin sosyal medyada yayınladığı mesajlarda Öztürkler’in bir öğrencisine “Dün beni gerçekten çok etkiledin, çok mutlu oldum, bugün 47 defa adını söylüyorum, bir zahmet bir kelime yanıt vermiyorsun. Seni yatakta uzanırken düşnüyorum şimdi, elinde telefon, bir kelime yanıt verebilirsin gibi görüyorum. Gerçekten üzüldüm” dediği görüldü.

    Bunun haricinde Öztürkler’in öğrencisine “Bir yansıttığın sen bir de gerçek sen varsın. Gerçeğin harika”, “Dua et uzaktasın, yoksa yatakta ve takatin de yokken cezalandırırdım seni”, “Ağlama ceza her zaman kötü olmayabilir :)” gibi iğrenç mesajlar attığı ortaya çıktı.

    ÖĞRENCİLERE MOBBİNG YAPTI

    Harun Öztürkler’in olduğu WhatsApp gruplarındaki öğrencilere ise mobbing yaptığı da meydana çıktı.

    Yayınlanan mesajlarda Harun Öztürkler’in gruptaki öğrencilerden sosyal medya paylaşımlarını RT’lemesini talep ettiği, “RT lütfen. Küçük bir rica için 15 saniyesini ayırmayanlar gruptan ayrılsınlar” biçiminde mesajlar gönderdiği, öğrencilerine “Herkes Twitter’dan beni takip ediyor değil mi? Çarşamba günü derse kadar, Twitter hesabı olmayanlar da hesap açsın, takibe başlasın. Hiçbir bahaneyi kabul etmiyorum”, “Edenleri de etmeyenleri de biliyorum. Bugün hala Twitter kullanmayan üniversite öğrencisi olmayı hak etmiyor” gibi baskı ve tehditlerde bulunması dikkat çekti.

    Rezalet niteliğindeki mesajların meydana çıkmasının ardından Harun Öztürkler, Twitter hesabını kapattı.

  • 5 çocuğa cinsel istismar suçundan yargılanan sanıktan pes dedirten savunma!

    5 çocuğa cinsel istismar suçundan yargılanan sanıktan pes dedirten savunma!

    Kocaeli’de bakkala giden 12 yaşından küçük 5 çocuğa cinsel istismarda bulunduğu gerekçesiyle yargılanan mahallenin bakkalı, hakim karşısına çıktı. Suçsuz olduğunu öne süren 24 yaşındaki sanık kendini, “Benimle husumetleri olduğu için bana iftira atıyorlar” diyerek savundu.

    7 Ekim 2020’de Kocaeli’nin Körfez ilçesinde yaşanan olayda, alınan bilgiye göre, 11 yaşındaki kızı H.B.’yi markete göndermek isteyen baba T.B., kızının mahalle bakkalına gitmek istemeyerek ağlaması üzerine şüphelendi.

    Baba T.B.’nin küçük kıza neden ağladığını sorması üzerine H.B., mahalle bakkalı S.K.’nin özel bölgelerine dokunduğunu dile getirdi. Durumu öğrenen baba T.B, S.K hakkında, jandarma ekiplerine şikayette bulundu.

    KAMERA KAYITLARI HER ŞEYİ ORTAYA ÇIKARDI

    Baba S.K’nin şikayeti sonrası cumhuriyet başsavcılığınca soruşturma başlatıldı. 24 yaşındaki S.K.’nin bakkal dükkanında yapılan incelemede kamera kayıtlarına el konuldu.

    Kamera kayıtlarında yapılan aramada, S.K.’nin 2019-2020 tarihleri arasında 12 yaşından küçük 5 tane çocuğun popo ve göğüslerine dokunarak istismarda bulunduğu orataya çıktı. Yapılan tespitten sonra S.K., çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.

    “BANA İFTİRA ATMIŞTIR”

    24 yaşındaki Sanık S.K. hakkında “12 yaşından küçük çocuklara karşı zincirleme olacak şekilde cinsel istismar” suçundan dava açıldı.

    Kocaeli 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde sanığın yargılanmasına devam edilirken, duruşmada tutuklu sanık S.K. ve taraf avukatları hazır bulundu.

    Suçlamaları kabul etmeyen S.K., “Daha önce dediğim gibi benim hiçbir suçum yoktur. Güvenlik kamera görüntülerini kendi ellerimle ben jandarmaya verdim ancak benim suçsuz olduğumu kanıtlayacak görüntüler maalesef çalışmıyor. Ben o görüntülerle suçsuz olduğumu ispatlayacağım. CD inceleme tutanağında görünen kişi benim ancak görüntüde herhangi bir cinsel eylemim bulunmamaktadır.

    Her ne kadar mağdurun babası T.B. kızının psikolojisinin bozulduğunu söylese de bu raporu mahkemeye sunmamıştır. T.B.’nin benimle husumeti vardır bu sebeple bana iftira atmıştır. Beni şikayet ettikleri günün sabahında kızları H.B. benim dükkanıma güle oynaya gelerek alışveriş yaptı. Söylendiği gibi bir cinsel eylem olsa dükkanıma gelmezdi” dedi.

    Mahkeme heyeti, sanığın tutukluluğunun devamına karar verdi. Duruşmayı ertelendi.

  • Ahmet Kural’ın hapis cezası kesinleşti

    Ahmet Kural’ın hapis cezası kesinleşti

    Sıla Gençoğlu’nun o dönem sevgilisi olan oyuncu Ahmet Kural’ın Zekeriyaköy’deki evinde darp, tehdit ve hakarete uğradığını ileri sürdüğü olay, 29 Ekim 2018’de meydana geldi.

    İstanbul 60. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen darp davasında ilk karar, 22 Nisan 2019’da çıktı. Mahkeme Ahmet Kural’ı ‘tehdit’ suçundan 7 ay 15 gün hapis, ‘basit yaralama’ suçundan 5 ay hapis, ‘hakaret’ suçundan ise 4 ay 5 gün hapis cezası olmak üzere toplam 1 yıl 4 ay 20 gün hapis cezasına çarptırdı. Mahkeme cezaların her birini erteledi.

    Fakat Ahmet Kural’ın avukatları, karara karşı istinaf yoluna başvurdu. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 30. Ceza Dairesi de olayda basit yargılama usulünün uygulanmamasını, tanıkların dinlenmesi ve keşif yapılması gerekçeleriyle kararı bozdu. Bozma sonrası tekrardan yargılanan  Kural’a 14 Temmuz 2021’de yerel mahkeme tarafından tekrar aynı ceza verildi.

    İKİNCİ KARAR SONRASI İSTİNAF BAŞVURUSU REDDEDİLDİ

    İkinci karar sonrasında oyuncu Kural’ın, Sıla Gençoğlu’nun ve şikayetçi taraf olan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatlarınca istinaf başvurusunda bulunuldu. Başvuruyu kabul eden İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 30. Ceza Dairesi, geçtiğimiz hafta dosyayı tekrar ele alarak nihai kararını verdi.

  • Milletvekili Barış Atay’a saldırı davasında karar çıktı

    Milletvekili Barış Atay’a saldırı davasında karar çıktı

    İstanbul Kadıköy’de geçtiğimiz yıl saldırıya uğrayan Türkiye İşçi Partisi Milletvekili Barış Atay Mengüllüoğlu ile ilgili davada karar çıktı.  

    Anadolu 46. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya sanık avukatları ve müşteki Barış Atay’ın  avukatları Şerif Özgür Urfa, Zübeyde Arslan ve Ahmet Ekim katıldı. 

    Sanık avukatları müvekkillerinin milletvekili Barış Atay Mengüoğlu’nun siyasi kimliğinden haberleri olmadıklarını, söz konusu eylemin müştekinin kamu görevi sebebiyle gerçekleşmediğini ileri sürdü. Sanık avukatı, müvekkillerine verilecek olası cezanın ertelenmesini istedi.

    Davayı karara bağlayan mahkeme, sanık Ömürcan Polat’ın aynı mekanda oldukları Barış Atay’ı tanıyıp politik tutum ve tavrını sevmediği için diğer sanıklar Hasan Çağrı Çalışkan, Çağlar Baş ve İnan Emekçi ile takip ettiklerini ifade etti.

    Kararda sanıkların grup halinde Barış Atay’a arkadan saldırdıkları ve yere düşürüp vurmaya devam ettikleri aktarıldı.

    Ömürcan Polat, ‘Kamu görevlisine hakaret’ ve ‘Kamu görevlisini görevinden ötürü kasten yaralama’ suçlarından toplamda 1 yıl 11 ay hapis cezası aldı.

    Çağrı Hasan Çalışkan, Çağlar Baş ve İnan Ekmekçi, ‘kamu görevlisini görevinden ötürü kasten yaralama” suçundan 9’ar ay hapis cezasını çarptırılırken, söz konusu saldırının planlı yapıldığı vurgulanan kararda verilen cezalarda iyi hal indirimi veya ceza ertelenmesi olmadı.

    Mahkeme, Osman Avşar’ın ise beraatine karar verdi. 

    Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede Kadıköy’de TİP vekili Barış Atay Mengüllüoğlu’na 31 Ağustos 2020 tarihinde saldırdığı iddia edilen Ömür Canpolat hakkında “Kamu görevlisini kasten yaralama” ve “Kamu görevlisine alenen hakaret etmek” suçlarından 1 yıl 8 aydan 3 yıl 10 aya kadar hapis cezasıyla cezalandırılması isteniyordu.

    İddianamede diğer sanıklar Çağrı Hasan Çalışkan ile Çağlar Baş’ın sonradan kimlikleri belirlenen İhsan Emekçi ve Osman Avşar’ın da “Kamu görevlisini yaralama” suçundan 1.5 yıla kadar hapis cezası istemiyle cezalandırılması talep ediliyordu. (DHA)

  • İBB Meclisi’nde ipler yine gerildi! Sevtap Ayman İstifa mı etti, ettirildi mi?

    İBB Meclisi’nde ipler yine gerildi! Sevtap Ayman İstifa mı etti, ettirildi mi?

    İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclisi Ocak ayı ilk toplantısı yapıldı. Terör örgütleriyle bağlantılı olduğu iddia edilen İBB Muhtarlıklar Müdürlüğü çalışanı Sevtap Ayman’ın istifası gündeme geldi. AK Parti Esenyurt ve İBB Meclis Üyesi Hamdullah Arvas’ın, Sevtap Ayman’ın istifasının detaylarının da içinde bulunduğu araştırma soru önergesi oy çokluğuyla kabul edildi.

    “KİŞİNİN KENDİSİ Mİ İSTİFA ETMİŞTİR?”

    Hamdullah Arvas, “Basından öğrendiğimiz kadarıyla söz konusu şahıs istifa etmiştir. Bu iddia doğru mudur? Kişinin kendisi mi istifa etmiştir ya da istifası mı istenmiştir? Soru önergemin başkanlık makamına havalesini arz ederim” dedi.

    “BAHSİ GEÇEN KİŞİNİN EŞİNİN ABLASININ ARAMA KARARI VARMIŞ”

    İBB Meclisi CHP Grup Sözcüsü Tarık Balyalı, Arvas’a cevap vererek, “Bahsi geçen kişi öncelikle istifa etmiştir. Can güvenliği kalmadığı gerekçesiyle istifa etmiştir. Başka örgütlerle bağlantılı olduğu doğru değildir. Bahsi geçen kişinin eşinin ablasının yani görümcesi ile ilgili bir arama kararı varmış. Yalnız işin ilginç tarafı şu; ilgili kişi o örgüt saflarına katıldığında bizim çalışanımızın yaşı 6’ymış. O olaydan dolayı terör ile ilişkilendirilmeye çalışılıyor. Belediyelerde işe giriş kriterleri belli. Kendisi adli sicil belgesini sunmuştur ve bir sorun görülmemiştir. Çalışanımız kendisi ile ilgili soruşturmada 7 sene önce attığı tweet ile suçlanıyor, onu da başka bir isim olarak attığı belirtiliyor. Eğer başka isim adı altında tweet atmak suçsa yeliz kod adlı AK Parti milletvekilini suçlamak gerekir” diye konuştu.

    “KANDİL’E GİDEREK BİZZAT TALİMAT ALDIĞI TESPİT EDİLMİŞTİR”

    İBB Meclisi AK Parti Grup Sözcüsü Murat Türkyılmaz ise “PKK terör örgütü adına faaliyet yapan şahıslarla ile irtibatlı olduğu, örgüt adına haber yapan Jin Haber Ajansı içerisinde faaliyet gösterdiği ve 2011-2012 yıllarında terör örgütünün sözde üst düzey mensuplarının eylem talimatlarını almak üzere Kandil’e bizzat giderek talimatlar aldığı tespit edilmiştir. Tarık Bey’e soruyorum, bu devletin güvenlik makamları adliyedeki savcının iddianamesindeki bu ifadelerle böyle bir hanımefendiyi kendi ofisinde sekreter olarak çalıştırır mı? Ben size 1 ay önce soruşturma açmanızı talep etmiştim. Siz kamu güvenliği adına gerekeni yapsaydınız bugün o hanımefendi can güvenliğinden bahsetmezdi. Milletimiz bunu takip ediyor. Ülkemizi bölmek isteyenlere karşı, soysuzlara karşı soylu mücadelenin arkasındayız” dedi.

    “VARSA BİR SUÇ ÇIKARIN ORTAYA”

    CHP İBB Meclis Üyesi Ülkü Sakalar, Türkyılmaz’a seslenerek, “Sevtap Ayman bir kadın, bir anne. Eğer kocasının ablası bir yerlerden sorgulanıyorsa Sevtap Ayman’ın eşi devlet memurudur onu da soruştursaydınız. Ayman hakkında bir ceza kararı yok. 15 Temmuz’dan sonra Türk Ceza Kanunu’nda olmayan suçlar icat ettiniz. Varsa bir suç çıkarın ortaya. Biz  Türkiye  Cumhuriyet hukuk düzenine uygun olarak insanların kişisel verilerine saygı duyulmasını talep ediyoruz” şeklinde konuştu.