Etiket: dava

  • 5 çocuğa cinsel istismar suçundan yargılanan sanıktan pes dedirten savunma!

    5 çocuğa cinsel istismar suçundan yargılanan sanıktan pes dedirten savunma!

    Kocaeli’de bakkala giden 12 yaşından küçük 5 çocuğa cinsel istismarda bulunduğu gerekçesiyle yargılanan mahallenin bakkalı, hakim karşısına çıktı. Suçsuz olduğunu öne süren 24 yaşındaki sanık kendini, “Benimle husumetleri olduğu için bana iftira atıyorlar” diyerek savundu.

    7 Ekim 2020’de Kocaeli’nin Körfez ilçesinde yaşanan olayda, alınan bilgiye göre, 11 yaşındaki kızı H.B.’yi markete göndermek isteyen baba T.B., kızının mahalle bakkalına gitmek istemeyerek ağlaması üzerine şüphelendi.

    Baba T.B.’nin küçük kıza neden ağladığını sorması üzerine H.B., mahalle bakkalı S.K.’nin özel bölgelerine dokunduğunu dile getirdi. Durumu öğrenen baba T.B, S.K hakkında, jandarma ekiplerine şikayette bulundu.

    KAMERA KAYITLARI HER ŞEYİ ORTAYA ÇIKARDI

    Baba S.K’nin şikayeti sonrası cumhuriyet başsavcılığınca soruşturma başlatıldı. 24 yaşındaki S.K.’nin bakkal dükkanında yapılan incelemede kamera kayıtlarına el konuldu.

    Kamera kayıtlarında yapılan aramada, S.K.’nin 2019-2020 tarihleri arasında 12 yaşından küçük 5 tane çocuğun popo ve göğüslerine dokunarak istismarda bulunduğu orataya çıktı. Yapılan tespitten sonra S.K., çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.

    “BANA İFTİRA ATMIŞTIR”

    24 yaşındaki Sanık S.K. hakkında “12 yaşından küçük çocuklara karşı zincirleme olacak şekilde cinsel istismar” suçundan dava açıldı.

    Kocaeli 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde sanığın yargılanmasına devam edilirken, duruşmada tutuklu sanık S.K. ve taraf avukatları hazır bulundu.

    Suçlamaları kabul etmeyen S.K., “Daha önce dediğim gibi benim hiçbir suçum yoktur. Güvenlik kamera görüntülerini kendi ellerimle ben jandarmaya verdim ancak benim suçsuz olduğumu kanıtlayacak görüntüler maalesef çalışmıyor. Ben o görüntülerle suçsuz olduğumu ispatlayacağım. CD inceleme tutanağında görünen kişi benim ancak görüntüde herhangi bir cinsel eylemim bulunmamaktadır.

    Her ne kadar mağdurun babası T.B. kızının psikolojisinin bozulduğunu söylese de bu raporu mahkemeye sunmamıştır. T.B.’nin benimle husumeti vardır bu sebeple bana iftira atmıştır. Beni şikayet ettikleri günün sabahında kızları H.B. benim dükkanıma güle oynaya gelerek alışveriş yaptı. Söylendiği gibi bir cinsel eylem olsa dükkanıma gelmezdi” dedi.

    Mahkeme heyeti, sanığın tutukluluğunun devamına karar verdi. Duruşmayı ertelendi.

  • AKP’li belediye faciaya davetiye çıkaracak bir projeye imza atıyor!

    AKP’li belediye faciaya davetiye çıkaracak bir projeye imza atıyor!

    AKP’li Güngören Belediyesi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) hazırladığı raporlarda ‘bataklık denebilecek bir arazi üzerine’, tüm uyarılara rağmen “Semt Güngören” adıyla konut projesi inşa edip, 96 daire ve 9 dükkân satarak para kazanmayı hedefliyor.

    Birgün gazetesinden İsmail Arı’nın haberine göre Güngören Belediyesi, önce Gençosman Mahallesi’ndeki 6 bin 402 metrekare büyüklüğündeki arazinin imar planlarını değiştirerek, arazinin statüsünü ‘belediye hizmet alanı’ndan ‘ticaret ve konut alanı’na çevirdi. Daha sonra Belediye Meclisi toplantısında, söz konusu arazi üzerine bir konut projesi inşa edilmesine ve yapılacak dairelerin satılmasına yönelik bir teklif getirildi.

    Teklif, 2021’in Eylül ayındaki oturumda AKP’li ve MHP’li meclis üyelerinin oy çokluğuyla Belediye Meclisi’nde kabul edildi. Söz konusu teklifte, 9 katlı olması düşünülen  konut projesinin hayata geçirilme gerekçesi “Yatırım bütçelerine katkı sağlamak ve kaynak oluşturmak” diye bildirildi.

    MİLYONLARCA LİRALIK İHALE 

    Bu gelişmeden sonra  AKP’li Güngören Belediyesi konut projesi inşa etmek için hızlıca ihaleye çıktı. Belediye Ekim 2021’de “Gençosman Mahallesi 560 ada 3 Parsele Ait Bina Yapım İşi” adı altında bir ihale düzenledi. İhaleyi de 72 milyon 861 bin TL teklif veren Traton Yapı Limited Şirketi’nin aldığını duyurdu.

    İLK DEPREMDE FELAKET RİSKİ VAR

    Fakat İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Güngören Belediyesi’nin konut projesi yapmasının önünü açan imar planı değişikliğine karşı dava açtı. İmar planın değiştirilmesine karşı çıkan İBB’nin yaptığı çalışmalar ve hazırladığı rapor ise bu projenin tehlikeli olduğunu gözler önüne serdi.

    İBB Deprem ve Zemin İnceleme Müdürlüğü’nün yaptığı çalışmalarda, konut projesi yapılacak arazinin gevşek bir zemine sahip olduğu ve bu sebeple alan “zemin sıvılaşması ve heyelan” riskinin taşıdığı anlaşıldı. Öte yandan arazinin yeraltı su seviyesi, yüzeye çok yakın.

    Bu da projenin hayata geçirilmesi halinde, olası bir depremde büyük can ve mal kayıplarının yaşanabileceğini ortaya koyuyor.

    Yapılan çalışmalara göre, yüzölçümü olarak İstanbul’un en küçük ilçesi olmasına karşın, yapı ve nüfus yoğunluğu açısından İstanbul’un en yoğun ilçesi olan Güngören, beklenen olası depremde büyük risk teşkil eden ilçeler arasında yer alıyor.

    Tüm bunlara rağmen bu araziye hem de çevredeki binalarının kat sayısının çok üzerinde olacak şekilde 9 katlı bir konut projesi yapılması, geri dönüşü olmayan sonuçlar doğurabilir. Sonuç olarak yapılması hedeflenen konut projesi, arazide yeraltı su seviyesinin yüzeye yakın olması, gevşek bir zemine sahip olması, deprem anında sıvılaşma ve heyelan tehlikesi bulunması gibi sebeplerden ötürü pek çok risk ve tehlike barındırıyor.

    ARAZİYİ BAKANLIK BEDELSİZ VERMİŞ

    Güngören Belediye Meclisi’nin CHP‘li üyesi Alaeddin Aktay, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, belediyenin müteahhitlik yaparak konut projesi inşa etmesinin ve bu şekilde para kazanmasının yanlış olduğunu belirterek şunları kaydetti;

    “Güngören Belediyesi bu arsayı da bakanlıktan bedavaya almıştı. Konut projesinin yapılacağı alan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından rezerv konut alanı ilan edilmişti.
    Yani kentsel dönüşüm için kullanılması ve yoksul insanlara konut yapılması için rezerv konut alanı ilan edildi. Ancak projede daireler yaklaşık 2 milyon TL’ye satışa çıkarıldı ve belediye lüks konut yapıp para kazanacak. Belediye kâr amaçlı iş yapamaz. Belediye resmen müteahhitlik yapıyor.”

  • İnanılmaz iddia: Drake, birlikte olduğu kadın hamile kalmasın diye prezervatifin içine acı sos döktü

    İnanılmaz iddia: Drake, birlikte olduğu kadın hamile kalmasın diye prezervatifin içine acı sos döktü

    Geçtiğimiz günlerde Toronto’da arabasıyla gezerken sokaktaki insanları adeta para yağmuruna tutan ünlü rapçi Drake, bu kez yine ilginç bir haberle gündeme geldi.

    MTO News’da yer alan habere göre, ünlü şarkıcı Drake, Instagram’da tanıştığı bir modelle flört etmeye başladı.

    İsmi söylenmeyen model, Drake ile buluştuklarını ve bir otel odasında seks yaptıklarını ifade etti.

    İlişki sonrasında rapçi Drake’in kullanılmış prezervatifi banyoya attığı, model kadının da daha sonra çöpten prezervatifi alarak yeniden kendine taktığı ileri sürüldü.

    İddiaya göre kadın vajinasında bir yanma hissederek çığlık atarken, ünlü rapçi, spermlerinin çocuk sahibi olmak için kullanılmasını engellemek için içine acı sos döktüğünü itiraf etti.

    Modelin Drake hakkında dava açmaya hazırlandığı belirtildi.

  • Tenisçi Djokovic davasında canlı yayın hacklendi, tekno müzik ve porno yayınlandı

    Tenisçi Djokovic davasında canlı yayın hacklendi, tekno müzik ve porno yayınlandı

    Erkekler dünya sıralamasında bir numarada olan ve aşı karşıtı olarak bilinen Sırp tenisçi Novak Djokovic’in, Avustralya’da vizesinin koronavirüs kurallarını ihlal ettiği gerekçesiyle iptal edilmesine karşı açtığı davada yeni bir fiyaskoya daha imza atıldı. Koronavirüs sebebiyle uzaktan yapılan duruşmayı gazetecilerin de izleyebilmesi için verilen ilk link hacklendi. Bununla birlikte buradan yüksek sesli müzik ve porno yayını yapıldı. Ayrıca verilen ikinci link önce çöktü; daha sonra duruşma, dışarıdan katılanlar nedeniyle sekteye uğradı. 

    Sezonun ilk grand slam turnuvası Avustralya Açık’a katılmak üzere gittiği Avustralya’da vizesi iptal edilen ünlü tenişçi Djokovic, sınırdışı edilmemek ve maçlara çıkabilmek adına dava açmıştı. Dünya çapında büyük ses getiren ve medyanın odağında olan davanın duruşması bugün, yargıcın, savcılığın ve ünlü tenisçinin avukatlarının uzaktan katılacağı şekilde çevrimiçi olarak yapıldı.

    Avustralya hükümeti, Microsoft Teams üzerinden yapılan duruşmanın linkini koronavirüs tedbirleri kapsamında uzaktan yapılacağı için, günler önce gazetecilerle de paylaştı. Link, sosyal medyada da paylaşıldı. Fakat duruşmaya dakikalar kala bu linke tıklayan basın mensupları, yüksek sesli müzik ve porno yayınıyla karşılaştı. 

  • Esra Erol’da gündem olmuşlardı: “Fatma’nın programda söyledikleri kurgu”

    Esra Erol’da gündem olmuşlardı: “Fatma’nın programda söyledikleri kurgu”

    Esra Erol’un programına katılan 19 yaşındaki zihinsel engelli Fatma’nın kaçırıldığı ve 2 çocuk babası dini nikahlı evli olan bir adamla evlendirildiğini öne sürülmüştü. Hakkında koruma amaçlı dava açılan Fatma, en son yine Esra Erol’un programında saçlarını kazıtıp hamile olduğunu söylemişti. Yayında tekrardan ailesinin yanına  yanına döneceğini söyleyen Fatma, yine programdaki Ahmet ile TikTok yayını yaptı. Ahmet, Tiktok yayınında Fatma’nın programda söylediklerinin kurgu olduğunu iddia etti. 

    Ahmet, Fatma’nın programda söylediklerine ilişkin “Mecburen söylettiler” diye konuştu. 

  • 3 aydır cezaevindeydiler! Boğaziçili öğrenciler hakkında mahkemeden karar çıktı

    3 aydır cezaevindeydiler! Boğaziçili öğrenciler hakkında mahkemeden karar çıktı

    Boğaziçi Üniversitesi’ndeki rektör atamalarına karşı protestolarda gözaltına alınarak haklarında 5 yıl 3’er aydan 25 yıl 6’şar aya kadar hapis istemiyle dava açılan 2’si tutuklu 14 Boğaziçi Üniversitesi öğrencisi bugün hâkim karşısına çıktı. Tutuklu öğrencilerden Enis Berke Gök ve Perit Özen hakkında tahliye kararı verildi.

    Boğaziçi Üniversitesi rektörlüğüne yapılan atamaları protesto etmek için kampüste yaptıkları eylem sırasında gözaltına alınan öğrencilerden Enis Berke Gök ve Caner Perit Özen 6 Ekim’de tutuklanmıştı. Gök ve Özen ile birlikte toplam 14 öğrencinin yargılandığı davanın ilk duruşması İstanbul 22. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

    “TAYYİP ERDOĞAN BANA ‘TERÖRİST’ DİYORDU”

    Duruşmada ilk savunmalar alınmaya başlandı. Suçlamaları kabul etmediğini belirten tutuklu öğrencilerden Enis Berke Gök, şunları söyledi: “Aslında her şey, tutuklanmamın bir gün öncesinde başladı. Telefonuma gelen mesajda bir link vardı. Anadolu Ajansı’nın haber linki. Tayyip Erdoğan bana ‘Terörist’ diyordu. Haberi yanımdakilere gösterdim, onlar da şaşırdılar. Birkaç saat telefonla arandım. Büyük ihtimalle tutuklanacağımı söylediler. Okuldaki sivil polisler beni takip ediyordu. Bu sırada çevik kuvvet sivil polisler beni bekliyordu. Çıktığım anda üzerime çullandılar. Gözaltı aracında can dostum beni bekliyordu. 5 arkadaşımızı daha getirdiler. Darp raporu için 3 hastane gezmişizdir. Sonunda bir tanesine karar kılabildiler. Tekrar araca bindirildik, ters kelepçe uygulandı. İşkenceler bundan sonra da bitmeyecekti. ‘Faşizme karşı omuz omuza’ sloganı attık. Sonra tutuklandık. Faşizmin bir başka yüzü. İtmeler kakmalar, emir vermeler, verilmeyen yemekler… Olmayan sıcak su, verilmeyen kitaplar, geç verilen ders notları, giremediğim dersler… Asla işleme alınmayan dilekçeler, verilmeyen mektuplar… 50 gün hücrede kalınca insan unutabiliyor. Yoksulluğa ve insanın insanı ezmesine karşı çıkmamdan dolayı mı tutukluyum? Birazdan öğreneceğim tutsaklığa devam mı yoksa tamam mı?”

    “DERSLERİMİN BAŞLADIĞI GÜN TUTUKLANDIM”

    Tutuklu sanık Caner Perit Özen de “Boğaziçi direnişine başından beri destek verdim, hala da aynı yerdeyim” diyerek, şunları dile getirdi: “Amacımız üniversitenin özgür, özerk bir yapıya kavuşmasını sağlamak. Olayın gerçekleştiği gün 4 Ekim’de okula gittim. Okulda zaman geçirdikten sonra Naci İnci, rektörlük binasından çıkış yapıyordu. Biz de tepki gösterdik. Okulda bu tarz manzaralara Melih Bulu atandıktan sonra her gün rastlayabilirdiniz. Herhangi bir sıkıntı yaşamadım olay sırasında evime gidecektim. Twitter’da Recep Tayyip Erdoğan açıklama yapmış, ‘bunlar gizli teröristlerdir, bunları üniversitede okutmayacağız’ diyordu. Sonra yokuş çıkmaya başladım, evim yaklaşık iki dakika uzaklıkta. Etrafımı 10 tane erkek çevirdi, buyurun dedim arabaya bindirdiler. Sebebini söyleyin dedim, söylemek zorunda değiliz diyerek zorla bindirdiler. Mukavemet göstermedim, ters kelepçe işkencesine maruz kaldım. 4 saat böyle bekledim. Vatan Emniyet’te ifademi verdim, ifademi alırken kargacık burgacık resim gösterdiler. Kendimi teşhis edemeyip ilk ifademi verdim. Savcılıkta ifademi verdim ve 6 Ekim’de derslerimin başladığı ilk günde tutuklandım.”

    ADLİ KONTROL ŞARTIYLA TAHLİYE

    Özen ve Gök, duruşmaya SEGBİS ile bağlandı. Savunma yapan öğrenciler, suçlamaları kabul etmedi. Mahkeme ara kararını açıkladı. Tutuklu iki öğrencinin adli kontrol şartıyla tahliye edilmesine karar vererek duruşmayı erteledi.

  • İBB’ye iyi haber! 1000 yeni takside yürütmeyi durdurma kaldırıldı

    İBB’ye iyi haber! 1000 yeni takside yürütmeyi durdurma kaldırıldı

    İstanbul 10. İdare Mahkemesi, İstanbul Taksiciler Esnaf Odası’nın İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) 750 minibüsün taksiye dönüştürülmesi doğrultusundaki kararına karşı açtığı davada verilen yürütmeyi durdurma kararını kaldırdı.

    İstanbul’a yeni 5 bin taksi teklifini 11 defa reddeden İBB Ulaşım Koordinasyon Merkezi’nin (UKOME) 29 Temmuz 2021 tarihli görüşmesinde, yeni metro hatlarının devreye girmesiyle atıl durumda kalan 250’si dolmuş ve 750’si minibüs olmak üzere 1000 aracın plakasının taksiye dönüştürülmesine onay gelmişti.

    Fakat İstanbul Taksiciler Esnaf Odası, 750 minibüsün taksiye dönüştürülmesine itiraz etti ve kararın iptal edilmesi için 3 ayrı mahkemede 44 dava açtı. İstanbul 10. İdare Mahkemesi’nde görülen davada İBB’den bazı belgeler ve bilgiler talep etmek üzere yürütmeyi durdurma kararı çıkmıştı.

    İstanbul 10. İdare Mahkemesi, 5 Ocak 2022 tarihinde yürütmeyi durdurma kararının oybirliğiyle kaldırılmasına karar verdi.

    Kararda, “Dosya incelendiğinde anılan kanun hükmünde öngörülen şartların gerçekleşmediği anlaşıldığından, yürütmenin durdurulması isteminin reddine karar verildi” ifadeleri kullanıldı.

  • Gofretin içinden kağıt çıktı, 10 aylık bebek ölümden döndü

    Gofretin içinden kağıt çıktı, 10 aylık bebek ölümden döndü

    Diyarbakır’ın Kayapınar ilçesinde yaşayan Hikmet Özden’in eşi Esra Özden,  bir marketten alışverişte bulundu. Özden, aldığı gıdalardan gofreti kızı Esmiray’a verdi. Esmiray, küçük kardeşi 10 aylık Ahmet Asaf’ın ağlaması üzerine kardeşine de gofretten verdi.

    ÇOCUĞUN NEFESİ KESİLDİ

    İHA’da yer alan habere göre, 10 aylık kardeşinin nefes almadığını ve boğulduğunu fark eden Esmiray, annesine seslendi. 10 aylık Asaf, annesinin parmağını çocuğunun ağzına sokup gofretin içindeki kağıt parçalarını çıkartarak bebeğini kurtardı.

    AİLE ÜRÜN İÇİN DAVA AÇTI

    Özden ailesi, yaşanan olaya ilişkin dava açtıklarını ifade ederek, firmanın özür mahiyetinde kendilerine ürünlerinden oluşan bir paket gönderdiklerini ve kabul etmediklerini söyledi.

    “BİZİMLE ALAKASI YOK DEDİLER”

    Konuya ilişkin açıklamada bulunan Hikmet Özden, “Kızım gofreti açınca kardeşi yanındaydı gofreti ona verdi. Bir müddet sonra ‘anne anne gel kardeşim boğuluyor’ diye sesleniyor. Annesi gelip baktığında çocuk nefes alamıyor. Sırtına vuruyor, sırtından bir şey çıkmayınca parmağını boğazına sokup kağıt parçasını çıkarıyor. Daha sonra markete gittik. ‘Bizimle alakası yok’ dediler. Avukatıma başvurup onunla görüştüm. O da, ‘hukuk süreci başlatın’ dediler. Biz de bu süreçle ilgileniyoruz” dedi.

  • Herkes onu bu fotoğrafla tanımıştı! Çilem Doğan hakkında son karar!

    Herkes onu bu fotoğrafla tanımıştı! Çilem Doğan hakkında son karar!

    Çilem Doğan, 2013’te evlendiği 1 çocuğunun babası Hasan Karabulut’u, şiddet gördüğü ve kendisini fuhşa sürüklemek istediği gerekçesiyle 8 Temmuz 2015’te tabancayla vurarak öldürdü.

    15 YIL HAPİS CEZASI ALDI

    Tutuklanan Çilem Doğan, ‘ağırlaştırılmış müebbet’ hapis cezası istemiyle yargılandığı  Adana 10’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde ‘tahrik ve iyi hal indirimi’ ile 15 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Doğan’ın avukatı, müvekkilinin uygun görülecek adli kontrol tedbirleriyle tahliyesi için talepte bulundu.

    KEFALETLE SERBEST KALDI

    Mahkeme heyeti, Çilem Doğan’ı 20 Haziran 2016 yılında 50 bin TL kefaletle tahliye etti. Dava dosyası da Yargıtay’a gönderildi.

    5 YIL SONRA HAPİS CEZASI ONANDI

    5 yılın ardından geçen ay Çilem Doğan’ın 15 yıl hapis cezası, Yargıtay tarafından onandı. Yargıtay’ın onayı sonrası Doğan’ın avukatı İsa Ayanoğlu, kararın düzeltilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na itiraz dilekçesi sundu.

    YARGITAY İTİRAZI REDDETTİ

    Yargıtay, Doğan’ın itirazını reddetti. Böylece Doğan’ın ceza dosyası, kesinleşmiş oldu. Umutlarını kaybetmediklerini belirten Avukat Ayanoğlu, “Olayla ilgili 7 yeni tanık var. Onların dinlenmesi ve yeni deliller ışığında yeniden yargılama talep ettik” diye konuştu

  • Kadıköy’de hayvansevere şiddet: Samuray kılıcıyla doğrarım

    Kadıköy’de hayvansevere şiddet: Samuray kılıcıyla doğrarım

    Kadıköy’de lüks sitede ikamet eden 2 grup, sokak köpeklerinin sitede özgürce gezmeleri hususunda karşı karşıya geldi. Site sakinlerinden bir grup sitenin bahçesinde kulübe yaptırarak, sokak köpeklerine sahip çıkarken, sitede ikamet eden başka bir grup sokak köpeklerinden rahatsız olup bu duruma tepki gösterdi. Sitenin içinde, bahçesinde hem kendi köpeklerine hem de sahiplenilen sokak hayvanlarının özgürce yaşamasını talep eden site sakinleri, sitede ikamet eden karşı gruptan sokak hayvanlarına ve kendilerine yönelik tepki alınca mücadeleye girişti.

    Öne sürülene göre zaman ilerledikçe lüks sitede sokak köpeği ve kendi köpeklerini besleyen grup, diğer grubun şiddetine maruz kaldı. Tuğba Güner köpeğiyle asansöre binmek istediği esnada karşıt gruptan bir kişinin şiddetine maruz kaldı. Köpeğinin boğazı sıkılan Güner, savcılığa şikayette bulundu.

    “SENİ SAMURAY KILICIYLA DOĞRARIM”

    Kadıköy’de lüks sitede köpek beslediği için köpeğinin boğazı sıkılarak tehdit edildiğini söyleyen Tuğba Güner, “Yaklaşık bir buçuk ay önce otopark katından köpeğimle birlikte daireme çıkarken, eşi ve çocuğunun korkmasından dolayı köpeğimi kucağıma almamı söyledi. Eşyalarımın olmasından dolayı alamayacağımı belirttim. “Köpeğini al lan “ diye ağır bir söylemde bulundu. Eşini ve çocuğunu dışarı çıkardıktan sonra tekrar üzerime yürüyerek köpeğimin boğazını sıkarak beni tartakladı. Aynı şeyi ben sana yapsam, çocuğuna yapsam ne yaparsın dediğimde, “ Senin kelleni keserim, seni samuray kılıcıyla doğrarım. Bir yere atarım, kimsenin ruhu duymaz. Aynı şeyi yap bak bakalım ne oluyor” dedi. Dava açtım hakkımı savundum ama maalesef Türkiye’de bazı kurallar kadını korumaya yönelik değil. Dava düştü ama sitemizdeki sokak köpekleri yok. Bu grup insanlar yine onları tartaklıyorlar, onlara şiddet gösteriyorlar. Bize onları beslediğimiz için şiddet gösteriyorlar. Bu sitede 400 daire var, bir grup sitenin huzurunu bozuyor ama biz yine yılmadan hakkımızı savunacağız” ifadelerini kullandı.