Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2 saat 45 dakika süren Kabine Toplantısı’nın ardından kameralar karşısına 3 hafta sonra 12 Eylül Pazartesi başlayacak 2022-2023 eğitim-öğretim yılına ilişkin konuştu. Hazırlıkların yoğun şekilde devam ettiğini ifade eden Erdoğan ücretsiz ders kitaplarımızın basımı ve dağıtımının tamamlandığını belirtti.
YARDIMCI KAYNAKLAR DA ÜCRETSİZ VERİLECEK
Bu yıl ders kitaplarının yanında yardımcı kaynakların da ücretsiz verileceğini müjdeleyen Erdoğan, Paramızla kitap alamıyorduk. Kitap bulamıyorduk. Üst sınıflardaki abilerimizden teksir notlarını bile satın alamıyorduk. Ama şimdi kuşe kağıtta basılı kitapları ücretsiz olarak her eğitim öğretim yılının başında sıralarının üzerinde yavrularımızın önüne koyuyoruz. Bu yıl ders kitaplarının yanı sıra yardımcı kaynakları da ücretsiz olarak okullar açıldığında öğrencilerimizin masalarında hazır edeceğiz.” dedi.
Türkiye’de artan enflasyonla gıdadan ulaşıma, barınmadan enerjiye tüm temel gider kalemlerine gelen zamlar, eğitimdeki ücretleri de artırdı. 2022-2023 eğitim öğretim yılı için özel okullar zamlanan ücretlerini açıklamaya başladı. İstanbul’da yer alan Doğuş Üniversitesi ve Beykent Üniversitesi de eğitim ücretlerini açıklamaya başladı. Ancak bu iki üniversite kayıt olan öğrencilerine verdiği yüzde 5’lik artış sözünü tutmadı.
YÜZE 206 ZAM YAPILDI
Okunulan süre boyunca eğitim artışı ücreti yıllık %5’i aşmayacak sözünü tutmayan Doğuş Üniversitesi ve Beykent Üniversitesi eğitim ücretlerine %225 oranında zam gerçekleştirdi. Sosyal medyada mağduriyetlerini duyurmaya çalışan binlerce öğrenci tepkilerini dile getirdi.
DOĞUŞ ÜNİVERSİTESİ’DE YÜZDE 100’E VARAN ZAM YAPTI
Beykent Üniversitesi öğrencileri yeni eğitim öğretim yılından hemen önce yüzde 206 zam haberiyle karşı karşıya kaldı. Doğuş Üniversitesi de bazı bölümlerde yüzde 100’e varan zam yaptı.
İşte mağdur öğrencilerinin tepkilerinden bir kaçı;
Eğitim gündeminde son dönemde öne çıkan terimlerden biri de ‘Tematik lise’ oldu. Tematik liseler ülkemizde hangi illerde mevcut, avantajları neler? Mesleki eğitim veren ortaöğretim ve lise kurumları öğrenci ve veliler tarafından en çok araştırılan konulardan biri. Tematik lise nedir, hangi branşlarda eğitim veriyor? İşte tüm merak edilenler!
TEMATİK LİSE NEDİR?
Mesleki ve Teknik Anadolu Liseleri olarak da tanımlanabilen Tematik liseler; belli alanlarda meslek konusu ile birbirini tamamlayan 3 farklı branşta çalışmalar yapmaktadır. Liseye geçiş sınavı (LGS) tercihleri öncesinde tematik lise tercihleri yapılmalıdır. Tematik lise öğrencinin yetenek ve becerilerine paralel olarak öğrenci alımı yapar. Bu okullara girmek için öğrencinin mülakat, fiziki yeterlilik, genel ve mesleki yetenek alanlarında belirli sınavlardan geçmesi gerekmektedir.
Tematik liselere giriş puanları 500 tam puan üzerinden değerlendirilir. Okul puanının yüzde 30’u, liseye geçiş sınavının ise yüzde 70’i baz alınır.
Tematik lise bölümleri hangileridir?
Tekstil, seramik, cam, metal, kuyumculuk, ayakkabı ve saraciye, biyomedikal cihaz ve bilişim teknolojileri, makine, denizcilik, elektronik, kimya, uçak bakım, mobil ve iç mekan tasarımı, motorlu araçlar teknolojisi.
TEMATİK LİSELERİN AVANTAJLARI
Çalışma ve iş hayatına erken yaşta hazırlanan öğrenciler, tematik liselerde teorik bilgiyi aldıktan hemen sonra pratikte proje geliştirmeye başlar. Aktif olarak sahada yetişen öğrenci, mesleki alanda kendini kısa sürede geliştirir. Diğer liselere göre tematik liseler bu sebeple daha çok tercih edilmektedir.
TEMATİK LİSELER HANGİ İLLERDE VAR?
Tematik liseler hangi şehirlerde var merak ediliyor. Henüz yeni bir oluşum olması sebebiyle henüz 16 tematik lise hizmet vermektedir. Bunlarda 6’sı İstanbul’da, diğerleri Ankara, İzmir, Antalya, Adana, Sivas, Samsun, Bursa, Konya, Sakarya ve Erzurum illerinde yer almaktadır.
Öğretmenlik, artık kariyer temelli meslekler arasında yer alacak, mali ve özlük haklar yeniden düzenlenecek. Öğretmenlik Meslek Kanunu teklifi Meclis Genel Kurulu’nda kabul edilerek yasalaştı.
10 YIL KIDEMİ OLANLARA BAŞÖĞRETMEN UNVANI
Milli Eğitim Bakanlığı öğretmenlerin mesleki gelişimleri temelinde bir program hazırlayacak. Kariyer sistemine göre öğretmenler 4 grupta sınıflandırılacak.
4 FARKLI KADRO OLUŞTURULACAK
Aday öğretmenlik, öğretmenlik, uzman öğretmenlik ve başöğretmenlik kadroları ile görev ve sorumluluklar netleştirilecek. 10 yıl kıdemi olan ve sınavdan başarıyla geçen uzman öğretmenlerin, maaşlarında 1000 lira artış olacak. 10 yıllık uzman öğretmenler, başöğretmen unvanı alabilecek.
Sözleşmeli öğretmenlere ilave haklar getirilecek. Yeni düzenlemeyle birlikte öğretmenlere 3 bin 600 ek gösterge düzenlemesi de hayata geçmiş oldu.
Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, ikinci dönem için yüz yüze eğitim ile ilgili çok önemli bir açıklamada bulundu.
YÜZ YÜZE EĞİTİM DEVAM EDECEK Mİ?
Bakan Özer, ikinci dönem de eğitimin aynı şekilde devam edeceğini dile getirdi. Özer “7 Şubat’ta, 81 ilde tüm sınıf seviyelerinde yüz yüze eğitime devam edeceğiz. Omicron ve vaka sayılarından dolayı yüz yüze eğitime ara vermeyeceğiz.” ifadelerini kullandı.
5 AYLIK BAŞARILI SÜREÇ
Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, okullarda ikinci dönemin pazartesi başlayacağını hatırlattı. “Salgına rağmen yüz yüze eğitimi başarı ile sürdürdüğümüzü geçtiğimiz 5 ayda hep birlikte gösterdik” dedi.
EN KORUNAKLI YERLER EĞİTİM KURUMLARIDIR
Özer, şunları kaydetti; Biz son 5 ayda şunu gösterdik, tüm velilerimizle, öğretmenlerimizle, öğrencilerimizle bir toplum içerisindeki en korunaklı yerler eğitim kurumlarıdır. Okullar sadece öğrenme yerleri değildir. Aynı zamanda geleceğimizi şekillendirecek olan nesillerin psikolojik, duygusal, kişisel, gelişimlerini de gerçekleştirdiği yerlerdir.
IŞİD’in Türkiye örgütlenmesi içinde olan örgüt yöneticilerinin Suriye’de senelerce kalan eşleri hakkında Türkiye’ye döndükten sonra yapılan yargılamalarda ” ceza verilmesine yer olmadığı” doğrultusunda kararlar çıktı. Bu çerçevede IŞİD’in “Türkiye emiri” olduğu iddia edilen İlhami Balı’nın eşi H.B’nin aralarında olduğu 6 kadınla alakalı davada ceza verilmemesine karar verildi.
DW Türkçe’den Alican Uludağ’ın haberine göre, bir dönem örgütün Türkiye sorumluluğunu üstlenen Mustafa Dokumacı’nın eşi olan ve emniyetin “canlı bomba” listesinde yer alan Azerbaycan vatandaşı Ulkar M., 9 Ekim 2021’de teslim olduktan 1 ay 20 gün sonra gerçekleştirilen yargılamada ceza almadı ve tahliye edildi. Gene Suriye’de bir dönem emirlik yapan ve ailece örgüte katılan “Gar katliamı” davasının firari sanığı Ahmet Güneş’in eşi “Umeyme” lakaplı E.G. hakkında da “gönüllü teslim olduğu” nedeniyle ceza verilmesine yer olmadığına hükmedildi.
HEPSİ TÜRKİYE’YE DÖNDÜ
IŞİD’in Türkiye örgütlenmesinde olan ve 2014’ten itibaren Suriye’ye girip örgüte katılan başta İlhami Balı ve Mustafa Dokumacı olmak üzere örgütün kilit isimleri, bir süre sonra yanlarına eşi ve çocuklarını da almıştı. IŞİD saflarına katılan bu kadınlar, Suriye’de dini ve örgütsel eğitim gördü. Örgütün Suriye’deki topraklarını kaybederek dağılmasının sonrasında IŞİD’li kadınlar, tek tek Türkiye’ye gelmeye başladı. Suriye sınırında ya da Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) bölgesinde gözaltına alınan IŞİD ilişkili bu kadınlar, “eşlerinin baskısı ve tehdidiyle, çocuklarını götüreceği korkusuyla Suriye’ye gitmek zorunda kaldıkları” doğrultusunda benzer ifadeler verdi.
Böylece Türkiye’ye dönen İlhami Balı’nın eşi H.B., Mustafa Dokumacı’nın eşi Ulkar M., Ahmet Güneş’in eşi E.G., Kasım Dere’nin eşi S.D., Deniz Büyükçelebi’nin eşi Ş.B, Mehmet Taşar’ın eşi D.T, Ersel Ocak’ın imam nikahlı eşi Ayşenur İ, Mahmut Gazi Dündar’ın eşi M.D. güvenlik güçlerine teslim oldu. “Etkin pişmanlık hükümlerinden” faydalanan bu isimler, bir süre sonra serbest kaldılar.
Muhammet Zana Alkan’ın eşi B.Ş. hakkında da ceza verilmesine yer olmadığına hükmedildi. Döndüğü belirlenen 9 kadından 6’sı böylece cezadan kurtuldu.
Eğitim amacıyla 2017 senesinde Suriye’den Türkiye‘ye gelen 23 yaşındaki Obadah Shavaf, 2021 senesinde Türkiye Cumhuriyeti Devleti vatandaşı oldu. İsminin Türkiye’de anlaşılmadığından dert yanan ve seyrettiği Türk dizilerinden etkilenen Shavaf, adını değiştirmek için geride bıraktığımız aralık ayında mahkemeye başvurdu.
Beykoz 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülen ‘Ad ve soyadı düzeltilmesi istemli’ davada Obadah Shavaf ‘davacı’ Beykoz Nüfus Müdürlüğü de ‘davalı’ sıfatıyla bulundu. Shavaf’ın tanık olarak getirdiği komşusu V.E. duruşmada Shavaf hakkında “Kendisi Türkiye’deki yaşamında adıyla zorluk çektiğini, bu nedenle adını değiştirmek istediğini biliyorum. Kıvanç Özçivit ismini kullanmak istediğini biliyorum ancak neden kullanmak istediğini bilmiyorum” ifadelerini kullandı.
MAHKEME KARARIYLA ADINI DEĞİŞTİRDİ
Davada karar veren mahkeme, davacının isteğini ve tanık beyanını dikkate aldı. Davacının haklı sebeple isim düzeltilmesi davasını kanıtladığına kanaat getiren mahkeme, davayı kabul ederek Shavaf’ın ismi ve soyadının Kıvanç Özçivit olarak değiştirilmesine karar verdi.
‘Kıvanç Özçivit’ isminin Obadah olduğunu fakat Türkiye’de ‘Obama’ dediklerini ifade etti. İsmini değiştirmeye karar verdiğini söyleyen Özçivit, yeni adını seçme sebebi olarak ise şunları söyledi: Kıvanç adının manasını çok beğendim. Özçivit soyadını da ‘Kuruluş Osman’ isimli dizide oynayan sayın Burak Özçivit‘i çok beğendim, hoşuma gitti yani. Özçivit kelimesinin manasını da çok beğendim. İnşallah bir gün sayın Burak Özçivit’le de görüşebiliriz.
Söz konusu diziyi çok beğendiğini ifade eden Özçivit, bu sebeple Özçivit soyadını tercih ettiğini kaydetti. Mahkemenin tek celsede karar verdiğini de söyleyen Kıvanç Özçivit, eski arkadaşlarının hala kendisine ‘Obama’ dediğini, yeni tanıştığı insanların ise Kıvanç Özçivit olarak hitap ettiğini söyledi. Kıvanç Özçivit yeni kimliğini de kameralara gösterdi.
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın (DİB) 2022’de mesleki ve teknik eğitim alanındaki yatırımları amacıyla ayrılan 66 milyon 193 bin liralık ödenek, aralarında Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) ve Boğaziçi’nin de bulunduğu 124 üniversitenin eğitim ödeneklerinden fazla oldu. Başkanlığa bu şekilde üniversitelerin yüzde 96’sından daha fazla ödenek verilmiş oldu.
Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı tarafından hazırlanan 2022 Yatırım Programı’nda DİB ile üniversitelere eğitim alanında ayrılan paylar dikkatlerden kaçmadı. Cumhuriyet’in haberine göre, Diyanet’e mesleki ve teknik eğitim başlığında 66 milyon 163 bin lira verildi. Bu tutarın 23 milyon 193 bin lirasının devam eden, 43 milyon lirasının ise yeni başlanacak projelerde kullanılması belirtildi. 2021’de bu alandaki harcamanın ise 118 milyon 249 bin olduğu öğrenildi.
Diyanet, verilen bu ödenek ile 129 üniversitenin 124’ünü geçti.
Eğitim yatırımları için Türkiye’nin en iyi üniversiteleri arasında olan ODTÜ’ye 50 milyon lira, son dönemde kayyım tartışmaları ile gündeme gelen Boğaziçi Üniversitesi’ne de 60 milyon lira verildi. Ankara Üniversitesi’ne verilen pay 44 milyon 700 bin lira, Hacettepe Üniversitesi’ne verilen pay 65 milyon 400 bin, Ege Üniveristesi’ne verilen pay 39 milyon 431 bin, Galatasaray Üniversitesi’ne verilen pay 25 milyon 452 bin ve İstanbul Teknik Üniversitesi’ne (İTÜ) verilen pay 60 milyon 2 bin lira oldu.
Birleşmiş Milletler Afrika Ekonomi Komisyonu Genel Sekreteri Vera Songwe, tüm gözleri üzerine çeken açıklamalarda bulundu.
“BU SORUNLA BAŞ EDEMEYİZ”
Gıda meselesinin eğitim ve ekonomik kalkınma yoluyla aşılabileceğini kaydeden Songwe, “2050’de dünyadaki her dört kişiden biri Afrikalı olacak. Her dört kişiden birinin yetersiz beslenme sorunuyla karşı karşıya kalması sorunuyla baş edemeyiz.” diye konuştu. Songwe, iklim değişimiyle mücadele yolunda yeni fikirler üretiliyor olsa da kıtadaki gıda üretiminde azalma beklendiğini, Doğu Afrika’da 2050 yılı itibarıyla yüzde 22 azalma olacağını dile getirdi.
“ÖNEMİNİ, BİZE PANDEMİ GÖSTERDİ”
Sağlıklı nesillerin yetiştirilmesinin kıtanın yapacağı en büyük yatırım olacağına vurgu yapan Songwe, “Pandemi bize bilim ve teknolojinin önemini gösterdi. Batı, ABD ve Almanya, aşı geliştirmek için beyin gücünü kendine çekiyor. Bu sadece salgın sırasında gördüğümüz inovasyonlardan biri.” ifadesini kullandı.
Afrika ülkeleri liderleri kıtanın önemli meselelerinin masaya yatırılacağı 35. Afrika Birliği (AfB) Zirvesi’nde bu hafta bir araya geliyor.
Etiyopya’nın başkenti Addis Ababa’daki genel merkez binasında bugün üye ülke dışişleri bakanlarının toplanmasıyla başlayan zirve, 6 Şubat’a kadar sürecek.
Peş peşe gelen darbeler, iklim değişikliği, iç çatışmalar, terör saldırıları ve Kovid-19 salgınının ana gündem maddesi olacağı zirvede, İsrail’in Birliğe “gözlemci” üye olmasına yönelik itirazlar da tartışılacak
Suudi Arabistan hükümeti, Müslümanların Kabe üstündeki Hacerülesved taşını sanal olarak gezmelerini sağlayan bir Metaverse girişimi başlattı. Hac ziyaretlerinin “Sanal Hacerülesved” ismi verilen bu girişimle Metaverse evrenine taşınması yeni bir tartışma konusu oldu.
Diyanet İşleri Başkanlığı ise tartışmalarla ilgili açıklama yaptı. Hac ve Umre Hizmetleri Genel Müdürü Remzi Bircan, mesele ile alakalı Twitter sayfası üstünden bir açıklama yaptı. Bircan, “Hac, belli zaman ve mekanlarda ifa edilen ibadettir. Haremeyn Başkanlığınca duyurulan proje/simülasyon, Mekke ve Medine’deki tarihi ve kutsal mekanların tanıtımını görsel ve eğitim amacı taşıyan dijital bir çalışmadır. Bu tür uygulamalarla hac ve umre ibadeti ifa edilemez.” değerlendirmesinde bulundu.
SUUDİ ARABİSTAN KABE’Yİ METAVERSE’E TAŞIDI
Suudi Arabistan, Müslümanların Kabe üstündeki Hacerülesved taşını sanal olarak gezmelerini sağlayan bir Metaverse girişimi başlatmıştı. Müslümanların bu taşı ziyaret etmesi, “Sanal Hacerülesved” ismi verilen bir teknoloji girişimiyle metaverse evrenine taşındı. Böylece ziyaret, sanal ortamda mümkün duruma getiriliyor.
Kâbe’nin baş imamı olan Abdurrahman Sudeysi’nin geride bıraktığımız ay açılışını gerçekleştirdiği sanal ziyaret girişimi, Ümmü’l-Kurra Üniversitesi’yle Sergiler ve Müze İşleri İdaresi’nin ortak projesiydi. Sudeysi, Mekke ve Medine camilerinin çok sayıda tarihi ve İslami miras barındırdığını ve bunun herkes için dijitalleştirilmesi gerektiğini ifade etti. Mescid-i Haram’ın resmi Facebook sayfasından paylaşılan açıklamada da, söz konusu girişimin, Müslümanların “Mekke’ye hac ziyaretinden önce Hacerülesved’i deneyimlemelerini” sağladığı belirtildi. Projede sanal gerçeklik gözlükleri ile insanların kendi evlerinden ziyaret edebileceği, Mekke’deki başlıca hac mekanlarının bir simülasyonu bulunuyor. Bu simülasyonun yalnızca görme ve işitme duyusuna hitap etmediğini, aynı zamanda kullanıcıların dokunma ve koku deneyimlerini de yaşayacağı belirtiliyor.