Etiket: Erdoğan

  • CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN, BUDAPEŞTE’DE MACARİSTAN BAŞBAKANI ORBAN İLE GÖRÜŞTÜ

    CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN, BUDAPEŞTE’DE MACARİSTAN BAŞBAKANI ORBAN İLE GÖRÜŞTÜ

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Macaristan Devleti’nin Kuruluş Günü kutlamaları ve Macaristan ev sahipliğinde düzenlenecek Dünya Atletizm Şampiyonası etkinliklerinin bir bölümüne katılmak üzere gittiği Budapeşte’de Macaristan Başbakanı Viktor Orban ile görüştü. 

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bugün Macaristan Devleti’nin Kuruluş Günü kutlamaları ve Macaristan’ın ev sahipliğinde düzenlenecek Dünya Atletizm Şampiyonası etkinliklerinin bir bölümüne katılmak üzere Macaristan’ın başkenti Budapeşte’ye gitti. Macaristan Başbakanı Viktor Orban ile ikili görüşmenin ardından Erdoğan, heyetler arası görüşmelere katıldı. 

    İletişim Başkanlığı’nın sosyal medya paylaşımında görüşmeye ilişkin şunlar kaydedildi:

    “Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Macaristan Devleti’nin Kuruluş Günü kutlamaları dolayısıyla bulunduğu Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de, Macaristan Başbakanı Viktor Orban ve beraberindeki heyet ile bir araya geldi. 

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanı Dış Politika ve Güvenlik Başdanışmanı Akif Çağatay Kılıç, Türkiye’nin Macaristan Büyükelçisi Gülşen Karanis Ekşioğlu ve Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Zafer Çubukçu da eşlik etti.

    Görüşmede, Türkiye-Macaristan ilişkilerinin yanı sıra Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne tam üyelik süreci ile bölgesel ve küresel gelişmeler ele alındı.”

     

     

  • ÖZTRAK: “HÜKÜMET MEMURA İLK 6 AY İÇİN YÜZDE 14, İKİNCİ 6 AY İÇİN YÜZDE 9 TEKLİF ETTİ. BUNLARDA NE İNSAF NE DE İZAN KALMIŞ. ENFLASYON FARKI VERECEKMİŞ. ENFLASYON FARKI VERECEĞİNE, HEDEFLEDİĞİN ENFLASYONA GÖRE MAAŞI VER”

    ÖZTRAK: “HÜKÜMET MEMURA İLK 6 AY İÇİN YÜZDE 14, İKİNCİ 6 AY İÇİN YÜZDE 9 TEKLİF ETTİ. BUNLARDA NE İNSAF NE DE İZAN KALMIŞ. ENFLASYON FARKI VERECEKMİŞ. ENFLASYON FARKI VERECEĞİNE, HEDEFLEDİĞİN ENFLASYONA GÖRE MAAŞI VER”

    CHP Sözcüsü Faik Öztrak, geçtiğimiz mayıs ayında yapılan 13’üncü Cumhurbaşkanı ve Genel Seçimi’nde AKP’nin “mülakatı kaldıracağız” vaadini hatırlatarak, “Seçim döneminde en önemli vaatlerinden biri, bizden kopyaladıkları, liyakatin esas olması, mülakatın kaldırılmasıydı. Seçim bitti, şimdi hepsi verdikleri sözleri unuttu. Mülakatla, ‘Hamil-i kart yakınımdır’ notlarıyla kamuya alımlar son hızıyla devam ediyor. Daha iki gün önce Erdoğan 145 makama atama yapıyor. Bütün koltuklar, partisinden aday ya da aday adayı olup seçilemeyenlerle, çocuklarının yöneticisi olduğu vakıflarının yönetiminden gelenlerle, danışmanlarla, eş, dost akrabayla hınca hınç dolduruluyor. Dertleri millet değil, yandaş. Milleti görmüyor, sesini duymuyorlar” dedi. Öztrak, kamu toplu sözleşme görüşmelerinde kamu işvereninin teklifini ise “Hükümet memura ilk 6 ay için yüzde 14, ikinci 6 ay için yüzde 9 teklif etti. Merkez Bankası Başkanı, 10 gün önce 2024 yılı enflasyonu yüzde 33 olacak dememiş miydi? bunlarda ne insaf ne de izan kalmış. Enflasyon farkı verecekmiş… Enflasyon farkı vereceğine, hedeflediğin enflasyona göre maaşı ver” sözleri ile değerlendirdi.

    CHP Sözcüsü Faik Öztrak, CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) Toplantısı sonrası gündeme ilişkin açıklamalar yaptı.

    Karadeniz bölgesinin başlıca geçim kaynağı arasında yer alan fındık fiyatının 82,50 TL olarak açıklanmasına Öztrak, “Saray fındık üreticisinin de sesini duymadı. Genel Başkanımız ‘Kilosuna en az 4 dolar verin’ dedi. Onlar 3 doları bile çok gördüler. Giresun’da hayal kırıklığına uğrayan üretici fındık ocaklarını baltayla doğrayarak isyan ediyor. Yeni Tarım Bakanı fındık fiyatından üreticinin nasıl memnun olduğunu ballandıra ballandıra anlatıyor” dedi. 

    Öztrak’ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle: 

    “YEREL SEÇİMLER İÇİN YAPILACAK HAZIRLIKLAR İLE PARTİ İÇİNDEKİ KONGRE SÜREÇLERİ DE KURULUMUZUN GÜNDEMİNDEYDİ: Merkez Yönetim Kurulu biraz önce bitti. Bugün MYK toplantımızda, hükümetin artan hayat pahalılığıyla mücadeleyi bir başka bahara ertelemesini, çift haneli enflasyonun önümüzdeki yıllarda da süreceği yönündeki açıklamalarını ve bunun sürdürülebilir olup olmadığını ele aldık. Kamu çalışanları ve emeklilerinin toplu sözleşme görüşmeleri artan kiralar ve fiyat artışlarına yetişemeyen ücretler de yine bir başka önemli gündem maddemizdi. Yaklaşan yerel seçimler için yapılacak hazırlıklar ile parti içindeki kongre süreçleri de kurulumuzun gündemindeydi.

    DÜNYADA YAĞMUR YAĞIYOR, BİZDE SEL OLUYOR; DÜNYADA GÜNEŞ ÇIKIYOR, BİZDE ÇÖL OLUYOR: ‘Fırtına doğa şartlarının bir sonucudur. Akıl ise hava fırtına toplarken onu görmek ve tedbir almak için bize verilmiş bir armağandır.’ Devleti yönetmeye talip olanlar da sorunları önceden görmek ve tedbir almak için akıllarını kullanabildikleri ölçüde milletimizin refahını artırabilirler. Bugün ülkemizde yaklaşan fırtınalara karşı zamanında önlem almayan bırakın önlem almayı rüzgâra karşı tüküren, ‘vatandaşım’ değil, ‘yandaşım’ diyen bir hükümet işbaşında. Bu yüzden de dünyada yağmur yağıyor, bizde sel oluyor; dünyada güneş çıkıyor, bizde çöl oluyor. Fatura her zaman dar ve sabit gelirli yurttaşlarımıza çıkıyor. Bunlar, bu hükümet; vatandaşımıza aşağı mahallede talkını veriyor kendileri, yukarı mahallede yandaşlarıyla birlikte salkımı yutuyor.

    YAPTIKLARI HATANIN BEDELİNİ ÜLKENİN SIRTINA BİNEN MİLYONLARCA SIĞINMACI MİLLETİN SIRTINA BİNEN ON MİLYARLARCA DOLARLIK FATURAYLA ÖDEDİK: Bundan 12 yıl önce hükümet, bölgenin barış yanlısı güvenilir ülkesi olmak yerine, Emevî Camii’nde namaz kılma hevesiyle Suriye’deki iç savaşta taraf oldu. Yaptıkları hatanın bedelini ülkenin sırtına binen milyonlarca sığınmacı milletin sırtına binen on milyarlarca dolarlık faturayla ödedik. Bundan 10 yıl önce, Amerikan Merkez Bankası dolar basmayı yavaşlatacağını açıkladı. Hükümet bunu öngöremedi. Ekonomiyi tahkim etmedi. Türkiye ekonomisi derin bir türbülansa girdi. Dünyada en kırılgan ekonomiler listesinde ilk beşe yerleşti. Millet bunun faturasını işsizlik ve hayat pahalılığı olarak ödüyor.

    DÜNYADA HAM PETROL FİYATI SON BİR YILDA YÜZDE 13 GERİLEDİ: Bundan 2 yıl önce, Rusya Ukrayna’ya saldırdı. Dünyada gıda fiyatları sıçradı ama ardından yüzde 22 düştü. Bizde ise gıda fiyatları yüzde 94 arttı. Hükümet tarımda yıllardır ‘Üretimi bırak, ithalata bak’ stratejisi izledi. Fatura yine bizim vatandaşımıza çıktı, çıkıyor. Bundan 1 yıl önce geçtiğimiz yılın haziran ayında dünyada petrolün varili 100 dolara yükseldi. Şu an ise 86 dolara kadar düştü. Dünyada ham petrol fiyatı son bir yılda yüzde 13 geriledi. Bizde ise mazotun pompa fiyatı seçimden sonraki 3 ayda yüzde 106 arttı. Dünyada fiyatlar azalır, bizde artıyor. Bizde işler dünyadakinin tersine giderken hükümetin başı, ‘Dışarıda da böyle, biz ne yapalım’ diye bahaneler üretmeye. ‘Bize dışarıdan saldıranlar var’ demeye devam ediyor. Millete yalan söylemeyi sürdürüyor.

    ERDOĞAN’IN SÖZLERİ BİR KERE DAHA YALAN ÇIKTI: 2021’in ağustos ayında Erdoğan, ‘Bundan böyle enflasyonun daha yukarı çıkması mümkün değil, zira faiz oranlarında düşüşe geçiyoruz’ dedi. Talimatla faiz indiriminin sonunda enflasyon azdı. Sonunda faiz başladığı yere döndü. Elimizde rekorlar kıran enflasyon kaldı. Erdoğan’ın söyledikleri yalan çıktı. Erdoğan 2022 yılının sonunda da ‘Herkes enflasyon hesabını 2023’te yüzde 20’ler seviyesine göre yapsın’ dedi. ABD’den ithal ettiği Merkez Bankası Başkanı geçtiğimiz ay, bu yılın sonunda enflasyonun yüzde 58 olacağını ilan ediverdi. Erdoğan’ın sözleri bir kere daha yalan çıktı.

    GERÇEK İŞSİZ SAYISI BİR AYDA 660 BİN KİŞİ ARTTI. 9 MİLYONUN ÜZERİNE ÇIKTI: ‘Dolar alan yaya kalır’ dediler, almayan yaya kaldı. ‘Dış ticaret açığı kapanacak’ dediler, açık katlandı. ‘Cari açık düşecek’ dediler, rekor kırdı. Erdoğan daha geçtiğimiz hafta, ‘Asla ödün vermediğimiz iki husus vardır. Bunlardan biri istihdamdır, diğeri büyümedir’ dedi. Ertesinde TÜİK işsizlik rakamlarını açıkladı. Gerçek işsiz sayısı bir ayda 660 bin kişi arttı. 9 milyonun üzerine çıktı. Ülkemizdeki işsiz sayısı yeryüzündeki 100 ülkenin nüfusunu aştı. Bu söylediği de yalan oldu. Erdoğan seçimden önce ‘Ekonomi iyi, şahlanıyoruz’ diyordu. Seçimi kazanmak için de daha önce ‘Seçim kaybedeceğimi bilsem de yapmam’ dediği ne varsa yaptı. Yetmedi, milletin dövizlerini har vurdu harman savurdu. Kazanın dibini deldi, ülke dövizsiz kaldı. Ekonominin sağlam olduğu da yalan çıktı.

    DIŞARIDAN BULAMAYINCA FATURAYI MİLLETE KESTİLER: Ekonominin altını üstüne getiren Erdoğan seçimden sonra vitrine birkaç isim koyarak sebep olduğu ağır güven bunalımını aşabileceğini ülkeye para getirebileceğini yaklaşan yerel yönetim seçimlerine kadar idare edebileceğini düşündü. Ama uluslararası piyasalar vitrine aldanmadı. Yaparız dediklerine kanmadı. Çaresizlik içinde bir zamanlar hain ilan ettikleri, katil dedikleri, küfrettikleri Körfez krallarının, prenslerinin, emirlerinin, şeyhlerinin eteklerine sarıldılar, önlerinde el pençe divan durdular. Bir zamanlar darbeci dedikleri Arap liderleriyle sarmaş dolaş oldular. Elde kalan kamu şirketlerini Belçika’nın yüzölçümünden büyük topraklarımızı onlara satmayı önerdiler. Onlar da kanmadılar. Dışarıdan bulamayınca faturayı millete kestiler. KDV’yi, ÖTV’yi, harçları ve diğer vergileri artırdılar. Yetmedi bir aldıkları MTV’yi bir daha almaya kalktılar. Anayasayı hiçe saydılar. Seçime kadar tuttukları dövizi saldılar. Paramızı pul ettiler.

    HAZİNENİN NAKİT AÇIĞI İLK 7 AYDA ÖNCEKİ YILIN AYNI DÖNEMİNE GÖRE YÜZDE 1066 ARTTI: Çorlu’da pazarcılar, İstanbul Bayrampaşa halinden meyve sebzeyi, bedava bile alsalar, yükleme ve taşıma masrafları nedeniyle kilosunu 5 liradan satmak zorunda olduklarını söylüyorlar. Mazot böyle giderse bunun katlanmasından korktuklarını da ifade ediyorlar. Okul servisçilerini ise kendilerinin masrafların velilerin servis ücretlerinin altından nasıl kalkacağı endişesi sarmış. Milletin sırtına bindirilen bunca yüke rağmen hazinenin nakit açığı ilk 7 ayda önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 1066 arttı. 11, hatta 12 kat. 434 milyar lirayı aştı.

    MERKEZ BANKASI’NIN KASASINDA DÖVİZ YOK: Hazinede yok, elde yok, avuçta yok, Merkez Bankası’nın kasasında döviz yok. Yapılması gereken belli. Enflasyonu düşüreceksiniz. Milleti ferahlatacaksınız. Bunun için de güçlü çapaları olan takvime bağlanmış, hesap vermeyi öngören, güçlü bir program yapacaksınız. Ama sarayın böyle bir iradesi de yok. Görünen o ki vitrine konan isimlerin böyle bir hazırlığı da yok. Mayısta seçimler yapıldı. Haziran geçti, temmuz geçti. Ağustos’un ortasına geldik. Hala ortada zamlardan başka bir şey yok. Biz MYK’mızda bu konularda alınacak önlemleri tartışırken hükümet tarafında bir program yok, bir eylem planı yok.

    HİÇBİR ŞEY YAPMAYACAKSANIZ, NEDEN O KOLTUKLARI İŞGAL EDİYORSUNUZ: Bari zahmet etselerdi de Millet İttifakı’nın hazırladığı Ortak Politikalar Mutabakat Metnine ve diğer belgelere bir baksalardı. Hazırlıksız olunca, enflasyonla mücadelede yelkenler indi. Tek haneli enflasyon sözleri de rafa kalktı. ‘Türkiye’nin Dinamik optimizasyon problemini çözmeye, sarayda oturan en büyük kısıttan başlayamayacağını’ anlayan Merkez Bankası Başkanı ilk havlu atan oldu. Enflasyon hedefini yüzde 58’e çekerek zam zulüm siyasetine yol verdi. 2025 dahil çift haneli enflasyon vadetti. Vitrinin bir diğer ismi Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in de kapalı toplantılarda ‘Ekonomide olumlu gelişmeleri 2025’te değil, ancak 2026’da görebiliriz’ dediği dışarı sızdı. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ise dışarıda pazar arayışlarının öneminden dem vuruyor. Yani açıkça, ‘Pahalılıkta millet bir şey alamaz hale gelecek, şirketler ürettikleri ne varsa dışarı satsın’ diyor. Biz de soruyoruz, ‘Madem bu arşa yükselen fiyatları, azan enflasyonu, milletin perişan eden hayat pahalılığını sadece izleyecektiniz, o koltuklarda neden oturuyorsunuz? Hiçbir şey yapmayacaksanız, neden o koltukları işgal ediyorsunuz?’

    BİZDEN KOPYALADIKLARI, LİYAKATİN ESAS OLMASI, MÜLAKATIN KALDIRILMASIYDI. SEÇİM BİTTİ, ŞİMDİ HEPSİ VERDİKLERİ SÖZLERİ UNUTTU: Seçim döneminde en önemli vaatlerinden biri, bizden kopyaladıkları, liyakatin esas olması, mülakatın kaldırılmasıydı. Seçim bitti, şimdi hepsi verdikleri sözleri unuttu. Mülakatla, ‘Hamil-i kart yakınımdır’ notlarıyla kamuya alımlar son hızıyla devam ediyor. Daha iki gün önce Erdoğan 145 makama atama yapıyor. Bütün koltuklar, partisinden aday ya da aday adayı olup seçilemeyenlerle, çocuklarının yöneticisi olduğu vakıflarının yönetiminden gelenlerle, danışmanlarla, eş, dost akrabayla hınca hınç dolduruluyor. Dertleri millet değil, yandaş. Milleti görmüyor, sesini duymuyorlar.

    BAKAN FINDIK FİYATINDAN ÜRETİCİNİN NASIL MEMNUN OLDUĞUNU BALLANDIRA BALLANDIRA ANLATIYOR: Saray fındık üreticisinin de sesini duymadı. Genel Başkanımız ‘Kilosuna en az 4 dolar verin’ dedi. Onlar 3 doları bile çok gördüler. Giresun’da hayal kırıklığına uğrayan üretici fındık ocaklarını baltayla doğrayarak isyan ediyor. Yeni Tarım Bakanı fındık fiyatından üreticinin nasıl memnun olduğunu ballandıra ballandıra anlatıyor. Hükümet, buğday üreticisinin de sesini duymadı. Genel Başkanımızın prim dahil 13 lira önerdiğimiz buğday için vere vere 9 lira 25 kuruş verdiler. Ama Ofis buğday almıyor. Alsa da ödemeyi aylar sonra yapıyor. Bir liralık teşvik primi ise bir başka bahara kaldı deniyor. Üreticiyi tüccarın kucağına itiyorlar.

    ENFLASYON FARKI VERECEĞİNE, HEDEFLEDİĞİN ENFLASYONA GÖRE MAAŞI VER: Hükümet memura ilk 6 ay için yüzde 14, ikinci 6 ay için yüzde 9 teklif etti. Merkez Bankası Başkanı, 10 gün önce 2024 yılı enflasyonu yüzde 33 olacak dememiş miydi? Buradan bir kere daha söylüyorum, bunlarda ne insaf ne de izan kalmış. Enflasyon farkı verecekmiş… Enflasyon farkı vereceğine, hedeflediğin enflasyona göre maaşı ver. Aylığı ver. Depremzedelerin de sesleri duyulmaz oldu. İnsanlar yakınlarının naaşını bulmak için hala bir umut beklerken, bu hükümet depremzedeleri icra yoluyla yurtlardan çıkartıyorlar. Sonra da utanmadan sıkılmadan muhalefete laf söylüyorlar.  Çalışanların sesini duymuyorlar. Bu yılda mevsimlik tarım işçilerinin dramı devam ediyor. Oradan oraya, servislerle, kamyonlarla, bazen traktör kasalarında taşınırken kazalarda yaralanıyor, hayatlarını yitiriyorlar. Hükümetse bunları seyrediyor.

    BU YILIN İLK YARISINDA 4 MİLYON 140 BİNİ AŞTI: Çocuklarımız yeterli beslenemiyor. Bu onların fiziksel ve zihinsel gelişimini etkiliyor. Saray yanaşmalarının evlatları semirirken, bu toprakların evlatları bodur kalıyor. Her 100 çocuktan 15’i kısa bir metni okuyup anlayamıyor. Devletten destek almadan elektrik faturasını ödeyemeyen hane sayısı, 2022 yılında 3 milyon 691 bine ulaşmıştı. Bu yılın ilk yarısında 4 milyon 140 bini aştı. Bunlar Cumhuriyetin ikinci yüzyılının inşasına büyük bir ekonomik soykırımla, milleti yoksulluğa mahkûm ederek başlıyorlar.

    AVRUPA’DA ERDOĞAN’LA GERİ KABUL ANLAŞMASI İMZALAYAN DEVLETLER DE ERDOĞAN’IN SEÇİMİ KAZANMASI İÇİN DUA ETTİLER: Hükümet sıfırı tüketince Avrupa’nın sığınmacı gettosu olma projesine hız verdi. Seçimden birkaç gün sonra Macaristan Başbakanı Orban; ‘Erdoğan’a sadece iyi şanslar dilemedim, ayrıca çok fazla dua da ettim. Eğer kazanmasaydı bu bir trajedi olurdu. Bir, iki, üç milyon mülteci bu yaz bitmeden Macaristan’ın sınırına gelirdi’ demişti. Sadece Macaristan değil, Avrupa’da Erdoğan’la Geri Kabul Anlaşması imzalayan devletler de Erdoğan’ın seçimi kazanması için dua ettiler. Biz seçimde sadece hükümetle, AK Parti kadrolarıyla değil bir de bunlarla mücadele ettik.

    İNGİLİZLER, SIĞINMACILAR KENDİ ÜLKELERİNE GELMESİN DİYE TÜRKİYE’NİN SİSTEMİNE AÇIKÇA MÜDAHALE EDECEKMİŞ: Genel Başkanımız, geçtiğimiz hafta hepimizin İngiliz basınından öğrendiği bir gelişmeyi gündeme taşıdı. Bu bizim basınımızda yer almadı, İngiliz basınında yer aldı. Türkiye ile İngiltere arasında ‘İnsan kaçakçılığı yapan şebekeleri engelleme ve çökertme’ anlaşması yapılıyormuş. Mükemmeliyet Merkezi adı altında ‘Kaçak göçle mücadele hedefli’ bir birim de oluşturuluyormuş ortak. İngiltere’ye yönelik göçmen geçişlerini durdurmak için Göçten Sorumlu İngiliz Bakan’ın ifadesine göre Türkiye’ye, hükümete maddi destek de verilecekmiş. Yani İngilizler, sığınmacılar kendi ülkelerine gelmesin diye Türkiye’nin sistemine açıkça müdahale edecekmiş. İngiliz basını ayrıca, AB ile yapılan Geri Kabul Anlaşmasının benzerinin Türkiye- İngiltere arasında yapılmasının da gündeme geleceğini yazmış. Buradan Genel Başkanımızın sorusunu tekrarlayalım; başka ülkelere, Türkiye’nin iç işleyişine müdahale hakkını nasıl verirsiniz? Gerçekten de ‘Türkiye’yi kim yönetiyor?’

    ALMANYA’YA İLTİCA BAŞVURU SAYISI SON BİR YILDA YÜZDE 203 ARTMIŞ: Başka ülkelerden gelenler ülkemize yığılırken, gençlerimiz artık geleceklerini bu ülkede görmüyorlar, yurt dışına gidebilmek için fırsat kolluyorlar. Yetişmiş insan gücümüz ülkeyi terk ediyor. Yılın ilk 6 ayında yurt dışına gitmek için başvuran hekim sayısı bin 400. Son birkaç yılda başka ülkelere giden akademisyen sayısı 12 bini geçmiş. Yerli ve milli beşerî sermayemizi yitiriyoruz. Sadece Almanya’ya iltica başvuru sayısı son bir yılda yüzde 203 artmış. Suriye ve Afganistan’la birlikte bu ülkeye en çok iltica talebi yapan üç ülkeden biriyiz.

    BAHÇELİ’YE AÇIKÇA SORUYORUZ, HATAY’IN TÜRK TOPRAĞI OLASINDAN SİZ DE RAHATSIZ MISINIZ: ‘Keşke Yunan kazansaydı’ diyen fesli meczuptan tarih, ‘Hatay’ın çoğunluğu Arap’ diyen Hatay’ın Türkiye topraklarına katılmasından rahatsız olan devlet memurundan dini öğrenenler utanıp sıkılmadan yerlilikten, millilikten bahsediyorlar. Biz buradan sayın Bahçeli’ye açıkça soruyoruz, Hatay’ın Türk toprağı olasından siz de rahatsız mısınız? Bu memur hakkında ortağınızla birlikte ne yapmayı düşünüyorsunuz? Buna bir yanıt bekliyoruz.

    ÜLKENİN HER YERİNDE SİLAHLAR PATLIYOR: 85 milyon nüfuslu ülkemizde 4 milyon ruhsatlı, 36 milyon ruhsatsız silah var. Ülkenin her yerinde silahlar patlıyor. Sokaklar vahşi batıya döndü. Limanlar uyuşturucu istasyonu oldu. Hükümet bunlarla uğraşacağına, vatandaşına güvenli bir hayat sağlamak için işini yapacağına, Akbelen’de seyyar tuvaletin önüne kalkanlı jandarma barikatı kurmakla meşgul. Ekranları karartmakla, gazeteci Merdan Yanardağ’ı içeride tutmak için yollar bulmakla gazeteci Barış Pehlivan’ı hapse atmak için hukuku eğip bükmekle meşgul. Sinan Ateş cinayetinin siyasi yönü üzerine giden savcıları görevden almakla, değiştirmekle meşgul. İstanbul’da kaymakamlık, örgütümüzün ‘MuazZam’ sergilerini durdurmaya çalışmakla, Bursa’da valilik Nilüfer Belediyemizin müzik festivalinde kimin ne yiyip içeceğine kimin nerede kalacağına karışınca belediyemiz bu müdahaleleri kabul etmiyor.

    YANDAŞ MEDYA, İL BAŞKANIMIZ ELİF NUR YAMAK’I, BAŞÖRTÜSÜ ÜZERİNDEN LİNÇ ETMEYE KALKIYOR: Bursa İl Gençlik Kolları Başkanımız da ‘Biz gençler olarak birbirimizin yaşam biçimine ve dünya görüşüne saygılıyız. Maalesef makam sahibi bazı büyüklerimizin bu konuda çok büyük problemleri var’ diyor. Vay sen misin bunu diyen. Yandaş medya İl Başkanımız Elif Nur Yamak’ı, başörtüsü üzerinden linç etmeye kalkıyor. Esas bir genç hakkında bunları yazanlar, burunlarına çok pudra şekeri çekmişler. Kendinize gelin, haddinizi bilin.

    ERDOĞAN HÜKÜMETİNİN SÜRMESİNDEN MEDET UMAN DİĞER DEVLETLERE KARŞI DA BİR MÜCADELE VERDİK: Haksız, hukuksuz, adaletsiz bir seçim geçirdik. Bir tek devletin tüm gücünü pervasızca kullanan sahte videolarla sahtekarlık yapan, yalan söyleyen bir kadroya karşı değil, Erdoğan hükümetinin sürmesinden medet uman diğer devletlere karşı da bir mücadele verdik. Genel seçimden önce tüm tuşlara basıldı. Yerel seçimlerden önce de artık elde kalan ne varsa sonuna kadar kullanılacak. Mayıs seçiminden sonra yaşadıklarımız yerel seçimlerde sağlam durmazsak yaşayacaklarımızın sadece fragmanıdır. Biz bir yandan bu hükümetin yanlışlarıyla mücadeleyi sürdürüyoruz. Gençlerimiz döviz garantili ballı projelere karşı sahada kadın kollarımız ‘Pazar Yeri Yangın Yeri’ projesiyle çarşıda pazarda vatandaşın yanında. Örgütlerimiz sahada. İstanbul örgütümüz tüm engelleme çabalarına karşı ‘MuazZam’ sergisiyle mahalle mahalle vatandaşlarla buluşuyor.

    ANAYASA’YA AYKIRI OLARAK İKİNCİ DEFA SALINAN MTV’NİN İPTALİ İÇİN DE ANAYASA MAHKEMESİ’NE BAŞVURDUK: Biz, ‘Bunca sorun ortada dururken millet iradesinin tecelligahı Meclis kapalı kalamaz’ dedik. Hayat pahalılığına karşı çözümleri konuşup hayata geçirmek, Akbelen’deki orman kıyımını durdurmak için Meclis’i iki defa olağanüstü toplantıya çağırdık. Anayasa’ya aykırı olarak ikinci defa salınan MTV’nin iptali için de Anayasa Mahkemesi’ne başvurduk. Meclis’in kapalı olduğu bu dönemde boş durmuyoruz. İllerimizde esnafımızla, çiftçimizle, emekçimiz-emeklimizle, vatandaşlarımızla birlikteyiz. Bu çalışmaların yanında, partimizin yenilenme süreci de ilerliyor. İlçe kongrelerimizi hızla tamamlıyoruz. İl kongrelerimizin ardından da kurultayımızı yapacağız. Kurultayımızı yapacak ve yenilenmenin heyecanıyla yeni kadrolarla bugün başarıyla yönettiğimiz kentlerimize yerel seçimde yenilerini ekleyeceğiz.

    İLK SEÇİMİN SONUCUNU VE FATURASINI HEP BİRLİKTE YAŞAYARAK GÖRDÜK: Mayıs Genel Seçimleri ile başlayan seçim süreci yerel yönetim seçimleriyle bitecek. Milletimiz mayıs seçimlerinde ilk vizeyi verdi son icazeti ise bu seçimle verecek. İlk seçimin sonucunu ve faturasını hep birlikte yaşayarak gördük. Yerel seçimden sonra milletimizin daha beterini yaşamaması için var gücümüzle sahada olacağız. Mahalli idare seçimlerinde tarih yazacağız. Bu gidişe dur diyeceğiz.”

  • MAGANDA KURŞUNU SONUCU HAYATINI KAYBEDEN LİSE ÖĞRENCİSİ AHMET EMRE ÇAVUŞ, VEFATININ 6. YIL DÖNÜMÜNDE ANILDI…ACILI BABA ÇAVUŞ: EVLADIMIZ İÇİN HER GÜN ADALET ARIYORUZ

    MAGANDA KURŞUNU SONUCU HAYATINI KAYBEDEN LİSE ÖĞRENCİSİ AHMET EMRE ÇAVUŞ, VEFATININ 6. YIL DÖNÜMÜNDE ANILDI…ACILI BABA ÇAVUŞ: EVLADIMIZ İÇİN HER GÜN ADALET ARIYORUZ

    Sultangazi’de 2015 yılında arkadaşıyla yolda yürürken maganda kurşunu ile yaralanan ve 2 yıl 11 gün sonra yaşam savaşını kaybeden lise öğrencisi Ahmet Emre Çavuş, ölümünün 6. yılında mezarı başında anıldı. Baba Bülent Çavuş oğlunun ölümüne neden olan kurşunu atanın 8 yıldır bulunamadığını belirterek adalet çağrısı yaptı.

    İstanbul’un Sultangazi ilçesinde maganda kurşunu ile 2015 yılında yaralandıktan sonra ancak 2 yıl 11 gün yaşama tutunabilen lise öğrencisi Ahmet Emre Çavuş, ölümünün 6. yılında, Gazi Mahallesi Mezarlığı’nda kabri başında dualar ile anıldı.

    Gazeteci Bülent Çavuş, 2015’te maganda kurşunu ile vurulan ve 2017’de yitirdiği oğlu Ahmet Emre Çavuş’un ölümüyle ilgili mezarı başında adalet çağrısı yaptı. Baba Bülent Çavuş, şunları söyledi:

    “ONA BUNU YAPAN VEYA YAPANLAR 8 YILDIR BULUNAMADI”

    “Ciğer başka bir şey. Bizim bayramımız, seyranımız her önemli günde ilk durağımız burası. Güzel bir gelecek hayali ile ve mutlu bir şekilde yaşarken, kimden ve nerden geldiği belli olmayan yorgun değil katil bir mermi sebebiyle yaşamı elinden alınan Oğlum Ahmet Emre’nin vefatının 6. yıl dönümü. Düğünde, bayramda, asker uğurlamasında sevinçlerini silahlara sarılıp göstermeye çalışanlar, hala zaman varken, henüz kimsenin canını yakmamış, bir yuvayı dağıtmamışken lütfen bize kulak verin. Kimseye denk gelmez diye, havaya dik şekilde yapılan atıştan yükselen mermi çekirdeği 1500 metreye kadar ulaşabilir ve bu yüksekliğe ulaşmış çekirdek yere 160 km hızla düşer. Hiçbir mermi havada durmaz ve hızla düşen mermi çekirdeği yorgun değil katil mermidir ve yeryüzünde zarar veremeyeceği bir canlı yoktur. Evladın üstüne hiçbir şey konulmaz. Evladın üstüne anne baba bile konulmuyor. Ona bunu yapan veya yapanlar ise 8 yıldır bulunamadı.

    “ÖZELLİKLE İSTANBUL EMNİYET MÜDÜRÜ ZAFER AKTAŞ SESİMİZİ DUYMUYOR. BU DEVLETTEN ALACAĞIMIZ VAR”

    Nasıl bir ülke olduk? Adalet arıyoruz ama bu ülkenin başı herkesin Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, İstanbul Valisi Davut Gül ve özellikle İstanbul Emniyet Müdürü Zafer Aktaş sesimizi duymuyor. Bu devletten alacağımız var. Biz evladımız için her gün adalet arıyoruz. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya başta olmak üzere devlet görevlilerine bu işin üstüne gidilmesini istiyoruz. Artık yeter. Ahmet Emre toprak altında rahat uyusun. Adalet 8 yıldır yerine gelmedi.”

    Ahmet Emre Çavuş, İstanbul’un Sultangazi ilçesindeki Gazi Mahallesi’nde 2 Ağustos 2015 akşamı, arkadaşlarıyla yolda yürüdüğü sırada nereden geldiği belli olmayan bir kurşunla boynundan yaralandı. Omuriliğinin zedelenerek, vücudunun yüzde 99’unun felç kalmasına neden olan olay gerçekleştiğinde, henüz 17 yaşındaydı. Tabancadan çıkan kurşunla vurulmasının ardından ilk 7 ayı Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Yoğun Bakım Ünitesi’nde olmak üzere 2 yıl tedavi gören Çavuş, 13 Ağustos 2017’de de vefat etti.

    Ahmet Emre’yi vuran zanlı beş yıldır yakalanmadı. Çavuş’un babası ‘Bireysel Silahlanmaya Hayır Platformu Başkanı’ Gazeteci Bülent Çavuş. Baba Bülent Çavuş ve anne Zeynep Çavuş oğullarının vefatının ardından 8 yıldır hukuk mücadelesi veriyor.

     

     

     

  • ATAMA KARARLARI YAYINLANDI… TAMER KARADAĞLI DEVLET TİYATROLARI GENEL MÜDÜRÜ, İBB BAŞKANI İMAMOĞLU’NUN SALDIRIYA UĞRADIĞI DÖNEMDE ERZURUM VALİSİ OLAN OKAY MEMİŞ AFAD BAŞKANI OLARAK ATANDI

    ATAMA KARARLARI YAYINLANDI… TAMER KARADAĞLI DEVLET TİYATROLARI GENEL MÜDÜRÜ, İBB BAŞKANI İMAMOĞLU’NUN SALDIRIYA UĞRADIĞI DÖNEMDE ERZURUM VALİSİ OLAN OKAY MEMİŞ AFAD BAŞKANI OLARAK ATANDI

    11 bakanlık ile askeriyeye ilişkin atama kararları Resmi Gazete’de yayınlandı. Oyuncu Tamer Karadağlı, Devlet Tiyatroları Genel Müdürü; İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Erzurum mitinginde taşlı saldırıya uğradığı dönemde Erzurum Valisi olan Okay Memiş, Afet ve Acil Durum Yönetimi (AFAD) Başkanı olarak atandı.

    Atama kararları, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında yayınlandı. Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri komutanlıkları ile 11 bakanlıkta 145 genel müdür ataması yapıldı.

    Atamaların bakanlıklara göre dağılımı şöyle:

    Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı 9, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı 4, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı 19, Dışişleri Bakanlığı 37, İçişleri Bakanlığı 4, Kültür ve Turizm Bakanlığı 14, Milli Eğitim Bakanlığı 12, Milli Savunma Bakanlığı 7, Tarım ve Orman Bakanlığı 17, Ticaret Bakanlığı 18, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı 4.”

    Erzurum Valisi Okay Memiş, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) Başkanı olarak atandı. Vali Memiş, dün yayınlanan Valiler Kararnamesi’yle görevden alınmıştı. Vali Memiş, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Erzurum mitinginde taşlı saldırıya uğradığı dönemde Erzurum Valisi olarak görev yapıyordu. AFAD Başkanı Yunus Sezer, dün Valiler Kararnamesi’yle Edirne Valisi olarak atanmıştı.

    Oyuncu Tamer Karadağlı, Devlet Tiyatroları Genel Müdürü olarak atandı. Karadağlı, önceki gün Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Batuhan Mumcu ile görüşmüştü. Sinema Genel Müdürü ise Erkin Yılmaz oldu.

    Kalkınma Yatırım Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Raci Kaya, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Müdürlüğü’ne atandı. İŞKUR Genel Müdürlüğü’ne ise Samet Güneş getirildi. Meteoroloji Genel Müdürlüğü’ne ise Volkan Mutlu Coşkun atandı.

    TOKİ Başkanlığına Ömer Bulut ve İller Bankası Genel Müdürlüğüne Recep Türk getirildi. Kara Yolları Genel Müdürü Ahmet Gülşen, Devlet Su İşleri Genel Müdürü Mehmet Akif Balta oldu.

    AFAD Başkan Yardımcısı Uğur Sezer ve SGK Başkan Yardımcısı Oğuzhan Tekin ise görevden alındı.

    Kara, Hava ve Deniz Kuvvetleri komutanlıklarında da atamalar yapıldı. Orgeneral İrfan Özsert Genelkurmay İkinci Başkanlığı’na, Orgeneral Kemal Yeni Ege Ordu Komutanlığı’na, Korgeneral Veli Tarakçı 3. Ordu Komutanlığı’na, Korgeneral Levent Ergün Kara Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanlığı’na, Korgeneral Metin Tokel 2. Ordu Komutanlığı’na; Koramiral İbrahim Özdem Koçer Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanlığı’na, Tümamiral Rafet Oktar Kuzey Deniz Saha Komutanlığı’na atandı.

     

     

  • AKBELEN KÖYLÜLERİ, TBMM BAŞKANVEKİLİ BİÇER KARACA İLE BİRLİKTE, MECLİS BAŞKANI KURTULMUŞ İLE GÖRÜŞTÜ: “BİZ BÖLGEDEKİ KÖYLÜLERİZ, ÜRETENLERİZ; AMA MARJİNAL DEĞİLİZ”

    AKBELEN KÖYLÜLERİ, TBMM BAŞKANVEKİLİ BİÇER KARACA İLE BİRLİKTE, MECLİS BAŞKANI KURTULMUŞ İLE GÖRÜŞTÜ: “BİZ BÖLGEDEKİ KÖYLÜLERİZ, ÜRETENLERİZ; AMA MARJİNAL DEĞİLİZ”

    Akbelen köylüleri, TBMM Başkanvekili Gülizar Biçer Karaca ile birlikte, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş ile görüştü. Köylüler; “Biz bölgedeki köylüleriz, zeytinciyiz, çiftçileriz, üretenleriz; ama marjinal değiliz, yaşantımızı, yaşadıklarımızı görmeniz için sizi Akbelen’e davet ediyoruz” diye konuştu.

    TBMM Genel Kurulu, CHP’nin Akbelen’de ağaç katliamıyla ilgili genel görüşme yapılmasına ilişkin önergesini görüşmek üzere bugün olağanüstü toplandı.

    Bir süre görüşmeleri takip eden  Akbelen köylüleri; genel görüşme açılması için yapılan oylama sırasında; TBMM Başkanvekili Gülizar Biçer Karaca ile birlikte, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş ile görüştü.

    Karaca’nın verdiği bilgiye göre; Akbelen köylüleri dört yıldır yaşadıklarını anlattı. Akbelen köylüleri Numan Kurtulmuş’a, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dünkü kabine toplantısı sonrasında kendileri için kullandığı “marjinal” ifadesine olan tepkilerini aktardı. 

    Köylüler; “Biz bölgedeki köylüleriz, zeytinciyiz, çiftçileriz, üretenleriz; ama marjinal değiliz, yaşantımızı, yaşadıklarımızı görmeniz için sizi Akbelen’e davet ediyoruz” dedi.

  • SEYİT TORUN’DAN FINDIK FİYATLARINA TEPKİ: “MALİYETLER YÜZDE 100-200 ARTARKEN, FİYATI YÜZDE 58 ARTIRMAK HAK YEMEKTİR. BİZ 4 DOLAR DEDİK, ERDOĞAN 3 DOLAR VERDİ. ARADAKİ FARKI KİMLERİN CEBİNE AKTARACAKSINIZ?”

    SEYİT TORUN’DAN FINDIK FİYATLARINA TEPKİ: “MALİYETLER YÜZDE 100-200 ARTARKEN, FİYATI YÜZDE 58 ARTIRMAK HAK YEMEKTİR. BİZ 4 DOLAR DEDİK, ERDOĞAN 3 DOLAR VERDİ. ARADAKİ FARKI KİMLERİN CEBİNE AKTARACAKSINIZ?”

    CHP Ordu Milletvekili Seyit Torun, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı fındık taban fiyatlarına tepki gösterdi. Torun, “Maliyetler yüzde 100-200 artarken, fiyatı yüzde 58 artırmak hak yemektir. Biz 4 dolar dedik, Erdoğan 3 dolar verdi. Soruyoruz: Aradaki farkı kimlerin cebine aktaracaksınız” dedi.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kabine toplantısının ardından yaptığı konuşmada, fındık taban fiyatlarını açıkladı. Erdoğan, fındığın kilogram fiyatının Giresun kalite fındık için kilogram başına 84 lira, levant kalite için kilogram başına 82 lira 50 kuruş olarak belirlendiğini söyledi. CHP Ordu Milletvekili Seyit Torun, Erdoğan tarafından açıklanan fındık fiyatlarına tepki gösterdi. Torun’un bugün yaptığı yazılı açıklama şöyle:

    “Yine hüsran. Fındığa verilen 82,5 lira fiyat üreticinin alın terini yok saymaktır. Maliyetler yüzde 100-200 artarken, fiyatı yüzde 58 artırmak hak yemektir. Biz 4 dolar dedik, Erdoğan 3 dolar verdi. Soruyoruz: Aradaki farkı kimlerin cebine aktaracaksınız? Ey Ordulu, ey Karadenizli hemşehrilerim görün; bu iktidar size değil, yabancı fındık firmalarına çalışıyor.”

     

  • FAİK ÖZTRAK: “AKBELEN’DEKİ ÇEVRE KATLİAMINI GÖRÜŞMEK İÇİN MECLİS TOPLANIYOR. BU DEFA BAK PARTİ MİLLETVEKİLLERİ, ÇOCUKLAR GİBİ KAPILARIN ARKASINA SAKLANMASINLAR”

    FAİK ÖZTRAK: “AKBELEN’DEKİ ÇEVRE KATLİAMINI GÖRÜŞMEK İÇİN MECLİS TOPLANIYOR. BU DEFA BAK PARTİ MİLLETVEKİLLERİ, ÇOCUKLAR GİBİ KAPILARIN ARKASINA SAKLANMASINLAR”

    CHP Sözcüsü Faik Öztrak, TBMM Genel Kurulu’nun yarın “Akbelen ormanı” gündemi ile toplanacağını anımsattı ve “Akbelen’deki çevre katliamını görüşmek için bu hafta salı günü bizim talebimiz üzerine Meclis toplanıyor. Bu defa AK Parti vekilleri, çocuklar gibi kapıların arkasına saklanmasınlar. Millet inim inim inlerken tatillerinden vazgeçsinler de Meclis çalışmaya başlasın. İşleri sarayın keyfine bırakmayalım. Milleti ezdirmeyelim” dedi.

    CHP Sözcüsü Faik Öztrak, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Başkanlığındaki CHP MYK toplantısının ardından parti genel merkezinde basın toplantısı düzenledi. Öztrak, şunları söyledi:

    “Kocaeli Derince Limanı yakınlarındaki TMO deposunda bir patlama meydana geldi. Patlamanın sebebi hakkında henüz net bir açıklama gelmedi. On vatandaşımızın yaralandığı bilgisi var. Umarız bir can kaybı olmaz. Yaralananlara acil şifalar diliyoruz. Bu üzücü haberlerin yanında bir de güzel haber var. Dünya Okçuluk Şampiyonası’nda altın madalya kazanarak bizlere büyük bir gurur yaşatan milli okçumuz Mete Gazoz’u kutluyoruz.

    “VİTRİN YÖNETİMİ SONUNDA SARAYA UYDU”

    Saray yönetiminin sebep olduğu güven bunalımını gidermek için vitrinine koyduğu, Merkez Bankası Başkanının ve Hazine ve Maliye Bakanının son açıklamaları, sekiz ay sonra yapılacak yerel seçimlere kadar enflasyonla mücadele konusunda hiçbir şey yapmak niyetinde olmadıklarını gösteriyor. En önemli önceliklerinin ‘Enflasyonu düşürmek’ olduğunu söyleyerek iş başına gelen vitrin yönetim de sonunda Saraya uydu. Verdikleri ücretleri, maaşları, aylıkları, her şeyi, vergiyle, zamla, enflasyonla misliyle geri alacaklarını, göz boyama stratejisini sürdüreceklerini, milleti ezmeye devam edeceklerini açıkladılar.

    “İNSAN SÖYLERKEN UTANIR”

    Yandaş basın, ekonomi yönetiminin enflasyonla mücadeleyi ‘Dezenflasyon süreci, gerçek dezenflasyon, istikrar’ gibi yaldızlı laflarla süreçlere ayırarak, bir başka bahara ertelemesine ‘Ne kadar da rasyonel’ ‘Ne kadar da gerçekçi’ diyerek alkış tutuyor. Anlaşılan Bakan Şimşek de doğru dürüst, bütüncül, çapalara bağlanmış bir program yapma imkânı kalmadığını görmüş. Sorunların temelindeki asıl sebebinin ekonomi bilimiyle uzaktan yakından ilişkisi olmayan, ama ‘Ben ekonomistim’ diye caka satan, safsatalarıyla ekonominin altını üstüne getiren enflasyona rekor üstüne rekor kırdıran, ‘İtibardan tasarruf olmaz’ diyerek bir eli yağda, bir eli balda yaşayan Sarayın kibirlisi olduğunu biliyor. Fakat onun adını ağzına almaktan korkuyor. Bu yüzden Bakan Şimşek, olmayacak işi yaptı, enflasyonun sebebi olarak memur maaşlarına yapılan zamları gösterdi. Enflasyonun sorumlusu, enflasyonun ezdiği memur oldu. İnsan bu sözleri söylerken biraz utanır.

    “İNSANİ OLAN HİÇBİR ŞEY KALMAMIŞ”

    Enflasyon telafisi için dediğiniz yüzde 25 zammı emeklilerin çoğuna vermediniz. Emeklileri enflasyona ezdirip perişan ettiniz. Kaderine terk ettiniz. Çoğu 7 bin 500 liralık sefalet aylığına mahkum edilen emeklilerimize, bizim belediyelerimiz el uzattı. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanımız, ‘İnsanı önceleyen belediyecilik, darda olanın yanında olmaktan geçer’ diyerek, şartları uyan tüm emekli hemşerilerinin sosyal yardımlardan yararlanmak için belediyeye başvurmalarını istedi. AK Partili belediye başkanları ise bunu alkışlayacaklarına, örnek alacaklarına, hakaret ettiler, iftira ettiler. Zamlarla ezdikleri milletimizle büyük bir duygusal kopuş yaşayan AK Parti kadrolarının, güzel olan, insani olan hiçbir şeye tahammülü kalmamış.

    “MEMURA, EMEKÇİYE YOK”

    Emekliye, emekçiye, memura üç kuruşu çok gören Erdoğan ve şürekası, yandaşlarına yaptırdıkları yollar, köprüler, tüneller için dolarla, avroyla verdikleri garantiler karşılığında bu yılın ilk 6 ayında 25 milyar lira ödemiş. Geçen yılın ilk 6 ayına göre artış yüzde 167. Emekliye yüzde 25 artışı çok gören hükümet. Yandaşa yaptığı ödemeleri yüzde 167 artırıyor. Emekliye, kendisinin neden olduğu enflasyon farkını vermeyen hükümet, geçiş ücretlerini, bırakın bu ülkedeki enflasyona göre güncellemeyi Amerikan enflasyonuna göre güncelliyor. Garantili geçiş ücretlerinde sebebi olduğu kur artışları yetmez gibi Amerikan enflasyonunu da Türk milletinin sırtına bindiriyor. Tüm bunlara para var. Memura, emekliye, emekçiye yok.

    “TMO ÇİFTÇİYİ YALNIZ BIRAKTI”

    Genel Başkanımız da bu hafta sonunda Erzincan’daydı. Çiftçinin, esnafın sorununu konuştu. Paramızın artan enflasyon karşısında nasıl değer yitirdiğini anlattı. Erzincanlılardan yerel seçimde CHP adayına desteklerini istedi. Yerel seçim sürecini meydanlarda başlattı. Ben de Parti Sözcüsü olarak, hafta sonunda seçim bölgem Tekirdağ’daydım. Çiftçinin derdini dinledik. Bir dokunduk, bin ah işittik. Trakya’da ciddi bir kuraklık var. ‘Sarı gelin’ ayçiçeğinde bu yıl çok büyük bir rekolte kaybı bekleniyor. Trakya illerinin milletvekilleri olarak hem çekirge zararlısı, hem de kuraklık nedeniyle bölgenin afet bölgesi ilan edilmesi için bir kanun teklifi verdik. Borçların faizsiz ertelenmesini ve zararların sigortadan karşılanmasını istedik. Bu teklifin bir an önce Meclis gündemine alınması için Genel Başkanımız, Grup Başkanımıza ve Grup Başkanvekillerimize talimat verdi. Tekirdağ’da Toprak Mahsulleri Ofisi’nin alım merkezini de ziyaret ettik. Ofis çiftçinin kara gün dostudur. Ama maalesef hükümet de ofis de çiftçiyi yalnız bıraktı.

    Depolarda ithal üründen yer kalmayınca, bizim çiftçimizin yerli ve milli ürününü ‘Ürün kaliteni beğenmedim’ diyerek, ofisin kapısından geri çeviriyorlar. Çiftçinin traktörü, römorkundaki buğdayı boşaltmadan TMO kapısından geri dönüyor. Buna derhal son verin, çiftçiyi tüccarın insafına bırakmayın. Elin çiftçisinin ürünü bizim depoları doldururken, bizim çiftçimizin alın teri, tüccarın insafına bırakılıyor. Bu, ciddi bir yönetim zafiyetidir. Çiftçimiz bu uygulamalarla giderek topraktan, üretimden kopuyor. Ve bu stratejik sektörde de ipler giderek daha fazla yabancıların eline geçiyor.

    Trakya’da çiftçi isyanda. Akbelen’de çevreciler sahada, yurdun dört yanında sağlıkçılar, emekliler, mühendisler eylemde. Ama milletimiz yalnız değil. Parti yönetimimiz, kadın kollarımız, gençlerimiz, örgütlerimiz, milletvekillerimiz ve Genel Başkanımız dört koldan sahada, vatandaşlarımızın yanındayız. Yanında olmaya devam edeceğiz. Nitekim Akbelen’deki çevre katliamını görüşmek için bu hafta salı günü bizim talebimiz üzerine Meclis toplanıyor. Bu defa AK Parti vekilleri, çocuklar gibi kapıların arkasına saklanmasınlar. Millet inim inim inlerken tatillerinden vazgeçsinler de, Meclis çalışmaya başlasın. İşleri sarayın keyfine bırakmayalım. Milleti ezdirmeyelim.

    İlk 6 ayda bütçe 483 milyar lira açık verdi. Bunun yarısından fazlası, 275 milyar lirası faiz harcaması. Kur Korumalı Mevduat garantilerine 25 milyar lira, KÖİ’lerin dövizli garantilerine bir o kadar daha gitmiş. Merkez Bankası’nın döviz kasasından satışlar da yeniden başlamış görünüyor. Seçim sonrasında biraz toparlanan rezervler, yeniden piyasaya sürülüyor. Temmuz ortasında 56 milyar dolara kadar inen net rezerv açığı yeniden 60 milyar dolara yükseldi. Dünyada kredi temerrüt riski primleri düştü. Biz de de 400’ün altını gördü. Şimdi yeniden ayrışarak 400’ün üzerine doğru hareketlendi. Bütçe açığı ve rezerv açığına, 60 milyar doları bulan bir cari açık eklendi. Temmuz ayı dış ticaret verilerine göre enerji fiyatlarındaki düşüşe rağmen dış ticaret açığı önceki yılın aynı ayına göre yüzde 16 artmış. Yıllık dış ticaret açığı ise yüzde 46 artışla 121 milyar dolara yükselmiş. Dış dengedeki bozulma devam ediyor. Gelir dağılımı da hızla bozuluyor. En zengin yüzde 20 toplam gelirin yarısını alıyor. Gelir adaletsizliğinde son 16 yılın rekoru kırıldı. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı verilerine göre destek alan aşırı yoksul hanelerin sayısı geçen yıla göre 1 milyon artışla 3,7 milyona ulaşmış.

    “VATANDAŞ TATİLİ UNUTTU”

    Bir yılda; dana eti yüzde 143, yumurta yüzde 114, kuru soğan yüzde 113, kuru fasulye yüzde 101 zam görmüş. Patatesin fiyatı yüzde 99, beyaz peynirin fiyatı yüzde 83 artmış. TÜİK aylık enflasyonu ısrarla tek hanede tutmaya çalışırken, vatandaşın en çok kullandığı gıdalarda enflasyon bırakın iki haneyi çoktan üç haneye dayanmış. Resmi verilere göre, 63 milyon vatandaş konut masraflarının, 44 milyon vatandaş borçlarının altında eziliyor. 35 milyon vatandaş iki günde bir sofrasına bir kap et yemeği koyamaz halde. Yaz geldi vatandaş tatili unuttu. 50 milyon yurttaş, evden uzak 1 hafta tatil masrafını karşılayamaz durumda.

    “BU YAŞAMAK DEĞİL”

    OECD içerisinde vatandaşları en çok geçim kaygısı taşıyan ülke Türkiye. Bu yaşamak değil. Sabah işe git, akşam dön. Hafta sonu bir şey yapama, çocuğunu dışarıda bir yere götüreme. Bir hafta bile tatil yapama. Dört nüfus çalış yoksulluk sınırını geçeme. Bu hayat değil. Ekonominin her yeri yamalı bohçaya dönmüşken, tedbir alınacağına Hazine ve Maliye Bakanı, ‘Akıl dışı’ olmakla eleştirdiği politikalara, seçimler yaklaşırken usul usul geri dönüyor. Ekonomideki oyuncular da bunu görüyor. Herkes ekonomide zamanında çözülmeyen ertelenen her sorunun, sonunda katlanarak karşınıza çıkacağını biliyor. Tulumbada su bitti. Şimdi kavgada söylenmeyecek sözler söyledikleri gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın katili olmakla 15 Temmuz’un finansörü olmakla suçladıkları, Körfez şeyhlerinin eline eteğine yapıştılar. Darbeci diye görüşmeyi kestikleri Sisi’yle el ele pozlar verdiler. Şimşek ve Erkan ikilisi geçtiğimiz hafta da SPK’nın daha 3 ay önce 33 milyon TL ‘piyasa bozucu eylem cezası’ kestiği JP Morgan’ın basına kapalı yatırımcı toplantısına koşa koşa gittiler. Ama sızan bilgilere bakılırsa kan emici, vur-kaççı kısa vadeli fonlar hariç Şimşek-Erkan ikilisinin anlattıklarına ciddi yatırımcılar fazla itibar etmemiş. Para politikasına dair ‘Somut ve öngörülebilir’ bir çerçeve bulamamışlar. Nasıl bulsunlar? Zaten Merkez Bankası Başkanı ‘Dinamik optimizasyon problemindeki en büyük kısıt’ sözleriyle vaziyeti anlattı. Hata, gömleğin ilk düğmesinden başlıyor. Masanın başında oturan, Erdoğan gibi bir ‘kısıt’ var.

    “GÜVENDİĞİNİZ DAĞLARA KAR YAĞAR”

    Erdoğan yaklaşan yerel seçimlerin 2023’te başlayan seçim sürecinin son durağı olduğunu görüyor. Burada yaşayacağı bir hezimetin iktidarına mal olacağını biliyor. Bu nedenle yerel seçimlere kadar Enflasyonla mücadele önceliği değil. Ekonomiyi şişirme, hormonlama, ne yapıp edip büyümeyi sağlama peşinde. Yerel seçime kadar 2000 öncesinin emme basma tulumba düzeni sürecek. Önce vatandaşın ücretine, maaşına, aylığına zam, sonra gelsin vergi, harç artışları. Gelsin benzin, gaz, elektrik zamları. Gelsin enflasyon dar ve sabit gelirliye kaşıkla verdiğini kepçeyle geri al. Teker böyle döner sanıyorlar. Biz bu filmi gördük yaşadık. Dönmedi, dönmez. Gerekenin yapılmadığı her dakika, ekonominin fay hatlarında biriken gerilim, daha yıkıcı hale gelir. Güvendiğiniz dağlara kar yağar.

    Seçimlerin ardından milleti zamlarla ezen Erdoğan, kendini destekleyenler başta olmak üzere milletle büyük bir duygusal kopuş yaşıyor. Bu nedenle de adaleti hukuku kendine göre eğip bükmeyi artırdı.Açıkça zulmediyor. Muhalefetin sesini kesmek için elinden geleni ardına koymuyor. Depremin vurduğu Hatay’ın milletvekili Can Atalay hala haksız, hukuksuz şekilde içeride tutuluyor. Hataylıların, milletin iradesine pranga vuruluyor. AK Parti Diyarbakır milletvekilinin sözlerini anımsatarak, Erdoğan Hükümeti’nin yeni bir açılım süreci başlatma ve terörist başını salıverme niyetinde olduğunu açıklayan gazeteci Merdan Yanardağ tutuklanıyor. TELE-1 ekranları Merdan Yanardağ’a isnat edilen suçla uzaktan yakından alakası olmayan bir yasa maddesine dayanılarak hukuksuz bir şekilde 7 gün karanlığa gömülüyor. Gazeteci Barış Pehlivan, denetimli serbestlikten yararlanabilecekken 8 ay daha içeri atılma tahdidi altında. Memleketin her yanında Her gün silahlar patlıyor.
    Sinan Ateş cinayetinin soruşturması bir türlü ilerlemiyor. Limanlarımız uyuşturucu rotalarının uğrak noktası haline gelmiş. Türkiye ‘dünyanın en tehlikeli 20 ülkesinden biri’ sayılıyor. Dünya klasmanında yerimiz Kolombiya ile Pakistan arasında bir yerde. Hükümet bunlar duyulmasın diye Harıl harıl gazetecileri tutuklattırıyor. Milletin artık sadece sofrasındaki ekmek değil, Canı da tehlikede.

    “HATALARIMIZI TELAFİ EDECEĞİZ”

    Depremin üstünden 6 koca ay geçmiş. Hala barınma sorunu, tuvalet sorunu, temiz suya ulaşım sorunu konuşuyoruz. Depremzedeleri okul yurtlarından İcra yoluyla atmaya kalktıkları söyleniyor. Tüm bu konuları incelemek üzere kadın milletvekillerimizden oluşan bir heyet deprem bölgesine gidecek. Heyetimiz Hatay’dan başlamak üzere son durumu yerinde inceleyecek. Bu hükümet, kendi seçmenleri dahil tüm milletle bağını koparmış bir vaziyette. Mayıs seçimlerini kazanamadık, bunun için en çok biz üzgünüz. Ama vakit yılgınlık vakti değil ayağa kalkacağız, eksiklerimizi gidereceğiz, yenileneceğiz, hatalarımız telafi edeceğiz. Yerel seçimlerde 25 milyonu 30 milyona, 35 milyona çıkaracağız.”

    “10 BİNİN ÜZERİNDE ÖNERİ”

    Öztrak, açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.

    Öztrak, CHP’deki tüzük değişikliğiyle ilgili soruya, “Büyük hızla, üyelerimizin katılımına açık olarak sürüyor. Parti üyelerimizin katkılarını, önerilerini internette açtığımız platformda bize bildiriyorlar. Şu ana kadar partimizde intikal eden tüzük değişikliği önerilerinin sayısı 10 bini aşmış durumda. Görüş bildirme süresi 10 Eylül’e kadar sürecek” dedi.

     

  • TÜRK TARİH KURUMU BAŞKANLIĞINA PROF. DR. YÜKSEL ÖZGEN ATANDI

    TÜRK TARİH KURUMU BAŞKANLIĞINA PROF. DR. YÜKSEL ÖZGEN ATANDI

    Türk Tarih Kurumu Başkanlığına Prof. Dr. Yüksel Özgen atandı. Bayburt İl Milli Eğitim Müdürü Cengiz Karakaşoğlu görevinden alınırken, yerine Rahmi Güney getirildi.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla atama kararları Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında yayınlandı. Buna göre; Türk Tarih Kurumu Başkanlığına Prof. Dr. Yüksel Özgen atandı. Türk Tarih Kurumu’nun şu anki başkanı Birol Çetin’di.

    Bayburt İl Milli Eğitim Müdürü Cengiz Karakaşoğlu görevinden alındı. Karakaşoğlu’nun yerine ise Rahmi Güney atandı.

  • YAŞ KARARLARI AÇIKLANDI… KURMAY ALBAY GÖKÇEN FIRAT TERFİ ETTİ, İLK KADIN AMİRAL OLDU

    YAŞ KARARLARI AÇIKLANDI… KURMAY ALBAY GÖKÇEN FIRAT TERFİ ETTİ, İLK KADIN AMİRAL OLDU

    Yüksek Askerî Şura (YAŞ) bugün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığında toplandı. YAŞ’ta alınan kararlara göre, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nda Kurmay Albay Gökçen Fırat amiralliğe terfi etti. Fırat,  ilk kadın amiral oldu.

    YAŞ, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında bugün Cumhurbaşkanlığı’nda toplandı. Yaklaşık 3 saat süren toplantının ardından kararlar açıklandı. YAŞ kararlarına göre, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nda Kurmay Albay Gökçen Fırat amiralliğe terfi etti. Böylece Fırat, TSK’nın ilk kadın amirali unvanına sahip oldu.

    Türk Silahlı Kuvvetleri’nin, Suriye’nin İdlib bölgesinde yürüttüğü Bahar Kalkanı Operasyonu’nun komutanı Korgeneral Sinan Yayla, emekliye sevk edildi. Yayla, Operasyon sırasında 2. Ordu Komutanı’ydı. Ağustos 2020’de, Kara Kuvvetleri Eğitim ve Doktrin Komutanı olarak atanmıştı.

    Balyoz Kumpas Davası mağdurlarından Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Kuzey Deniz Saha Komutanı Tümamiral İbrahim Özdem Koçer, koramiralliğe yükseltildi. Koçer, üç yıl cezaevinde tutulduktan sonra görevine dönmüştü.

    3. Ordu Komutanı Korgeneral Yavuz Türkgenci, emekliye sevk edildi.

    Cumhurbaşkanlığı internet sitesinde yayınlanan YAŞ kararlarının tam listesi şöyle:

    30 AĞUSTOS 2023 TARİHİNDEN GEÇERLİ OLARAK BİR ÜST RÜTBEYE YÜKSELTİLEN GENERAL-AMİRAL VE ALBAYLAR

    Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nda orgeneralliğe yükseltilen korgeneraller

    Korgeneral İrfan Özsert

    Korgeneral Kemal Yeni

    Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nda korgeneralliğe yükseltilen tümgeneraller

    Tümgeneral Zorlu Topaloğlu

    Tümgeneral Sezai Öztürk

    Tümgeneral Mustafa Oğuz

    Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nda tümgeneralliğe yükseltilen tuğgeneraller

    Tuğgeneral Burhan Aktaş

    Tuğgeneral Mehmet Özeren

    Tuğgeneral Özkan Ulutaş

    Tuğgeneral Mehmet Yasin Kalın

    Tuğgeneral Faruk Metin

    Tuğgeneral Mehmet Cafer Aksoytürk

    Tuğgeneral Ertan İnaltekin

    Tuğgeneral Subutay Adaş

    Tuğgeneral Murat Ataç

    Tuğgeneral Hurşit Ağırcan

    Tuğgeneral Mücahit Zorlutuna

    Tuğgeneral Ahmet İbiş

    Tuğgeneral Hakan Tunç

    Tuğgeneral Osman Alp

    Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nda tuğgeneralliğe terfi ettirilen albaylar

    Albay Şükrü Bilir

    Albay Feridun Bircan

    Albay Şener Kopal

    Albay Barbaros Dağlı

    Albay İsmail Özcan

    Albay Abdullah Soydemir

    Albay Serkan Bircan

    Albay Murat Yeşilköy

    Albay Üzeyir Durmuş

    Albay Ersin Dinçer

    Albay Bahattin Karademir

    Albay Özkan Şenol

    Albay Mustafa Büyükköroğlu

    Albay Erhan Yeşil

    Albay Barış Terzibaş

    Albay Mustafa Samancı

    Albay Kemal Çakıroğlu

    Albay Ahmet Aşık

    Albay Ahmet Yaşar Dener

    Albay Ufuk Hilmi Orhan

    Albay Ümit Yücelen

    Albay Bülent Tarhan

    Albay Mesut Koçak

    Albay Gaffar Gören

    Albay Ozan Nas

    Albay Turgut Muhammet Çalışkanlar

    Albay Muharrem Eminoğlu

    Albay Ahmet Hatip

    Albay Mehmet Açık

    Albay Ahmet Uğurlu

    Albay Serdar Konak

    Albay Mustafa Yeter

    Albay Erdoğan Çetin

    Albay Coşkun Çelik

    Albay Murat Çatak

    Albay Erdoğan Çatal

    Albay Yunus Gündüz

    Albay Mustafa Sadi Kahyaoğlu

    Albay Hakan Bora Budak

    Albay Hakan Kesgin

    Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nda koramiralliğe yükseltilen tümamiraller

    Tümamiral İbrahim Özdem Koçer

    Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nda tümamiralliğe yükseltilen tuğamiraller

    Tuğamiral Mehmet Baybars Küçükatay

    Tuğamiral Alper Yeniel

    Tuğamiral İsmail Güldoğan

    Tuğamiral Refik Levent Tezcan

    Tuğamiral Ramazan Özoğul

    Tuğamiral Hüseyin Tığlı

    Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nda tuğamiralliğe terfi ettirilen albaylar

    Albay Erhan Akbayrak

    Albay Gökçen Fırat

    Albay Koray Vural

    Albay Kenan Kaan Türkkan

    Albay Ali Tuna Baysal

    Albay Eren Günay

    Albay Zeki Aktürk

    Albay Hamdi Abanoz

    Albay Salim Kalender

    Albay Cemalettin Çiftçi

    Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nda orgeneralliğe yükseltilen korgeneraller

    Korgeneral İsmail Güneykaya

    Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nda korgeneralliğe yükseltilen tümgeneraller

    Tümgeneral Erdoğan Gür

    Tümgeneral İsmail Üner

    Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nda tümgeneralliğe yükseltilen tuğgeneraller

    Tuğgeneral Kemal Turan

    Tuğgeneral Hayrettin Koca

    Tuğgeneral Ertunç Ertufanlı

    Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nda tuğgeneralliğe terfi ettirilen albaylar

    Albay Kemal Güleç

    Albay Yusuf Karuk

    Albay Hasan Volkan Güleryüz

    Albay Ahmet Seyfi Selçuk

    Albay Ali Kamil Taşlıcalı

    Albay Levent Eğren

    Albay Cuma Göktürk

    Albay Samet Yüksek

    Albay Kadir Bahadır Harmankaya

    Albay Mustafa Kemal Pektaş

    Albay Mustafa Baş

    Albay Halil Hilmi Öz

    30 AĞUSTOS 2023 TARİHİNDEN GEÇERLİ OLARAK GÖREV SÜRESİ BİR YIL UZATILAN GENERAL VE AMİRALLER

    Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nda görev süresi bir yıl uzatılan tümgeneraller

    Tümgeneral Ömer Ertuğrul Erbakan

    Tümgeneral Ahmet Kurumahmut

    Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nda görev süresi bir yıl uzatılan tuğgeneraller

    Tuğgeneral Şefik Atak

    Tuğgeneral Nihat Ergün

    Tuğgeneral Mustafa Köksal

    Tuğgeneral Ferat Vural

    Tuğgeneral Mustafa Cüneyt Arıkan

    Tuğgeneral Ahmet Gülmüş

    Tuğgeneral Berat Acar

    Tuğgeneral Salih Büyük

    Tuğgeneral Osman Akyıldız

    Tuğgeneral Hacı Halil Osma

    Tuğgeneral Halil Ünver

    Tuğgeneral Mehmet Zeki Eren

    Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nda görev süresi bir yıl uzatılan tuğamiraller

    Tuğamiral Recep Erdinç Yetkin

    Tuğamiral Serhat Sözbir

    Tuğamiral Ercan Kireçtepe

    Tuğamiral Mehmet Emre Sezenler

    Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nda görev süresi bir yıl uzatılan tümgeneraller

    Tümgeneral Göksel Kahya

    Tümgeneral Selçuk Aygün

    Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nda görev süresi bir yıl uzatılan tuğgeneraller

    Tuğgeneral Gürhan Ergürhan

    Tuğgeneral Sadık Uygur

    Tuğgeneral Ali Öztürk

    Tuğgeneral Ender Kartal

    YAŞ HADDİ NEDENİYLE EMEKLİYE SEVK EDİLEN GENERALLER

    Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nda yaş haddi nedeniyle emekliye sevk edilen orgeneraller

    Orgeneral Musa Avsever

    Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nda yaş haddi nedeniyle emekliye sevk edilen tuğgeneraller

    Tuğgeneral Halil İbrahim Büyükbaş

    NORMAL BEKLEME SÜRESİNİ TAMAMLAYARAK KADROSUZLUK NEDENİYLE EMEKLİYE SEVK EDİLEN GENERAL VE AMİRALLER

    Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nda normal bekleme süresini tamamlayarak kadrosuzluk nedeniyle emekliye sevk edilen korgeneraller

    Korgeneral Yavuz Türkgenci

    Korgeneral Sinan Yayla

    Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nda normal bekleme süresini tamamlayarak kadrosuzluk nedeniyle emekliye sevk edilen tümgeneraller

    Tümgeneral Selami Arslan

    Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nda normal bekleme süresini tamamlayarak kadrosuzluk nedeniyle emekliye sevk edilen tuğgeneraller

    Tuğgeneral Ahmet Kasa

    Tuğgeneral Alper Eser

    Tuğgeneral Hikmet Yokarıbaş

    Tuğgeneral Zekeriya Yalçın

    Tuğgeneral Oğuz Baykal

    Tuğgeneral Mustafa Üstün

    Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nda normal bekleme süresini tamamlayarak kadrosuzluk nedeniyle emekliye sevk edilen tuğamiraller

    Tuğamiral Bülent Turan

    Tuğamiral Yavuz Kılıç

    Tuğamiral Fikret Esin

    Tuğamiral Mustafa Turhan Ecevit

    Tuğamiral Semih Ozangüç

    Tuğamiral İmran Alparslan Demirbilek

    Tuğamiral Fuat Gedik

    Tuğamiral Ramis Akın

    Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nda normal bekleme süresini tamamlayarak kadrosuzluk nedeniyle emekliye sevk edilen orgeneraller

    Orgeneral Atilla Gülan

    Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nda normal bekleme süresini tamamlayarak kadrosuzluk nedeniyle emekliye sevk edilen tümgeneraller

    Tümgeneral Olcay Yılmaz

    Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nda normal bekleme süresini tamamlayarak kadrosuzluk nedeniyle emekliye sevk edilen tuğgeneraller

    Tuğgeneral Necati Gündüz

    Tuğgeneral Bülent Çetin

    Tuğgeneral Tansel Çokuysal

    Tuğgeneral Durmuş Aydemir

    NORMAL BEKLEME SÜRESİNİ TAMAMLAMADAN KADROSUZLUK NEDENİYLE EMEKLİYE SEVK EDİLEN GENERAL VE AMİRALLER

    Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nda normal bekleme süresini tamamlamadan kadrosuzluk nedeniyle emekliye sevk edilen korgeneraller

    Korgeneral Yılmaz Yıldırım

    Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nda normal bekleme süresini tamamlamadan kadrosuzluk nedeniyle emekliye sevk edilen tümgeneraller

    Tümgeneral Halil Soysal

    Tümgeneral Rafet Kılıç

    Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nda normal bekleme süresini tamamlamadan kadrosuzluk nedeniyle emekliye sevk edilen tuğgeneraller

    Tuğgeneral Zafer Uğur

    Tuğgeneral Hasan Paçalı

    Tuğgeneral Mehmet Ateş

    Tuğgeneral Erkan Karan

    Tuğgeneral Abdülkadir Fehmi Bilgin

    Tuğgeneral Ender Güner

    Tuğgeneral Mehmet Kurugül

    Tuğgeneral Burak Asal

    Tuğgeneral Abdülkadir Akturan

    Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nda normal bekleme süresini tamamlamadan kadrosuzluk nedeniyle emekliye sevk edilen koramiraller

    Koramiral Aydın Şirin

    Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nda normal bekleme süresini tamamlamadan kadrosuzluk nedeniyle emekliye sevk edilen tuğamiraller

    Tuğamiral Nejat İnanır

    Tuğamiral Burak Akçay

    Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nda normal bekleme süresini tamamlamadan kadrosuzluk nedeniyle emekliye sevk edilen tuğgeneraller

    Tuğgeneral Mustafa Tarkan Gümüş

    Tuğgeneral Ercan Erzincan

    Tuğgeneral Selahattin Akalp

     

  • YÜKSEK ASKERİ ŞURA KARARLARI AÇIKLANDI… 2. ORDU KOMUTANI ORGENERAL METİN GÜRAK, GENELKURMAY BAŞKANLIĞI’NA ATANDI

    YÜKSEK ASKERİ ŞURA KARARLARI AÇIKLANDI… 2. ORDU KOMUTANI ORGENERAL METİN GÜRAK, GENELKURMAY BAŞKANLIĞI’NA ATANDI

    Yüksek Askerî Şura, bugün Cumhurbaşkanlığı’nda toplandı. 2. Ordu Komutanı Orgeneral Metin Gürak, Genelkurmay Başkanlığı’na atandı. Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Selçuk Bayraktaroğlu; Hava Kuvvetleri Komutanlığı’na Muharip Hava Kuvvet Komutanı Orgeneral Ziya Cemal Kadıoğlu atandı. Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Musa Avsever yaş haddi, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Atilla Gülan ise kadrosuzluk nedeniyle emekliye sevk edildi.

    YAŞ, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında bugün Cumhurbaşkanlığı’nda toplandı. Yaklaşık 3 saat süren toplantıya Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler, Genelkurmay Başkanı olarak görevlendirilen Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Musa Avsever, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Ercüment Tatlıoğlu ve Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Atilla Gülan katıldı.

    Yüksek Askeri Şurası’nda alınan kararlar, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nın internet sitesinde yayınlandı.

    KARA KUVVETLERİ KOMUTANI AVSEVER, YAŞ HADDİ NEDENİYLE EMEKLİYE SEVK EDİLDİ

    Alınan kararlara göre, 30 Ağustos 2023 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere; 32 general ve amiral bir üst rütbeye, 63 albay ise general ve amiralliğe yükseltildi. 24 general ve amiralin görev süreleri bir yıl, 365 albayın görev süreleri ise iki yıl süre ile uzatıldı. İki general yaş haddi nedeniyle 1 Eylül 2023 tarihinden, 41 general ve amiral ise kadrosuzluk nedeniyle 30 Ağustos 2023 tarihinden itibaren geçerli olarak emekliye sevk edildi.

    Kararlara göre; halen 266 olan general ve amiral sayısı, 286’ya yükseldi.

    Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Musa Avsever yaş haddi, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Atilla Gülan kadrosuzluk nedeniyle emekliye sevk edildi.

    2. ORDU KOMUTANI ORGENERAL BAYRAKTAROĞLU, KARA KUVVETLERİ KOMUTANLIĞI’NA ATANDI

    2. Ordu Komutanı Orgeneral Metin Gürak, Genelkurmay Başkanlığı’na atandı. Kara Kuvvetleri Komutanlığı görevine Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Selçuk Bayraktaroğlu, Hava Kuvvetleri Komutanlığı görevine ise Muharip Hava Kuvveti Komutanı Orgeneral Ziya Cemal Kadıoğlu getirildi.

    Alınan diğer kararlar ise şöyle:

    “Kara Kuvvetleri Komutanlığı’ndan Korgeneraller İrfan Özsert ve Kemal Yeni Orgeneralliğe; Hava Kuvvetleri Komutanlığı’ndan Korgeneral İsmail Güneykaya Orgeneralliğe; Kara Kuvvetleri Komutanlığı’ndan Tümgeneraller Zorlu Topaloğlu, Sezai Öztürk ve Mustafa Oğuz Korgeneralliğe; Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’ndan Tümamiral İbrahim Özdem Koçer Koramiralliğe; Hava Kuvvetleri Komutanlığı’ndan Tümgeneraller Erdoğan Gür ve İsmail Üner Korgeneralliğe terfi ettirilmişlerdir.

    -Kara Kuvvetleri Komutanlığı’ndan Tuğgeneraller Burhan Aktaş, Mehmet Özeren, Özkan Ulutaş, Mehmet Yasin Kalın, Faruk Metin, Mehmet Cafer Aksoytürk, Ertan İnaltekin, Subutay Adaş, Murat Ataç, Hurşit Ağırcan, Mücahit Zorlutuna, Ahmet İbiş, Hakan Tunç ve Osman Alp Tümgeneralliğe; Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’ndan Tuğamiraller Mehmet Baybars Küçükatay, Alper Yeniel, İsmail Güldoğan, Refik Levent Tezcan, Ramazan Özoğul ve Hüseyin Tığlı Tümamiralliğe; Hava Kuvvetleri Komutanlığı’ndan Tuğgeneraller Kemal Turan, Hayrettin Koca ve Ertunç Ertufanlı Tümgeneralliğe terfi ettirilmişlerdir.”