Etiket: Erdoğan

  • YENİ KABİNE, İLK TOPLANTISINI YAPTI… ERDOĞAN: “SEÇİMLERDEN ÖNCE DİLE GETİRDİĞİMİZ ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ TEKLİFİMİZİ MECLİS’İN TAKDİRİNE YENİDEN SUNACAĞIZ”

    YENİ KABİNE, İLK TOPLANTISINI YAPTI… ERDOĞAN: “SEÇİMLERDEN ÖNCE DİLE GETİRDİĞİMİZ ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ TEKLİFİMİZİ MECLİS’İN TAKDİRİNE YENİDEN SUNACAĞIZ”

    Yeni Cumhurbaşkanlığı Kabinesi, ilk toplantısını yaptı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “İki kelimeye çok dikkat edin; biz bu iki kelimenin, iki kavramın uygulayıcısı olacağız. Bir istikrar, iki güven. İstikrar ve güvenle biz Türkiye yüzyılını inşa edeceğiz. Bir şeyi daha söylüyorum; Aile ve Gençlik Bankası’nın kurulmasından, toplumun temel direği olan ailenin sapkın akımlardan korunmasına kadar her türlü adımı atacağız. Bu minvalde seçimlerden önce dile getirdiğimiz Anayasa değişikliği teklifimizi Meclis’in takdirine yeniden sunacağız” dedi. Erdoğan, Kurban Bayramı tatilinin 9 gün olacağını açıkladı.

    Yeni Cumhurbaşkanlığı Kabinesi ilk toplantısını Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığında yaptı. 3,5 saat süren toplantının ardından açıklama yapan Erdoğan, özetle şunları söyledi:

    “SİYASİ TERCİHİ NE OLURSA OLSUN 85 MİLYONUN HER BİR FERDİ KAZANMIŞTIR”

    “2014 yılından beri şanla, şerefle yürüttüğümüz Cumhurbaşkanlığı görevini yine 5 sene daha yürütme imkanına kavuştuk. Şahsımıza olan teveccühlerini her iki seçimde de çok güçlü bir şekilde gösteren yaklaşık 28 milyon kardeşime ayrıca şükranlarımı sunuyorum. ‘Türkiye, Türkiye’den daha büyüktür’ gerçeğine yeniden şahitlik etmemize vesile olan dünyanın dört bir yanındaki kardeşlerime şahsım ve milletim adına teşekkür ediyorum. Afrika’dan Asya’ya, Latin Amerika’dan Balkanlar’a, Ortadoğu’dan Türk ve İslam alemine kadar umudun, direnişin, şefkatin, merhametin, müstevlilerin karşısında dik bir duruşun adı olduğu bir kez daha ortaya çıkmıştır. Seçimin siyasi olarak kazananları elbette bellidir. Ama bu seçimlerde bizimle ve ittifakımızla birlikte tüm Türkiye kazanmıştır. Siyasi tercihi ne olursa olsun 85 milyonun her bir ferdi kazanmıştır. Bu seçimleri bizim ve ittifakımızla birlikte elbette tüm Türkiye kazanmıştır. 85 milyonun her bir ferdi kazanmıştır.

    “ASIL MESELE ÜLKEMİZDE BİRAZ ÇEKİŞMELİ GEÇEN SİYASİ REKABETİN, SİYASİ HUSUMETE DÖNÜŞMESİNE FIRSAT VERİLMEMESİDİR”

    Her seçim döneminde ellerini ovuşturan kriz heveslileri dışında bin yıllık kardeşliğimizi dinamitlemek isteyen fitne tüccarları dışında, elinde binlerce insanımızın kanı olan terör baronları dışında; velhasıl birliğimize dirliğimize, asırlık hedeflerimize kasteden odaklar dışında seçimlerin kaybedeni yoktur. Seçimler gelir geçer, bunlar demokrasinin olmazsa olmazlarıdır. Asıl mesele milletimizin, devletimizin birliği, bütünlüğü, refahı ve geleceğidir. Asıl mesele ülkemizde biraz çekişmeli geçen siyasi rekabetin, siyasi husumete dönüşmesine fırsat verilmemesidir. Sandıklar kapandıktan sonra hep birlikte önümüze bakabiliyorsak Allah’ın izniyle bileğimizi kimse bükemez.

    “5 BİNDEN FAZLA MİSAFİRİMİZİ AĞIRLADIK”

    Nerede kalmıştık diyerek her seçimden sonra işimize, günümüze, esas gündemimize geri döndük. Tüm vatandaşlarımdan seçimlere bu zaviyeden bakmalarını istirham ediyorum. Biz hep birlikte Türkiye’yiz. Biz yurt dışındaki kardeşlerimizle birlikte yüz milyonluk büyük bir aileyiz. İstiklal ve istikbalimiz uğruna canımızdan aziz bildiklerini feda etmiş milletiz. İnşallah Türkiye Yüzyılı’nı omuz omuza vererek hep beraber inşa edeceğiz. 3 Haziran tarihinde TBMM’de mazbatamızı alıp yemin ettik. Ardından Cumhurbaşkanlığı Külliyemizde yurt içi ve yurt dışından 5 bini aşkın misafirimizin iştirakiyle göreve başlama törenimizi yaptık. Törenimizi çok daha büyük katılımla açık alanda gerçekleştirmeyi arzu ediyorduk. Ancak hava şartları nedeniyle bundan sarfınazar etmek mecburiyetinde kaldık. Törenimize yurt dışından katılım düzeyinin fevkalade yüksek olması ülkemiz adına bizleri hem gururlandırdı hem mütehassis etti. Törene müteakiben yurt dışından gelen dostlarımızla akşam yemeğinde hasbıhal etme imkanını bulduk. Başta gardaşlarım olmak üzere törenimize iştirak eden tüm devlet ve hükümet başkanlarına teşekkür ediyorum. Türkiye’nin gerçek dostlarına ülkem ve milletim adına minnettarlığımızı ifade ediyorum. Binlerce kilometre öteden gelerek gösterdikleri kadirşinaslıkları hiçbir zaman unutmayacağımı belirtmek istiyorum. Yurt içinden törene katılan tüm vatandaşlarıma da tekrar şükranlarımı sunuyorum.

    “85 MİLYONU KUCAKLAMAYA DEVAM EDECEĞİZ”

    Türkiye’nin tüm güzelliklerini, sosyal dokusunun bütün renklerini o gün orada hep beraber müşahede ettik. Zenginliğimiz olan bu farklılığın korunması Türkiye’nin aydınlık yarınlarının olmazsa olmaz şartlarıdır. Dünyanın dört bir köşesinden gelen yabancı misafirlerimizin iştiraki büyük ve güçlü Türkiye’nin tezahürü olduğuna inanıyorum. Hükümetlerimiz döneminde ülkemizin yumuşak gücü ve etki alanının ulaştığı yerler böylece ortaya çıkmıştır. Siyaset gibi diplomasiyi eski dar kalıplarla okuyanların Türk dış politikasıyla ilgili iddiaların yersiz olduğu anlaşılmıştır. Türkiye’nin Türkiye’den büyük olduğuna bir kez daha şahitlik ettik. 85 milyonun tamamının bundan onur ve gurur duymasını temenni ediyoruz. Buradaki mesajların muhalefet tarafından da iyi değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Muhalefetin hatalarından ders alarak vatanımızın bekası milletimizin istikbaline dair konularda artık daha hassas davranmasını, Türkiye eksenli yaklaşım benimsemelerini ümit ediyoruz. Türkiye ortak paydasında buluşma davetimize toplumumuzun tüm kesimlerinden müspet cevap bekliyoruz. 85 milyon Türkiye’nin tamamını kucaklamaya devam edeceğiz.

    “İSTİKRAR VE GÜVENLE TÜRKİYE YÜZYILI’NI İNŞA EDECEĞİZ”

    Türkiye yüzyılı evlatlarımıza bırakacağımız en büyük miras olacaktır. Dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olma hedefi çok çalışmayı daha fazla icraat ve eser üretmeyi gerektirir. Kabine üyelerimiz tecrübe, ehliyet ve uzmanlık alanları itibariyle Türkiye yüzyılının mimarları arasında yer alacak vasıflara ziyadesiyle sahiptir. Yeni kabinemizin işinin kolay olmadığını da biliyoruz. Bu zorluk sadece aşmamız gereken meselelerle, yakalamamız gereken hedeflerle sınırlı değildir. Devralınan mirasın daha da büyütülmesiyle ilgilidir. İnşallah canla başla çalışarak ülkemizi hedefler ile buluşturacağız.

    “ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ TEKLİFİMİZİ MECLİS’İN TAKDİRİNE YENİDEN SUNACAĞIZ”

    21 yılı iktidarda olmak üzere 40 yılı bulan siyasi hayatımızın alameti farikası hizmet ve eser siyasetidir. Seçim dönemlerinde bizi takip ettiyseniz bol keseden boş vaat dağıtanlar gibi olmadık. Milletimize ne söz verdiysek, meydanlarda neyi vaat ettiysek göreve gelince hepsini yerine getirmeye gayret ettik. Ahdine, kavline, sözünü sadık yönetim olarak tam 17 kez milletimizin takdirini kazandık. Bizim için en büyük kazanç budur. Yeni dönemimizde de halkımıza verdiğimiz tüm sözlerin takipçisi olacağız. İki kelimeye çok dikkat edin; biz bu iki kelimenin, iki kavramın uygulayıcısı olacağız. Bir istikrar, iki güven. İstikrar ve güvenle biz Türkiye yüzyılını inşa edeceğiz. Bir şeyi daha söylüyorum; Aile ve Gençlik Bankası’nın kurulmasından, toplumun temel direği olan ailenin sapkın akımlardan korunmasına kadar her türlü adımı atacağız. Bu minvalde seçimlerden önce dile getirdiğimiz Anayasa değişikliği teklifimizi Meclis’in takdirine yeniden sunacağız.

    “GENÇLERİMİZİ EĞİTİM, SPOR, İŞ HAYATINA KADAR HER KONUDA DESTEKLEYECEĞİZ”

    Karadeniz doğal gazı, Gabar petrolü ve Akkuyu’da enerji hamlelerimize devam edeceğiz. Sağlık ve eğitimi son 21 yıldır olduğu gibi listemizin en başında tutacağız. Adalet hizmetlerinin çok hızlı, etkin ve kaliteli bir şekilde sağlanmasına yönelik reformlarımızı artıracağız. Terör örgütleri, zehir tacirlerine, suç çetelerine karşı amansız mücadeleyi kararlıkla yürüteceğiz. Cudi, Gabar, Tendürek, Besler deresinde yine biz olacağız. Buraları bu teröristlere asla bırakmayacağız. Sosyal güvenlikte şehit, gazi ve yakınlarının yanında olacağız. Savunma sanayi atılımlarımıza inşallah yenilerini ekleyeceğiz. Türkiye’nin otomobili gibi katma değeri yüksek inovatif ürün yelpazemizi daha da güçlendireceğiz. Ülkemizin rekabet gücünü artırarak ihracatımızı çok yukarlara taşıyacağız. Ülkemizi yol, tünel, hızlı tren hatları, hava limanlarıyla ilmek ilmek dokumayı sürdüreceğiz. Turizmde potansiyelimizi en üst düzeyde harekete geçirirken kültürel alanda yeni bir hamle başaracağız. Gençlerimizi eğitim, spor, iş hayatına kadar her konuda destekleyeceğiz.

    “ENFLASYONU TEK HANELİ RAKAMLARA İNDİRECEĞİZ”

    Millet bahçeleri, kentsel dönüşüm projeleriyle Türkiye’nin çehresini değiştirerek adımları atacağız. Perşembe günü bir millet bahçesinin açılışını Adıyaman merkezi olarak açılış törenlerini gerçekleştireceğiz. İklim değişikliği ile mücadele konusunda daha kararlı çalışmalar yürüteceğiz. 219 bini ilk 1 sene içinde olmak üzere toplam 650 bin deprem konutu yaparak depremzedelerimizi yeni yuvalarıyla buluşturacağız. Deprem bölgesindeki şehirlerimizi ekonomik, ticari, sosyal ve kültürel açıdan eskisinden daha canlı hale getireceğiz. Enflasyon ve hayat pahalılığını milletimizin gündeminden çıkartmakta kararlıyız. Hem Cumhurbaşkanlığı hem milletvekilliği seçimlerinin istikrardan yana sonuçlanması ekonomimize olan güveni artırmıştır. Mayıs ayında ekonomik güven endeksi yüzde 1,4 artarak 103,7’ye yükseldi. Reel kesim güven endeksi 105,1 olarak gerçekleştirdi. Enflasyon oranı mayıs ayında yüzde 40’ın altına gerileyerek yüzde 39,6 olarak gerçekleştirdi. Suriyeli kardeşlerimizi güvenli, onurlu bir şekilde dualarını da alarak anavatanına göçünü gerçekleştireceğiz.

    “TMO ALIM FİYATLARINDA ÜRETİCİLERİMİZİN ELİNE TON BAŞINA EKMEKLİK BUĞDAYDA 9 BİN 250 LİRA, ARPADA İSE 7 BİN 500 LİRA GEÇECEKTİR”

    Türkiye’yi Boraltan Köprüsü faciası gibi yeni utançlar yaşatmayacağız. Bu meseleyi inanç değerlerimize yakışan şekilde suhuletle çözüme kavuşturacağız. Dış politikada barış ve istikrarın tesisine katkı sağlayacağız. Tüm dünyaya verilmiş güçlü bir mesaj olan Türkiye yüzyılı vizyonumuzu adım adım hayata geçireceğiz. Yeni dönemin ilk kabine toplantısında tüm bu hususları etraflıca değerlendirdik. Tüm bakan arkadaşlarıma 1 hafta içindeki hazırlıkları sebebiyle çok teşekkür ediyorum. 1 hafta sonra tekrar bir brifingi hazırlayacaklar ve yine brife edilmek üzere kendilerini dinleyeceğim. Seçim döneminin muhasebesini yapma yanında önümüzdeki dönemde atılacak adımları belirledik. MYK ve MKYK arkadaşlarımla da ayrıca onlardan gelecek bilgilerle inşallah geleceğe hazırlanmaya devam edeceğiz. Dün Samsun, Amasya, Kastamonu’da meydana gelen yoğun yağış ve sel baskınları sebebiyle hayatları olumsuz etkilenen vatandaşlara geçmiş olsun, vefat eden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet niyaz ediyorum. AFAD ve kuruluşlarımız her türlü çalışmayı sürdürüyor. KOSKEB acil destek kredisiyle afetzede işyerlerinin yanında oluyoruz. TMO alım fiyatlarında üreticilerimizin eline ton başına ekmeklik buğdayda 9 bin 250 lira, arpada ise 7 bin 500 lira geçecektir.

    “HAFTA SONLARIYLA İLE VATANDAŞLARIMIZ TOPLAM 9 GÜN BAYRAM TATİLİ YAPMA İMKANI BULACAKTIR”

    Bir güzel haberimiz de emeklilerimize olacak, emeklilerimizin maaşları ve bayram ikramiyelerini Kurban Bayramı öncesinde ödeyeceğiz. Asgari ücret tespit komisyonu çalışmalarına başlayacak. Bu sene Kurban Bayramımızı 28 Haziran ile 1 Temmuz arasında idrak edeceğiz. İstişarelerimiz neticesinde 26 Haziran ve 27 Haziran’ı günlerini de idari izin kapsamına almayı kararlaştırdık. Hafta sonlarıyla ile vatandaşlarımız toplam 9 gün bayram tatili yapma imkanı bulacaktır.”

  • GAZİANTEP VALİSİ DAVUT GÜL, İSTANBUL VALİSİ OLARAK ATANDI

    GAZİANTEP VALİSİ DAVUT GÜL, İSTANBUL VALİSİ OLARAK ATANDI

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gaziantep Valisi Davut Gül’ü İstanbul Valisi olarak atadı.

    Ali Yerlikaya İçişleri Bakanı olarak atandığı için İstanbul Valiliği boşalmıştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gaziantep Valisi Davut Gül’ü İstanbul Valisi olarak atadı. Atama kararı, İletişim Başkanlığı resmi Twitter hesabından bu akşam duyuruldu. İletişim Başkanlığı açıklaması şöyle:

    “Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Valisi olarak Sayın Davut Gül’ü atamıştır.”

    Yerlikaya da halefi olan Gül gibi Gaziantep’ten İstanbul’a atanmıştı. 

  • SAVUNMA SANAYİ BAŞKANLIĞINA ASELSAN YÖNETİM KURULU BAŞKANI HALUK GÖRGÜN ATANDI

    SAVUNMA SANAYİ BAŞKANLIĞINA ASELSAN YÖNETİM KURULU BAŞKANI HALUK GÖRGÜN ATANDI

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Savunma Sanayii Başkanlığına Aselsan Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Görgün’ü atadı.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Savunma Sanayii Başkanlığına Aselsan Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Haluk Görgün’ü atadı. Atama kararı, İletişim Başkanlığı resmi Twitter hesabından bu akşam duyuruldu. İletişim Başkanlığı açıklaması şöyle:

    “Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Savunma Sanayii Başkanlığına Sayın Haluk Görgün’ü atamıştır.”

     

     

  • GENELKURMAY BAŞKANLIĞI’NA KARA KUVVETLERİ KOMUTANI ORG. MUSA AVSEVER ATANDI

    GENELKURMAY BAŞKANLIĞI’NA KARA KUVVETLERİ KOMUTANI ORG. MUSA AVSEVER ATANDI

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Genelkurmay Başkanlığı’na Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Musa Avsever’i atadı. Avsever, mevcut görevi uhdesinde kalmak suretiyle yerine bir isim atanıncaya kadar Genelkurmay Başkanı olarak görev yapacak.

    Yaşar Güler, Milli Savunma Bakanı olarak atandığı için Genelkurmay Başkanlığı boşalmıştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Musa Avsever’i Genelkurmay Başkanlığı’na atadı. Atama kararı, İletişim Başkanlığı resmi Twitter hesabından bu akşam duyuruldu. İletişim Başkanlığı açıklaması şöyle:

    “Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın Genelkurmay Başkanı Yaşar Güler’i Milli Savunma Bakanı olarak atamış olması sebebiyle, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Musa Avsever mevcut görevi uhdesinde kalmak suretiyle yerine bir isim atanıncaya kadar Genelkurmay Başkanı olarak görevlendirilmiştir.”

  • MİT BAŞKANLIĞI’NA İBRAHİM KALIN ATANDI

    MİT BAŞKANLIĞI’NA İBRAHİM KALIN ATANDI

    İletişim Başkanlığı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanlığı’na İbrahim Kalın’ın atandığını duyurdu.

    Hakan Fidan, Dışişleri Bakanı olarak atandığı için MİT Başkanlığı boşalmıştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü   İbrahim Kalın’ı MİT Başkanlığı’na atadı. Atama kararı, İletişim Başkanlığı resmi Twitter hesabından bu akşam duyuruldu. İletişim Başkanlığı açıklaması şöyle:

    “Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanlığı’na Sayın İbrahim Kalın’ı atamıştır.”

    İbrahim Kalın ise MİT Başkanlığı’na atanmasının ardından Twitter hesabında şu paylaşımı yaptı:

    “Güzel ülkem için durmak yok, yola devam…”

     

  • ESKİŞEHİRLİ VATANDAŞ: “YAKINDA ET DE YİYEMEYECEĞİZ”

    ESKİŞEHİRLİ VATANDAŞ: “YAKINDA ET DE YİYEMEYECEĞİZ”

    MELTEM KARAKAŞ

    Kurban Bayramı yaklaşırken, Eskişehir’de vatandaşlar kurban fiyatlarının yüksekliğinden yakındı. Nihat Horuz isimli vatandaş, “Hükümetimiz böyle politikaya devam ederse seneye 100 bin liraya alırız kurbanı. Çiftçiye destek verilmediği sürece her sene bu fiyatlar artacak. Yakında et de yiyemeyeceğiz herhalde” dedi. 

    Türkiye Kasaplar Federasyonu Başkanı Osman Yardımcı kurbanlık fiyatlarını açıkladı. Yardımcı, küçükbaş hayvanların 7 bin TL, büyükbaşların ise 84 bin TL’den başlayacağını söyledi. Eskişehirli vatandaşlar, kurban fiyatlarının yüksekliğinden yakındı. Eskişehirli vatandaş Fatma Güneş, “Çok pahalı. Benim oğlan hiç kesemiyor. Beyim 15 sene önce öldü. Öldü öleli bir tane et görmezler. Zor geçiniyorum. Kurban kesmek zor. Biri verecek de yiyeceğiz. Geçim çok zor” dedi.

    “KESEBİLENLERE HAYIRLI OLSUN”

    Erdoğan Okçu adlı vatandaş da “Çok yüksek fiyatlar. Üretici de kazanamıyor. Tüketici de alamıyor. Bu hale getirenler düşünsün. Bir şey olacağı da yok. Zaten biz kurban kesmiyoruz. Kesebilenlere hayırlı olsun diyorum” diye konuştu.

    Eskişehirli Nihat Horuz ise şunları söyledi:

    “Hükümetimiz böyle politikaya devam ederse seneye 100 bin lirayı alırız kurbanı. Çiftçiye destek verilmediği sürece her sene bu fiyatlar artacak. Yakında et de yiyemeyeceğiz herhalde. Ben bu sene keseceğim ama zorlanacağız. Kredi kartıyla alacağız. Daha önce peşin alıyorduk. Artık o devirler bitti. Küçük baş alacağız. Büyükbaş çok zor tabi” diye konuştu.

    “BİRİ VERECEK DE YİYECEĞİZ, GEÇİM ZOR”

    Yaşar Pektaş, “Daha neyini düşüneceğim? Ben 11 bin liraya büyük başa girdim. Nasıl ödeyeceğim onu düşünüyorum şimdi. Memur emeklisiyim bir de. Ona rağmen nasıl para çekeceğim, nasıl ev geçindireceğim? Kurban keseceğiz ama borçlanarak keseceğiz. 7 kişi ortak girdik. Kişi başına 11 bin lira. Geçen sene 4 bin 700 lira düşmüştü kişi başına. Şimdi olmuş 11 bin lira. Ne olacak böyle? Ülkenin kaderi böyle. Yazıklar olsun. Bizi ne hale getirdiler böyle” dedi.

    Fatma Güneş ise, “Çok pahalı. Benim oğlan hiç kesemiyor. Beyim 15 sene önce öldü öleli bir tane et görmezler. 2 tane torun. Her şey pahalı. Benim damat 15 bin liraya girdi danaya. Olan kesiyor. Olmayan ne olacak? Onun bunun eline bakıyor. Zor geçiniyorum. Kurban kesmek zor. Biri verecek de yiyeceğiz. Geçim çok zor” ifadelerini kullandı.

     

  • YILDIRIM KAYA’DAN BAKAN TEKİN’E AÇIK MEKTUP: “MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI, İKTİDARIN İDEOLOJİK ALANI OLMAKTAN ÇIKARTILMALIDIR”

    YILDIRIM KAYA’DAN BAKAN TEKİN’E AÇIK MEKTUP: “MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI, İKTİDARIN İDEOLOJİK ALANI OLMAKTAN ÇIKARTILMALIDIR”

    27. Dönem CHP Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya, Milli Eğitim Bakanlığı’na atanan Yusuf Tekin’e yazdığı açık mektupta, “Büyük bir sorumluluk aldınız, sizi çok zorlu bir süreç bekliyor. Eğitimin acil çözüm bekleyen sorunlarından bazılarını sizinle de paylaşmak istiyorum. ‘Sizinle de’ diyorum, çünkü sizden önceki Milli Eğitim Bakanlarımızla da paylaşmıştım. Ancak sorunlar çözülmediği gibi derinleşerek daha da büyüdü. Milli Eğitim Bakanlığı, iktidarın ideolojik alanı olmaktan çıkartılmalıdır” dedi.

    Yıldırım Kaya, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Milli Eğitim Bakanı olarak atadığı Yusuf Tekin’e hitaben açık mektup yazdı. Kaya’nın mektubu şöyle:

    “SORUNLAR ÇÖZÜLMEDİĞİ GİBİ DERİNLEŞEREK DAHA DA BÜYÜDÜ”

    “AKP iktidarının dokuzuncu Milli Eğitim Bakanı olarak atandınız. Yeni görevinizde başarılar dilerim. Bir eğitimci olarak, Türkiye’nin can yakıcı eğitim sorunları olduğunu üzülerek söylemek isterim. Büyük bir sorumluluk aldınız, sizi çok zorlu bir süreç bekliyor. Zorlukları aşmak hem sizin yükünüzü hafifletecek hem de Türkiye’nin önünü açacaktır. Bundan emin olun. Cumhuriyet’imizin 100. yılında laik, demokratik, bilimsel, karma ve kamusal eğitimi hayata geçirerek Türkiye’yi geleceğine hazırlamanız en büyük beklentimizdir. Eğitimin acil çözüm bekleyen sorunlarından bazılarını aşağıda sizinle de paylaşmak istiyorum. ‘Sizinle de’ diyorum, çünkü sizden önceki Milli Eğitim Bakanlarımızla da paylaşmıştım. Ancak sorunlar çözülmediği gibi derinleşerek daha da büyüdü.

    “MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI, İKTİDARIN İDEOLOJİK ALANI OLMAKTAN ÇIKARTILMALIDIR”

    Milli Eğitim Bakanlığı, iktidarın ideolojik alanı olmaktan çıkartılmalıdır. Liyakatli ve uzman kadrolarla çalışılmalı, keyfi atamalar sonlandırılmalıdır. Bakanlığa bağlı genel müdürlüklerden başlanarak tüm il-ilçe müdürlükleri kadroları işin ehline bırakılmalıdır. Liyakate dayalı kariyerler arası atama sistemi oluşturulmalıdır (müdür, müdür yardımcısı, şube müdürü, ilçe milli eğitim müdürü, müfettiş, daire başkanı). Mahkeme kararları uygulanmalıdır. Özellikle şube müdürlüğü ve bakanlık müfettişliği ile ilgili kararlar yeniden değerlendirilmelidir. Öğretmenlerin ekonomik, demokratik, sosyal, mesleki vd. sorunlarının çözüm için ‘gerçek’ Öğretmenlik Meslek Kanunu, eğitimin tüm bileşenlerinin de görüşü alınarak çıkartılmalıdır. Öğretmenleri kademelere ayıran uygulamalardan vazgeçilmeli, eğitim-öğretim tazminatı bir maaş tutarına çıkartılmalıdır. Deprem bölgesinde tayin talebi olan öğretmenlerin talepleri zaman geçirilmeden yerine getirilmelidir.

    “CUMHURİYET’İN 100. YILINDA EN AZ 100 BİN ÖĞRETMEN ATAMASI YAPILMALIDIR”

    Öğretmenlerin eş durum ve mazeret tayinleri yapılmalıdır. Cumhuriyet’in 100. yılında en az 100 bin öğretmen ataması yapılmalıdır. Ücretli ve sözleşmeli öğretmen uygulamalarına son verilerek ücretli öğretmenlerin ataması gerçekleştirilmelidir. Özel okul öğretmenlerinin ekonomik ve sosyal hakları, kamuda çalışan öğretmenlerin ekonomik ve sosyal haklarından az olmayacak şekilde yeniden düzenlenmelidir. Özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde çalışan öğretmenlerin ekonomik ve sosyal hakları, kamuda çalışan öğretmenlerin ekonomik ve sosyal haklarından az olmayacak şekilde yeniden düzenlenmelidir. Halk Eğitim Merkezlerinde çalışan yaklaşık 90 bin kurs öğretmenleri haklarına kavuşturulmalıdır. PİKTES öğretmenlerinin sorunları zaman geçirilmeden çözülmelidir. Her okula güvenlik görevlisi, rehber öğretmen, hizmetli, teknoloji öğretmeni, sağlık görevlisi ve memur ataması yapılmalıdır.

    “SINAV MERKEZLİ EĞİTİM SİSTEMİNE SON VERİLMELİDİR”

    Milli Eğitim Şûrası; öğretmenlerin, öğrencilerin, velilerin, sendikaların ve eğitimcilerin katılımı ile gerçekleştirilmelidir. Köy okulları derhal açılmalı, taşımalı eğitime son verilmelidir. Tüm eğitim kademelerinde öğrencilere ücretsiz beslenme hakkı sağlanmalıdır. Öğretmenlerin toplumdaki saygınlığı yeniden sağlanmalıdır. Eğitim fakültelerinden başlamak üzere öğretmen eğitimi güçlendirilmeli, gerekli koşullar sağlanmalıdır. Eğitim ve istihdam ilişkisi güçlendirilmeli, lise veya üniversiteden mezun olan öğrencilere alanlarında çalışabilecekleri iş imkanları sunulmalıdır. Okullar arasındaki nitelik ayrımına bir an önce son verilmeli, tüm okulların nitelikli hale getirilmesi için çalışmalar yürütülmelidir. Sınav merkezli eğitim sistemine son verilmeli, dünya örneklerinde olduğu gibi hayata hazırlayıcı eğitim programları ve müfredatları geliştirilmelidir.

    “TARİKATLARIN DENETİMİNDEKİ VAKIF VE DERNEKLERLE YAPILAN PROTOKOLLER İPTAL EDİLMELİDİR”

    Eğitim teknolojisi geliştirilmelidir. Yabancı dil eğitimi yeniden düzenlenmelidir. Eğitim metot ve stratejisi yeniden yapılandırılmalıdır. Pedagojik olarak zihinsel olgunluğunu tamamlamamış ve eğitim bilimcilerin üzerinde hemfikir olduğu, 5.sınıf öğrencilerinin ilkokula devam etmelerinin sağlanmasına yönelik 4+4+4 sistemi, 1+5+4+3 şeklinde yeniden düzenlenmelidir. İlkokullarda müzik, görsel sanatlar, beden eğitimi derslerine branş öğretmenlerinin girmeleri sağlanmalıdır. Tarikatların denetimindeki vakıf ve derneklerle yapılan protokoller iptal edilmelidir. Eğitim sorunlarına ivedilikle çözüm üretme çabası içine girerseniz sizi yürekten destekleyeceğime ve çalışmalarınıza her türlü katkıyı sunacağıma kamuoyu önünde söz veriyorum.”

  • GAZETECİ MEHMET BARLAS SON YOLCULUĞUNA UĞURLANDI

    GAZETECİ MEHMET BARLAS SON YOLCULUĞUNA UĞURLANDI

    Gazeteci Mehmet Barlas (81), İstanbul’daki Barbaros Hayrettin Paşa Camii’nde kılınan cenaze namazının ardından son yolculuğuna uğurlandı. Cenaze törenine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Hakan Fidan da katıldı.

    Mehmet Barlas, İstanbul’da zatürre tedavisi gördüğü hastanede 1 Haziran’da hayatını kaybetmişti. Barlas, bugün Levent’teki Barbaros Hayrettin Paşa Camii’nde kılınan cenaze namazının ardından son yolculuğuna uğurlandı. Cenaze törenine, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, AKP Genel Başkanvekili Binali Yıldırım, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanı Sözcüsü İbrahim Kalın, eski TBMM Başkanı İsmail Kahraman, eski başbakanlardan Tansu Çiller, eski İçişleri Bakanları Muammer Güler ve Mehmet Ağar, İstanbul Emniyet Müdürü Zafer Aktaş, Galatasaray Spor Kulübü’nün eski başkanları Faruk Süren ve Adnan Polat, milletvekilleri, siyasiler, ailesi, yakınları ve meslektaşları da katıldı.

    Cenaze namazının ardından Mehmet Barlas’ın tabutuna Cumhurbaşkanı Erdoğan da omuz verdi. Barlas’ın cenazesi, defnedilmek üzere Yeniköy Mezarlığı’na götürüldü.

    MEHMET BARLAS KİMDİR

    Mehmet Barlas, 1942 yılında Ankara‘da dünyaya geldi. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden 1971 yılında mezun oldu. Türkiye Milli Talebe Federasyonu’nda basın komisyonu başkanlığı yaptı. Gazetecilik ile öğrencilik döneminde, babasının kurucusu olduğu Son Havadis gazetesinde tanıştı. Cumhuriyet gazetesinde profesyonel gazeteciliğe başladı. 12 Mart muhtırası sonrası gazeteden çıkarıldı. Daha sonra İsmail Cem’in genel müdürlüğü döneminde TRT’de iç ve dış haberler danışmanlığı yaptı. 1968 yılında Gazeteciler Cemiyeti’nin düzenlediği yarışmada, inceleme dalında birincilik ödülü aldı.

    Türkiye’de yayımlanan gazetelerin birçoğunda çalıştı. Son Havadis, Cumhuriyet, Günaydın, Milliyet, Güneş, Tercüman, Hürriyet, Türkiye, Sabah, Yeni Şafak, Zaman, Star, Akşam ve Posta gazetelerinde köşe yazarlığı; Star TV, ATV, Show TV ve TGRT’de haber yorumculuğu yaptı. ATV’de kısa bir süre ana haber bültenini sunan Barlas, NTV’de Emre Kongar’la birlikte Yorum Farkı adlı programda görev aldı. NTV Radyo’da Makam Farkı adlı program yapan Mehmet Barlas, 1968’de Canan Barlas’la evlendi ve bu evlilikten iki çocuğu oldu.

  • EŞİK: “TÜM KADIN VE EŞİTLİKÇİ ERKEK VEKİLLERE KADIN HAKLARINI YOK ETME GİRİŞİMLERİNE HAYIR DEMELERİNİN ANAYASA’NIN BİR GEREĞİ OLDUĞUNU HATIRLATIYORUZ”

    EŞİK: “TÜM KADIN VE EŞİTLİKÇİ ERKEK VEKİLLERE KADIN HAKLARINI YOK ETME GİRİŞİMLERİNE HAYIR DEMELERİNİN ANAYASA’NIN BİR GEREĞİ OLDUĞUNU HATIRLATIYORUZ”

    CEREN BALA TEKE

    Eşitlik İçin Kadın Platformu (EŞİK), “Bu ülkede milyonlarca kadın, kaynağını laiklikten alan Medeni Kanun’la garantiye alınmış olan haklarını özümsemiş, 100 yıldır bu hukuk sisteminde yaşamaktadır. Hiç kimse ama hiç kimse kadınları bu haklarından vazgeçiremeyecektir.Tüm kadın ve eşitlikçi erkek vekillerine, önümüzdeki süreçte Meclis’e getirilebilecek kadın haklarını yok etme girişimlerine hayır demelerinin, edecekleri milletvekili yemininin ve Anayasa’nın bir gereği olduğunu hatırlatıyoruz” açıklamasını yaptı.

    Eşitlik İçin Kadın Platformu (EŞİK), 28’inci Dönem milletvekillerine kadın haklarının korunması için çağrı yaptı. EŞİK’ten bugün yapılan yazılı açıklama şu şekilde:  

    “14 Mayıs 2023 seçimleri ile Türkiye tarihinin en kadın düşmanı meclis çoğunluğu oluştu. Kadın erkek eşitliğine karşı söylem ve uygulamalarında dozu her geçen gün artıran R. T. Erdoğan, 28 Mayıs’ta tekrar cumhurbaşkanı seçildi. Böylece laik hukuk sistemine ve kadın haklarına yönelik ciddi geriye gidişlerin gündeme geleceği (nden endişe duyulacak/ duyduğumuz) bir dönem başladı. Seçim kampanyası boyunca eğitim hakkından, çalışma ve miras hakkına dek; kadınların doğumdan ölüme sahip olduğu tüm haklar tartışmaya açıldı. Karma eğitim, seyahat hakkı, boşanma ve nafaka haklarının geri alınacağı dillendirildi. Kadın karşıtı programlar içinde yalnız kadınların sahiplendirilmesi bile yer aldı. İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı Şiddet Yasası karşıtı söylemler ile kadınların şiddetsiz bir yaşam hakkını korumaya yönelik tüm mevzuat ve kurumlar hedef alındı. LGBTİ+’lar seçim kampanyasının her aşamasında hedef gösterildi ve yeni Meclis’in önüne ilk işlerden biri olarak LGBTİ+ varoluşu suç haline getirmek hedefi konuldu.

    “İKTİDAR BLOĞU, MECLİS’TE BU POLİTİKALARI AÇIKÇA DESTEKLEYİP SAVUNACAK VEKİLLER SEÇTİRDİ”

    İktidar bloğu, mecliste bu politikaları açıkça destekleyip savunacak vekiller seçtirdi. Yeni meclis daha yemin töreni bile yapılmadan, bir vekilin 3 eşli olmasıyla gündem oldu. Yeniden Refah Partili bu vekil YRP’nin seçim öncesinde bir seçim vaadi olarak topluma sunduğu, kadınları erkeğe tabi, itaatkâr hizmetkarlar olarak konumlandıran hukuk anlayışının sembolü oldu. AKP’nin iktidarı boyunca adım adım fiilen yürürlüğe koyduğu paralel dini hukukun, 28. Dönem Meclisi’nin ana gündemi olacağı, Hüda-Par seçim vaatlerinde açıkça dile getirildiği gibi meclis çatısı altında çok hukukluluğun tartıştırılacağı şimdiden görülüyor.

    “EL ZİNASI, GÖZ ZİNASI GİBİ UYDURULMUŞ KAVRAMLARLA KADINLARIN KAMUSAL ALANDA GÖRÜNMESİ BİLE ZİNA KAVRAMINA EKLENEBİLİYOR”

    2015 yılında, Anayasa Mahkemesi’nin Türk Ceza Kanunu’ndaki resmi nikah olmaksızın dini nikah yapanlara veya yaptıranlara ceza getiren hükmünün iptal edilmesi, erkek çok eşliliğinin ve çocuk yaşta evlendirmelerin yani çocuk cinsel istismarının önünün açılması için en kritik adımlardan birisiydi. Bunu 2017 yılında müftülük nikahının yasallaştırılması izledi. Bugün Yeniden Refah Partisi ve HÜDA-PAR gibi partilerin seçim propagandalarına ve mesajlarına baktığımızda zinanın suç haline getirilmesi, flörtün yasaklanması gibi vaatlere rastlıyoruz. Genelde sadakatsizlik yapanlar erkekler olduğu için kadınlar zinanın yeniden suç olması talebini yanlış yorumlayıp, sadakatsiz kocaların cezalandırılacağını sanarak destekleme eğilimine giriyorlar. Oysaki, İslam’ın bu çarpıtılmış yorumlarında aslında erkeğin zinası diye bir suç pek yok. 4 eşe kadar dini nikahlı, 4 eşten sonra ise sınırsız sayıda kadınla nikahsız olarak evlenmeye hakkı olduğunu düşünen bir erkekler iktidarı ile karşı karşıyayız. Erkekler açısından zina ancak bir başka erkeğin mülkü addedilen kadınlarla birliktelik halinde söz konusu. Kadınların zina yapmış sayılması için cinsel beraberlik bile gerekmiyor; el zinası, göz zinası gibi uydurulmuş kavramlarla kadınların kamusal alanda görünmesi bile zina kavramına eklenebiliyor. Öte yandan idam cezasının geri getirilmesi talepleri yükseltilirken, kadınlar için de zina iddiasıyla recm cezasının da altyapısı, en azından psikolojik ortamı oluşturulmaya çalışılıyor.

    “ÇOCUK CİNSEL İSTİSMARININ VE ÇOCUK YAŞTA EVLENDİRMELERİN ÖNÜ AÇILIYOR”

    Erkek çok eşliliği meselesi, çocuk cinsel istismarı ile de doğrudan doğruya ilişkili bir kavram. Çünkü Türkiye kadın hareketinin on yıllardır mücadelesini verdiği gibi, çocuklarla cinsel ilişki yaşı ve evlilik yaşı konusunda bu ülkenin bir kısım muhafazakâr ve dinbazları tarafından İslam dininde kız çocukları için 9, erkek çocukları için 12 yaşta evlilik meşruymuş gibi gösterilerek çocuk cinsel istismarının ve çocuk yaşta evlendirmelerin önü açılıyor. Erkek çok eşliliği ile çocuk cinsel istismarının iç içe olduğunu kabul etmemiz gerekiyor. Bunun çok acı sonuçlarından birisi yoksullaştırılmış ailelerin ve sığınmacıların kız çocuklarının ikinci, üçüncü veya dördüncü eş olarak alma furyasıdır. Bu gerçeği hiç kimse görmek ve dillendirmek istemiyor.

    “KADINA ŞİDDETİN OLAĞAN BİR OLGU OLDUĞUNU KABUL ETTİRMEYE ÇALIŞIYORLAR”

    Yeni mecliste oluşan eşitlik karşıtı erkek ittifakı, önümüzdeki yasama döneminde kadın ve kız çocuklarının hayatlarının daha çok tartışılacağı, kadınları ve çocukları babalarının ve kocalarının ‘mülkü’ olarak tanımlayan ve onlardan gelecek her türlü ekonomik, fiziksel, cinsel, duygusal şiddeti hoş gören ve buna devletin müdahale etmeyeceği bir toplum yaratmak istiyorlar. Onun için İktidar bloğuna mensup öncelikle erkek milletvekilleri seçim sürecinde İstanbul Sözleşmesine dair 6251 sayılı uygulama kanunun bile ortadan kaldırılması, 6284 sayılı şiddet yasasının lağvedilmesi gibi taleplerle ortaya çıkmaktan, bunları topluma seçim vaadi olarak sunmaktan çekinmediler. Arzu edilen toplum, gücü gücü yetene; hiçbir sınırlama, müdahale, ceza ve yaptırım olmaksızın şiddet uygulayabildiği bir toplum. Kadına şiddetin olağan bir olgu olduğunu kabul ettirmeye çalışıyorlar. Yeni meclisteki tüm siyasi görüşlerden kadın vekillere çok önemli görevler düşüyor. Ve tabii ki bu ülkenin kadınları ve çocuklarına böylesi bir hayatın layık görülmesine itirazı olan eşitlikçi erkek vekillere de.

    “YASALARA DOKUNMAYIN UYGULAYIN”

    Çok iyi bilinmelidir ki; başka seçenek bırakılmamış, zorla ikna edilmiş tek tük kadınların çok eşliliği onaylayan beyanlarına bakılarak erkek çok eşliliği ve çocuk yaşta evlilik adı altında çocuk cinsel istismarı meşrulaştırılamaz. Bu ülkede milyonlarca kadın, kaynağını laiklikten alan Medeni Kanun’la garantiye alınmış olan haklarını özümsemiş, 100 yıldır bu hukuk sisteminde yaşamaktadır. Hiç kimse ama hiç kimse kadınları bu haklarından vazgeçiremeyecektir. Tüm kadın ve eşitlikçi erkek vekillerine, önümüzdeki süreçte meclise getirilebilecek kadın haklarını yok etme girişimlerine hayır demelerinin, edecekleri milletvekili yemininin ve Anayasa’nın bir gereği olduğunu hatırlatıyoruz. Yasalara dokunmayın uygulayın.”

     

  • BÜYÜKELÇİ GIORGIO MARRAPODI: İTALYA’NIN HER ZAMAN SİZİN YANINIZDA OLDUĞUNDAN VE OLACAĞINDAN EMİN OLABİLİRSİNİZ

    BÜYÜKELÇİ GIORGIO MARRAPODI: İTALYA’NIN HER ZAMAN SİZİN YANINIZDA OLDUĞUNDAN VE OLACAĞINDAN EMİN OLABİLİRSİNİZ

    MELİS YILDIRIM

    İtalya’nın Ankara Büyükelçisi Giorgio Marrapodi, İtalya’nın Milli Günü dolayısıyla düzenlenen resepsiyonda, 6 Şubat depremlerine ilişkin; “Eşi benzeri görülmemiş bir trajediye şahit olduk. Bugünün hatırası sonsuza dek kalbimizde. İtalya’nın her zaman sizin yanınızda olduğundan ve olacağından emin olabilirsiniz” dedi. Ticaret Bakanı Mehmet Muş ise “İtalya, dış ticaretimizde beşinci sırada yer alıyor. Geçtiğimiz yıl ikili ticaret hacmimiz 26 milyar doları aşarak rekor kırmıştı. Bu yılın sonunda 30 milyar dolar hedefimize ulaşacaktır. Öte yandan, bölgesel ve küresel ölçekte karşı karşıya bulunduğumuz sınamalar, Türkiye ve İtalya arasındaki ilişkilerin değerini ortaya koymakta ve iş birliğimizin önemini daha da vurgulamaktadır” diye konuştu.

    İtalya’da Cumhuriyet’in kuruluşunun 77. yıl dönümü, bugün büyükelçilikte düzenlenen resepsiyon ile kutlandı. Resepsiyona Ticaret Bakanı Mehmet Muş’un yanı sıra çok sayıda yabancı misyon temsilcisi katıldı. İki ülkenin milli marşlarının okunmasının ardından açış konuşmalarına geçildi. Sözlerine, 6 Şubat depremlerinde yaşamını yitirenleri anarak başlayan İtalya’nın Ankara Büyükelçisi Giorgo Marrapodi, yaptığı konuşmada şunları kaydetti:

    “Eşi benzeri görülmemiş bir trajediye şahit olduk. Bugünün hatırası sonsuza dek kalbimizde. İtalya’nın her zaman sizin yanınızda olduğundan ve olacağından emin olabilirsiniz. Bu bağlamda, Sivil Koruma Departmanımız bünyesinde yakın zamanda başlatılan iş birliklerinden bahsetmekten gurur duyuyorum.

    Bir yandan halkımızın refahını sağlarken diğer yandan da önümüzdeki zorluklar bağlamında barış ve güvenliği teşvik etmek için çalışmak büyük önem taşımaktadır. Avrupa’daki savaş saldırganlığının bu kritik dönemecinde, Ukrayna halkıyla birlikte tarihin doğru tarafında kalmaya devam etmeliyiz.

    Başbakan Meloni’nin Cumhurbaşkanı Erdoğan‘a gönderdiği mesajda belirttiği üzere İtalya ve Türkiye, Akdeniz’de ve dünya genelinde temel sorumlulukları paylaşan müttefik ülkelerdir. Amacımız istikrar ve büyümeyi teşvik etmek, halklarımızın ihtiyaçlarını karşılamak ve ortaklarımız ve müttefiklerimizle diyalog için yeni yollar açmak üzere birlikte çalışmaktır.

    Değerli dostlar, İtalya ve Türkiye, kapsamlı siyasi temaslar, derin kültürel bağlar ve çok canlı ticari ilişkiler içeren mükemmel bir ikili diyalog sürdürmektedir.

    Bu çerçevede, geçen yılki hükümetler arası zirvenin başarısını tekrarlamasını beklediğimiz bir sonraki ikili, Karma Ekonomik ve Ticaret Komisyonu’nun düzenlenmesini dört gözle bekliyoruz. Bu hedeflere ulaşmak için çalışmaya hazırız.”

    MEHMET MUŞ: GEÇTİĞİMİZ YIL İKİLİ TİCARET HACMİMİZ 26 MİLYAR DOLARI AŞARAK REKOR KIRMIŞTI

    Ticaret Bakanı Mehmet Muş konuşmasının başında, “İtalyan hükümeti ve halkının ülkemizde yaşanan felaketlerde göstermiş olduğu dayanışma ve destek için şükranlarımı sunuyorum” ifadesini kullandı. Muş devamında, “İtalya, dış ticaretimizde beşinci sırada yer alıyor. Geçtiğimiz yıl ikili ticaret hacmimiz 26 milyar doları aşarak rekor kırmıştı. Bu yılın sonunda 30 milyar dolar hedefimize ulaşacaktır. Öte yandan, bölgesel ve küresel ölçekte karşı karşıya bulunduğumuz sınamalar, Türkiye ve İtalya arasındaki ilişkilerin değerini ortaya koymakta ve iş birliğimizin önemini daha da vurgulamaktadır. İlişkilerimizi ekonomiden savunmaya kadar pek çok alanda geliştirmeye kararlıyız” diye konuştu.